Gün: 29 Mayıs 2025

Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğünün Aladağ Kamp Eğitim Merkezi’nde kamp yapan ulusal güreşçiler, İtalya’da 30 Haziran-6 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek U20 Avrupa Güreş Şampiyonası’na günde 6 saat çift idman yaparak hazırlanıyor.

Büyükler kategorisindeki ulusal güreşçilerin başarılarından ilham alan genç sportmenler, teknik yönetici Efraim Kahraman ve yardımcı antrenörler nezaretinde çalışmalarını sürdürüyor.

Avrupa şampiyonu ve dünya üçüncüsü 19 yaşındaki Elmira Yasin ağır bir kamp periyodu geçirdiklerini söyledi.

Avrupa ve dünya şampiyonalarına hazırlandıklarını lisana getiren Yasin, “Bir ay sonra İtalya’da U20 Avrupa Şampiyonası var. Günde 5-6 saat çift idman yapıyoruz. Amacım, güreşin efsane ismi Yasemin Adar Yiğit üzere olmak. Onun yerini doldurabilmek, muvaffakiyetini devam ettirebilmek. Avrupa şampiyonlukları, dünya şampiyonlukları istiyorum. Ayrıyeten gayemde olimpiyat şampiyonluğu da var.” diye konuştu.

Yasin, güreşin sıkıntı bir spor olduğunu, hoş taraflarının da bulunduğunu belirterek, “Başarılarla daha da hoş hale geliyor. Yapacak olanlara da tavsiye ediyorum.” dedi.

– BEYZA IŞIK AKKUŞ: “2025 YILINI HOŞ BİÇİMDE KAPATMAK İSTİYORUM“

Avrupa şampiyonu ve dünya ikincisi 18 yaşındaki Beyza Işık Akkuş da yaklaşık 5 yıldır güreşle ilgilendiğini, bu müddette çeşitli muvaffakiyetler elde ettiğini kaydetti.

Kamp devrinin yeterli geçtiğini aktaran Akkuş, “Hedefim, Avrupa ve dünya şampiyonu olarak olimpiyatlara gitmek. Günde çift idman yapıyoruz. Bu yıl içinde kendi yaş grubumun Avrupa ve dünya şampiyonaları var. Onlar için ter döküyorum. 2025 yılını hoş halde kapatmak istiyorum. U23 Avrupa Şampiyonası’nda ekip halinde Avrupa şampiyonu olduk. Büyüklerde de Avrupa ikincisi olduk. Gideceğim yaş kümesinde da yeniden kadro halinde Avrupa şampiyonu olmayı hedefliyoruz.” sözlerini kullandı.

Avrupa şampiyonu ve dünya üçüncüsü 20 yaşındaki Tuğba Demir ise kamp çalışmalarını ağır tempoda sürdürdüklerini belirtti.

Demir, katılacağı karşılaşmalarda en düzgün halde uğraş edeceğini vurgulayarak, “Hedefim Türk bayrağını göndere çektirmek ve İstiklal Marşı’mızı okutmak. Grubumuz başarılı atletlerden oluşuyor. Kadro halinde de başarılı olacağımıza inanıyorum.” dedi.

2024-2025 Futbol Dönemi Bölgesel Amatör Lig Play-Off şampiyonu olarak 3. Lige yükselen Suvermez Kapadokyaspor Kulübü Lideri Emine Türkmen Demir, teknik heyet ve futbolcular, Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı’yı ziyarete etti.

Bölgesel Amatör Lig 4. Grup’ta sezonu 63 puan toplayarak İkinci tamamlayan Suvermez Kapadokyaspor, 16 kadrodan oluşan final etabında bütün rakiplerini geride bırakarak BAL Play-Off Şampiyonu oldu ve ismini 3.Lige yazdıran grup olarak çok büyük bir muvaffakiyet elde etti. Final etabında sırasıyla Ceyhanspor, Siverek Belediyespor ve Şırnak Petrolsporu yenerek finale çıkan Nevşehir takımı final müsabakasında Hendekspor ile karşılaştı. Olağan mühleti 1-1 biten karşılaşmada penaltı atışları sonrası rakibine 5-4 üstünlük sağlayan Suvermez Kapadokyaspor BAL Play-Off Şampiyonu oldu ve bütün Nevşehir’i sevince boğdu. Suvermez Kapadokyaspor Kulübü yönetici, teknik heyet ve futbolcular, şampiyonluk kupasıyla birlikte Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı’yı makamında ziyaret ederek sohbet etti.

Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı yaptığı açıklamada Suvermez Kapadokyasporun, Nevşehir halkına gurur yaşattığını belirterek, “Suvermez Kapadokyaspor’un başarısı yalnızca bir spor başarısı değil, tıpkı vakitte bir birlik ve beraberliğinin de sembolü. Belediyemiz olarak her vakit yanınızdayız. 2024-2025 yılı Play-Off Lig şampiyonu olarak 3.Lige yükselen, kentimizi ve bizleri gururlandıran Suvermez Kapadokya Spor oyuncularımızı ve teknik heyetini gönülden tebrik ediyorum. Bu başarıların 3. Ligde de artarak devam edeceğine yürekten inanıyorum” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Alerjik hastalıklar dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’ni etkilemektedir. Günümüzde bu oran her geçen gün daha da artmaktadır. Ülkemizde de alerjik hastalıklar sanayileşme, coğrafik özellikler, hayat şartları üzere değişkenlere nazaran bölgesel farklılıklar göstermekle birlikte genel olarak toplumun yüzde 25’inde görülmektedir. Gözlerde alerjik tepkiler ise, hassas olunan etkene maruz kalındığında ilgili alerjene karşı hassas olan gözlerin verdiği kızarıklık, şişlik, sulanma ile ortaya çıkar. Alerjenler gözdeki mast hücreleri dediğimiz bağışıklık hücrelerini uyarırlar ve bu hücrelerden histamin üzere unsurlar salınır ve kızarıklık, şişlik, kaşıntı üzere şikayetlerin ortaya çıkmasına sebep olur. Bu tepkiler devam ederse daha fazla hücre bölgeye göç eder ve inflamasyon dediğimiz durumu başlatırlar. Sonuç olarak gözlerdeki bu rahatsız edici bulgular daha da artar.

Evcil hayvan tüyleri ve mesken tozları alerjiyi tetikleyebiliyor

Alerjik konjonktivitin en sık görülen tipleri polenler ve küf mantarı sporlarının da etken olabileceği mevsimsel alerjik konjonktivit ve şikayetlerin tüm yıl boyunca devam ettiği perenniyel alerjik konjonktivit formundadır. Mevsimsel alerjik konjonktivitli hastalar, mesken ya da işyerleri üzere kapalı yerlerde rahat ederken, dışarı çıktıklarında yani havadaki polen, küf üzere alerjenlere maruz kaldıklarında şikayetleri başlar. Mesken tozu akarları, evcil hayvanların tüyleri üzere iç ortam alerjenlerine maruz kalındığında alerjik şikayetler artıyor ise bu durum kişinin pereniyel alerjik konjonktivitinin olduğunun işareti olabilir. Bu hastalar gerekli çevresel tedbirleri aldıklarında epey rahat ederler.

Egzoz dumanı ve paketli besinlerde alerjiyi tetikliyor

Alerjk konjonktivitler çocuklarda ve adölasan çağda daha sık görülür. İleri yaşlarda görülme sıklığı giderek azalır. Çevresel faktörlerinin tesirinin ve sanayileşmenin her geçen gün süratli bir biçimde arttığı günümüzde, paralel olarak alerji ile ilgili rahatsızlıklar da artmaktadır. Hava kirliliğinin artması, egzoz dumanı, işlenmiş ve paketli besin tüketiminin artması, mikroplastikler, nanopartiküller ve ağır deterjan ve kimyasal unsur kullanımı durumu ne yazık ki daha da kötüleştirmekte. Global ısınma ile birlikte polen mevsiminin uzaması da mevsimsel alerjik konjonktivit döneminin daha uzun sürmesine ve sonuç olarak hastaların rahatsızlığının müddetinin de uzamasına sebep olmaktadır.

Yastık, yorgan ve nevresimlerinizi 60 derecede yıkayın

Alerji vakti gelmeden gerekli tedbirleri alabilmek için alerjinin neye karşı olduğunu belirlemek, gerekiyorsa alerjiden koruyacak ilaçları vaktinde kullanmaya başlamak kişinin hayat kalitesini arttırmada yardımcıdır. Ayrıyeten çocukların işlenmiş, paketli, besin boyalı, kıvam artırıcılı besinlerden uzak tutulup mümkün olduğu kadar doğal zerzevat ve meyvelerle beslenme alışkanlıkları edinmeleri için motive edilmeleri ehemmiyet arz etmektedir. Mümkünse küçük yaştaki bağışıklık system matürasyonu şimdi tamamlanmamış çocukların kreş, alışveriş merkezi üzere ortamlara sokulmaması gerekiyor. Konut içi alerjen ölçüsünü azaltmak da çok kıymetlidir. Bilhassa konut tozu akarlarına karşı alerji var ise kuş tüyü, yün yastık yorgan kullanılmamalı, yün halılardan, kalın perdelerden, nevresimlerden kaçınılmalıdır.  Yastık, yorgan, nevresim değişiminin haftalık yapılıp 60 derecede yıkanılması gerekmektedir.

