Gün: 30 Nisan 2025

  • Bayındır 26. Uluslararası Çiçek Festivali Başlıyor

    Bu yıl 26’ncısı gerçekleştirilecek Uluslararası Çiçek festivali bu sene 2-4 Mayıs  tarihleri arasında yapılacak.

    Bayındır’da, geçmişi Osmanlı’ya dayanan çiçekçilik 1980’li yıllardan sonra başlı başına bir gelir kaynağı olmuş ve hem ilçenin bu alanda sesini duyurmak hem de üreticiye pazar imkânı sağlamak için 1998 yılından itibaren çiçek festivali düzenlenmeye başlamıştır. 8 üretici ile naylon çadırlar ve ahşap direklerden oluşan stantlar kurularak, sınırlı imkanlar ama büyük bir vizyon ile başlayan çiçek festivali bu sene 26. yılına girmiş, artık tüm Türkiye’de ve dünyada bilinen bir etkinlik halini almıştır. Yüzlerce çeşit çiçekle oluşturdukları sergilerdeki renk cümbüşüyle Türkiye’nin değişik yerlerinden gelen binlerce ziyaretçiyi mest eden üreticiler aynı zamanda ürünlerini pazarlama imkânı da bulmaktadır. Festivalde çiçek üreticilerinin yanında başta tarımla ilgili olmak üzere birçok değişik sektörden de stantlar açılmaktadır. Ayrıca festival boyunca konserler, gösteriler, yarışmalar vb etkinlikler de düzenlenmektedir.

    25-28 Nisan 2024 tarihleri arasında yapılan 25. Bayındır Uluslararası Çiçek Festivali’nde Bayındır Belediyesi tarafından 1100m2 kapalı panel stand ve 200 çadır kurulmuş; toplamda 1800 m2 kapalı alan ve 1500 m2 açık alanda 250 çiçekçi ve diğer esnafın katılımı sağlanmıştır. 4 gün boyunca konserler, halk oyunları gösterileri ve çeşitli etkinliklerin de desteği ile festivali yüzbinlerce kişi ziyaret etmiştir.

    26’ncı Uluslararası Bayındır Çiçek Festivali, 2 Mayıs Cuma günü saat 14.00’de yapılacak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın da katılımıyla yapılacak açılış töreni ile başlayacak. Festival süresince performans sanatçıları, halk oyunu ekiplerinin gösterileri devam edecek. Festivalde ayrıca Hırvatistan Konuk Sanatçı Grubu Croatian Clarinet Quartet (Hırvat Klarnet Dörtlüsü)’de bir konser verecek. IzBB Trio Gurubu konseri, Enes Kunduracı konseri, Özlem Menokan konseri, Bayındır Belediyesi Ritim Grubunun Gösterisi, Bayındır Tarihi Fotograf Sergisi, Bando Mozaik Konseri, IzBB DJ Perküsyon Show, Gaffers Band Konseri gibi etkinliker misafirleri bekliyor olacak. Alanı ziyarete gelenler, hazırlanan fotoğraf çekim alanında 26’nci Uluslararası Bayındır Çiçek Festivalini ölümsüzleştirebilecekler.

    Festival kapsamında 2 Mayıs Cuma akşamı Mansur Ark, 3 Mayıs Cumartesi akşamı  Anadolu Rock müziğinin güçlü sesi Haluk Levent, 4 Mayıs Pazartesi günü ise Türk pop müziğinin güçlü ismi Işın Karaca Şehir Stadyumu’nda sahne alacak.Stadı dolduracaklara unutulmaz bir akşam yaşatacak konserler ve diğer tüm etkinlikler Bayındır Belediyesi tarafından ücretsiz yapılacak.

    Bu yıl 26. kez düzenlenecek olan Uluslararası Bayındır Çiçek Festivali’ne herkesi davet eden Bayındır Belediye Başkanı Davut Sakarsu “Bu yıl bahar Bayındır’da başka bir güzel olacak” dedi.

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Fransız gastronomisinin babası Marie-Antoine Carême kimdi?

    Birçoğu tarafından Fransız haute mutfağının babası olarak kabul edilen Marie-Antoine Carême, belki de en çok tatlılarıyla ünlüdür-suflé’yi mükemmelleştirdi, Croquembouche’u icat etti ve modern düğün pastasını geliştirmiş olabilir.

    Ancak Carême, Çarşamba günü düşen Apple TV+ serisinde göründüğü kadar açık saçık mıydı? Gösteride, 1784 doğumlu olan usta şef, 1833’te öldü ve Antonin Carême olarak biliniyor – bıçak keskinleştiriyor, birden fazla kadını baştan çıkarıyor ve Napolyon Fransa’nın türbülansı sırasında sır satıyor.

    Şefin biyografisi serinin temeli olan Ian Kelly, “Carême, modern gastronominin doğumunda en önemli bireysel figür” dedi. (27 Mayıs’ta Amerika Birleşik Devletleri’nde “Carême: İlk Ünlü Şef” olarak yeni bir baskı yayınlanıyor.)

    Fransız gastronomisinin babası Marie-Antoine Carême kimdi?

    Benjamin Voisin, yeni TV şovunda Carême oynuyor. Kredi… Apple TV+

    İşte Carême’de yemek kitapları yazan, krallara hizmet eden, hamur işçiliğini yenilebilir bir mimarlık biçimi olarak tanımlayan ve dünyanın ilk ünlü şeflerinden biri olduğu görülüyor.

    Mutfakta Carême

    Carême en iyi, dev harplar veya çeşmeler olarak şekillendirilebilen, olağanüstü olan yükselen hamur işleri ile bilinir. Croquembouche gibi bazıları birkaç metre yüksekliğinde yükseldi.

  • Moody’s, Bank Permata’nın mevduat notlarını teyit etti, görünümü negatife çevirdi

    Investing.com — Moody’s Ratings, bugün Bank Permata Tbk’nin (P.T.) görünümünü durağandan negatife revize etti. Kredi derecelendirme kuruluşu, aynı zamanda Endonezya bankasının uzun vadeli (LT) ve kısa vadeli (ST) yabancı para (FC) ve yerel para (LC) mevduat notlarını Baa1/P-2 seviyesinde teyit etti. Kuruluş ayrıca LT ve ST FC ve LC Karşı Taraf Risk Notlarını A3/P-2, LT ve ST Karşı Taraf Risk Değerlendirmesini A3(cr)/P-2(cr) ve Düzeltilmiş Temel Kredi Değerlendirmesini (BCA) baa1 seviyesinde tuttu.

    Bank Permata’nın görünümündeki değişiklik, öncelikle ana bankası Bangkok Bank Public Company Limited’in (BBL) görünümünün negatife çevrilmesinden kaynaklanıyor. BBL’nin görünümündeki değişiklik, Tayland Hükümeti’nin notlarına ilişkin negatif görünümden etkilendi.

    Bank Permata’nın görünüm değişikliği, BBL’nin görünümünün negatife dönmesini takip ediyor. Bu hamle, Tayland’ın görünümünün durağandan negatife değişmesinden kaynaklanıyor. Tayland’ın Baa1 ihraççı notu düşürülürse, bu durum BBL’nin baa1 BCA’sının düşürülmesine yol açabilir. Bu da Bank Permata’ya destek sağlama kabiliyetini azaltabilir.

    Bank Permata’nın Baa1 mevduat notları ve baa1 düzeltilmiş BCA’sı, ihtiyaç anında BBL’den çok yüksek bir destek alma olasılığı değerlendirmesini içeriyor. Bu, bankanın baa3 BCA’sından iki kademe yükselişle sonuçlanıyor. Bu destek varsayımı, BBL’nin bankadaki kontrol hissesini ve Bank Permata’nın Grup için stratejik önemini dikkate alıyor.

    Bankanın Düzeltilmiş BCA’sı ve notlarının gelecekteki düşüşleri, BBL’nin destek sağlama yeteneği veya istekliliğinin azalması durumunda gerçekleşebilir. Buna Tayland’ın egemen notunun düşürülmesi nedeniyle kapasitenin azalması da dahildir.

    Bank Permata’nın Düzeltilmiş BCA’sı ve notları, BCA’sı düşürülürse de düşürülebilir. Bu durum, takipteki kredi (NPL) oranının %4’ün üzerine çıkması, maddi özkaynak/risk ağırlıklı varlıklar oranının %18’in altına düşmesi veya net gelir/maddi varlıklar oranının %0,5’in altına düşmesi halinde gerçekleşebilir.

    Bank Permata’nın notlarının yükseltilmesi, şu anda negatif görünümde oldukları için pek olası değil. Düzeltilmiş BCA’sının yükseltilmesi de pek olası değil. Çünkü bu, BBL’nin BCA’sına yakından bağlı ve yukarı yönlü potansiyeli sınırlı. BBL’nin BCA’sı halihazırda Tayland’ın Baa1 egemen notlarıyla aynı seviyede ve şu anda negatif görünümde.

    Bununla birlikte, Moody’s, BBL ve Tayland’ın egemen notunun görünümü istikrar kazanırsa Bank Permata’nın görünümünü tekrar durağana çevirebilir.

    Bank Permata’nın BCA’sının yükseltilmesi, muhtemelen imtiyazının önemli ölçüde güçlenmesinin yanı sıra varlık kalitesi, kârlılık ve finansman dahil olmak üzere kredi metriklerindeki iyileşmelere bağlı olacaktır.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Moody’s, egemen görünüm değişikliği sonrası PTT ve PTTEP görünümünü negatife çevirdi

    Investing.com — Moody’s Ratings, Tayland’daki iki finansal olmayan şirket olan PTT Public Company Limited (PTT) ve PTT Exploration and Production Public Co. Ltd. (PTTEP) için görünümünü durağandan negatife revize etti. Bu revizyon, 29 Nisan 2025 tarihinde Tayland hükümetinin Baa1 olan ihraççı notunun teyit edilmesi ve ülke görünümünün durağandan negatife çevrilmesinin ardından geldi.

    Her ikisi de hükümetle ilişkili ihraççılar (GRI’ler) olan şirketlerin Baa1 ihraççı ve öncelikli teminatsız tahvil notları teyit edildi. PTT için bu, aynı zamanda baa2 Temel Kredi Değerlendirmesini (BCA) de içeriyordu. PTT’nin tamamen sahip olduğu bir yan kuruluşu olan PTT Treasury Center Company Limited (PTT TCC) tarafından ihraç edilen destekli öncelikli teminatsız notlar üzerindeki Baa1 notu ve PTT TCC’nin banka kredi imkanının Baa1 destekli öncelikli teminatsız notu ile PTT TCC ve PTT tarafından kurulan orta vadeli tahvil (MTN) programı üzerindeki (P)Baa1 öncelikli teminatsız notu da teyit edildi.

