Investing.com – JPMorgan (JPM) tarafından yapılan son anketin sonuçları, ABD iktisadına ait beklentilerde kıymetli eğilimlerin oluştuğunu ortaya koydu. Anket iştirakçileri, önümüzdeki yıl için ABD’de resesyon tehdidine nazaran stagflasyon riskinin daha bariz hale geldiğini düşünüyor. Buna nazaran, ekonomik büyümenin duraklayacağı ve enflasyonun yüksek seyredeceği senaryolar daha mümkün görülüyor.
Katılımcıların büyük kısmı, ABD’nin mevcut ekonomik ortamında en yeterli performansı nakit varlıkların göstereceğini varsayım ediyor. 2025 yılı için öne çıkan varlık sınıfı nakit olurken, başka yatırım araçları için daha temkinli bir beklenti hakim durumda.
Ticaret Savaşları ABD iktisadına en çok ziyan veren siyaset oldu
JPMorgan anketine katılanların değerli bir kısmı, ABD iktisadına en olumsuz tesir eden siyasetin Donald Trump idaresinin başlattığı ticaret savaşları olduğunu belirtti. Ankete nazaran, ticaret savaşlarının uzun vadede piyasalarda meçhullüğü artırdığı ve ekonomik büyüme ivmesini yavaşlattığı düşünülüyor.
Bu sonuç, global ölçekte artan korumacılık dalgasının ve milletlerarası ticaret tansiyonlarının, ABD’nin ekonomik görünümünü olumsuz etkilediğine ait güçlü bir konsensüs olduğunu gösteriyor.
Büyümede duraksama, enflasyonda kalıcılık bekleniyor
Ankete katılanların %60’ı, ABD iktisadının büyümesinin yavaşlayacağı, buna karşılık enflasyonun ise Fed’in %2’lik amacının üzerinde kalacağı görüşünde birleşiyor. Ayrıyeten %20’lik bir iştirakçi kümesi, enflasyonun %3,5’in üzerine çıkacağını öngörüyor.
Bu bilgiler, çoğunluğun stagflasyon riskine karşı temkinli bir duruş sergilediğini ve fiyat baskılarının önümüzdeki süreçte de sürebileceğini düşündüğünü ortaya koyuyor. Enflasyonda kalıcılık beklentisi, para siyaseti yönlendirmelerinin seyrinde de belirleyici olacak.
Zayıf dolar görüşü hakim
Ankete nazaran, ABD dolarının paha kaybı yaşayacağı beklentisi yatırımcılar ortasında geniş kabul görüyor. Çoğunluk, yıl sonunda EUR/USD paritesinin 1,11 düzeyinde yahut daha üstte olacağını öngörüyor. Bu durum, doların mevcut düzeylere nazaran yaklaşık %8 oranında paha kaybı yaşaması manasına geliyor.
Zayıf dolar beklentisinin kuvvetlenmesi, yatırımcıların portföy tercihlerini de etkileyebilir. Ayrıyeten bu durum, global ticaret dengelerinde ve emtia fiyatlarında değişimlere neden olabilecek değerli bir gelişme olarak bedellendiriliyor.
Nakit varlıklarda yüksek getiri beklentisi sürüyor
Anket iştirakçilerinin yarısından fazlası, 2025 yılı sonunda ABD 10 yıllık tahvil getirilerinin %4,25 düzeyinin üzerinde kalacağına inanıyor. Bu beklenti, yüksek faiz ortamının bir müddet daha devam edeceğine işaret ediyor.
Aynı vakitte, nakit varlıkların taşıdığı yüksek maliyetin korunacağı ve paranın likit kalmasının yatırımcılar açısından daha cazip olacağı öngörülüyor. Yatırımcılar, yüksek faiz getirisi nedeniyle kısa vadeli nakit konumlarını artırmaya sıcak bakıyor.
Petrol fiyatlarında büyük değişim beklentisi zayıf
JPMorgan anketi sonuçlarına nazaran, Brent petrol fiyatlarının mevcut 66 dolar düzeyinden çok fazla uzaklaşması beklenmiyor. İştirakçilerin yaklaşık yarısı fiyatların mevcut bantta kalacağını öngörürken, %30’u petrol fiyatlarının 60 doların altına gerileyebileceğini düşünüyor.
Bu projeksiyon, güç piyasasında sert dalgalanmalar beklenmediğini ve global talep dinamiklerinin büyük ölçüde istikrarlı olacağına işaret ediyor. Mümkün talep daralmalarına karşın, arz dinamiklerinin petrol fiyatlarını makul bir bantta tutabileceği öngörülüyor.
Hisse senedi piyasası için karmaşık beklentiler
Ankete nazaran, gelişen piyasa pay senetlerinin öbür varlık sınıflarına nazaran daha yeterli performans göstereceğini düşünenlerin oranı %13 düzeyinde. Gelişmiş ülke paylarını tercih edenlerin oranı ise %9 olarak belirlendi.
Ancak dikkate bedel bir başka sonuç, iştirakçilerin %57’sinin Wall Street’te süreç gören payların 2025 yılında en fazla çıkış yaşayacak varlık sınıfı olacağına inanması oldu. ABD menkul değer piyasalarına yönelik bu olumlu beklenti, risk iştahının büsbütün kaybolmadığını gösteriyor.
