Investing.com — Almanya’nın son periyotta daha gevşek mali siyasete yönelmesi, ekonomik stratejisinde bir değişimi işaret ediyor. Lakin Capital Economics analistleri, bu teşvikin ülkenin uzun vadeli büyüme beklentilerini aşağı çeken derin yapısal problemleri çözmesinin pek mümkün olmadığını savunuyor.
Pandemi sonrası yıllarca süren ekonomik sakinliğin akabinde hükümet, kamu harcamalarını artırma yoluna gitti. Savunma ve altyapı yatırımlarını artırma planları yapıyor.
Elektrikli araçlar için sübvansiyonlar ve makine yatırımları için teşvikleri içeren bu değişimin, önümüzdeki iki yıl içinde büyümeye mütevazı bir katkı sağlaması bekleniyor.
Capital Economics, 2026 ve 2027’de GSYİH büyümesinin her iki yılda da yüzde 1,0 olacağını öngörüyor. Bu düzgünleşme büyük ölçüde planlanan kamu harcamalarındaki artıştan kaynaklanacak. Bu devirde GSYİH’ye yıllık yaklaşık yüzde 0,7 katkı sağlayabilir.
Bununla birlikte, bu ivmenin kısa ömürlü olması bekleniyor. 2027’den sonra Capital Economics, büyümenin yıllık yalnızca yüzde 0,5’e düşeceğini kestirim ediyor. Bu oran, pandemi öncesi yaklaşık yüzde 2 olan ortalamanın epey altında.
Aracı kurum, ek harcamaların birçoklarının verimliliği artırmayacağını vurguluyor.
Örneğin, savunma harcamaları yüklü olarak araştırma ve geliştirme yerine ekipman ve işçi için ayrılmış durumda.
Bu ortada, altyapı fonlarının yeni teşebbüslerden fazla bakım projelerine yönlendirilmesi planlanıyor. Bu da verimlilikteki potansiyel kazanımları sınırlıyor.
Ayrıca, uzun vadeli demografik zorlukların işgücü piyasası üzerinde ağır bir biçimde tesirli olması bekleniyor. Almanya’nın çalışma çağındaki nüfusunun on yılın geri kalanında süratle azalması öngörülüyor.
Hükümet daha yüksek işgücüne iştiraki teşvik etmeyi ve nitelikli göçü kolaylaştırmayı planlasa da, bu gayretlerin demografik baskıyı büsbütün dengelemesi pek muhtemel değil.
Avrupa Kurulu iddialarıyla uyumlu olarak yıllık yaklaşık 270.000 göçmen alınsa bile, işgücünün tekrar de daralması bekleniyor.
Almanya’nın verimlilik artışının da düşük kalması bekleniyor. Ülkenin dijitalleşme ve yeşil dönüşüm uğraşları, öncelikler olarak kabul edilse de, geride kalmaya devam ediyor.
Capital Economics analistleri, mevcut hükümet altında bu alanların daha klasik kesimlere nazaran ikincil pozisyonda kaldığını belirtiyor.
Bir dijitalleşme bakanlığı kurulmasına rağmen, bürokrasiyi azaltmak yahut start-up’lara takviyesi güçlendirmek için ıslahatlar şimdi gerçekleşmedi.
Aynı vakitte, Almanya’nın iktisadının klasik belkemiği olan sanayi tabanı gerilemekte.
2017’den bu yana sanayi üretimi düştü. Otomotiv ve güç ağır dallar en çok etkilenenler ortasında.
Daha zayıf Avrupa ve Çin talebi, ABD tarifeleri ve daha yüksek lokal güç ve işgücü maliyetleri üzere yapısal zorlukların devam etmesi bekleniyor. Capital Economics, yalnızca otomotiv bölümünün önümüzdeki on yılda üretiminin yüzde 20’ye kadar düşebileceği konusunda uyarıyor.
Bu eğilimler, Almanya’nın güçlü bir ülke olarak kalacağını, lakin inançlı ve yüksek maaşlı sanayi işlerinin sayısının azalacağını gösteriyor. Hayat standartları dinginleşip ekonomik büyüme yavaşladıkça, siyasi görüntü daha da değişebilir.
Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi, sanayisizleşme yaşayan bölgelerde güçlü performans gösteriyor ve daha fazla dayanak kazanabilir.
Mevcut şartlar altında hükümete girmesi beklenmese de, AfD takviyesindeki daima artış, 2029’daki bir sonraki federal seçimden sonra koalisyon kurma sürecini zorlaştırabilir.
Avrupa sahnesinde, Almanya’nın ekonomik zorluklarına karşın tesirinin değerli ölçüde azalması pek mümkün değil.
AB’nin en büyük iktisadı ve birincil finansal katkı sağlayıcısı olmaya devam ediyor. Yeniden de, Almanya’daki yavaş büyüme, bloğun global tesirini sınırlayabilir.
Bu makale yapay zekanın dayanağıyla oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Kural ve Şartlar kısmımıza bakın.
