Gün: 9 Mayıs 2025

Levâic, inançlı ve sağlıklı münasebetler kurmanın bireylerin ruhsal ve biyolojik sıhhati üzerindeki olumlu tesirlerini odağına alan bir danışmanlık platformudur. Gençlerden yetişkinlere, çalışanlardan öğrencilere, ebeveynlerden ilgi arayışında olan bireylere kadar geniş bir gaye kitlenin gereksinimlerine karşılık vermeyi amaçlayan Levâic, inanç ve kapsayıcılığı temel pahaları olarak benimsemektedir. Türkçe’de “kalpleri aşk ateşiyle yananlar” manasına gelen ismiyle de duygusal bağların gücüne dikkat çekmektedir.

Bu anlayışla düzenlenen Levâic Talks serisinin ikincisi, “Sürdürülebilir İlgiler: Toplumsal Hayatın Bireye Etkisi” başlığıyla 7 Mayıs 2025 tarihinde gerçekleşti. Aktiflikte, bireylerin toplumsal ilgiler aracılığıyla hayat kalitelerini nasıl dönüştürebilecekleri uzman perspektiflerle ele alındı.

Moderatörlüğünü gazeteci, muharrir ve televizyoncu Balçiçek İlter’in üstlendiği buluşmada; akademisyenlerden terapistlere, duygusal zekâ koçlarından alaka uzmanlarına kadar alanında ehil isimler konuşmacı olarak yer aldı:

• Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak – Akademisyen
   “Bağ ve ilişki gereksinimimiz arttıkça, fazla tolerans gösterdiğimiz durumlar vakitle duyarsızlık ve unutkanlıkla yer değiştiriyor; halbuki her vakit güvenilirlik ve rivayet sahibi olmak, bu değişimlerin birey psikolojisindeki tesirini anlamada anahtar rol oynuyor.”
• Prof. Dr. Mehmet Sungur – Psikiyatrist / Terapist
   “Sağlıklı ve sürdürülebilir alakalar için öncelikle hayallerinizle değil kiminle birlikte olduğunuzu bilmeniz gerekir. Birlikteliğin devamında emek ve niyet çok kıymetlidir. Sorun çıktığında eşlerini değil sorunu karşıya alan, probleme değil tahlile odaklanan ve sorunu çözme doğrultusunda bir ekip ruhuyla hareket eden çiftler bağlarda  daha çok doyum sağlanır.. Beraberliğinizin devamı için alakanızı kendi haline bırakmayın. Bağ için güzel bir şey yapmıyorsanız, hiçbir şeyi makûs yapmasanızda beraberlik berbata sarfiyat. Evlilik ya da sürdürülebilir ilgiler kendi kendine yolunu bulan bir araç değildir. Farklılıklardan beslenmek ve ortak paha ve emeller geliştirmek gerekir”
• Dr. Ebru Nurluoğlu – MCC Koç / AIP Vakfı Kurucusu
   “Bilmek, uygulamak ve duruş–enerji üçlüsü yalnızca hayırseverlikte değil; özel, toplumsal ve iş hayatımızda da bizi güçlendiren alaka yetkinlikleridir. Kâfi ki içselleştirelim, her alana taşımamız mümkün.”
• Yasemin Yurdakul – Levâic Kurucusu, Duygusal Zekâ Eğitimcisi ve İnsan Kaynakları Uzmanı
   “İş dünyasında şirketleri koruyan bir performans stratejisi olarak kullanılan ilgi yetkinlikleri, gündelik yaşama uyarlandığında evlilikleri ve beraberlikleri destekleyebilir; sürdürülebilir ilgilerin inşasında tesirli bir araç haline gelebilir. Boşanma nedenlerine bakıldığında sadakatsizlik, ilgisizlik üzere görünen problemlerin ardında sıklıkla duygusal regülasyon eksikliği ve empati yoksunluğu üzere düşük alaka yetkinlikleri yer almaktadır. Türkiye’de en sık karşılaşılan boşanma sebeplerinin kıymetli bir kısmı de bu yetkinliklerin gereğince gelişmemiş olmasından kaynaklanmaktadır. Bu gereksinimden yola çıkarak geliştirilen Levâic App, bu kurumsal performans stratejisinden ilham alarak bireylerin düzgün oluşunu, duygusal ve toplumsal marifetlerini desteklemeyi amaçlamaktadır. Uygulama, Mayıs ayı sonunda iOS ve Android aygıtlarda erişime açılacaktır.”

Katılımcıların etkin iştirakiyle zenginleşen aktiflikte, toplumsal ilgilerin sürdürülebilirliği ve birey üzerindeki çok taraflı tesirleri farklı disiplinlerden bakış açılarıyla ele alındı.

Levâic Talks, sırf bir konuşma serisi olmanın ötesine geçerek; ferdi farkındalığın artırılmasını ve toplumsal dönüşüme katkı sağlanmasını hedefliyor.

Etkinlik; cemiyet, iş ve medya dünyasından Fatoş Karahasan, Yelda Kırçuval, Elmas Özler, Işın Görmüş, Dilek Kunt, Müge Tezman Sırbıyık, Selin Kutucular, Aysun Kaba ve Pelin Bozkurt Bilgiç gibi isimlerin iştirakiyle gerçekleşti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Konya’nın asırlardır manilerin sevgiyle, merhametle ve kardeşlikle aşıldığı kadim bir kent olduğunu belirterek “Bizler, dezavantajlı vatandaşlarımızın her alanda etkin rol alabilmesi için projeler üretiyor, mahzurları birlikte aşıyoruz” dedi.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Engelliler Haftası vesilesiyle bir ileti yayımladı.

Başkan Altay’ın bildirisi şöyle:

“Her yıl 10-16 Mayıs tarihleri ortasında kutlanan Engelliler Haftası, toplumsal duyarlılığımızı artırmak, dezavantajlı kardeşlerimizin hayatını kolaylaştırmak ve onların ömür kalitesini yükseltmek ismine büyük bir ehemmiyet taşımaktadır. 

Konya, asırlardır mahzurların sevgiyle, merhametle ve kardeşlikle aşıldığı kadim bir kent olmuştur. Bizim anlayışımıza nazaran pürüz vücutta değil kalplerdedir. Sevgiyle dokunan her yürek, her manisi aşmaya muktedirdir. 

Konya Büyükşehir Belediyesi olarak dezavantajlı vatandaşlarımızın her alanda faal rol alabilmesi için projeler üretiyor, mahzurları birlikte aşıyoruz. 

Sosyal hizmetlerimizden istihdama, eğitimden kültürel faaliyetlere kadar her noktada, dezavantajlı vatandaşlarımıza takviye oluyoruz.

Engelli Takviye Merkezimizle, Manisiz Kent Konya Erişilebilirlik Master Planı Projemizle, toplumsal desteklerimizle dezavantajlı vatandaşlarımızın yanında olmaya çaba gösteriyoruz. 

Dezavantajlı vatandaşlarımıza yönelik sağladığımız Konya Kart’a tarifli fiyatsız kent içi ulaşım imkanları ve su faturalarında yüzde 50 indirim uygulamamızla onların ömrünü kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Ayrıyeten, Özel Gençler Mehter Ekibi ve Özel Gençler Bando Grubu ile özel çocuklarımızın toplumsal hayata iştiraklerini destekliyor, konut ziyaretlerimizle ferdî bakım, mesken paklığı ve etraf bakım hizmetleri sunuyoruz. Manisiz ulaşım aracımız ile dezavantajlı vatandaşlarımızın kamu kurumlarındaki süreçlerini daha kolay gerçekleştirmelerini sağlıyoruz. 

Bu yıl Engelliler Haftası kapsamında kentimizin birçok yerinde çok özel programlar düzenleyerek hem dezavantajlı kardeşlerimize yönelik farkındalığı artırmayı amaçlıyor hem de bu kardeşlerimizin toplumsal yaşama daha güçlü bir biçimde katılmalarına katkı sağlayacağız.

Bu manalı hafta vesilesiyle, birlik ve beraberlik içerisinde manisiz bir Konya için çalışmaya devam edeceğimizi bir kere daha vurgulamak istiyorum. Manileri uğraşıyla ve yüreğiyle aşan tüm dezavantajlı kardeşlerimize ve ailelerine sevgilerimi, selamlarımı sunuyorum.”

ENGELLİLER HAFTASI ONLARCA AKTİFLİĞE SAHNE OLACAK

Konya Büyükşehir Belediyesi bu yıl Engelliler Haftası kapsamında engelli bireylere yönelik birçok manalı aktiflik düzenleyecek.

Şehrimizin dört bir yanında; Empati Parkuru, Betimlemeli Sinema Gösterimi, Çatalhöyük Gezisi, Türk Yıldızları Gösterisi, Baba-Oğul Kampı, Günlük Kent Tipleri, İstanbul Gezisi, Özel Gençler Mehter Ekibi Konseri üzere birbirinden bedelli programlar engelli vatandaşlarla buluşacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr.Tahir Büyükakın, açılışını gerçekleştirdiği KO-MEK Başiskele ilçe standında tarımın pahasına vurgu yaparak, “Bahçenize, tarlanıza ve gerekirse balkonunuzda bulunan saksınıza ekin. Üreten devletler ayakta kalacak” dedi. 

BAŞİSKELE İLÇE STANDI GÖZ KAMAŞTIRDI

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitim Kurslarının (KO-MEK) bir yıl boyunca el emeği göz ışığı dökerek oluşturduğu birbirinden eşsiz eserler, 20.yıl ilçe stantlarında görücüye çıkıyor. Stant seyahatinde bu defa Başiskele’de sergilenen eserler ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Kursiyerlerin bir yıl boyunca ürettiği el emeği göz parıltısı eserlerin vatandaşlarla buluştuğu Karşıyaka Kültür Merkezi’ndeki stantta, birbirinden hoş ve eşsiz eserler göz kamaştırdı.

