Gün: 15 Haziran 2025

OnePlus’ın uygun fiyatlı yeni tableti Pad Lite, resmi tanıtım öncesinde sızdırılan görsellerle ortaya çıktı. Tasarım ayrıntıları netleşen modelin kısa müddet içinde piyasaya sürülmesi bekleniyor. Aygıt, Pad serisinin daha ulaşılabilir versiyonu olarak konumlandırılıyor.

Tasarım ve teknik beklentiler

Paylaşılan görsellere nazaran OnePlus Pad Lite, düz kenarlı metal bir kasaya ve simetrik çerçeveli ekran dizaynına sahip olacak. Art kısımda dairesel bir kamera modülü yer alırken, aygıtın ince yapısıyla kolay taşınabilirlik sunduğu görülüyor.

Tablet, 11.6 inç civarında bir LCD ekran ve muhtemelen orta segment bir Qualcomm yahut MediaTek işlemci ile gelecek. Android 14 tabanlı OxygenOS for Pad arayüzüyle çalışması bekleniyor. Batarya kapasitesinin 8.000 mAh düzeylerinde olması ve süratli şarj dayanağı sunması öngörülüyor.

OnePlus’ın bu modeli öncelikle eğitim ve günlük kullanım gayesiyle tanıtması, akabinde belli pazarlarda satışa sunması bekleniyor.

Redmi’nin merakla beklenen üst seviye modeli K80 Ultra, Geekbench performans testinde ortaya çıktı. Listeleme sayesinde aygıtın işlemcisi, RAM kapasitesi ve yazılım sürümü netleşti.

Donanım ayrıntıları ve performans puanları

Test sonuçlarına nazaran Redmi K80 Ultra, Snapdragon 8 Gen 3 işlemciyle çalışıyor. Bu yonga seti, amiral gemisi segmentinde yer alan yüksek performanslı bir platform olarak dikkat çekiyor. Test edilen aygıtta 16 GB RAM bulunuyor ve işletim sistemi olarak Android 14 yüklü.

Geekbench 6 sonuçlarında aygıt, 2.226 puan tek çekirdek ve 6.949 puan çoklu çekirdek skorlarına ulaştı. Bu pahalar, aygıtın hem günlük kullanım hem de oyun ve çoklu vazife performansında savlı olacağını gösteriyor.

K80 Ultra’nın düz ekran, metal çerçeve ve 120W süratli şarj takviyeli 5.500 mAh batarya ile geleceği daha evvelki sızıntılarda belirtilmişti. Lansmanın yaz aylarında gerçekleşmesi bekleniyor.

Osmangazi Belediyesi, Türkiye’de bir birincisi gerçekleştirerek 10-12 yaş gurubundaki kız çocuklarını Küçük Voleybol Şenliğinde bir ortaya getirdi. 3 gün süren şenlikte bin 500 kız çocuğu hem spor yaptı hem de doyasıya eğlendi.

Osmangazi Belediyesi’nin Bursa Voleybol Vilayet Temsilciliği ile birlikte düzenlediği Küçük Voleybol Şenliği sona erdi. Sukaypark Tesisleri’nde kurulan küçük voleybol alanlarında 3 gün boyunca gerçekleştirilen Küçük Voleybol Şenliği’ne 2013-2014 ve 2015 doğumlu kız çocuklarından oluşan 132 grup katıldı. Kıyasıya uğraşların yaşandığı turnuvanın kazananı ise voleybola gönül veren 1500 kız çocuğu oldu. Küçük Voleybol Şenliği’ne katılan atletlerin tamamı madalya ile ödüllendirildi. Turnuvaya katılarak hem spor yapma hem de unutulmaz anlar yaşama fırsatı bulan genç atletlere madalyaları, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ve eşi Nadire Aydın tarafından takdim edildi.

Osmangazi’de çocukları sporla buluşturmaya devam ettiklerini tabir eden Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, “10-12 yaş ortasındaki kız çocuklarımız için Küçük Voleybol Şenliği düzenledik. 12 tane küçük voleybol alanı oluşturduk. 3 gün boyunca çocuklarımız burada voleybol maçları oynadı. 1500 kız çocuğumuz, spor yaparak eğlenme fırsatı buldu. Bu çeşit organizasyonlarımız devam edecek. Daha hoş bir Osmangazi için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Turnuvaya katılan çocuklar ve aileleri, bu hoş tertip ile kendilerini buluşturan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a teşekkür etti

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nun girişimleriyle Kemer’in birinci turizmcilerinden hayırsever iş insanı Orduvar Akman ve eşi Ülker Akman tarafından yaptırılan Kemer Belediyesi Ülker-Orduvar Akman Kreş ve Gündüz Bakımevi’nin öğretmen ve öğrencileri, velilerin de iştirakiyle piknikte bir ortaya geldi. 

Kemer Belediyesi Kındılçeşme Günübirlik Piknik Alanı ve Kır Düğün Bahçesi’nde düzenlenen piknikte hoş havanın tadını çıkaran geleceğin teminatı minik öğrenciler, çeşitli oyunlar oynayarak hoş vakit geçirdi. 

Geleneksel hale gelen ve her eğitim öğretim yılının sonunda piknikte bir ortaya gelen öğretmen ve öğrenciler, velilerin kendi elleriyle yaptığı birbirinden lezzetli eserleri tattı. 

Okul müdürü Oya Aslantaş, yıl boyunca yaşadıkları tatlı yorgunlukları piknikle giderdiklerini belirterek, pikniğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ettiğini söyledi. 

Piknikte, öğretmen, öğrenciler ve aileleri bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Avrupa’daki en esaslı Türk sinema etkinliklerinden biri olan Milletlerarası Frankfurt Türk Sinema Şenliği, 25. yılına özel mana yüklü bir açılış merasimiyle başladı. Kültürlerarası diyaloğun ve sinema sanatının ortak hafızası haline gelen şenlik, bu yıl da sanatkarları, sinemaseverleri ve iki ülke toplumlarını bir ortaya getirdi.

Frankfurt Büyükşehir Belediyesi’nin takviyeleri, T.C. Frankfurt Başkonsolosluğu’nun himayesi ve çok sayıda sponsorun katkısıyla düzenlenen şenliğin açılış gecesi, sinemanın kesiminden çok sayıda değerli ismi ağırladı.

Etkinliğin sunuculuğunu Türkçe olarak Gökhan Mumcu, Almanca olarak ise Ebru Susur üstlendi. Sunucular, gecenin açılışında duygusal ve güçlü tabirlerle konukları selamladı:

“Bugün burada sadece bir şenliği değil, tıpkı vakitte 25 yıllık bir emeği, birikimi ve kültürler ortası kurulan bir köprüyü kutluyoruz. Sinema; sonları aşan, lisanları ve kalpleri birleştiren üniversal bir lisandır.”

İlk konuşmayı, festivalin kurucusu ve Başkanı Sn. Hüseyin Sıtkı yaptı.
 “Böylesine bir şenlik resen ortaya çıkmaz. Bu yüzden bugün perde ardında büyük bir tutkuyla, sabırla ve yaratıcılıkla çalışan tüm grup arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum.
 Özellikle Türkiye koordinatörümüz Serap Gedik’e ve Türkiye grubumuz Mahiye Sabuncuoğlu ve Caner Ural’a, Frankfurt Takımımızda ise Mustafa Küçük, Derya Üçek, Songül Bilhan, Nebahat Gündaş, Lale Heilmann, Sinem Demir, Eray Güçlü, Erhan Eren… Siz olmasaydınız bu şenlik olmazdı. Emekleriniz, inancınız ve özveriniz için teşekkür ederim.