Dışarı çıkarken siperli şapka ve güneş gözlüğü kullanılmalı 

 Alerjik konjonktivitin en sık semptomları kaşıntı, kızarıklık ve sulanmadır. Ayrıyeten yanma, batma, ışık hassasiyeti, göz kapaklarında şişlik ve göz kapağının iç kısmında kızarıklık görülebilir. Göz ile ilgili şikayetlerin yanı sıra burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı, astım ve egzamaya ilişkin bulgular da eşlik edebilir. Hastalığın tanısı detaylı hikaye ve ayrıntılı göz muayenesi sonucunda koyulur. Alerjik konjonktivitin tedavisinde öncelikle ilgili alerjen tespit edilebiliyorsa alerjene maruziyetin kısıtlanması çok değerlidir. Bu sebeple mesken ortamında toz denetimi, polen mevsiminde camların kapalı tutulması, dış ortama çıkarken mümkünse siperli şapka ve güneş gözlüğü kullanılması gerekmektedir. Gözleri ovuşturmak semptomları daha da kötüleştirebilir ve mekanik tesir göze ziyan verebilir. Bu nedenle gözleri ovuşturmaktan kaçınılmalıdır. İlaç tedavisinde ise birinci basamakta antihistaminik göz damlaları, mast hücre stabilizatörü damlalar, kortikosteroid içeren göz damlaları ve yapay gözyaşı damlaları kullanılmakta. Kısa periyodik de olsa kortizon içeren damlalar katiyetle tabip bilgisi dışında kullanılmamalıdır. Bu birinci basamak tedaviye karşılık vermeyen hastalarda ikinci basamak ve daha ileri tedavilere geçilmesi gerekir. Tedavi şahsa özel planlanmalıdır. Maksat uzun periyot göz sıhhatinin faal bir biçimde korunmasıdır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Anadolu Yakası’nın yeme-içme ve toplumsal ömür merkezi Bulvar 216, Babalar Günü’ne özel sıcacık bir aktifliğe konut sahipliği yapıyor. 14 Haziran Cumartesi günü, saat 12.00’de Snob Street Food’da düzenlenecek Baba-Çocuk Hamburger İmal Atölyesi, babaları ve çocukları mutfakta keyifli bir seyahate çıkaracak.

Etkinlik boyunca her baba ve çocuğu, kendi hamburgerini hazırlarken hem birlikte vakit geçirmenin tadını çıkaracak hem de Snob Street Food’un lezzet sırlarını keşfedecek. Sonlu kontenjanla, yalnızca 10 baba-çocuk çiftinin katılabileceği atölyeye iştirak büsbütün fiyatsız.

Birbirinden lezzetli burger’leri, atıştırmalıkları, özel sosları ve enerjik atmosferiyle kısa müddette Bulvar 216’nın favori duraklarından biri haline gelen Snob, yalnızca bir lezzet durağı olarak değil, tıpkı zamanda Sorumlu Restoran Hareketi’nin de etkin bir iştirakçisi olarak ön plana çıkıyor.

Kayıt için tek yapmanız gereken bulvar216.com adresi üzerinden kayıt yaptırmak.

Bulvar 216’da Babalar Günü bir diğer güzel!

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ünlü komedyen Cet Demirer pazara gittiği sırada yaşadığı olayı anlattı. Toplumsal medya hesabından paylaşan ünlü komedyen “Devir şiddet periyodu, tahammülsüzlük devri” diyerek takipçilerini uyardı.

Son periyotta verdiği kilolarla çok konuşulan ünlü komedyen Cet Demirer son paylaşımıyla gündem oldu. Demirer, X hesabından yaptığı açıklamada, perşembe pazarında yaşadığı bir olayı anlatarak takipçilerine ihtarda bulundu.

ATA DEMİRER TAKİPÇİLERİNİ UYARDI

Yaşadığı diyaloğu toplumsal medya hesabından paylaşan Demirer, paylaşımında şu tabirlere yer verdi.

“DEVİR TAHAMMÜLSÜZLÜK DEVRİ”

“Bu diyalog sabah, perşembe pazarında bir esnafla benim aramda yaşandı! Muhtemelen şapka falan… Beni tanımadı lakin üzücü olanı da bu esasen… Artık kimsenin eski hali yok! Dönem şiddet evresi, tahammülsüzlük devri! Siz siz olun, sokakta kimseyle tartışmayın. Büsbütün piyango.”

Dünyanın en büyük klima üreticilerinden Gree’nin Türkiye temsilcisi TLC Klima, Antalya’nın üç değerli ilçesi Manavgat, Kepez ve Muratpaşa’da yenilenen showroomlarının açılışlarını gerçekleştirdi. Döneme hazırlık niteliği taşıyan bu yatırımlar, Antalya’nın üç farklı noktasında markanın bölgesel varlığını daha da güçlendirdi.

Yenilenen showroom açılışlarına TLC Klima Yönetim Kurulu Lideri Akın Telci, Yönetici Ortak Sema Tunar, Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Tunar, Genel Müdür Yardımcısı Filiz Doğan, Türkiye Satış Yöneticisi Gökhan Kül Ahi’nin yanı sıra, TLC Klima bölge temsilcileri, dal profesyonelleri, iş ortakları, lokal idare temsilcileri ve çok sayıda davetli de katıldı. 

Yenilenen showroom dizaynları, “Zirve” temasıyla, bütüncül bir marka tecrübesi odaklı olarak kurgulandı. Dizaynda dikkat çeken üçgen form; teknoloji, kalite ve inancı söz ediyor. Konsept içinde, eserlerin kalite ve inanç algısını artıran sergileme üniteleri, bu bedelleri teknolojiyle bütünleştiren bir yaklaşımla tasarlandı. Duvar ünitelerinde yer alan görsel öğeler ve dijital ekranlar aracılığıyla bu kıymetler ziyaretçilere direkt aktarılırken; renk paleti de bu bütünsel tecrübesi destekleyecek biçimde belirlendi.

Akdeniz’de Gree rüzgârı …
 Tamamen yenilenen bayiler hem bölge iktisadına katkı sağlama hem de yenilikçi ve güç verimli eserlerini daha geniş kitlelerle buluşturma maksadı taşıyor. 

Antalya’nın en merkezi ve kalabalık lokasyonlarından Muratpaşa’da Antalya Makine Mühendisleri Odası’nın iştirakiyle açılan STN İklimlendirme bireysel klima ve proje alanlarında hizmet veriyor. 

Manavgat Ticaret Odası Lider Yardımcısı Ali Özen’in de iştirakiyle açılışı yapılan EKC Klima, kişisel klima ve ısı pompası tahlilleri sunuyor. 

Alanya’da yeni konsept showroom açılışını gerçekleştiren Global Teknik Klima bölgedeki ferdi ve ticari klima tahlilleriyle dikkat çekiyor.

Antalya’nın Kepez ilçesinde açılışı gerçekleşen Berfe Teknik ise ferdi klimaların yanı sıra proje bazlı iklimlendirme tahlilleri sunuyor. Isı Pompası alanındaki uzmanlığıyla öne çıkan Berfe Teknik, yenilenen showroomunda sıcak su üreten bu sistemi çalışır halde sergileyerek, ziyaretçilerine yerinde tecrübe fırsatı sunuyor. 

Gree’nin Türkiye Temsilcisi TLC Klima Yönetici Ortağı Sema Tunar Antalya’daki yenilenen showroom konseptleri ile ilgili yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin iklimlendirme alanındaki gereksinimlerini en ileri teknolojiyle buluşturma maksadıyla çıktığımız bu yolda, Antalya üzere iklimsel ve ekonomik açıdan stratejik bir bölgede büyümekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Gree’nin global gücünü, TLC Klima’nın lokal uzmanlığıyla birleştirerek kullanıcılarımıza yüksek kaliteli tahliller sunmaya istikrarlı biçimde sürdürmeye devam edeceğiz.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer Belediyesi, Fransa’nın Marsilya kentinden gelen “La Cité de l’agriculture” isimli sivil toplum kuruluşu üyelerini ağırladı. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’den tarım alanındaki çalışmalar hakkında bilgi alan heyet, belediyenin örnek uygulamalarını da yerinde inceledi.

Nilüfer Belediyesi, Erasmus+ Projesi kapsamında Fransa’dan Türkiye’ye gelen “La Cité de l’agriculture” isimli sivil toplum kuruluşunu ağırladı. Sürdürülebilir tarım ve sağlıklı besin sistemlerine odaklanan 19 kişilik heyet, Nilüfer’deki yeterli uygulama örneklerini yerinde inceledi.

Fransa’nın Marsilya kentinde faaliyet gösteren “La Cité de l’agriculture” kuruluşunun eş başkanı Alina Bekka öncülüğündeki takım, Nilüfer İnovasyon Merkezi’nde hem kendi çalışmalarını anlattı hem de Nilüfer Belediyesi’nin tarım alanındaki çalışmaları hakkında bilgi aldı. İştirakçiler sunumun ardından, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’i ziyaret etti. Ziyarette, Nilüfer Belediye Lider Yardımcısı Zerrin Güleş de yer aldı.

