Gün: 25 Ağustos 2024

Dünyaca ünlü isim Bob Dylan, bir otel odasında Blowin’ in the Wind müziğinin kelamlarını yazmıştı. Dylan’ın el yazısıyla yazdığı kelamların yer aldığı kağıt, bir koleksiyon sitesinde 85 bin dolara satışa çıkarıldı.

Amerikalı müzisyen ve muharrir Bob Dylan’ın hayranlarının ilgisini çekecek bir haber geldi. Sahne ismi Bob Dylan olan ve bu halde tanınan Robert Allen Zimmerman’ın kendi el yazısıyla yazdığı şarkı sözleri bir koleksiyon sitesinde bulunabilecek.

Amerikan folk ve rock müziğinin kıymetli isimlerinden olan Bob Dylan, daha önce Rollin Stone Dergisi tarafından ‘tüm vakitlerin en yeterli şarkısı’ olarak gösterilen ‘Blowin’ in the Wind’ müziği 1962 yılında yazılmıştı.

İkonik Blowin’ in the Wind şarkısının sözleri, 2011 yılından bir koleksiyoncu için otel odasında Dylan tarafından yazıldı ve imzalandı.

Bob Dylan’ın el yazısıyla yazılan şarkı sözleri, bir koleksiyon sitesinde 85 bin dolara satışa çıkarıldı.

‘Blowin’ in the Wind’, 1963’te yayınlanan ‘The Freewheelin’ Bob Dylan’ isimli albümde yer aldı. Dylan’ın imzası niteliğinde olan meşhur müzik, 1994’te Grammy Onur Listesi’nde yer aldı.

Grammy Onur Listesi, kalıcı niteliksel yahut tarihi değere sahip müzik kayıtlarını onurlandırmak için düzenleniyor.

Urla Belediyesi 2025-2029 Stratejik Planı Çalıştayı, STK temsilcileri ve kanaat önderlerinin katılımı ile Urla Eski Tamirhane Binası’nda gerçekleşti. Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan “Urla Belediyesi 2025-2029 Stratejik Planı Çalıştayı”nda yaptığı konuşmada vizyonlarının Urla’nın doğal, kültürel ve tarihi değerlerini koruyarak yaşatan, yerel kimliği ve yarattığı sinerji ile dünya çapında yeni bir etki ve etkileşim yaratma gücüne sahip bir belediye oluşturmak olduğunu belirtti.

Urla Belediyesi tarafından düzenlenen İzmir Planlama Ajansı (İZPA)’nın desteklediği “Urla Belediyesi 2025-2029 Stratejik Planı Çalıştayı” Eski Tamirhane Binasında düzenlenen toplantı ile gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen çalıştayda beş temel alana ilişkin oluşturulan; Alt Yapı ve Üst Yapı Belediyeciliği, Adil ve Eşitlikçi Kalkınma, Dijital Demokrasi, Kapsayıcı Sağlık, Çoklu Krizlere Dirençli Kent masalarında konuya ilişkin belirlenen çerçevede müzakereler gerçekleştirildi. Bir gün içinde eş zamanlı mevcut durum ve vizyon eksenlerinde yapılan çalıştay ayrıca rapor olarak da yayınlanacak.

Çalıştaya Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan’ın yanı sıra İzmir Planlama Ajansı Başkanı (İZPA) Prof.Dr. Koray Velibeyoğlu, kentte yaşayan eski milletvekilleri, geçmiş dönem belediye başkanları, STK Başkanları ve Oda Başkanları katıldı. Çalıştayın açılışında konuşan Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan,

Urla’nın gelecekteki nüfus projeksiyonunda ihtiyaç olan projelerini ve stratejisini belirlemek için düzenledikleri çalıştayın öneminin büyük olduğuna dikkat çekerek, “Zira, bir kentin yol haritasını ancak ve ancak o kentte yaşayanların, o kentin tüm güçlü ve zayıf yönlerini bilenlerin oluşturabileceğine inanıyorum. Sizler bizlerle birlikte bu kentte yaşayan, kentin sorunlarını da çözümlerini de bilenlerdensiniz. Bizler bu göreve katılımcı, şeffaf, demokratik yönetişim anlayışını ortaya koymak için geldik. Bu bağlamda ilçemizde yaşayan vatandaşlarımızın karar verme süreçlerine ortak olması bizler için çok kıymetli. Ve halkın bu katılım hakkını kullanabilmesinin en iyi yollarından biri, yerel yönetimlerin stratejik planlama süreçlerine aktif ve etkili bir şekilde katılmasıdır” dedi.

ÇEVREYE DUYARLI HİZMETLER SUNACAĞIZ

Hedeflerinin Urla’yı Kültür, Sanat, Turizm, Eğitim, Tarih ve Gastronomi kenti olarak akıllara kazımak olduğunun altını çizen Başkan Balkan, “Oluşturacağımız stratejik planda belediye yönetim anlayışımızın da kriterleri yer alacak. Biz yerel yönetim olarak; Urla coğrafyasının ve insanının zenginliğini adil, çevik, sürdürülebilirlik odaklı küresel çözümler üreterek yöneten, toplumsal dayanışmayı ve gayreti örgütleme, ortaklaşabilme, ekipleşebilme becerileri ile öne çıkan, evrensel sözü, sesi olan kendi örgüt yapısı içindeki birimlerin ve dış paydaşlarla olan ağ yapıların ilişki ve iletişiminde güçlü, bu ağların etkileşiminin yarattığı enformasyonu en etkin şekilde işlemeye, geliştirmeye ve modellemeye odaklanan, sahip olmayı değil, birlikte var olmayı amaçlayan, yaşamdaşlık kültürünü benimsemiş rol model kurumlardan biri olmaya aday bir belediye olma hedefleriyle kollarımızı sıvadık. Bizim vizyonumuz;

Urla’nın doğal, kültürel ve tarihi değerlerini koruyarak yaşatan, yerel kimliği ve yarattığı sinerji ile dünya çapında yeni bir etki ve etkileşim yaratma gücüne sahip bir belediye oluşturmaktır.

Bizim misyonumuz; Urla’daki tüm canlıların doğal yaşam döngüsü içinde refahını artıran, toplumsal barış ve dayanışmayı öncelikleyen, teknolojiyi etkin kullanan, tasarım odaklı, çevreye duyarlı hizmetler sunan, yaşam kalitesinin toplum içinde daha adil dağılımını sağlayacak sosyal politikalar oluşturan bir yerel yönetim modeli geliştirmektir” ifadelerini kullandı.

İzmir Planlama Ajansı Başkanı (İZPA) Prof.Dr. Koray Velibeyoğlu da çalıştayda yaptığı konuşmada İzmir’in yeni bir çevre düzeni planına ihtiyacı olduğunu belirterek, “Genişleyen ve büyüyen kentin yeni bir plana ihtiyacı var. Burada önümüzdeki 5 yıla bakarken 50 yılın bakış açısına da bakmak lazım” dedi. Konuşmaların ardından Dr. Öğr. Üyesi Pelin Özden, çalıştayın metodolojisini katılımcılara aktardı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bursa’nın farklı ilçelerini gezip, yöresel lezzetleri tanıtan ‘Gastronomi Tırı’nın bu seferki durağı Nilüfer’di.  Nilüfer Belediyesi ev sahipliğindeki etkinlikte Başkan Şadi Özdemir ile eşi Nuray Özdemir kentin tescilli lezzeti enginar ile pilav yaptı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi 3’üncü Bursa Gastronomi Festivalini bu yıl  ‘Damağımdaki Bursa’ temasıyla  13-15 Eylül tarihleri arasında Merinos Park’ta gerçekleştirecek. Festival öncesinde kentin lezzetlerini ilçelerle buluşturmak ve Bursalıları festivale davet etmek için ‘Gastronomi Tırı’ yollara çıktı. İlçe ilçe gezen Gastronomi Tırı’nın son durağı Nilüfer oldu.

Nilüfer Belediyesi ev sahipliğinde Görükle Spor Parkı’nda gerçekleştirilen etkinlik, büyük ilgi gördü. Etkinliğe Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir’in yanı sıra Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin, Nilbel A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mart, Bursa Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Pınar Işıkyıldız, Nilüfer Belediye  Meclisi Üyeleri Resul Tarman, Ekrem Erk, Furkan Yavuz, Dumlupınar Mahalle Muhtarı Mustafa Aktaş ve mahalle sakinleri katıldı.   

‘Mobil Bursa Gastronomi Mutfağı’ndaki programda Ünlü Şef Dr. Esat Özata ve Barış Uysal Bursa mutfağı ve yerel lezzetler ile ilgili önemli bilgiler verdi. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ile eşi Nuray Özdemir ise Bursa’nın coğrafi işaretli lezzetlerinden ‘enginarlı pilav’ yemeğini hazırladı. Yemeğin hazırlanması sırasında onlara enginarı ile ünlü Hasanağa Mahallesi’nin Kadın Dayanışma Yardımlaşma Derneği Başkanı Neşe Erken de eşlik etti. Başkan Şadi Özdemir ve eşi, Bursa mutfağının önemli yemeğini başarıyla sundu. Bursa mutfağının eşsiz lezzeti, katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü. Enginarlı pilav, daha sonra vatandaşlara ikram edildi.

Enginarın Bursa’nın tescilli lezzeti olduğunu hatırlatan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, üretiminin son yıllarda düştüğünü söyledi. Bu oranı artırmak için çalıştıklarını ifade eden Başkan Şadi Özdemir, kooperatif kuracaklarını ve üretim ile satışı destekleyeceklerini vurguladı. Tarım ve üretiminin önemine işaret eden Başkan Şadi Özdemir, “Mottomuz Nilüfer’in köylüsü, Nilüfer’in efendisi olacak” dedi.

Program sırasında Nilüfer’de faaliyet gösteren kadın dayanışma, yardımlaşma, kültür ve kalkındırma dernekleri, ürettikleri ürünleri kurdukları stantlarda sergiledi. Bursa Büyükşehir Belediyesi Orkestra Şube Müdürlüğü Çalgıcı Mektebi Roman Orkestrası da seslendirdikleri parçalarla programa renk kattı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mudanya Belediyesi’nin “Değişim” temasıyla düzenlediği 6. Mudanya Kitap Fuarı, Mütareke Meydanı’nda birbirinden değerli gazeteci, yazar ve akademisyeni kitapseverlerle buluşturmaya devam ediyor.

6. Mudanya Kitap Fuarı’nın ikinci gününde, sevilen yazarlar Ayşe Kulin ve Işıl Özgentürk kadın hakları üzerine çarpıcı bir söyleşi gerçekleştirirken, tarihçi, yazar, akademisyen Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan ise Türkiye’nin demokrasi yolculuğunu ele aldı.

Fuarın ikinci gününde, yazar Ayşe Kulin ve yönetmen-yazar Işıl Özgentürk “Türkiye’de Kadın Olmak” başlıklı söyleşide Mudanyalılarla buluştu. Kadının toplumsal hayatta kazandığı hakların tarihsel süreçteki gelişimini anlatan Ayşe Kulin, kadının varlık olarak değer kazanmasının 1840 yılında Kadı önünde nikahla başladığını söyledi. Türk kadınının Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasındaki önemine de dikkat çeken Kulin, Atatürk ile birlikte Cumhuriyet’in kurulmasıyla kadınların birçok hakka, Avrupa ülkelerindeki kadınlardan daha önce sahip olduğunu belirtti. 1970’li yıllara kadar iş yaşamında kadınların istihdam oranının yüksek olduğunu da ifade eden Kulin, kadınların değişimde öncü olacağını da sözlerine ekledi. 
Yazar ve yönetmen Işıl Özgentürk ise kadınların toplumsal değişimdeki öncü rolüne dikkat çekerek, kadın mücadelesinin önemine değindi ve kadınların Gerze’nin Yaykıl Köyü’ndeki termik santrale karşı gerçekleştirdikleri direnişi anlattı. Kadınların başı çektiği birçok mücadele olduğunu belirten Özgentürk, “Hiç kimsenin ölümü beklemeye hakkı yoktur. Çok umutluyum çünkü kadın denen varlık değiştirir” ifadelerini kullandı.   

“DÜNYA HIZLI BİR DEĞİŞİM GEÇİRDİ”
Tarihçi, Yazar ve Akademisyen Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan’ın katılımıyla gerçekleşen “Demokrasi: Mücadeleli Yol” başlıklı söyleşide, Türkiye’nin demokrasi serüveni ve modernleşme süreci masaya yatırıldı. Gazeteci – Yazar Duygu Özsüphandağ Yayman’ın moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide Gürkan, son iki yüzyıl içinde dünyanın hızlı bir değişim geçirdiğini anlattı. Demokrasi, tarih, siyaset, eğitim gibi konularda gerçekleşen değişimlere değinen Gürkan, Türk modernleşmesini başarılı gördüğünü söyledi.
Söyleşilerin ardından sahne alan Grup Orion ise, sevilen şarkıları seslendirerek Mudanyalılara keyifli ve eğlenceli anlar yaşattı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Beylikdüzü 11.Barış ve Sevgi Buluşmaları kapsamında düzenlenen Beylikdüzü Sahaf Söyleşileri, “Homeros’un Dünyası ve İlyada” söyleşisiyle sürdü. Moderatörlüğünü Ümit Nar’ın üstlendiği söyleşide Cengiz Özdemir ve Ozan Sağsöz sordu, Prof. Dr. Erman Gören anlattı.

11.Beylikdüzü Barış ve Sevgi Buluşmaları kapsamında düzenlenen Sahaf Söyleşileri, doludizgin devam ediyor. Cumhuriyet Etkinlik Alanı’nda gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Ümit Nar’ın üstlendiği 8. Sahaf Söyleşileri’nin üçüncü konuğu Prof. Dr. Erman Gören oldu. İstanbul Üniversitesi Eski Yunan Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olan Gören, antik Yunancadan Türkçeye çevirdiği eserlerle biliniyor. Homeros’un ünlü eseri İlyada dahil olmak üzere 20’inin üzerinde kitap çevirisi bulunan Gören, sosyal medya platformlarında 65 bölüm halinde anlattığı Homeros okumalarını 1.5 saate sığdırmaya çalıştı.

“Bu metin Hindistan’a Etiyopya’ya giden bir sürü geleneği toplamış bir havuz”

Söyleşide İlyada destanında kadının yerinden, Sokrates’in filozofluğuna ve ahlaki tutumuna, eski Yunan’da şiir konusundan, Aşil’den geriye kalanların akıbetine varıncaya kadar birbiriyle bağlantılı birçok konuya değinen Prof. Erman Gören, Troya kazılarının Avrupalılar için önemini vurguladı. Gören İlayda’yla ilgili “Bu metin ta Hindistan’a, Etiyopya’ya giden bir sürü geleneği toplamış bir havuz” yorumunu yaptı. Ayrıca Sahaf Festivali kapsamında gece mezatı da gerçekleşti. Birbirinden önemli eserin farklı dönemlere ait baskılarına ulaşma imkanı yakalayan kitapseverlerin açık artırma usulü ile kitaplara sahip oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’de alanında ilk ve tek olma özelliğini taşıyan Karşıyaka Belediyesi Evrensel Çocuk Merkezi ve Eğitim Kampüsü, yaza özel atölye programlarında yüzlerce çocuğu bilimle buluşturdu. Yoğun ilgi gören atölyelerin eğlenerek öğrenme imkanı sunduğunu söyleyen Başkan Yıldız Ünsal “Tatilin son günlerini keyifli bir deneyimle değerlendirmek için tüm çocukları merkezimize bekliyoruz” dedi.

Karşıyaka Belediyesi, yaz döneminde Evrensel Çocuk Merkezi ve Eğitim Kampüsü çatısı altında çocukları bilim, eğitim ve eğlence ile buluşturmaya devam ediyor. Yaz başından bu yana haftanın her günü 4-7 yaş aralığındaki çocuklara yönelik olarak mozaik, dino kaşifler ve renkli kuş yuvası atölyeleri; 8-12 yaş grubuna yönelik ise ışığın gizemi atölyesi düzenleniyor. Atölyeler her gün saat 10.00 ile 19.00 saatleri arasında gerçekleştiriliyor.

EGE’NİN EN BÜYÜK PLANETARYUMU

Ayrıca, kampüs içinde yer alan planetaryum da haftanın her günü yaza özel film gösterimleri ile konuklarını ağırlıyor. Ege Bölgesi’ndeki en büyük planetaryum olan merkezde genel izleyici kitlesine yönelik ‘Çocuklar İçin Güneş Sistemi’, ‘Ağaçların Yaşamı’, ‘Astralis’, ‘Yıldız Tozu’ ve ‘Güneşin Ötesine’ filmleri; 6 yaş ve üzerine yönelik ise ‘Işık Krallığı’ ve ‘Evrenin Sırları’ filmleri gösteriliyor. Evrensel Çocuk Merkezi ve planetaryumdaki programlar hakkında, 0232 324 63 43 numaralı hattan detaylı bilgi alınabiliyor.

EĞİTİM VE EĞLENCE BİR ARADA

Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal, “Güncellediğimiz yaz programıyla Evrensel Çocuk Merkezi ve Eğitim Kampüsü çatısı altında düzenlediğimiz etkinliklerimiz dönem boyunca yoğun ilgi ile takip edildi. Çok sayıda çocuğumuz bilimle buluştu; eğlenerek öğrenme imkanı buldu. Tatilin sonuna yaklaşırken, bu farklı ve keyifli deneyimi yaşamak için tüm çocukları merkezimize bekliyoruz. Yılın her döneminde, bilimle iç içe, bilinçli ve aydınlık bir nesil yetiştirmek için çalışmaya devam edeceğiz” konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gran Fondo Başşehir Bisiklet Yarışı yapıldı.

Bilkent Center’dan startı verilen yarış, 90,9 kilometrelik uzun parkur, 56,6 kilometrelik kısa parkur, tandem ve paralimpik, 4 kategoride düzenlendi.

Farklı yaş kümelerinden amatör bisikletçilerin de katıldığı gran fondo yarışını, erkekler uzun parkurda Anton Hrabovskyi (Asperox BikePedia takımı), bayanlar uzun parkurda Şeniz Pamuk (Rise Performance Club) kazandı.

Kısa parkurda ise erkeklerde Melih Taş (Asperox BikePedia), bayanlarda Buse Hasret (ISS Academy) birinci oldu.

Asperox BikePedia grubunda yarışan erkekler kısa parkur genel klasman birincisi Melih Taş, 3 yıldır bisiklet sportmeni olduğunu belirterek “İlk yıllarda çok etkin olarak sürmüyordum, gezinti modundaydım. İki yıldır nizamlı idman programına başladım ve düzeyimi yükselttim. Yavaş yavaş da bunun karşılığını alıyorum.” diye konuştu.

Caydırıcı yokuşların bulunduğu sıkıntı bir yarışı muvaffakiyetle tamamlamanın memnunluğunu yaşadığını lisana getiren Melih, meslek planına ait “Bulunduğum pozisyonu çok daha ileri taşımayı planlıyorum. Bilhassa kısada kendimi geliştirip uzun parkurda da kürsüye oynamaya çalışacağım.” sözlerini kullandı.

Bayanlar uzun parkurda genel klasmanı 2’nci bitiren Asperox BikePedia kadrosunun atletlerinden Gökçe Demirsoy ise “Daha evvel koşuyla ilgileniyordum. Bu yılın başında bisiklete başladım. İki aydır Asperox ekibiyle birlikteyim. Aslında yeniyim bisiklette, bu türlü birazcık süratli bir ilerleme oldu.” dedi.

Gökçe, yarışın kendisi için nasıl geçtiği ve gayeleri konusunda ise şunları söyledi:

“Başta yağmur yağınca biraz korktuk ancak sorun olmadı. Yollar çok hoştu. İnişli çıkışlı, tam benlik bir parkurdu. İstediğim üzere geçmedi lakin tekrar de hoştu. Bundan sonraysa her vakit daha güzelini hedefliyorum. Yurt dışındaki bisikletçilerin düzeyinde olmak istiyorum.”

Sanat dünyasının parmakla gösterilen örnek çifti Brad Pitt ve Angelina Jolie, uzun ve acılı boşanma süreçlerinin akabinde Miraval Şatosu nedeniyle birbirlerine düşman olmuşlardı. Jolie, Pitt’i Miraval Şatosu şaraphanesinin denetimini ele geçirmeye çalışmakla; Pitt de Jolie’yi kincilikle suçluyordu. Yılan öyküsüne dönen davada Angelina Jolie’nin babasının Pitt’e ‘Bu arbede bitsin’ diyerek yalvardığı sav edildi.

Dünyaca ünlü oyuncu Angelina Jolie ve Brad Pitt, 2019 yılında olaylı bir boşanma süreci yaşamış ve daha sonra 6 çocuklarının velayeti için sancılı bir hukuk gayretine girmişti. Ayrılıklarının üzerinden yıllar geçse de birbirlerine karşı öfkesi dinmeyen çift, son yıllarda daima olarak 2008 yılında satın aldıkları Miraval Şatosu‘yla gündeme geliyor. 

Dünyanın en saygın şarap üreticilerinin rehberliğinde Miraval Şatosu’nu yöneten Brad Pitt ve eski eşi Angelina Jolie boşanmanın akabinde payları yarı yarıya bölüşmüşlerdi. Lakin Jolie’nin 2014 yılında nikah merasimlerini gerçekleştirdikleri Fransa’nın güneyindeki Miraval Şatosu şaraphanesi’ndeki paylarını Rus bir iş insanına devretmesiyle öfkeden mecnuna dönen Brad Pitt, eski eşinin kendisine ziyan vermek istediğini tez etmişti ve soluğu mahkemede almıştı.

Davaları devam eden çiftin ortasındaki tansiyon gitgide artarken Angelina Jolie de 250 milyon dolarlık yeni dava açmıştı. Pitt ise eski eşine kendisine “zarar vermek” için paylarını “bir yabancıya” sattığını tez ederek dava açmıştı. 2021 yılından beri mahkeme salonlarından çıkmayan çiftin, birbirlerine karşı kullandığı suçlayıcı sözler dünya basınında büyük yankı uyandırırken yeni bir gelişme yaşandı.

ANGELİNA JOLİE’DEN ZEYTİN DALI

Jolie’nin avukatları, Pitt’ten ikilinin 2016’daki skandal uçak olayıyla ilgili üçüncü taraf irtibatlarını yayınlamasını talep etti. Lakin Pitt bu talebi reddetti ve kendisini korumak için zımnilik mukavelesi talep ettiği sav edildi. Jolie’nin avukatları, müvekkillerinin 2021’de payını satarken makûs niyetli davranmadığını, bilakis Pitt’in kendisine uyguladığı şiddeti örtbas etmek için yeni bir kapalılık muahedesi dayattığını tabir etti. Tüm bu yaşananların akabinde eski eşiyle ortasındaki krizi sonlandırmak isteyen Jolie’nin avukatından “Angelina, Bay Pitt’in bu hengameyi sonlandırmasını ve ailesinin uygunlaşması için pak bir sayfanın açılmasını istiyor” halinde bir açıklama geldi.

“KENDİSİNİ KURBAN OLARAK GÖSTERMEYE ÇALIŞIYOR”

Daily Mail’in haberine nazaran; Jolie’nin bu isteğine Pitt’den red geldi. Eski eşinin kendisini ‘kurban’ olarak gösterdiğini tez eden Pitt’e yakın kaynaklar, ünlü aktörün bu davadan vazgeçmeyeceğini öne sürüldü. Pitt’e yakın bir kaynak, bahisle ilgili “Brad bu davadan vazgeçmeyecek, neden bıraksın ki? Bu çok standart bir iş uyuşmazlığıydı fakat ne yazık ki Angelina daima olarak boşanma davasına yönelik ferdî ögeleri ortaya koydu. Angelina, güya kendisi barış yanlısı biriymiş üzere ondan arbedeye son vermesini istiyor. Bu kendini kurban olarak göstermekten öbür bir şey değil. Bu bir hengame değil. Bu, sonuçta çocuklarına ilişkin olacak mülkün satışıyla ilgili bir iş uyuşmazlığı. Bu onların mirasıydı ve o da bunu biliyor” sözlerini kullandı.

SON DEVA JOLİE’NİN BABASI DEVREYE GİRDİ

İkili ortasında sular durulmazken son olarak devreye Jolie’nin babası Jon Voight girdi. Fox News Digital’a konuşan 85 yaşındaki Voight’ın “Keşke bu dava sona erse. Sıkıntı bir durum. Umarım barışmanın bir yolunu bulurlar” dediği belirtilirken birebir vakitte tabir yerindeyse Pitt’e “yalvardığı” sav edildi. “Çocukların inançlı bir ortama muhtaçlığı olduğunu düşünüyorum. Çocukları ve kızımı seviyorum ve Brad’in de yapması gerekeni yapmasını ve bu saçmalığa son vermesini istiyorum” diyen Voight’ın davetine şimdi Pitt’ten karşılık gelmedi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Angelina ve Brad ortasında arbede devam ederken mahkeme; Jolie’nin “anlamsız, berbat niyetli ve sıkıntılı bir sistemin parçası” olarak nitelendirdiği tezleri reddetti. Bu durumda Jolie, eski eşi Pitt’in müsaadesini almadan payını sattığı savını geri çevirmek için verdiği yasal çabayı kaybetmiş oldu. 

KONUŞMALAR ORTAYA ÇIKTI

Daily Mail’in haberine nazaran; Jolie ile Rus bir iş insanı Yuri Shefler ortasındaki konuşmalar Brad Pitt tarafından ortaya çıkarıldı. Ortaya çıkan konuşmalarda 56 yaşındaki Shefler, ünlü yıldızı İskoçya’daki şatosuna davet etti ve ikilinin samimi bir arkadaşlık geliştirdi. Jolie’nin bu daveti kabul edip iş adamının meskenine gidip gitmediği ise bilinmiyor.

ÇİFT BİRBİRİNE ÖFKE KUSUYOR

Page Six’in haberine nazaran; Angeline Jolie, Pitt ve takımının Fransız şaraphanesini ele geçirmek için birtakım işler çevirdiğini düşünüyor. Dava nedeni olarak da Pitt’in boşanma ve velayet davasından ötürü Jolie’den öç almak istediği ve Jolie’nin şaraphane yatırımından tek kuruş kazanmamasından emin olmak istediği tabir edildi. Ünlü aktörün eski eşi Jolie’ye ‘sus payı’ verdiği ve evliliklerinin noktalanmasına sebep olan şartlar konusunda sessiz kalması istediği ileri sürüldü. 

“KÖTÜ NİYETLİ BİR NİZAMIN PARÇASI”

Dava evraklarında yer alan sözlere nazaran Jolie, eski eşinin kendisine yönelik ithamlarını ve yasal adımlarını “Boş, makus niyetli ve sorunlu bir nizamın parçası” olarak görüyor. Öte yandan belgelerde “Pitt’in, kendisi ve Jolie ortasında kapalı, yazılı olmayan ve satışa müsaade verdiğini gösteren bir muahede olduğuna dair sunduğu savlar, yazılı kayıtlar ve yasal dokümanlarla uyuşmamaktadır” şeklinde tabirler yer aldı. Ünlü aktristin eski eşine attığı mailde “Burası evlendiğimiz, ikiz çocuklarımızı getirdiğimiz yer. Burası bir gün yaşlanacağımı düşündüğüm yerdi. Artık bunları ağlamadan yazmakta bile zorlanıyorum. Burada yaşadığımız anıları daima hatırlayacağım” formunda yakındığı görülüyor. 

Öte yandan Pitt’in avukatlarına nazaran ünlü aktör, eşinin yüzde 50 hissesini “gizlice” sattığını ve yeni iş ortakları olduğunu 2021’de yapılan bir basın açıklamasıyla öğrendi. Los Angeles Yüksek Mahkemesi’nde açılan ve Daily Mail tarafından aktarılan dokümanda, “Duruşmada da gösterileceği üzere, Jolie’nin aksiyonları hukuka karşıttır, Pitt’e önemli ve kasıtlı olarak ziyan vermiş ve kendisini haksız yere zenginleştirmiştir” tabirlerine yer verildi.

İkili ortasındaki kriz büyürken Brad Pitt, Angelina Jolie’yi adeta bir düşman olarak görüyor. Page Six’in özel kaynaklarına nazaran; Brad Pitt, Yuri Shefler’i Miraval’dan göndermek ve hatta kovmak istiyor. Kaynaklar, aktörün eski eşinin paylarını satmasını ‘kinci’ bir hareket olarak gördüğünü, zira Rus iş adamının daha evvel Jolie’ye payları için bir teklifte bulunduğunu lakin o devir ünlü yıldızın bu teklifi reddettiğini lisana getirdi. Tezlere nazaran Jolie, eski eşini kızdırmak ve onu üzmek için bu türlü bir atakta bulundu.

Yuri Shefler’in Miraval şatosunu bu kadar istemesinin sebebinin de Pitt’in ününden faydalanmak için olduğu sav edildi. Kaynaklar, Shefler’in Pitt ile ‘göstermelik’ bir iştirak sürdürmek istediğini söyledi.

Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda uğraş edecek Türkiye, yüzme ve tekvando branşında Tokyo 2020’de yakaladığı çıkışı sürdürmek istiyor.

Anadolu Ajansı’nın (AA) Paris 2024 Paralimpik Oyunları öncesi hazırladığı belge haberler kapsamında, yüzme ile tekvando branşındaki iştirak ve performanslar ele alındı.

Türkiye’nin para yüzmede oyunlardaki birinci ve tek madalyasını Tokyo 2020’de Sevilay Öztürk kazandı.

Bayanlar 50 metre sırtüstü S5 kategorisinde üçüncü olarak bronz madalya kazanan Sevilay, tarihi muvaffakiyet elde etti.

Sevilay’ın başarısı olimpiyat ve paralimpik oyunlarında Türkiye’nin yüzme branşında birinci ve tek madalyası oldu.

Paris’te yer alacak 6 ulusal atlet, 21 farklı tarzda havuzda gayret edecek.

Para yüzme karşılaşmaları 29 Ağustos-7 Eylül tarihlerinde 40 bin kapasiteli Paris La Defense Arena’da yapılacak.

2024 Paris Paralimpik Oyunları’nda para yüzmedeki ulusal sportmenler ve yarışacakları disiplinler şöyle:

Madalyalar Tokyo’da geldi

Türkiye’nin para tekvando branşındaki 2 madalyasını Tokyo 2020’de kazandı.

Japonya’da bayanlar 49 kiloda Meryem Betül Çavdar gümüş, erkekler 61 kiloda Mahmut Bozteke, bronz madalya kazandı.

Meryem Betül ile Mahmut’un da yer alacağı 8 kişilik para tekvando ulusal kadrosu, Tokyo 2020’de elde ettikleri muvaffakiyetleri tekrarlamaya çalışacak.

Para tekvando karşılaşmaları 29-31 Ağustos’ta 8 bin kapasiteli Grand Palais’te yapılacak.

2024 Paris Paralimpik Oyunları’nda para tekvandoda tatamiye çıkacak ulusal atletler şu formda:

Enerji Piyasaları İşletme AŞ bilgilerine nazaran, spot elektrik piyasasında süreç hacmi, bugün düne nazaran yaklaşık yüzde 27,25 artarak 1 milyar 742 milyon 235 bin 345 lira oldu.

Gün öncesi piyasada bir megavatsaat elektriğin fiyatı yarın için en yüksek saat 19.00 ve 20.00’de 3 bin lira, en düşük saat 2.00’de 1895 lira olarak tespit edildi.

Gün öncesi piyasada bir megavatsaat elektriğin aritmetik ortalama fiyatı 2 bin 217 lira 23 kuruş, yüklü ortalama fiyatı 2 bin 238 lira 71 kuruş oldu.

Spot piyasada bir megavatsaat elektriğin fiyatı bugün en yüksek 3 bin lira, en düşük 500 lira 1 kuruş olarak belirlendi.

Golbol Bayan Ulusal Grubu, Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda 3’üncü altın madalyayı kazanmak için uğraş ederek unvanını koruyacak.

Anadolu Ajansı’nın (AA) Paris 2024 öncesi hazırladığı belge haberler kapsamında golbol branşındaki iştirak ve performanslar ele alındı.

Türkiye’nin, Fransa’nın başşehri Paris’te 28 Ağustos-8 Eylül tarihlerinde düzenlenecek oyunlarda altın madalya beklediği branşlardan biri bayan golbol olacak.

Grup sporlarında Türkiye’yi temsil edecek ulusallar, Rio 2016 ve Tokyo 2020’de kürsünün birinci basamağında yer alma başarısı gösterdi.

İlk madalya Londra’da

Türkiye golbolde birinci madalyasını erkeklerde Londra 2012’de elde etti.

Abdullah Aydoğdu, Hüseyin Alkan, Mehmet Yavuz, Tekin Okan Düzgün, Tuncay Karakaya, Yusuf Uçar’dan oluşan Golbol Erkek Ulusal Grubu, paralimpik oyunlarda bronz madalya kazandı.

Son dünya şampiyonu

Golbol Bayan Ulusal Kadrosu, son dünya şampiyonu unvanıyla oyunlarda yer alacak.

Paralimpik oyunlardaki altın madalyalarının yanı sıra Paris 2024’e 2022’nin dünya şampiyonu olarak katılacak ulusal ekibin 2015, 2019 ve 2023’te de Avrupa şampiyonlukları bulunuyor.

“Dünyanın en iyisi” Sevda Altunoluk

Golbolde “dünyanın en yeterli sporcusu” gösterilen Sevda Altuoluk, ulusal ekibin kaptanlığını yapıyor.

Türkiye’nin Tokyo 2020’de finalde ABD’yi 9-2 yendiği maçta bütün golleri atmayı başaran Sevda Altunoluk, tertipte 46 defa birebir sevinci yaşayarak “gol kraliçesi” oldu.

Ulusal ekibin 6 kişilik takımında, üst üste 3. defa oyunlarda yer alacak tek isim Sevda Altunoluk’un yanı sıra Sevtap Altunoluk, Berfin Altan, Fatma Gül Güler, Seydanur Kaplan ve Reyhan Yılmaz yer alıyor.

“Zilli” top

Golbol, 1946 yılında Avusturyalı Hanz Lorenzen ve Alman Sett Renidle tarafından, savaşta görme yetilerini kaybeden gazilerin rehabilitasyonuna yardımcı olmak gayesiyle kurgulanmış bir oyundur.

Üçer kişilik iki kadroyla oynanan golbolde takımlar, maçlarda en fazla üç yedek oyuncu bulundurabiliyor.

Golbelde oyuncular, orta çizgisiyle ikiye bölünmüş dikdörtgen cimnastik salonu alanında “zilli” topu, karşı tarafın savunmasına gerçek yuvarlayarak kale çizgisinden geçirmeye çalışıyor.

Kadroların sırayla atış yaptığı golbelde müsabakalar, 12’şer dakikalık iki devre oynanıyor.

Fransa’nın başşehri Paris’te düzenlenecek 2024 Paralimpik Oyunları’nda 18 tesis, dünyanın en düzgün paralimpik atletlerini ağırlayacak.

AA’nın Paris 2024 Paralimpik Oyunları öncesi hazırladığı evrak haberler kapsamında, tertibin düzenleneceği tesisler ele alındı.

2024 Paris Olimpiyat Oyunları’ndan sonra gözler 28 Ağustos-8 Eylül’de düzenlenecek paralimpik oyunlara çevrildi.

Paralimpik oyunlarda 18 tesiste spor karşılaşmaları düzenlenecek. Bu 18 tesisin 16’sı 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nda kısa bir mühlet evvel kullanıldı. 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’na nazaran, paralimpik oyunlarda yol bisikleti ve atletizmde maraton yarışı farklı açık alanlarda yapılacak.

Oyunlarda 22 branşta 4 binden fazla sportmen uğraş edecek.

Tesisler

Paris 2024 Paralimpik Oyunları’na konut sahipliği yapacak tesisler şöyle:

1- Bercy Arena: Tekerlekli sandalye basketbol

Kapasite: 20 bin 300

Yapılış tarihi: 1984

2- Versay Sarayı: Para binicilik

Kapasite: 40 bin-80 bin

Yapılış tarihi: 1661

3- Champ de Mars Arena: Judo, tekerlekli sandalye ragbi

Kapasite: 8 bin

Yapılış tarihi: 2021

4- Chateauroux Atıcılık Merkezi: Para atıcılık

Kapasite: 3 bin

Yapılış tarihi: 2017

5- Eyfel Kulesi Alanı: Görme engelliler futbol

Kapasite: 12 bin 860

Yapılış tarihi: 2024

6- Clichy-sous-Bois: Para yol bisikleti

7- La Courneuve: Para atletizm (Maraton)

8- Grand Palais: Para eskrim, para tekvando

Kapasite: 8 bin

Yapılış tarihi: 1900

9- South Paris Arena: Para masa tenisi, bocce, golbol

Kapasite: 12 bin

Yapılış tarihi: 1923

10- Invalides: Para okçuluk

Kapasite: 8 bin

Yapılış tarihi: 1670

11- Stade de France: Atletizm

Kapasite: 80 bin

Yapılış tarihi: 1998

12- Porte de la Chapelle Arena: Para badminton, para halter

Kapasite: 8 bin

Yapılış tarihi: 2024

13- Vaires Sur Marne Nautical: Para kano, para kürek

Kapasite: 22 bin

Yapılış tarihi: 1989

14- North Paris Arena: Oturarak voleybol

Kapasite: 6 bin

Yapılış tarihi: 2024

15- Paris La Defense Arena: Para yüzme

Kapasite: 40 bin

Yapılış tarihi: 2017

16- Pont Alexandre: Para triatlon

Yapılış tarihi: 1896-1900

17- Roland-Garros: Tekerlekli sandalye tenis

Kapasite: 36 bin

Yapılış tarihi: 1928

18- Saint Quentin en Yvelines Velodromu: Para bisiklet

Kapasite: 6 bin

Yapılış tarihi: 2014

Açılış merasimi, tarihi Concorde Meydanı’nda yapılacak

Paralimpik oyunlarda da açılış merasimi, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda olduğu üzere birinci kere stat dışında gerçekleştirilecek.

Açılış merasimi Şanzelize caddesinin başında bulunan tarihi Concorde Meydanı’nda yapılacak.

Açılış merasimini 65 bin seyircinin izlemesi bekleniyor.

17 Yaş Altı Bayan Ulusal Voleybol Grubu, FIVB Dünya Şampiyonası’nı 7. sırada tamamladı.

Peru’nun başşehri Lima’daki tertipte ulusal grup, 7.’lik maçında Meksika ile karşılaştı. Ay-yıldızlı grup, rakibini 25-17, 25-19, 22-25 ve 25-15’lik setler sonucunda 3-1 mağlup etti.

17 Yaş Altı Bayan Ulusal Voleybol Grubu, şampiyonayı 7. sırada bitirdi.

Tertibin finalinde ise Japonya’yı 3-0 mağlup eden Çin, şampiyonluğa ulaştı.

Rekor para ödülünün dağıtılacağı dönemin son grand slam tenis turnuvası ABD Açık pazartesi günü başlayacak.

Avustralya Açık, Fransa Açık (Roland Garros) ve Wimbledon ile tenis döneminin en değerli dört tertibinden ABD Açık, bu yıl 26 Ağustos-8 Eylül tarihlerinde 144. sefer organize edilecek.

Birinci kere 1881 yılında düzenlenen dönemin son grand slam turnuvası ABD Açık, pazartesi günü TSİ 18.00’de New York kentinde başlayacak.

2024 ABD Açık’ın toplam para mükafatı, 75 milyon dolarla tertip tarihinin en yüksek düzeyine ulaştı. ABD Açık böylelikle kendisine ilişkin tarihin en fazla para mükafatı dağıtan tenis turnuvası rekorunu (65 milyon dolar) geliştirdi.

Tek bayanlar ve tek erkekler şampiyonlarına verilen ödül ise 3 milyondan 3,6 milyon dolara yükseldi.

Djokovic yeni rekor peşinde

Tek erkeklerde 4’ü ABD Açık’ta olmak üzere (2011, 2015, 2018, 2023) 24 şampiyonluğu bulunan Novak Djokovic, “tarihin en fazla grand slam turnuvası kazanan tenisçisi” unvanını tek başına ele geçirmeye çalışacak.

Mesleğindeki tek eksik olimpiyat altın madalyasını Paris’te kazanarak New York’a gelen Djokovic, ABD Açık’ta şampiyon olması halinde kelam konusu rekoru paylaştığı Avustralyalı Margaret Court’u geride bırakacak.

Son şampiyon Sırp tenisçinin (2 numaralı seribaşı) önündeki en büyük mahzurlar, bu yıl Avustralya Açık’ı kazanan dünya 1 numarası İtalyan Jannik Sinner ve Fransa Açık ile Wimbledon’da zafere ulaşan dünya 3 numarası İspanyol Carlos Alcaraz olacak.

Mesleğinin sonlarına yaklaşan 37 yaşındaki Djokovic, kendisi üzere favoriler ortasında gösterilen genç rakiplerine karşı bu yılki grand slam turnuvalarında istediği sonuçları alamadı. Sırp raket, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları finalinde mağlup ettiği Alcaraz karşısında son iki Wimbledon finalini kaybetti. Djokovic, bu sezonki Avustralya Açık yarı finalinde ise Sinner’e yenilmekten kurtulamadı.

Alcaraz’ın dönemi 3 grand slam şampiyonluğuyla tamamlama gayesiyle uğraş edeceği ABD Açık’ta Sinner ise birinci zaferi için korta çıkacak.

Son yıllarda yaşadığı sakatlıkların akabinde eski formundan uzaklaşan İspanyol Rafael Nadal, 4 kere kazandığı ABD Açık’a katılamayacak. Sporseverler, Nadal’ın yanı sıra tenisi bıraktığını açıklayan 2012 ABD Açık şampiyonu Büyük Britanyalı Andy Murray’yi de izleme bahtı bulamayacak.

Yarı finale kadar dünya klasmanının birinci 5 sırasındaki oyuncularla müsabaka ihtimali olmayan Djokovic’in ana tabloda bulunduğu tarafta Alexander Zverev (4), Andrey Rublev (6), Casper Ruud (8), Grigor Dimitrov (9), Taylor Fritz (12), Ben Shelton (13) ve Holger Rune (15) öne çıkıyor.

Sinner’in başı çektiği ana tablonun öbür yarısında ise 2022 şampiyonu Carlos Alcaraz (3), 2021 şampiyonu Daniil Medvedev (5), Hubert Hurkacz (7), Alex de Minaur (10), Stefanos Tsitsipas (11) ve Tommy Paul (14) üzere değerli isimler bulunuyor.

Kadınlarda sonucu varsayım etmek zor

Dünya sıralamasının birinci 3 basamağındaki Polonyalı Iga Swiatek, Belaruslu Aryna Sabalenka ve son şampiyon ABD’li Coco Gauff, ABD Açık’ın bayanlardaki favorileri üzere görünse de New York’taki son 10 turnuvanın 9’unu farklı isimler kazandı.

ABD Açık öncesindeki WTA 1000 turnuvası Kanada Açık’ı kazanan ABD’li Jessica Pegula (6), bu yıl Fransa Açık ve Wimbledon’da final oynayan İtalyan Jasmine Paolini (5) ve süratli yerlerde oynamayı seven Kazak Elena Rybakina’yı (4) da göz gerisi etmemek gerekiyor. Üç defa grand slam final gören Tunuslu Ons Jabeur ise sakatlığı nedeniyle turnuvada katılamayacak.