Ayrıca bizlere yıllardır dayanak veren kurumlara da gönül borcumuz var:
• Frankfurt Belediyesi’ne, • Hessen Eyaleti’ne, • Hessen Bilim ve Kültür Bakanlığı’na, • Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı’na…

Ve alışılmış ki vaktini, gücünü ve sevgisini bu şenliğe adayan herkese,  bizleri yıllardır yalnız bırakmayan izleyicilerimize, ve bugün ortamıza birinci kere katılanlara:
 Kim bilir, tahminen sizin için de bugün Türk sinemasıyla yeni bir bağın başlangıcı olur.

Bu şenlik yalnızca bir kültür aktifliği değil , bir hafıza yeri, bir buluşma alanı, bir ortak gelecek hayalidir. Gelin, sinemayla ördüğümüz 25 yıllık birikimi, kültürlerarası diyaloğu ve çoğulcu sesi birlikte kutlayalım. Sırf beyazperdedeki kıssaları değil, bizi bir ortaya getiren inancı ve birlikte başarmanın gücünü de. Herkese çok teşekkürler…“

 Festivalin bu uzun seyahatinde her vakit dayanak veren T.C. Frankfurt Başkonsolosluğu ismine Sn. Nagihan İlknur Akdevelioğlu sahneye çıktı.
“Değerli konuklar,
 Festivalin 25. yılında Türkiye Cumhuriyeti Frankfurt Başkonsolosu olarak aranızda olmaktan büyük memnunluk duyuyorum. Kültürümüzün milletlerarası alanda yanlışsız bir halde temsil edilmesi son derece kıymetli ve bu manada 25 yıldır büyük bir özveriyle emek veren Sayın Hüseyin Sıtkı’yı ve tüm takımı gönülden tebrik ediyorum.

Türk sinemasının dünya çapında artan tesiri, dizilerimizin yurt dışında gördüğü ilgi, ülkemizin tanıtımı açısından büyük kıymet taşıyor. Bugün onur mükafatını alan bedelli direktör Biket İlhan ve usta oyuncu Şerif Sezer’in muvaffakiyetleri da Türk bayanının sanattaki gücünü ortaya koyuyor. Şenliğin sürdürülebilirliği için verilen tüm takviyeler değerli; bu vesileyle sponsorlarımıza da teşekkür ediyorum.”

Ardından, şenliğin destekçileri ortasında yer alan Frankfurt Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Mike Josef, Türk sinemasının Avrupa’daki temsiline dair görüşlerini paylaştı. 

“Frankfurt Belediye Başkanı olarak, bu yıl dönümünde Türk Sinema Festivali’nin himayesini üstlenmekten ve sizlerle birlikte sinemayı ve kültürlerarası diyaloğu kutlamaktan onur duyuyorum. Şenlik, Frankfurt’un kültürel hayatının ayrılmaz bir kesimi olup, Kültür Dairesi tarafından desteklenmektedir.

25. Memleketler arası Frankfurt Türk Sinema Festivali’ne muvaffakiyetler diliyor, siz bedelli konuklara ilham verici ve düşündürücü sinema günleri temenni ediyorum. Açılış sineması “CHORDS OF CHANGE”, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün devrinde geçiyor ve sanat ile kültürün birden fazla vakit siyasi bir bağlamı olduğunu gösteriyor. Tam da bu periyotta demokrasi tarihine eğilmek büyük değer taşıyor. 

Festival Yöneticisi Hüseyin Sıtk’ya, özverili grubuna ve istekli destekçilerine en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Onların bitmeyen uğraşları ve tutkuları olmadan bu şenlik mümkün olmazdı. Şenliğin gelecekte de Frankfurt’u daha renkli, daha canlı ve daha yaşanabilir bir kent haline getirmeye katkıda bulunmasını diliyorum.“

Festivalin uzun yıllardır medya görünürlüğüne katkı sağlayan basın mensuplarına ve destekçilerine teşekkür plaketleri takdim edildi. Ayrıyeten şenliğin Türkiye Koordinatörlüğünü 18 yıldır sürdüren, yapımcı-yönetmen Serap Gedik, “Emek Ödülü” ile onurlandırıldı.

Gecede, 2021 yılında kaybettiğimiz usta sanatçı Rasim Öztekin ismine ailesine “Vefa Ödülü” sunuldu. Mükafatı kızı Pelin Öztekin teslim aldı. Öztekin, mükafatı alırken hisli anlar yaşadı. 

“Bu, babam ismine aldığım ikinci ödül. Birincisini aldığımda hayattaydı… Artık ise farklı hisler içindeyim. Herkese yürekten teşekkür ederim.”

Bu yıl Şenliğin klasik “Onur Ödülleri” sinemaya gönül vermiş dört usta isme takdim edildi:

• Usta oyuncu Şerif Sezer
• Oyuncu ve ressam İtimat Kıraç
• Yönetmen Biket İlhan
• Türkiye’de sinema mesleğine başlayan, Almanya’da da sanat hayatını sürdüren usta oyuncu Erden Alkan

Ödüle layık görülen sanatkarlar, şenliklerin kendileri için ortak bir buluşma yeri olduğunu söz ederek coşkuyla ‘Yaşasın sinema!’ diye seslendiler.

Her bir sanatkarın kısa görüntü biyografileri gösterildikten sonra, mükafatları sahnede takdim edildi.

Gecenin özel konuklarından biri de, açılış sineması “Bir Cumhuriyet Şarkısı”nın başrol oyuncusu Salih Bademci oldu. Sanatkara, şenlik idaresi tarafından teşekkür plaketi sunuldu.
“Bir şenliği 25 yıl sürdürüp bugünlere getirmek çok güç bir iş. Bu yüzden emeği geçen herkese başta bufikri hayata geçiren Festival başkanı Hüseyin Sıtkı’ya minnet ve şükranlarımı belirtmek isterim.”

Açılış programı, Cumhuriyet’in 100. yılına ithafen çekilen “Bir Cumhuriyet Şarkısı” sinemasıyla sona erdi. Gösterim öncesinde ödül alan tüm sanatkarlar sahneye davet edilerek toplu fotoğraf çekimi gerçekleştirildi.

25 yıl evvel sırf 8 sinemayla yola çıkan şenlik, bugün Avrupa’daki en prestijli Türk sinema buluşmalarından biri haline geldi. Şenlik, gösterimler, paneller ve yan etkinliklerle 18 Haziran’a kadar Frankfurt’ta sinema tutkunlarını ağırlamaya devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sürdürülebilir tüketimi desteklemek ve ekonomik avantaj sağlamak emeliyle uygun durumdaki ikinci el eserlerin alıcısıyla buluştuğu “YenidenFest” Bakırköy’de kapılarını açtı. Birinci gününde ağır ilgiyle karşılaşan şenlikte kurulan 100 tezgahta satıcılar, oyuncaktan kıyafete, çantadan süs eşyasına, ayakkabıdan konut eşyasına kadar çeşit çeşit eserlerini sergiledi. Şenliğe katılan Bakırköy Belediye Lideri Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, “Çevre dostu bir anlayışla, toplumsal dayanışmayı ve mahallî ekonomiyi güçlendireceğiz” dedi.

Bakırköy Belediyesi sürdürülebilir tüketimi desteklemek, ekonomik avantaj sağlamak, toplumsal dayanışmayı ve lokal ekonomiyi güçlendirmek hedefiyle harekete geçerek sürdürülebilir alışveriş şenliğini hayata geçirdi. Bakırköy Belediyesi Ana Hizmet Binası yerleşkesinde “Keşfet, tasarruf et, yine kullan” sloganıyla hayata geçirilen “YenidenFest” ile hem âlâ durumdaki eserlerin çöpe gitmesi engellenerek ekonomik bir pahaya dönüşümü sağlandı hem de bireyler paylaşım iktisadına teşvik edildi.

