Gün: 29 Mayıs 2025

Xiaomi, 2025 yılının birinci çeyreğinde 111,3 milyar RMB (15,5 milyar USD) gelir elde ederek üst üste ikinci sefer 100 milyar RMB (yaklaşık 14 milyar USD) barajını aştı. Şirketin düzeltilmiş net kârı ise geçen yılın birebir periyoduna nazaran %64,5 artışla 10,7 milyar RMB’ye (1,49 milyar USD) ulaşarak tüm vakitlerin en yüksek düzeyine çıktı. Tüm iş kollarında kaydedilen bu güçlü finansal performansın gerisinde ise eser kategorilerinde uygulanan premiumlaşma stratejisi yer alıyor.

Xiaomi’nin akıllı telefon geliri, 2025’in birinci çeyreğinde yıllık bazda %8,9 büyüme göstererek 50,6 milyar RMB’ye (7 milyar USD) ulaştı. Global akıllı telefon sevkiyatları 41,8 milyon adede ulaşarak, şirketin üst üste yedinci çeyrekte de müspet büyüme grafiğini sürdürmesini sağladı. Canalys isimli araştırma şirketinin bilgilerine nazaran, Xiaomi global akıllı telefon pazarında %14,1 hisseyle arka arda on dokuz çeyrektir dünyanın en fazla sevkiyat yapan birinci üç markasından biri olmaya devam etti. Tablet alanındaki yükselişini de sürdüren Xiaomi, 2025’in birinci çeyreğinde global tablet sevkiyatlarını %56,1 oranında artırarak dünya genelinde birinci sefer en çok satış yapan birinci üç üretici ortasına girdi. Çin ana karasındaki üçüncü sıradaki pozisyonunu ise korudu.

Akıllı bileklik kategorisinde Xiaomi, dünya genelinde birinci sırada yer alırken; Çin ana karasında ikinci sıraya yerleşti. TWS kulaklık sevkiyatlarında ise global sıralamada ikinci sırada bulunan şirket, Çin pazarında liderliğini sürdürdü. Xiaomi, akıllı elektrikli araç (EV) kategorisindeki istikrarlı büyümesini de sürdürerek, yıllık 350.000 araç teslimat amacını gerçekleştirmek üzere üretim kapasitesini artırdı. Şirket, temel çekirdek teknolojilere yatırım yapma ve gelişmiş teknolojilerde global liderlik seyahatini kararlılıkla sürdürüyor.

2025 yılının birinci çeyreğinde Ar-Ge harcamaları yıllık %30,1 artış göstererek 6,7 milyar RMB’ye (930 milyon USD) yükseldi. 31 Mart 2025 prestijiyle, Xiaomi’nin Ar-Ge takımı 21.731 şahsa ulaşarak tarihi bir tepeye çıktı. Global fikri mülkiyet portföyünü büyütmeye devam eden Xiaomi, şimdiye dek dünya çapında 43.000’den fazla patent aldı. Şirket, teknoloji inovasyonuna olan bağlılığını güçlendirerek; “Çip, Yapay Zeka ve İşletim Sistemi” odağında önümüzdeki beş yılda toplam 200 milyar RMB (27,7 milyar USD) Ar-Ge yatırımı yapmayı hedefliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yurtbay Seramik Yönetim Kurulu Lider Vekili Zeki İlter Yurtbay, Türkiye Seramik Federasyonu’nun başkanlık vazifesine yeni devirde de devam ediyor.

Türkiye Seramik Federasyonu’nun 12. Olağan Genel Konsey Toplantısı, 27 Mayıs 2025 Salı günü dalın önde gelen temsilcilerinin iştirakiyle gerçekleştirildi. Öğlen yemeğiyle başlayan program, federasyon çatısı altındaki tüm paydaşları bir ortaya getirerek güçlü bir dayanışma ortamı sundu.

Genel kurul, Yönetim Kurulu Lideri Zeki İlter Yurtbay’ın açılış konuşmasıyla başladı. Yurtbay, 2023-2025 dönemine ait faaliyetleri aktararak, bu süreçte emeği geçen tüm yönetim kurulu üyelerine ve genel sekreterlik takımına teşekkürlerini iletirken şu sözleri paylaştı; “Türkiye Seramik Federasyonu olarak, kesimimizin ortak akıl ve iş birliğiyle büyümeye devam etmesi için var gücümüzle çalışacağız. Önümüzdeki devirde dijitalleşme, yeşil dönüşüm ve memleketler arası tanıtım mevzularını odağımıza alacağız.”

Toplantının ilerleyen kısmında dernek liderleri ve delegelerin dilek ve temennileri alınarak, federasyonun önümüzdeki periyot yol haritasına dair bedelli katkılar paylaşıldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Futbol alanlarının deneyimli ismi, FIFA kokartlı bayan hakem Sibel Yamaç Tamkafa, Üsküdar Üniversitesi Nörobilim doktora programından geçtiğimiz hafta muvaffakiyetle mezun oldu. Hakemlik mesleğini nörobilimle birleştiren Sibel Yamaç Tamkafa, futbol hakemlerinin kritik anlarda sergiledikleri “zihinsel denetim, gerilim toleransı ve sağlıklı karar verme” yetilerini bilimsel bir temele oturttu. Bu çalışma yanılgıyı nörobilimle azaltan hakemlik hüneri kazanmak mümkün mü sorusunu da gündeme getirdi.

Üsküdar Üniversitesi çatısı altında yürüttüğü doktora çalışmasında, futbol hakemleri üzerinde EEG temelli sistematik nörofeedback uygulayarak, doktora teziyle Türkiye’de bir birincisi gerçekleştirirken, dünya spor psikolojisi literatürüne de pahalı bir katkı sundu.