    PTTEP için ise Baa1 ihraççı notu, baa2 BCA’sı ve (P)Baa1 öncelikli teminatsız orta vadeli tahvil (MTN) programı notu teyit edildi. Buna ek olarak, PTTEP Treasury Center Company Limited’in (PTTEP TC) (P)Baa1 destekli öncelikli teminatsız MTN programı notu ve destekli öncelikli teminatsız notları için Baa1 notu da teyit edildi. PTTEP TC, PTTEP’in tamamen sahip olduğu bir yan kuruluşudur.

    Her iki şirket için görünümdeki değişiklik, Tayland’ın egemen notundaki görünüm değişikliğini ve şirketlerin Tayland enerji sektöründeki stratejik önemini yansıtmaktadır. PTT’nin Baa1 ihraççı notu, öncelikle şirketin baa2 BCA’sında yakalanan bağımsız kredi gücünü yansıtmaktadır. baa2 BCA, PTT’nin Tayland’ın ulusal entegre petrol ve gaz şirketi olarak stratejik önemini, önemli üretim kapasitesini ve Tayland’ın rafineri kapasitesinin yaklaşık %60’ı üzerindeki kontrolünü ve mükemmel likiditesini yansıtmaktadır.

    PTTEP’in Baa1 notları, baa2 BCA’sı tarafından yakalanan bağımsız kredi gücünü yansıtmaktadır. baa2 BCA, şirketin güçlü finansal metriklerini, mükemmel likidite ve finansal esnekliğini, uzun vadeli gaz satış sözleşmelerinden yüksek nakit akışı görünürlüğünü ve nispeten düşük üretim maliyetini yansıtmaktadır.

    Negatif görünüm göz önüne alındığında, yakın vadede PTT’nin veya PTTEP’in notunun yükseltilmesi pek olası değildir. Tayland Hükümeti’nin not görünümü durağana çevrilirse, not görünümü durağana çevrilebilir. Tayland’ın notları düşürülürse, şirketin BCA’sı baa3’ün altına düşerse veya hükümetin PTT’deki sahipliği %51’in altına düşerse ya da hükümetin şirket üzerindeki kontrolü azalırsa not düşüşleri gerçekleşebilir.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Wolfe, Beyaz Saray’ın otomobil parçalarına gümrük vergisi muafiyeti tanımasıyla Ford’u yükseltti

    Investing.com — Wolfe Research, ABD’li otomobil üreticilerine ve tedarikçilerine önemli fayda sağlaması beklenen Beyaz Saray’ın yeni açıklanan gümrük vergisi muafiyeti nedeniyle Ford (IS:FROTO) Motor Co (NYSE:F) hissesini “Düşük Performans”tan “Eşdeğer Performans”a yükseltti.

    Trump yönetimi, tüm USMCA uyumlu otomobil parçalarını %25’lik sektörel gümrük vergisinden muaf tutan ve ABD’de üretilen araçlara entegre edilen uyumsuz parçalar için geri ödeme sunan bir başkanlık kararnamesi yayınladı.

    Wolfe analistleri bu hamleyi “ABD’li otomobil üreticileri için büyük bir zafer” olarak nitelendirdi. Özellikle yüksek ABD üretimi ve ithal araçlara sınırlı maruziyeti olan Ford ve Tesla (NASDAQ:TSLA) Inc bundan faydalanacak.

    Wolfe şöyle yazdı: “Parça vergilerinden kaynaklanan yük ilk iki yıl için muhtemelen çok düşük olacak.” Ayrıca, geri ödemenin maliyetten değil aracın tavsiye edilen satış fiyatından hesaplanacağını, bu durumun efektif muafiyeti artıracağını ekledi.

    Ford’un ABD merkezli üretim modeli nedeniyle en büyük fayda sağlayanlar arasında olması bekleniyor. Wolfe, bitmiş araçlara tam %25 gümrük vergisi uygulanmasının gelecekteki etkisinin 1 milyar doların altında olacağını tahmin ediyor.

    Buna karşılık, General Motors Co (NYSE:GM) ve Stellantis NV (NYSE:STLA) 2 milyar ila 5 milyar dolar arasında potansiyel gümrük vergisi maliyetiyle karşılaşabilir.

    Wolfe, Ford’un serbest nakit akışı baskısı ve zirve kazanç endişeleri dahil olmak üzere kısa vadeli temelleri konusunda temkinli kalsa da, gümrük vergisi avantajı nedeniyle artık şirketin rakiplerinden daha düşük performans göstermesini beklemiyor.

    Wolfe’un Tesla hakkındaki görüşü iyileşiyor. Şirket, tam yerli üretim ve USMCA uyumlu tedarik sayesinde 2026’ya kadar etkili bir otomobil gümrük vergisi yüküyle karşılaşmayabilir.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Trump yine CBS, Paramount ve 60 Minutes’ı seçim sahtekarlığıyla suçladı

    Investing.com — ABD Başkanı Donald Trump, CBS, Paramount ve 60 Minutes’ı seçim döneminde sahtekarlık yapmakla yeniden suçladı. Trump, kendi sosyal medya platformu Truth Social’da yaptığı paylaşımda, bu medya kuruluşlarının siyasi arenada eşi görülmemiş şekillerde Amerikan halkını aldattığını ve dolandırdığını iddia etti.

    Trump’a göre, Başkan Yardımcısı Kamala Harris, erken oy kullanma döneminde ve seçim gününden hemen önce yetersiz bulduğu bir cevap verdi. Trump, bu cevabın Harris’in oy sayısını olumsuz etkileyebileceğini ima etti. Ancak iddiasına göre, 60 Minutes ve bağlı olduğu şirketler Harris’in tüm yanıtını kaldırıp sildiler ve yerine daha sonra farklı bir soruya verdiği cevabı koydular.

    Trump, yeni cevabın da iyi olmadığını, ancak 60 Minutes tarafından kaldırılan cevap kadar büyük bir yetersizlik göstermediğini belirtti. 60 Minutes’ı Amerikan halkına, Federal Seçim Komisyonu’na ve Federal İletişim Sistemi’ne karşı büyük bir sahtekarlık yapmakla suçladı.

    Bu iddialara rağmen Trump, “Sahte Haber” olarak nitelendirdiği New York Times’ın, insanların davanın temelsiz olduğunu söylediğini iddia ettiğini belirtti. Times’ı “Trump Delilik Sendromu”ndan muzdarip olmakla suçladı ve bu müdahalelerinin onları seçimler de dahil olmak üzere haksız müdahale konusunda sorumlu kılabileceğini öne sürdü.

    Trump paylaşımını, bu kuruluşları sorumlu tutmanın önemini vurgulayarak tamamladı. 60 Minutes ve bağlı olduğu şirketlerin yaptığının, yayın tarihindeki en büyük yasadışı eylemlerden biri olduğunu belirtti. Bir başkan adayı için yasadışı bir şekilde cevap oluşturulması gibi bir şeyin daha önce hiç yapılmadığını iddia etti. Trump, bu kuruluşların bunun bedelini ödemesi gerektiğini ve Times’ın da muhtemelen yasadışı davranışları nedeniyle sorumlu tutulması gerektiğini öne sürdü.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Baklavalık Yufkadan Kıymalı Börek

    Baklavalık Yufkadan Kıymalı Börek için Malzemeler

    • 1 paket baklavalık yufka (yaklaşık 400 gr, 40 yaprak civarı)
    • 3 yemek kaşığı tereyağı (eritilmiş)
    • Yarım çay bardağı sıvı yağ

    İç harcı için:

    • 300 gr kıyma
    • 1 adet soğan
    • 2 yemek kaşığı sıvı yağ
    • Tuz, karabiber, pul biber

    Sos için:

    • Yarım su bardağı süt
    • Yarım çay bardağı sıvı yağ
    • 3 yemek kaşığı tereyağı

    Üzeri için:

    • 1 yumurta sarısı

    Baklavalık Yufkadan Kıymalı Börek Nasıl Yapılır?

    • Soğanı sıvı yağ ile tavada pembeleşinceye kadar soteleyin. Ardından kıymayı ekleyip suyunu bırakıp çekene dek pişirin. Baharatlarla tatlandırın ve oda sıcaklığında dinlenmeye bırakın.
    • Her bir börek için dört yaprak baklavalık yufka kullanın. İlk üç katın her birine hazırladığınız ılık yağlı sostan sürün. Dördüncü kata sos sürmeden kıymalı iç harcı uzun kenar boyunca yayın.
    • Yufkayı rulo şeklinde sarın. Dilerseniz ruloyu kendi etrafında döndürerek gül böreği şekli verebilir ya da direkt olarak düz rulolar şeklinde hazırlayıp fırın tepsisine dizerek sade sunum tercih edebilirsiniz.
    • Tüm yufkaları aynı şekilde hazırlayıp aralıklı şekilde yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizin. Üzerlerine yumurta sarısı sürerek kızarmalarını sağlayın.
    • Önceden ısıtılmış 180 derece fırında, altı üstü güzelce kızarana kadar yaklaşık 25–30 dakika pişirin. Fırından çıkınca biraz dinlendirip servis edin. Afiyet olsun.
  • Marmaris’ten Ege’nin Kalbi Aydın’a Yolculuk

    60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, beşinci etapta da heyecanı zirveye taşıyor. Dünya bisiklet takviminin öne çıkan organizasyonlarından biri olan TUR2025’in beşinci etabı, 1 Mayıs 2025 Perşembe günü Marmaris’te start alacak. 

    151 kilometrelik parkuruyla Ege’nin muhteşem manzaralarına ev sahipliği yapacak olan 5. Etap, Marmaris- Aydın Etabı, Ege Bölgesi’nin eşsiz doğası ve manzaralarıyla özel anlar yaşatacak. Bu etap, doğa ile denizi bir araya getirerek, zeytin ağaçlarıyla donatılmış yamaçlardan geçen rotasıyla sporculara hem zorlu hem de unutulmaz bir sürüş deneyimi sunacak. Ege’nin karakteristik taş evleriyle bezeli köylerinden ve tarih kokan geçitlerinden geçen bu özel rota, yarışseverlere görsel bir şölen sunarken, bisikletçilere de gerçek bir dayanıklılık testi yaşatacak. Aydın’a uzanan bu nefes kesici etap hem izleyenleri hem de katılımcıları Ege’nin büyüleyici atmosferiyle buluşturacak.

    Parkur Detayları

    60.Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’na katılan 23 Takım, 1 Mayıs Perşembe günü Marmaris Blueport AVM’den saat 10.30’da start alacak. 

    Marmaris’in benzersiz koylarından yola çıkan bu 151 kilometrelik etap, bisikletçileri Ege’nin kalbine uzanan unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor. Turkuaz sularla çevrili başlangıç noktasından itibaren, zeytin ağaçlarıyla bezeli yamaçlar, çam ormanları ve kıvrımlı dağ yolları etap boyunca yarışçılara eşlik ediyor.