100 TEZGAH ONLARCA ÜRÜN

Festival alanında 100 tezgah kurulurken şuurlu tüketiciler, oyuncaktan kıyafete, çantadan süs eşyasına, ayakkabıdan mesken eşyasına kadar çeşit çeşit eserlerini yeni sahipleriyle buluşturdu. Şenlik alanını ziyaret eden Bakırköy Belediye Lideri Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, sürdürülebilir bir ömür için çalışmalarına devam edeceklerini belirtti. İki gün boyunca devam eden şenliğe vatandaşlar ağır ilgi gösterdi. Çocuklar için oluşturulan oyun alanı ise eğlenceli imgelere sahne oldu.

“YEREL EKONOMİYİ VE DAYANIŞMAYI GÜÇLENDİRİYORUZ”

Festival hakkında konuşan Bakırköy Belediye Lideri Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, “Hem çevresel hem de ekonomik manada umut veren bu şenlikle birlikte, paylaşım iktisadının gücünü gösteriyoruz. Sürdürülebilir ömür bir seçenek değil, ortak sorumluluğumuz. Vatandaşlar burada yalnızca muhtaçlıklarını uygun maliyetlerle karşılamakla kalmıyor, birebir vakitte toplumsal bir şuurun kesimi oluyor. Bu cins etkinliklerle hem ekonomik döngüyü yerelde güçlendiriyoruz hem de komşuluk bağlarını canlı tutuyoruz. Etrafa hassas, adil ve iştirakçi bir kent için çalışmayı sürdüreceğiz. Bakırköy, dayanışmanın ve dönüşümün öncüsü olmaya devam edecek” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay, İzmir’in efsane liderlerinden İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı merhum Ahmet Piriştina’yı vefatının 21. yılında kabri başında andı. Ahmet Piriştina’nın Türkiye’ye örnek bir belediye başkanı olduğunu belirten Başkan Tugay, “Yaptığı hizmetler bugün hala insanların hayatını kolaylaştırdığı için kentimizde varlığını devam ettiriyor. Biz de onun bıraktığı mirası taşımaya, onun bize bıraktığı bayrağı daha ileriye götürmeye çalışıyoruz” dedi. 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı misyonunu yürütürken 15 Haziran 2004’te hayatını kaybeden Ahmet Piriştina, vefatının 21. yılında anıldı. Aşağı Narlıdere Mezarlığı’nda yapılan anma merasimine İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay, Ahmet Piriştina’nın oğlu Buca Belediyesi eski Başkanı Levent Piriştina ve eşi Ahu Piriştina, Ahmet Piriştina’nın ablası Mergim Gülmen, yeğeni Aylin Başeğmez, İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Küme Lider Vekili Altan İnanç, Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay ile Ahmet Piriştina’nın yakınları ve İzmirli yurttaşlar katıldı. Duaların okunduğu anma merasiminde, merhum Ahmet Piriştina ve geçen yıl hayatını kaybeden merhum eşi Mine Piriştina’nın kabrine karanfil bırakıldı. 

“Türkiye’ye örnek bir belediye başkanı oldu”

Başkan Tugay, “Bugün Ahmet Piriştina Liderimizi kaybetmemizin üzerinden 21 yıl geçti. 21 yıl sonra onu yeni kaybetmiş üzere hatırlıyoruz, seviyoruz, kalbimizde yaşıyor. İzmir’e yaptığı hizmetleri elbette ki unutmak mümkün değil. O gün yaptığı hizmetler bugün hala insanların hayatını kolaylaştırdığı için kentimizde varlığını devam ettiriyor. Biz de onun bıraktığı mirası taşımaya, onun bize bıraktığı bayrağı daha ileriye götürmeye çalışıyoruz. Onun için çaba ediyoruz lakin bizi bugün buraya getiren şey tahminen kente yaptığı hizmetlerden daha çok bu kentin her insanına bir akrabası, bir büyüğü, kardeşi üzere davranmış olması. Oradaki samimiyeti, içtenliği, o mütevazı duruşu ile bir arada çocuklarla çocuk, yaşlılarla yaşlı olması, herkesin ailesinden bir birey üzere yaşaması ve o halde kendini sevdirmesiydi. O tarafıyla hepimize örnek oldu. Aslında tüm Türkiye’ye örnek bir belediye başkanı oldu. Yeri hiçbir vakit doldurulamadı. Bundan sonra da doldurulabileceğini düşünmüyorum. Ahmet Piriştina çok özel bir insandı” diye konuştu. 

“İzmir’in efsane başkanı olarak hatırlanacak”

Piriştina’nın eşi Mine Piriştina’ya da rahmet dileyen Lider Tugay, “Geçen yıl çok sevdiği eşini de ne yazık ki kaybettik. Yüreğimizde sevgilerini ve anılarını her vakit taşıyacağımızı tekrar tabir ederek evvel ailesine başsağlığı diliyorum. Acılarını acılarımız olarak bilmelerini söylemek isterim lakin inanıyorum; huzur içinde uyuyorlar. Yerleri cennet olsun. Biz yaşadığımız sürece onlar da bizimle birlikte yaşamaya devam edecek. Bizden sonraki kuşaklarda de her zaman İzmir’in efsane başkanı olarak hatırlanacağına hiçbir kuşkum yok. Allah rahmet eylesin, onun da sizlerin de Babalar Günü’nüz kutlu olsun” sözlerini kullandı. 

“Allah çocukları babasız bırakmasın”

Ahmet Piriştina’nın oğlu Levent Piriştina ise “20 yıl evvel de buradaydık. Acımıza, hasretimize ortak olduk. Geçen sene de annemi yanına uğurladık. Bunlar tanımı çok mümkün olmayan acılar. Geçen hafta çok vahim bir olay yaşadık. Gencecik, tertemiz yürekli, güler yüzlü, mertçe halkı için gayret eden bir dost kaybettik. Ona da bu vesileyle Allah’tan rahmet diliyorum. Ailesine sabırlar diliyorum. Onları çok âlâ anlıyoruz. O denli insanları o gün de yalnız bırakmadınız, 21 yıl sonra bizleri de yalnız bırakmıyorsunuz. Sizleri görmek bizlere kuvvet verdi. Hepinize minnettarız. Buradaki tüm babaların Babalar Günü’nü kutluyorum. Allah çocukları babasız bırakmasın, âlâ ki varsınız” kelamlarına yer verdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aydın’da Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi imtihanda ter döken öğrencileri Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu yalnız bırakmadı. Belediye grupları, imtihan merkezlerinin önünde bekleyen öğrencilere ve velilere fiyatsız su dağıtarak hem sıcak havada serinletici bir katkı sundu hem de imtihan heyecanında yanlarında olduklarını hissettirdi.

Sınavın yapıldığı okulların önlerinde stant açan Aydın Büyükşehir Belediyesi, imtihan öncesinde adaylara ve ailelere dayanak oldu. Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezleri’nde verilen etütler ve eğitim sürecindeki kitapçık takviyeleri ile yıl boyunca adayların yanında olan Büyükşehir Belediyesi, LGS öncesinde de çalışanıyla alandaki yerini aldı.

Sabahın erken saatlerinden itibaren imtihan merkezleri önünde hazır bulunan belediye takımları, yalnızca öğrencilere değil, onları bekleyen ailelerine de su ikramında bulundu. Uygulama, veliler tarafından da memnuniyetle karşılandı.

“Tüm adaylara muvaffakiyetler diliyorum”

Öğrencilerin imtihan heyecanını paylaşan Lider Çerçioğlu, “Liselere Geçiş Sistemi imtihanına giren tüm adaylara yürekten muvaffakiyetler diliyorum. Büyükşehir Belediyesi olarak tüm öğrencilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Üsküdar Üniversitesi mesken sahipliğinde düzenlenen “Al-İ Beyt Mirasını Tekrar Düşünmek” temalı “2. Al-İ Beyt Sempozyumu” Üsküdar Üniversitesi NP Sıhhat Yerleşkesi İbni Sina Oditoryumu’nda yapıldı. 