“SAĞLIKLI BESİN VE KOOPERATİFLEŞMEYİ DESTEKLİYORUZ”

Konuk heyeti Nilüfer Belediyesi Halk Evi’nde ağırlayan Lider Şadi Özdemir, belediyenin tarım siyasetlerine dair bilgi verdi. Lider Şadi Özdemir, “Sağlıklı gıdayı halkla buluşturmak önceliğimiz. Bu gaye doğrultusunda üreticiyi destekliyor, tarım alanlarını koruyarak kooperatifleşmeyi teşvik ediyoruz. Mühendislik takviyesiyle toprak tahlilleri yapıyor, satın alma ve pazarlama takviyesi sağlayarak çiftçimizin yanında duruyoruz. Nilüfer’in bereketli topraklarında enginardan çileğe, buğdaydan zeytine kadar pek çok eser yetiştiriliyor” dedi.

Başkan Şadi Özdemir, konuk heyeti Nilüfer’in tabiat ve kültür rotalarını keşfetmeye de davet etti.

“TARIMDA ARABULUCULUK YAPIYORUZ”

La Cité de l’agriculture Eş Başkanı Alina Bekka de Nilüfer Belediyesi’nin sürdürülebilirlik alanındaki teşebbüslerinden etkilendiklerini lisana getirdi. Aline Bekka, “Bizler Marsilya’da hem özel hem de kamuya ilişkin tarım topraklarında üretimi teşvik eden bir model geliştiriyoruz. Atıl durumdaki yerleri üretim yapmak isteyenlerle buluşturuyor, belediyelerle ortak çalışıyoruz. Nilüfer’deki uygulamaları öğrenerek Marsilya’da anlatma ismine buradayız. Gölyazı’yı da bir sonraki gelişimizde görmek istiyoruz” diye konuştu.

SAHA ZİYARETLERİYLE DENEYİM PAYLAŞIMI

Heyet, Nilüfer Ziraî Tahlil Laboratuvarı, Eserli Kent Bostanları, Hasanağa Besin Merkezi, Nilüfer Tıbbi ve Aromatik Bitki Sürece Tesisi üzere alanlarda saha incelemeleri yaptı. FUSILLI Projesi kapsamında yürütülen faaliyetler hakkında da bilgi alan grup, bilhassa lavanta üretimi ve tıbbi bitki projelerine ilgi gösterdi. Katılımcılar tıpkı vakitte mahallî lezzetlerin tadımını da gerçekleştirdi.

Ziyaretin sonunda, Nilüfer ve Marsilya ortasında iş birliğinin güçlendirilmesi konusunda görüş birliğine varıldı. Heyet, iki kent ortasında tarım, besin ve etraf alanlarında tecrübe paylaşımını sürdürebileceklerine dikkat çekti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sizler nasıl düşünürsünüz bilemiyorum, fakat birinci duyurulduğu andan itibaren Elden Ring Nightreign ile ilgili kuşkularım, kimi telaşlarım vardı sevgili Oyungezerler. Bu mevzuda yalnız olmadığımı düşünüyorum -ki zati misal fikirlerini tabir eden oyun severler de vardı. Elbette oynamadan ahkam kesmek istemem, lakin incelemelere bakılırsa telaşlarımız çok da yersiz değilmiş.

İnceleme ambargosu dün itibariyle kalktı ve incelemeler paylaşılmaya başlandı. Ortalamalar, FromSoftware oyunlarında görmeye alıştığımız puanların gerisinde kalmış durumda.

Opencritic‘te paylaşılan 93 incelemenin ortalaması 80 puan. Metacritic‘te oyunun PS5 versiyonu için paylaşılan 72 incelemenin ortalaması 78 puan, PC versiyonu için paylaşılan 42 incelemenin ortalaması 79 puan ve Xbox Series versiyonu için paylaşılan 8 incelemenin ortalaması 87 puan.

İnceleme puanlarından kimileri şöyle:

• VG247 – 5/5
• Multiplayer First – 9,5/10
• Generación Xbox – 90/100
• GameSpot – 9/10
• Shacknews – 9/10
• TheGamer – 4,5/5
• COGconnected – 85/100
• Worth Playing – 8,5/10
• Hobby Consolas – 80/100
• PC Gamer – 80/100
• Stevivor – 80/100
• Push Square – 8/10
• Eurogamer – 4/5
• Everyeye.it – 7,5/10
• Spaziogames – 7,5/10
• XboxEra – 7,2/10
• DualShockers – 7/10
• IGN – 7/10
• TheSixthAxis – 7/10
• GamePro – 65/100
• PCGamesN – 6/10
• Gaming Age – 5,5/10

Onur da incelemesinde “Sadece ve yalnızca oynayacak arkadaş kümesi olan Elden Ring müptelalarına önerebileceğim, vasat bir deney” diyerek 6 puan ile uğurlamış Elden Ring Nightreign’ı.

Şahsen üzüldüm, oyun dünyasının en temelli stüdyolarından FromSoftware’in bu türlü bir deney için vakit harcaması bence kaynak israfı. Elbette benimle zıt görüşte olanlar vardır, onlara da hürmet duyuyorum. Sonuç olarak yeniden son kelamı oyun severler söyleyecek. Nasıl reaksiyonlar alacağını bu akşamdan itibaren daima birlikte göreceğiz.

Yüzünüzde en çok dikkat çeken yerlerin başında gelen T bölgesi—alın, burun ve çene üçgeni—ne yazık ki yağlanmaya en meyilli alanlardan biridir. Parlayan bir burun, gün ortasında alnınızda oluşan istenmeyen yağ katmanı ya da çenenizde çıkan sivilceler tanıdık geldiyse, yalnız değilsiniz.

T bölgesi, yağ bezlerinin ağır bulunduğu bir alan olduğu için hormonal değişimlerden çevresel tesirlere kadar pek çok faktöre hassastır. Bilhassa ergenlik, regl döngüsü, hamilelik yahut gerilim üzere hormonal dalgalanmalar, bu bezlerin fazla çalışmasına sebep olur ve sebum ismi verilen yağı çok üretir. Bunun yanında genetik yatkınlık da bu tabloya katkıda bulunur. Ailenizde yağlı cilde sahip bireyler varsa, sizin de T bölgenizin parlaması kaçınılmaz olabilir.

Sıcak ve nemli havalarda cildinizin kendini muhafaza gayesiyle daha fazla yağ üretmesi olağandır. Ayrıyeten, “derin temizlik” vaadiyle kullanılan sert içerikli eserler cildin doğal yağ istikrarını bozarak tam aksine daha fazla yağlanmaya sebep olabilir.

Doğal dokunuşlarla T bölgesini dengeleyin

Bu inatçı yağlanmaya karşı tabiatın bize sunduğu kolay ancak tesirli tahliller var. Haftada 1-2 defa uygulayabileceğiniz doğal maskelerle T bölgenizi dengeleyebilir, cildinizi daha sağlıklı ve mat bir görünüme kavuşturabilirsiniz.

Greyfurt, maden suyu ve yulaf ezmesi maskesi

Greyfurtun asitli yapısı fazla yağı çözerken, maden suyu gözenekleri sıkılaştırır. Yulaf ise cildi yatıştırır. Üçlü bir tesirle parlamaya veda edebilirsiniz.

Elma ve limon

Doğal asitlerle dolu bu karışım, fazla sebumu yok ederken cildi taze ve canlı meblağ. Elma suyu gözenekleri küçültür, limon yağı denetim altına alır.

Yoğurt ve karbonat

Bu ikili hem fazla yağı emer hem de gözenekleri toparlar. Cildinize doğal bir arınma hissi verir.

Viyana ve Zürih’te verdiği konserlerle Avrupa’da da hayranlarını mest eden Şahin, toplumsal medya üzerinden yaptığı paylaşımda alışılmışın dışına çıkarak doğallığını ön plana koydu. Makyajsız haliyle objektif karşısına geçen sanatçı, sahnedeki ışıltılı imajından uzak, sade ancak bir o kadar da etkileyici bir manzara sundu.

Bu samimi paylaşım, sırf hoşluk algısına değil, cürete de dair bir ileti niteliğinde. Makyajın gerisine saklanmadan, olduğu üzere görünmeyi seçen Şahin, takipçilerinden büyük takdir topladı!

Efes Selçuk, 30 Mayıs Cuma günü Memleketler arası Halk Oyunları Şenliği’ne konut sahipliği yapacak. Farklı ülkelerden gelen halk dansı gruplarının katılacağı şenlikte, Efes Selçuk Belediyesi Halk Oyunları Takımı de unutulmaz şovlarıyla sahne alacak.

Bulgaristan, Gürcistan, Rusya ve Polonya’dan gelen takımlar, kendi kültürlerine has danslarıyla izleyicilere görsel bir şölen sunacak. Farklı kültürleri halk oyunları aracılığıyla bir ortaya getirecek olan şenlik, 30 Mayıs Cuma günü saat 19.00’da Atatürk Anıtı önünden başlayacak kortej yürüyüşüyle başlayacak. Merasim Alanı’nda son bulacak kortejin akabinde saat 20.00’de halk oyunları şovları başlayacak.

Efes Selçuk Belediyesi Halk Oyunları Takımı, klâsik zeybek oyunlarının yanı sıra aşuk ile maşuk gösterisi ve çağdaş dans performanslarıyla da şenliğe renk katacak.