    Sporcular, Ula’nın doğayla iç içe patikalarından Yatağan’ın tarihi atmosferine, Çine’nin bereketli topraklarından Aydın’ın enerjik şehir dokusuna kadar pek çok farklı coğrafi ve kültürel dokuyu deneyimleme fırsatı buluyor. Tırmanışları ve süratli inişleriyle fiziki dayanıklılığı test eden bu etap, aynı zamanda Ege’nin saklı güzelliklerini keşfetmek için eşsiz bir fırsat sunuyor. 

    60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu – Marmaris-Aydın Etabı Parkur Tanıtımı

    Dünyanın en prestijli bisiklet turlarından biri olan Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, bu yıl da eşsiz parkurlarıyla bisiklet severleri büyülemeye devam ediyor. 60. yılına Tur’un en önemli etaplarından biri olan Marmaris- Aydın etabı, Ege Bölgesi’nin muhteşem manzaraları eşliğinde bisikletçileri hem fiziksel hem de stratejik anlamda zorlayan zengin bir rotaya sahip.

    Parkur Detayları:

    Tarih: 1 Mayıs Perşembe

    Start Saati: 10.30

    Toplam Mesafe: 151,0 km

    Başlangıç Noktası: Blueport AVM

    Bitiş Noktası: Aydın Atatürk Kent Meydanı

    Bu etap, Marmaris şehir merkezinden başlayarak yarışçıları Gökova Körfezi’nin kıyılarından Muğla’nın kırsal geçitlerine, Yatağan ve Çine üzerinden Aydın’a kadar uzanan 151 kilometrelik zorlu ama bir o kadar da etkileyici bir parkura davet ediyor. Akdeniz’in mavi sularından iç bölgelere doğru yükselen bu rota, hem doğal hem kültürel zenginlikleriyle öne çıkıyor. Parkur güzergâhına yakın noktalarda; Gökova’nın eşsiz koyları, kırsal yerleşimleriyle dikkat çeken Ula ve Yatağan, tarımın kalbi Çine ve antik geçmişiyle Aydın yer alıyor. 

    Öne Çıkan Noktalar

    35,3. km | Tırmanış Kapısı (Kategori 1): Muğla’nın yükselen yollarında konumlanan bu 1. kategori tırmanış, etap içerisindeki en zorlu tırmanış olarak dikkat çekmektedir. Hem genel klasman hem de kırmızı mayo mücadelesi açısından belirleyici bir bölüm olup, sporcuların performanslarının zirveye taşınacağı kritik bir noktayı oluşturmaktadır.

    71,2. km | Türkiye Güzellikleri Sprint Kapısı: Bozarmut yakınlarında yer alan bu sprint kapısı, yeşil mayo klasmanı için kritik bir mücadele alanı oluşturacaktır. Kısa ama etkili atakların beklendiği bu noktada, sprinterlar önemli puanlar kazanmak için hamle yapacaklardır.

    113,3. km | Sprint Kapısı: Çine çevresinde konumlanan bu sprint kapısı, etap sonuna doğru yarış temposunun yeniden yükselmesine zemin hazırlayacaktır. Sarı mayo hedefi doğrultusunda sprinter takımlarının gerçekleştireceği stratejik ataklar bu bölümde belirleyici olabilecektir.

    151,0 km | Finiş – Aydın Atatürk Kent Meydanı: Tarihi dokusuyla öne çıkan Aydın kent merkezi, etabın sona ereceği noktayı oluşturacaktır. Son metrelerde yaşanacak yüksek tempolu mücadele, izleyicilere unutulmaz bir sprint finişi heyecanı yaşatacaktır.

    Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu Marmaris-Aydın Etabı Analizi

    Başlangıç (0–17 km): Etap, Marmaris’te deniz seviyesine çok yakın bir noktada (yaklaşık 7 metre rakımda) başlamaktadır. İlk bölüm, kısa fakat keskin iniş ve çıkışlarla karakterize edilmiş olup, yarış temposunun henüz tam olarak oturmadığı bu bölüm, ataklara açık bir zemin sunmaktadır. 17. kilometreye kadar devam eden dalgalı yapı, pelotonun yarışa ısınması açısından kritik bir geçiş dönemi niteliği taşımaktadır.

    35,3. km – 1. Kategori Tırmanış Kapısı: Etap boyunca karşılaşılan en zorlu tırmanış bu noktada başlamaktadır. Ula çevresinde yer alan ve 607 metre rakıma ulaşan bu 1. kategori tırmanış, hem tırmanış klasmanında puan mücadelesi hem de kaçış gruplarının şekillenmesi açısından stratejik bir öneme sahiptir.

    71,2. km – Türkiye Güzellikleri Sprint Kapısı: Bahçeyaka bölgesinde, 395 metre rakımda konumlanan bu özel sprint kapısı, beyaz forma klasmanında yarışan sporcular için önemli bir mücadele alanı sunmaktadır. Etabın orta bölümünde yer alması nedeniyle, takım ve bireysel stratejiler açısından da kritik bir noktadır.

    113,3. km – Sprint Kapısı: Çine bölgesinde, 81 metre rakımda bulunan bu sprint kapısı, etap sonuna yaklaşılırken puan klasmanında sıralamaları etkileyebilecek önemli bir fırsat oluşturacaktır. Yol profilinin düzleşmesiyle birlikte bu noktada yüksek tempolu bir geçiş beklenmektedir.

    Finiş – Aydın (151,0 km): Etap, Aydın şehir merkezinde, 74 metre rakımda düz bir profilde tamamlanacaktır. Son bölümdeki bu düz yapı, yüksek hızlı bir finiş mücadelesine zemin hazırlamaktadır.

    Genel Değerlendirme:

    • Profilin Değişkenliği, Taktiksel Hamleleri Zorunlu Kılıyor:
     Etabın ilk bölümünde yer alan keskin tırmanışlar, özellikle dağcılar için kaçış grupları oluşturma adına önemli fırsatlar sunmaktadır. Ancak ikinci yarının daha düz ve hız yapmaya elverişli profili, sprinter takımlarına pelotonu yeniden organize etme imkânı tanımaktadır. Bu durum, etabın hem tırmanışçılar hem de sprinterler açısından stratejik açıdan cazip bir mücadele sahasına dönüşmesine neden olmaktadır.

    • Forma Mücadelesinde Kritik Noktalar:
     395 metrede konumlanan Türkiye Güzellikleri Sprint Kapısı ile 81 metredeki sprint kapısı, yeşil ve beyaz forma klasmanlarında puan rekabetinin belirleyici unsurları olacaktır. Bu geçiş noktaları, bireysel hedeflerin yanı sıra takım stratejilerinin de ön plana çıkacağı taktiksel bölgeler olarak öne çıkmaktadır.

    • Erken Kaçışlar mı, Toplu Finiş mi?
     35. kilometrede yer alan 1. kategori tırmanış, etap üzerindeki en zorlu bölümlerden biri olup yarışın genel seyrini doğrudan etkileyebilecek niteliktedir. Ancak etabın son bölümünde hakim olan inişli çıkışlı fakat genel olarak düz yapı, ana grubun zaman farkını kapatmasına elverişli bir zemin sunmaktadır. Bu nedenle finişe doğru artması beklenen tempo ile toplu sprint finişi ihtimali güç kazanmaktadır.

    60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu 5. Etabı Marmaris- Aydın güzergâhında bulunan tarihi ve ikonik noktalar:

    1. Büyük Menderes Nehri

    Büyük Menderes Nehri, Ege Bölgesi’nin en uzun nehirlerinden biri olup, Muğla’dan doğarak Aydın ve Denizli illerinden geçer. Zengin tarım arazilerini sulayarak bölge ekonomisine önemli katkı sağlar. Doğal güzellikleri ve tarihi köprüleriyle tanınan nehir, ayrıca bölgenin ekosistemi için büyük bir öneme sahiptir. Büyük Menderes, aynı zamanda bölgedeki en eski yerleşimlerin bazılarının yaşam kaynağı olmuştur.

    2. Aydın 

    Aydın, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, doğa ile tarihin mükemmel uyum içinde buluştuğu bir şehir. Büyük Menderes Havzası’ndaki verimli toprakları ve ılıman iklimiyle, geçmişin izlerini günümüze taşıyor. Tralleis, Aphrodisias, Miletos gibi antik kentler, Aydın’ın tarihi zenginliğini gözler önüne seriyor. Doğal güzellikleriyle de öne çıkan Aydın, Ege Bölgesi’nin keşfedilmeyi bekleyen incisi.

    60.Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun 5. Etabı, Marmaris’ten Aydın’a kadar Ege’nin doğal ve tarihi zenginlikleriyle çevrili bir parkur sunuyor. Rotanın öne çıkan yerleri:

    Tarihi Yerler:

    1. Tralleis Antik Kenti (Aydın): Aydın şehir merkezinin hemen kuzeyinde yer alan Tralleis, M.Ö. 4. yüzyıla uzanan tarihiyle dikkat çeker. Pergamon Krallığı ve Roma İmparatorluğu dönemlerinde önemli bir ticaret ve kültür merkezi olan kent, özellikle gymnasium kalıntısıyla tanınır. Tralleis’in en ikonik yapısı olan üç kemerli tonozlu yapı, Aydın’ın simgelerinden biri haline gelmiştir.
    2. Aphrodisias Antik Kenti (Karacasu, Aydın): UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Aphrodisias, adını aşk tanrıçası Afrodit’ten alır. M.S. 1. ve 2. yüzyıllarda heykeltıraşlık okulu ile ün kazanan şehir, Anadolu’nun en iyi korunmuş antik tiyatrolarından birine ev sahipliği yapar. Mermer işçiliğinin zirveye ulaştığı bu kent, aynı zamanda stadyumu, agora ve tapınaklarıyla antik çağın ruhunu günümüze taşır.
    3. Miletos Antik Kenti (Didim, Aydın): İyonya’nın en önemli liman kentlerinden biri olan Miletos, felsefenin ve matematiğin doğduğu yer olarak kabul edilir. Thales, Anaximandros ve Anaximenes gibi büyük filozoflara ev sahipliği yapmış bu antik şehir; dört limanı, görkemli tiyatrosu ve planlı şehir yapısıyla antik çağın mühendislik harikalarından biridir. Miletos, aynı zamanda Roma döneminde de ticaret ve kültürün merkezi olmayı sürdürmüştür.

    Köyler ve Kasabalar:

    Marmaris: Canlı şehir hayatı, yat limanı, sahil kafeleri ve tarihi kaleleriyle ünlü bir tatil beldesidir. Aynı zamanda etabın başlangıç noktasını oluşturur.

    Ula: Taş evleri, dar sokakları ve geleneksel mimarisiyle Muğla’nın sakin kasabalarından biridir. Gökova Körfezi’ne yakınlığı ve doğal dokusuyla dikkat çeker.

    Yatağan: Tarihî atmosferi, geniş ovaları ve çevresindeki antik kalıntılarla öne çıkan bir ilçedir. Etap üzerindeki önemli tırmanış noktalarından biridir.

    Çine: Zeytinlikler ve tarım arazileriyle çevrili bu ilçe, doğal ürünleri ve samimi kasaba yaşamıyla bilinir. Yarışçılar için son sprint mücadelelerinden biri burada gerçekleşir.

     

    Doğal Güzellikler:

    Gökova Körfezi: Maviyle yeşilin iç içe geçtiği bu büyüleyici körfez, kıyı boyunca uzanan sakin koyları ve zengin doğasıyla yarışın ilk bölümlerinde eşsiz bir manzara sunuyor.

    Ula Ormanları: Kıvrımlı yollarla çevrili yoğun çam ormanları, etap boyunca bisikletçilere serinlik ve görsel huzur sağlıyor. Doğayla baş başa bir geçiş noktası.

    Yatağan Dağ Geçitleri: Engebeli yapısı ve geniş manzaralarıyla dikkat çeken bu bölge, sert eğimleri kadar çevresindeki doğal zenginliklerle de öne çıkıyor.

    Çine Ovası: Zeytin ağaçları ve tarım arazileriyle kaplı bu geniş ova, etap sonlarına doğru uzanan pastoral bir manzara sunuyor. Bahar aylarında yeşilin bin bir tonuyla göz doldurur.

    Aydın Kırsalı: Dağdan ovaya geçişte, doğal teraslar, küçük akarsular ve tarım alanlarıyla çevrili yollar, Ege’nin tipik doğasını gözler önüne seriyor.

     

    Marmaris–Aydın etabı, zorlu tırmanışların ve hızlı inişlerin ötesinde; Ege’nin doğal dokusunu yakından hissettiren bir rota. Ormanların serinliği, kırsal alanların huzuru ve kıyıdan iç kesimlere uzanan değişken doğasıyla bu etap, bisikletçiler ve izleyiciler için unutulmaz bir doğa yolculuğuna dönüşüyor.

    60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu 5. Etabı (Marmaris-Aydın) Gastronomi ve Tarım Bilgileri

    60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun 5. Etabı olan Marmaris–Aydın rotası, Ege’nin bereketli topraklarında uzanarak bölgenin tarım ve gastronomi kültürünü gözler önüne seriyor. Marmaris’ten başlayıp Ula, Yatağan ve Çine gibi yerleşimlerden geçerek Aydın’da son bulan bu rota; zeytinlikler, incir bahçeleri ve geleneksel ürünlerle çevrili bir coğrafyada ilerliyor.

    Tarım Ürünleri:

    • Zeytin ve Zeytinyağı: Zeytin ve zeytinyağı, bu etap güzergâhındaki en belirgin ürünler arasında yer alıyor. Özellikle Çine ve çevresi, zeytin ağaçlarıyla kaplı tepeleri ve kaliteli zeytinyağı üretimiyle tanınıyor. Aynı zamanda keçi sütünden yapılan peynirler, bölgeye özgü tarhana ve yerel otlarla hazırlanan Ege yemekleri, bu toprakların mutfak zenginliğini oluşturuyor.
    • İncir: Aydın’ın dünyaca ünlü inciri, hem taze hem de kuru olarak tüketilen, bölgenin en değerli tarım ürünlerinden biridir.
    • Kestane: Özellikle dağlık bölgelerde yetişen Aydın kestanesi, hem tatlılarda hem de geleneksel yemeklerde kullanılan aromatik bir lezzettir.
    • Kereviz: Ege sofralarının vazgeçilmezi olan kereviz, limon ve zeytinyağı ile pişirilerek hafif ve sağlıklı bir yemek haline gelir.
    • Çilek: Aydın ve çevresindeki köylerde yetiştirilen çilek, aroması ve tatlılığıyla bölgenin taze meyve üretiminde öne çıkar.
    • Taze Börülce: Ege mutfağında haşlanarak ya da zeytinyağlı olarak hazırlanan taze börülce, özellikle yaz sofralarının sevilen sebzelerindendir.

     

    Gastronomi ve Muğla-Aydın Mutfağı

    Bisiklet turunun geçtiği güzergâhta, Muğla’ya ve Aydın’a özgü birçok lezzeti bulmak mümkündür:

    Köfteci (Muğla Köftesi): Ege mutfağının vazgeçilmezi olan Muğla köftesi, özel baharatlarla hazırlanan lezzetli bir et yemeğidir.

    Zeytinyağlı Enginar: Muğla’nın verimli topraklarında yetişen enginar, zeytinyağı ile pişirilip taze otlar ve limonla tatlandırılarak sunulur.

    Kabak Çiçeği Dolması: Ege mutfağının zarif yemeklerinden biri olan kabak çiçeği dolması, zeytinyağı ve pirinçle hazırlanır, hafif ve lezzetlidir.

    Muğla Usulü Keşkek: Geleneksel bir Ege yemeği olan keşkek, bu bölgede özel baharatlar ve etle hazırlanarak sofralarda yerini alır.

    Çine Köftesi: İnce uzun formda hazırlanan bu köfte, sadece tuzla yoğrulan dana etinin ızgarada pişirilmesiyle hazırlanır. Yanında domates, biber ve kuru soğanla servis edilen köfte, sadeliğiyle lezzet kazanır.

    Ayran Böreği: Yufkaların kat kat dizilip, üstüne yoğurtlu ve ayranlı sos dökülerek fırınlandığı bu tarif, Çine sofralarının vazgeçilmezidir. Dışı çıtır, içi yumuşak dokusuyla dikkat çeker.

    Çingene Pilavı: Haşlanmış bulgurun yeşillik, limon suyu, domates ve zeytinyağıyla harmanlandığı bu salata tarzı pilav, özellikle yaz aylarında serinletici bir alternatif olarak tüketilir.

    Yuvarlama: Kıyma ve pirinçle yapılan minik köftelerin, limonlu terbiye ile pişirilmesiyle elde edilen hafif ve lezzetli bir çorbadır. Düğün ve özel gün sofralarının baş tacıdır.

    Marmaris- Aydın parkuru, bu zengin tarım ve gastronomi kültürünü barındıran noktalar üzerinden geçerek, hem sporculara hem de izleyicilere görsel ve tat duyularına hitap eden bir deneyim sunmaktadır. 

     

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Trafikte Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu düzenlemesi

    İzmir 2-4 Mayıs’ta 60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’na ev sahipliği yapacak. Yarış güzargahındaki yollar UKOME kararıyla trafiğe kapalı olacak. Organizasyon nedeniyle bazı ESHOT hatları ile İzmir Metro AŞ’nin işlettiği Konak ve Karşıyaka tramvaylarının sefer programlarında değişiklikler yapıldı.

    27 Nisan’da Antalya’da başlayan ve 4 Mayıs’ta İzmir’de sonlanacak 60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun 6’ncı, 7’nci ve 8’inci etap güzergâhları Kuşadası, Menderes, Selçuk, Seferihisar, Çeşme, Urla, Güzelbahçe ve Konak’tan geçerek Bostanlı İskelesi’nde sonlanacak.  Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin (UKOME) kararı uyarınca 2 Mayıs Cuma, 3 Mayıs Cumartesi ve 4 Mayıs Pazar günleri, İzmir’de yarış güzergahındaki yollar trafiğe kapalı olacak. Bu nedenle bazı ESHOT hatları ile Konak ve Karşıyaka tramvaylarının sefer planlarında zorunlu değişiklikler olacak.

    Etkilenecek otobüs hatları

    2 Mayıs Cuma günü 176, 508, 693, 694, 697, 808, 701, 705, 707, 712, 713, 714, 715, 719, 721, 722, 724, 727, 743, 727, 729, 763, 770, 775, 776, 780, 781, 782, 783, 784, 785, 786, 792, 794, 795, 798, 804, 806, 858, 3 Mayıs Cumartesi günü 8, 9, 82, 640, 641, 642, 675, 684, 732, 737, 738, 760, 761, 762, 775, 776, 778, 829, 882, 883, 906, 909, 961, 962, 975, 978, 979, 981, 982, 983, 984, 985, 986, 987, 989, 990, 991, 4 Mayıs Pazar günü 5, 6, 7, 8, 10, 24, 25, 480, 486, 18, 19, 20, 27, 34, 35, 36, 39, 42, 44, 45, 46, 77, 78, 82, 125, 126, 135, 136, 137, 140, 147, 148, 196, 197, 200, 202, 240, 253, 258, 302, 321, 326, 330, 335, 466, 477, 487, 502, 543, 598, 602, 608, 660, 662, 675, 738, 760, 761, 777, 800, 811, 838, 847, 853, 882, 909, 912, 951, 975, 978, 981, 982, 983, 984, 985, 987 numaralı ESHOT otobüslerinin seferlerinde zaman zaman gecikmeler yaşanabilecek.

    4 Mayıs Pazar günü ayrıca 121 numaralı Mavişehir Aktarma Merkezi-Konak ve 361 numaralı Bahrice Üçok- Karşıyaka İskele hatları hizmet dışı kalacak.

    435, 543 ve 330 hat numaralı otobüsler, Bostanlı İskele yerine Bahriye Üçok’ta son durak yapacak. 330 ve 543 hat numaralı otobüsler; Bahriye Üçok Son Durak, Girne Caddesi, Yeni Girne, İzmir Çevre Yolu, (Bayraklı Tünelleri), Yüzbaşı İbrahim Hakkı Caddesi, Manas Bulvarı’ndan sonra mevcut güzergâhlarında hizmet verecek.

    126, 135, 136, 137, 197, 222, 258, 326, 487, 847 ve 853 hat numaralı otobüsler, Karşıyaka İskele yerine Bahriye Üçok’ta son durak yapacak.

    777 hat numaralı otobüs, Karşıyaka İskele yerine Bostanlı İskele’de son durak yapacak.
    290 ve 532 hat numaralı otobüsler, gidişte, Bahriye Üçok Son Durak, Cevdet Bilsay Caddesi, Ordu Bulvarı, Girne Bulvarı, İzmir Çevre Yolu, mevcut güzergâhının devamı; dönüşte ise mevcut güzergâhını takiben, İzmir Çevre Yolu, Girne Bulvarı, Anadolu Caddesi, 1830/2 Sokak, Cevdet Bilsay Caddesi, Bahriye Üçok Son Durak güzergahında hizmet verecek.

