
Embark ekibi, son yıllarda oynamaktan en çok keyif aldığım işlerden biri olan The Finals ile radarıma girdi. Haliyle bir süredir ekibin yeni oyunu Arc Raiders’ı merakla bekliyorum. Daha önce sadece PvE olarak duyurulan proje, gelişme aşamasında tam teşekküllü bir PvPvE haline dönüşmüştü. Oyunun neredeyse nihai halini, geçtiğimiz birkaç gün boyunca deneme şansına eriştim.
Arc Raiders, bazılarının şimdiden söylediği gibi “next big thing” olabilecek mi? Bu soruya birlikte cevap arayacağız.
Nereye Kaçacaklar?
“Loot” kelimesini duyduğumda kafamın içerisinde şimşekler çakıyor. Oyungezer ekibinin belki de en casual oyuncusu olarak oynadığım oyunların neredeyse tamamında bu “ilkel dürtüyü” tatmin edebilecek unsurlar var. ARPG’ler, MMO’lar ve son yıllarda extraction türündeki oyunlar favorilerim arasında.
Yıllar içerisinde çıkan pek çok extraction oyununu deneyim etme fırsatım oldu. Gittikçe daha doygunlaşan bu türde rekabeti, hayatımızın her alanında olduğu gibi, Çinliler de iyiden iyiye artırdı. Son yıllarda gelen Delta Force, Incursion Red River gibi oyunlar dikkat çekiyor. Dark and Darker iyiden iyiye pastadaki payını artırırken, Tarkov ve Hunt: Showdown gibi oyunlar da zirvedeki yerlerini koruyor.
Peki Arc Raiders nereye yerleşecek? Bana sorarsanız ivme şimdilik zirveyi gösteriyor.
Arc Raiders, bahsi geçen oyunların tamamının iyi yaptığı pek çok şeyi toplayarak farklı bir seviyeye çıkartmış. Basit bir extraction shooter olmaktan çıkmayı başarmış anlayacağınız.
Embark ekibi daha önce ufak değişikliklerle türe büyük hareket getirebileceğini The Finals ile göstermişti. Arc Raiders da benzer bir rotayı izleyerek iyi yaptığı şeylerin üstüne gidiyor. Ve bana sorarsanız bir extraction oyunundan istediğiniz temel 3 şeyi çok çok iyi yapıyor.
Doğru Bir: Adrenalin
Arc Raiders, çoğu extraction oyununun yapmak istediği “her oyun farklı bir macera” hissini çok iyi şekilde veriyor. Bunun nedeni de oldukça iyi şekilde tasarlanmış PvE kısmı.
İçerisine girdiğiniz dünyanın size acımayacağını henüz ilk dakikadan anlayabiliyorsunuz. Üst dünya artık Arc adı verilen robotların kontrolü altında ve bu robotlar, yeryüzüne çıktığınız andan itibaren başınızın belası oluyorlar.
Oyunda birden fazla robot ve drone tipi var. Bunlar arasında en çok karşılaşacağınız yapay zeka düşmanlar drone’lar. Oyunun PvE kısmının üstüne düşen geliştirici ekip, oyuncuların rahat nefes almasını istememiş. Şaka yapmıyorum, Arc Raiders’da oyuna girdiğiniz an itibariyle diken üstündesiniz.
Bir drone’un sizi yakalaması, başınıza gelebilecek yüzlerce felaketin habercisi. Bir anda sayıları ve türleri artan bu arkadaşlar sizi kıstırdığında yapabileceğiniz tek şey kaçmak oluyor. Siz bu drone’lara saldırdıkça hem oyundaki diğer oyunculara yerinizi belli ediyorsunuz, hem de çok değerli cephanenizi harcıyorsunuz.
Embark bu noktada size çok güzel bir kolaylık sağlamış. Her drone’un farklı bir zayıf noktası var. Örneğin eşek arısı drone’larını (evet, oyunda Türkçe dil desteği de var) kanatlarından vurarak kendilerini düşürebiliyorsunuz. Küçük büyük fark etmeksizin tüm robotların zayıf noktası bulunuyor. Tabii zayıf noktalarını bilseniz de bazılarını düşürmek neredeyse imkansız.
İşte tam da bu yüzden doğru savaşları seçmeniz gerekiyor Arc Raiders evreninde. Bu da gerçekten girdiğiniz her oyunun birbirinden farklı hissettirmesine neden oluyor.
Doğru İki: Loot ve Crafting
Arc Raiders’ın bana sorarsanız doğru yaptığı şeylerden biri de loot ve crafting. Öncelikle yeni bir oyuna başlarken dinamiklerini öğrenmek ve bir şeyler üretmek pek kolay olmuyor. Bu anlamda Arc Raiders işinizi epey kolaylaştıracak teknikleri, bazı Çinli rakiplerinden öğrenmiş.
Örneğin yeni bir üretim masası için bazı malzemelere ihtiyacınız var. Bu malzemeleri nereden bulabileceğinizi oyun size direkt olarak söylüyor. Elektronik parçalar için oyun içi haritanızda şimşek logosunu gördüğünüz yere gidebilir ve araştırma yapabilirsiniz. Sadece bu da değil, deponuzdaki materyallerin ne işe yaradığını üzerinde yazan bilgilerden görebiliyorsunuz. Böylece yanlışlıkla değerli bir materyali geri dönüştürme şansınız da ortadan kalkıyor.
Üretim yapmak da oldukça kolay. Üssünüze kurabileceğiniz birden fazla üretim masası var. Bu masalara erişerek farklı malzemeler üretebiliyorsunuz. Silahlar, mermiler, can tamamlama eşyaları, zırhlar ve çantalar farklı masalardan üretiliyor.
Bir diğer güzel detay da haritada loot’un bol olduğu yerleri görebiliyor olmak. Bazı bölgeler kırmızı ya da sarı renkle işaretleniyor. Bu bölgelerde çok daha değerli eşyalar bulabildiğiniz gibi, diğer Raider’lar ile karşılaşma şansınız da çok yüksek oluyor. Tabii ne olursa olsun o değerli eşyaların tamamına ihtiyacınız var. Sonuçta bu bir extraction oyunu. Risk almak ve loot’u dışarı çıkartmak zorundasınız.
Bu anlamda oyun size “ücretsiz teçhizat” seçeneği de sunuyor. Diyelim maceralarınız pek de iyi geçmedi. Malzeme ve üretim konusunda sıkıntı yaşıyorsunuz. Ücretsiz teçhizat çantanızı rastgele doldurarak oyuna girmenizi sağlıyor. Tek sıkıntısı ise gizli cebinin bulunmaması
Doğru Üç: PvP
Oyunun PvP kısmı da en az PvE kısmı kadar adrenalin dolu. Birincisi, ekipmanlar çok kritik. Gerçekten güçlü ekipmanlara sahip başka bir grupla karşılaşırsanız başınız belaya girebiliyor. Elbette bu noktada sizin yetenekleriniz de ön plana çıkıyor fakat bu noktada da savaşlarınızı doğru seçmek zorundasınız.
Arc Raiders’da, standart shooter’larda gördüğümüz “hit marker” gibi şeyler de yok. Düşmanınızı vurduğunuzu yalnızca üzerinden çıkan kıvılcımlar ile anlayabiliyorsunuz. Tabii buna ek olarak ekranınızda bir de düşmanı yaraladığınızı haber veren tecrübe puanı bildirimini de görebilirsiniz.
Düşmanınızın kalkanını kırdığınızda özel bir ses duyabilmek de savaşlar açısından önemli. Arc Raiders’da gördüğünüz her binanın ve her yerin içerisine girebildiğiniz için, karanlık odalarda farklı ekiplerle savaşmak inanılmaz bir atmosfer yaratıyor.
Atmosfer demişken bugüne kadar atmosferini en çok beğendiğim extraction oyununun Arc Raiders olduğunu da belirteyim. Geleceğin yıkılmış dünyasının içerisinde gezmek, manzaralara bakmak muhteşem keyifli. Beta süreci boyunca 3 farklı haritaya erişebiliyoruz. Bu üç haritanın büyüklükleri, bir extraction shooter için yeterli. Tüm binaların içerisine girebilmek, tamamını loot’layabilmek harika.
Burada değinebileceğim en büyük eksi, loot’lanabilecek yerlerin kolayca anlaşılamıyor olması. Özellikle patlattığınız drone’lardan düşen parçalar sizin için değerli. Fakat bu drone’ları patlattıktan sonra tekrar bulabilmek bir işkenceye dönüşüyor.
Son Söz
Gelelim en baştaki soruya. Arc Raiders “next big thing” olabilir mi? Açıkçası bunu tam olarak kestiremiyorum ama oyunun epey potansiyele sahip olduğu kesin. Bana sorarsanız eğer oyun sürekli olarak içeriklerle doldurulabilirse, oyuncu tabanını kaybetmeden sayıyı artırabilir. Hem bir yanım da Embark’ın artık başarıya ulaşmasını istiyor.
Bu arada bir dip not; oyun epey hazır görünüyor. Yani kısa süre içerisinde oyunun piyasaya sürülmesi şaşırtıcı olmaz. Ayrıca oyunun optimizasyonu da muhteşem. 3070 ekran kartımla yüksek grafiklerde sabit 100 FPS alabildim. Hem de DLSS olmadan…