Çeyrek finalde Pegula ile eşleşme ihtimali bulunan dünya 1 numarası Swiatek’in yarı finaldeki olası rakipleri ortasında da Rybakina ve Paolini ile 2019 şampiyonu Bianca Andreescu, 2018 ve 2020 şampiyonu Naomi Osaka yer alıyor.

Sabalenka (2) ve Gauff’un (3) bulunduğu ana tablonun başka yarısında ise bu yılki Avustralya Açık finalisti Qinwen Zheng (7), bu yılın Wimbledon şampiyonu Barbora Krejcikova (8), ABD Açık’ta üç sefer final oynayan Victoria Azarenka (20) ve 2017 şampiyonu Sloane Stephens dikkati çekiyor.

Birçok uygulama birinci sefer ABD Açık’ta hayata geçti

Turnuva, birinci sefer 1881 yılının ağustos ayında Rhode Island eyaletindeki Newport kentinde bulunan çim kortlarda organize edildi.

Sadece ABD Ulusal Lawn Tenis Federasyonu (USNLTA) üyelerinin katılabildiği birinci turnuvayı kazanan Richards Sears, sonraki 6 şampiyonluğu da kimseye bırakmadı. 1887 yılından itibaren bayan tenisçilerin de yarışabildiği şampiyona, 1975-1977 yıllarında çim kortta oynandı.

ABD Açık, 1978’de ABD Tenis Federasyonu (USTA) tarafından New York kentindeki Flushing Meadows Corona Park’ta inşa edilen USTA Billie Jean King Ulusal Tenis Merkezi’ne taşındığından beri asfalt yahut beton bir yer üstüne akrilik, lastik ve silikondan oluşan katmanların yerleştirilmesiyle elde edilen “DecoTurf” ismindeki kortlarda düzenleniyor.

Sürtünmenin çok düşük seviyede olduğu DecoTurf kortta toplar, öteki sert yerlere nazaran yerden daha az yükseliyor. Topun, çim yüzeyden sonra en yüksek sürate kavuştuğu ABD Açık’ın tabanı, sert servis kullanan ve güçlü vuruşları olan oyunculara avantaj sağlıyor.

ABD Açık, 1970 yılında eşitlikle biten (6-6) setlerin, bir tenisçi, iki fark yakalayıncaya kadar sürmesi yerine “tie break” ile sonuçlandığı, 1973’te ise tek erkekler ve tek bayanlar şampiyonlarının eşit para mükafatı aldığı (1973 şampiyonları John Newcombe ve Margaret Court, 25’er bin dolarla ödüllendirildi) birinci “grand slam” turnuvası olma özelliğini de taşıyor.

Turnuvanın bir öbür özelliği ise tenisçilerin hakem kararlarına itiraz etmesini sağlayan “Şahin gözü” isimli bilgisayar sisteminin 2006 yılında birinci sefer burada kullanılması. Şahin gözü, 2006 yılında birinci sefer merkez kort Arthur Ashe ile Louis Armstrong alanlarında kullanıldı.

ABD Açık’ı öteki grand slam turnuvalarından ayıran bir özelliği de merkez kort olarak kullanılan ve ismini Afro-Amerikan tenisçi Arthur Ashe’ten alan 23 bin 771 kapasiteli tenis kortuna sahip olması. Dünyanın en yüksek kapasiteli kortu Arthur Ashe’in çatı sistemi 6,5 dakikada kapatılabiliyor.

ABD Açık’ın “en”leri

Geçen yıl tek erkeklerde Novak Djokovic, tek bayanlarda ise Coco Gauff’un şampiyon olduğu ABD Açık Tenis Turnuvası’na ilişkin öne çıkan istatistikler şöyle:

Teklerde en fazla kazananlar

Erkekler:

*Richard Sears (ABD), *Bill Tilden (ABD), *Bill Larned (ABD) – 7 kez

Jimmy Connors (ABD), Pete Sampras (ABD), Roger Federer (İsviçre) – 5

*Robert Wrenn (ABD), John McEnroe (ABD), Rafael Nadal (İspanya), Novak Djokovic (Sırbistan) – 4

Kadınlar:

*Molla Bjurstedt Mallory (Norveç/ABD) – 8 kez

*Helen Wills (ABD) – 7

Chris Evert (ABD), Serena Williams (ABD) – 6

Üst üste en fazla kazananlar

Erkekler:

*Richard Sears (ABD) – 7 kez

*Bill Tilden (ABD) – 6

Roger Federer (İsviçre) – 5

Kadınlar:

Chris Evert (ABD) – 4 kez

*Helen Jacobs (ABD) – 4

*Molla Bjurstedt Mallory (Norveç/ABD) – 4

Son 10 yılın kazananları

Erkekler:

2023 – Novak Djokovic (Sırbistan)

2022 – Carlos Alcaraz (İspanya)

2021 – Daniil Medvedev (Rusya)

2020 – Dominic Thiem (Avusturya)

2019 – Rafael Nadal (İspanya)

2018 – Novak Djokovic (Sırbistan)

2017 – Rafael Nadal (İspanya)

2016 – Stanislas Wawrinka (İsviçre)

2015 – Novak Djokovic (Sırbistan)

2014 – Marin Cilic (Hırvatistan)

Kadınlar:

2023 – Coco Gauff (ABD)

2022 – Iga Swiatek (Polonya)

2021 – Emma Raducanu (Büyük Britanya)

2020 – Naomi Osaka (Japonya)

2019 – Bianca Andreescu (Kanada)

2018 – Naomi Osaka (Japonya)

2017 – Sloane Stephens (ABD)

2016 – Angelique Kerber (Almanya)

2015 – Flavia Pennetta (İtalya)

2014 – Serena Williams (ABD)

En genç kazananlar

Erkekler: Pete Sampras (ABD) (1990) – 19 yaş, 1 ay

Bayanlar: Tracy Austin (ABD) (1979) – 16 yaş, 8 ay

En yaşlı kazananlar

Erkekler: *William Larned (ABD) (1911) – 38 yaş, 8 ay

Bayanlar: *Molla Bjurstedt Mallory (Norveç, ABD) (1926) – 42 yaş, 5 ay

NOT: * Açık devir (1968 yılında profesyonel tenisçilerin, amatör oyuncularla müsabakasına müsaade verilmesi) öncesinde kazanılan şampiyonluklar dahil.

Türkiye Atletizm Federasyonu ile Eskişehir Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen ETİ Lifalif 5. Milletlerarası Eskişehir Yarı Maratonu başladı.

Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı’nda startı verilen tertipte, 21 kilometrelik yarı maratonun yanı sıra 10 kilometre, şirketler, paralimpik ve çocuk koşuları da yapılıyor.

Tertibe katılan yaklaşık 3 bin kişi, tarihi Odunpazarı bölgesi başta olmak üzere kent merkezinde bulunan cadde ve sokaklardan geçerek yarı maratonu tamamlamaya çalışacak.

Amasya’nın Merzifon ilçesinde yaşayan 14 yaşındaki Zehranur Aslan, Avrupa ikinciliği yaşadığı halterde yeni muvaffakiyetler için çalışmalarına devam ediyor.

Okul taramaları sırasında 2021 yılında antrenörlerin yönlendirmesiyle haltere başlayan Zehranur Aslan, bu branşta kısa müddette kıymetli başarılara imza attı.

Yunanistan’ın Selanik kentinde haziran ayında gerçekleştirilen Yıldızlar ve 15 Yaş Altı Avrupa Halter Şampiyonası’nda 55 kiloda gayret eden genç ulusal halterci, koparmada 66, silkmede 85, toplamda ise 151 kiloluk derecesiyle 3 gümüş madalya elde etti.

Merzifon Belediyespor Kulübü atleti Zehranur Aslan, yeni muvaffakiyetler kazanmak için kent stadyumundaki halter salonunda antrenör Recep Arslan idaresinde çalışmalarını sürdürüyor.

Ulusal sportmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halteri çok sevdiğini, muvaffakiyetini disiplinli ve özverili çalışmaya borçlu olduğunu söyledi.

Halterde ulusal formayı giydiği için gururlu olduğunu vurgulayan Zehranur, daha büyük başarılara imza atacağına inandığını belirterek, şunları kaydetti:

“Küçük yaşlardan itibaren atlet olmak istiyordum. Halteri kendime uygun gördüm ve başladım. Birinci başlarda cümbüşüne geliyordum. Sonra amaç büyüdü ve kilolar arttı. Birinci amacım Avrupa Şampiyonası’ydı, ona da gittim. 3 Türkiye birinciliğim var. Ay-yıldızlı formayı giymekten gurur duyuyorum. Bundan sonraki maksadım, yıldızlarda madalya alıp dünya şampiyonasına gitmek. Önümüzdeki Avrupa şampiyonaları da iştirak sağlayıp altın madalya kazanmak istiyorum.”

Antrenör Recep Arslan ise Zehranur Aslan’ın kısa müddette elde ettiği başarılarla isminden kelam ettirdiğini söyledi.

Atletlerinin kazandığı başarılardan büyük memnunluk duyduğunu vurgulayan Arslan, “Zehranur’un yıldızının parlayacağını biliyorduk, yanılmadık. 3 yıldır birlikte çalışıyoruz. Avrupa şampiyonluğunu alıp, Yıldızlar Dünya Şampiyonası’na katılarak kendisini göstermesini umut ediyorum.” diye konuştu.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Malazgirt Zaferi’nin 953. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Başkan Altay’ın mesajı şöyle:

“Şanlı tarihimizin en büyük zaferlerinden biri olan Malazgirt Zaferi’nin 953’üncü yıl dönümünü büyük bir coşkuyla ve gururla karşılıyoruz.

O gün Malazgirt ovası, Sultan Alparslan ve kahraman ordusunun sarsılmaz dirayetine şahitlik etmiştir. İman ve inancını yüreğinde bir mücevher gibi taşıyan kahramanlarımız, sayıca çok daha üstün olan Bizans ordusunu tarumar etmiş, neticesinde ise Anadolu, milletimizin bu coğrafyadaki hâkimiyet nişanı olmuştur. 

Sultan Alparslan’ın “Size öyle bir vatan aldım ki, ebediyen sizin olacaktır” dediği bu topraklar, bu kutlu fetihle kendi âli hüviyetine kavuşmuş, o günden bugüne necip milletimizin sarsılmaz kalesi, birliğimizin ve dirliğimizin teminatı olmuştur.

Malazgirt Zaferi, sadece bir askeri başarı değil, aynı zamanda bir milletin kaderini değiştiren, tarihe yön veren kahramanlık  destanıdır. Anadolu’yu medeniyetimizin sancağı haline getiren bu zafer; ecdadımızın canı pahasına koruduğu mukaddes bir mirastır. 3 kıta 7 iklime açılan şanlı fetihlerin anahtarıdır. 

Bizler bu mirası asırlardır aynı ruhla yaşatıyor, aynı azimle yarınlara taşımak için çalışıyoruz. Malazgirt’te başlayan bu kutlu yürüyüşü, Türkiye Yüzyılı meşalesiyle aydınlatıyor, güçlü ve büyük Türkiye hedefimize doğru emin adımlarla yürümeye devam ediyoruz.

Şanlı zaferin 953. Yılı vesilesiyle, başta Sultan Alparslan ve Malazgirt’in aziz şehitleri olmak üzere, bu vatan uğruna canlarını feda eden tüm kahramanlarımızı rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.

Aziz milletimizin Malazgirt Zaferi’nin 953. yıl dönümü kutlu olsun. Allah, birliğimizi ve dirliğimizi daim kılsın.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye teşkilatı, gelişen ve değişen teknolojiye hızla adapte oluyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, son yıllarda artan elektrikli araç kullanımıyla birlikte, bünyesine elektrikli araç yangınlarına karşı hızlı müdahale edebilmek amacıyla elektrikli araç yangın müdahale kiti dahil etti.

Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, son yıllarda Dünya’da ve Türkiye’de artan elektrikli araç kullanımıyla birlikte teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, yine bir ilke imza atarak, Türkiye’de ilk defa elektrikli araç yangınlarına karşı, elektrikli araç yangın müdahale kiti aldı.  Araçların direkt olarak altına girebilecek yapıda tasarlanan kit, yüksek su basıncı ve özel delici aparatlar ile pil paketlerinin içini suyla doldurarak hemen araç yangınını söndürebiliyor.

HIZLI MÜDAHALE

Antalya Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri, yeni alınan elektrikli araç yangın kitini uygulamalı olarak öğreniyor. Antalya itfaiyesi bünyesine bulunan yangın battaniyesiyle de araç yangınlarına hızlı müdahale edilebiliyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı Müdahale Şube Müdürü Hidayet Yıldırım, Antalya’da elektrikli araç sayısının artmasıyla birlikte oluşabilecek kaza ve yangınlarına müdahale yöntemlerine yönelik itfaiye teşkilatının eğitimlerinin sürdüğünü kaydetti.

TEKNOLOJİK GELİŞMELER YAKINDAN TAKİP EDİLİYOR

Antalya itfaiyesinin uluslararası düzeyde gelişen teknolojiyi takip ettiğini aktaran Hidayet Yıldırım, “Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak Türkiye’de ilk defa elektrikli araç yangınına yönelik müdahale kiti aldık. Elektrikli bataryalı araçların içine bizim söndürme maddesini enjekte ediyoruz. Dünya genelinde kullanılmaya başlanan bir sistem. İlk temini Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak biz yaptık. Deneme çalışmalarımız devam ediyor. Antalya ve ülkemizde ulaşılabilecek yangınlara yönelik en etkin ve hızlı müdahale çalışmalarımız sürüyor. Teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek, gerekli ekipmanların alınması noktasında Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek, itfaiye teşkilatımızı her zaman destekliyor” dedi.

TÜRKİYE’DE İLK ALAN ANTALYA BÜYÜKŞEHİR

Elektrikli araç yangın kiti firma yetkilisi Fatih Yavuz’da Avrupa ve Amerika’da birçok itfaiye teşkilatının kullandığı bir ürün olduğunu belirterek, “İtfaiye teşkilatları haricinde büyük elektrikli araç üreticileri firmaları fabrikalarında önlem amacıyla bulundurmaktadır. Türkiye’de ilk alan Antalya itfaiyesi oldu. Hiçbir zaman böyle olayların olmamasını umut ediyoruz” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konak Belediyesi’nin Gültepe Makedonya Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği ile birlikte düzenlediği ve geleneksel hale gelen Gültepe Rumeli Şenliği bu yıl 17. kez coşkuyla kutlanacak.