FIFA kokartlı bayan hakem nörobilimsel bilgilerle tahlil etti

2001-2017 yılları ortasında Türkiye Futbol Federasyonu’nda düdük çalan ve milletlerarası arenada 10 yıl boyunca FIFA yardımcı hakemliği üzere itibarlı bir vazifesi üstlenen Sibel Yamaç Tamkafa, hala Hollanda’da istekli hakemlik misyonunu sürdürüyor.

Hakem eğitimlerine de vakit zaman katkı sağlayan Sibel Yamaç Tamkafa, doktora tezinde hakemlerin ağır baskı altında sergiledikleri dikkat, bilişsel esneklik, gerilimle başa çıkma ve anlık karar alma üzere hayati değer taşıyan süreçleri nörobilimsel bilgilerle ayrıntılı bir halde tahlil etti.

Nörofeedback uygulamaları hakemlerin dikkatlerini daha güzel toplamalarına yardımcı 

Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Türker Tekin Ergüzel ve muharrir Prof. Dr. Rıdvan Ekmekçi’nin danışmanlığında yürütülen doktora tez çalışması, futbol hakemlerine uygulanan sistematik nörofeedback protokolünün somut tesirlerini EEG bilgileri üzerinden bilimsel delillerle ortaya koydu.

Araştırma, nörofeedback uygulamalarının hakemlerin dikkatlerini daha uygun toplamalarına, duygusal dalgalanmalarını denetim etmelerine ve hasebiyle daha isabetli kararlar almalarına yardımcı olduğunu gösterdi.

Beynin karar verme bölgelerine odaklanıldı

Tez kapsamında, bilhassa beynin karar verme, planlama ve duygusal denetim üzere üst seviye bilişsel fonksiyonlarından sorumlu olan prefrontal ve temporal korteks bölgelerine (FP1, FP2, T3, T4) odaklanıldı. Yapılan EEG tahlilleri, nörofeedback uygulamaları sonucunda hakemlerin dikkat sürekliliği ve duygusal regülasyon üzere kritik bilişsel alanlarda manalı ve müspet tarafta gelişmeler kaydettiğini bilimsel olarak kanıtladı. Bu bulgular, çalışmanın yalnızca spor bilimleri alanına değil, birebir vakitte uygulamalı nörobilim ve performans geliştirme alanlarına da değerli katkılar sunduğunu gösteriyor.

Türkiye’de bir ilk 

FIFA kokartlı hakem Sibel Yamaç Tamkafa, çalışmasıyla ilgili şu bilgileri de verdi:

“Nörofeedback uygulamalarının yüksek gerilim ve anlık karar verme hüneri gerektiren hakemlik üzere alanlarda aktifliğini gösteren bu çalışma; Türkiye’de birinci olması ve dünya literatüründe özgün bir yaklaşım sergilemesiyle dikkat çekiyor, hakem eğitimlerine yönelik bilimsel temelli ve yenilikçi bir perspektif kazandırıyor.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Uzaylı lakabıyla bütünleşen ünlü türkücü Mustafa Topaloğlu vefasız diye isimlendirdiği Özcan Deniz ile ilgili canlı yayında sert kelamlar sarf etti. Topaloğlu, “İyilik bilmeyen adam namerttir, nefret ediyorum” diyerek meslektaşına sert sözlerle yüklendi.

Ünlü müzikçi Mustafa Topaloğlu, oğlu Çağlayan Topaloğlu’nun Özcan Deniz’den müzik isteyip alamaması ve Deniz’in vefasızlıkla suçlanmasıyla başlayan gerginlikle ilgili canlı yayında açıklamalarda bulundu.

Ünlü türkücünün oğlu Çağlayan Topaloğlu Özcan Deniz için, “Bir tek Özcan Deniz’le görüşmüyorum. Kendisini geçtiğimiz günlerde aradım. Bir müziğini okumak isteyecektim, telefonlarımı dahi açmadı. Özcan Deniz olduysa şayet bu amcam Hilmi Topaloğlu ve babam Mustafa Topaloğlu sayesinde. Eşeğin hatırı yoksa sahibinin hatırı vardır, ekmek yediğin kaba pislemeyeceksin, tükürmeyeceksin.” diyerek günlerce gündem olmuştu.

TELEFONLARINI BİLE AÇMAMIŞTI!

Topaloğlu, ayrıyeten Özcan Deniz’in düğününe davet edilmediğini söyleyerek, ” Telefonlarımızı açmayan adam bizi düğününe neden çağırsın? Hayat bir an o da bu an, yarının garantisi yok. Her tarafa hoşluklar bırakmak lazım” tabirlerini kullanmıştı.

“İYİLİĞİ BİLMEYEN ADAM NAMERTTİR”

Bu açıklamaların akabinde Mustafa Topaloğlu, katıldığı programda mevzuya dair sessizliğini bozdu. Oğlu Çağlayan’a müzik vermeyen Özcan Deniz’e kırgın olduğunu belirten Topaloğlu, “Özcan Deniz’e kırgınım. Güzelliği bilmeyen adam namerttir. Uygunluk bilmeyen beşerden nefret ediyorum, herkes de nefret etsin” dedi.

“ZAMANINDA CANIMIZI ORTAYA KOYDUK”

Ünlü sanatçı, Deniz’in bugünlere gelmesinde kendilerinin büyük hissesi olduğunu vurgulayarak, “Çağlayan bana söyleyince ‘Olamaz’ dedim. Özcan Deniz için vaktinde canımızı ortaya koyduk. O zamanki işler kolay değildi buralara gelmesi. O işler kolay olmadı. Kimse art tarafını bilmiyor. Ben öteki çabalar veriyordum” halinde konuştu.

