“Stüdyo” nun ilk sezonunun ortasında, film endüstrisinde büyük bir tekerlek olan Matt Remick (Seth Rogen), kendini bir yemek masasında buluyor. İnsanları işiyle etkilemeye alışkın olmasına rağmen, arkadaşları hareketsiz. “Sanat istiyorsan, TV izliyorsunuz” diyor. “Ayı” gördün mü?
Filmlerin topraklarında kaslara giren ilk büyük dizilerden biri olan “Sopranos” dan bir çizgi ödünç almak için Matt, bir şeyin sonunda gelen bir adam gibi hissediyor. 10 bölümlük hiciv Apple TV+’da başladığında, bir dizi floptan sonra katlı lideri (Catherine O’Hara) defenestrasyon olduğunda kurgusal Continental stüdyolarına yöneldiği için rüya işini alır.
Vintage-Car koleksiyonu daha önceki bir showbiz dönemine olan sevgisini somutlaştıran bir film adamının filmi olan Matt, Hollywood fantezisini yaşamaya hazır. Auteur’lara para kazandıracak ve gerçek filme ateş etmelerine izin verecek. “Yetenek dostu” bir yönetici olarak bilinecek. Sanat yapacak.
Ya da belki olmayacak. Saniyeler, şirketin CEO’su Griffin Mill (lezzetli bir Batty Bryan Cranston) ile karşılaştığı konuşmada, ilk görevini alır: Continental, “Barbie” nin başarısını kopyalamak için Crass-Aid adamının haklarını indirdi ve Matt, IP’yi milyarlarca bir vuruşa dönüştürmesi bekleniyor. Resimlerde bir hayat hayal etti; Şimdi hayatı bir sürahi haline getiriyor.
Çarşamba günü prömiyeri olan “Stüdyo”, uzun ömürlü canavar filmi franchise’ı “Art ve Commerce” franchise’ında kendi tür formül projesidir. Ancak seri biraz farklı olacak kadar zamanında ve işini açık bir şekilde eğlenceli olacak kadar iyi biliyor.
Geçmiş Hollywood hikayeleri, endüstriyi kültürel olarak güçlü bir et öğütücü olarak yayınladı (Cranston’un karakter adı, serideki birçok klasik film referansından biri olan “oyuncu” için bir ima) ya da varlıklı ama beyinsiz, “Çevre” de olduğu gibi. Ama “Stüdyo” da Hollywood derin düşüşte.