Ancak, bu araçların gerçek dünya şartlarında ne kadar verimli olduğu ve frenleme sırasında ne kadar güç geri kazanabildikleri merak konusu. Yapılan son yol testleri, EV’lerin güç geri kazanım kapasitelerini ayrıntılı bir biçimde inceliyor ve bu araçların geleceği hakkında değerli ipuçları sunuyor. Bu çalışma, elektrikli araç teknolojisindeki son gelişmeleri ve bu araçların çevresel tesirlerini azaltma potansiyelini ortaya koyuyor.
Elektrikli araçlar yalnızca daha pak bir ulaşım usulü sunmakla kalmıyor, tıpkı vakitte ‘geri kazanım’ ismi verilen eşsiz bir bilhassa enerjiyi akla yatkın yönetme imkanı tanıyor. Bu süreç, elektrikli araçların frenleme sırasında olağanda ısı olarak kaybolan enerjiyi zekice geri kazanmasına imkan tanıyor. Lakin gerçekte ne kadar güç geri kazanılıyor ve bu teknoloji genel verimlilik üzerinde nasıl bir tesire sahip? Alman ADAC bu sorunun karşılığını bulmaya karar verdi.
Elektrikli bir araç yolda ilerlerken gazdan ayağınızı çektiğinizde yahut frenlere yavaşça dokunduğunuzda ne olur? Olağanda aracı ileriye yanlışsız iten elektrik motoru, anında rollerini değiştiriyor. Bir jeneratör haline geliyor, aracın hareket gücünü yakalayıp onu yine elektrik gücüne dönüştürerek bataryayı dolduruyor.
Bu elektrikli arabaların şarjı bitmiyor; harcadığı elektriği geri kazanıyor
Bir elektrikli aracın geri kazanım yoluyla ne kadar güç topladığı birkaç kıymetli faktöre bağlı. Daha ağır araçlar hızlanmak için daha fazla güç tüketse de, momentumları onların frenleme sırasında daha fazla elektrik üretmelerine yardımcı oluyor. Benzeri formda, daha yüksek güç derecelerine sahip elektrik motorları, frenleme gücünü elektriğe dönüştürmede daha tesirli. Ayrıyeten, geri kazanımı en üst seviyeye çıkarmak için en yeterli vakit kent içi sürüşü. Daima durma ve başlama, sistemin enerjiyi geri kazanma fırsatlarıyla dolu.
Bu faktörleri aydınlatmak için Alman araba kulübü ADAC değişik bir deney gerçekleştirdi. Üç KONUT; çevik Dacia Spring, lüks BMW i7 ve en çok satan Tesla Model Y Uzun Menzil, bir yokuş üst ve yokuş aşağı rota üzerinde test edildi. Beklendiği üzere, ağır BMW i7 yokuş aşağı güç geri kazanımında öne çıktı. Lakin, daha hafif Dacia Spring, dağlık seyahat boyunca genel olarak en verimli olanı oldu. Bu, güç tüketimi ile geri kazanım ortasındaki hassas dengeyi vurguluyor – daha ağır EV’ler daha fazla geri kazanabilirken, birinci etapta hareket etmek için daha fazla güç gerektiriyorlar.
Dağlık rotaların ötesinde, EV’ler olağan sürüşte nasıl bir performans sergiliyor? Green NCAP’ten alınan bilgilere nazaran, bir KONUT ortalama olarak sürüş gücünün yaklaşık %22’sini geri kazanım yoluyla geri kazanıyor. Nio ET7 ve Hyundai Ioniq 6 üzere öne çıkan EV’ler sırasıyla %31 ve %29 üzere etkileyici sayılar sergiliyor.
Geri kazanım, daha ağır EV’lerin güç cezasını kısmen telafi ederken, hafif yapıların potansiyelini vurguluyor. Yenilikçi gereçler ve dizaynlar, EV verimliliğini en üst seviyeye çıkarmada anahtarı tutuyor. Bir aracın tartısını azaltmak, hızlanırken ve geri kazanımı kullanırken EV’nize daima bir güç artışı vermek üzeredir.