Topaloğlu, “Ben kimseden bir şey bekleyerek bir şey yapmış bir insan değilim. Eşine dostuna vefalı olabilir ancak Çağlayan’a yanılgı yaptı. Özcan Deniz’i silmedim, tekrar seviyorum” diyerek kelamlarını noktaladı.

Acılı Karnabahar için Malzemeler

• 1 küçük uzunluk karnabahar
• 3 yemek kaşığı zeytinyağı
• 1 yemek kaşığı biber salçası
• 1 tatlı kaşığı pul biber (acı oranını damak tadınıza nazaran artırın)
• 1 çay kaşığı toz kırmızı biber
• 1 çay kaşığı kimyon
• 1 çay kaşığı sarımsak tozu (veya 2 diş rendelenmiş sarımsak)
• Tuz
• Karabiber
• Yarım limonun suyu
• 1 yemek kaşığı nar ekşisi

Acılı Karnabahar Nasıl Yapılır?

• Karnabaharı çiçeklerine ayırın, yıkayıp yeterlice süzün. Büyük modülleri küçültün.
• Bir kasede zeytinyağı, biber salçası, baharatlar, limon suyu ve sarımsağı karıştırarak ağır bir sos elde edin.
• Karnabaharları geniş bir kaseye alın, üzerine sosu dökün. Her yerine eşit dağılacak formda güzelce harmanlayın.
• Karnabaharları yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine yayın.
• Önceden ısıtılmış 200 derece fırında, fanlı ayarda 20–25 dakika pişirin.
• Üzeri kızarıp kenarları çıtırlaştığında servis edebilirsiniz. Afiyet olsun.

İzmir’deki kamu hastaneleri, ilçe sıhhat müdürlükleri ve Vilayet Sıhhat Müdürlüğü’nde vazifeli yaklaşık 300 kontratlı yöneticinin kontratları önümüzdeki Haziran ayında sona erecek.

Yaşanan Sıkıntıların Tahlili İçin Liyakatlı Yöneticiler Gelmeli

Bu durum, bilhassa büyük hastaneler, ilçe bazında yaşanan sıhhat problemleri nedeniyle yöneticilerin büyük bir kısmında değişiklik yapılması gerektiği tarafındaki beklentileri artırıyor.
Kentte uzun müddettir tartışılan sıhhat altyapısı ve hizmet kalitesi, mukavelelerin yenilenme sürecinde bir sefer daha gündeme geldi. İzmir’de bilhassa büyük hastanelerin yoğunluğu, Bayraklı Kent Hastanesi’nin şimdi tam kapasiteyle hizmet verememesi ve ilçe bazında yaşanan erişim sıkıntıları, sıhhat yöneticilerinin performanslarını mercek altına alıyor. Bu sıkıntılar, kamuoyunda yöneticilerin büyük bir kısmında esaslı değişiklikler yapılması gerektiği tarafında güçlü bir algı oluşturmuş durumda.

Liyakat Vurgusu ve Düşük Hasta Memnuniyeti

Bilim ve Sağlık Haber Ajansı (BSHA) Genel Yayın Yönetmeni Erkan Doğan, İzmir’deki sıhhat sisteminde liyakatın daha fazla hakim olması gerektiğinin altını çizdi. Doğan, “İzmir’deki sıhhat altyapısı birçok ilçe ve vilayet merkezinde kâfi olmasına karşın, hasta memnuniyet oranlarının düşük olması düşündürücüdür. Bu durum, idare kademesinde liyakat temelli bir yaklaşımın benimsenmesinin ne kadar değerli olduğunu bir sefer daha ortaya koyuyor. Hastanelerde, Vilayet Sıhhat ve İlçe sıhhat müdürlüklerinde uzun vakittir birebir koltukta oturan çok fazla yönetici var. Kamusal tertipte ne yazık ki uzun müddet birebir misyonda kalan yöneticiler, çoğunlukla tabandan gelen problemleri göremiyebiliyor. Sıhhat Bakanlığı’nın devlet hastanelerinde ve birinci basamakta hizmet kalitesini yükseltmek gayesiyle yaptığı düzenlemeleri tam olarak hayata geçiremiyebiliyor. Bu yüzden sıhhat hizmetinin kalitesi de yükselmiyor. Sağlık Bakanlığı üst düzey yöneticileri ve İzmir saha sorumlularının yeni yönetici seçiminde bu problemleri dikkate alarak bir seçim yapmaları büyük değer taşıyor. Alanında uzman, hizmet aşkıyla dolu yöneticiler İzmir ilimiz için artık elzem olmuştur” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Kocaeli’nin kıyı kenti kimliğini öne çıkarmak ve yaz turizminden hak ettiği hissesi almasını sağlamak gayesiyle çalışmalarını sürat kesmeden sürdüren Büyükşehir Belediyesi, mavi bayraklı plajları 15 Haziran’da başlayacak deniz dönemine hazırlıyor.

BÜYÜKŞEHİR YAZ TURİZMİNİ GELİŞTİRİYOR

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Marmara Körfezi’nde gerçekleştirdiği paklık çalışmalarının meyvesini almaya devam ediyor. Körfezi akvaryuma dönüştürme maksadıyla etraf çalışmalarına sürat kesmeden devam eden Büyükşehir, kentte yaz turizmini de geliştiriyor. Geçtiğimiz yıl mavi bayraklı plaj sayısını 9’a çıkaran Büyükşehir, bu yıl da muvaffakiyetini koruyor. Deniz suyunun paklığını, etraf idaresine verilen kıymetini, plajların hijyenini ve güvenilirliğini memleketler arası manada teyit ederek muvaffakiyetini istikrarlı bir formda sürdüren Büyükşehir, bu kapsamda yaz mevsiminde vatandaşların plajlardan en hoş biçimde yararlanması için çalışmalarına ağır tempoda devam ediyor.