Efes Selçuk’un her vakit farklı kültürleri bir ortaya getiren bir kent olduğuna dikkat çeken Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, “Halk oyunlarına verdiğimiz kıymet sebebiyle belediyemiz bünyesinde çeşitli yaş kümelerine yönelik halk oyunları kursları düzenliyoruz. Gençlerimiz birebir vakitte çağdaş dans dersleri de alıyor. Bu sayede hem kültürümüzü öğreniyor hem de geleceğe taşıyorlar. Bayramlarda ve özel günlerde sergiledikleri başarılı performanslarla hepimizi gururlandırıyorlar. Geçmiş yıllarda da farklı ülkelerin iştirakiyle emsal şenlikler düzenledik. Bu yıl da Bulgaristan, Gürcistan, Rusya ve Polonya’dan gelen grupların yanı sıra bizim çocuklarımızın ve gençlerimizin şovlarını birlikte izleyeceğiz. Kültürleri buluştururken, geleceğe de sağlam bir köprü kuruyoruz” tabirlerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk deri dalı, berbat gidişe dur demek için “Deri ve Deri Mamulleri Bölümü Orta Vadeli Programı”nı Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği uyumunda hayata geçirme kararı aldı. Bölüm, Çin ile bağlantıları güçlendirerek verimliliğini artırarak krizden çıkacağına inanıyor.

Türkiye’nin enflasyonu tek hanelere düşürmek için hayata geçirdiği Orta Vadeli Program (OVP) emek ağır dallarda kan kaybını beraberinde getirdi. OVP’den en çok olumsuz etkilen bölümlerin başında Türk deri kesimi geldi. 2023 yılındaki 1 milyar 858 milyon dolar ihracatı, 2024 yılında 1 milyar 526 milyon dolara düşen deri bölümü, Türkiye geneli ihracatta yüzde 18 kan kaybı yaşadı.

Deri dalı verimliliği artırarak, katma pahalı eserlere yönelerek bu krizden kurtulmak için kolları sıvadı.  

OVP, kesimin yol haritasını belirleyecek

Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Lideri Erkan Zandar, deri ve deri mamulleri bölümünün orta vadeli gelişimi için hazırladıkları programın, alt bölümleri kapsayan projelerle stok idaresi, üretim verimliliği ve finansmana erişim bahislerinde bir yol haritası belirleyerek firmalara rehberlik sunacağını, bölümün karşılaştığı temel zorlukları ve bunlara yönelik tahlil tekliflerini içerdiğini lisana getirdi. 

“Verimliliği artırarak sektörün rekabet gücünü artırmayı hedefliyoruz” diyen Zandar, “Çin’deki güzel uygulama örneklerini kendi iş modellerimize entegre etme konusunda bir planlamamız var. Çin’de kapsamlı bir inceleme yaptık. Xiantao ve Xiamen kentlerindeki fabrika ziyaretleri ve sektörel kuruluşlarla temaslarımız oldu. Bir yandan da bölüm temsilcilerimizin 5-10 Kasım 2025 tarihlerinde Çin İthalat Fuarı’na iştiraklerini organize etmek için ağır bir mesai veriyoruz” diye konuştu.

Saraciye dalının Çin İthalat Fuarı’na iştiraki artırmak ve saraciye firmalarına fuar hakkında bilgi vermek üzere İstanbul’da Saraciye Sanayicileri Derneğinde bir toplantı gerçekleştirdiklerini anlatan Zandar, “Saraciye bölümü dışında besin, hizmet ve tüketim eserleri özelinde tanıtım katalogları oluşturularak Birliğimiz bünyesindeki saha takımlarıyla birebir firma ziyaretleri yaparak fuarın tanıtımının genişletilmesini planlıyoruz. Çin İthalat Fuarı’na iştiraki artırmak için geçtiğimiz günlerde İstanbul’da düzenlenen Beauty İstanbul Kozmetik Fuarını ziyaret ederek bölümde Çin’e ihracatı bulunan firmalara fuarı tanıttık. Tüm İhracatçı Birlikleri, tüm özgür bölgeler, inşaat, lojistik alanlarında faaliyet gösteren tüm sektörel kuruluşlarla ve paydaşlarla fuar bilgilerini paylaştık. 20 Haziran 2025 tarihinde Çin Ankara Büyükelçisi Jıang Xuebin ve CIIE fuar yönetimi yetkililerinin iştirakiyle EİB hizmet binasında firmalarımıza yönelik fuarın tanıtım lansmanı gerçekleştireceğiz” diyerek kelamlarını noktaladı.

Gündoğlu: Çin hem mal satmak hem de ders almak için yanlışsız bir pazar

Çin’in ihraç eserlerimiz için devasa bir pazar olmasının yanında, üretim teknolojileri ve verimlilik konusunda ülkemize aktarılması gereken engin bilgi birikimleri olduğunu vurgulayan Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Lider Yardımcısı Halil Gündoğdu ise geçtiğimiz hafta gerçekleştirdikleri Çin ziyareti kapsamında; performans ölçümü ve Çin’in standardize çalışma biçiminin örnek alınmasının kesimlerimizde verimliliği, numune çeşitliliğini ve maliyet/stok idaresini artırmada değerli olduğunu vurguladı.

Çin İthalat Fuarı, Çin pazarına girişin anahtarı

5-10 Kasım 2025 tarihlerinde Çin’in Şanhay kentinde düzenlenecek ulusal iştirak tertibi Ege İhracatçı Birliklerince gerçekleştirilecek Çin İthalat Fuarı (CIIE)’nın bilhassa saraciye dalı açısından büyük potansiyel taşıdığını söyleyen Gündoğdu, “Nasıl Canton Fuarı Çin’in dünyaya satmak istediği eserleri sergilediği bir fuar ise, CIIE tam bilakis tüm ülkelere, bana satmak istediğiniz eserleri getirin burada sergileyin dediği bir fuar. Çin’in ihracatçı kimliği öne çıkıyor lakin Çin 2024 yılında 2 trilyon 590 milyar dolar ithalat yaptı. O yüzden bu fuar Çin pazarına girmek, tanımak ve kendini göstermek isteyen firmalarımız için gerçek bir anahtar” yorumunda bulundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediyesi kentteki spor istasyonlarının ikincisini Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’nda hizmete aldı. Buca Hasanağa Bahçesi’nde Nisan ayında faaliyete geçen istasyondan ise bugüne kadar 2 bin 500’ün üzerinde İzmirli yararlandı. Yurttaşların 14 branşta spor materyallerini fiyatsız kullanabilmesini sağlayan spor istasyonları için sıra Bostanlı, Kültürpark ve İnciraltı’nda.

İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay’ın seçim vaatleri ortasında olan spor istasyonu projesi büyüyor. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Lideri da olan Lider Dr. Cemil Tugay tarafından kentin farklı bölgelerindeki yeşil alan ve parklara kurulan spor istasyonları süratle artıyor. Buca Hasanağa Bahçesi’nde açılan birinci spor istasyonunun akabinde ikinci adres olarak Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı seçildi. Tenis kortu, basketbol ve voleybol alanlarının yer aldığı alanın merkezinde bulunan istasyonda; futbol, basketbol, hentbol, voleybol, masa tenisi, tenis, bocce, badminton, fitness, yoga, pilates, step aerobik, bisiklet ve satranç materyalleri kimlik karşılığı fiyatsız olarak alınabilecek. Büyükşehir Belediyesi tarafından 2025 yılında spor istasyonları Bostanlı, İnciraltı ve İzmir’in simge noktası Kültürpark’ta da açılacak.

Bir ayda 2 bin 500’ün üzerinde insan yararlandı
Hasanağa Spor İstasyonu için hazırlanan aylık tesir tahliliyle kıymetli datalar elde edildi. Nisan ayında faaliyete geçen Hasanağa Bahçesi’ndeki spor istasyonundan 2 bin 544 kullanıcı yararlandı. İstasyonu en çok lise ve üniversite çağındaki gençlerin ziyaret etti. Branş olarak voleybol ve tenis öne çıktı.

Veriler yaptığımız projenin kentte nasıl karşılık bulduğunu gösteriyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Spor Çalışmaları Şube Müdürü Emre Gönlü, “İzmir’de hak olan sporu tüm kente yaymak için ‘Herkes İçin Spor Her Yerde Spor’ sloganıyla yola çıktık. Buca Hasanağa Bahçesi’nde birinci spor istasyonumuzu faaliyete geçirmiştik. Artık de ikincisini Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’nda açtık. Bu bir aylık süreçte Hasanağa’da 2 bin 500 kullanıcı 14 farklı branştan yararlandı. Projemiz geliştirilerek devam edecek. Datalar yaptığımız projenin kentte nasıl karşılık bulduğunu gösteriyor. Bostanlı, İnciraltı ve Kültürpark ile birlikte sene sonuna kadar istasyonlarımızın sayısını 5’e çıkaracağız” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Her gün hepimizin zihninde dönen, küçük üzere görünen ancak tekrar ettikçe can sıkan davranışlarımız var. Kapıyı birkaç sefer kilitleyip geri dönmek, muslukları denetim etmek, perdelerin düzgünlüğüne kafayı takmak… “Ne yapayım, böyleyim işte” diye geçiştirdiğimiz bu alışkanlıklar bazen yalnızca birer huy değil, daha derin bir rahatsızlığın habercisi olabilir.