SERGİ AÇILIŞINA İŞTİRAK AĞIR OLDU

Başkan Büyükakın’ın yanı sıra; Başiskele Kaymakam Dr. Soner Şenel, Başiskele Belediyesi Lider Vekili Arif Lider, ilçe protokolü ve birçok davetlinin katıldığı stant, hürmet duruşu ve istiklal marşının okunmasının akabinde gezildi. Kursiyerler ismine açılış konuşmasını Yuvacık Kurs Merkezi’nde arıcılık branşında eğitim alan Nurgül Anik yaptı. “Hayatım KO-MEK ile değişti” diyen Nurgül Anik, “Küçük bir çiftlik kurma hayalim vardı. Bu hayalim emekliliğe kalmasını istemediğim için bir yerden başlamaya karar verdim. Arıların işleyişini her vakit mucizevi bulduğum için birinci ilk evvel arıcılık branşında eğitim almakla başladım. Bu farkındalık sürecinde en büyük katkıyı KO-MEK’te aldım. Bana bu memnunluğu yaşatan herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

“BURADA BİRÇOK MUVAFFAKİYET ÖYKÜSÜ VAR”

Açılışa iştirakin ağır olmasından duyduğu memnuniyeti lisana getiren Lider Büyükakın, “KO-MEK’lerimiz şimdiye kadar çok hoş işler yaptı. Sizlerin katkılarıyla toplumsal sorumluluk projelerinde birçok iş başardık. KO-MEK, dünden bugüne inanılmaz işler başardı. Burada bir muvaffakiyet ve memnunluk kıssası var. Kimisi hastalığını burada yenerek hayata tutundu, kimisi ise çabasına farklı bir pencere açarak hayata atıldı” dedi.

“TOPRAĞI TAKIM BİÇME KABİLİYETİMİZ ULUSAL BEKA SORUNUDUR”

Konuşmasının devamında tarımın kıymetine vurgu yapan Büyükakın, “Yakında, besin ve su yüzünden savaşların çıkması mümkün. Üretim durduğunda ya da savaşlar başladığında, toprağı takım biçebilme kabiliyetimiz ulusal güvenlik kadar kıymetli hâle gelecektir. Bugün dünyada besin arzı ve besin güvenliği ülkelerin beka sorunu hâline geldi. Bahçenizi, tarlanızı ve gerekirse balkonunuzda bulunan saksınızı ekin. Alacağımız takviyelerle sera kurarak, mantar yetiştirerek tarımın bir modülü da olabiliriz. Üreten devletler ayakta kalacak” diyerek, stant açılışına katılan vatandaşlardan tarım yapmalarını istedi.

“KO-MEK, YENİ BİR MESLEK KAPISI AÇIYOR”

Başiskele Kaymakamı Soner Şenel, stantta emeği geçen herkesi tebrik ederek şunları söyledi: “Ürünleriniz sahiden çok hoş. Hepsi el emeği, göz ışığı. Bu yılki konseptimiz “Orta Asya’dan Anadolu’ya Ortak Mirasımız.” Türk Milletinin Esaslı Kültürünün Anadolu’da Ortaya çıkışıdır. Buralar, bayanların hayata dokunduğu yerler. KO-MEK sayesinde gençlerimiz ve bayanlarımız hem yeni bir meslek sahibi oluyor hem de özgüven kazanarak hayata tekrar başlıyor” dedi.

BİRBİRİNDEN HOŞ ESERLER TAM NOT ALDI

Konuşmaların sonunda KO-MEK Bohçası, nişanlı kursiyere armağan edildi. Protokol ve çocuklarla birlikte açılış kurdelesini kesen Lider Büyükakın daha sonra sergiyi gezdi. Hazırlanan eserleri dikkatle inceleyen Lider Büyükakın, stantta yer alan uygulama alanında filografi yaparak incelikleri hakkında eğitmenlerden bilgi aldı. Stant alanında çocuklarla tek tek ilgilenen Büyükakın, onlarla bol bol fotoğraf çektirdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sağlık Bakanlığı kamu hastanelerine yazı gönderip, ‘Ek Ödemelerin Gecikmemesi’ konusunda ihtarda bulundu. Hekimsen mevzu hakkında açıklama yaptı.

Hekimsen X hesabından yaptığı açıklamada, “Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü’nün, Vilayet Sıhhat Müdürlüklerine göndermiş olduğu 05.05.2025 tarihli “Ek Ödeme Çalışma Takvimi” bahisli yazısında; Sıhhat Bakanlığı’na bağlı kuruluşlarda misyon yapan çalışanlara ödenen ek ödemelerin, Bakanlığı’n daha evvel yayınlamış olduğu Ek Ödeme Çalışma Takvimi’ne uygun olarak geciktirilmeden, nizamlı ve vaktinde yapılması konusunda ikazda bulundu. Hekimsen’in gerek toplumsal medya paylaşımları,gerekse Bakanlık nezdinde yapmış olduğu görüşmelerden olumlu sonuçlar almaya devam ediyoruz. Sıhhat Bakanlığı’na bağlı kuruluşlardaki doktorlarımızın mağdur olmaması ve ek ödemelerin vakitte ödenmesinin takipçisi olmaya devam edeceğiz” sözlerine yer verildi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Aliağa Belediye Meclisi Mayıs Ayı Toplantısı’nın İkinci Birleşimi Belediye Başkanı Serkan Acar yönetiminde gerçekleştirildi.

Meclis Salonu’nda yapılan toplantıda; ilk birleşimde oy birliği ile Plan ve Bütçe Komitesine havale edilen 2024 Yılı Kesin Hesabı ve Taşınır Kesin Hesabı meclis üyelerinin görüşüne sunuldu.  Kesin hesap kararı, gelir kesin hesabı ve finansman ekonomik sınıflandırması tablosu ve gider hesabı oy birliği ile kabul edildi.

Mayıs ayı meclisi ikinci birleşimi, bir sonraki oturumun 3 Haziran 2025 Salı günü saat 18.00’de yapılmasına karar verilmesiyle son buldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çankaya Belediyesi, ilçe genelindeki parklarda bakım ve tamir çalışmalarını sürdürüyor. Belediye takımları parkların periyodik bakımlarının yanı sıra, çim biçimi, budama ile oyun kümelerinin ve park donatılarının bakımını da yapıyor.

Çankaya Belediyesi, ilçedeki park ve yeşil alanların bakım ve yenileme çalışmalarını sürdürüyor. Parklarda süren budama, çim biçme, toprak serimi, bakım ve çiçeklendirme çalışmalarının yanı sıra boyama ve tamirat faaliyetlerini de yürüten belediye, pak ve inançlı parklar için ağır bir mesai harcıyor. Yaz aylarında daha sık ziyaret ettiği parklarda, büyükten küçüğe vatandaşların inançlı ve keyifli vakit geçirebilmeleri için tertipli formda denetimleri sağlayan belediye grupları, kullanım ömrü dolan ve kullanımdan kaynaklı bozulan park içi donatıları onarıyor, çim, çiçeklendirme ve toprak çalışmaları da yaparak Çankaya’nın parklarına estetik bir görünüm sağlıyor.

HER GÜN FARKLI SEMTLERDE
Çankaya genelinde her gün farklı semtlerde çalışma yapan takımlar, son olarak Ahlatlıbel Atatürk Parkı, Birlik Mahallesi İsmet İnönü, Çayyolu Muharrem Dalkılıç parklarında çim biçme ve toprak serimi çalışmalarını tamamladı. Belediye, ilçe genelinde yaklaşık 3 milyon metrekare büyüklüğündeki yeşil alan ve parklarında bakım ve tamir çalışmalarını süratli ve koordineli bir programla yürütürken vatandaşların keyifle vakit geçirebilmesi için çalışıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dolaşım, teneffüs, hudut, sindirim, iskelet ve kas üzere pek çok sisteme düzgün gelen fizikî aktivite, sağlıklı ömrün vazgeçilmez bir modülü. Hareketsizliğin getirdiği pek çok sıhhat meselesinden tertipli idman sayesinde korunulabileceğinin altını çizen Anadolu Sıhhat Merkezi Hastanesi’nden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Semih Akı, “Spor her yaşta sürdürülmesi gereken bir alışkanlık. Buradaki değerli nokta; kişinin yaşına, cinsiyetine, sıhhat durumuna ve beklentilerine uygun bir spor kısmı ya da idman planı seçilmesi. Örneğin küçük yaştaki çocuklar paylaşma alışkanlığının oturması için basketbol yahut voleybol üzere grup sporlarına yönlendirilebilir, gençlere ise yüzme yahut tenis üzere performans geliştirici çeşitler tavsiye edilebilir” dedi.

Spor her vakit ve herkes için gerekli olsa da bilinçsizce yapılan her fizikî aktivitenin çeşitli sakatlıklara taban hazırlayabileceğini lisana getiren Anadolu Sıhhat Merkezi Hastanesi’nden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Semih Akı, “Sportif faaliyetlerin uygun yapılmadığı takdirde bedene ziyan vermesi kaçınılmaz. Ülkü yoğunluk, müddet ve sıklıkta yapılmayan fizikî aktiviteler, cerrahi operasyonlara neden olabilecek sakatlıklara bile yol açabilir. Antrenman sonrası çalıştırılan bölgelerde ağrı olması doğal lakin bu şikayetler 24 saatten fazla sürer ve ağrıya ekimoz, şişlik, uyuşma yahut hassasiyet eşlik ederse bir sıhhat merkezine başvurmakta yarar var” ihtarında bulundu.