KUMSAL PAKLIĞI, BAKIM VE ONARIM

Kurban Bayramı tatiliyle birlikte başlayacak yaz döneminde Kocaeli’nin mavi bayraklı eşsiz plajları konuklarını bekliyor olacak. Çalışmalar kapsamında plajlarda kumsal paklığı, bakım ve tamir çalışmaları ağır bir tempoda devam ediyor.

100 KİŞİLİK GRUPLA YAZA HAZIRLIK

100 kişilik takımla Kandıra kıyılarını yaza hazırlayan Büyükşehir Belediyesi; Kerpe, Kumcağız, Kovanağzı, Cebeci, Bağırganlı, Seyrek, Miço Bayanlar plajlarında bulunan sert tabanlarda boya ve cila, soyunma kabini ve duş montaj çalışmalarını sürdürüyor. Takımlar plaj etraflarında de çalışmalarını ağır bir halde sürdürüyor. Hem plajlar hem de plaj etrafları yeni döneme en uygun halde hazırlanıyor. Mavi Bayraklı plaj sayısını koruyan ve bu sayıyı ilerleyen yıllarda arttırmayı hedefleyen Büyükşehir, plajlardaki çalışmalarını deniz döneminin başlayacağı tarih olan 15 Haziran’a kadar sürdürecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

adesso Türkiye’nin konut sahipliğinde Çırağan Sarayı’nda düzenlenen özel yuvarlak masa etkinliğinde, teknoloji yatırımlarında bedel ölçümü, yapay zekâ odaklı karar alma süreçleri ve risk idaresi ele alındı. İş dünyasının önde gelen liderlerinin katıldığı aktiflikte, adesso’nun inovatif yapay zekâ projeleri paylaşıldı.

Dijital çağda teknoloji yatırımları, kurumların yalnızca operasyonel gereksinimlerini karşılamanın ötesinde, rekabette belirleyici bir stratejik güç haline geliyor. Lakin bu yatırımlardan gerçek manada paha elde etmek, kapsamlı bir bütçe planlamasının yanında operasyonel maliyetlerin aktif idaresi, yapay zekânın sunduğu fırsatların gerçek kullanımı ve teknoloji ekosisteminin bütüncül idaresi ile mümkün oluyor.

adesso Türkiye ve Harvard Business Review Türkiye’nin öncülüğünde, Çırağan Sarayı’nın tarihi atmosferinde düzenlenen “Teknoloji Yatırımlarında Paha ve Risk Yönetimi” bahisli özel yuvarlak masa aktifliği, dalın öncü teknoloji önderlerini bir ortaya getirdi. Farklı kesimlerden iştirakçilerin yer aldığı buluşmada, yapay zekânın sektörel dönüşümdeki stratejik rolü ayrıntılıca tartışıldı.

adesso Türkiye CEO’su Burak Barı, etkinlikte yaptığı konuşmada, “Teknoloji yatırımları artık yalnızca bir maliyet kalemi değil; sürdürülebilir büyüme ve rekabet avantajı için stratejik bir öncelik. Yapay zekâ, bu süreçte kurumlara hem operasyonel verimlilik hem de inovasyon fırsatları sunuyor. Biz de adesso olarak, müşterilerimizin yatırımlarından azamî paha elde etmeleri için yapay zekâ takviyeli tahliller geliştiriyor ve yapay zekadan elde edilecek randımanı üst düzeye taşıyabilecek yol haritaları oluşturuyoruz,” ifadelerini kullandı. Barı ayrıyeten şunları söyledi: adesso olarak, müşterilerimizin dijital dönüşüm seyahatlerinde hem paha yaratmalarını hem de karşılaşabilecekleri riskleri minimize etmelerini sağlayacak tahliller geliştirmeye devam edeceğiz.” dedi.

Etkinlikte, yapay zekâ temelli projelerin yalnızca teknolojik değil, birebir vakitte iş süreçlerini derinlemesine dönüştüren dinamikler olduğu vurgulandı. İştirakçiler, bilgi odaklı karar alma düzeneklerinin, finansal planlama ve risk idaresi ile entegre edilmesinin, yatırımların muvaffakiyetinde kritik kıymete sahip olduğunu belirtti.

Etkinlik boyunca adesso’nun bölüme özel geliştirdiği yapay zekâ tahlilleri ve muvaffakiyet kıssaları paylaşıldı; bilhassa finans ve güç kesiminde gerçekleştirilen projelerle elde edilen somut kazanımlar dikkat çekti. Bu projeler, kurumların dijital dönüşüm seyahatinde karşılaştıkları zorluklara yenilikçi yaklaşımlar sunarak, rekabet güçlerini artırmalarını sağlıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesi, Spor Bilimleri Fakültesi bünyesinde yetişen genç yeteneklerle Türk sporuna değerli katkılar sunmaya devam ediyor. Sakarya’da düzenlenen Üniversitelerarası “Wushu Kung-Fu” Türkiye Şampiyonası’nda Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi öğrencisi Liyne Nisa Akgül, elde ettiği başarılarla Türkiye şampiyonu oldu.

Liyne Nisa Akgül’ü muvaffakiyetinden ötürü tebrik eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemiz yalnızca eğitim öğretim, araştırma geliştirme alanlarında değil; spor, sanat ve kültürel alanlarda da isminden sıkça kelam ettiriyor. Üniversitemiz atletleri hem yurt içinde hem de yurt dışında bayrağımızı dalgalandırmaya devam ediyor. Sakarya’da düzenlenen Üniversitelerarası Wushu Kung-Fu Türkiye Şampiyonası’nda Taichiquan opsiyonel ve Taijijian opsiyonel formlarında Türkiye birincisi olan Spor Bilimleri Fakültesi öğrencimiz Liyne Nisa Akgül’ü tebrik ediyor, muvaffakiyetler diliyorum” dedi.