Görünürde zararsız üzere duran bu davranışlar, hayat kalitesini düşürecek seviyeye ulaştığında ise ismini koymak gerekiyor: Obsesif Kompulsif Bozukluk, yani takıntı hastalığı. Günlük lisanda kullandığımız “taktım” tabirleriyle karıştırılsa da, klinik manada takıntı çok daha karmaşık ve yorucu bir süreç. Zira bu durum, yalnızca düşünmekle kalmayıp, kişiyi daima tıpkı aksiyonları yapmaya zorluyor.

Takıntılar kişinin aklından atamadığı, istemediği halde tekrar tekrar gelen niyetlerle başlar. Bu niyetlerle baş etmek için geliştirilen davranışlara ise kompulsiyon denir. El yıkamak, denetim etmek ya da daima internette araştırma yapmak üzere hareketler, kişiyi süreksiz olarak rahatlatır lakin asla tahlil sunmaz. Sonuç: Bitmeyen bir döngü ve gitgide daralan bir hayat alanı.

Üstelik bu durum yalnızca paklık ya da düzenle hudutlu değil. Cinsel yönelimden, dini dertlere, münasebetlerden akademik muvaffakiyete kadar her alanda obsesif fikirler gelişebilir. Kişi kendi aklına bile güvenemez hale gelirken, etrafından uzaklaşır, yalnızlaşır ve vakitle içsel çatışmaları ömrün merkezine oturur.

Peki fark nerede başlar? Bir davranış ne vakit “huy” olmaktan çıkar, “hastalık” haline gelir? İşte kırmızı çizgi: Şayet bir fikir yahut davranış hayatınızı engelliyor, huzurunuzu kaçırıyor ve sizi tekrar tekrar tıpkı kısır döngüye sokuyorsa, bu noktada profesyonel bir yardım almanın vakti gelmiştir.

Genetik faktörler ve çocuklukta maruz kalınan katı kurallar da bu rahatsızlığın yerini hazırlayabiliyor. Lakin sebebi ne olursa olsun, takıntılar asla bir “düzen aşkı” ya da “titizlik” olarak romantize edilmemeli. Zira takıntılar, ömrün tüm renklerini siyah ve beyaza indirger. Ve insanın griye, esnekliklere, özgür kanılara muhtaçlığı vardır.

Sonuç olarak, her “taktığımız şey” bizi hasta etmez. Fakat bazen hastalık, “ufak bir takıntı” sanılarak göz gerisi edilir. Halbuki takıntı, göz gerisi edildikçe büyür ve kişiyi kendinden uzaklaştırır. O yüzden “ne yapayım takılıyorum işte” demeden evvel bir durup düşünmek gerek: Nitekim süreksiz bir takılma mı, yoksa çaresizce döndüğümüz bir çemberin içinde miyiz?

Zaman değişiyor, hoşluk anlayışları da onunla birlikte dönüşüyor. Artık yalnızca gösterişli makyajlar ya da değerli giysilerle hoş görünmek kâfi değil. Asıl fark yaratan, insanın kendine ilişkin doğal ışığını ortaya çıkarabilmesi.

Gerçek hoşluk; ne aynalarda ne de vitrinlerde bulunur, o insanın kendini tanımasında, kendine dürüst olmasında gizlidir. Doğal olmak yürek ister—çünkü bu, oburlarının beklentilerini değil, kendi iç sesini dinlemeyi seçmektir.

Doğallık

Doğallık, hiçbir şey yapmamak manasına gelmez. Tam bilakis, gerçek seçimlerle kendi doğallığını koruyarak güzelleşmeyi tabir eder. Örneğin saç renginizi değiştirmek istiyorsanız, bu değişimi radikal uçlara taşımadan yapmalısınız. Doğal saç renginize en fazla iki ton açık ya da koyu bir ton seçmek, hem cildinizle ahenk sağlar hem de daha sıcak, samimi bir söz kazandırır. Saçınızın sağlıklı görünmesi her vakit renginden daha tesirlidir.

Saç modeli

Saç modeli, bir bayanın sözünde en tesirli ögelerden biridir. Lakin daima kuaföre gitmek ya da saatlerce fönle uğraşmak birden fazla vakit saçlara ziyan verir. Bunun yerine kendi saç yapınızı tanıyın: Dalgalarınız var mı? Saçlarınız kolay kabarıyor mu? Yüz haliniz hangi modeli daha çok kaldırıyor? Bir hafta sonunu kendinize ayırın ve farklı tarzları deneyin.

At kuyruğu, doğal dalgalar, dağınık topuzlar ya da hafif düzleştirilmiş saçlar… Hangisi size kendinizi âlâ hissettiriyorsa, o sizin stilinizdir. Unutmayın, oburlarının hoş bulduğu değil, sizin içinde güçlü hissettiğiniz saç modeli en güzelidir.

Makyaj

Makyaj bir maske değil, kişiliğin bir yansıması olmalı. Abartılı kontürler, kalın fondöten katmanları sizi tanınmaz hale getirmekten öteki işe yaramaz. Halbuki hakikat eserler ve uygun tonlarla sade lakin tesirli bir görünüm elde edebilirsiniz.

Ten renginizle uyumlu bir fondöten, gözlerinizi belirginleştiren yumuşak tonlarda farlar ve dudak renginizin birkaç ton koyusu bir ruj… Abartıdan uzak, ancak sizi yansıtan bir makyaj, en doğal hoşluk sırlarından biridir.

Stil

Giydikleriniz yalnızca bedeninize değil, ruhunuza da uymalı. Kendi karakterinize karşıt düşen kıyafetler içinde ne kadar efor gösterseniz de yapay görünürsünüz. Şayet sevinçli, enerjik ve içten biriyseniz, bunu yumuşak renklerle, rahat bölümlerle yansıtın.

“Şık” olmak demek illa topuklu ayakkabılar giymek, kalem etekler giymek değildir. Hoşluk, kıyafetin bedeninize değil, sizin gücünüze ahenk sağlamasıyla ortaya çıkar. Moda olan değil, sizi anlatan modüller sizi sahiden hoş gösterir.

Özgüven

Tüm bu ayrıntıların temelinde özgüven yatar. Kendini tanıyan, eksiklerini kabullenmiş, güçlü yanlarını bilen bir bayanın duruşu değişiktir. Ne kadar sade olursa olsun, özgüveni olan biri her vakit dikkat çeker. Bu nedenle hoşluğun birinci adımı, aynaya baktığınızda “ben buradayım ve yeterliyim” diyebilmektir.

Konya Büyükşehir Belediyesi, Kurban Bayramı öncesi bilhassa hayvancılığın ağır olarak yapıldığı bölgelerde kurban bölümü ve hijyen konusunda toplu eğitim programları düzenliyor. Alanında uzman veteriner doktorlar tarafından verilen eğitim sayesinde iştirakçiler, kurban ibadetini daha sağlıklı ve şuurlu bir halde yerine getirme konusunda bilgi sahibi oldu. Eğitimlere katılan Karatay’a bağlı 10 mahalleden yaklaşık 250 vatandaş, eğitimlerin çok yararlı geçtiğini tabir ederek Konya Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

Konya Büyükşehir Belediyesi, halk sıhhatini korumak ve daha şuurlu bir kurban süreci yürütülmesini sağlamak gayesiyle çalışmalarını sürdürüyor.

Kurban Bayramı öncesi bilhassa hayvancılığın ağır olarak yapıldığı bölgelerde saha çalışmalarıyla belirlenen alanlarda toplu eğitim programları düzenleyen Konya Büyükşehir Belediyesi, bu kapsamda Saraçoğlu Toplumsal Tesisi’nde Karatay ilçesine bağlı 10 mahalleden yaklaşık 250 vatandaşa eğitim verdi.

Kurban kısmı ve hijyen eğitimleri kapsamında; kurban alırken ve kesim sırasında dikkat edilmesi gereken kurallar, hijyen tedbirleri, hayvan sıhhati ve etraf paklığı mevzularında bilgilendirmeler yapıldı. Alanında uzman veteriner doktorlar tarafından verilen eğitim sayesinde iştirakçiler, kurban ibadetini daha sağlıklı ve şuurlu bir halde yerine getirme konusunda bilgi sahibi oldu.

Kurban kesitinde ve kurban eti saklamada yapılan yanlışlıkların önlenmesinin de amaçlandığı eğitimlerde esirgeyici hekimliğin ehemmiyeti hakkında temel hususlar vatandaşlara anlatıldı.

Kurban kesim ve hijyen eğitimlerine katılan vatandaşlar da eğitimlerin çok yararlı geçtiğini tabir ederek, bu manalı çalışmasından ötürü Konya Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Manisa Büyükşehir Belediyesi, Şehzadeler Belediyesi ve Yunusemre Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen Manisa Tarzanı Etraf Günleri kapsamında, tabiat sevgisini yaygınlaştırmayı amaçlayan bir aktiflik gerçekleştirildi. “Doğaya Tohum Bırak: Peçeteye Sarılı Umutlar” isimli aktiflikte, vatandaşlar ve çocuklar tohumları peçetelere sararak yeşil bir gelecek için umut ekti.

Fatih Parkı’nda ve Şehzadeler Parkı’nda düzenlenen etkinliklerde, doğaseverler bir ortaya gelerek yaban hayatına uygun tohumları peçetelere sardı. Hazırlanan tohumlar, daha sonra dağcılık kulüplerine ve tabiat sporlarıyla ilgilenen kümelere teslim edilecek. Tabiat yürüyüşleri sırasında bu tohumların uygun alanlara bırakılması ve tabiatın tekrar yeşillenmesine katkı sağlanması amaçlanıyor.