Isınma ve soğuma kısımları atlanmamalı

Spor ve idman programının, düzgün bir uzmanın önerdiği formda yapılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Semih Akı, “Egzersiz öncesi ısınma, sonrası soğuma hareketleri ihmal edilmemeli. Kullanılacak spor aletlerinin bedendeki hangi bölgeleri ve kas kümelerini çalıştıracağı bilinmeli. Bunun nedeni; kas kümelerine yönelik antrenman programları ile teneffüs yahut dolanım sistemlerine yönelik idman programlarının birbirinden epey farklı usul ve aktivitelere sahip olması. Yürüyüş, yüzme yahut bisiklete binme üzere antrenmanların haftada 4-5 gün, günde 30-60 dakika orta yoğunlukta yapılması sağlıklı ve formda kalmak için ülkü sayılabilir” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünya’nın teknoloji ve inovasyon alanındaki en büyük şenliği olan TEKNOFEST, her yıl olduğu üzere 2025’te de gençleri, girişimcileri ve teknoloji meraklılarını bir ortaya getirerek ülkemizin ulusal teknoloji atağına katkı sunmayı sürdürüyor. Savunma sanayiinden uzay teknolojilerine, yapay zekadan etraf ve güce kadar birçok alanda düzenlenen müsabakalarla geleceğin mühendislerini ve bilim insanlarını desteklemeye devam ediyor.

Bu yıl ilk sefer düzenlenecek olan Güvenli Uydu Haberleşmesi Yarışması, TEKNOFEST 2025 kapsamında ASELSAN yürütücülüğünde hayata geçiriliyor. Yarış; global bağlantı altyapısının temelini oluşturan uydu haberleşme sistemlerinin siber güvenliğini sağlamak amacıyla özgün fikirler geliştiren lise ve üniversite öğrencilerine açık olacak halde tasarlandı.

Genç Beyinlerden İnançlı Geleceğe

Uydu sistemlerine yönelik artan siber tehditlere karşı uygulanabilir ve yenilikçi tahliller geliştirilmesini hedefleyen müsabaka; genç bireylerin teknoloji ve güvenlik temelli sıkıntılara karşı çözüm odaklı düşünme yeteneklerini geliştirmeyi amaçlıyor. Bilhassa afet anlarında, kırsal bölgelerde ve stratejik irtibat alanlarında vazgeçilmez kıymete sahip olan uydu haberleşmesi, hem ulusal güvenlik hem de kişisel bilgi güvenliği açısından korunması gereken kritik altyapılar ortasında yer alıyor.

Bu müsabaka ile öğrencilerin sırf teknik bilgi ve maharetlerini değil; tıpkı zamanda analitik düşünme, stratejik planlama ve ekip çalışması gibi yetkinliklerini de geliştirmeleri hedefleniyor. Son müracaat tarihinin 30 Mayıs 2025 olduğu müsabakada dereceye girenleri bekleyen mükafatlar ise şöyle; lise kategorisi birincisi 80 bin TL, ikinci 70 bin TL, üçüncü 60 bin TL, üniversite ve üzeri kategorisinde dereceye giren birinci 100 bin TL, ikinci 90 bin TL, üçüncü ise 80 bin TL ödül alacak. 

Gençlerin hayallerine dokunan, ulusal teknoloji atağının kalbi olan TEKNOFEST’te yerini almayı unutma! 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesi(EÜ) İletişim Fakültesi “70. Yıl Söyleşileri” kapsamında “İnsanı Anlamak ve Medya Temsillerinde İnsanı Değerlendirmek” bahisli söyleşi gerçekleşti. Moderatörlüğünü EÜ İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Kısım Lideri Prof. Dr. Lale Kabadayı’nın üstlendiği aktifliğe konuşmacı olarak EÜ İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Kısmı emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Nimet Önür katıldı. Aktiflikte dinleyici olarak Radyo Televizyon ve Sinema birinci sınıf öğrencileri yer aldı.

Meslekteki kimlik inşası hakkında konuşan Prof. Dr. Nimet Önür, “Doğduğumuz yeri ve büyüdüğümüz insanları seçemiyoruz. Böylelikle biz ve ötekilerle kimliğimizi inşa ediyoruz. Anne babalarınızın periyoduyla şu anki periyot ve kıymetler sistemi de epeyce farklı. Sizler kimlik üzerinde çok fazla duruyorsunuz. Geldiğimiz noktada eğitimin de meslek edinmede araç olmaktan çıkmasıyla kendinize yeni alanlar yaratmanız gerekiyor. Kendi mesleğinizi kendiniz edinmeniz gerekiyor. Sizler dijital öznelersiniz, dijital dünyanın içine doğdunuz ve bu ortamla haşır neşirsiniz” diye konuştu.

“İyi bir kimlik inşası için âlâ bir sosyoloji temeline sahip olmalısınız”

Öğrencilere sosyolojik bakış açısının değerinden bahseden Prof. Dr. Önür, “Cinsiyet rollerini özümserken, içselleştirirken ve bunları dışa vururken sistemin hâkim bedel denetimine girmiş oluyoruz. Farklı cinsiyet kimlikleri beraberinde kimlik inşamızı oluşturuyor. Post çağdaş toplumlarda bu kimlik inşası çok kolay yapılıyor. Fakat klasik toplumlarda, bu süreç daha güç oluyor. Radyo televizyon ve sinema öğrencileri olarak sizler bu kimlik inşasını sinemalarınızda yansıtabilirsiniz. Ancak bu yansıtmada köyde babanızın çoban olmasını ekarte edemezsiniz. Filmlerinizde, köyü ve köylüyü tanımlıyorsunuz. Aktör seçiminde de bu kimlik temsiline dikkat etmelisiniz. Tüm bunları bilmek içinse uygun bir sosyoloji temeline sahip olmalısınız, bu mevzuda okumalar yapıp online eğitimlere iştirak göstermelisiniz” dedi.

“Öğrencilerimizi her alanda bilgili akademisyenlerle buluşturuyoruz”

Söyleşiye dair konuşan Prof. Dr. Lale Kabadayı, “Prof. Dr. Nimet Önür, hepimizin hocasıdır. Ben de lisans eğitimimde Nimet Hoca’dan kamuoyu dersini almıştım çünkü dekanımız Prof. Dr. Bilgehan Gültekin ile birebir sınıftaydık. Daha sonra iş hayatındayken bu bilgileri kullandığımızı fark ettim bu yüzden hocamız dersime konuk olduğu için çok memnunum. İrtibat Fakültesi’nde olmanın bu türlü bir ayrıcalığı var. Her alandan bilgiye sahip hocalarımızla birlikte öğrencilerimizi buluşturabiliyoruz. Öğrencilerimizin de her taraftan, sosyoloji, ideoloji üzere alanlar dahil olmak üzere radyo, televizyon ve sinema alanında beslenmesi için okulumuzun takviyesiyle bu etkinliklere devam edeceğiz” dedi.

Etkinlik sonunda Prof. Dr. Lale Kabadayı tarafından Prof. Dr. Nimet Önür’e iştiraki için Teşekkür Belgesi verildi. Ardından İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin ve Radyo Televizyon ve Sinema akademik takımının iştirakiyle emekliliği tebrik edildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ödemiş Belediyesi, Ödemiş’in altyapısını güçlendirmek ve dirençli hale getirmek için dev bir yatırıma imza atmaya hazırlanıyor. İlçe merkezinde ani ve çok yağışlı hava şartlarında meydana gelen taşkın ve göllenme sorunlarına tahlil olacak dev yağmur suyu altyapı projesi için birinci kazma vurulacak. 7,6 kilometre uzunluğunda yağmur suyu çizgisinin döşeneceği birinci altyapı atağının Ödemiş’i daha dirençli hale getireceğini söyleyen Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan, ihale bedeli KDV dahil 89,4 milyon lira olan proje ile Ödemiş’in kronikleşmiş sıkıntılarından birisine neşter vurulacağını açıkladı.

ALTYAPIYA BÜYÜK YATIRIM

İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay’ın Ödemiş Belediye Lideri Mustafa Turan ile birlikte Ödemiş’te gerçekleştirdiği programlarda gündeme gelen bahislerden biri olan dev yağmur suyu sınırı altyapı yatırımı için kontak çevriliyor.

Ödemiş’te Ulus Meydanı, Atatürk Caddesi, Mithatpaşa Caddesi’nden itibaren kent merkezinin güneyindeki mahalleleri kapsayan yağmur suyu çizgisi yatırımı İZSU’nun çalışmalarıyla hayata geçirilecek.

Dev ölçekli proje, etaplar halinde ilerleyecek. Meşakkat yaşanan noktalarda biriken yağmur suları mevcut kanalizasyon sisteminden ayrıştırılarak bertaraf edilecek. Kentin kanalizasyon ve yağmur suyu çizgilerinin yükü azalacak, çok yağışlarda görülen üzücü görüntüler da tarihe karışacak.

O İMGELER TARİHE KARIŞACAK: 89,4 MİLYON LİRALIK YATIRIM

İklim değişikliğinin tesirleriyle bir arada kent merkezinde çok yağışlarda yaşanan su taşkınlarını, cadde ve sokaklardaki göllenmeleri önlemek üzere harekete geçen İZSU Genel Müdürlüğü tarafından 23 Ocak’ta “İzmir İli Ödemiş İlçesi Türlü Mahalleler Yağmur Suyu İnşaatı 1. Etap” projesi için üretim ihalesine çıkıldı. 4 Nisan’da kontrat imzalanırken İZSU Genel Müdürlüğünce yüklenici firmaya yer teslimi yapıldı.

Çalışmaların hava şartlarının imkan verdiği ölçüde süratle ilerlemesi ve yıl sonuna dek tamamlanması hedeflenirken İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ödemiş Belediyesi hafriyat, boru çizgisi döşeme, ızgara oluşturma ve kapatma çalışmalarının kent merkezinde hayatı en az seviyede etkilemesi için işbirliği yapacak. Ödemiş kent merkezinde 1. Etap olarak Cumhuriyet, Umurbey ve Emmioğlu mahallelerindeki türlü cadde ve sokakları kapsayan projede çalışmalar Ulus Meydanı, Atatürk Caddesi, Mithatpaşa Caddesi üzere ana arterlerden güneye gerçek olan kesimde yağmur suyu sınırlarının ve ızgaraların imalatı ile hayat bulacak. Her çok yağışta yüksek kotlardan gelen yağmur sularıyla bir arada misal problemlerin yaşandığı Ulus Meydanı ve etrafı, Atatürk Caddesi, Mithatpaşa Caddesi, Kurtuluş Caddesi, Karşıyaka Caddesi, İstasyon Caddesi üzere bölgelerdeki göllenme sorunu ortadan kalkacak.

