Eyüp Latife, “Herkese teşekkür ederek başlamak istiyorum. Kendi ismimizi, çocuklarımız, topluluğumuz, ülkemiz ismine bir gurur yaşıyoruz lakin finali bu türlü kaybetmenin hüznü de var.” dedi.
Latife, kelamlarına, “İki gün evvelki maçta biraz hırpalandık. Dar bir takımımız var. 12-13 oyuncuyla bir rotasyonla oynamaya çalışıyoruz. O maç bizi biraz hırpaladı. Bugün de onun besbelli hale geldiğini gördük. Fakat yeniden de elimizden geleni yapmaya çalışacaktık. Baskılarda geç kalınca, rakip de çok marifetli, bizi koşturdular, bu da biraz daha yorulmamıza sebebiyet verdi bizim.” diye devam etti.
GELECEK YIL HEDEFİ
“Gelecek dönem maksadınız?” sorusuna karşılık veren bordo-mavili antrenör, “Biz Trabzonspor Futbol Akademisi olarak bu tertiplerin içerisinde olmayı temenni ediyoruz. Buralardan kazandığımız deneyimle gelecek yıllara daha ümitli bakacağız. Bu tertipler bize inanılmaz tecrübe kazandırıyorlar. Bu tecrübeyle futbolcuları Türk futboluna kazandırmak istiyoruz. En büyük temennimiz sürdürülebilir hale gelmesi. Seneye de inşallah bu tertibe devam etmek istiyoruz.” diye konuştu.
Eyüp Latife, “Gönlü bizimle olan, gönlü bizimle atan Türk halkına teşekkür etmek istiyorum. Topluluğumuza, kentimize, bizi destekleyenlere çok teşekkür etmek istiyorum. Liderimiz ve idare konseyimiz buraya geldi ve bize dayanak verdi. Onlara da teşekkür etmek istiyorum. Bugün biz buradayız, bu akademinin başarısıdır. Akademideki hocalarımızı da tebrik ediyorum ve emeklerinden ötürü teşekkür ediyorum.”dedi.
Organizasyonun ehemmiyetine değinen Latife, şöyle devam etti:
“Bu tertip genç oyuncular ve gelişimleri için çok değerli. Kulübümüz için de çok kıymetli. Kulübümüzün alt yapısının, vizyonunun besbelli hale gelebilmesi Avrupa’da tanınır hale gelebilmesi için bu çok kıymetli bir tertip. Başından sonuna kadar çok memnun ve gururlu alanda olduğumuz, temsiliyetimizi en âlâ halde alanda yansıtmak için olduğumuz bu tertip, çocuklarımızın gelişimine katkı sağlayacaksa en büyük memnunluğu oradan duyarız. Bu istikametten bakıyoruz biraz. Bu tertip bize de çok büyük deneyim oldu. İnşallah sürdürülebilir hale getirerek gelecek yıllarda tekrar oyuncularımız için kulübümüz için katkı sağlanacak bir ortam oluşturmuş oluruz.”
Grubun geleceği ismine yöneltilen soruya Latife, “Biz her platformda elimizden gelenin en uygununu yapmaya çalışıyoruz. Tekrar bu tertiplerin içerisinde olabilmek için Türkiye’de bir derece yapmak lazım. Şu an orada avantajlı üzere gözüküyoruz fakat orada oynanmamış maçlar hiçbir vakit kazanılmamıştır. Bunları oynayarak, oynadıktan sonra amacımıza ulaşacağız inşallah. Gelecek yıllar ismine da dediğim üzere bu tertipleri bir deneyim, bir tecrübe, bir gelişim olarak görerek kendimize katkı sağlamaya, oyuncularımıza katkı sağlamaya çalışacağız.” karşılığını verdi.
Takıma verilen dayanağa teşekkür eden Latife, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Öncelikle bizi destekleyen gönlü bizimle olan Türk halkına, kentimize, kulübümüze, topluluğumuza, taraftarlarımıza çok teşekkür ediyorum. Onlar bizi hiçbir vakit yalnız bırakmadı. Sonra çalışma arkadaşlarım Fatih hoca, Kaan hoca ve Ahmet hocaya çok teşekkür etmek istiyorum. Bizi destekleyen yardımcı grubumuza her birine başka farklı teşekkürü borç biliyorum. Liderimiz sayın Ertuğrul Doğan’a ve idare şurasına bize bugüne kadar verdiği takviyeden ötürü çok teşekkür etmek istiyorum. Bugün de bizim yanımıza geldiler, bizi desteklediler, bizi gururlandırdılar çok teşekkür ediyorum. Son teşekkür de bu muvaffakiyet bizim nezdimizde burada görünür hale geldi ancak akademide onlarca antrenörümüz, hoca arkadaşımız var onların da çocuklar üzerinde emeği ve takviyesi vardır onlara da teşekkür ediyorum.”
Maçın akabinde oyunculara neler söylediniz? sorusuna Latife, şu cevabı verdi:
“Oyuncularımın gözündeki hüzün, hepimizi bir taraftan hüzünlendirdi bir taraftan gururlandırdı. Onlara yalnızca üzülmemeleri gerektiğini, maçtır kazanılır sonuçlar çok kıymetli değil lakin Türkiye’ye yaşattıkları, bize yaşattıkları için çok gururlu olduğumuzu, kendilerinin de bu manada çok gururlu ve keyifli olmaları gerektiğini onlarla paylaştım. Birbirimize sarıldık, biraz ağladık, biraz hüzünlendik ancak bu bir gelişim süreci ve bu gelişim sürecini en uygun halde kıymetlendirmemiz gerektiğini onlarla paylaştım.”