“Evde bile yapılabilecek bir çalışma”

Doğa gönüllüsü ve emekli Orman Mühendisi Abdül Kadir Hasburkcu, çocuklara uygulamalı olarak neler yapacaklarını anlatarak, “Manisa ile tanışmam 1980’li yıllara dayanıyor. Burada orman mühendisi olarak vazife yaptım. Emekliliğimin akabinde da toprak, fidan ve tohumla ilgilenmeye devam ettim. Orman Genel Müdürlüğü bize gereksinim fazlası tohum gönderiyor, ayrıyeten yayla bitkileri için Denizli, Eskişehir, Konya ve Afyon’dan dayanak alıyoruz. Ekseriyetle yaban hayatına uyumlu tipleri tercih ediyoruz. Bu çalışma, konutta otururken bile yapılabilir; televizyon karşısında yüzlerce tohum peçeteye sarılabilir. Bu yıl binlerce tohumu tabiatla buluşturacağız” dedi.

Etkinliğe katılan emekli öğretmen Ayfer Yurt ise “2020’de emekli olduktan sonra Anemon Dağcılık Spor Kulübü’ne katıldım. Abdül Kadir Bey’i bu sayede tanıdım. Kulübümüzün istekli üyelerinden biri ve adeta Manisa’nın yeni ağaç dedesi. Binlerce tohumun onun sayesinde toprakla buluştuğuna şahit olduk. Manisa Tarzanı’nın müsaadeden gidiyor” diye konuştu.

Anemon Dağcılık Spor Kulübü Lideri Ömer Bülbül de belediyelerin bu şekil etkinliklere dayanağından duydukları memnuniyeti lisana getirerek, “Spil Dağı’nda yeni bir yürüyüş rotası oluşturduk ve bunun için dayanak istedik. Sağ olsun belediyelerimiz hem materyal hem de grup manasında bize yardımcı oldu. Tabiata meyve ağaçları ve yaban bitkileri kazandırmak istiyoruz. Beşerler yürüyüş yaparken bir meyve koparıp yiyebilsin istiyoruz. Bu küçük adımların büyük tesirleri olabilir” diye konuştu.

Üç belediyenin ortak katkısıyla tabiata umut tohumları serpilirken, Manisa Tarzanı’nın mirası yeni kuşaklara etraf şuuruyla aktarılıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Takip eden okuyucularımız bilirler; oyun iptallerine, stüdyoların kapatılmasına, geliştiricilerin işten çıkarılmasına ait haberleri üzülerek paylaşıyoruz. Yeniden bu türlü bir haberle karşınızdayız ne yazık ki.

IGN tarafından paylaşılan habere nazaran; Electronic Arts, Black Panther oyununu iptal etti ve oyunun geliştiricisi Cliffhanger Games’i de kapattı.

EA Entertainment Başkanı Laura Miele tarafından işçiye gönderilen e-postada, son devirde yaşanan öteki iptaller ve işten çıkarlamalarla birlikte bu değişikliklerin “şirketin odak noktasını sertleştirmek ve yaratıcı güçlerini en kıymetli büyüme fırsatları olarak gördükleri projelere yönlendirmek” hedefiyle yapıldığı tabir ediliyor.

Black Panther’in iptal edilmesi ve Cliffhanger Games’in kapatılmasının yanı sıra, öteki ünitelerden de birtakım çalışanların işlerine son veriliyor. IGN, husus hakkında EA yetkililerine ulaşmış, ama işten çıkarılan işçi sayısına ait net bir sayı paylaşılmamış kendileriyle.

Böylece bir oyun projesi daha çöpe gitti, beklediğimiz üstün kahraman oyunlarından birisi daha eksildi. Bir stüdyoya daha veda ettik. Yeniden kimi geliştiriciler işlerine veda etmek durumunda kaldı. Özetle, yeniden üzücü bir tabloyla karşı karşıyayız. Ne diyeyim, umarım daha fazla emsal üslupta haber yapmak zorunda kalmayız.

Ege Üniversitesinin 70. yıl aktiflikleri kapsamında, Atatürk Sıhhat Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Birinci ve Acil Yardım Programı tarafından “Herkes Hayat Kurtarabilir” temasıyla “Hayata El Ver” uygulamalı birinci yardım eğitimi aktifliği düzenlendi. Ege Üniversitesi Rektörlüğü bahçesinde gerçekleştirilen aktifliğe; Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, Atatürk Sıhhat Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ali Ekşi, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Etkinlikte bir konuşma gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Atatürk Sıhhat Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Birinci ve Acil Yardım Programı tarafından düzenlenen uygulamalı birinci yardım etkinliğimizi, Rektörlüğümüz bahçesinde idari çalışanlarımız ve öğrencilerimizin iştirakiyle gerçekleştirdik. Temel birinci ve acil yardım bilgisi ile her an herkes bir hayat kurtarabilir. Bu mevzuda farkındalık yaratmanın kıymetli olduğunu düşünüyorum. Unutmayalım ki birinci yardım bilmek, yalnızca hayat kurtarmaz, tıpkı vakitte yanlış müdahalelerin de önüne geçerek mümkün kalıcı hasar risklerini de azaltır. Birinci ve acil yardımın hayati değerini bir sefer daha hatırladığımız, öğrenmeyi uygulamayla pekiştirerek kalıcı hale gelmesini sağlayan bu aktifliğin düzenlenmesinden dolayı Atatürk Sıhhat Hizmetleri Meslek Yüksekokuluna teşekkür ediyorum” dedi.

Rektörlük bahçesinde gerçekleştirilen etkinlikler kapsamında Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, öğrencilerle birlikte cansız model üzerinde kalp masajı ve yapay teneffüs uygulaması gerçekleştirdi.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Faal ömür tutkunların favori markası lululemon, İstanbul’da gerçekleştirdiği ilham verici ve hareket dolu etkinliklerle Türkiye pazarına güçlü bir giriş yaptı. lululemon, yalnızca mağaza açılışlarıyla değil; hareket, farkındalık ve topluluk odaklı ömür üslubunu da Türkiye’ye taşıyarak çok daha geniş bir öykünün başlangıcını duyurdu.

EMEA Kıdemli Lider Yardımcısı Sarah Clark ve markanın küresel temsilcileri Türkiye’de olmaktan ötürü heyecanlarını paylaşırken, Fiba Perakende Genel Müdürü Batur Can, “lululemon’ın Türkiye’deki perakende seyahatine öncülük etmekten ve birlikte Türkiye’ye ‘merhaba’ demekten büyük heyecan duyuyoruz. İstanbul’daki iki mağazamız ve online satış kanallarımız ile spor ve sağlıklı ömür tutkunlarını bir ortaya getirerek güçlü bir topluluk oluşturmayı ve ilham verici bir alışveriş tecrübesi sunmayı hedefliyoruz.” dedi.

Fiba Perakende ile Türkiye spor giysi perakendesine adım atan lululemon, hareket dolu bir lansman süreci geçirdi.  Üç gün boyunca süren beş farklı spor aktifliği, bir mağaza açılışı ve ilham verici bir lansman buluşmasıyla lululemon; hareketin ve topluluğun gücünü İstanbul’a taşıdı.

Swissôtel The Bosphorus’ta gerçekleşen lansman gününde, Ambassador Fırat Tosun ile gökyüzü ve çimlerin şahane buluşması ile yoga seansı gerçekleştirdi. EMEA Kıdemli Lider Yardımcısı Sarah Clark & Küresel Ambassador Akın Akman ile açılış konuşmasının akabinde lululemon, Akın Akman idaresinde tenis kortlarında ortalarında celebrity, atlet, fitfluencer ve basının yer aldığı 300’ü aşkın iştirakçiyle unutulmaz bir spor performasına imza attı.

Hafta boyunca partnerleri Urban Active’de Akın Akman iştiraki ile cycling aktifliği, Clubhouse’da Ambassador Fırat Tosun ile yoga aktifliği gerçekleştiren lululemon, haftanın son aktifliğini ise koşunun ikonik merkezi Bebek’te Urban Active koşu grubu ile gerçekleştirdi.

Yeni Mağaza Haziranda: Akasya

İlk mağazasının kapılarını İstinyePark’ta açan ve İstinyePark orta alanda kurulan dev lululemon logosu halindeki pop-up alanında ziyaretçilerine ağırlayan lululemon, haziran ortasına kadar spor tutkunlarına bu alanda tecrübe yaşatmaya devam edecek.

İstinyePark ve online satış kanallarında başlayan lululemon seyahati, Haziran ayında Akasya mağazası açılışıyla markanın ilham veren dünyasını daha fazla bireye ulaştırmaya ve hareketin birleştirici gücüyle yesyeni bir topluluğu büyütmeye devam edecek.

lululemon’ı keşfetmek ve harekete ortak olmak için İstinyePark’ta buluşalım. Akasya için haziranda hazır ol. O vakte kadar, lululemon.com.tr’de hareket daima seninle.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konya Büyükşehir Belediyespor, İzmir’de düzenlenen Yıldız Erkekler Türkiye Finalleri’nde büyük bir muvaffakiyete imza attı. Güçlü rakibi Halkbank’ı şiddetli bir çabanın akabinde 3-2 mağlup eden sarı siyahlılar, ismini Türkiye’nin en uygun 8 grubu ortasına yazdırmayı başardı.