Konak Belediyesi tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen Gültepe Rumeli Şenliği, bu yıl 17’nci kez coşkuyla kutlanacak. Gültepe Makedonya Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği ile birlikte düzenlenen ve Çamdibi Halkoyunları Topluluğu ile Mlada Düşler Atölyesi’nin de destek verdiği şenlikte Balkan ve Rumeli ezgileriyle dolu bir gece yaşanacak. 27 Ağustos Salı akşamı saat 20.30’da Turgut Reis İlkokulu’nun bahçesinde gerçekleşecek Gültepe Rumeli Şenliği, İzmir’in farklı semtlerinde yaşayan Balkan ve Rumeli göçmenleri ile semt sakinlerini bir araya getirecek.

Sahnede Balkan rüzgarları esecek

Birbirinden renkli etkinliklere sahne olacak şenlikte Rumeli ve Balkan ezgilerinin yanı sıra defile ve dans gösterileri de yer alacak. Gelenekselleşen gecede, Balkan müzik grubu Sakoband eşliğinde Sevim Kahya ve hareketli Rumeli şarkılarıyla Halil Eser sahne alacak. Rumeli ezgileri eşliğinde Çamdibi Halk Oyunları Topluluğu dans gösterisiyle misafirlere unutulmaz bir gün yaşatmaya hazırlanırken, Balkan kıyafetlerini modern çizgilerle günümüze uyarlayan Mlada Düşler Atölyesi ise mini bir defile ile geceye renk katacak.

Başkan Mutlu’dan İzmirlilere davet

Balkan rüzgarlarının eseceği özel geceye tüm İzmirlileri davet eden Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, “Bu yıl 17’ncisini gerçekleştireceğimiz Gültepe Rumeli Şenliği’mizde komşularımızla bir araya gelecek olmanın heyecanını yaşıyoruz. Birbirinden renkli etkinliklerle Konak’ta Balkan rüzgarlarının eseceği bu özel günde tüm İzmirlileri aramızda görmekten mutluluk duyacağız. Türküler ve halaylar eşliğinde unutulmaz anların yaşanacağı dostluk gecemize herkesi bekliyoruz” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Seferihisar Belediyesi tarafından her yıl Ulamış Köyü’nde düzenlenen Ata Ekmeği ve Armola Pazarı  bu yıl da büyük ilgi gördü.

Seferihisar’ın yüzyıllardır süregelen yerel lezzetleri Ata Ekmeği ve Armola peyniri, Ulamış’ta ziyaretçilerine lezzet şöleni yaşattı.

Ulamış Mahallesi’nde kurulan üretici pazarları ile misafirlerin dikkatini çeken etkinlik bu yıl da renkli görüntülere sahne oldu. Gelenekselleşmiş şölen, Seferihisar Belediye Bandosu ile misafirlere coşku yaşatırken tiyatro oyunları, ritim gösterileri ve dans şovlarıyla devam etti. 

“ATALARIMIZIN BİZE MİRASI”

Seferihisar’ın markası haline gelen Topan Karakılçık Buğdayı’nın  coğrafi işaret almasının müjdesini veren Başkan Yetişkin, “Yıllardır atalarımızın bize mirası karakılçık buğdayının ve Seferihisar’ın el emeği göz nuru geleneksel Armola peynirinin bereketini hep birlikte kutluyoruz. Fakat bugün kutlayacak çok önemli bir şeyimiz daha var. Bundan yıllar önce Karakılçık buğdayı ile Seferihisar’a bereket getirdik. Hastalara şifa olduk. Toprağı özü ile buluşturduk! Şimdi de Seferihisar’ın Karakılçık Buğdayı’na coğrafi işaret alarak tescilledik. Tüm Seferihisar halkına hayırlı uğurlu olsun. Bereket olsun” ifadelerini kullandı. 

Köy meydanına kurulan üretici pazarlarında Seferihisar’a has yerel ürün stantlarını ziyaret eden Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, Seferihisar Belediye Başkan Yardımcıları Nuriye Hepterlikçi ve Gökhan Pehlivan, Chp İlçe Başkanı Rahmi Tezel Çınar, Ulamış Mahalle Muhtarı Kadir Girginer vatandaşla bir araya geldi.

Şenlik havasında geçen pazar, Ulamış Köy Tiyatrosu, Dilek Güney Ritim Grubu, Cavit Ata ve Orkestrası, Rebetos Dans Akademisi’nin göz kamaştıran gösterileri ile sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Keçiören Belediyesi iş birliğinde düzenlenen Cumhuriyet tarihinin en büyük Karakucak Güreşleri organizasyonu olan “Taha Akgül Karakucak Güreşleri” görkemli bir törenle başladı.

Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan’ın ev sahipliğinde Keçiören Bağlum Stadyumu’nda gerçekleşen organizasyona Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Milletvekilleri Adnan Beker ve Yüksel Arslan, İYİ Parti Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, Cumhuriyet Halk Partisi Ankara İl Başkanı Dr. Ümit Erkol, Milli güreşçiler Taha Akgül ve Rıza Kayaalp, büyükelçiler, güreş federasyonu yetkilileri, il ve ilçe belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri, rektörler ve güreş severler katılım gösterdi. Büyük güreş organizasyonu İstiklal Marşı’nın okunması, protokol konuşmaları ve Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Mehter takımı ve halk danslarının ardından Türkiye’nin tüm illerinden gelen 1500 güreşçi er meydanında yerini aldı.

Kıran kırana mücadele

Karakucak güreşleri kapsamındaki eleme müsabakaları, ilk günün sabah saatlerinde yıldızlar kategorisiyle başladı. Türkiye’nin dört bir yanından Keçiören’e gelerek yıldızlar, gençler, büyükler kategorilerinde yarışan güreşçiler büyük ödüllere ulaşmak için eleme müsabakalarında kıran kırana mücadele etti. İki gün boyunca sürecek organizasyonun ilk günündü 512 müsabaka gerçekleşti. Yıldızlar, gençler, büyükler kategorilerindeki çetin mücadelelerin ardından ikinci günde başpehlivanlık final müsabakaları yapılacak. Taha Akgül Karakucak Güreşleri’nde yıldızlar kategorisinin birincisi olan başpehlivana 200 bin TL, gençler kategorisinin birincisi olan başpehlivana 500 bin TL, büyükler kategorisinin birincisi olan başpehlivana ise sıfır kilometre araba hediye edilecek.

Taha Akgül Karakucak Güreşlerini geleneksel olarak yaşatacağız

Türk milletinin kalbi olan Ankara’da, böylesine önemli bir etkinliği düzenlemekten dolayı büyük bir gurur duyduğunu belirten Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan, açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Bugün burada, milletimizin köklü tarihinden gelen ve özümüzde yer eden Karakucak güreşleri vesilesiyle bir aradayız. Sayın Mansur Yavaş Başkanımızın destekleriyle böyle büyük bir güreş organizasyonunu bizlere nasip ettiği için Yüce Mevlam’a şükürler olsun. Karakucak güreşleri, Türk milletinin asaletini, yiğitliğini ve mücadeleci ruhunu yansıtan en kadim sporlarımızdandır. Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Keçiören Belediyesi olarak, bu geleneği sürdürmek ve gelecek nesillere aktarmak adına Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu ve Keçiören Belediyesi Bağlum Spor ile birlikte organize ettiğimiz karakucak güreşleri organizasyonumuzun, adını da dünyaya ismini kazıyan, şanlı Türk Bayrağımızı göklere defalarca çektiren Taha Akgül olarak koymuş bulunmaktayız. Bu Taha Akgül Karakucak Güreş Müsabakalarını geleneksel olarak yaşatmaya özen göstereceğiz. Aramızda bulunan efsanevi milli güreşçimiz Ahmet Ayık Hocamıza teşekkürlerimi sunuyorum. Bugün burada Sivas’tan Kars’a kadar Türkiye’nin dört bir yanından gelerek mücadele edecek tüm pehlivanlarımız, bu ruhu yaşatmanın ne denli önemli olduğunun bilincinde olarak er meydanına çıkacaklar. Er meydanında ter dökecek tüm pehlivanlarımıza başarılar diliyorum. Bu şanlı günün milletimize, Ankaramıza, Türk güreşine hayırlı olmasını diliyorum. Ne Mutlu Türküm Diyene!’’ dedi.

Ata sporumuz güreşte, nice Ahmet Ayıklar, Mahmut Atalaylar, Taha Akgüller yetişsin istiyoruz

Türk güreşi dendiği zaman adını dünya güreş tarihine altın harflerle yazdırmış Ahmet Ayık, milli güreşçi Taha Akgül’ü ve katılımcıları selamlayarak sözlerine başlayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, ‘Dünyada yapılan bütün yarışmalarda en fazla adını duyuracağımız ve şampiyon çıkaracağımız spor, ata sporuz güreştir. Kuşak güreşinden, karakucak güreşi ve yağlı güreşe kadar güreşin her türlüsü bizim genlerimizde var. Keçiören Belediyemizin öncülüğünde ve Ankara Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle biz bu ata sporumuzu desteklemek, nice Ahmet Ayıklar, Mahmut Atalaylar, Taha Akgüller yetişsin istiyor, dünyada yapılan bütün yarışmalarda Türk Bayrağımızın göndere çekilip gözyaşları içerisinde İstiklal Marşı’mızı söylemek istiyoruz. Bunun da en güzel yolu güreşe destektir. Bizler de bugün burada Türkiye’nin her yerinden gelen 1500 sporcuyla başlıyoruz. Taha Akgül Karakucak Güreşleri, inşallah önümüzdeki yıllarda geleneksel hale gelecek ve çok daha fazla sporcunun katılımıyla başarılar elde edeceğiz. Bu organizasyona emek veren, katılan, şimdiye kadar güreş sporuna katkı veren herkese çok teşekkür ediyor ve er meydanına çıkacak bütün güreşçilerimize başarılar diliyorum” dedi.

Taha Akgül Karakucak Güreşleri, nice genç sporcuların yetişmesine vesile olacak

Bu keyifli organizasyonda emeği geçen Mansur Yavaş ve Mesut Özarslan’a teşekkürlerini dile getiren Cumhuriyet Halk Partisi Ankara İl Başkanı Dr. Ümit Erkol ise “Kuşkusuz siyasetin ana amacı toplumu mutlu etmek, refah ve huzur içerisinde yaşatmaktır. Siyasetçi, kendisini ülkesine, milletine adayan insandır. Spor, ülkede birliğin ve beraberliğin oluşmasında çok önemli katkısı bulunan bir alan. Güreş ise Türkiye için çok önemli milli bir spor. Güreşin gelişimine katkı sunacağına inandığım Taha Akgül Karakucak Güreşleri’nin Keçiören’de gelenekselleşmesini, buradan nice genç sporcu kardeşlerimizin yetişmesini diliyorum. İnanıyorum ki bugün burada gerçekleşecek bu güzel etkinlik, çok verimli sonuçlar doğuracaktır. Hayırlara vesile olmasını diliyor, ülkemizin huzurunun ve mutluluğunun her geçen gün artmasını, özlediğimiz demokrasiye cumhuriyetin ikinci yüzyılında kavuşmayı temenni ediyorum. Tüm güreşçilere başarılar diliyorum” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Temalı oyunlar listelerinde sıra kült temalı oyunlarda sevgili Oyungezerler. Aslında bu kategoriye girebilecek birçok oyun mevcut. Biz şimdilik bir küme oyunla başlamış olalım, sonrasında listeyi genişletiriz tahminen, kim bilir :) Sizin de teklifleriniz varsa, yorumlarınızı bekleriz.

Honey, I Joined a Cult

Listeye Honey, I Joined a Cult ile başlıyoruz. 1970’ler şekli bir kült kurduğunuz bir “kaynak idaresi & üs inşası” oyunu. Tema olarak kendine 1970’leri seçmesi çok da şaşırtan olmasa gerek. Devrin siyasi ve kültürel atmosferi birçok akımın doğup genişlemesine imkân vermişti ve haliyle bunlar içerisinde kıymetli sayıda kült de yer aldı.

Siz de talihinizi deneyip kendi kültünüzü kuruyorsunuz bu oyunda. Ön planda ulvi gayeler varmış üzere görünen kültünüzde temel maksadınız elbette daha çok para ve güç elde etmek. Bunun için üssünüzü kurup geliştiriyor, kültünüze has semboller, üniformalar, kutsal objeler ediniyor, bir yandan kült mensuplarının gereksinimlerini karşılayıp bir yandan da onlara misyonlar veriyorsunuz.

Belki tekrara düşen istikametleri olduğu belirtilebilir olumsuz bir özellik olarak -ki en çok eleştirilen kısmı bu olmuştu aslında. Bir de bilhassa birinci çıktığı sıralarda kimi teknik ezalar, oyunu bozan kusurlar vardı. Bu nedenle de çok eleştirilmişti. Öte yandan şirin bir görsel üslubu var. Eğlenceli istikametleri olduğunu da söylemek mümkün. Genel olarak değerlendirildiğinde, idare oyunlarını seviyorsanız bu da talih verebileceğiniz örneklerden birisi.

The Church in the Darkness

Peşin peşin söyleyeyim, çok da başarılı bir oyun sayılmaz The Church in the Darkness. Lakin tekrar de kült problemini ele alan oyunlardan bahsederken es geçmeyelim diye düşündüm.

Yine 1970’lere gidiyoruz. 1977 yılındayız ve yeğeniniz bir tarikata katılmış, Özgürlük Kasabası ismini verdikleri bir yerleşim yeri kurmak üzere Güney Amerika ormanlarına yol almışlar. Siz de tarikatın içine sızmaya, burada neler olup bittiğini öğrenmeye ve yeğeninizi bu topluluktan kurtarmaya çalışıyorsunuz. Olağan işler o noktaya vardığında bu tarikata katılmaya karar verip Özgürlük Kasabası’nda kalmanız da mümkün.

Başta da belirttiğim üzere oyun pek başarılı olamadı ne yazık ki, eleştirilen birçok tarafı var. Bununla birlikte her oynayışta karakterlerin kişilik özelliklerinin değişmesi ve hamlelerinizin farklı sonuçlar doğurması, yine oynanabilirlik açısından artı hanesine yazılabilecek özellikler. Toplamda 20 civarında farklı son olduğu belirtiliyor. Seslendirmelerin de oyunun artı hanesine yazılabileceğini söyleyebiliriz, bilhassa kült önderlerinin sesleri tanıdık gelebilir sizlere.

Cultist Simulator

Cultist Simulator, roguelike ögeleri da içeren bir kart oyunu. Lovecraft temalı bir oyun olunca ister istemez dikkat çekiyor.

