

Günlük hayatın koşturmacası, sürekli stres altında kalmak, uykusuz geceler… Tüm bunlar vücudunuzda farkında bile olmadan bir hormonun alarm vermesine neden olabilir: kortizol. “Stres hormonu” olarak bilinen bu güçlü kimyasal, aslında hayatınızı kurtarabilecek bir savaş mekanizmasının parçası. Ancak işler kontrolden çıkarsa, kortizol bir düşmana dönüşebilir.
Vücudunuz kısa süreli tehditlere karşı kendini savunmak için kortizol üretir. Ne var ki, bu hormon sürekli yüksek seviyede kaldığında kilo artışı, sivilce, kronik yorgunluk, kas zayıflığı ve yüksek tansiyon gibi belirtilerle kendini gösterir. Dahası, bu belirtiler çoğu zaman başka hastalıklarla karıştırıldığı için uzun süre fark edilmez.
Uzmanlar, sürekli stres, böbreküstü bezi tümörleri, hipofiz bezi bozuklukları ve hatta bazı ilaçların kortizol seviyesini yükseltebileceğini vurguluyor. Özellikle yüz ve karın çevresinde belirgin kilo alımı, kolay morarma, sinirlilik ve odaklanma sorunları yaşayanların doktor kontrolü yaptırması öneriliyor.
Tanı genellikle kan, idrar veya tükürük testleriyle konuluyor. Altta yatan neden belirlendikten sonra ise tedavi planı buna göre şekilleniyor. Bazı vakalarda D vitamini takviyesi, beslenme düzeninin değişimi, stres yönetimi teknikleri ve uyku kalitesinin artırılması gibi yaşam tarzı müdahaleleriyle kortizol seviyesi normale döndürülebiliyor.