Konya Büyükşehir Belediyespor, Yıldız Erkekler Türkiye Finalleri’nde gösterdiği performansla basketbol otoritelerinin takdirini kazandı. 

İzmir’de düzenlenen Yıldız Erkekler Türkiye Finalleri’nde Halkbank ile karşı karşıya gelen Konya Büyükşehir Belediyespor, dayanılmaz bir uğraş sonunda güçlü rakibini 3-2’lik skorla mağlup etti. Kadro ruhu, azim ve inançla oynayan Büyükşehir Belediyespor, bu galibiyetle ismini Türkiye’nin en uygun 8 ekibi ortasına yazdırmayı başardı.

Sporcuların gayret azmi ve teknik grupların özverili çalışmasıyla elde edilen bu kıymetli muvaffakiyet, Konya Büyükşehir Belediyesi’nin spora ve atlete verdiği dayanağın somut bir yansıması olarak dikkat çekiyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sultanlar Ligi gruplarından Aydın Büyükşehir Belediyespor iç transferde kadro kaptanı Fatma Şekerci ile yeniden anlaştı. Kulüp Başkanı Polat Bora Mersin’in iştirakiyle gerçekleştirilen imza merasiminde, 35 yaşındaki smaçör yeni mukavele imzaladı.

Mavi-beyazlı ekipte 2022-23 döneminden bu yana forma giyen Fatma, ekipteki 4’üncü dönemine başlayacak. Kulübün toplumsal medya hesabından yapılan açıklamada, “Kaptan Fatma Şekerci ile tekrar. Üç dönemdir alanda duruşuyla, oyunuyla ve liderliğiyle örnek olan kaptanımız Fatma Şekerci ile yine anlaştık. Kaptanımıza başarılı ve sakatlıksız bir dönem diliyoruz” denildi.

8 milyon TL bedelindeki yeni muhteşem lüks konutuyla gündeme gelen ünlü sanatçı Sinan Akçıl, dikkat çeken ‘tapu’ açıklamasıyla gündem oldu. Evliliğe yeşil ışık yakan Akçıl, “Tapuyu evleneceğim birisine vereceğim” dedi.

Bugüne dek sayısız hit kesime imza atan ünlü müzikçi Sinan Akçıl, geçtiğimiz yıl Kuşadası’nda satın aldığı dairesinin terasında basın mensuplarını ağırladı. Hem meslek hayatı hem de özel yaşantısı hakkında konuşan Akçıl, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

“EN KEYİFLİ OLDUĞUM YERDEYİM”

Yaklaşık 8 milyon TL değerindeki konutunun inşaatında sona gelindiğini söyleyen Akçıl, “En keyifli olduğum ortamda, Türkiye’de en sevdiğim yerdeyim. Bitmek üzere… İç ve dış dekorasyon için renk seçiyoruz. Burada çok müzik yapacağımı hissediyorum” sözleriyle heyecanını lisana getirdi.

“TAPUYU ÜZERİNE YAPACAĞIM, TAHMİNEN DE YAPTIM”

Yeni meskeninin muştusunu veren Akçıl, “evlilik” imasıyla da akıllarda soru işareti oluşturdu. Yeni konutunu evleneceği şahsa ikram etmeyi planladığını lisana getiren ünlü sanatçı, “Tapuyu evleneceğim birisine vereceğim demiştim, tahminen de tapu birisinin üzerine yapılmıştır” sözlerini kullandı.

Ünlü sanatkarın açıklamaları “Ufukta evlilik var mı?” sorusunu gündeme getirdi.

Kahveli Brownie Kurabiye için Malzemeler

• 100 gr tereyağı (oda sıcaklığında)
• 150 g toz şeker
• 2 adet yumurta
• 1 tatlı kaşığı instant kahve (granül kahve)
• 100 gr bitter çikolata
• 120 gr un
• 30 gr kakao tozu
• Yarım çay kaşığı kabartma tozu
• 1 tutam tuz
• 1 çay kaşığı vanilin

Kahveli Brownie Kurabiye Nasıl Yapılır?

• Tereyağı ve şekeri mikserle krema kıvamına gelene kadar çırpın.
• Yumurtaları teker teker ekleyip düzgünce karıştırın.
• Granül kahveyi 1 yemek kaşığı sıcak suyla açıp sıvı haline getirin, karışıma ekleyin.
• Eritilmiş çikolatayı da ek edip karıştırın.
• Un, kakao, kabartma tozu, tuz ve vanilini eleyerek karışıma ekleyin, spatula ile nazikçe karıştırın.
• Hamurdan ceviz büyüklüğünde modüller alıp yağlı kağıt serili fırın tepsisine aralıklı olarak dizin.
• Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 12-15 dakika pişirin.
• Fırından çıkarıp biraz soğuduktan sonra servis yapın. Afiyet olsun.

Karşıyaka Belediyesi ve Kültürlerarası Sanat Derneği iş birliğiyle Çatı Bostanlı’da düzenlenen III. İzmir Edebiyat ve Sinema Buluşması, 30 Mayıs Cuma akşamı söyleşi ve sinema gösterimi ile sona erecek. Saat 20.00’da başlayacak söyleşide, araştırmacı – müellif Efdal Sevinçli, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın ömrü ve sanatına ait bilgiler verecek; akabinde Gürpınar’ın “Cadı” romanını sinemaya aktaran direktör Erman Bostan sinemanın imal sürecini anlatacak. “Hüseyin Rahmi Gürpınar’dan Kaygı Sinemasına” başlıklı söyleşi sonrasında 2024 üretimi “Cadı” sineması izlenecek.

USTALAR ANILDI

26 Mayıs’ta İzmirli sinemaseverlerin ağır iştiraki ile başlayan buluşmanın birinci gününde, Attila İlhan’ın senaryosunu yazdığı Lütfi Akad’ın yönettiği “Yalnızlar Rıhtımı” sineması gösterildi. Sinema öncesi, Vecdi Sayar’ın yönettiği panelde yazar-eleştirmen İstek Kıraç iki sanat kolu ortasındaki bağları, direktör Biket İlhan ise 100. doğum yılı olan Attila İlhan’ın sinema ile alakasını anlattı. İkinci gün, Tarık Dursun K.’nın birebir isimli romanından uyarlanan, Ümit Elçi’nin yönettiği “Kurşun Cet Ata Biter” sineması izleyiciyle buluştu. Gösterim öncesinde gerçekleştirilen panelde, akademisyen Hasret Fedai, müellif Salim Çetin ve yazar-fotoğraf sanatkarı Lütfü Dağtaş, Tarık Dursun K’nın ömür hikayesini ve sinema serüvenini anlattı.

Buluşmanın üçüncü gününde, bu yılın birinci günlerinde hayata veda eden usta müellif Selim İleri anıldı. Eleştirmen-akademisyen Zeki Coşkun’un “Selim İleri’nin Sinema Tutkusu” bahisli söyleşisini, Selim İleri’nin senaryosunu yazıp, Ömer Kavur’un yönettiği “Kırık Bir Aşk Hikayesi”nin gösterimi izledi. Dördüncü günün programında, usta direktör Atıf Yılmaz’ın Habib Bektaş’ın “Gölge Korkusu” romanından uyarladığı “Eylül Fırtınası” gösterimi yer aldı. Sinema öncesi muharrir Habib Bektaş, romanından yapılan uyarlamaya ait tenkitlerini anlattı, seyircinin sorularını yanıtladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Allianz Türkiye, yeni reklam kampanyasıyla “Bugünden Yarına” vizyonuyla müşterilerinin yalnızca bugününü değil geleceğini de düşündüğünü ve bugünden yarınları da teminat altına aldığını eğlenceli bir lisanla anlatıyor. Kampanya için çekilen birinci reklam sinemasında marka; bugün sıhhatini Allianz’a emanet eden milyonların Allianz BES’im ile yarının gereksinimlerine bugünden hazırlıklı olmalarının ehemmiyetine vurgu yapıyor.  

Üst üste 6 sefer dünyanın bir numaralı küresel sigorta markası seçilen Allianz, milyonlarca kişinin birinci tercihi olarak müşterilerinin sıhhatini korurken, Allianz BES’imle de yarınlarını teminat altına alıyor. Reklam sinemasında “Bugünden Yarına Allianz Seninle” mottosuyla bugünden yarına müşterilerinin hayat uzunluğu muhtaçlık duyduğu her an yanında olduğu bildirisi veriliyor.