Hafız İbrahim Yağız tarafından gerçekleştirilen Kur’an-ı Kerim Tilaveti ile başlayan sempozyumun açılış konuşmaları Diyanet İşleri Lideri Prof. Dr. Ali Erbaş, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz tarafından yapıldı.  

Prof. Dr. Ali Erbaş: “Ehlibeyt kavramı Peygamber Efendimizin ailesinin özel ismi hüviyetini kazanmıştır”

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Kur’an’ın nüzul periyodunda “ev halkı” ve “aile” manasında gündelik bir söz olan “ehl-i beyt” tabirinin, vahyin ve nübüvvetin getirdiği unsurlarla nasıl bir kavrama dönüştüğünü anlatarak, “Bu söz, vahyin ve nübüvvetin unsurları, ölçüleri ve pahaları doğrultusunda kavramlaşarak İslam’ın varlık ve hayat tasavvuru içerisinde yeni bir mana yelpazesine sahip olmuştur.” dedi.

Başlangıçta her insanın mesken halkını tabir etmek için kullanılan bu tabirin, vakitle Hz. Peygamber’in ailesinin müminler nezdindeki müstesna kıymeti çerçevesinde özel bir mana kazandığını belirten Prof. Dr. Erbaş, şöyle devam etti:

“Böylece İslam inanç ve kültür dünyasında ‘Ehlibeyt’ kavramı, Peygamber Efendimizin mutahhar eşleri, çocukları, torunları ve öteki yakınlarından oluşan ailesinin özel ismi hüviyetini kazanmıştır. Ehl-i beyt kavramı, tarihi süreçte Müslümanların itikadî, içtimaî, iktisadî ve siyasî gündeminin odağında yer almıştır. Bu kavramı, Müslümanların inanç ve kültür dünyasında değerli kılan ve ehl-i beyte duyulan sevgi, hürmet ve bağlılığın münasebeti olan pek çok etken vardır. Peygamber Efendimizin örnekliğinin bir boyutu da ehl-i beytidir. İslam’ın birinci yıllarında Müslümanlar, onun hayatının özel alanlarıyla ilgili birçok ölçü ve prensibi Ehl-i beyt’ten öğrenmişlerdir.”

“Hz. Peygamber’in eşlerini ve soyundan oluşan yakınlarıdır”

Ehl-i beyt’in kimlerden oluştuğu konusunda farklı mülahazalar bulunsa da soruna Kur’an ve sünnet bütünlüğü içinde bakıldığında bu kavramın rastgele bir fark gözetmeksizin Hz. Peygamber’in eşlerini ve soyundan oluşan yakınlarını, çocuklarını ihata ettiğinin görüleceğini söyleyen Prof. Dr. Erbaş, “Bununla birlikte Allah Rasulü (s.a.s.), çeşitli vesilelerle Hz. Fâtıma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in de kendi ehl-i beytinden olduklarını zikretmiştir.” diye konuştu.

“Bizim medeniyet köklerimizde peygamber aşkı vardır”

Bütün Müslümanların, Ehl-i beyt’i sevmeyi ve onlara hürmet göstermeyi, dua, salât ve selamlarına onları da dâhil etmeyi, peygamber sevgisinin bir göstergesi ve inançlarının bir gereği olarak gördüğünü anlatan Prof. Dr. Erbaş, “Rasulüllah’ın müminlere emaneti olarak Ehl-i beyt, inanç, kültür ve medeniyet tarihimiz boyunca hep büyük bir sevgi, ilgi ve hürmet görmüştür. Esasen bizim medeniyet köklerimizde peygamber aşkı vardır. Peygamber Efendimizi sevmek, imanımızın ve Allah’a kulluğumuzun bir gereğidir. Allah’ın sevgisini kazanmanın ve isteğine ulaşmanın yolu, Peygamberimizi sevmekten, ona gönül vermekten, onu örnek almaktan ve onun yolunda olmaktan geçmektedir.” biçiminde konuştu. 

“Ehl-i beyt, İslam ümmetinin kıymetli ortak paydalarından biridir”

Hz. Peygamber’e ve onun anısına duyulan derin hürmet sebebiyle Müslümanların, onun kullandığı eşyaları bile bir vefa hissiyle ve büyük bir titizlikle koruduğunu ve onlara da hürmet gösterdiğini kaydeden Prof. Dr. Erbaş, “Ehl-i beyt, İslam ümmetinin kıymetli ortak paydalarından biridir. Ehl-i beyte duyulan sevgi, Muhammedî bir muhabbettir. Çağları aşan bu muhabbet, âlemlere rahmet olarak gönderilen son peygamber Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.s.) temsil ettiği pahalara ve bıraktığı emanetlere sıkı sıkıya sarılma ve onun yolunda yürüme çabasının bir tabiridir.” dedi. 

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “İnsanların Allah’ı unuttuğu, nebevi ahlaktan uzaklaştığı bir periyottan geçiyoruz.”

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, dünyada, toplumda, insanlık çağında hiç olmadığı kadar bencilliğin, dünyacılığın ağırlaştığını tabir ederek, “İnsanların Allah’ı unuttuğu, nebevi ahlaktan uzaklaştığı bir devirden geçiyoruz. Bu kadar global bir yozlaşma insanlık tarihinde hiç olmamıştı.” dedi.

Prof. Dr. Tarhan, Ehlibeyt’in ahlaki bir mihenk taşı olarak gösterildiğini lisana getirerek, “Peki, neden Ehlibeyt? Hz. Ali, hayatına baktığımızda ilmin, yüreğin ve adaletin örneğidir. Zulme karşı savaşmış ve adaletin tam tecellisi (adalet-i mahza) üzerine durmaya çalışmıştır. İslam medeniyetinin kökleşmesine saklı bir hizmet etmiştir. Hz. Fatıma neden bu kadar öncelikli olmuştur? Ahlaki örnek olarak Hz. Fatıma da iffeti, sadakati ve analığıyla bize örnek olmuştur. Hz. Hasan, barışın sembolü haline geliyor. O büyük bir fitneyi önlüyor, fedakârlık yaparak. Hz. Hüseyin direnişin sembolü olmuş. Hz. Hüseyin hak için, hakikat için, dinin siyasete alet edilmeyeceğini göstermiştir.” diye konuştu. 

Gazze’deki İslami hassasiyet…

Gazze’deki direnişin oradakilerin şehitliği ve onların bunu İslami bir hassasiyetle, teröre bulaşmadan yapmalarının insanları hayran bıraktığını kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Bir yabancı, Müslüman olan bir Amerikalı bayanın görüntüsünü dinledim. Ağlayarak şunu anlatıyor: ‘Dokuz tane çocuğu ölmüş bayan, tekrar de ‘Elhamdülillah’ diyor. Bu nasıl bir şey, nasıl bir din? Bu inancı ona nasıl veriyor?’ diyor.” tabirinde bulundu. 

Tarihte Ehlibeyt’in çok haksızlığa uğradığına işaret eden Prof. Dr. Tarhan, “Ama buna karşı daima istikametten ayrılmamayı ve sabır yolunu seçmişler. Bu vakitte da ben, en büyük kerametin istikamet olduğunu düşünüyorum. Bu vakitte şayet bir insan istikamette kalabiliyorsa, sahiden bunu gösterebilmek, ehl-i vakit velilerinin kerametinden farklı değildir. Bu türlü bir vakitte istikamette kalmak…” formunda konuştu. 

Yapay zeka ne diyor?