    4 Mayıs Pazar tramvay planı

    Karşıyaka Tramvayı seferleri, 4 Mayıs Pazar günü, saat 06.00’dan etkinliğin bitimine kadar Ataşehir Kavşağı ile Atakent durakları arasında yapılacak. Alaybey- Selçuk Yaşar durakları arasında işletim olmayacak. Çiğli Tramvayı’nda seferler devam edecek. Konak Tramvayı ise saat 06.00’dan etkinliğin bitimine kadar Halkapınar – Gazi Bulvarı durakları arasında hizmet verecek, etkinlik süresince Fahrettin Altay-Konak İskele durakları arasında sefer olmayacak. Seferler etkinliğin sona ermesinden itibaren resmi web sayfasında yer alan sefer planına uygun olarak yapılacak.

    Metro, İZBAN ve vapuru tercih edin!

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı yetkilileri, yarış süresince yurttaşların, mağduriyet yaşamamak için İzmir Metro, İZBAN ve vapur seferlerini tercih etmelerinin iyi olacağını belirtti.

    Hangi yollar kapanacak?

    60’ıncı Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun, İzmir sınırlarında düzenlenecek 6’ncı, 7’nci ve 8’inci etapları kapsamında kapanacak güzergâhlar şöyle olacak:

    2 Mayıs Cuma

    Selçuk, Menderes, Buca ve Torbalı ilçe sınırlarından geçecek şekilde yapılacak 6. Selçuk – Selçuk (Meryemana) etabında; Selçuk Saint Jean Caddesi’nden itibaren; – Atatürk Cad. – Sabri Yayla Blv. – Bakla Deresi Sk. – Nation Cad. –  Ahmetbeyli – Claros Blv. – Küner Mahallesi Kavşağından – Çevre Yolu Blv – Süleyman Demirel Blv. – İzmir Aydın Cad. – Torbalı Fatih Sultan Mehmet Cad.- 6253 Sk – 18 Sk. – Karacaağaç 4011 Sk. –  4004 Sk. – 4001 Sk. – Kırıklar Yolu Üzeri Sk. – Karabağlar Sk. – Kırıklar Demokrasi Cad. – Karataş Sk. – Doğancılar Yunus Emre Cad. – 6010 Sk. – 6208 Sk. – Dağkızılca Günvar Sk. – 6180 Sokak – Gazi Mustafa Kemal Cad. – Philsa Caddesi – Torbalı Aydın Caddesi – 8 Cad. – 202 Sk. – İzmir Cad. – Selçuk Atatürk Cad. – Şehit Pilot Üsteğmen Deniz Taylan Cad. – Şehit Piyade Er Yüksel Özülkü Sk.- Şirince Boğazı Mevkii – Değirmenboğazı Sk. – 219 Sk. – Kartalaltı Mevkii – 4106 Sk. – Zeynel Irmak Cad. – 4044 Sk. – 4027 Sk. – 4020 Sk. – Şehabettin Dede Cad. – Selçuk Atatürk Cad. – Meryemana Kavşağı – Meryemana Mevkii bitiş.

    3 Mayıs Cumartesi

    Selçuk, Menderes, Seferihisar, Güzelbahçe, Urla ve Çeşme ilçe sınırlarından geçecek şekilde yapılacak 7. Selçuk – Çeşme etabında Selçuk Efes’ten itibaren – Efes Kapı Mevkii Sk. – Sabri Yayla Blv. – Bakla Deresi Sk. – Nation Cad. – Özdere İzmir Cad. – Mustafa Kemal Paşa Blv. – Gümüldür Meryemana Cad. – Ürkmez Cad. – Kuşadası Seferihisar Yolu Cad. – Kuşadası Cad. – Seferihisar İzmir Cad. – Güzelbahçe Seferihisar Cad. – Mithatpaşa Cad. – Mareşal Fevzi Çakmak Blv. – Çeşme Urla İzmir Asfaltı Cad. – Nuri Özbek Cad. – İçmeler Cad. – Çeşme Yolu Cad. – Çeşme Asfaltı Cad. – 5000 Sk. – Altınyunus 3435 Sk. bitiş.

    4 Mayıs Pazar

    Çeşme, Urla, Narlıdere, Balçova, Konak, Bayraklı ve Karşıyaka ilçe sınırlarından geçecek şekilde yapılacak 8. Çeşme – İzmir etabında Çeşme Kalesi önünden itibaren – 2001 Sk. – Çeşme Asfaltı Cad. – Çeşme Yolu Cad. – İçmeler Cad. – Nuri Özbek Cad. – Çeşme Urla İzmir Asfaltı Cad. – Özbekyolu Cad. – Özbek Cad. – Koca Dere Yolu Sk. – 16/3 Sk. – Harbiye Cad. – Yalı Cad. – İskele Cad. – Neyzen Tevfik Cad. – Mareşal Fevzi Çakmak Blv. – Mithatpaşa Cad. – Mustafa Kemal Sahil Blv. Çeşme Otoyol yan yolu – Mustafa Kemal Sahil Blv. – Fevzipaşa Blv. – Anafartalar Cad. – 9 Eylül Meydanı –  Mürselpaşa Blv. – Altınyol – Anadolu Cad. – Yalı Blv. – Bostanlı İskele önü bitiş. 

    Belirlenen güzergâhlarda; bölünmüş yollarda yarış yönünde sağ şerit araç trafiğine kapatılacak. Bölünmemiş yollarda ise yolun tamamı, etaplar halinde araç trafiğine kapanacak. Karşıyaka Yalı Bulvarı’nda Anayasa Meydanı ile etap bitiş noktası olan Bostanlı İskelesi arasında kalan kesimde bisikletliler trafik akışına göre ters yönden geçiş yapacağından, gerekli yönlendirmeler yapılarak bu kesimin deniz tarafının araç trafiğine kapatılması sağlanacak.

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kıymetli Madenler Piyasası’nda bugün 385 kg altın, 74 kg gümüş işlemi gerçekleşti

    Foreks –

  • Emlak Konut ile BJK arasında işbirliği protokolü imzalandı

    Foreks – Emlak Konut (IS:EKGYO) ile BJK arasında işbirliği protokolü imzalandı.

    Şirketten KAP’a yapılan açıklamada şunlar denildi:

    “Mülkiyeti Beşiktaş (IS:BJKAS) Jimnastik Kulübü Derneği’ne ait İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, Dikilitaş Mahallesi’nde bulunan toplam 15.382,49 m² yüzölçümüne sahip taşınmazlar üzerinde proje geliştirmek amacıyla Şirketimiz ile Beşiktaş Jimnastik Kulübü Derneği arasında işbirliği protokolü imzalanmıştır. “

  • TCMB Başkanı Karahan: “Oynaklıkları sınırlamak için proaktif adımlar atacağız”

    Investing.com – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Banka’nın 93. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda 2024 yılına ilişkin makroekonomik gelişmeler, para politikası uygulamaları ve 2025 yılına yönelik değerlendirmeleri içeren kapsamlı bir konuşma yaptı. Karahan, fiyat istikrarının sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah için temel unsur olduğunu vurgularken, parasal ve finansal istikrarın sağlanması için proaktif bir yaklaşım benimsediklerini belirtti.

    Karahan, 2024 yılı boyunca para politikasında güçlü sıkılaştırma adımları attıklarını ve haziran ayında başlayan dezenflasyon sürecinin 2025 yılı ilk çeyreğinde de devam ettiğini ifade etti. Bu süreçte politika faizinin Mart ayında %50 seviyesine çıkarıldığını, ardından görünümdeki iyileşme nedeniyle yıl sonunda %47,5’e çekildiğini aktardı. Başkan Karahan, 2025 yılının ilk çeyreğinde enflasyondaki düşüşe paralel olarak faiz oranının Ocak’ta %45’e, Mart’ta ise %42,5’e düşürüldüğünü söyledi.

    Enflasyon gelişmeleri ve talep dinamikleri yakından izleniyor

    Başkan Karahan, 2024 yılının ikinci ve üçüncü çeyreğinde parasal sıkılaşmanın etkisiyle yavaşlayan iç talebin, yılın son çeyreğinde hanehalkı kampanyalarının etkisiyle yeniden hızlandığını belirtti. 2025 yılının ilk çeyreğinde ise yurt içi talebin öngörülenden daha güçlü seyrettiğini ve enflasyonu düşürücü etkisinin azaldığını açıkladı. Bu doğrultuda, talep göstergelerinin dezenflasyon süreci üzerindeki etkisini dikkate alarak gerekli görülmesi hâlinde önlem almaktan çekinmeyeceklerini belirtti.

    Enflasyon 2024 yılı Mayıs ayında %75,5 seviyesine ulaşmışken, Aralık ayı itibarıyla %44,4’e geriledi. 2025’in Mart ayı itibarıyla ise yıllık tüketici enflasyonu %38,1 oldu. Hizmet enflasyonunun yıl başında ücret ve vergi ayarlamaları etkisiyle yükseldiğini, ancak Şubat ve Mart aylarında belirgin biçimde yavaşladığını söyledi. Emtia fiyatlarının düşüşü ve Türk lirasında yaşanan görece istikrarın da bu gelişmeyi desteklediğini kaydetti.

    Cari açıktaki iyileşme devam ediyor

    Karahan, 2024 yılı boyunca dış ticaret açığının azaldığını ve cari işlemler dengesinin iyileştiğini ifade etti. Özellikle altın, enerji ve çekirdek dış ticaret dengesindeki toparlanma ile birlikte cari açık yıl sonunda 10 milyar dolar seviyesine geriledi. Bunun, hizmetler dengesindeki güçlü fazlalarla desteklendiği belirtildi. 2025 yılı şubat ayı itibarıyla ise 12 aylık birikimli cari açık, 12,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

    İhracatta artış, ithalatta ise düşüş yaşandığını vurgulayan Karahan, bunun dış ticaret dengesi açısından olumlu bir zemin sunduğunu ifade etti. Cari dengede sağlanan iyileşmenin sürdürülebilir büyüme açısından önemli olduğunu vurguladı.

    Likidite ve kredi politikalarında sıkılaşma devam etti

    2024 yılında sıkı para politikasıyla uyumlu olarak TL likiditesini daraltan adımlar atıldığını bildiren Karahan, menkul kıymet tesisi ve kaldıraç oranına dayalı ilave karşılık yükümlülüklerinin kaldırıldığını hatırlattı. Ayrıca KKM hesaplarının kademeli olarak azaltılmasına yönelik yeni düzenlemelerin hayata geçirildiğini ve bu hesaplara yönelik zorunlu karşılıklarda faiz ödemesinin sona erdiğini ifade etti.

    2025 yılında da kredi büyümesinin ve kredi kompozisyonunun, dezenflasyonla uyumlu şekilde yönetilmesi hedeflendi. Bu kapsamda, yabancı para ticari kredilerin aylık büyüme sınırı %1’den %0,5’e düşürüldü. Türk lirası ticari kredilerde ise KOBİ kredilerine %2,5, diğer ticari kredilere %1,5 oranında büyüme sınırı getirildi. Bankaların kısa vadeli TL yükümlülüklerine yönelik zorunlu karşılık oranlarının artırıldığını belirtti.