KRONİK MESELELERE NEŞTER VURULUYOR

Ödemiş’in kronikleşmiş sıkıntılarını İzmir Büyükşehir Belediyesi ile güç birliği içerisinde tahlile kavuşturmak için tüm imkanları seferber ettiklerini aktaran Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan, “Kurak geçen yıllarda hasret kaldığımız yağmurlar üreticimiz için rahmet olurken altyapının vakit içerisinde artan yerleşim oranına nazaran yetersiz kalışı kentimizde vakit zaman ıstıraplara yol açıyor. Biz yağışın rahmetini ve hoşluğunu yaşamak istiyoruz. Hiçbir vatandaşımız problem yaşamasın istiyoruz. Zira vakit zaman hepimizi üzen görünümler yaşanabiliyor, tehlikeler ortaya çıkabiliyor. Bu noktada Ödemişimiz için İzmir Büyükşehir Belediye Liderimiz Sayın Dr. Cemil Tugay’dan taleplerimizden birisi olan yağmur suyu sınırlarının ayrıştırılması için dev ölçekte bir yatırım kentimize kazandırılıyor. 7580 metre uzunluğunda yağmur suyu çizgisini, 420 metre uzunluğunda 60 cm eninde ızgara ve 485 adet tekli ızgara üretimini kapsayan bu proje için kentimizin Atatürk Caddesi ve Mithatpaşa Caddesi güneyinde kalan mahallelerinde cadde ve sokaklarımız adeta şantiyeye dönüşecek. Bu noktada da kahırları en aza indirmek için gerek İZSU gerekse de yüklenici firmayla daima uyum içerisinde olacağız.

“HEMŞEHRİLERİMİZ SABIR VE ANLAYIŞ GÖSTERECEKTİR”

Çalışmalar tamamlandığında bu konfor ve rahatlığı daima birlikte yaşamamız ismine biraz sabretmemiz gerekecek bir süreç var. Hemşehrilerimizin de kentimizin altyapısının güçlenmesi için gerekli sabır ve anlayışı göstereceklerine inanıyorum. Kentimizde yıpranan yolları tüm imkanlarımızla süratle onarmaya çalıştığımız üzere yağmur suyu çizgileri tamamlanan bölgelerde de İzmir Büyükşehir Belediyemizin süratli bir tamiri kelam konusu olacaktır. Kentimizi daha dirençli hale getirecek bu çalışmalar ilçemizde bugüne kadar yapılmış en büyük yağmur suyu altyapı hizmeti olacak. Geleceğimizi düşünen bu dev yatırım için İzmir Büyükşehir Belediye Liderimiz Sayın Dr. Cemil Tugay’a, İZSU Genel Müdürlüğümüzün yetkililerine teşekkür ediyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyemizle el ele büyük ölçekli, kentimizi yarınlara taşıyacak yatırımlara imza atacağız.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ünlü müzikçi Nazan Öncel apar topar ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Uzun vakittir sıhhat sorunlarıyla uğraşan ünlü müzikçi Nazan Öncel toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımla takipçilerini endişelendirdi. Ağır konser temposunda olan Öncel hastaneye kaldırıldığını duyurdu.

SAĞLIK DURUMUNU PAYLAŞTI

Vereceği konserin de ertelendiğini açıklayan 69 yaşındaki ünlü müzikçi paylaşımında, “Ambulansa kadar bana eşlik eden kedim Türkan’a ‘Bekle beni, sana kelam geleceğim’ dedim. Sabah 06’da döndüğümde beni cümle kapısında karşıladı. Bugün tekrar hastanedeyim… Anjiyo sürecine geçildi… Yarın akşamki konser için sizlere bir özür borcum var. Biletleriniz geçerlidir. Lütfen affedin” açıklamasında bulundu.

Mantar Kokoreç için Malzemeler

• 500 gr taze mantar (tercihen kestane mantarı yahut kültür mantarı)
• 2 yemek kaşığı zeytinyağı
• 1 adet soğan
• 3 diş sarımsak
• 1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber
• 1 tatlı kaşığı kimyon
• 1 tatlı kaşığı kekik
• Tuz ve karabiber
• 1 adet yeşil biber
• 1 adet domates
• 2 yemek kaşığı limon suyu
• İç pide yahut lavaş

Mantar Kokoreç Nasıl Yapılır?

• Mantarları temizleyin ve dilimleyin. Mantarların fazla suyunu almak için kağıt havluyla nazikçe silin.
• Zeytinyağını (veya tereyağını) geniş bir tavada ısıtın. Soğanları ekleyin ve yumuşayıncaya kadar kavurun. Akabinde sarımsakları ekleyip kokusu çıkana kadar birkaç dakika daha kavurun.
• Mantarları ekleyin ve yüksek ateşte pişirmeye başlayın. Mantarlar suyunu salıp çekene kadar karıştırarak pişirin.
• Pul biber, kimyon, kekik, tuz ve karabiberi mantarlara ek edin. Mantarların düzgünce kararmasını ve baharatlarla karışmasını sağlamak için karıştırın.
• Yeşil biber ve domatesi ekleyin ve birkaç dakika daha pişirmeye devam edin.
• Limon suyunu ekleyin ve karıştırarak kısık ateşte 2–3 dakika daha pişirin.
• Mantar kokoreç hazır! ekmek yahut lavaş ekmeği içine doldurarak sıcak servis yapın. Yanında dilerseniz yoğurt yahut acılı sos sunabilirsiniz. Afiyet olsun.

Çin Ulusal İstatistik Bürosu’nun yaptığı açıklamaya nazaran, Çin’in ender toprak elementi ihracatı hükümetin ABD ihracatı için müsaade sürecini sıkılaştırmasından ötürü Nisan ayında yüzde 16 düşerek 4 bin 875 tona geriledi.

Çin’de az toprak element listesi 17 farklı elementi içeriyor. Bu liste; Lantan (La), Seryum (Ce), Praseodimyum (Pr), Neodimyum (Nd), Prometyum (Pm), Samaryum (Sm), Evropyum (Eu), Gadolinyum (Gd), Terbiyum (Tb), Disprosiyum (Dy), Holmiyum (Ho), Erbyum (Er), Tulyum (Tm), İterbiyum (Yb), Lutesyum (Lu), Skandiyum (Sc), İtriyum’dan (Y) oluşuyor.

Çin hükümeti Nisan ayı başında ABD’nin tarife uygulamalarına cevap olarak listede yer alan elementlerden yedisini ihracat denetim listesine dahil etti. Bu elementler, Samaryum, Gadolinyum, Terbiyum, Disprosiyum, Lutesyum, Skandiyum ve İtriyum oldu.

Nisan ayına ilişkin daha geniş kapsamlı ticaret bilgileri ise Çin’in ABD ile yaşanan ticaret savaşıyla başa çıktığını gösteriyor.

Bakır metal ithalatı geçen yılın düzeylerinde seyrederken, konsantre bakır ithalatı 2 milyon 920 bin ton ile rekor düzeye ulaştı.

Demir cevheri ithalatı, Avustralya’daki kimi tedarik kesintilerinin düzelmesiyle ve emtiaya talebin güçlü kalmasıyla 100 bin tonun üzerinde gerçekleşti.

Oppo, yeni kuşak orta-üst segment akıllı telefon serisi Reno14 ailesi için hazırlıklarını sürdürüyor. Serinin tanıtımına yaklaşırken, sızıntıların arkası gerisi kesilmiyor. Dün standart Reno 14 modeline ilişkin manzaralar internete düşerken, bugün de emniyetli sızıntı kaynağı evleaks, Reno 14 Pro modelinin birinci görsellerini paylaştı.

Paylaşılan görsellerde aygıtın Siyah, Beyaz ve Mor olmak üzere üç farklı renk seçeneği ile geleceği görülüyor. Reno14 Pro’nun genel tasarımı, standart modele hayli benzese de, en büyük fark kamera modülündeki ikinci flaş oluyor. Bu ikinci ışığın, bilhassa portre modunda çekim yaparken yardımcı bir aydınlatma vazifesi görmesi bekleniyor.

Metal Kenarlar ve Gövdeden Taşan Kamera Tasarımı

Sızan imgeler, telefonun her açıdan ayrıntılı olarak gösterildiği yeni bir paylaşımda da yer aldı. Burada dikkat çeken en değerli ayrıntılardan biri, kamera modülünün gövdeden besbelli biçimde dışarı taşması. Ayrıyeten telefonun düz kenarlara sahip olduğu ve bu kenarların metal gereç ile kaplandığı anlaşılıyor. Bu tasarım, aygıtın hem şıklığını hem de dayanıklılığını artırıyor.

Dayanıklılık Sertifikası ve Kamera Yetkinlikleri

Oppo Reno 14 Pro‘nun yalnızca tasarım değil, teknik manada da tezli olması bekleniyor. Telefonun, toza, katı parçacıklara ve yüksek basınçlı su jetlerine karşı IP69 sertifikasına sahip olacağı belirtiliyor. Bu, bilhassa şiddetli şartlarda telefonunu korumak isteyen kullanıcılar için değerli bir avantaj manasına geliyor.

Kamera tarafında ise 4K görüntü kaydı yapabilen sensörlerin yer alacağı söyleniyor. Bu da Reno14 Pro’nun içerik üreticileri ve taşınabilir fotoğrafçılıkla ilgilenen kullanıcılar için hayli cazip bir seçenek olabileceğini gösteriyor.