Yapay zekâya “Hz. Muhammed bu vakitte yaşasaydı hangi usulü uygulardı?” diye sorduğunu anlatan Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

“Yapay zekâ, şöyle karşılık veriyor: 1. Vakte Ahenk Sağlama: Bugün yaşasaydı, muhtemelen toplumsal medya, dijital irtibat ve yayıncılık üzere araçları bildiri ve eğitim için kullanırdı. 2. Merhamet ve Adalet Temelli Yaklaşım: Hz. Muhammed’in bildirisinde merhamet, adalet, sabır ve hizmet öne çıkar. Bugünkü dünyada bu kıymetler, kutuplaşmayı azaltmak, insanları ortak bir tabanda buluşturmak, dini bilgiyi dogmatiklikle değil, anlayışla aktarmak, insan haklarına ve özgürlüklere hürmet göstererek örnek bir ömür sürmek biçiminde tezahür edebilirdi. 3. Eğitim ve Bilgiye Vurgu: Kur’an’ın birinci buyruğu “Oku!”dur. Bugün yaşasaydı, bilimsel bilgiyi dışlamadan, Kur’an ve Sünnet’le uyumlu bir bilgi anlayışını yayardı. Cehaletle, şiddetle, zorbalıkla değil, bilgiyle gayret etmeye odaklanırdı. Gençlere ve bayanlara eğitimde öncelik tanırdı, tıpkı kendi periyodunda yaptığı üzere. 4. Şûra ve Katılımcı Yönetim: Peygamberimiz, kararlarında istişareye ve şûraya büyük ehemmiyet vermiştir. Bugün yaşasaydı, iştirakçi, adaletli ve şeffaf idare prensiplerini desteklerdi. 5. Barış ve Diyalog: Mekke periyodunda sabırla, Medine devrinde ise diplomasiyle hareket etmiştir. Bugünkü global çatışma ortamında barışçıl diyaloglar, mezhepler ve dinler ortası anlayış onun önceliği olurdu. Terörü, zorbalığı ve baskıyı asla din ismine onaylamazdı. Sonuç; Hz. Muhammed (s.a.v.) bu çağda yaşasaydı, muhtemelen teknolojiyi araç olarak, ilahi bildirisi ise öz olarak korurdu. İşte Ehlibeyt ile ilgili karşılık bu kadar. Artık yorumlar sizin.”

İyiliklerin galip geleceği günler geliyor

Nebevi ahlaki bu vakitte yaşatabilmenin ehemmiyetine işaret eden Prof. Dr. Tarhan, “İyiliklerin galip geleceği günlere hakikat gidiyoruz. Bunun için şu anda dünya önemli bir kuluçka periyodunda, bir doğum sancısı yaşıyor global olarak. Kimi sancılarını yaşıyoruz. Emin olun, bunların hepsi doğum sancısı. Ya kıyamet kopacak ya da dünya düzelecek. Biz, Al-i Beyt’in manevi tasarrufunun devam ettiğini düşünüyoruz. İnşallah, Allah’ın isteğine uygun bir sempozyum olur.” diyerek kelamlarını tamamladı. 

Aile fotoğrafı çekildi

Konuşmaların akabinde Prof. Dr. Nevzat Tarhan tarafından Diyanet İşleri Lideri Prof. Dr. Ali Erbaş’’a plaket verildi Akabinde sempozyuma katılanlar aile fotoğrafı çektirdi.

Prof. Dr. Ahmet Akgündüz: “Gelin bütün Müslüman kardeşlerimize dua edelim”

Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, İslam dünyasındaki fitnelere işaret ederek, “Bir hadis-i şerifte Resulullah (s.a.v) buyuruyor ki, bir rivayete nazaran on sekiz bin bayrak artlarına toplanacak diyor. Yani İslam’a düşman olan Siyonist Hristiyanlar ve Museviler. Ve Müslümanları mağlup ettiklerinde, ‘Gördünüz mü? İslamiyet bitti!’ diyecekler. Lakin hadis, bunun gerisinden ehli imanın kıymetli bir kumandanın etrafında ittifak edeceğini müjdeliyor. İnşallah bu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olur; benim ümidim bu taraftadır. Bu güç Anadolu’ya ulaşacak ve kısa bir vakitte, o bayraklar ardında toplanan İslam düşmanı orduları yenerek İslamiyet’i galip getirecektir. ‘Şii’ yahut ‘Sünni’ demeyin. Bugün ister İran, ister Irak, ister diğer bir devlet olsun, o iki küfür ordusunun atağına maruz kalmışsa, gelin bütün Müslüman kardeşlerimize dua edelim diyorum.” diye konuştu.

Prof. Dr. İbrahim Özdemir: “Gazze’de yaşananlar, çağımızın en derin çelişkileriyle iç içe geçmiş bir öbür Kerbela’dır”

Üsküdar Üniversitesi İTBF İdeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Özdemir, bugün İslam dünyasının derin insani ve ahlaki meselelerle sınandığını söz ederek, “Gazze’de yaşananlar, çağımızın en derin çelişkileriyle iç içe geçmiş bir öbür Kerbela’dır. Bu defa çocuklar, bayanlar ve yaşlılar aç bırakılıyor, azaba maruz kalıyor, katlediliyor. Meskenler, hastaneler, mescitler yerle bir ediliyor. Bu soykırım, gözlerimizin önünde ve gerçek vakitli olarak cereyan ediyor. Canlı yayınlarda izliyoruz. Uydu manzaraları, toplumsal medya paylaşımları ve gazetecilerin görüntüleriyle her şey kayıt altına alınıyor. Dünya biliyor lakin susuyor. Zira bu trajedi, Batı medeniyetinin ve bedellerinin de tıpkı vakitte iflas ettiğini herkese göstermiştir. İşte bu yüzden, Al-i Beyt mirasını tekrar düşünmek; oradan hareketle hem kendi insanımıza hem de tüm insanlığa bu ebedi kıymetleri paylaşmak ve takdim etmek bizim vazifemizdir. Bu sempozyumun özü de budur.” dedi.  

Sempozyumda neler yapıldı?

Sempozyumun birinci kısmının moderatörlüğünü Üsküdar Üniversitesi İTBF İdeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Özdemir yaptı. Oturumda sırasıyla; Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi ve Risale-i Işık Araştırmaları Platformu (RİNAP) Lideri Prof. Dr. Niyazi Beki, Bursa Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Çelenk ve Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Doç. Dr. Yusuf Açıkel sunumlarını gerçekleştirdi. Moderatörlüğünü Risale-i Işık Araştırmaları Platformu (RİNAP) Üyesi Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç’in yürüttüğü ikinci kısımda Prof. Dr. İbrahim Özdemir konuşmacı olarak yer aldı.  Ardından, Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü ve Osmanlı Araştırmaları Vakfı Mütevelli Heyeti Lideri Prof. Dr. Ahmet Akgündüz ile 23. Devir milletvekili, ilahiyatçı ve eğitimci Doç. Dr. Hüseyin Tuğcu görüşlerini paylaştı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kadın üreticileri desteklemek ve yaz akşamlarını renklendirmek gayesiyle Karşıyaka Belediyesi tarafından düzenlenen El Emeği Gece Pazarı, dönemin birinci buluşmasında büyük ilgi gördü. Hergele Meydanı’nda kurulan pazarda stant açan bayan üreticiler el emeğini kara dönüştürme fırsatı yakalarken vatandaşlar da açık havada alışveriş keyfinin tadını çıkardı. Belediye Başkanı Yıldız Ünsal, “Üreten bayanların yanında olmaya, dayanışmayı büyütmeye devam edeceğiz” dedi.

Karşıyaka Belediyesi tarafından geçen yaz başlatılan ve büyük ilgi gören El Emeği Gece Pazarı, bu sene de bayan üreticiler ve tüketicileri aracısız buluşturuyor. Karşıyaka Çarşısı’nda, Vapur İskelesi karşısındaki Hergele Meydanı’nda kurulan pazarda, müracaat sürecinde belirlenen yaklaşık 40 bayan üretici stant açarak el emeği eserlerini sergiledi. 20.00-23.00 saatleri ortasında ziyaretçilerini ağırlayan pazarda el emeğiyle üretilen takı, dokuma ve dekoratif eserlerin sergilendiği stantlarda, lokal üreticilerin özgün dizaynları büyük ilgi gördü.