Liyne Nisa Akgül ise “Türkiye Üniversiteler ortası Wushu Kung-Fu Türkiye Şampiyonasında Taichiquan kategorisinde iki tarzda birincilik kazandım. Ünilig karşılaşmalarında temsilen katıldığım ve öğrencisi olduğum Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesine dayanakları için teşekkür ediyorum. Ayrıyeten küçüklüğümden beri en güzeli olmamız için emek veren, çabalayan pahalı hocam İran Ulusal Grup Antrenörü Rasoul Sadeghi’ye buradan teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Onun rehberliğinde, yeni başarılara imza atmak için var gücümle çalışmaya devam ediyorum” diye konuştu.

“Wushu: Bir spordan daha fazlası”

Wushu’nun sadece bir spor olmanın ötesinde, bir ömür ideolojisi olduğunu belirten Akgül, “Wushu Kung-Fu benim için bir spordan çok daha fazlası. Vücudun eğitimi, terbiyesi, disipline konulması, ruhun gereksinimlerini karşılaması ve dinç bir bedene sahip olmanın anahtarı. Çin’de cet sporu olarak bilinen bu sporun, benim yaptığım Taichi tarzı, çoklukla yaşlılarda sabah sporu olarak da görülür. Çağdaşlaşmayla birlikte Taichi’ye eklenen artistik hareketler, bu branşa daha gösterişli bir hava kattı. Sporculuk mesleğime ek olarak, artık de antrenörlük yapıyorum. Hedefimiz, ülkemize güçlü, dinç, azimli ve başarılı atletler kazandırmak. Sporu sevdirerek onların gelişimine katkı sağlıyor, şampiyonluğa giden yollarında yanlarında olmak için daima birlikte çalışıyoruz” dedi.

Başarılı mesleği boyunca elde ettiği 16 Türkiye şampiyonluğu, üç Balkan şampiyonluğu ve bir Avrupa şampiyonluğu ile dikkat çeken Egeli ulusal sportmen, milletlerarası arenadaki muvaffakiyetini taçlandırmaya devam ediyor. Daha evvel Avrupa üçüncülüğüyle isminden kelam ettiren Liyne Nisa Akgül, geçtiğimiz yıl Singapur’da düzenlenen 4. TaiChiquan Dünya Şampiyonası’nda gösterdiği üstün performansla dünya üçüncülüğü elde ederek değerli bir muvaffakiyete daha imza attı. Kapsamlı ve kuvvetli bir branşta ülkesini muvaffakiyetle temsil eden Akgül, bu derecesiyle Türk wushu sporuna bir kere daha gurur yaşattı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hacı Ömer Sabancı Holding, Hollanda’da bulunan şirketin iştirak ettiği Radiflow hisselerinin devredildiğini açıkladı.

Holding tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada, şirketin stratejik öncelikleri doğrultusunda, ana işlerin büyütülmesi ve yeni büyüme platformlarına yönelik yatırım odağının güçlendirilmesi hedefiyle düzenlemeye gidildiği belirtildi.

Açıklamada, “Şirketimizin Hollanda’da mukim bağlı paydaşlığı Dx Technology Services and Investment BV (DxBV)’nin sermayesine iştirak ettiği Radiflow Ltd.’nin faaliyetlerinden beklenen yararın sağlanamaması ve anılan firmanın finansal durumunun ortaya çıkarabileceği beklenen olumsuz tesirleri önlemek hedefiyle;

Şirketimiz açısından bağlantılı taraf teşkil etmeyen kelam konusu şirketteki mevcut başka ortak ile akdedilen hisse satış kontratı çerçevesinde, Radiflow Ltd. sermayesinin %69,84’ünü temsil eden hisselerin 1 USD bedelle ilgili mevcut ortağa devredilmesine ve muahede kapsamında DxBV tarafından, anılan şirketin faaliyetlerini sürdürebilmesi ve/veya sermayeye dönüştürülebilmesi hedefiyle ilgili şirkete sağlanmış bulunan yaklaşık 2,9 milyon USD fiyatındaki alacaktan feragat edilmesine karar verilmiştir” denildi.

32 haftalık gebe Birgül Bilgehan’ın karnındaki bebeğe kansızlık teşhisi konuldu. Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gerçekleştirilen operasyonla anne karnındaki bebeğe 90 mililitre kan nakli yapıldı. Anne ve bebeğin durumunun güzel olduğu belirtildi.

Batman’da yaşayan 28 yaşındaki Birgül Bilgehan, geçtiğimiz yıl tekrar 32 haftalık gebeyken kansızlık sebebiyle bebeğini kaybetti. Yine gebe kalan genç bayan, gebeliğinin 32. haftasındayken yeniden bebeğine kansızlık teşhisi kondu.

ANNE KARNINDA KAN NAKLİ YAPILDI

Perinatoloji Yan Kol Uzmanı Dr. Bülent Babaoğlu ve grubu tarafından Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ameliyata alınan genç bayanın karnındaki bebeğe kan nakli yapıldı.