Bu oyunda da bir kült kuruyor, takipçiler edinmeye çalışıyor, onları çeşit çeşit misyonlara atayabiliyorsunuz. Bir yandan çeşitli gizemleri çözüyor, büyü kitaplarını deşifre edip içerdikleri bilgilere erişiyor, öte yandan da rakiplerinizi alt etmek için uğraşıyorsunuz.

Oyunun gerisindeki isim Alexis Kennedy, Sunless Sea’de de gotik kaygı ögelerini kullanmıştı. Burada da tıpkı yoldan gittiğini söylemek mümkün.

Book of Hours

Weather Factory’nin bir diğer oyunu. Burada tahminen bir kült kurmuyorsunuz fakat bir okült kütüphanesi inşa ettiğiniz ve yönettiğiniz için, bu oyunu da listeye almak istedim.

Yine Cultist Simulator’daki üzere kartlar kullandığınız, deste oluşturduğunuz bir oyun. Fakat bu sefer bir yandan da inşa işlerine girişiyorsunuz. Yanıp giden bir kütüphaneyi, Hush House’u tekrar eski ihtişamlı günlerine döndürmek üzere bir misyon üstlenmiş durumdasınız.

The Isle Tide Hotel

Listede bir de FMV olsun bari. The Isle Tide Hotel, FMV denildiğinde birinci akla gelen firmalardan Wales Interactive tarafından geliştirilen bir interaktif film/oyun.

Başrolümüz, kızı Eleanor Malone’u bulmak için The Isle Tide Otel’ine gidiyor. Burada birbirinden enteresan karakterlerden oluşan bir tarikat bekliyor kendisini. Üç yılda bir üç geceliğine bir ortaya gelen bu küme, hayatın manasını bulmak için yaptıkları arayışta amaca ulaşabilmek ismine bu genç kızın kurban edilip edilmemesi konusunda bir karara varacaklar. Başrolümüz de bu denkleme dahil olup kızını kurtarmaya çalışıyor.

> The Isle Tide Hotel – İnceleme

Anno 1800

Strateji severlerin uzun müddettir takip ettikleri serilerden olan Anno serisi de son oyunu Anno 1800’de bir kült ile gayrete sokmuştu bizleri.

Kendi halinde bir balıkçı olarak takılan kahramanımız, kız kardeşinden gelen mektupla, babasının ihanetle suçlanıp mahkûm edildiğini ve sonra da öldüğünü öğreniyor. Cenaze sonrasında kız kardeşinin satın aldığı adayı ihya edip bir yandan da babasının suçsuzluğunu ispat etmek üzere bir görev üstleniyor kahramanımız. Sonrasında bir yandan makûs amcayla uğraşıyor, bir yandan Kraliçe’nin temsilcisinin gözüne girmeyi başarıyor. Babasının vefatının arkasındaki perdeyi aralamak için atıldığı macera onu Latin Amerika’ya götürüyor. Ve bu noktada da işin içine “Pyrphorians” olarak isimlendirilen bir kült giriyor. İsimleri de açık ediyor aslında, ateşle oynamayı seven bir kült bu. Kahramanımıza düşen de bu yangını söndürmek.

> Anno 1800 – İnceleme

Cult of the Lamb

Yine kendi kültünüzü kurduğunuz bir oyun. Lakin işin içinde bu sefer bir kuzu var. Yalnızca bu kadarı bile bu oyuna talih vermeniz için kâfi değil mi sevgili Oyungezerler, sorarım size :)

Cult of the Lamb, roguelike ile koloni simülasyonu çeşitlerini birleştiriyor. Ortaya da pek keyifli bir oyun çıkıyor. Bir küme tarafından kurban edilen kuzumuz, hayata geri dönüyor ve kendisini kurban edenlerden intikamını almaya çalışıyor. Bunu yaparken de kendi kültünü oluşturuyor. Kendine tapan tarikat üyeleriyle ne yapacağı büsbütün bu zombi kuzumuza kalmış durumda.

Görsel üslubu, oluşturduğu atmosferi, şirin kuzucuğu ve başka özellikleriyle keyifli bir oyun tecrübesi vadediyor Cult of the Lamb. Bu vakte kadar oynamadıysanız birinci fırsatta baht verin derim.

> Cult of the Lamb – İnceleme

Far Cry 5

Kült temalı oyunlardan bahsederken akla gelebilecek birinci örneklerden birisi de Far Cry 5 olsa gerek. Aslında nitekim yaşanmış olaylardan esinlendiğini düşündürecek ayrıntılara sahip bir oyun bu.

Waco Kuşatması, ABD tarihinin en kanlı olaylarından birisi. Yedinci Gün Adventist Kilisesi’ne bağlı bir tarikat olan Davidçiler (Branch Davidian) tarafından denetim edilen, bir manada ana karargah olarak kullanılan bir çiftliğe ATF casusları tarafından bir operasyon yapılmaya çalışılırken çatışma çıkıyor, hem tarikat üyelerinden hem ATF casuslarından ölenler ve yaralananlar oluyor. Sonrasında FBI devreye giriyor, 51 gün süren kuşatmanın sonunda tarikatın merkezi olan çiftlik küle dönerken çok sayıda insan da ölüyor. Akıl sıhhati yerinde olmayan bir psikopatın nasıl olup da insanları denetimi altına alabildiğini, onları nasıl istismar edebildiğini ve beşerler için nasıl bir tehdit haline gelebildiğini gözler önüne seren birçok örnekten birisi olarak kıymetlendirebiliriz bu olayı. Biz de yabancısı sayılmayız bu üzere durumların, o denli değil mi?

İşte Far Cry 5’te de benzeri bir öykü anlatılıyor aslında. Montana’da hayali bir kasabaya, Hope Kasabası’na yol alıyoruz. Bir federal casus, polis şefi ve yardımcılarından oluşan takım, bu kasabayı denetimi altında tutan Joseph Seed’i tutuklamaya çalışıyorlar. Lakin işler bir anda raydan çıkıyor, ava giden grubumuz av haline geliyor. Hasbelkader hayatta kalan kahramanımız, Joseph Seed ve kardeşlerini alaşağı etmek üzere güçlü bir misyonla karşı karşıya buluyor kendisini.

Oyunda, hitabeti kuvvetli bir düzmece peygamber olan Joseph Seed’in kitleleri nasıl peşinden sürükleyebildiğini, natürel bu süreçte zihinleri uyuşturan “Bliss”in de nasıl kıymetli bir rol üstlendiğini görüyoruz. Tam da gerçek dünyada başımıza bela olan kültlerin, tarikatların, geçersiz peygamberlerin olduğu üzere. Bu uyutulmuş kitleleri uyandırmak da bize düşüyor doğal.

Resident Evil Village

Ve finali de Resident Evil Village ile yapıyoruz. Burada da kızını bir kültün elinden kurtarmaya çalışan bir babanın gayreti olarak özetleyebiliriz öyküyü. Art planda serinin ana öyküsüyle bağlanan noktalar var alışılmış.

Ethan Winters ile eşi Mia, sevgili kızları Rose’u huzurlu bir biçimde yetiştirmek niyetindeler. Gelin görün ki işler onların planladıkları üzere gitmiyor. Kızları kaçırılıyor. Ethan da kendisini Romanya’nın bir köyünde, kızını ararken buluyor.

Bu köyde karşısına kurtadamlar, vampirler ve daha türlü türlü canavarlar çıkıyor. Fakat temel düşmanı bu köyü yöneten, kendine bir kült kurmuş ve köylüleri kölesi haline getirmiş Mother Miranda. Biricik kızı Rose’u, Miranda’nın ve hizmetkarlarının elinden kurtarmak için elinden geleni arkasına koymuyor Ethan.

> Resident Evil Village – İnceleme

Toparlarken birkaç oyundan da bahsetmiş olayım. Herhalde kült içeren oyunlar hakkında bir şeyler yazarken Assassin’s Creed serisini anmazsak olmazdı değil mi? Bir yanda Tapınakçılar bir yanda Suikastçılar var. Serinin ana omurgası da bir manada kültler üzerine kurgulanmış dersek herhalde yanlış olmaz. AC Odyssey üzere örneklerde direkt kült üyelerini avlıyoruz aslında. Her ne kadar ana teması kültler ile ilgili olmasa da The Last of Us serisinde de kültler yer alıyor. Tıpkı halde Metro serisinde de kültlerden bahsetmemiz mümkün. Mesela son oyun Metro Exodus’ta dev bir balığa tapınan kasabalıları yahut kanibalizme sapmış kümesi örnek verebiliriz. Tomb Raider serisinde de okültizm ve ezoterizm referansları bol bol yer bulmuş durumda. Broken Sword için de benzeri bir durumdan bahsedilebilir.

Başlangıçta da belirtmiştik, bu kümede ele alınabilecek birçok oyun var. Siz de aklınıza gelenleri yorumlarda paylaşırsanız şad oluruz. İlerleyen devirlerde listemize onları da ekleyebiliriz, kim bilir…

Bir devrin en tanınan isimlerinden biri olan ve yıllar sonra yine sahnelere dönen Petek Dinçöz, yeni imajıyla herkesi şaşkına çevirdi. Dinçöz’ün yeni imajını görenler ünlü müzikçiyi, toplumsal medya fenomeni Dilan Polat’a benzetti.

Foolish Casanova, Hasta Ettin ve Kısmetsizim gibi müzikleri ile hafızalara kazınan ünlü müzikçi Petek Dinçöz, yıllardır kullandığı sarı saçlarını sarıya boyattı. 2022 yılında iş insanı Nida Büyükbayraktar ile dünya meskenine giren Dinçöz’ün imaj değişikliği herkesi şaşkına çevirirken yeni hali, geçtiğimiz günlerde tahliye edilen Dilan Polat’a benzetildi.

GÖRENLER DİLAN POLAT ZANNETTİ!

Geçtiğimiz günlerde katıldığı bir youtube programında yaptığı açıklamada15 yıl boyunca bölümden başka kalarak bedel ödediğini belirten Dinçöz’ün yeni imajını görenler “Dilan Polat zannettim”, “Bir an Dilan Polat zannettim bu kadar mı benzeri?”, “Dilan Polat’ın ikizi olmuş resmen” yorumlarını yaptı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:

Sihirli Annem’in Çilek’inden sevindiren haber: Zeynep Özkaya bakın kimle evleniyor!

Efes Selçuk Belediyesi’nde, Zabıta Amirliği’ne 7 kadın çalışandan oluşan Zabıta Destek Birimi kuruldu. Filiz Başkan’ın Zabıta Destek Birimini kadınlardan oluşturması takdir topladı.

Kadın istihdamına destek olmak, yönetim ve istihdam anlamında kadınları desteklemek ve mevcut zabıta ekibinin tamamının erkeklerden oluşması sebebiyle karşılaştıkları güçlükleri azaltmak sebebiyle hayata geçen uygulama zabıtaları rahatlattı. Büyük bir özveri ile çalışacak olan kadın zabıtalar ile Efes Selçuk’ta denetimler gün geçtikçe artacak.

Daha çok aktif çalışabileceğiz

Mevcut zabıta kadrosunda kadın zabıta bulunmaması sebebiyle görevlerini yerine getirirken bazı zorluklarla karşılaştıklarını aktaran Efes Selçuk Belediyesi Zabıta Müdürü Abdullah Taşkınçay; “Zabıta Destek Birimi içinde kadınların olması çok önemli. Kendi zabıta birimimiz içerisinde kadın zabıtamız yoktu ve normalde kadın zabıtaların yapması gereken görev ve işler için diğer birimlerdeki kadın arkadaşlarımızdan yardım istiyorduk.  Biz Efes Selçuk Belediyesi Zabıta Müdürlüğü olarak Zabıta Destek Ekibimizin de aramıza katılmasıyla daha sıkı bir şekilde çalışacağız. Zabıta Destek Ekibimizin kadın çalışma arkadaşlarımızdan oluşmasıyla daha verimli, daha iletişim odaklı bir şekilde çalışacağımıza inanıyorum. Şu anda 20 tane erkek memur, 7 tane de sadece kadınlardan oluşan Zabıta Destek Birimi’miz mevcut. Personel sayımızın da artmasıyla birlikte çok daha aktif bir şekilde çalışabileceğiz” dedi.

Filiz Başkan’ı ziyaret ettiler

Kadın çalışma arkadaşlarından oluşan Zabıta Destek Ekibini makamında ağırlayan Filiz Başkan; “Zabıta Müdürlüğümüz kadın çalışma arkadaşlarımızdan oluşan Zabıta Destek Birimi ile artık daha güçlü. Efes Selçuk sokaklarını emanet ettiğimiz Zabıta Destek Birimimizin kadın çalışanlarına çalışmalarında başarılar dileriz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın İzmirlilere verdiği sözlerden biri olan evde tamir hizmeti, İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Evde Mini Bakım Onarım Ekibi adıyla vatandaşların hayatına dokunuyor. Evlerinde tamir gerektiren konular için başvuruda bulunan ihtiyaç sahibi vatandaşlar, randevu sırasına göre ekiplerden tamir desteği alıyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Evde Mini Bakım Onarım Ekibi, alet çantalarını alarak sahaya çıkıyor. Talep oluşturan ihtiyaç sahibi yurttaşların evlerine giden ekipler, sorunlu su ve elektrik tesisatı ile ev eşyalarını tamir ediyor. İzmirliler verilen bu hizmetten memnun olduklarını belirtiyor. 
İzmir Büyükşehir Belediyesi Sağlıklı Yaşam ve Evde Bakım Şube Müdürü Dr. Nihat Mermer, “Evde Bakım hizmetleri kapsamında herhangi bir sağlık sorunu nedeniyle sağlık tesisine gitmekte zorluk çeken, yatağa bağlı hastalarımızın evde sağlık hizmetlerini veriyoruz. Bunun yanında bu hastalarımıza kişisel bakım ve ev temizliği hizmeti veriyoruz. Bir de mini tamir hizmetimiz var. Bu hastalarımızın musluğu akıyorsa, prizi bozulmuşsa onarımlarını evlerinde ücretsiz olarak yapıyoruz. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımız, evde tamir hizmeti için Hemşehri İletişim Merkezi 153 üzerinden başvurabiliyor. Ayrıca Evde Bakım için gidilen evde ekiplerin fark ettiği tamir işleri olabiliyor ve bunun için yönlendirme yapılabiliyor. Bu hizmetin alınabilmesi için vatandaşın sağlık kuruluşuna gidemiyor olması ve maddi durumunun yetersiz olması gerekiyor. Vatandaşlarımız verdiğimiz hizmetten son derece memnun” dedi.

“İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden Allah razı olsun”
Karabağlar’da yaşayan ve yürümekte zorluk çeken ihtiyaç sahibi yurttaş Naringül Uvuş, kırılan klozet kapağı, su akıtan musluk ve prizlerindeki sorun nedeniyle Evde Mini Bakım Onarım Ekibi’nden hizmet aldı. Sorunu çözüldüğü için çok mutlu olduğunu söyleyen 62 yaşındaki Uvuş, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden Allah razı olsun. Evde Bakım Birimi zaten belli zamanlarda gelip temizliğimi yapıyor. En son temizlik yapmak için gelen ekip, musluğun su akıttığını gördü. Prizlerde sorun vardı. Tamir ekiplerini yönlendirdiler. Allah razı olsun, ekipler geldi. Onlar olmasa bu sorun gittiği yere kadar gidecekti. Prizler sorun çıkaracaktı, su akmaya devam edecekti. Su aktıkça boşa gidecekti. Kul hakkına girmiş olacaktım. Ekipler tamir edince kul hakkına da girmemiş olacağım” diye konuştu. 

“Bize, ‘ayağınıza taş değmesin’ diyorlar”
Evde Mini Bakım Onarım Ekibi’nden Adil Çiçek, “Ekip olarak elektrik ve su tesisatı ile ilgili küçük tamir işleri yapıyoruz ve vatandaşların hayat kalitesini yükseltmek adına elimizden geleni yapıyoruz. Genelde arızalı prizleri değiştiriyoruz. Aydınlatmayla ilgili problemleri çözüyoruz. Musluk, klozet, şofben arızalarını tamir ediyoruz. Bakkala bile gidemeyen insanlara, yeri geliyor ekmek alıyoruz. Geri dönüşler çok güzel. Evden çıkarken ‘Belediyemizden Allah razı olsun, ayağınız taşa değmesin’ diyorlar. Biz de bunu duyunca çok mutlu oluyoruz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kentin dezavantajlı bölgelerinde yaşayan kadınlar ve çocuklar, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen etkinlikte denizle buluştu. Ekonomik koşullar nedeniyle denize gitmekte güçlük çektiklerini belirten kadınlar, Selçuk Pamucak Sahili’nde çocuklarıyla birlikte keyifli bir gün geçirdi. 

İzmir Büyükşehir Belediyesi Kadın Çalışmaları Şube Müdürlüğü, İzmir’in dezavantajlı bölgelerinde yaşayan kadın ve çocuklar için deniz etkinliği düzenledi. Tarihi Havagazı Fabrikası’ndan kalkan otobüslere binen kadın ve çocuklardan oluşan 95 kişi, Selçuk Belediyesi Pamucak Sosyal Tesisleri’ne gitti. Burada piknik yapan kadınlara, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından su, çay ve meyve suyu da ikram edildi. Yüzme bilmeyen yurttaşlar eğitmenler eşliğinde yüzme öğrenirken, olumsuz durumlara karşı sağlık personeli ve ambulans da hazır bulundu. Ekonomik koşullar gereği plajlara gidemediklerini söyleyen kadınlar, bu tür etkinlikler sayesinde denize girebildiklerini belirtti.

“Denize hiç gitmemiş kadınlar var”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Anahtar Kadın Çalışmaları Bütüncül Hizmet Merkezi Sorumlusu ve Sosyal Hizmet Uzmanı Dilek Yücel Aksoy, “İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Kadın Çalışmaları Şube Müdürlüğü olarak deniz etkinliği düzenledik. Denize erişemeyen kadınları, çocuklarıyla birlikte denizle buluşturmaya çalışıyoruz. Bu tesis bizim için oldukça kullanışlı. Hem gölgelik alanları var hem de denize yakın. Selçuk Belediyesi’ne de iş birliği için teşekkür ediyoruz. Buraya gelen kadınlar arasında hayatında hiç denize girememiş ya da çok az gitmiş kadınlar var. Ülkemizde yaşanan ekonomik koşullar nedeniyle çocuklar da bu konuda mağdur durumda. Bu sebeple deniz etkinliklerimizde keyifli anlar yaşıyoruz. Kadınlar da çok memnun kalıyor. Talebin bu kadar yoğun olacağını tahmin etmiyorduk. Üç kez deniz etkinliği düzenledik, düzenlemeye devam edeceğiz” dedi. 

“Daha önce böyle bir etkinliğe katılmamıştık”
Deniz etkinliğine 4,5 yaşındaki oğlu Asil Robin ile katılan Gamze Aykut, “Çok eğlenceli bir geziye katıldık. Daha önce böyle bir etkinliğe katılmamıştık. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin aracıyla tesise geldik. Yolculuğumuz çok güzel geçti. Çok memnun kaldık. Denize gidemeyen birçok kadın var. Çok faydalı bir etkinlik oldu” diye konuştu. Kübra Altın isimli yurttaş da “Karabağlar’dan geliyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi etkinliğini sosyal medya hesabından gördük. Arkadaşlarıma söyledim ve başvurumuzu hemen kabul ettiler. Etkinlikten çok memnun kaldım. Günümüz şartlarında denize gitmek artık pek mümkün değil. Belediyenin kadınlara ve çocuklara böyle bir etkinlik organize etmesi çok güzel. Çok teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı. 

“Harika bir gün geçiriyoruz”
Kadın arkadaşları ile deniz etkinliğine katılan Nermin Batık, “Harika bir gün geçiriyoruz. Çok memnun olduk. Denize sık sık gidemiyoruz. Öyle bir olanağımız yok. Gideceğimiz yerler paralı oluyor. Şezlong parası, yeme içme parası vermek zorunda kalıyoruz. Bu yüzden bu etkinliğin olması çok iyi. Sabah otobüslerle buraya geldik. Suyumuzu, meyve suyumuzu, çayımızı verdiler” dedi. Arkadaşı Hüner Cevizci ise “Görevliler bizimle çok ilgilendi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a hizmetlerinden dolayı çok teşekkür ediyoruz” sözlerine yer verdi. 

“İmkânın yoksa denize gitmek çok zor”
Kızı Gülşah Paçacı’yla denize gelen Songül Paçacı da şunları söyledi: “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sunduğu imkânlardan faydalanıp denize gireceğiz. Buraya kızım, annem ve yeğenimle geldim. İmkânın yoksa denize gitmek çok zor. Denize gidip gelme masraflarını herkesin karşılayabilmesi zor. Ben kendi adıma karşılayamam. Bugün ise Havagazı Fabrikası’nda bize tahsis edilen araçlara bindik. Yolculuk çok rahattı. Burada olmaktan çok mutluyuz.”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Kadın Çalışmaları Şube Müdürlüğü, deniz etkinliklerini izbb_kadin Instagram adresi üzerinden duyuruyor. Detaylı bilgiye 232. 293 33 72 numaralı telefondan ulaşılabiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kendine has tadı ve lezzetiyle bilinen, tüketicilerin yoğun rağbet gösterdiği İzmit Kulfallı, Arızlı ve Akpınar mahallerinde bin bir emekle yetiştirilen üzümlerin ilk hasadına başlandı. İzmit’in Kulfallı, Arızlı ve Akpınar mahallelerinde, “Osmanbey”, “Çavuş”, “Kınalı Yapıncak” Ve “Balbal” üzüm türleri yetiştiriliyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin gübre ve mazot desteğinden yararlanan üreticiler, olgunluğa ulaşan üzümlerin 1,5 ay sürmesi beklenen hasat mesaisine başladı.

ÜZÜMLER SEPETLERE DOLMAYA BAŞLADI

Kulfallı’da Yüksek Oğuz’a ait bağda gerçekleştirilen ilk üzüm hasadına, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Numan Balaban, Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanı Mustafa Dursun, Kulfallı Mahalle Muhtarı Yüksel Oğuz, Arızlı Mahalle Muhtarı Ruhan Menteş, Akpınar Mahalle Muhtarı Kenan Obuz ve üzüm yetiştiricileri katıldı. Genel Sekreter Yardımcısı Balaban, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın selamını ve hasadın bereketli olması temennisini iletti. Balaban ve beraberindekiler mevsimin ilk üzüm hasadını yaptı. Kesilen üzüm salkımları sepetlere dolduruldu, daha sonra traktör ve kamyonetlere yüklendi. Hasadın ardından toplanan üzümler, katılımcılara ve vatandaşlara ikram edildi. Üzüm yetiştiricileri, bu sene üzümün veriminden memnun olduklarını belirterek, kendilerine tarımsal desteklerde bulunan Büyükşehir Belediyesine teşekkür etti.

ÜZÜM ÜRETİCİLERİ VERİMDEN MEMNUN

Üzüm yetiştiricisi ve aynı zamanda Kulfallı Mahalle Muhtarı Yüksel Oğuz bu sene üzümün verimli ve bereketli olduğunu söyledi. Önce çavuş üzümünün hasadını yaptıklarını, sonra sırasıyla balbal, kınalı yapıncak ve Osmanbey üzümlerinin toplanacağını belirten Oğuz, “Kocaeli’de üzüm denince Kulfallı, Arızlı ve Akpınar üzümleri akla gelir. Çok eskilerden beri burada üzüm yetiştiriciliği yapılır. Dedelerimizden kalma mirası bugün de sürdürüyoruz. İnşallah gençlerimiz de sürdürür. Üzüme çok talep var. Kocaeli Büyükşehir’in mazot ve gübre desteği sayesinde üzümlerimizi yetiştirdik. Tahir Büyükakın Başkanımıza çok teşekkür ediyoruz. Desteklerinin devamını bekleriz” diye konuştu.

“ÜZÜMLERİMİZ YERLİ VE ORGANİK”

Arızlı Mahalle Muhtarı Ruhan Menteş ise Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın çiftçilerin üretmesi için gereken destekleri verdiğini belirterek, “Tüm üreticiler adına teşekkür ediyorum. Üzümlerinin ilk hasadını başlattık. Üzümlerimiz güzel ve bereketli. Satışımızda sorunumuz yok. Çiftçilerimiz hasattan memnun. Çok uzun yıllara dayanan üzüm yetiştiriciliği yapılıyor bu bölgede. Biz de bugünlere taşıdık. Yerli ve organik üzümlerimiz halkımız rahatlıkla tüketebilir. Başkanımıza destekleri için teşekkür ediyoruz.” İfadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN EN İYİ ÜZÜMLERİNİ YETİŞTİRİYORUZ”

Akpınar Mahalle Muhtarı Kenan Obuz da yetiştirdikleri sofralık üzümlerin, Türkiye’nin en güzel üzümlerinden olduğunu vurgulayarak, “Üzümlerimiz gibi yaprakları kalitelidir. Çok incedir ve dolmalık olarak rağbet görür. Hasadımız 1,5 ay devam edecek, sonra bağbozumu olacak. Pekmez yapacağız. Sera işi de yapıyoruz. Büyükşehir Belediyemizin tarımsal destekleriyle üretmeye devam ediyoruz. Tahir Büyükakın başkanımıza desteklerini esirgemediği için teşekkür ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Edremit Belediyesi tarafından düzenlenen 6. Edremit Kitap Fuarı’nın altıncı günü, birbirinden değerli yazarlar, sanatçılar ve konuşmacıların katılımıyla tamamlandı. Kitapseverlerin yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte, kadınların yerel siyasetteki mücadelesinden, aşk ve ilişkilere; Türkiye’nin tarihi zaferlerinden, gerçekleri korkusuzca yazan gazetecilere kadar geniş bir yelpazede konular ele alındı.

Kadın, Siyaset ve Yerel Yönetimler

6.Edremit Kitap Fuarı’nın altıncı gününde, Kınık Belediye Başkanı Sema Bodur ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilk kadın Genel Başkanı, Hacı Bektaşi Veli Dostluk ve Barış Ödülü sahibi Yazar Yaşar Seyman, “Kadın, Siyaset ve Yerel Yönetimler” konulu bir panel düzenledi. Eğitimci Ayşe GürOcak’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, Bodur ve Seyman, Türkiye’de kadınların yerel siyasette var olma mücadelesini ve karşılaştıkları zorlukları kendi tecrübeleri ışığında katılımcılarla paylaştılar. Panelin sonunda, konuklara teşekkür plaketleri Edremit Belediye Başkan Yardımcısı Metin Tunçer tarafından takdim edildi.

Ayşegül Aldinç’ten edebiyat ve müzik dolu bir söyleşi

Edebiyat ve müzik dünyasının sevilen ismi Ayşegül Aldinç, 6. Edremit Kitap Fuarı’nda sevenleriyle buluştu. Aldinç, kaleme aldığı “Malumatfuruş: Ayşegül’ün Günlüğü” kitabı üzerine gerçekleştirdiği söyleşide, müzik ve edebiyat üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. Moderatörlüğünü Gülşen İşeri’nin üstlendiği etkinlikte, Aldinç’e teşekkür plaketini Edremit Belediyesi Meclis Üyesi Oktay Sümertaş takdim etti. Söyleşi sonrasında Aldinç, kitabını imzalayarak hayranlarıyla buluştu.

Adil Yıldırım ile aşk ve ilişkiler üzerine

Fuarın altıncı gününde, ilişki uzmanı ve çok satan kitapların yazarı Adil Yıldırım, aşk, flört, ilişki ve evlilik konularında önemli bilgiler verdi. Yıldırım, özellikle genç katılımcıların ilgiyle takip ettiği söyleşide, aşk ve ilişkilerde karşılaşılan zorlukları ve bu yolda izlenmesi gereken yolları anlattı. Etkinliğin sonunda Yıldırım’a teşekkür plaketini Edremit Belediyesi Meclis Üyesi Mustafa Erçevik takdim etti.

Murat Ağırel: “Mücadelemiz çocuklarımıza aydınlık yarınlar için”

Gerçekleri araştıran ve halka doğru bilgiyi aktarmayı amaçlayan cesur gazeteci Murat Ağırel, 6. Edremit Kitap Fuarı’nda okurlarıyla buluştu. Ağırel, “parsel, yağma ve talan” konularını tüm detaylarıyla anlattığı söyleşide, cesurca gerçekleri dile getirmenin önemine vurgu yaptı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, Ağırel’e teşekkür plaketini takdim etti. Aytekin, konuşmasında Uğur Mumcu, Bahriye Üçok ve Ahmet Taner Kışlalı gibi isimleri anarak, Türkiye’nin geleceğine sahip çıkma mücadelesinde gazetecilerin önemli bir yer tuttuğunu vurguladı. 