AY BOYUNCA HER ÇARŞAMBA TIPKI SAATTE
Dayanışmayı büyüten ve bayan emeğini görünür kılan pazar, her çarşamba akşamı Karşıyakalılarla buluşmaya devam edecek. 4 hafta sürecek birinci kısım kapsamında, El Emeği Gece Pazarı 18 Haziran, 25 Haziran ve 2 Temmuz Çarşamba günleri de tekrar 20.00-23.00 saatleri ortasında Hergele Meydanı’nda kurulacak. İşçi bayanlara dört hafta için tahsis edilen tezgahlar, bu müddet sonunda farklı üreticilere geçecek. İkinci periyot için ise yine müracaat ve kıymetlendirme süreci işletilecek. Böylelikle daha fazla bayan üretici, el emeğini çıkara dönüştürme fırsatı yakalayacak.

“DAYANIŞMANIN BULUŞMA NOKTASI”
Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal, “Kadınların emeğini görünür kılmak emeliyle düzenlediğimiz El Emeği Gece Pazarı’nı yalnızca bir pazar değil; toplumsal dayanışmanın ve üretimin buluşma noktası olarak görüyoruz. Emek veren, üreten ve kazanan bayanlarla gurur duyuyoruz. Karşıyaka’nın sokakları bu yaz yeniden bayan emeğiyle hoşlaşacak. Bu keyifli yaz akşamlarında herkesi Hergele Meydanı’na bekliyoruz” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Enstitü İstanbul İSMEK’in “Hayal Bu Ya!” şenliği için hazırlıklarda sona gelindi. Sergilerden konserlere, atölyelerden söyleşilere ve dans şovlarına kadar birçok aktifliğin yer aldığı şenlik 19 Haziran 2025 Perşembe günü Yenikapı Aktiflik Alanı’nda başlıyor. İstanbullular, şenliğe İstanbul Senin uygulaması üzerinden oluşturacakları biletlerle fiyatsız katılabilecek.

Enstitü İstanbul İSMEK’ten 2024-2025 eğitim devrinde eğitim alan iştirakçilerin yeteneğini ve emeğini yansıtan 2 bini aşkın yapıtın yer aldığı yıl sonu standının hazırlıklarını tamamladı. İştirakçilerin bir eğitim yılı boyunca emekle, tutkuyla ve sevgiyle ortaya koyduğu eserler İstanbulluların beğenisine sunulacak. 19 Haziran 2025 Perşembe günü başlayacak “Hayal Bu Ya!” festivali 22 Haziran’a kadar devam edecek. 

SERGİ VE SÖYLEŞİLERLE DOLU BİR FESTİVAL

Çiniden seramiğe, fotoğraftan klâsik sanatlara, el nakışından moda dizaynına kadar pek çok alana ilişkin yapıtların yer aldığı standın yanı sıra tecrübe alanları, ilham verici söyleşiler ve sahne şovlarıyla dopdolu bir program şenlikte ziyaretçilerini bekliyor. 

Hayallerin gerçeğe dönüştüğü bu özel tertibin birinci gününde, Enstitü İstanbul İSMEK’in kıymetli eğitmenleri Özden R. Çairli, Jiyan Aktaş ve Ecem Yılmaz’ın trio müzik performansı ziyaretçilerle buluşacak. Enstitü İstanbul İSMEK’in ritim ve halk dansları topluluklarının sergileyeceği keyifli bir şov yer alacak. Şenlik aktiflikleri kapsamında birinci gün ayrıyeten Drama ve Uygulamalı Tiyatro Eğitmeni Ayşe Gonca Büker’in iştirakiyle “İlham Perileri” isimli tiyatro okuması gerçekleşecek. Şenlikte müzikseverler için de keyifli dinletiler yer alacak. Enstitü İstanbul İSMEK Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği toplulukları, şenliğin birinci gününde ezgilerin lisanıyla konuklarını keyif dolu seyahate davet ediyor. 

BİLGİLENDİRİCİ SEMİNERLER ZİYARETÇİLERLE BULUŞUYOR

Enstitü İstanbul İSMEK “Hayal Bu Ya!” Şenliği, sonraki günlerde de söyleşiler, ritim ve dans şovları, okuma tiyatroları ile dopdolu bir programla ziyaretçilerini ağırlayacak. Yapay Zeka ve Müzik, Yapay Zeka Çağında İnsanın Geleceği üzere ilgi cazip pek çok hususta İstanbulluları bilgilendirmeyi hedefleyen seminerler de şenlik programında yer alıyor. Seminerler kapsamında, çalışmalarıyla İstanbullunun istihdamına takviye olan İBB Bölgesel İstihdam Ofisi tarafından da değerli bir seminer ziyaretçilere sunulacak. “Mülakat Teknikleri ve CV Oluşturma” başlığı altında verilecek seminerde, iş arama sürecinde olanlar için aydınlatıcı bilgiler paylaşılacak. 

Festival, kapanış gününde özel bir buluşmaya da konut sahipliği yapacak. 2024-2025 eğitim periyodunda Enstitü İstanbul İSMEK’ten eğitim alan iştirakçiler bir mezuniyet merasiminde bir ortaya gelecek. 

GİRİŞ BİLETLERİ İSTANBUL SENİN’DE

Hayallerin gerçeğe dönüştüğü bu özel aktifliğe katılmak isteyenler, fiyatsız giriş biletlerini İstanbul Senin uygulaması üzerinden edinebilecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Menderes Belediyesi tarafından 18 yaş ve üstü vatandaşlar için fiyatsız olarak düzenlenecek tiyatro kurslarında müracaatlar 16 Haziran’da başlıyor.

Menderes Belediyesi tarafından ”Haydi sahne sırası sende” sloganı ile sürdürülen tiyatro kursunun üçüncü etabının kayıtları 16 Haziran’da başlıyor. 18 yaş ve üstü vatandaşlar için gerçekleştirilecek eğitimler fiyatsız olarak verilecek.

Tiyatroya dair her şey bu eğitimde

Tiyatro eğitimlerine katılmak isteyen vatandaşlar 1’er adet kimlik fotokopisi ve fotoğraf ile Menderes Belediyesi Kültür ve Toplumsal İşler Müdürlüğü’nde kayıt sürecini yaptırabilecek. Menderes Belediyesi Klaros Tiyatro Topluluğu tarafından verilecek olan eğitimlerde iştirakçiler doğaçlama, diksiyon ve sahne teknikleri üzere hususlarda dersler alacak.

Tüm vatandaşlarımızı bekliyoruz

Göreve geldikten sonra kültür, sanata ayrıyeten ehemmiyet verdiklerini kaydeden Menderes Belediye Başkanı İlkay Çiçek, ”Sanata ve sanatkara ebediyen takviye olacağımızı her mecrada söylemiştik. Bu bağlamda tiyatro sanatına da katkı sağlamak için efor veriyoruz. Daha evvelki süreçte çocuklarımız için tiyatro kursumuzu başlatmıştık. Artık sıra büyüklerde. Menderes Belediyesi Klaros Tiyatro Topluluğumuz ve hocamız Ahmet Öztürk ile 18 yaş üstü tüm vatandaşlarımıza eğitimler vereceğiz. Tiyatroya gönül veren tüm vatandaşlarımızı düzenleyeceğimiz kursa katılarak ‘sahne tozu yutmaya’ davet ediyorum.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Buca Belediyesi, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) imtihanına giren öğrenciler ve ailelerine takviye olmak hedefi ile çay, su, limonata, atıştırmalık ikramında bulundu. İmtihana giren tüm öğrencilere muvaffakiyetler dileyen Buca Belediye Başkanı Mimar Görkem Duman, “Eğitim aileler için hayli meşakkatli ve uzun bir seyahat. Buca Belediyesi olarak bu seyahatte onları yalnız bırakmayacağımıza kelam veriyoruz” diye konuştu.