    Piyasa gelişmeleri karşısında proaktif tedbirler alındı

    Karahan konuşmasında, Mart ve Nisan aylarında finansal piyasalarda yaşanan oynaklığa hızla yanıt verdiklerini vurguladı. 20 Mart’ta yapılan Para Politikası Kurulu ara toplantısında, Merkez Bankası gecelik borç verme faiz oranı %44’ten %46’ya yükseltildi, bir hafta vadeli repo ihalelerine geçici süreyle ara verildi. Bu adımların ardından, 17 Nisan’da politika faizi %42,5’ten %46’ya çıkarıldı; gecelik borçlanma faizi %41’den %44,5’e, borç verme faizi ise %46’dan %49’a yükseltildi.

    TL ve döviz likiditesinde istikrarı sağlamak adına yeni araçlar devreye alındı. TL depo ihalelerinin vadeleri uzatılırken, 91 güne kadar vadeli likidite senedi ihracı başlatıldı. Tahvil piyasasını desteklemek için doğrudan tahvil alımları yapıldı. Döviz likiditesine dönük olarak TCMB bünyesinde TL uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemleri başlatıldı. Merkez Bankasının, likidite araçlarını etkin şekilde kullanarak fiyat istikrarı amacından sapmadan süreci yönettiği belirtildi.

    Sıkı para politikası kararlılıkla sürdürülecek

    Merkez Bankası Başkanı Karahan, kısa vadeli piyasa oynaklıklarına rağmen kalıcı fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası uygulamasını kararlılıkla sürdüreceklerini yineledi. Politika faizinin; gerçekleşen enflasyon, enflasyonun ana eğilimi ve beklentiler doğrultusunda belirlenmeye devam edeceğini vurguladı. Dezenflasyon sürecinde kalıcı bozulma öngörülmesi hâlinde para politikasının daha da sıkılaştırılacağının altını çizdi.

    Karahan, para politikası araçlarının piyasa kuralları çerçevesinde kullanılmaya devam edeceğini ve atılan tüm adımların makroekonomik etkilerin sınırlandırılması amacıyla proaktif biçimde şekillendirileceğini belirtti. Proaktif ve veri odaklı yaklaşımın devam edeceği mesajı verildi.

    Kurumsal gelişmeler ve teknolojik adımlar

    Konuşmasının son bölümünde TCMB’nin 2024 yılı kurumsal faaliyetlerine değinen Karahan, kamuoyuyla ilk kez “Araştırma Gündemi”ni paylaştıklarını ve çift yönlü iletişim politikası kapsamında şeffaflığı artırmaya yönelik adımlar atıldığını anlattı. Ayrıca FAST sisteminde işlem limitlerinin artırıldığını, banknot işleme sisteminde donanım ve yazılım modernizasyonuna gidildiğini söyledi.

    Karahan, ulusal ve uluslararası düzeyde iş birliklerinin güçlendirildiğini, akademik çalışmalara katkı sunulduğunu belirtti. Fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda Merkez Bankası’nın teknik kapasite ve iletişim gelişimini sürdürerek dezenflasyon sürecine katkı sağlayacak kararlı adımlar atmaya devam edeceğini vurguladı.

  • Beşiktaş’tan dev proje adımı!

    Beşiktaş Kulübü, mali yapısını güçlendirmek ve sportif başarıları destekleyecek yeni yatırımlara zemin hazırlamak amacıyla önemli bir adım attı.

    Serdal Adalı başkanlığındaki yönetim kurulu, bağlı ortaklık olan Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş.’de gerçekleştirilen sermaye artırımının ardından, kulübün geleceği açısından kritik bir anlaşmaya daha imza attı.

    PROTOKOL İMZALANDI

    Siyah-beyazlı kulüp, İstanbul Dikilitaş Mahallesi’nde bulunan 15.382,49 metrekarelik taşınmazı üzerinde proje geliştirmek amacıyla Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. ile iş birliği protokolü imzaladı.

    Geliştirilecek projeden elde edilecek gelirle Beşiktaş’ın finansal yapısının daha da güçlenmesi hedefleniyor. Yönetim, bu anlaşmayı son yılların en önemli gelir getirici hamlelerinden biri olarak değerlendirirken, camiaya ve kamuoyuna hayırlı olması temennisinde bulundu.

    İşte Beşiktaş’tan yapılan “Finansal Bağımsızlığa Kavuşmak İçin Tarihi Bir Adım Daha” başlıklı açıklama:

    “Kulübümüzü finansal açıdan tam bağımsız hale getirmek, mali yapımızı daha sağlam temellere oturtmak ve sportif başarılarımızı daha da ileriye taşıyacak yatırımlara alan açmak amacıyla bağlı ortaklığımız Beşiktaş Futbol Yatırımları San. ve Tic. A.Ş.’de sermaye artırımını hayata geçiren Serdal Adalı başkanlığındaki Yönetim Kurulumuz, bu doğrultuda tarihi bir adım daha attı.

    Kulübümüz, Dikilitaş Mahallesi’nde bulunan 15.382,49 m² yüz ölçümüne sahip taşınmazımız üzerinde proje geliştirmek amacıyla Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. ile iş birliği protokolü imzalamıştır.

    Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. ile geliştirilecek projeden elde edilecek gelirle kulübümüz mali açıdan güçlü bir yapıya kavuşacaktır.

    Kulübümüzün son yıllarda imzalamış olduğu bu en önemli gelir getirici anlaşmanın camiamıza hayırlı olmasını diler, kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.”

  • Beşiktaş Voleybol Takımı’nda 16 ayrılık!

    Beşiktaş Kadın Voleybol Takımı, yeniden yapılanma kapsamında başantrenör Recep Vatansever ve 15 oyuncusuyla yollarını ayırdı. Kulüpten yapılan açıklama şöyle:

    “Voleybol Şubemizdeki Yeniden Yapılanma Çalışmaları Hakkında Bilgilendirme Voleybol Şubemizde, önümüzdeki sezon güçlü bir kadroyla zirve yarışında yer almak için yeniden yapılanma çalışmaları başlatılmıştır.

    Yeniden yapılanma çalışmaları kapsamında Başantrenör Recep Vatansever ile sporcular; Alara Altundağ, Beliz Başkır, Bengisu Aygün, Begüm Kaçmaz, Derya Güç, Dilay Özdemir, Emily Maglio, Gizem Güreşen, Hümay Fırıncıoğlu, Jovana Brakocevic, Merve Nezir, Merve Tanıl, Olivia Rozanski, Saliha Şahin ve Sude Gümüş ile yollarımızı ayırmış bulunmaktayız. Başantrenör Vatansever ile sporcularımıza Kulübümüze hizmetleri için teşekkür eder, bundan sonraki kariyerlerinde üstün başarılar dileriz.”

  • Genetik bilimi, tıp, biyoteknoloji ve halk sağlığı alanında çığır açıyor

    Genom çalışmaları ve gen düzenleme teknolojileri başta olmak üzere genetik biliminde yaşanan devrim niteliğindeki gelişmeler sayesinde hastalıkların moleküler temelleri detaylı olarak tanımlanıyor, bireysel genetik profillere dayalı risk değerlendirme, erken tanı ve etkin tedavi stratejileri geliştirilebiliyor. İstanbul Atlas Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Burcu Irmak Yazıcıoğlu, günümüzde genetik biliminin etkilerinin yalnızca laboratuvar ortamıyla sınırlı kalmayıp tıp, biyoteknoloji ve halk sağlığı gibi alanlarda devrimsel sonuçlar doğurduğunu söyledi. Irmak Yazıcıoğlu, DNA’nın yapısal ve işlevsel özelliklerinin derinlemesine incelenmesinin, evrimsel süreçlerin daha iyi kavranmasının yanı sıra kalıtsal ve kompleks hastalıkların risk değerlendirmesi, erken tanısı ve etkili tedavi stratejilerinin geliştirilmesinde kritik bir rol oynadığını vurguladı.

    İstanbul Atlas Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Burcu Irmak Yazıcıoğlu, DNA ile ilgili çalışmaların önemine değindi.

    DNA, temel biyomoleküler yapı taşı

    Irmak Yazıcıoğlu, DNA’nın (Deoksiribonükleik Asit), tüm canlı organizmalarda bulunan ve kalıtsal bilgiyi nesiller boyunca aktararak organizmaların fenotipik özellikleri ve hücresel işleyişinde belirleyici rol oynayan temel biyomoleküler yapı taşı olduğunu söyledi.

    DNA’nın keşfinin bilim dünyası açısından önemini vurgulayan Prof. Dr. M. Burcu Irmak Yazıcıoğlu, “Yaşamın genetik şifresini kodlayan bu eşsiz bilgi deposu, 1953 yılında James Watson ile Francis Crick’in, Rosalind Franklin’in X-ışını kristalografisi verilerine dayalı olarak geliştirdikleri çift sarmal model ile üç boyutlu yapısının açıklığa kavuşmasıyla, genetik materyalin organizasyonu, replikasyonu ve kalıtım mekanizmalarının anlaşılmasında çığır açan bir adım olarak bilim dünyasına sunulmuştur. Bu yapısal keşif, moleküler biyoloji ve genetik biliminin evriminde kritik bir dönüm noktası oluşturarak modern araştırmaların zeminini hazırlamıştır” dedi.

    İnsan Genom Projesi önemli bir adım…

    2003 yılında tamamlanan İnsan Genom Projesi’yle devasa bilimsel ilerlemelerin elde edildiğini kaydeden Prof. Dr. M. Burcu Irmak Yazıcıoğlu, “İnsan genomunda yer alan yaklaşık 3 milyar baz çiftinin diziliminin detaylı olarak haritalanması, genetik varyasyonların ve mutasyonların sistematik tespiti sayesinde, kalıtsal hastalıkların moleküler patogenezi hakkında derin ve bütüncül bir anlayışın geliştirilmesine olanak tanımıştır. Bu kapsamlı genomik girişim, bireyselleştirilmiş tıp yaklaşımlarının temelini oluştururken, başta kanser, kistik fibrozis, SMA (Spinal Musküler Atrofi), orak hücre anemisi ve kalıtsal metabolik hastalıklar olmak üzere birçok hastalığın erken tanısı ve hedefe yönelik tedavi stratejilerinin geliştirilmesinde modern tıbbın dönüşüm sürecine katalizör görevi görmüştür” diye konuştu.