Tanıtım Haziran Ayında Bekleniyor

Oppo’nun Reno 14 serisini Haziran ayında tanıtması bekleniyor, fakat şimdi resmi bir lansman tarihi açıklanmadı. Şirketin yeni serisinde bilhassa Pro modeline verdiği kıymet, bu segmentte rekabetin daha da kızışacağını işaret ediyor.

Yeni gelişmeler epey Reno14 Pro hakkında daha fazla ayrıntıya ulaşmamız mümkün olacak üzere görünüyor. Şimdilik görünen o ki, Oppo bu modelle hem şık hem de sağlam bir telefon arayanlara hitap etmeye hazırlanıyor.

Bahar ayları çocuklar için özgürce tabiatın keyfini çıkartmak manasına gelse de, hapşırma krizleri, burun akıntısı ve kaşıntısına yol açan “alerjik nezle (rinit)” ya da bilinen öbür ismiyle “saman nezlesi” epey rahatsız edici bir sıhhat sorunu olarak yaşanabilmektedir. Alerjik nezle çoğunlukla soğuk algınlığıyla karıştırılır. Şayet nezle, ilkbahar ve yaz aylarında başlayıp, üç haftadan uzun sürüyorsa ve düzgünleşme eğilimi göstermiyorsa, alerjik nezle kuşkusu kuvvetli hale gelmelidir. Bu türlü durumlarda kesinlikle bir uzmana başvurulmalıdır. Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Mehmet Ali Duman, çocuklarda alerjik nezle ve tedavisi hakkında bilgi verdi.

 Çocuğunuz hapşırma krizine giriyorsa…

Bahar aylarında burun akıntı yahut tıkanıklığı nedeni ile doktora başvuran çocukların yaklaşık yarısı alerjik rinittir. Alerjik rinit ya yıl uzunluğu sürer ya da mevsimseldir. Mevsimsel alerjik rinitte çoklukla çiçek açmayan ve polenleri rüzgar ile saçılan bitkiler etkendir. Sıklıkla bahar aylarında bilhassa bitkilerdeki tozlaşma devrinin başlamasıyla, üst teneffüs yollarını tesirler.  

Her çocukta belirtiler farklı olabilir, yaygın belirtiler aşağıdaki üzeredir;

• Hapşırma
• Burun tıkanıklığı
• Burun akıntısı
• Kaşıntılı burun, boğaz, gözler ve kulaklar
• Burun kanamaları
• Kulaklarda tıkanma
• Gözlerde kızarıklık, sulanma, yanma yahut kaşıntı 

Yıl uzunluğu alerjik rinitli çocuklarda ayrıyeten şu şikayetler de görülebilir;

• Tekrarlayan kulak enfeksiyonları
• Horlama
• Ağızdan nefes alma
• Koku alamama
• Kaşıntılı burnu sık sık silmekten yahut kaşımaktan kaynaklanan burun köprüsünde çizgi yahut kırışıklık 

Astımlı çocuklarda daha çok görülüyor

Egzama, besin alerjisi ve astım üzere öbür alerjik hastalıkları olan çocukların alerjik rinit geçirme mümkünlüğü daha yüksektir. Astımlı çocukların yaklaşık 10’da 8’inde alerjik rinit de vardır. Bu çocuklar için alerjenler astım ataklarının yaygın bir nedenidir. Ebeveynleri alerjisi olan çocuklar da alerji geliştirme riski daha yüksektir.

Sadece polenler değil, mesken tozu da etkiliyor!

Evlerde bulunan çiçek ve bitkilerin polenlere karşı hassas olan çocukları çok fazla etkilemezken; açık havada, yeşillik alanlarda, ormanda, kırda görülen bitkilerin alerjik nezle şikayetlerinin artmasına neden olabilir. Alerjik nezleye polenlerin yanı sıra; konuttaki toz, hayvan tüyleri, tütün dumanı üzere alerjenler de yol açabilmektedir. Alerjik nezlesi olan çocuklarda astım da görülmesi sık karşılaşılan bir durumdur. Bu nedenle aileler çocukta öksürük ve hırıltı belirtilerine karşı dikkatli olmalıdır. Çocukluk yaşlarında birinci belirtilerini veren hastalığın, kişinin tüm hayatı boyunca birlikte yaşamayı öğrenmesi gereken bir durum haline gelebilir. 

Alerjiye neden olan husus tespit edilmeli

Çocukta alerjik nezleden şüphelenildiği durumlarda, aile alerjiye neden olan etkenleri fark edebileceği üzere alerjiye neden olan maddeyi tespit etmek için cilt yahut kan testlerine muhtaçlık da duyulabilir. Ayrıyeten, burun akıntılarında alerji hücrelerinin yüzdesinin ölçüldüğü “nasal eosinofili” testi de alerjik nezle tanısı için kullanılan bir yoldur. Testlerin sonucunda, çocuğun aşikâr bir alerjene karşı hassas olduğu tespit edildiği takdirde, bu alerjiye yönelik tedaviye başlanabilir.  

İlaç tedavisi yetersiz kalırsa aşı tedavisi uygulanabilir

Alerjik nezle tedavisinin birinci adımı alerjiye neden olan alerjenlerden kaçınmaktır. Şayet çocuktaki alerjik nezle polenlere karşı gelişiyorsa, tozlaşmanın sıkça görüldüğü aylarda, çocuğu yeşil alanlardan mümkün olduğunca uzak tutmak gerekebilir ya da tedavi altında yeşil alanlarda bulunması sağlanmalıdır. Çevresel korunma metotlarının yetersiz kaldığı durumlarda, ilaç tedavisi tesirli bir sistem olacaktır. Bu ilaçlar yalnızca belirtilerin görüldüğü günlerde kullanıldıklarında bile, çocuğun şikayetlerini gidermeye yardımcı olabilir. İlaç tedavisi de yetersiz kaldığında çocuklarda aşı tedavisi, “immünoterapi” uygulanmaktadır. Çocuğun hassas olduğu alerjenlerin artan dozlarda çocuğa verilmesiyle bağışıklık sistemini düzenlemeyi amaçlayan aşı tedavisi, bir müddet sonra bedenin bu alerjenleri doğal karşılayabilmesini sağlamaktadır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tarım ve teknoloji şirketi Agrotech, tarımda en kritik durumlarda bilgiye anında erişimi sağlayacak yapay zekâ uygulaması AgroTech AI’yı geliştirdi. Çalışma, Ar-Ge süreçleri devam eden yapay zekâ dayanaklı tarım tahlillerinin birinci versiyonu olma özelliğini taşıyor. AgroTech AI’ın birinci versiyonu kullanıcı tecrübeleri sonrası daima geliştirilecek ve bu yenilikler kamuoyu ile paylaşılacak. 

Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım A.Ş.’den yapılan açıklamada, iklim değişikliği ve doğal kaynakların azaldığına, besin talebinin süratle arttığına dikkat çekilerek ziraî üretimin desteklenmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Açıklamada, “Geliştirdiğimiz AgroTech AI, tarım dalının dijitalleşmesine katkı sunmayı amaçlayan stratejik bir adım olarak hayata geçirilmiştir. İlerleyen periyotta, elde edilecek kullanıcı geri bildirimleri ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda, AgroTech AI’ın yeteneklerinin daima geliştirilmesi ve yeni versiyonlarının kamuoyu ile nizamlı olarak paylaşılması planlanmaktadır. Şirketimizin stratejik amaçları doğrultusunda; tarım bölümünde dijitalleşmeyi hızlandırmak, verimliliği artırmak ve sürdürülebilir üretim süreçlerini desteklemek hedefiyle yapay zekâ ve bilgi teknolojilerine yönelik Ar-Ge yatırımlarımız devam edecektir” denildi.

Uygulama üzerinden soru sorulabiliyor

Şirketten yapılan açıklamada, kullanıcıların, bitki, toprak ve eser fotoğraflarını 0212 357 07 00 numaralı AgroTech AI’a iletip WhatsApp uygulaması üzerinden direkt soru yönelterek bilimsel, yeni ve sağlam ziraî bilgiye saniyeler içinde erişebileceği söz edildi. Açıklamada uygulamanın ayrıntılarıyla ilgili şu bilgiler yer aldı:

“Yapay zekâ ve bilgi teknolojilerinin güçlü bir entegrasyonuyla tasarlanan AgroTech AI’da çoklu LLM (Büyük Lisan Modelleri) orkestrasyonu ile ziraî her bahiste en ehil modelin bilgi üretmesi sağlandı. Agentic Yapı sayesinde AgroTech AI, otonom karar verme yetkinliğine sahip olarak en gerçek ve aktüel data kaynaklarını kullanmaktadır. Gelişmiş RAG (Retrieval-Augmented Generation) mimarisi ile terabaytlarca büyüklükteki özel ziraî bilgi havuzundan direkt bilgi çekerek cevap üretmektedir. Görsel Tahlil ve Doğal Lisan Sürece Teknolojileri ile fotoğraflı içerikler ve doğal lisanda iletilen sorular yüksek doğrulukla tahlil edilmektedir. Agentic mimarisi sayesinde pozisyon bilgisine nazaran anlık iklim bilgileri, hava şartları ve şiddetli hava ihtarlarının takip edilmesi sağlanmıştır. Proaktif olarak çiftçilere hatırlatmalar ve ikazlar iletilmektedir.”

Teknolojinin gücünü tarımla harmanlıyor

Tarım ve teknoloji şirketi Agrotech, sürdürülebilir tarım ve besin arz güvenliği üzerine kurguladığı iş modelinde, çiftçilere istikrarlı gelir ve pazar garantisi sağlayarak ziraî üretimi destekliyor. 3 bin dönümü kendisine ilişkin, 23 bin dönümlük alanda kontratlı tarım yaparak arazi ve eseri kurguladıktan sonra teknolojideki gücünü devreye sokuyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Türk Halk Bilimi Anabilim Kolu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras Kültürel Etkinlikler Genel Müdürlüğü ve UNESCO Türkiye Ulusal Kurulu iş birliğinde “Prof. Dr. Fikret Türkmen’in 80. Yaşına İthafen Âşıklık Geleneği Panel ve Şöleni” gerçekleştirildi.

Etkinliğe Bornova Kaymakamı Muzaffer Şahiner, Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Sadık Doğruer, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdür Yardımcısı Serkan Buyruk Erkmen, EÜ Türk Dünyası Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Abdullah Temizkan, Türk Dünyası Enstitüsü Kurucu Müdürü Prof. Dr. Fikret Türkmen, Aşıklar Derneği Lideri Mehmet Divanoğlu, Halk Ozanları Aşık Ali İstek Ezgi, Aşık Maksut Feryadi, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.  

Etkinlikte konuşan Enstitü Müdürü Prof. Dr. Abdullah Temizkan, “Çatısı altında toplandığımız bu enstitünün değerine dair, öncelikle çok sıkıntı koşullarda, 33 yıl evvel büyük bir emekle ve özel bir kanunla kurulmasını sağlayan, 80. yaşını kutladığımız hocamız Fikret Türkmen’e çok teşekkür ediyor, hürmetlerimi sunuyorum. Güçlü gelenekler, güçlü kurumlarla ortaya çıkar. Şu anda bu Enstitümüz, Türkiye’deki en güçlü Türk dünyası araştırmaları enstitülerinin başına yerleşiyor. Onun dışında bu 33 yıllık müddet zarfında bu Enstitü yalnızca Anadolu’daki, Türkiye’deki Türk kültürünün ögelerini araştırmakla kalmıyor, bütün Türk dünyasıyla ilgili araştırmaları yapıyor ve bunu yalnızca akademik araştırmalarla da bırakmıyor. Dün, bugün ve panelden sonra da olacağı üzere geleneğin devam eden canlı halini de bir formda insanlarımızla buluşturuyor. Bu hoş günde buraya gelip dinlemek için burada bulunuyor olmanız bizim için çok sevindirici, gelecek için de umut verici bir olay. Bu nedenle hepinize çok teşekkür ediyor, hürmetler sunuyorum” dedi.

“Âşıkların yaptıkları yarınlara aktarılmalı”

Âşıklık geleneğinin değerine değinen EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Halk Bilimi Anabilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Metin Ekici,  “Âşıklar geleneği ile ilgili böylesi bir aktifliği bedelli hocamız Prof. Dr. Fikret Türkmen’in 80. yaşına armağan etmek bizim için başka bir misyon, farklı bir memnunluk. Âşıkların yaptıkları yarınlara aktarılmalı, onların yazdıkları, söyledikleri, çalıp anlattıkları gelecek nesillere ve bilhassa genç nesillere aktarılmalı. Hepinizin bildiği üzere 2009 yılında Türk Edebiyatı Âşıklar Geleneği, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve UNESCO Türkiye Ulusal Kurulu ortak çalışmalarımız sonucunda UNESCO İnsanlığı Somut Olmayan Kültürel Mirası temsil listesine kaydedildi. Bu, ülkemiz için büyük bir onur, büyük bir gururdu.  Böylesi bir geleneğin Edirne’den Kars’a kadar yurdumuzun her tarafında yaşatılması, canlı tutulması son derece kıymetli, son derece bedelli. Hepinize hürmet, hürmet ve selamlarımı sunuyorum.” diye konuştu.

İzmir Âşıklar Derneği Başkanı Aşık Mehmet Divanoğlu, “Bizler, İzmir Halk Aşıkları Derneği olarak aşıklar sanatını yaşatmak ve gelecek jenerasyonlara aktarmak için uğraş ediyoruz. Bu gayretimizde gerek üniversitelerden, gerek sivil toplum kuruluşlarından, gerek mahallî idarelerden, gerek Kültür Bakanlığından her vakit takviye bekliyoruz. Panel ve söyleşiye katılan herkese çok çok teşekkür ediyorum. Düzgün cümbüşler diliyorum” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdür Yardımcısı Serkan Buyruk Erkmen ise  “Bugün bizim için özel bir gün. Bedelli hocamız, Prof. Dr. Fikret Türkmen’in 80. yaş günü vesilesiyle özel bir tanıtım ve çalışma yapılacak. Elbette yapılması gereken daha çok iş var. Bunun farkındayız. İnşallah bu sene yeniden Enstitümüzle birlikte âşıklarla ilgili yeni çalışmalara imza atmayı planlıyoruz” dedi.

“Aşıklık Geleneği” Paneli

Açılış konuşmalarının akabinde  EÜ Türk Dünyası Araştırmalar Enstitüsü Kurucu Müdür Prof. Dr. Fikret Türkmen, EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Ensitütsü Türk Halk Bilimi Anabilim Kolu Lideri Prof. Dr. Metin Ekici, EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Türk Halk Bilimi Anabilim Kısmı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Pınar Fedakar ve Doç. Dr. Fazıl Özdamar’ın katılımıyla “Aşıklık Geleneği” paneli düzelendi. Panelde, Prof. Dr. Ekici, Âşık Geleneği problemleri ile ilgili konuşma yaptı. Prof. Dr. Pınar Fedakar,   “Kent Ortamında Aşık Olmak” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi.  Doç. Dr. Fazıl Özdamar ise “Aşıklık Geleneği Sürdürülebilir mi?” başlıklı sunum yaptı. Panelin sonrasında Prof. Dr. Türkmen tarafından konuşmacılara plaket takdimi yapıldı.

Panel ve söyleşi sonunda Âşık Ali İstek Ezgi ile Âşık Maksut Feryadi ortasında “Âşık Atışması” gerçekleşti. Gerçekleşen Aşık Atışması iştirakçiler tarafından ilgiyle dinlendi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) Avrupa Birliği takviyesiyle hayata geçirdiği Ortaklaşa: Kültür, Diyalog ve Takviye Programı’nın verdiği hibe ile finanse edilen Marmara Adaları Kültür Sanat Aksı (Marmara Aks) projesi Marmara, Avşa ve Ekinlik adalarında belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve ferdi aktörlerin oluşturduğu mahallî kültür-sanat ekosisteminin iştirakçi, kapsayıcı ve demokratik bir yapı kazanmasını destekleme maksadı taşıyor.

Galimi Çınarlı Kırsal Kalkınma ve Turizm Derneği, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Marmara Adalar Belediyesi iştiraki ile yürütülen proje, ada ölçeğinde dezavantajlı olma durumunu ortadan kaldırarak kültür-sanat hizmetlerine erişimde eşitsizlikleri azaltmayı, lokal halkın kültür-sanat siyasetine iştirakini artırmayı ve adalarda sürdürülebilir bir kültür-sanat ekosistemi oluşturmayı amaçlıyor. 

Proje ile sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetim iş birliği geliştirilirken; bu alanlarda çalışan kültür sanat aktörlerinin karşılaşacakları, tanışacakları, planlayacakları ve uygulayacakları ortamların yaratılması planlanıyor. Çınarlı Kültür ve Sanat Yerleşkesi’nin hizmete kazandırılması, Marmara Adalar Müzesi Aktiflikleri, Kültür Siyaseti Çalıştayı ve Ada Kültürleri Şenliği üzere çalışmalarla ortaya çıkan dinamizmin daima hâle gelmesi hedefleniyor.

Çınarlı Kültür Sanat Yerleşkesi: Marmara Adası’nın Yeni Müştereği 

Balıkesir’e bağlı Marmara Adası’nın Çınarlı Mahallesi’nde hizmete sunulan yerleşkede etkinlikler başladı. Adalılar için yeni bir buluşma yeri olan yerleşkenin birinci aktiflikleri çocuklara yönelik planlandı. 3 Mayıs Cumartesi günü çocuklarla birlikte sinema gösterimi yapıldı. Mayıs ayı boyunca, İngilizce deniz tabirleri, teneke kayık imali, gitar ve fotoğraf atölyelerinin yapılacağı duyuruldu. 

Çınarlı Kültür Sanat Yerleşkesi’nde Neler Var?

Avni Özken Salonu: Elli kişi kapasiteli bölümsüz alanda ses ve manzara sistemi bulunmaktadır.

Ortak Ofis ve Toplantı Yeri: Sivil toplum kuruluşlarının kullanımı için oluşturulan ofiste televizyon ve on kişilik toplantı nizamı yer almaktadır.

Çocuk Aktiflik Odası: Yerleşkede çocukların aileleri ile birlikte etkinlikler yapabilecekleri alan bulunmaktadır. Çocuk oturma kümesi ve oyunların yer aldığı alan çocuk etkinliklerinde kullanılmaktadır.

Çocuk Kitapları Kitaplığı: Çocuk ve Gençlik Yayınları’nın takviyesiyle ada ve deniz temalı kitapların yer aldığı kitaplık bulunmaktadır.

Atölye-Mutfak: Yerleşkede yirmi kişilik oturma nizamı ile atölye alanı bulunmaktadır. Mutfak kısmının yer aldığı atölyede yemek etkinliklerinin de gerçekleştirilmesi mümkündür.

Park: Yerleşkede kent mobilyalarının yer aldığı yeşil alan bulunmaktadır.

Çocuk Oyun Parkı: Yerleşkede çocuk oyun kümesi yer almaktadır.

Çardak: Yerleşkede bulunan çınar ağacının altındaki alan bulunan alan açık hava toplantıları için de kullanılabilmektedir.

Müze Aktiflikleri Devam Ediyor

Marmara Aks projesi kapsamında her ay bir müze aktifliği gerçekleştirilmektedir. 24 Mayıs Cumartesi 20.00’de Avni Jale Özken Marmara Adalar Müzesi’nde Bozcaada Memleketler arası Ekolojik Belgesel Festivali iş birliği ile gösterim yapılacaktır. Mancorna, Şarap Rengi Deniz ve Ucan Balık sinemaları gösterilecektir.

Hak Temelli Lokal Kültür Siyaseti Çalıştayı: Temmuz 2025

Marmara, Avşa ve Ekinlik adalarındaki kamu kurumlarında vazifeli kültür profesyonellerinin, sivil toplum kuruluşları gönüllülerinin ve yapılacak davete cevap verenlerin iştirakiyle Temmuz ayında gerçekleştirilecek çalıştayın çıktıları, Marmara Adaları Belediyesi’ne ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne sunulacaktır. Çalıştayda belediyenin kültür ve sanat alanında yol haritası için rehber oluşturacak bir siyaset evrakının üretilmesi amaçlanmaktadır.

Misafir Sanatçı Programı

Sanatçı Sibel Horada, Marmara Aks projesi kapsamında Marmara Adası’nda konuk ediliyor. Sanatçı, ada ve adalılarla tanışıyor. Horada’nın birinci saha çalışmasının akabinde hazırladığı işi Yerleşke açılışında sergilendi. Sibel Horada, yıl boyunca Marmara Adası ziyaretlerine devam edecek.

Ada Kültürleri Şenliği: Eylül 2025

Marmara, Avşa ve Ekinlik adalarının kültürel çeşitliliğini, soyut-somut kültürel mirasını, arkeolojik zenginliğini, denizel kültürel pahalarını yansıtacak şenlik kapsamında Eylül ayında Çınarlı, Marmara Merkez, Gündoğdu, Topağaç, Asmalı, Saraylar, Avşa Merkez, Yiğitler ve Ekinlik yerleşimlerinde birer erkinlik gerçekleştirilecektir.

Marmara, Avşa ve Ekinlik adalarının kültürel çeşitliliğini, soyut-somut kültürel mirasını, arkeolojik zenginliğini, denizel kültürel peyzaj bedellerini yansıtacak ve her sene tekrarlanacak şenlik ilgili aktörlerin iştirakiyle planlanıp uygulanacaktır. 

Ada Kültürleri Şenliği, turizm bölgelerinde ekonomik getiriyi ve kitleselliği hedefleyen etkinliklerden farklı olarak, lokal kültürleri dâhil eden, sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliğine imkân sağlayacak halde gerçekleştirilecektir. Birincisi Marmara, Avşa ve Ekinlik adaları kültürlerini odağa alan şenliğin klasik hale getirilmesi öngörülmektedir. Sonraki yıllarda başka adaların kültürlerinin dâhil edilmesi planlanmaktadır.

Marmara Aks Hakkında

Marmara Adaları Kültür Sanat Aksı projesinin yürütücüsü Galimi Çınarlı Kırsal Kalkınma ve Turizm Derneği’dir. Proje ortakları ise Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Marmara Adaları Belediyesi’dir. ÇEKÜL Vakfı, Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği ve Gündoğdu Derneği projede iştirakçi olarak yer almaktadırlar.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çankaya Belediyesinin oyun meskenleri, 3-5 yaş ortası çocukları Çankaya Konutlarında konuk ediyor. Belediye, miniklere oyunlarla eğitim imkanı sunarken ebeveynlere de kısa müddetli bağımsız hareket vakti sağlıyor.

Çankaya Belediyesi, Çankaya Meskenlerinde bulunan oyun meskenleri ile 3-5 yaş aralığında çocuğu olan ebeveynlerin çocuklarını bırakabilmelerine imkan sağlıyor. Çocuklar, hafta içi 09.30-12.00 ve 13.00-15.30 saatleri ortasında eğlenerek öğrenirken ebeveynler, mesai saatleri içerisinde yapılması gereken banka, hastane üzere işlerini de gönül rahatlığıyla yapabiliyor.

HEM ÇOCUKLAR HEM EBEVEYNLER İÇİN KALİTELİ ZAMAN
Oyun Konutlarında konuk edilen çocukların bu alanda eğitim almış tecrübeli öğretmenler eşliğinde yaş kümesi ve gelişim özellikleri dikkate alınarak keyifli vakit geçirmeleri amaçlanıyor. Ebeveynleri yapmaları gereken işlerini yaparken akranlarıyla oyun konutlarında vakit geçiren çocuklar, eğitmenler eşliğinde oyunlar oynuyor, el hünerleri faaliyetlerinde bulunuyor, masal dinliyor, müzik, drama ve fotoğraf çalışmalarına katılabiliyor. Hem çocuklar hem de büyükleri için yarar sağlayan oyun konutu hizmeti Cebeci, Bayraktar, Kırkkonaklar, Dilekler ve 50. Yıl ile Sokullu Çankaya Konutlarında bulunuyor.
Ebeveynler çocuklarını 2 saatlik vakit diliminde bırakabilecekleri oyun meskenlerinden, müracaat devirlerinde kayıt yaptırarak bu hizmetten yararlanabiliyor.
Çankaya Belediyesi Oyun Meskenlerinin adresleri ise şöyle:
Sokullu Oyun Evi- Sokullu Mehmet Paşa Caddesi No: 94 Dikmen
Kırkkonaklar Oyun Evi-Kırkkonaklar Mahallesi 329. Cadde No:16 Kırkkonaklar
Bayraktar Oyun Evi- Vedat Dalokay Caddesi Bayraklı Sokak No: 19 Gaziosmanpaşa
Cebeci Oyun Evi- Kutlugün Sokak No: 14 Cebeci
Dilekler ve 50. Yıl Oyun Evi- Dilekler Mahallesi Kıbrıs Caddesi ile Ballık Sokak Kesişimi Dilekler

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TEMA Vakfı’nın kuraklığa karşı güçlü tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak gayesiyle hayata geçirdiği “Kuraklık Ustaları” projesi kapsamında geliştirilen eğitim içerikleri, Konya’da genç çiftçilerle buluştu. Kadim bilgilerin günümüz tarım yaklaşımlarıyla buluştuğu eğitimler ile çiftçilerin iklim değişikliğine ahenk sağlaması; tarımda iklim dayanıklılığının ve üretim kapasitesinin artırılması hedefleniyor.

Ereğli, Beyşehir ve Karapınar ilçelerinde düzenlenen oturumlarla üç gün süren eğitimlerde yaklaşık 80 çiftçiye ulaşıldı. Eğitimlere bayan çiftçilerin de iştiraki, kırsalda iklim direncine katkı sunan bayan emeğini görünür kıldı.

Programın açış konuşmasını yapan TEMA Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Dr. Hikmet Öztürk, iklim krizinin proje bölgesinde kuraklıkların sıklığını ve şiddetini artıracağına dikkat çekti. Ziraî üretimi tehdit eden en büyük risklerden birinin kuraklık olduğunu belirten Dr. Öztürk, bölge halkının geçmişte yaşadığı kuraklık devirlerinden kıymetli tecrübeler kazandığını; bu süreçlerde edinilen bilgi ve üretim pratiklerinin, bugünün bilimiyle birleştiğinde kuraklıkla uğraşta yol gösterici olacağını tabir etti.

Eğitimler kapsamında Ege Üniversitesi Tarım İktisadı Bölümü’nden Dr. Fatih Özden, günümüz endüstriyel tarım sisteminde karşılaşılan ekolojik, ekonomik ve toplumsal meselelere değinerek; agroekolojinin bu problemlere nasıl bir tahlil yaklaşımı sunduğunu anlattı. Adıyaman Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erhan Akça ise kurak şartlarda ziraî üretimin sürdürülebilmesi için uygulanabilecek usulleri çiftçilerle paylaştı.

Kuraklığa sağlam ziraî üretim formülleri çevrim içi eğitimlerle yaygınlaştırılacak

Proje kapsamında bugüne kadar 70 yaş üzeri tecrübeli çiftçilerle yapılan görüşmelerle kuraklığa dirençli klasik usuller ve değerli bilgiler kayıt altına alındı. Bu bilgiler, 20-40 yaş aralığındaki genç çiftçilere yüz yüze eğitimlerle aktarılıyor. İlerleyen kademelerde ise bu eğitimlerin çevrim içi platform aracılığıyla daha geniş bir kitleye ulaştırılması hedefleniyor. Ayrıyeten çiftçilerin farklı eserlerin yetiştiriciliğine dair uzun yıllara dayanan tecrübeleri, belgeseller aracılığıyla kayıt altına alınarak yaygınlaştırılacak.

Bu doğrultuda hazırlanan eğitim içeriğinde ise agroekolojinin ehemmiyeti, geçmişten gelen su tutma formülleri, kuraklığa sağlam tohumlar, toprak organik hususunun artırılması üzere başlıklar yer alıyor. Ayrıyeten dünyadaki emsal iklim şartlarına sahip bölgelerden uygun uygulama örnekleri de eğitim içeriğinde bulunuyor.

Proje, AB ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından destekleniyor

Kuraklık Ustaları Projesi, Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa finanse edilen İklim Değişikliğine Ahenk Hibe Programı (CCGAP) kapsamında yürütülüyor. Konya ilinin Karapınar, Ereğli ve Beyşehir ilçelerini kapsayan proje, yüzlerce yıldır var olan klâsik tarım bilgisini genç çiftçilere aktararak iklim değişikliğine karşı dirençli üretim modelleri geliştirmeyi amaçlıyor.

Projenin tanıtımı, geçtiğimiz yıl Konya’da düzenlenen bir basın toplantısıyla yapılmıştı. Toplantıya TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Lideri Deniz Ataç, Evvelki AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ve bölgedeki tecrübeli çiftçiler katılmıştı. Toplantıda konuşan Ataç, Anadolu’nun kuraklıkla çabasında projenin değerli bir rol oynayacağını vurgularken; Meyer-Landrut ise tarımın hem iklim değişikliğinden en çok etkilenen hem de değişime katkı sunabilecek alanlardan biri olduğunu ve projenin sürdürülebilirlik açısından kritik bir ehemmiyete sahip olduğunu söz etmişti.

