Murat TOPÇU – Keşan Postası / ALMANYA (İGFA) – Karadeniz kökenli bir ailenin çocuğu olan ve avukatlık yapan SPD’li vekil Macit Karaahmetoğlu, Köln ve Mannheim’daki Türk ticari mahallelerini “Küçük İstanbul” olarak nitelendirerek, “Bu alanlar Türk kültürünü tanıtıyor, farklı etnik kümelerin ziyaretiyle kültürel köprü oluşturuyor” dedi.
ALMAN İKTİSADI VE SCHOLZ’A DESTEK
Volkswagen fabrikalarının kapanmasıyla ilgili Karaahmetoğlu, “Alman iktisadı çökmüyor, lakin özel bölümün dijital dönüşümde yenilikçi olması gerek” dedi. Scholz’un şiddetli şartlarda başarılı bir idare sergilediğini belirten vekil, pandemi, savaş ve krizlere karşın Scholz’a haksızlık yapıldığını, Merkel ile kıyaslanması yanlışsız olmadığını söyledi.
Mülteci krizine tahlil olarak SPD’nin önerdiği Ortak Avrupa Sistemi’ni de anlatan Karaahmetoğlu, “Avrupa sonlarında kurulacak merkezlerde müracaatlar süratle sonuçlanacak. Suça karışanlar hudut dışı edilmeli, entegre olanlar kalabilir” dedi.
RUSYA TEHDİDİNE KARŞI SAVUNMA
Rusya-Ukrayna savaşına değinen Macit Karaahmetoğlu, Almanya’nın savunmasını güçlendirdiğini belirterek, “22 bin yeni asker alımı yapılacak. NATO şemsiyesi altında olsak da kendi caydırıcılığımızı oluşturmalıyız. Rusya’ya karşı hazırız.” dedi.
Gurbetçilerin Alman siyasetine ilgisizliğini, “Bazı Almanların Türkleri dışlayıcı tavrı, gurbetçileri Türkiye’ye daha bağlı hissettiriyor” diyerek açıklayan Karaahmetoğlu, Türkiye’deki siyasi baskılara da sert reaksiyon gösterdi. “Demirtaş, Özdağ ve İmamoğlu’na yönelik tutuklamalar hukuksal değil, siyasi” diyen Karaahmetoğlu, “İmamoğlu’na baskılar zıt tepti, halk nezdinde dayanağı arttı. Erdoğan misyonunu tamamladı, Türkiye’nin genç ve vizyoner bir başkana gereksinimi var” diye konuştu.
Kürt meselesinde en büyük mani PKK olduğunu söz eden Karaahmetoğlu, Suriye’de Kürt devleti tezlerine ise, “Türkiye buna müsaade vermez. Türk ordusu güçlü, halk da bu yapıya müsaade etmez” cevabını verdi.
Yeni periyotta teknoloji, uzay araştırmaları ve dijital dönüşümle birlikte Türk toplumunun entegrasyonuna odaklanacağını belirten Karaahmetoğlu, şunları kaydetti:
“Türkler, Alman toplumunun kalıcı ve kıymetli bir modülüdür. Almanya Federal Cumhuriyeti Devleti olarak teknolojik gelişmeleri daha ilerilere taşımak zorundayız. Benim için kıymetli bir mevzuda Alman toplumunun bir kısmı Türkleri hala kabullenememiş, onları dışlayıcı bir tavır içerisindeler. Siyasette ve medyada daha görünür olmalıyız.”.