    Genetik testler ve biyobelirteç araştırmalarla riskler belirlenebiliyor

    Bilimsel gelişmelerle beraber genetik çalışmalarda önemli bir yol kat edildiğini ifade eden Prof. Dr. M. Burcu Irmak Yazıcıoğlu, “Bu bilimsel atılımların ardından, gelişmiş biyoinformatik yöntemler ve kapsamlı genetik analizler sayesinde genomik verilerin klinik uygulamalara entegrasyonu önemli bir dönüşüm yaşamıştır. Klinik genetik testlerin ve biyobelirteç araştırmalarının artan önemi, hastalıkların moleküler temellerinin detaylı olarak tanımlanmasını sağlayarak, bireysel genetik profillere dayalı risk değerlendirme, erken tanı ve etkin tedavi stratejilerinin geliştirilmesinde belirleyici rol oynamaktadır” diye konuştu.

    Gen düzenleme teknolojileri umut vadediyor

    Son yıllarda genetik biliminde dikkat çeken gelişmelerden biri olan CRISPR-Cas9 gen düzenleme teknolojisinin, DNA dizilerinde hassas değişiklikler yapılmasına olanak tanıyan güçlü bir araç olduğunu belirten Prof. Dr. M. Burcu Irmak Yazıcıoğlu, “CRISPR-Cas9 gen düzenleme teknolojisi, genomun istenilen bölgelerinde mutasyonların düzeltilmesi veya belirli genlerin devre dışı bırakılması gibi işlemleri mümkün kılarak, genetik hastalıkların tedavisinde umut verici yaklaşımlar sunmaktadır. Özellikle SMA gibi nadir hastalıkların tedavisinde gen düzenleme çalışmaları, kalıcı ve hedefe yönelik çözümler geliştirilmesine olanak sağlamakta; bu teknolojinin sağladığı hassasiyet ve etkinlik, kalıtsal hastalıkların yalnızca tedavisi değil, gelecekte önlenebilir hale gelmesi yönünde de önemli bir adımdır” diye konuştu.

    DNA çözümlemesi katkılar sağlamaya devam ediyor

    Günümüzde genetik biliminin etkilerinin yalnızca laboratuvar ortamıyla sınırlı kalmayıp tıp, biyoteknoloji ve halk sağlığı gibi alanlarda devrimsel sonuçlar doğurduğunu ifade eden Prof. Dr. M. Burcu Irmak Yazıcıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “DNA’nın yapısal ve işlevsel özelliklerinin derinlemesine incelenmesi, evrimsel süreçlerin daha iyi kavranmasının yanı sıra kalıtsal ve kompleks hastalıkların risk değerlendirmesi, erken tanısı ve etkili tedavi stratejilerinin geliştirilmesinde kritik bir rol oynamaktadır. DNA’nın çözümlenmesiyle elde edilen bilgi birikimi, canlı organizmaların biyolojik bütünlüğünün kavranmasında ve modern tıbbın dönüşümünde devrim niteliğinde katkılar sağlamaya devam etmektedir.”

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • DOOM: The Dark Ages GeForce RTX 50 Serisi Paketi ile Tanışın!

    DOOM: The Dark Ages GeForce RTX 50 Serisi Paketi şimdi satışta. DOOM: The Dark Ages dünyasına adım atın ve GeForce RTX 50 Serisi GPU’ların oyunun kurallarını değiştiren gücünü keşfedin.   Bugünden 21 Mayıs’a kadar, DOOM: The Dark Ages GeForce RTX 50 Serisi Bundle Paketi kapsamında, geçerli bir GeForce RTX 5090, 5080, 5070 Ti veya 5070 masaüstü bilgisayar ya da ekran kartı ya da GeForce RTX 5090, 5080, 5070 Ti veya 5070 Laptop GPU’ya sahip bir dizüstü bilgisayar satın alan oyuncular, 99,99 $ değerindeki DOOM: The Dark Ages Premium Sürümüne ücretsiz olarak sahip olabilecek.* Ayrıca, Premium Sürüm; dijital sanat kitabı ve müzik albümünün yanı sıra Divinity görünüm paketini içeriyor ve oyunun genel çıkış tarihinden iki gün önce, 13 Mayıs’ta DOOM: The Dark Ages’e Erken Erişim imkânı sunuyor — böylece Cehennem ordularıyla mücadeleye daha erken başlayabilirsiniz. Bunun yanı sıra, Premium Sürüm ilerleyen bir tarihte çıkacak olan ve yayımlandığında oyuna otomatik olarak eklenecek hikâye modu DLC’sini de içeriyor. Bethesda Softworks ve id Software, DOOM: The Dark Ages’te ışın izleme, NVIDIA DLSS 4 ile Çoklu Kare Oluşturma ve NVIDIA Reflex teknolojilerini sunmak üzere NVIDIA ile iş birliği yaptı — bu da bu heyecan dolu küresel yolculuğu çok daha sürükleyici ve akıcı hâle getiriyor. Paket hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

     

    Ayrıca, NVIDIA yeni bir GeForce Game Ready Sürücüsü de yayımladı. Bu sürüm, önceki sürümde tespit edilen çeşitli sorunları gideriyor. Bu sürücüdeki tüm düzeltmelerin tam listesine ulaşmak istiyorsanız, buraya göz atabilirsiniz.

     

    Ayrıca bu hafta, Çoklu Kare Oluşturma (Multi Frame Generation) ile DLSS 4; ARC Raiders, Deadzone: Rogue, Diablo IV Sezon 8 ve Where Winds Meet oyunlarında performansı katlıyor. Öte yandan, DLSS Kare Oluşturma (Frame Generation), The Elder Scrolls IV: Oblivion Remastered ve Mistfall Hunter Beta 2 Test oyunlarında performansı artırıyor.

     

    İşte NVIDIA’nın RTX teknolojisini entegre eden bu yeni oyunlara bir bakış:

     

    • ARC Raiders: THE FINALS adlı çok sevilen takım tabanlı birinci şahıs nişancı oyununun geliştiricisi Embark Studios, yeni çok oyunculu oyunlarının çıkışına hazırlanıyor. Bu hafta başlayan ARC Raiders Tech Test 2 ile oyuncular oyunu deneyimleyebilecek. GeForce RTX 50 Serisi ekran kartı kullanıcıları DLSS Çoklu Kare Oluşturma(Multi Frame Generation) ile kare hızlarını katlayabilirken, GeForce RTX 40 Serisi kullanıcıları DLSS Kare Oluşturma (Frame Generation) sayesinde performans artışı elde edebiliyor. Tüm GeForce RTX kullanıcıları ise DLSS Süper Çözünürlük (Super Resolution) teknolojisini etkinleştirerek kare hızını artırabiliyor. ARC Raiders Tech Test 2’ye Steam üzerinden katılmak için buraya tıklayıp mağaza sayfasına gidebilir, Epic Games Store üzerinden oynamak içinse buradaki kayıt talimatlarını takip edebilirsiniz.
    • The Elder Scrolls IV: Oblivion Remastered: 2006 Yılının Oyunu’nu yepyeni görseller ve geliştirilen oyun ayarlarıyla ile modernize eden The Elder Scrolls IV: Oblivion Remastered, GeForce RTX 50 ve 40 Serisi sahiplerinin DLSS Kare Oluşturma (Frame Generation) ile kare hızlarını artırmalarına olanak tanırken, tüm GeForce RTX sahipleri DLSS Süper Çözünürlük (Super Resolution) teknolojisini etkinleştirebiliyor. Ayrıca, performansı yeterli olan GeForce RTX sahipleri için DLAA (Deep Learning Anti-Aliasing) seçeneği de mevcut. NVIDIA Reflex ise PC gecikmesini daha da azaltarak kontrol yanıt hızını artırıyor. Tüm GeForce RTX GPU’larındaki özel Ray Tracing Çekirdekleri, The Elder Scrolls IV: Oblivion Remastered’daki donanım hızlandırmalı Unreal Engine 5 ray-traced Lumen aydınlatma efektlerini etkinleştirirken performansı yüksek tutmaya yardımcı oluyor. 
    • Deadzone: Rogue: Derin uzayda geçen bu hızlı tempolu roguelite FPS, bu hafta Erken Erişim’e girdi ve tam bir RTX özellikleri paketiyle GeForce RTX oyuncularına mükemmel deneyimi sunuyor. Steam’de 100K+ dilek listesi ve demo inceleme puanı %90’ın üzerinde olan oyun, GeForce RTX 50 Serisi kullanıcılarının DLSS Çoklu Kare Oluşturma (Multi Frame Generation) ile mümkün olan en yüksek kare hızlarına ulaşmalarını sağlıyor. GeForce RTX 40 Serisi sahipleri ise DLSS Kare Oluşturma (Frame Generation) ile performansı katlayabiliyor, herkes ise en son dönüştürücü yapay zeka modelimizle desteklenen DLSS Süper Çözünürlük (Super Resolution) özelliğini etkinleştirerek görüntü kalitesini maksimuma çıkarabiliyor. Ayrıca, performansı yeterli olan GeForce RTX kullanıcıları için DLAA (Deep Learning Anti-Aliasing) seçeneği mevcut, böylece daha zengin bir görsel sunum elde ediliyor. Tüm GeForce RTX GPU’larındaki özel Ray Tracing Çekirdekleri, Deadzone: Rogue’un donanım hızlandırmalı Lumen aydınlatma efektlerini ve ışın izli gölgeleri etkinleştirirken yüksek performansı korumaya yardımcı oluyor.
    • Where Winds Meet: Everstone Studio tarafından geliştirilen bu epik Wuxia açık dünya aksiyon-macera RPG’si, Çin’in çalkantılı 10. yüzyılında geçiyor. Yakın zamanda yayımlanan bir güncelleme, DLSS Çoklu Kare Oluşturma (Multi Frame Generation) desteğini ekleyerek, Where Winds Meet’in geçen yıl Çin’de piyasaya sürüldüğünde entegre edilen DLSS Kare Oluşturma (Frame Generation) ve DLSS Süper Çözünürlük (Super Resolution) özelliklerini geliştirdi. Artık GeForce RTX 50 Serisi oyuncuları, 4K çözünürlükte maksimum ayarlarda performansı %3.9 oranında artırarak saatte 500 kareye kadar oyun oynayabiliyor. Where Winds Meet, 2025 yılında global sürümünü Steam ve diğer platformlarda yayımlayacak. Bunun öncesinde, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Kore ve Japonya’daki oyuncular, 16 Mayıs’ta başlayacak kapalı beta testine kaydolmak için Where Winds Meet’in resmi web sitesini ziyaret edebilirler.
    • Diablo IV Season 8: 29 Nisan’da yayımlanan yeni güncellemelerle, Diablo IV; DLSS Kare Oluşturma (Frame Generation), DLSS Süper Çözünürlük (Super Resolution), NVIDIA Reflex ve ışın izleme için yerel destek sunuyor. NVIDIA uygulaması üzerinden, GeForce RTX 50 Serisi oyuncuları daha hızlı performans için DLSS Çoklu Kare Oluşturma (Multi Frame Generation) özelliğine geçiş yapabilirken, tüm GeForce RTX sahipleri en yeni dönüştürücü yapay zeka modeliyle DLSS Süper Çözünürlük (Super Resolution) desteğini yükselterek görüntü kalitesini artırabiliyor. Güncellemeleri nasıl uygulayacağınızı buradan öğrenebilirsiniz.
    • Mistfall Hunter: Bellring Games, bu üçüncü şahıs PvPvE extraction RPG’si için Beta 2 Testi’ni başlatıyor ve artık tüm ilgilenen oyunculara açık erişim sağlanıyor. Tanrılar ve dış tanrılar arasında epik bir savaşın ardından tüm tanrılar düşmüş olsa da, umut Gylden Avcıları olarak devam ediyor. Gyldenize olmuş yaratıklarla savaşarak Gyldenblod toplayan bu avcılar, umut ışığı oluyor. Steam üzerinden, DLSS Kare Oluşturma (Frame Generation) ve DLSS Süper Çözünürlük (Super Resolution) özelliklerini etkinleştirerek kare hızlarını artırabilirsiniz. Mistfall Hunter’ın tam sürümü bu yılın ilerleyen dönemlerinde yayımlanacak ve bu arada Mistfall Hunter’ı Steam’de dilek listenize ekleyebilir, resmi Discord sunucusuna katılabilir ve en güncel duyurular için resmi siteyi ziyaret edebilirsiniz.