8 aylık bebeğe 90 mililitre kan nakledildi. Anne ve bebeğin sıhhat durumunun güzel olduğu bildirildi. Operasyonu gerçekleştiren Dr. Babaoğlu, şöyle konuştu:

“Birgül Hanımı yaklaşık gebeliğin erken devrinden beri takip ediyorum. Zira bir evvelki gebeliğini anne karnında kansızlık ve ona bağlı olarak komplikasyonlar nedeniyle kaybetmişti ileri gebelik haftasında. Bu küme riskli gebelik kümesi olduğu için bayan doğum hekimi arkadaşlarımız rutin takiplerini yaparken ben de aylık anemi, kansızlık tespiti için bebeği takibe aldım. 30’uncu haftaya kadar çok âlâ giderken gebeliğin 30’uncu haftasında bebekte kansızlık olacağından şüphelendik. Bunu da özel ultrason doppler muayeneleri ile bebeğin beynindeki birtakım damar yapılarıyla anlıyoruz. Birkaç gün ortayla tekrar yaptığım muayenelerde bu bulguyu teyit edince aileyle konuştuk. Bu bebek de maalesef öteki bebek üzere olabilirdi. Kansızlık riskinin yüksek olduğunu söyledik. Anne karnında bebeğe kan nakli yapmayı önerdik, uygun olduğunu gördük. Aile de bunu kabul etti. 31’inci haftada uygun kaideler, özel kan ayarlandıktan sonra süreci uygun protokole nazaran uyguladık. Bütün süreç ultrason eşliğinde yapılıyor. Ufak bir iğneyle kordona ulaşıyoruz, bebeğe kan götüren damara. Oradan küçük ölçüde kan alıp, hazırda bekleyen laboratuvar bebeğin kan kümesi, kan pahalarını bize süratlice çalışıp söylüyor. Biz de gelen sonuca nazaran bebeğe vermemiz gereken kan ölçüsünü ayarlıyoruz. Yapılan hesaplamalarda uygun görülen 90 mililitrelik kanı biz anne karnında transfer ettik. Transfer sonrası takiplerimiz de çok uygun. Anne de bebek de şu an için sağlıklı. Bu türlü durumlarda bazen nadiren ikinci bir defa daha kan transferi gereksinimi olabiliyor. Bunun için biz de aslında hastamızı sıklıkla takip ediyoruz. Anne karnında çok düzgün. Doppler muayeneleri olağan. Beklenen kilosunun üzerinde. Yani sağlıklı bir bebek bekliyoruz hayırlısıyla”.

Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Geleneksel Satranç Turnuvası bu yıl da heyecan dolu anlara sahne oldu.

Yüksel Yalova Kültür Merkezi’nde düzenlenen turnuvaya Aydın Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezleri’nde satranç branşında başarılı olan çocuklar katıldı. Birbirleriyle yarışan öğrenciler hünerlerini sergilerken büyük heyecan yaşadı. Ağır iştirakle gerçekleşen turnuvanın sonunda başarılı olan minik satranç ustalarına çeşitli ikramlar armağan edildi, iştirak dokümanı verildi.

Çocukların ve gençlerin eğitimlerine dayanak olmak gayesiyle düzenlenen aktifliklerin devam edeceğini belirten Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, “Güzel Aydınımızda yaşayan tüm evlatlarımızın eğitimlerine takviye olmak gayesiyle gerçekleştirdiğimiz etkinliklerimizden binlerce öğrenci faydalanıyor. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak, öğrencilerimize dayanak olmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yükseköğretim mezun oranı 25-34 yaş kümesindeki nüfusta %44,9 oldu
25-34 yaş kümesi nüfusta yükseköğretim mezun oranı 2008 yılında %13,5 iken, 2024 yılında bu oran %44,9 oldu. 2008-2024 yılları ortasında 25-34 yaş kümesindeki nüfusta yer alan bayanlarda yükseköğretim mezun oranı %12,5’ten %48,9’a, erkeklerde ise %14,6’dan %41,1’e yükseldi.
 

25-34 yaş kümesi nüfusta yükseköğretim mezun oranı, 2008-2024

Yükseköğretim mezun oranının artarak OECD ortalamasına yaklaştığı görüldü
 

OECD ülkelerine ilişkin en şimdiki bilgi yılı olan 2022 yılına nazaran, 25-34 yaş ortası nüfusta yükseköğretim mezunlarının oranı incelendiğinde OECD ortalaması %47,4 iken, Türkiye ortalaması %42,9 oldu. OECD ülkeleri ortasında yükseköğretim mezunu oranının en yüksek olduğu ülke %69,6 ile Güney Kore, en düşük olduğu ülke %27,3 ile Meksika oldu.
 

OECD ülkeleri 25-34 yaş ortası nüfusta yükseköğretim mezunu oranlarının karşılaştırması (%), 2022
Kaynak: OECD ülkeleri için Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), 2022

              Türkiye için TÜİK Ulusal Eğitim İstatistikleri, 2022
 

Yükseköğretim mezunlarının oranı 25 yaş ve üzeri nüfusta %25,3 oldu
 

25 yaş ve üzerindeki ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora mezunlarının kelam konusu yaş içindeki oranı 2008 yılında %9,8 iken, 2024 yılında bu oran %25,3 oldu. İlgili yaş kümesi için ortaöğretim ve üzeri eğitim düzeylerinden mezun olanların oranı 2008 yılında %26,5 iken, 2024 yılında bu oran %49,4 olarak gerçekleşti.
 

25 yaş ve üzeri nüfusun bitirilen eğitim düzeyine nazaran oranı, 2008, 2024

Oranlar hesaplanırken bilinmeyen kapsanmamıştır.

Ortalama eğitim müddeti 2024 yılında 9,5 yıl oldu
 

25 yaş ve üzeri nüfusun ortalama eğitim müddeti 2024 yılında 9,5 yıl oldu. 2024 yılında bayanların ortalama eğitim müddeti 8,8 yıl iken, erkeklerin ortalama eğitim mühleti 10,2 yıl oldu.
 

