Serdar Saatçı yaptığı açıklamada, “Kampın ikinci maçıydı. Birinci maçta da yedek başlamıştım, oyuna girdikten sonra hoş bir performans göstermiştim. Öbür maçta 11’de oynayacağımı düşünüyordum. Kadroyu görünce moralim bozuldu. Oyuna geç girdim, erkenden çıkarıldım. Oyundan çıkınca, soyunma odasında gençlik ateşiyle camı kırdım. Kapıyı tekmelemedim. Bu da sondan olmuştu. Bunu da kimse bilmiyordu. Süreçler daima yanlış anlatıldı. En büyük yanılgım sessiz kalmamdı. Camı kırmıştım, otele vardığımda yapabileceğim hiçbir şey kalmamıştı zira uçak biletim alınmıştı. Ceyhun Çıkarı ile konuştum, kendimi hazır hissediyordum. O da bana ‘Hocanın kararı.’ demişti. Ben de hürmet duyup İstanbul’a dönmüştüm.” dedi.
Ayrılık süreciyle ilgili konuşan genç oyuncu, “Sürecin devamında kontrat olayları da dönmüştü. Beşiktaş’ta kalmayı hakikaten çok istiyordum. Mevzu katiyen para değil. Beşiktaş’ta birinci başladığım vakitlerde minimum fiyatla oynuyordum. Öncesinde hiçbir vakit benimle kontrat imzalamak istemediler. Ahmet Işık Çebi ve Ceyhun Karı ile oturmuştuk, onlara ‘daha çok oynamak istiyorum’ demiştim. ‘Düşüneceğiz’ demişlerdi fakat bana söyledikleri tek şey ‘Valerien Ismael seni istemiyor’ olmuştu.” sözlerini kullandı.
Serdar ayrıyeten, “Beşiktaş’ta istediğim üzere bir süreç gerçekleşmedi. Beni hiçbir vakit ‘Beşiktaş’ın çocuğu’ üzere hissetirmediler. Bedelsiz hissettim, her vakit yalnız kaldım. Süreç benim için âlâ geçmedi.” diye konuştu.