Allianz Türkiye’nin yeni reklam sinemasını izlemek için;

Bugünden Yarına Allianz Seninle – YouTube

Künye:

Reklamveren: Allianz

Reklamveren Yetkilisi: Onur Kırcı, Murat Toz, Gizem Coşkun Salih, Beğenilen Kersu, Murat Şeker,Göksu Güneş, Burcu Koldemir, İlkay Tanrıkulu, Sena Türker

Reklam Ajansı: CONCEPT

President & Partner: Kerem Özkut, Barış Alemdar 

CCO & Partner: Ufuk Işık

Kreatif Yönetici: Busey Şay, Taygun Taşçı

Kreatif Takım Başkanı: Apo Gürses, Volkan Fırat Tahtacı

Kreatif Grup: Erkut Çarık, İhsan Korkmaz, Yusuf Yerlikaya

Müşteri Alakaları Yöneticisi: Özlem Najdi

Müşteri Bağları: Gökçe Ünal Bozyel, Melis Sevim

Grafiker: Tuna Eren

Stratejik Planlama: Şelale Mısırdalı

Ajans Prodüktörü: Barış Dikmen, Gamze Bayındır Gedik

Prodüksiyon Şirketi: Norr Film

Yönetmen: Eralp Vardar

Görüntü Direktörü: Burak Turan

Müzik: 3K1A

Sinyal: Audiokollektiv

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

T.C. Ulusal Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü ve WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Müdafaa Vakfı) iş birliğiyle yürütülen Tabiat Öncüleri Programı’nın, Ulusal Konferansı, 27 Mayıs’ta QNB Türkiye mesken sahipliğinde üçüncü defa gerçekleştirildi. QNB Kristal Kule’de gerçekleştirilen buluşmada, T.C. Millî Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Ar-Ge Projeler Daire Başkanlığı Proje Koordinatörü Nihal Yıldırım, WWF-Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula ve mesken sahibi kurum ismine açılış konuşmasını yapan QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan yer aldı. 10 farklı vilayetten gelen 13 öğrenci grubu, çevresel sürdürülebilirlik alanında hazırladıkları projeleri Geveze’nin moderasyonunda sundu ve gün sonunda mükafatlarını aldı.

Doğa Öncüleri Programı ile bugüne kadar 24 binden fazla öğrenciye ulaşıldı

WWF-Türkiye tarafından 2017 yılında başlatılan Tabiat Öncüleri Programı, QNB Türkiye’nin 2023’ten bu yana verdiği takviyeyle daha geniş bir tesir alanına ulaştı. 2019’dan bu yana T.C. Millî Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle yürütülen program kapsamında, bugüne kadar 2.106 öğretmen ve 24.275 öğrenci programdan faydalandı.

Program kapsamında öğrenciler; Su Koruyucuları, Plastik Dedektifleri, Biyoçeşitlilik Kahramanları, Besin Rehberleri, Karbon Tutucuları ve Orman Kaşifleri başlıklı tematik modüller aracılığıyla eğitim aldı. www.dogaonculeri.com üzerinden sunulan dijital modüller ise 2025 Şubat ayına kadar toplam 11.000 defa görüntülendi.

Bu yıl seçilen projeler, Afyonkarahisar, Aydın, Ankara, Burdur, Diyarbakır, Gaziantep, Isparta, İstanbul, İzmir ve Trabzon’da gelen gruplar tarafından geliştirilirken, öğrenciler, bu projeleri Tabiat Öncüleri Ulusal Konferansı’nda sunarak çeşitli kategorilerdeki mükafatların sahibi oldu.

QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan: “Çocukları sırf geleceğin değil, bugünün de paydaşı olarak görüyoruz”

Konferansta konuşma yapan QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, programın sırf eğitimle hudutlu kalmadığını, tıpkı vakitte çocukların çevresel sorumluluk şuuruyla harekete geçmesini desteklediğini vurguladı:

“T.C. Millî Eğitim Bakanlığı ve WWF-Türkiye iş birliğiyle yürütülen bu pahalı programda üç yılı geride bıraktık. Doğayı müdafaa, iklim farkındalığı ve kaynak idaresi üzere başlıklarda 24 binden fazla öğrenciye ulaştık. Bu da programın sırf yaygın değil, birebir vakitte tesirli biçimde sürdüğünü gösteriyor. Gelecek kuşaklara tabiat sevgisi ve şuuru kazandırmak üzere yürüttüğümüz Tabiat Öncüleri programına verdikleri bedelli katkılardan dolayı başta T.C. Ulusal Eğitim Bakanlığımıza ve WWF-Türkiye’ye en içten teşekkürlerimi sunuyorum.”

“QNB Türkiye olarak, 2015’ten bu yana istekli çalışanlarımızın takviyesiyle yürüttüğümüz toplumsal sorumluluk projeleriyle 720 binden fazla çocuğa ulaştık. ‘Minik Eller Büyük Hayaller’ platformumuz kapsamında; matematikten kodlamaya, kültür-sanattan iklime kadar birçok alanda çocukları destekliyor, çocukların gelişim süreçlerine somut katkı sunuyoruz. Tabiat Öncüleri Programı da bu yaklaşımın çevresel sürdürülebilirlik alanındaki kıymetli bir uzantısı.”

“Kalıcı bir dönüşümün, dönüşüm sürecine katılan ve sorumluluk alan bireylerle mümkün olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle çocukları sırf geleceğin değil, bugünün de etkin paydaşları olarak görüyoruz. Bugün burada dinlediğimiz projeler, bu yaklaşımın en somut örnekleri.”

WWF-Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula ise konferansta yaptığı konuşmada; Doğa Öncüsü çocuklara seslendi: “Bugün bizlerle paylaşacağınız bu projeler sizi heyecanlandırıyorsa, sakın peşini bırakmayın. Hiçbiri hayal eseri, “çocukça şeyler” değil. Siz isterseniz gerçek olabilirler ve siz isterseniz her şey olabilirsiniz. Kimileriniz içine doğduğunuz şartlar nedeniyle, sizinle tıpkı yaşlardaki oğlum üzere iklim kaygısı yaşıyor olabilir. Lakin endişelenmeyin. Bugün sizin de bize göstereceği üzere “çözüm doğada”. Sizinle ve sizden tahlili orada aramayı öğrendikçe, daima birlikte iyileşeceğiz. 

Bugün, gözbebeğimiz olan Tabiat Öncüleri Programı ile T.C. Millî Eğitim Bakanlığı, WWF-Türkiye ve QNB Türkiye olarak yanınızdayız. Kamu, sivil toplum ve özel kesim temsilcileri olarak bir ortaya gelerek sizlere yol açmamız gerektiğinin farkındayız. Sizden ise tek bir şey istiyoruz: Hayal gücünüzü ve heyecanınızı asla kaybetmeyin. Unutmayın, Tabiat Öncüsü olmak bugünle hudutlu değil; bu, hayat uzunluğu sürdüreceğiniz bir sorumluluktur. Ayrıyeten 2017’de başlattığımız Tabiat Öncüleri’ni 2019 yılından bu yana birlikte yürüttüğümüz T.C. Ulusal Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü’ne ve 2023’ten beri programa destekçi olan QNB Türkiye’ye teşekkür ediyorum” dedi.

T.C. Millî Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Ar-Ge Projeler Daire Başkanlığı Proje Koordinatörü Nihal Yıldırım programın açılışında yapmış olduğu konuşmada şu tabirlere yer verdi:

“Genel Müdürlüğümüzü temsilen burada olmaktan çok büyük bir memnunluk duyuyorum. Etrafa hassas bir birey olarak büyümenin verdiği hassasiyetle yapılan her çalışmanın çok kadim ve ilerletici olduğunu düşünüyorum. İleride nitekim hepinizin birer tabiat öncüsü olacağını görebiliyorum. Bugün burada birbirinden hoş kapsamlı projelerin sunumlarını birlikte dinleyeceğiz. Bir arada yola çıktığımız WWF-Türkiye’ye, projenin destekçisi QNB Türkiye’ye teşekkür ediyoruz. En büyük teşekkürümüzü ise bedelli öğretmenlerimiz ve öğrencilerimize ediyoruz. Yeni projelerin gelmesinin heyecanıyla gelecek yılı bekliyoruz.”

13 Tabiat Öncüsü grup projelerini sundu, mükafatlarını aldı

Konferansın sonunda, 10 farklı vilayetten gelen 13 Tabiat Öncüsü öğrenci grubu doğayı müdafaa ve etraf temalı projelerini sundu. Öğrenciler; toplumsal tesir, uygulanabilirlik ve özgünlük üzere kriterlere nazaran kıymetlendirilerek farklı kategorilerde ödül aldılar. 

 Okullar, Projeleri ve Kazandıkları Ödüller

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ofis Yem, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile imzaladığı 25 milyon Euro’luk kredi muahedesiyle sürdürülebilirlik ve toplumsal kapsayıcılık alanlarındaki yatırımlarına ivme kazandırıyor. Şirket için kıymetli bir kilometre taşını tabir eden kredi muahedesi, 28 Mayıs 2025 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilen imza merasimiyle yürürlüğe girdi.

Ofis Yem’in Yönetim Kurulu Üyesi Cem Taşkaldıran, kredi mutabakatına ait yaptığı açıklamada, “EBRD ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği süreci yalnızca şirketimiz ve kesimimiz değil, ülkemiz için de değerli. Kriterleri karşılayan, itimat veren, finansmana eriştiğinde bunu yarar yaratacak yatırıma dönüştüren şirketler EBRD şartlarını sağlayabiliyor. 25 milyon Euro fiyatındaki bu kredi, yalnızca yeni yatırımlarımızı değil birebir vakitte gelecek vizyonumuzu da destekliyor. Güç verimliliği ve iklim dostu uygulamaların yanı sıra bayan istihdamını artırmaya yönelik atacağımız somut adımlarla, yem bölümünde sürdürülebilir ve kapsayıcı bir dönüşümün öncüsü olmayı hedefliyoruz” diye konuştu.