Cinsiyete nazaran ortalama eğitim müddeti, 2011-2024

Ortalama eğitim mühletinin en yüksek olduğu vilayet Ankara oldu

25 yaş ve üzeri nüfusun ortalama eğitim müddetinin 2024 yılında en yüksek olduğu vilayet 10,8 yıl ile Ankara olurken, bu ili sırasıyla İstanbul, Eskişehir, Kocaeli ve İzmir takip etti. Ortalama eğitim müddetinin en düşük olduğu vilayet ise 7,5 yıl ile Ağrı olurken, bu ili sırasıyla Şanlıurfa, Muş, Kastamonu ve Van izledi.
 

Cinsiyete nazaran ortalama eğitim müddetinin en yüksek ve en düşük olduğu beş vilayet, 2024

Ortalama eğitim müddetinin en yüksek artış gösterdiği vilayet %51,6 ile Şırnak oldu

25 yaş ve üzeri nüfusun aldığı ortalama eğitim müddetinin 2015 ile 2024 yılları ortasındaki son on yıllık değişime nazaran en yüksek artış gösterdiği birinci beş vilayet %51,6 ile Şırnak, %42,1 ile Hakkari, %39,9 ile Muş, %38,5 ile Şanlıurfa ve % 37,3 ile Bingöl oldu. En düşük artış gösteren birinci beş vilayet ise %13,7 ile Ankara, %15,4 ile Eskişehir, %15,6 ile Tekirdağ, %15,9 ile İzmir ve İstanbul olarak hesaplandı.
 

İllere nazaran ortalama eğitim müddeti değişimi, 2015, 2024

Okuma yazma bilen oranı %97,8 oldu
 

2008 yılında 6 yaş ve üzeri nüfusta okuma yazma bilenlerin oranı %91,8 iken, 2024 yılında bu oran %97,8 olarak hesaplandı. 2008-2024 yılları ortasında bayanlarda okuma yazma bilen oranı %86,9’dan %96,2’ye, erkeklerde ise bu oran %96,7’den %99,3’e yükseldi.
 

Cinsiyete nazaran okuma yazma bilenlerin oranı, 2008-2024

Annesi yükseköğretim mezunu olan fertlerin % 84,4’ü yükseköğretimi tamamladı

25 yaş ve üzeri nüfusta, annesi yükseköğretim mezunu olan fertlerin %84,4’ünün yükseköğretim, %12,8’inin ortaöğretim ve %2,8’inin ortaöğretim altı eğitim seviyesini tamamladığı tespit edildi. İlgili nüfusta, babası yükseköğretim mezunu olan fertlerin %80,3’ünün yükseköğretim, %16,1’inin ortaöğretim ve %3,6’sının ortaöğretim altı eğitim seviyesini tamamladığı belirlendi.

Söz konusu nüfusta, annesi ortaöğretim mezunu olan fertlerin %64,3’ünün, babası ortaöğretim mezunu olan fertlerin %55,7’sinin yükseköğretim mezunu olduğu belirlendi. Annesi ortaöğretim altı eğitim seviyesini tamamlayan fertlerin %28,7’sinin, babası ortaöğretim altı eğitim seviyesini tamamlayan fertlerin %27,4’ünün yükseköğretim mezunu olduğu görüldü.
 

Ebeveynin tamamladığı eğitim seviyesine nazaran ferdin eğitim seviyesi dağılımı (%), 2024

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

1928 yılında kurulan ve dünyanın en büyük ordu korosu olan Aleksandrov Rus Kızıl Ordu Korosu, İstanbul’da konser verdi. İstiklal Marşı ile başlayan konserdeki en büyük sürpriz ise koronun, Neşet Ertaş’ın ‘Yazımı Kışa Çevirdin’ türküsünü seslendirmesi oldu.

Dünyanın en eski ve en büyük korolarından biri olan Aleksandrov Rus Kızılordu Korosu, evvelki akşam İstanbul’da unutulmaz bir konsere imza attı. Rus ve Türk müziklerinin harmanlandığı gece, İstiklal Marşı ile kusursuz bir başlangıç yaptı. Konser alanını dolduran seyirciler, ayağa kalkarak daima bir ağızdan ulusal marşımıza eşlik etti. ‘İstiklal Marşı’nın akabinde gelen “Mehter Marşı” ise salondaki coşkuyu artırdı.

NEŞET ERTAŞ SÜRPRİZİ BÜYÜK BİR COŞKUYU BERABERİNDE GETİRDİ

Koro akabinde “Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı” türküsünü seslendirdi. Hem duygusal hem coşkulu anların yaşandığı konserdeki en özel sürpriz ise usta sanatçı Neşet Ertaş türküsüydü.

‘Büyük ustaya saygıyla’ yazısını dev ekrana yansıtılırken kadın solistin ‘Yazımı Kışa Çevirdin’ türküsünü seslendirdiği anlar tüyleri diken diken etti. Türkünün bitimiyle konser salonu adeta alkış tufanı yaşandı.

Son periyotta aile içi tansiyonlarla gündeme gelen İbrahim Tatlıses, vasiyetiyle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Tatlıses iki kişi için “mezarıma bile gelmesinler” tabirini kullandı.

Bu günlerde çalışma takvimi hayli ağır olan İbrahim Tatlıses, sahne aldığı bir aktiflik öncesinde muhabirlerin sorularını yanıtladı. Geçtiğimiz günlerde kardeşi ve çocukları ile yaşadığı sıkıntılarla gündeme gelen ünlü türkücünün, yaptığı açıklamalarla epeyce dikkat cazipti. Vasiyetiyle ilgili açıklamalarda bulunan Tatlıses, hayatı boyunca iki kişiyi affetmeyeceğini de söyledi.

“SEVENLERİM YUH ÇEKSİNLER”

İbrahim Tatlıses, katıldığı bir aktiflikte basın mensupları ile dertleşti. Aktiflik öncesi kendisine sorulan sorulara cevap veren Tatlıses, “Benim her şeyim onların zati. Lakin iki kişiyi affetmeyeceğim. Biri erkek biri dişi. İki kişi affımda yok. Mezarıma da gelmesinler. Ölürüm giderim, onlara sevenlerim yuh çeksinler yuhhhh!” formunda konuştu.

“SAVCILIKTAN UZAKLAŞTIRMA ALACAĞIM”

Tatlıses’in, “Bulundukları kentten bile taşındım. İzmir’e kaçtım yani! Bodrum’dan bile kaçtım. Karar çıkartacağım, 500 metre yakınıma bile yaklaştırmayacağım. Savcılıktan uzaklaştırma bile alacağım.”  sözlerini kimin için kullandığı merak konusu olurken, akıllara Tatlıses’in uzun yıllardır kızı Dilan Çıtak, kardeşi Hüseyin Tatlı ve oğlu Ahmet Tatlı ile yaşadığı tartışmaları getirdi.

‘Chucky’ ile hafızalara kazınan usta oyuncu Ed Gale’den üzen haber geldi. Gale, 61 yaşında hayatını kaybetti.

Çocuk Oyunu’ndaki Chucky’ rolüyle bir periyoda damga vuran Ed Gale, Los Angeles’taki bir bakımevinde hayatını kaybetti. 27 Mayıs’ta vefat eden usta oyuncunun vefat nedeni hakkında şimdi bilgi verilmedi.

AİLESİNDEN AÇIKLAMA

The Sun’da yer alan habere nazaran; Ed Gale’ın yeğeni Kayse Gale, “Son selamını verdi ve artık ahirette başrol oynuyor” kelamlarıyla ıstırabını paylaştı.

“CEBİNDE 20 DOLARLA KALİFORNİY’YA GİTTİ”

Oyuncunun hayat kıssasını de takipçileriyle paylaşan Gale, Gale’ın 20 yaşında cebinde yalnızca 41 dolarla Kaliforniya’ya otostopla gittiğini, sonrasında 130’dan fazla film, TV dizisi ve reklam projesinde yer aldığını belirtti.

Ankara Zeytindalı Bayan Etraf Kültür ve İşletme Kooperatifi Mamak Atölyesi liderliğinde, Bika Birleşmiş Bayan Teşebbüsü Üretim ve İşletme Kooperatifi ile ICMPD Memleketler arası Göç Siyasetleri Geliştirme Merkezi “İş Yaratma için Kooperatif Dayanak Hibe Programı (ENHANCER)” programı kapsamında yürütülen “İğnelerin Dansı” projesini görkemli bir defile ile sonlandırdı.

Koreografisini ünlü koreograf Asil Çağıl’ın yaptığı defilede Zeliha Çal, Fame Model Of Türkiye 2023 birincisi Melissa Aslan, Miss Summer World 2025 birincisi Gülben İtimat,  Fame Model Of Türkiye 2024 birincisi Başak Al, Best Model Türkiye 2019 Melike Yalnız, Miss Model Of Türkiye Parıltı Sarı, Grand Model of Türkiye 2023 üçüncüsü Aybike Hindistan ve Yağmur Türkmenoğlu üzere tescilli modeller podyuma çıktı.

Projenin sonunda gerçekleştirilen defile, aslında bir projenin sonu değil, proje kapsamında kazanılan vizyonun başlangıcı niteliğindeydi. Proje kapsamında üretim alt yapısı, dijital alt yapısı güçlendirilen kooperatifler aldıkları tasarım eğitimleri ile üretim atıklarından yeni bir koleksiyon yarattı.

Tasarımcı Zeliha Sunal tarafından verilen eğitimlerle her iki kooperatif, dokumacılık atıklarına kumaştan fermuar atığına kadar her atığa farklı bir bakış açısı ile bakmayı öğrenerek yaratıcılığın doruğunda dizaynlara imzalarını attılar.

İLERİ DÖNÜŞÜME İMZA ATTILAR

Projenin sonunda, proje mühleti içinde elde edilen kazanımların anlatıldığı sunumların akabinde projenin somut çıktısı olarak atıklardan üretilen tasarım eserlerin defilesi tüm iştirakçilerin bayan kooperatiflerine bakışını değiştirmeye varan tesir yarattı.

Ezber bozan defilede, çanta saplarının büstiyere, eteğe dönüşmesi, sandıkta kalan dantellerin değişik formlarda hayat bulması, fermuar düğme atıklarından üretilen takılarla zenginleşen kıyafetlerin tecrübeli modeller tarafından taşınması bayan kooperatiflerinin gücünün hafife alınmamasını deliller niteliğindeydi.

Defilenin akabinde açık mikrofonda kelam alan iştirakçiler, bu hareketin devam etmesi için tüm yetkilileri misyona dahil ettiler. Kooperatiflerin kendi hudutlarını bile zorlayan bu örnek çalışmanın herkese örnek olmasını temenni ettiklerini belirtmişlerdir.

Zeytindalı ve Bika Kooperatifleri bu defilenin bir son değil, başlangıç olduğunu ve bilhassa büyük dokumacılık üreticilerini kooperatifler ile iş birliğine davet ederek toplantı sonlanmıştır.

Bu Defile, Yalnızca Bir Sunum Değil; Zeytindalı ve Bika Kooperatiflerinin Sürdürülebilirliğe olan inancının, emeğin ve yaratıcılığın canlı yansıması olarak simge olacaktır. Bu defile bir projenin sonu değil, yeni bir başlangıcın ismidir.