Paul, o yıllardaki grubun yalnızca LeBron James ve Dwyane Wade’den oluşan bir “Big Two” olduğunu, Chris Bosh’ın ise geri planda kaldığını söyledi.
“Ben her vakit Big Two’ları sevmişimdir. Big Three konsepti bana nazaran işe yaramadı,” diyen Paul, “Miami’deki o devir için bile… Bence orası gerçek bir Big Three değildi.” tabirlerini kullandı.
Açıklamalarında Chris Bosh’u küçümseyen bir ton olsa da, Paul sonrasında Bosh’a övgüde bulunmayı da ihmal etmedi:
“Bosh çok zeki bir oyuncuydu. Ekip için fedakârlık yaptı. Şayet o yaklaşımda olmasaydı, o kadro dört yıl üst üste finale çıkamazdı.”
Lakin birçok otoriteye nazaran, Bosh’un katkılarını küçümsemek adil değil. Toronto Raptors formasıyla son döneminde 24.0 sayı ve 10.8 ribaund ortalamaları yakalayan Bosh, Miami’de LeBron ve Wade ile birlikte oynadığı dört dönemde 17.3 sayı, 7.4 ribaund, 1.6 asist, 0.9 top çalma ve 1.0 blok ortalamalarıyla gayret etti.
Bosh her ne kadar ferdî istatistiklerinde düşüş yaşansa da, Miami Heat’in 2012 ve 2013 yıllarında kazandığı şampiyonluklarda değerli rol oynadı.