Sinan Meydan ile 101. yılında Lozan Antlaşması

Tarihçi ve yazar Sinan Meydan, 6. Edremit Kitap Fuarı’nda “101. Yılında Lozan Antlaşması” konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Lozan Antlaşması’nın Türkiye’nin zaferi ve emperyalizmin hezimeti olduğunu belirten Meydan, bu tarihi olayın önemini ve Türkiye’nin kaderini nasıl şekillendirdiğini katılımcılara anlattı. Meydan’a teşekkür plaketini Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş takdim etti.

Kitap imzaları ve yeni etkinlikler

Sevilen sanatçı Ayşegül Aldinç, söyleşisinin ardından kitabını imzalarken, YouTube’da paranormal ve korku hikayeleriyle tanınan Işıl Işık, sevenleriyle bir araya geldi. Işık’ın kitap imza etkinliğinde uzun kuyruklar oluştu. Ayrıca, Mehmet Ali Çatal ve Kerem Fırtına da fuarın altıncı gününde okurlarıyla buluşarak, edebiyat, tarih ve güncel konular üzerine sohbet ettiler.

Başkan Mehmet Ertaş’tan davet

Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, 6. Edremit Kitap Fuarı’nın altıncı gününde konukları dinledikten sonra fuar alanındaki stantları gezdi ve katılımcılarla sohbet etti. Ertaş, tüm konuklara teşekkür ederek, Pazar günü yapılacak olan fuarın muhteşem kapanışına herkesi davet etti. Ayrıca, fuarın son gününde gerçekleşecek yeni konular ve konuklarla buluşmak için tüm kitapseverleri Altınkum Fuar Alanı’na beklediklerini belirtti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bornova Belediyesi, çocuklara yönelik olarak düzenlediği çevre bilincini artırmaya yönelik eğitimlerini sürdürüyor. Anaokulundan üniversiteye kadar her öğrencinin yaşına uygun içerikler üreten Bornova Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü, bir yandan da Atık Getirme Merkezi’nin aktif bir şekilde kullanılmasına yönelik bilinçlendirme çalışmaları yapıyor.

İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen ‘İklim Değişikliği ve Atık Yönetimi Eğitimi’ yoğun ilgi görüyor. Eğitimler ile çocukların evlerinde biriktirdikleri atık pil, atık yağ ve ambalajların Bornova Belediyesi ile eğitim kurumları arasında yürütülecek koordineli çalışmalar ve işbirliği çerçevesinde ülke ekonomisine kazandırılması hedefleniyor.

Orman yangınları da anlatıldı

Eğitimler kapsamında Bornova Belediyesi Atık Getirme Merkezi’ne Altındağ Merkez Mahallesi Çocuk Oyun ve Aktivite Merkezi’nden çocuklar anneleriyle birlikte geldi. Geri kazanılabilir atıkların, ambalaj atıklarının mutfak atıkları ile karıştırılmadan ayrı biriktirilmesi ve bu atıklardan ham madde üretilerek ekonomiye katkı sağlanabileceği anlatıldı. Ayrıca bitkisel atık yağların lavabolara dökülmesinin çevre sağlığı açısından sakınca oluşturduğu vurgulandı. Bu atıkların temiz pet şişelerde biriktirilip toplanarak tekrar geri kazanılabileceği aktarıldı. Eğitimde orman yangınlarının önlenmesi konusunda da bilgiler verildi.

Öğrenciler eğitim neferi olacak

Bornova Belediyesinden eğitim alan öğrencilerin, edindikleri bilgileri okullarındaki, sokaklarındaki arkadaşları ve aileleri ile paylaşarak bir eğitim neferi gibi çalışacaklarını söyleyen Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, “Bornova Belediyesi olarak çevremizi korumak ve daha yeşil bir Bornova’da yaşamak için Avrupa Birliği destekli BornBerg Projesi başta olmak üzere kapsamlı çalışmalar yapıyoruz. Çocuklarımızın da küçük yaşlardan itibaren bu bilince ulaşmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu tarafından Aydın’ın eğitim hayatına kazandırılan Aydın Büyükşehir Belediyesi Otizm Sanat ve Gelişim Merkezi, yüzlerce öğrencinin eğitimine öncü oluyor, gelişimlerine katkı sağlıyor.

Aydın Tekstil Park içerisinde bulunan Otizm Sanat ve Gelişim Merkezi’nde öğrenciler uzman eğitmenlerin eşliğinde eğlenerek öğreniyor, aktiviteler ile sosyalleşme imkanına sahip oluyor. Müzik, resim, yaşam becerileri, spor alanlarında eğitimler gören öğrenciler birebir dersler ile okumayı, yazmayı ve temel matematiği de öğreniyor, destek eğitimi görüyor, fizyoterapi hizmetiyle el-ayak ve vücut koordinasyonlarını geliştiriyor.

Haftanın 6 günü 09.00 ile 18.00 saatleri arasında eğitim verilen kuruma çocuklarını getiren veliler, Aydın Tekstil Park’ın eşsiz atmosferinde kendileri için ayrılan bekleme alanlarında günlerini geçirebilirken bir yandan çocuklarının gelişimine şahit olma fırsatına erişiyor. Ücretsiz eğitim hizmeti veren Otizm Sanat ve Gelişim Merkezi gibi merkezlerin öneminin ve otizmin farkında olduklarını belirten Çerçioğlu, “Otizm Sanat ve Gelişim Merkezimiz hem çocuklarımıza hem de ileri yaştaki otizmli bireylere hizmet veriyor. Otizmin farkındayız, biliyoruz. Otizmli vatandaşlarımızın eğitimine destek olmaya devam edeceğiz” dedi.

‘Özlem Başkanımıza teşekkür ediyoruz’
Oğullarına otizm tanısı konulmasının ardından Aydın’a taşınarak Büyükşehir Belediyesi’nin merkezlerinde eğitimlere başladıklarını söyleyen Fuat Güner, Çerçioğlu’na teşekkür etti. Güner, “Büyükşehir Belediyesi’nin eğitim kurumlarından faydalanıyoruz. Havuzu var, spor salonuna gidiyoruz, resim dersine gidiyoruz, duyu bütünleme dersi alıyoruz. Çok memnunuz, öğretmenlerimizden de çok memnunuz. Her konuda yardımcı oluyorlar. Özlem Başkanımıza bize bu imkanları sunduğu için teşekkür ederiz. Eğitimin her konuda katkısı olduğunu düşünüyorum; dil gelişim konusunda katkısı var, koordinasyon konusunda katkısı var, kendi kendine yetebilme konusunda katkıları var. Oğlum evde her işi kendisi yapabiliyor, bize yardımcı oluyor. Yemek de yapabiliyor, temizlik de yapabiliyor, bütün konularda bize yardımcı olabiliyor. Özlem Başkanımıza teşekkür ediyoruz ve başarılarının devamını diliyoruz” ifadelerini kullandı.

‘Oğlum merkeze geldikten sonra konuşmaya başladı’
Otizm Sanat ve Gelişim Merkezi’nde eğitim görmesinin ardından çocuklarında yaşanan değişimi gözlemleyebildiklerini söyleyen Nurşen Aydın, “Öğretmenlerimizden ve merkezden çok memnunum. Buradan ücretsiz bir şekilde hizmet alıyoruz, yüzde 70-80 gibi bir ilerleme kaydettik. Özellikle dil gelişiminde ilerleme kaydettik. Oğlum ergoterapi tedavisi alıyor, dil eğitimi alıyor, bireysel gelişim eğitimi alıyor, spor dersleri alıyor. Bayağı bir ilerleme kaydettik, hiç konuşamıyordu ama şu an kendisini ifade edebiliyor, konuşabiliyor, her şeyini kendisi karşılayabiliyor. Özlem Başkanımıza böyle imkanlar sunduğu için çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

 ‘Özlem Başkanımıza otizm annelerinin yanında olduğu için teşekkür ederiz’
Başkan Çerçioğlu’nun otizmli bireylerin ve ebeveynlerin yanlarında olduğunu bildiklerini belirten Ayşe Gökbel, “Çocuğuma 2022’de otizm teşhisi kondu, 2 yıldır Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin kurumlarından destek alıyoruz. Bizim için çok önemli burası, özellikle öğretmenlerimiz çok iyi. Ben Özlem Çerçioğlu’na bu merkezi Aydın’a kazandırdığı için çok teşekkür ediyorum. Biz burası sayesinde yol kat ettik, öğretmenlerimizde biliyorlar nereden nereye geldiğimizi. Çok şükür. Ben bu merkez için minnettarım. Tabii otizm annesi olanları anlamak çok özel bir şey bizler için, ben çok teşekkür ediyorum Özlem Çerçioğlu başkanımıza, velileri de anlayan bir başkanımız var Aydın’da” sözleriyle teşekkürlerini iletti.

‘Aydın çok şanslı çünkü Özlem Başkan var‘
Büyükşehir Belediyesi’nin otizmli bireylere yönelik gerçekleştirdiği eğitimlerden memnun olduklarını söyleyen Aydın Otizm Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Başkanı Adnan Özdemir, ebeveynler adına Başkan Çerçioğlu’na teşekkür etti. Özdemir, “Aydın bu konuda çok şanslı çünkü Özlem Başkan gibi bir başkanımız var, otizmli çocuklarımızın annesi olarak hitap ediyoruz biz ona. Çocukların gelişim sürecinde inanılmaz başarı sağladı Otizm Sanat ve Gelişim Merkezi. Uygulama evi, sporu, müziği… Bu çocukları topyekûn hayata kazandırmada, davranışsal anlamda değişimi yaratabilmek adına atılan adımların başlangıcıydı bunlar. Özlem Başkanımız ile birlikte çocuklarımızın gelişimi en üst düzeye çıktı. Biz çocuklarımızı sosyal hayata kazandırma ve toplum içerisinde var olmalarını sağlama anlamında otizmli çocuklarımızın annesi, eli her zaman omzumuzda olan ve gücünü her zaman yanımızda hissettiğimiz Özlem Çerçioğlu’na teşekkür ederiz” diye konuştu
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Genç MÜSİAD Başkanı Cahit Ertemel, yeni ekonomik programın uygulamaya konulmasından bu yana Türkiye’nin tükenen döviz kasalarını yeniden doldurmaya başladığını söyledi.  

Cahit Ertemel, bugün yaptığı yazılı açıklamada, daha geleneksel para politikasına geçişten bu yana kaydedilen ilerlemeler hakkında şu bilgileri verdi: 

21 MİLYAR DOLARDAN 38 MİLYAR DOLARA ÇIKTI 

“Son yıllarda piyasayı terk eden yabancı yatırımcılar, Merkez Bankası’nın doğru adımları sonucu yeniden dönmeye başladı. Bir dizi reform, Türkiye’yi yatırım yapılabilir yerel para birimi varlıklarına sahip ülkeler evrenine geri yerleştirdi. Hedge fonları ve diğer yatırımcılar son aylarda Türk lirasına milyarlarca dolar yatırım yapmaya başladı. Fon yöneticileri, ekim ayından bu yana yaklaşık 24 milyar dolar yatırdı. 

Döviz rezervlerinin bir göstergesi olan net dış varlıklar, Mayıs 2023 seçimlerinden hemen sonra eksi 21 milyar dolardan yaklaşık 38 milyar dolara çıktı.   

Uluslararası para girişleri, Türkiye’nin azalan döviz rezervlerini yeniden inşa etme çabalarına büyük katkı sağladı. 

5 MİLYAR DOLARLIK SUUDİ MEVDUATI İADE 

Türkiye, en son ekonomik güvenin göstergesi olarak 5 milyar dolarlık Suudi mevduatını iade etti. Bu hamle, daha geleneksel para politikasına geçişten bu yana kaydedilen ilerlemeyi vurguluyor. 

Türkiye’nin Suudi Kalkınma Fonu ile Mart 2023’te imzaladığı mevduat anlaşması karşılıklı mutabakatla feshedildi. Türkiye’nin anlaşmayı feshetme kararı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mayıs 2023’te yeniden seçilmesinin ardından daha geleneksel politikalara yönelmesinin ülkenin 1 trilyon dolarlık ekonomisini nasıl istikrara kavuşturduğunun son işaretidir. 

KALICI REFAH ARTIŞI YAKIN 
2002’den 2012’ye kadar olan dönemde ekonomi gerçek anlamda yüzde 64 büyümüş ve kişi başına düşen GSYİH yüzde 43 artmıştı. Ekonomi programını kararlılıkla uygulayarak yeniden kalıcı bir refah artışı sağlanacağına olan inancımız tamdır.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kapadokya’nın büyüleyici atmosferinde, Nevşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde ve Gençlik ve Spor Bakanlığı, Nevşehir Valiliği, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu ve Başkent Turing Spor Kulübü işbirliğinde düzenlenecek olan Kapadokya Rallisi için Kayaşehir’de seremonik start töreni düzenlendi. Etkinliğe Nevşehirlilerin ilgisi büyük oldu. Tören öncesinde yarış severler ralli pilotlarıyla bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi. Rallide ter dökecek pilotlar, verilen seremonik startın ardından seyircileri selamlayarak, şehir turu attılar.

Burada konuşan Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı; “Hayalini kurduğum şehirde bir hayalimi daha gerçekleştirebilmenin keyfini ve mutluluğunu yaşıyorum. Bunu da, göz bebeğim olan ve en önem verdiğim yerde, bu şehrin kaderini değiştireceğine inandığım Kayaşehir’de yapmak benim için gerçekten büyük bir keyif. Benim Nevşehir’i sanatın, sporun, kültürün başkenti yapmak gibi bir hayalim, hedefim var. Bu şehir gerçekten dünyanın en fantastik, en mistik ve en romantik şehri ve yaşayan her bir ferdine vefa duyduğum bu şehrin insanlarının hayatını kolaylaştırmak, muhteşem bir şehirde yaşamalarını temin etmek için hayal kuruyorum ben. Dünyanın farklı noktalarında, Türkiye’nin farklı noktalarında ralliler yapılıyor. Ama bu kadar güzel bir coğrafyada ilk defa yapılıyor. Buradan ortaya çıkacak resimler, görüntüler hem Türkiye’de hem de dünyada ses getirecek ve şehrimizin hak ettiği yere gelmesi için bir sıçrama adımı olacak. Bunu da hep beraber göreceğiz. Bu organizasyon için Türkiye’nin dört bir tarafından, yurt dışından gelen bütün yarışmacılara hem hoş geldiniz diyorum. Yarışmada tüm sporculara başarılar diliyorum.” dedi.

Kapadokya Rallisi’nin seremonik start törenine Belediye Başkanı Arı’nın yanı sıra, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Türker Yörükçüoğlu, Başkent Turing Kulübü Başkanı Erdem Öksüz, Başkan Vekili Mert Koral, Yarışma Direktörü Emirhan Uzaktaş ve çok sayıda davetli katıldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı