Her yıl coşku ve heyecanla beklediğimiz Kurban Bayramına kavuşmamıza çok az kaldı. Hepimiz elimizden geldiği ölçüde misafirlerimizi en güzel şekilde ağırlamak ve sevdiklerimizle kaliteli vakitler geçirmek için hazırlıklarımızı yapıyoruz. Bu bayram, sevdiklerimizle beraber olacağımız mutlu anları beraberinde getirirken, diğer bir yandan da değişen beslenme düzenimizin sağlığımızı olumsuz etkilememesine özen göstermeliyiz.
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Dahiliye Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Memiş, Kurban Bayramında kırmızı et ve tatlı tüketimiyle ilgili tavsiyelerde bulundu
Kurban Bayramının vermiş olduğu kutsal hazla birlikte, sevdiklerimizle bir araya geldiğimiz sofralarda sağlık dengemizi bozmadan, bayramı en güzel ve rahat biçimde geçirebilmek adına beslenmemize özen göstermeli ve bizi olumsuz yönde etkileyebilecek her türlü durumdan kaçınmalıyız.
Kurban Bayramında sağlık dengesini korumak adına nelere dikkat edilmelidir?
Küçükbaş ve büyükbaş hayvanları kaynak olarak kullanarak insanlara geçen parazitlerden ve bakteriyel hastalıklardan korunmak için kesilen hayvanın sağlığına ve kesimin gerçekleştiği ortamın hijyen koşullarına özen gösterilmelidir.
Etin uygun koşullarda ve uygun süre dinlendikten sonra pişirilmesi gereklidir. Doğru derecede ve mümkünse haşlama tekniği gibi sağlıklı tekniklerle pişirilmelidir; çünkü çiğ denecek kadar az pişirilmiş et enfeksiyon açısından, yanmış denecek kadar çok pişirilmiş et ise kanserojen özellikler taşıması açısından risk oluşturur.
Sindirim siteminin yükünü artırmamak ve gıdaları vücudumuza doğru bir biçimde almak adına etin yanında dengeleyici unsur olarak sebze muhakkak bulundurulmalıdır. Bunlarla birlikte herhangi bir kronik hastalığımız yok ise dahi etin az yağlı kısımları kullanılmalı, çok yağlı ve baharatlı tüketimlerden kaçınılmalıdır. Eğer kolesterol, şeker, kalp gibi kronik bir hastalığımız varsa etin yağsız kısımlarının yenmesine özellikle dikkat edilmelidir. Bir porsiyonda yüklü miktarda kırmız et bulundurulmamasına özen gösterilmeli, öğün sebze ile destekli tek bir porsiyon olarak ve mümkün olduğunca yağsız tüketilmelidir.
Et tüketimi kadar önemli olan bir başka konu da tatlılardır. Tatlı olabildiğince az ve dengeli tüketilmeli, şerbetli ve undan yapılan tatlılardan kaçınılmalı ve tatlı olarak mevsim meyveleri gibi daha sağlıklı seçeneklerin tercih edilmesine dikkat edilmelidir. Özellikle de şeker ve kolesterol hastaları hamur işi tatlılardan özenle uzak durmalıdır. Tatlının fazla tüketiminden kaçınıldığı gibi bayram vesilesiyle ziyarete gelen misafirlere de bu konuda ısrarcı olunmamalıdır.
Bir diğer dikkat edilmesi gereken husus ise su tüketimidir. Çay ve kahve tüketiminin arttığı bayram zamanlarında, sıvı gereksiniminin bu yolla giderildiği yanılgısına düşülmemeli ve bolca su tüketilmelidir. Yüksek kalori ve protein içeren gıdaların vücudun sıvı ihtiyacını ciddi oranda artırdığı unutulmamalıdır.
Vücudumuz genel olarak kendi içerisinde bir denge içerisindedir. Bizler normalin dışına çıkar ve aniden çok fazla yağ, protein, karbonhidrat yüklü gıdalar ile mide ve bağırsak sistemini yorarsak dengeyi korumak zorlaşır. Midemizi, bağırsaklarımızı ve diğer organlarımızı zora sokmadan, vücudumuzdaki dengeyi bozmadan keyifli bir bayram geçirmek için bu tavsiyeleri akılda bulundurmakta fayda var.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı