Bakırköy Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle, “Kadınlar İçin İnançlı Hayat Çalıştayı” düzenledi. Bakırköy Belediye Lideri Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu ile İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Enif Yavuz Dipşar’ın yanı sıra bayan akademisyenler, sosyologlar, meclis üyeleri, muhtarlar ve STK temsilcilerinin katıldığı çalıştayda adil, inançlı ve eşit kentler inşa etmek için yapılması gerekenler masaya yatırıldı.
Kadınların hayat koşullarının güzelleştirilmesi için birçok çalışmaya imza atan Bakırköy Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte “Kadınlar İçin İnançlı Ömür Çalıştayı” düzenledi. Daha adil, inançlı ve eşit kentler inşa etmek için yapılması gerekenlerin konuşulduğu çalıştaya Bakırköy Belediye Lideri Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Enif Yavuz Dipşar, İBB Bayan ve Aile Hizmetleri Şube Müdürü Kezban Alacücük, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ceren Lordoğlu katıldı. 6 masanın yer aldığı çalıştayda; Kamusal Alanda Bayan Güvenliği, Dijital Alanda Bayan Güvenliği, Mesken İçi Dayanak Düzenekleri, Eğitim ve İş Hayatında Güvenlik, Kırılgan Bayan Kümelerinin Tecrübeleri, Kurumsal İş Birlikleri ve Toplumsal Hizmet Modelleri başlıklı hususlar bayan akademisyenler, sosyologlar, meclis üyeleri, muhtarlar ve STK temsilcileri tarafından değerlendirildi.
“Şiddete uğrayan bayanların sesi duyulmuyor”
Konuşmasına, bayan cinayetlerine değinerek başlayan Bakırköy Belediye Lideri Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğu, “Bugün son yıllarda en yıkıcı, en hayati sıkıntılardan biri olan ‘kadınlar ve inançlı yaşam’ hakkında konuşmak için toplandık. 2025 yılı başından bugüne dek hayattan koparılan 168 bayanla birlikte her yıl, her gün sistematik olarak öldürülen tüm bayanları rahmet ve hürmetle anıyorum. Biliyorsunuz, anneler günü yaklaşıyor. Pek çoğumuz evlatlarımızı sevgiyle kucaklayarak annelerimizin ellerine hasretle sarılacağız. Lakin biliyoruz ki bu anneler günü yüzlerce çocuk için sessiz, buruk, eksik geçecek. Zira öldürülen bayanların her biri birer anne, birer evlat, birer kardeşti. Geride gözyaşlarıyla büyüyecek çocuklar, sessiz sofralar, sessiz meskenler kaldı. Halbuki bu yıl 2025 hükümet tarafından aile yılı ilan edilmişti. Lakin şu soruyu da sormadan edemiyoruz: Madem bu yıl aile yılı, neden o ailenin yükünü omuzlayan bayanlar korunmuyor? Neden şiddete uğrayan bayanların sesi duyulmuyor? Neden çaresizce yardım isteyen anneler görmezden geliniyor? Aile dediğiniz sırf birebir hanede yaşayan bireylerden ibaret değildir. Aile; inançla büyüyen çocuk, kendini inançta hisseden bayan, şiddetten arındırılmış bir hayat ve bir ömür alanı demektir. Ve bir ülke lakin bayanları yaşatabildiği sürece aileyi nitekim koruyor sayılabilir. Bayanlar için inançlı bir hayatı garanti altına almadan, bayanlara devletin onları koruyabileceği bir aile vaat etmeden, anneleri hayatta tutunmadan aileden kelam etmek mümkün değildir” dedi.
“Kadınlara keyifli hissedecekleri bir hayat borcumuz var”
Kadınlar için gerçekleştirilen çalışmaların bir lütuf değil gereklilik olduğuna dikkati çeken Lider Ovalıoğlu, “Bir belediye başkanı olarak, büyük bir sorumluluk hissediyorum. Bizim geride kalan tüm bayanlara inançlı bir kent, keyifli hissedecekleri bir hayat borcumuz var. Bilhassa afetleri konuştuğumuz bu günlerde bayan ve inançlı kent sıkıntısını çok daha sık düşünmeye başladık. Bir zelzele oluyor, konteyner kentlerde çocuklarıyla birlikte en çok bayanların mağdur olduğunu görüyoruz. Yangın tedbirleri alınmamış bir otel yanıyor, anneler çocuklarının arkasında ‘Ben bunu hak edecek ne yaptım’ diye ağlıyor. Ekonomik krizlerde birinci işten çıkarılanlar tekrar bayanlar oluyor. Tüm afet ve felaketlerde temel ömür ve hijyen gereçlerine erişimden güvenlik telaşına kadar bayanlar çok büyük problemlerle yüzleşiyor. Ve bu felaketlerin ortasında biz lokal idarelere de çok büyük misyonlar düşüyor. Birçok noktada yurttaşlarımız sıkıntılarının tahlili için en kolay ulaşabildikleri kuruma yani belediyelere geliyor. Tam da bu nedenle lokal idarelerin güçlenmesi ve bayan odaklı siyasetlerde yetki ve sorumlu kılınması da çok kıymetli. Tedbir almaktan kriz anındaki tahlillere kadar bizler de sorumluluklarımızın birinciyle hareket ediyoruz. Bayan ve inançlı ömür çalıştayını tam da bu çok katmanlı güvensizlik halini görünür kılmak ve tahlil üretmek emeliyle düzenledik. Bayan dostu bir kent tasarımı, inançlı bir dijital dünya, eşitlikçi kurumlar yaratmak mümkün. Bizim toplumsal demokrat, belediyecilik anlayışımızın da bir kesimi olarak bu çalışmamızı çok değerli görüyorum. Bakırköy’de de bayanlar yalnız hissetmesin, inançta ve eşit yaşasın diye var gücümüzle çalışıyoruz. Zira bayanlara inançlı hayat alanları sunmak bir lütuf değil, biz toplumsal demokrat yöneticilerin asıl vazifesidir. Bugün bu vazifenin bir adımını daha birlikte atıyoruz. dayanışmanın gücüyle yeni yollar aramaya devam ediyoruz. Düzgün ki varsınız, daima olun” diye konuştu.
“Tüm Türkiye’de yaygınlaşacak”
Çalıştayda konuşan İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Enif Yavuz Dipşar, mahallî idarelerle ahenk içinde çalışarak bayanların hayat koşullarını düzgünleştirmeye devam edeceklerini belirterek, “Amacımız sırf bir ortaya gelmek değil, bayanların kentte inançlı, eşit, özgür bir biçimde var olabileceklerini sağlamak için ortak akıl geliştirmek. Ortak akla inanıyor, bu ortak aklı geliştirmek için de sizlerin fikirleri ile oluşturacağımız rehberi hakikaten önemsiyor ve Bakırköy’de atılan bu tohumun tüm Türkiye’ye yaygınlaşacağına olan inancımızı da en üst düzeyde tutuyoruz. Bir kentte bayanlar kendilerini inançlı hissetmiyorlarsa, o kent ne kadar gelişmiş, büyük, çağdaş görünürse görünsün, adalet ve eşitlik gayesinden uzaktadır. Güvenlik sırf ferdî bir muhtaçlık değil, temel bir insan hakkıdır. Bu hak yalnızca fizikî değil, duygusal, dijital, ekonomik ve toplumsal boyutlarıyla çok katmanlı bir yapıdadır. Bayanların gündelik hayatta sokakta yürürken, dijital ortamda içerik paylaşırken, çalıştığı kurumda misyonunu sürdürürken ya da meskeninde yaşarken kendini inançta hissetmesi bir ayrıcalık değildir. Herkes için vazgeçilmez bir haktır. Fakat ne yazık ki pek çok bayan ömrün farklı alanlarında şiddet, ayrımcılık, güvensizlikle karşı karşıya. İşte tam bu nedenle güvenlik sorununa bayanların hayat tecrübeleri üzerinden bakmak ve bu tecrübeden bir siyaset üretmek hepimizin ortak sorumluluğu” sözlerini kullandı.
“Bakırköy çok şanslı”
Başkan Ovalıoğlu’nun Bakırköy için bir baht olduğunu söyleyen Dipşar, şöyle devam etti: “Sadece bireyleri değil, toplumun adalet ve eşitlik hissini amaç alan bayana yönelik şiddetle gayrette yalnızca hizmet sunmak kâfi değil, toplumsal farkındalık ve dayanışmayı güçlendirmek çok kıymetli ve kritik. Bu noktada İstanbul Büyükşehir Belediyesi İBB Bayan olarak hayata geçirdiğimiz çok lisanlı bayan takviye çizgisi bugüne kadar 8.800 bayana hizmet verdi. Çok yakın vakitte Bakırköy Belediye Liderimizle birlikte imzalayacağımız protokolle bayan dayanak çizgimizde iştirak yapacağız. Bakırköy sahiden çok şanslı zira bu farkındalığı yaratabilecek kadın bir belediye başkanı var. Aynı zamanda hepinizin bildiği üzere Bakırköy Belediye Liderimiz bir beyin cerrahı. O noktada da aslında toplumsal cinsiyet rollerinin ve normlarının büsbütün kalıpları yıkan bir bayan var Bakırköy için. Zati Bakırköy bu noktada İstanbul’un öncüsü olacağını ve bugüne kadar yaptığı çalışmalarla da bunun teminatını gösterdiği için Sayın Belediye Başkanımızı hepinizin huzurunda tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Bayanların lokal idarede güçlü bir biçimde yer alması, eşit ve adil idare anlayışının temeli. Bu idarede daha fazla yer aldıkça eşit ve kapsayıcı siyasetler da hayat buluyor. Birebir Bakırköy’de olduğu üzere. Biz birlikte dönüştürmeye inanıyoruz. Gayemiz İstanbul’un her köşesinde uygulanabilir, kapsayıcı, sürdürülebilir yaklaşımlarla bayanlar için güvenlik siyasetlerini güçlendirmek.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