TEMA Vakfı, Kuraklık Ustaları projesiyle hem tabiat dostu tarım uygulamalarını yaygınlaştırmayı hem de iklim krizine karşı daha dirençli kırsal üretimi desteklemeyi amaçlıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TMSF’nin düzenlediği Bellona Mobilya’nın satış ihalesi, iki yatırımcının kıyasıya rekabetine sahne oldu, en yüksek teklif 8 milyar 1 milyon liraya ulaştı.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Bellona Mobilya’nın satış ihalesini gerçekleştirdi. İhaleye iki yatırımcı katılırken, süreç bir saati aşkın müddette tamamlandı. Hayli çekişmeli geçen ihalede toplam 570 kere fiyat artırımı yapıldı. 

Bağımsız değerleme şirketinin hazırladığı rapora nazaran belirlenen 7 milyar TL muhammen bedelle başlayan ihale sonunda, en yüksek teklif 8 milyar 1 milyon TL oldu.

Böylece satış ihalesinin birinci adımı tamamlanarak sonuç Rekabet Kurumu’na bildirildi. İhalenin sonucu, hem kesimde hem de kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, satış süreci resmi onayların akabinde tamamlanacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yenilenebilir güç dönüşümünde kritik bir rol oynayarak, dijital altyapısı ve sürdürülebilirlik odaklı yatırımlarıyla Türkiye’nin güç geleceğine taraf veren Enerjisa Üretim, tüm fazları tamamlandığında 60 türbin ile 250 MW kurulu güce sahip olacak Uygar RES’in birinci fazını işletmeye aldı. Bu yatırım, Enerjisa Üretim’in YEKA-2 ve YEKA RES-2024 süreçlerinde hayata geçireceği toplam 1.750 MW kurulu güç ile Türkiye’nin en büyük yenilenebilir güç atılımlarından birinin stratejik ve kritik bir modülünü oluşturuyor.

Tam kapasiteye ulaştığında yılda yaklaşık 1 milyar kWh pak güç üreterek Türkiye’nin güç arzına daima ve sürdürülebilir bir katkı sağlayacak, iklim amaçlarına güçlü bir katkı sunacak. Bu üretim, yaklaşık 500 bin hanenin yıllık elektrik tüketimine muadil pak güç manasına geliyor. Ayrıyeten, proje sayesinde yılda yaklaşık 600 bin ton karbon salımı engellenerek etrafa ve sürdürülebilirliğe somut katkı sağlanacak.

Türkiye’nin en büyük ikinci rüzgâr santrali olacak

Tamamlandığında Türkiye’nin en büyük ikinci rüzgâr güç santrali olma özelliği taşıyacak Uygar RES projesi, sırf pak güç üretimiyle değil; yerli üretimi destekleyen teknolojik ve dijital altyapısıyla, mühendislikten saha operasyonlarına uzanan istihdam zinciriyle ve bölge iktisadına sağladığı direkt katkıyla kalkınmaya da taraf veriyor.

Türkiye’nin yenilenebilir omurgası

Enerjisa Üretim, yaklaşık 4.000 MW kurulu gücü ve 30 santraliyle Türkiye’nin güç gereksiniminin yüzde 4-5’lik kısmını karşılayarak arz güvenliğinde stratejik bir omurga misyonu üstleniyor. Uygar RES ile güç üretim portfolyosunu daha da güçlendiren Enerjisa Üretim, Türkiye’nin yenilenebilir güç dönüşümündeki öncü rolünü, sürdürülebilir ve yerli kaynaklara dayalı büyümesini kararlılıkla sürdürüyor. 

“Rüzgâr artık yalnızca tabiattan değil, bizim vizyonumuzdan da esiyor”

30. santralin, yalnızca sayısal bir eşik değil, daha büyük bir tesir, daha derin bir sorumluluk ve ileriye dönük vizyonun simgesi olduğunu tabir eden Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl şu açıklamalarda bulundu: “Türkiye’nin güç dönüşümünde öncü bir aktör olmanın getirdiği sorumlulukla, 30. santralimiz Uygar RES’i devreye alarak yerli ve yenilenebilir güç ekosisteminin gelişimine güçlü bir katkı sağlıyoruz. Balıkesir, İzmir ve Manisa vilayet hudutları içerisinde bulunan bu dev yatırım, tamamlandığında Türkiye’nin en büyük ikinci rüzgâr gücü santrali olacak. Yıllık yaklaşık 1 milyar kWh’lik üretim kapasitesiyle güç bağımsızlığımıza ve iklim amaçlarımıza direkt katkı sunacak. Güç bağımsızlığımıza sunduğu direkt katkının yanı sıra, daha rekabetçi elektrik fiyatları ve teminat altına alınan elektrik tedarikiyle de stratejik bir kıymet taşıyacak.

Bizim için her yeni santral, sırf güç üretimi değil; yerli teknoloji, insan kaynağı, Ar-Ge ve sürdürülebilirlik manasına geliyor. Uygar RES’te türbinlerin kule, kanat ve jeneratör üzere kritik bileşenlerinin Türkiye’de üretilmiş olması, bu yaklaşımın en somut göstergesi. Yerli ekipman, mühendislik gücü ve yenilikçi tahlillerle kurduğumuz altyapı, Türkiye’nin gelecekteki güç omurgasını da şekillendiriyor. Birebir vakitte, bu yatırımlar yerli sanayi kümelerinin üretim verimliliğini artırıyor, ihracatla ekonomimize ek bedel kazandırıyor. 

Yenilenebilir güç yatırımlarımızla dalın vizyonuna istikamet vererek bölüme de ilham kaynağı olduğumuza inanıyoruz. Uçtan uca bayanlar tarafından yönetilen Ovacık RES, ‘darkplant’ (insansız) işletim altyapısıyla öne çıkan Akköy RES ve Harmancık RES üzere projelerimiz, bu yaklaşımımızın somut örnekleri ortasında yer alıyor.

1.750 MW’lık YEKA yatırımlarımız, hibrit santraller, batarya güç depolama tesisleri, kapasite artışları, birleşme ve satın almalar ile büyümemizi sürdürüyoruz; bu projelerin tamamlanmasıyla birlikte Türkiye’nin rüzgar toplam kurulu gücüne yaklaşık yüzde 15 oranında katkı sağlayacağız. Bu güçlü altyapının ardında ise 2,5 milyar dolar bedelindeki toplam yatırım yer alıyor. Son 10-15 yılın Türkiye’deki en büyük yenilenebilir güç yatırımı olan bu portföy, tıpkı vakitte sorumlu büyümenin ve uzun vadeli stratejimizin de göstergesidir.

Yenilenebilir güç yatırımımızla kesime güç katmaya, Türkiye’nin yeşil güç seyahatine katkı sağlamaya ve iklim olumlu bir geleceği mümkün kılmaya kararlılıkla devam edeceğiz.”

Edirne ve Balkaya ile rüzgâr gücüne 750 MW eklemişti

Enerjisa Üretim, yakın vakitte gerçekleştirilen toplam 1.200 MW’lık YEKA RES-2024 ihalelerinde en büyük kapasiteyi elde ederek değerli bir muvaffakiyete imza atmıştı. 410 MW kapasiteli Edirne RES ve 340 MW kapasiteli Balkaya RES projeleriyle, rüzgar gücü portföyüne 750 MW’lık kapasite daha kazandırmıştı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Vanilyalı Şifon Kek için Malzemeler

Islak Karışım:

• 6 adet yumurta (akı ve sarısı ayrılacak)
• 1 çay bardağı sıvı yağ
• 1 su bardağı soğuk su yahut süt
• 1,5 su bardağı toz şeker
• 1 tatlı kaşığı vanilya özütü yahut 2 paket vanilin

Kuru Materyaller:

• 2 su bardağı elenmiş un
• 1 paket kabartma tozu
• 1 çimdik tuz

Vanilyalı Şifon Kek Nasıl Yapılır?

• Unu, kabartma tozunu ve tuzu eleyerek karıştırın. Kuru gereçleri hazırda bekletin.
• Yumurta sarılarını derin bir kaba alın. Şekerin yarısını (yaklaşık 3/4 su bardağı), sıvı yağı, vanilyayı ve suyu ekleyin.
• Karışımı mikserle 2–3 dakika çırpın. Pürüzsüz ve açık renkli olana kadar sürece devam edin.
• Elediğiniz kuru materyalleri ekleyin. Düşük dönemde yahut spatulayla yavaş yavaş karıştırarak kek hamurunu hazırlayın.
• Yumurta aklarını pak ve kuru bir kapta çırpmaya başlayın. Köpürünce içine bir tutam tuz ekleyin, akabinde kalan şekeri yavaş yavaş ek edin.
• Yumurta aklarını sert ve parlak bir köpük haline gelene kadar çırpın. Mereng üzere formda olmalı, baş aşağı çevirdiğinizde akmamalı.
• Çırptığınız yumurta aklarını, kek karışımına üç seferde spatula ile katlayarak ekleyin. Alttan üste yanlışsız nazikçe karıştırın; söndürmemeye ihtimam gösterin.
• Hamuru yağlanmamış şifon kek kalıbına dökün. Kekin tutunarak kabarması için kalıbı yağlamayın.
• Keki evvelce ısıttığınız 160 derecelik fansız fırına verin ve 50–55 dakika pişirin. Kürdan testini kesinlikle yapın; pak çıkmalı.
• Keki fırından çıkarınca çabucak kalıbıyla birlikte zıt çevirin. Tabanı üstte kalacak halde büsbütün soğumaya bırakın.
• Tamamen soğuyan keki kalıptan çıkarın ve dilimleyerek servis edin. İstersen üzerine pudra şekeri serpin yahut meyvelerle süsleyin. Afiyet olsun.