Dijital Dershane, sanat ve spor kursları, tercih devirlerinde fiyatsız danışmanlık üzere pek çok çalışmasıyla Buca’da yılın on iki ayı öğrencilere dayanak olan Buca Belediyesi, LGS sınavı boyunca da öğrenciler ve ailelerini yalnız bırakmadı. Taşınabilir İkram Aracı ile imtihanın gerçekleştiği okul önlerine giden Buca Belediyesi, ailelere ve öğrencilere imtihan müddetince su, çay,  kahve, atıştırmalık üzere çeşitli ikramlarda bulundu. Ayrıyeten, çocuklarını okul dışında beklemek durumunda kalan aileler için okul önlerine sandalye ve gölgelikler konuldu. Kendileri için epey özel ve kıymetli olan bir anda Buca Belediyesi’ni yanlarında görmekten memnunluk duyduklarını tabir eden aileler ise Belediye Başkanı Görkem Duman’a çok teşekkür ettiler.

BAŞKAN GÖRKEM DUMAN’DAN AİLELERE DAYANAK SÖZÜ

Sınava giren tüm öğrencilere muvaffakiyetler dileyen Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, “Sınav süreci uzun bir maraton. Biliyoruz ki bu devirde hem öğrenciler hem aileleri hayli yoruldular. Dilerim tüm öğrenci kardeşlerim hayallerindeki okullara yerleşirler. Eğitim, aileler için hayli meşakkatli ve uzun bir seyahat. Buca Belediyesi olarak bu seyahatte onları yalnız bırakmayacağımıza kelam veriyoruz” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediyesi öğrencilerin itimat ve huzur içinde LGS’ye  girmesini sağlamak hedefiyle bir dizi tedbir aldı. İmtihana geç kalan öğrenciler ise zabıta takımları tarafından imtihan merkezlerine ulaştırıldı.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bugün düzenlenen Liselere Geçiş Sistemi (LGS) imtihanının öncesinde öğrencilerin itimat ve huzurla imtihana girmesini sağlamak için toplu taşımada sefer sıklığını artıran İzmir Büyükşehir Belediyesi, imtihan günü öğrencilere ve velilere dayanağını sürdürdü. Zabıta Daire Başkanlığı imtihan merkezlerinin etrafında gürültü kaynaklarını önledi. Trafik ve güvenlik tedbiri aldı. İmtihana geç kalan öğrenciler ise zabıta grupları tarafından imtihan merkezlerine ulaştırıldı.  

İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay, sosyal medya hesaplarından dün yaptığı paylaşımda “Hayallerinizi gerçekleştirmek için atacağınız bu kıymetli adımda sizlere yürekten inanıyor, Liselere Geçiş İmtihanı’nda hepinize muvaffakiyetler diliyorum. Bizler her vakit yanınızda olmaya ve sizleri desteklemeye devam edeceğiz” tabirlerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konya Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren Lise Medeniyet Akademileri’nin lise öğrencileri için hazırladığı yaz okuluna kayıtlar 16 Haziran’da başlıyor. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, tüm lise öğrencilerini internet üzerinden Lise Medeniyet Akademileri’ne kayıt yaptırmaya davet etti.

Konya Büyükşehir Belediyesi çatısı altında lise öğrencilerine yönelik hizmet veren Lise Medeniyet Akademileri’nde (LİMA) yaz okulu kayıtları başlıyor.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay,  Lise Medeniyet Akademileri’nin gençlerin hem akademik hem de şahsî gelişimlerine katkı sunan çok kıymetli bir hizmet olduğunu belirterek, yıl uzunluğu verilen eğitimler ve etkinliklerle gençlerin donanımlı bireyler olarak yetişmesine katkı sağladıklarını söyledi.

Yaz periyodunda de 9, 10 ve 11. Sınıfa geçen gençlerin hem derslerine katkı sağladıklarını hem de farklı etkinliklerle verimli bir tatil geçirme imkanı sunacaklarını kaydeden Lider Altay, 12. Sınıf ve mezun öğrenciler için de YKS müfredatını içeren 7 haftalık bir yaz okulu programı uygulanacağını tabir etti. Lider Altay, tüm lise öğrencilerini internet üzerinden Lise Medeniyet Akademileri’ne kayıt yaptırmaya davet etti.

ÖZEL DERSLERLE ÖĞRENCİLER GELECEĞE HAZIRLANIYOR 

Konya’daki 9, 10 ve 11. Sınıflar için 30 Haziran – 10 Ağustos tarihleri ortasında 6 hafta olarak planlanan LİMA Yaz Okulu’nda bu müddet zarfında hafta içi 4 gün ders, 2 gün aktiflik yapılacak. Mezunlar ve 12. Sınıf öğrencileri için düzenlenecek program ise 7 hafta sürecek ve 16 Ağustos 2025 tarihinde sona erecek. 

9, 10, 11. Sınıflara yönelik haftada 15 saat Kur’an-ı Kerim, İlmihal, Ezber, Meal, Kültür Atlası, Fikirden Sayfaya, Lisan Mirası, Matematik, PDR ve Sinema Okumaları gerçekleştirilecek. 12. sınıflar ve mezunlar ise; haftada 20 saat Fizik, Kimya, Biyoloji, Tarih, Coğrafya, Edebiyat, Lisan ve Anlatım, Matematik, TYT Matematik, Geometri, İdeoloji, Din Kültürü, Sorunlar ve Paragraf derslerine katılabilecek. Ders saatleri öğrencilerin alanlarına nazaran farklılık gösterecek.

12. SINIF VE MEZUN ÖĞRENCİLER İÇİN YKS HAZIRLIK EĞİTİMLERİ

12. Sınıf ve mezun öğrenciler için ise YKS müfredatını içeren 7 haftalık bir yaz okulu programı uygulanacak.  Öğrenciler 1 – 6 Temmuz ortasında deneme imtihanına davet edilerek başvurduğu kurumun muvaffakiyet sıralamasına nazaran asil kayda alınacak. 7 Temmuz tarihinde de YKS müfredatı derslerini görecekler. 22 Ağustos tarihinde de Eylül ayında kış devrine kadar bir orta verilecek.

FARKLI ETKİNLİKLER YAPILACAK

LİMA Yaz Okulu’nda tüm öğrencilere; İngilizce, Ebru, Minyatür, Fotoğraf, Gitar, Zerafet, Kavram Tartışması, Bağlama, Drama, Hüsn-i Çizgi, Diksiyon, Keman, Fotoğrafçılık ve Divizyon atölyeleriyle de katkıda bulunulacak. 

BAŞVURULAR 23 HAZİRAN’A KADAR SÜRECEK

16 – 23 Haziran tarihleri ortasında “lisemedeniyet.konya.bel.tr” adresinden başvurusu alınacak LİMA Yaz Okulu için müracaat şartları ve ayrıntılara öğrenciler “Dosyalar” kısmından ulaşılabiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

‘Görünmezde Gezinmek’ Standı İzmir’de Açıldı

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar (GSF) Fakültesi Fotoğraf Kısmı son sınıf öğrencileri, Dr. Öğr. Üyesi Pınar Boztepe Keyifli danışmanlığında hazırladıkları ‘ Görünmezde Gezinmek’ başlıklı stantla sanatseverlerle buluştu.

Küratörlüğünü; Ayşegül Korkmaz, Berfin Dündar, Cemre Aleyna Emre, Dane Rasgen, Dinçer Karakuş, Ece Çelik, Halit Berke Çakıcı, İdil Lara Bıcıl, Okan Ulu ve Rukiye Sümeyye Gezer’in üstlendiği stant, 13-27 Haziran tarihleri ortasında İzmir-Konak Moonk Artroom’da ziyarete açıldı.

