
Cuma gecesi Arthur Ashe Stadyumu’nun dışında toplanan düzinelerce tenis hayranı, içerideki Frances Tiafoe ile Taylor Fritz arasındaki tüm Amerikalı erkekler yarı final maçını yayınlayan ekrana bakıyorlardı.
Birçoğunun Arthur Ashe’in içinde olmak için bileti yoktu, ancak yakınlarda olmaktan ve atmosferin bir parçası olmaktan memnundular. US Open’daki hayranlar bu hafta heyecanlıydı, yirmi yıldan uzun bir süre sonra ilk kez hem Amerikalı bir erkek hem de Amerikalı bir kadının US Open tekler finallerinde oynayacak olması onları heyecanlandırdı.
Jessica Pegula, cumartesi öğleden sonra kadınlar finalinde Aryna Sabalenka ile karşılaşacak ve Taylor Fritz, pazar günü erkekler şampiyonluğu için Jannik Sinner ile karşılaşacak.
Amerikalıların finallerde yer alacağı garanti altına alındığından, Queens’teki Billie Jean King Ulusal Tenis Merkezi’nin sahaları neredeyse 4 Temmuz’a benziyordu. Taraftarlar, favori oyuncularını bir anlığına görebilmek için antrenmanlara akın ederek ve kendilerini kırmızı, beyaz ve maviye büründürerek, Amerikalı oyuncular için her zamankinden daha yüksek sesle tezahürat ediyorlardı.
ABD, ABD Açık’ta erkekler ve kadınlar finallerinde son kez 2002 yılında temsil edilmişti. O yıl finaller tamamen Amerikalılardan oluşmuştu; erkekler finalinde Pete Sampras, Andre Agassi’yi yenmiş, kadınlar finalinde ise Serena Williams, kız kardeşi Venus Williams’a karşı oynadığı maçta şampiyon olmuştu.