Görünmeyeni görmeye davet

Ana teması ‘ görünmezlik’ olan stant, kentin içinde dolaşırken birden fazla vakit fark edilmeyen ayrıntılara odaklanıyor. Göz gerisi edilen anlatılar ve bastırılmış hafızalara dair izlerin peşine düşen sanatkarlar, izleyiciyi sıradanın içindeki görünmeyeni görmeye davet ediyor. Türkiye’nin dört bir yanından fotoğraf sanatkarlarının başvurduğu stantta; bellek, kimlik, yer, vakit, his, sosyo-politik gerçeklikler ve bireyin kentle kurduğu ilgi üzere kavramlara odaklanan çalışmalar yer alıyor.

Görme alışkanlıklarını sorgulamaya çağırıyor

‘Görünmezde Gezinmek’ standı, sırf bakmaya değil; görmeye, hatta görme alışkanlıklarını sorgulamaya çağıran bir tecrübe sunuyor. İzleyiciyi hem fizikî hem de sezgisel bir keşfe davet eden stant, yerlerin, yüzlerin ve anıların görünürlük çabasını sanat aracılığıyla görünür kılmayı hedefliyor. Kentin görünmeyen izlerini keşfetmek isteyenler için ‘Görünmezde Gezinmek’ standı, 13-27 Haziran tarihleri boyunca Moonk Artroom’da ziyaretçilerine açık olacak. (BSHA – Bilim ve Sıhhat Haber Ajansı) 

Dr. Savan Günay evinde meyyit bulunurken, kuşkulu mevti toplumsal medyada tartışılıyor. Kanser üzerine çok fazla çalışması olan Günay, kanserin nedenlerini çözdüğünü açıklamıştı

Eskişehir’in Tepebaşı ilçesinde yer alan Hoşnudiye Mahallesi’nde yalnız yaşayan 58 yaşındaki emekli doktor Mustafa Savan Günay’dan haber alamayan yakınları, durumu yetkililere bildirdi. 112 Acil Davet Merkezi’ne yapılan ihbar üzerine olay yerine gelen polis ve sıhhat takımları, çilingir yardımıyla konuta girdiklerinde Günay’ın ömrünü yitirmiş olduğunu tespit etti.

Dr. Günay eleştirel yazılarıyla da dikkat çekiyordu.

Dr. Savan Günay Kimdir

Mustafa Savan Günay, uzun yıllar boyunca çocuk hastalıkları alanında misyon yapmış, emekli olduktan sonra ise kanser üzerine alternatif tedavi sistemlerine odaklanan bir doktordu. Kamuoyunda bilhassa alternatif tıp alanındaki argümanları ve eserleriyle biliniyordu. Magna Lunaca ve MagnaNova7 isimli takviye eserleri, bilimsel temelli olduğu savunulan çalışmaları ortasında yer alıyordu.

Dr. Savan Günay’ın Kanser Araştırmalarında Ses Getiren Açıklamaları

Dr. Günay, son devirde toplumsal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda dikkat çeken tezlerde bulunmuştu. Paylaşımlarından birinde şu sözleri kullanmıştı:

“25 yılı aşkın müddettir kanserin asıl nedenlerini araştırıyorum. Bu sürecin yüzde 75’ini çözdüğümü düşünüyorum. Geliştirdiğim Magna Lunaca ile artık birçok kanser cinsinin hücresel kaynaklarına müdahale edebiliyoruz.”

Bu sözleri hem kamuoyunda hem de tıp dünyasında yankı uyandırdı. Birtakım bölümler açıklamaları umut verici bulurken, kimi uzmanlar bilimsel altyapısının yetersiz olduğunu öne sürdü.

Sosyal Medyada Tartışma

Dr. Günay’ın vefatının akabinde toplumsal medya kullanıcıları ortasında büyük bir tartışma başladı. Alternatif tedaviye ilgi duyanlar vefatın “bir susturma operasyonu” olduğunu ileri sürerken, birçok kullanıcı da Günay’ın savlarının daha derinlemesine incelenmesi gerektiğini savundu. Öte yandan birtakım yorumcular ise bilimsel yolların ve ispata dayalı tedavilerin kıymetini hatırlattı.

ÜLKESİNE KIYMETLİ HİZMETLERDE BULUNMUŞ GÜNAY’IN TOPLUMSAL MEDYA ADRESİ 

Soruşturma Açıldı

Polis grupları olayla ilgili kapsamlı bir soruşturma başlattı. Yapılan birinci incelemelere nazaran konutta rastgele bir darp izi ya da zorlama belirtisi bulunmadı. Fakat mevt nedenine dair resmi açıklama şimdi yapılmış değil. Kesin mevt nedeni, otopsi raporunun akabinde kamuoyuyla paylaşılacak. Savan Günay’ın hayatını kaybetmesi, sadece Eskişehir’de değil, ülke genelinde de geniş yankı uyandırdı. Bilhassa kanser tedavilerine dair yürüttüğü çalışmalar ve kamuoyuna açıkladığı tezler, bu vefatın sıradan bir olay olup olmadığını sorgulatan sorulara neden oldu. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) Editör Erkan Doğan Linkedin

Ulusal motosikletçi Toprak Razgatlıoğlu, İtalya’da düzenlenen Dünya Superbike Şampiyonası’nın (WSBK) 6. ayağının superpole yarışında birinci olarak hafta sonunun ikinci galibiyetini aldı.

WSBK’da dönemin altıncı etabında 4.2 kilometrelik Misano World Circuit “Marco Simoncelli” Pisti’nde bugün yapılacak ikinci yarış öncesinde superpole çabası gerçekleştirildi.

ROKiT BMW Motorrad kadrosuyla 10 cinslik superpole yarışını da kazanarak bugünkü ana yarışa birinci sıradan başlama hakkı elde eden Toprak Razgatlıoğlu, yarışa ikinci cepten başladı. İtalyan Axel Bassani ve başkan pozisyondaki bir öteki İtalyan Nicolo Bulega şimdi birinci virajda yarış dışı kaldı.

Red Bull sportmeni Toprak Razgatlıoğlu kalan cinslerde liderliği kaptırmadı ve genel klasmanda Nicolo Bulega ile ortasındaki puan farkını 14’e indirdi.

Ulusal motosikletçi Bahattin Sofuoğlu ise superpole’de 19. sıradan başladığı yarışı 15. tamamladı.

Toprak ve Bahattin, TSİ 15.00’te hafta sonunun ikinci ana yarışında gayret edecek.

Apple, iOS 26 ile birlikte bilhassa düşük depolama alanına sahip iPhone kullanıcılarını hedefleyen yeni bir sistem sunmaya hazırlanıyor. Dinamik Depolama Rezervi ismi verilen bu özellik, yazılım güncellemeleri sırasında aygıtta süreksiz olarak boş alan oluşturmayı amaçlıyor.

Nasıl çalışıyor ve kimleri kapsıyor

Yeni sistem, aygıt güncelleme sırasında kâfi boş alan olmadığında devreye giriyor. Bu durumda sistem, süreksiz olarak kullanılmayan uygulama datalarını, önbellekleri ve içerikleri optimize ederek güncelleme için gereken alanı yaratıyor. Güncelleme tamamlandığında bu süreksiz düzenlemeler geri alınıyor ve datalar yine erişilebilir hale geliyor.

Bu bilhassa birlikte, 64 GB ve altı depolama kapasitesine sahip iPhone modellerinde güncelleme başarısızlıklarının azaltılması hedefleniyor. Daha evvel kullanıcıların aygıtlarında manuel olarak uygulama silmeleri yahut bilgi boşaltmaları gerekiyordu. Yeni sistem bu süreci otomatik hale getirerek kullanıcı tecrübesini güzelleştiriyor.

Dinamik Depolama Rezervi özelliği, iOS 26’nın final sürümünde tüm desteklenen modellerde varsayılan olarak etkin olacak formda sunulacak.