     

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Uygulamalı Muhasebe Eğitimi Programı İlk Mezunlarını Verdi

    Beylikdüzü Belediyesi Kariyer Merkezi, Beylikdüzü Kent Konseyi ve Beylikdüzü Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası iş birliğiyle düzenlenen “Uygulamalı Muhasebe Eğitimi” sona erdi. İstihdama katkı sağlamak amacıyla ücretsiz olarak verilen eğitim, muhasebe alanında kariyer hedefleyenler ve mesleki bilgilerini geliştirmek isteyenler için önemli bir fırsat oldu. 

    Beylikdüzü Belediyesi Kariyer Merkezi, Beylikdüzü Kent Konseyi ve Beylikdüzü Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler (SMMM) Odası iş birliğiyle düzenlenen “Uygulamalı Muhasebe Eğitimi”, düzenlenen sertifika töreniyle sona erdi. Sertifika törenine İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Beylikdüzü İlçe Temsilcisi ve Beylikdüzü Kent Konseyi Başkanı İsmail Bozan, Luca eğitmeni Derya Uyanık ile Mali Müşavir ve eğitmen Eyüp Ulutekin katılım sağladı. Beylikdüzü Belediyesi Kariyer Merkezi’nde düzenlenen ve 8 hafta süren program, teorik ve uygulamalı olmak üzere iki aşamadan oluştu. İlk 4 haftada katılımcılar; muhasebe ve vergi mevzuatı, ticari belgeler, stok-cari-banka işlemleri gibi temel konuların yanı sıra iletişim becerileri ve analitik düşünme eğitimleri aldı. Uygulamalı bölümde ise ‘Luca Mali Müşavir Paketi’ üzerinden gerçek senaryolarla fatura, makbuz, beyanname hazırlama gibi pratik çalışmalar yapıldı.

    ‘Sertifika ve kariyer desteği’ 

    Programı tamamlayan katılımcılar, hem katılım sertifikası hem de sektörde geçerliliği olan Luca sertifikası almaya hak kazandı. Beylikdüzü Belediyesi Kariyer Merkezi, ayrıca katılımcılara iş ağları oluşturmaları ve işverenlerle buluşmaları için kariyer danışmanlığı desteği de sağlayacak. 

    “Nitelikli istihdam için önemli bir adım”

    Eğitimle ilgili açıklama yapan İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Beylikdüzü İlçe Temsilcisi ve Beylikdüzü Kent Konseyi Başkanı İsmail Bozan, “Beylikdüzü’nde mesleki eğitimlerle vatandaşların istihdam yolculuğuna destek olmayı sürdürüyoruz. Bu program sayesinde katılımcılar, hem teorik hem de pratik becerilerle donatılarak sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli elemanlar arasına girme şansı yakaladı” ifadelerini kullandı. 

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • MBA/Fratantoni: ABD’de hem büyüme hem de enflasyon yanlış yönde ilerledi

    Foreks – MBA Baş Ekonomisti Mike Fratantoni, ABD Ticaret Bakanlığı’nın bugün açıkladığı 2025 ilk çeyrek GSYH verisine ilişkin değerledirmesinde, “İşletmelerin gümrük tarifeleri yürürlüğe girmeden önce mal ithal etmek için acele etmeleri nedeniyle ilk çeyrekte ekonomik büyüme negatif oldu” dedi.b

    Faaliyetlerdeki gerilemenin yanı sıra enflasyon ölçütlerinin de bir önceki çeyreğe göre artış gösterdiğine işaret eden Fratantoni, “Dolayısıyla hem büyüme hem de enflasyon yanlış yönde ilerledi”dedi

    Fratantoni’nin değerlendirmeleri şöyle:

    “Veriler tüketici harcamalarında %1,8’lik daha yavaş bir büyüme oranına işaret ederken, motorlu taşıtlar ve parçalarına yönelik harcamalarda geçen çeyreğe kıyasla bir azalma görülmüştür. Hanehalkı, tarife duyurularından önce bile daha büyük alımlar konusunda daha temkinli davranıyordu.

    Büyüme üzerindeki en büyük engel, GSYH hesaplamasında büyümeyi eksilten ithal mallardaki %50’den fazla artış oldu. İthalattaki artış büyümeden yüzde 5 puandan fazla eksiltti. Bunun 2 puandan fazlası tarım dışı stoklardaki büyük artışla dengelenmiştir. Açıkça görülüyor ki, işletmeler malları ülkeye sokmak için acele ediyor ve üretim için ihtiyaç duyulana kadar bunları depolamaya istekliydi.

    Fed’in karşı karşıya olduğu ikilem, verilerdeki eğilim açıkça yavaşlayan bir ekonomiyi gösterirken, aynı zamanda enflasyon üzerindeki yukarı yönlü baskıyı da yenilemiş olmasıdır. Fed’in gelecek haftaki toplantısında faiz oranlarını sabit tutacağını ve resesyonun mu yoksa enflasyonun mu daha büyük bir risk olduğu netleşene kadar bu seviyede kalmaya devam edeceğini belirtmesini bekliyoruz.”

  • Erdoğan: Dostum Trump’la yeni dönemde ikili ilişkilerimize çok farklı bir ivme kazandıracağımıza inanıyorum

    Foreks – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Dostum Trump’la yeni dönemde ikili ilişkilerimize çok farklı bir ivme kazandıracağımıza inanıyorum.” dedi.

    İtalya ziyareti dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, “Trump’ın Rusya-Ukrayna başta olmak üzere barış vizyonunu da destekliyoruz. Türkiye’nin hassasiyetlerini gözeten tavrını memnuniyetle karşılıyoruz.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söyleşisinin tamamı şu şekilde:

    “SORU: Sayın Cumhurbaşkanım, az önce de belirttiniz, İtalya’yla Türkiye arasındaki ticaret hacmini 30 milyar dolardan 40 milyar dolara çıkarma öngörüsü var. Bir de İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin Batılı ülkelere yönelik “Afrika’yı sömürüyorlar” şeklinde eleştirileri mevcut. Sizin önderliğinizde Türkiye’nin Afrika’da çok etkili bir pozisyonu bulunuyor. İtalya ile Afrika’da iş birliği yapılabilir mi? Özellikle savunma alanında neler yapılabilir? Ayrıca Türkiye ile İtalya arasındaki ticaret hacmiyle ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz? 

    İtalya’nın özellikle Afrika’ya yönelik müşterek adım atma konusunda bize teklifi bulunuyor. Bizce iş birliği yapılmaması için hiçbir sebep yok. Rahatlıkla İtalya’yla böyle bir adımı atabiliriz. Bu teklife sıcak baktığımızı ben de görüşmemizde Sayın Meloni’ye ifade ettim. Nitekim şu anda Afrika’dan beklentiler var. Afrika konusunda bizim yaklaşımımız bellidir. Afrika’yla ticaret, yatırım, insani yardım ve diplomasi gibi pek çok alanda tarihi adımlar attık. Biz Afrika ülkeleri ile göz hizasında ve “kazan-kazan” esaslı bir ilişki kurduk ve bunu da genişletiyoruz. Bu yaklaşımımızı paylaşan Batılı ülkelerle de Afrika kıtasında iş birliği zeminimizi genişletmekten memnuniyet duyarız. Bu doğrultuda ikili ve üçlü iş birliklerine, ortaklıklara her zaman sıcak bakıyoruz. İtalya ile karşılıklı ticaret hacmimizi 30 milyar dolardan 40 milyar dolara çıkarabilecek güç, her iki tarafta da var. İtalya ile ilişkilerimiz geçmişten bu yana gayet olumlu bir seyir izliyor. Tarihi bağlarımız, aynı denizi paylaşmamız, köklü iş birliğimiz, ortak çıkarlarımız ve benzer düşündüğümüz konuların çokluğu, ilişkileri geliştirmekte elimizi güçlendiriyor. Bu nedenle ayakları yere basan, sağlam hedefler koyuyor ve onlara ulaşmak için gayret gösteriyoruz. Ticaret başta olmak üzere birçok alanda Türkiye ve İtalya arasındaki dayanışmanın artırılması temel hedefimizdir.

    SORU: Sayın Cumhurbaşkanım Türkiye’yle İtalya arasındaki iyi ilişkiler, bu ilişkilerin savunma sanayiine yansımasını siz biraz önce konuşmanızda bahsettiniz. Fakat Baykar’ın her adımında mesela Yunanistan gidiyor, “Aman Türkiye’yle bu iş birliğini yapmayın” diyor. Şimdi Yunanistan İtalya’dan iki tane firkateyn alacak. Siz görüşmenizde bu konuyu gündeme getirdiniz mi? Bizim İtalya’yla daha farklı alanlarda, denizcilikte, havacılıkta veya füze teknolojisinde, savunma sanayiinde iş birliğini geliştirmek konusunda bir perspektifimiz var mı efendim?

    İtalya ile Türkiye arasında güçlü bir iş birliği ve ortak projeler geliştirme potansiyeli var. İtalya ile iş birliği alanlarımızdan biri de savunma sanayiidir. Bu konuda gerek bizim firmalarımızın oradaki yatırımları gerek İtalyan şirketlerin coğrafi ve kültürel yakınlığın da etkisiyle Türkiye’ye ilgisinin artması iki ülkenin de çıkarınadır. Sadece savunma sanayii değil, havacılık, uzay gibi yüksek teknoloji odaklı sektörlerde de iş birliği fırsatlarını değerlendiriyoruz. Savunma sanayii son zamanlarda Avrupa ülkelerinin odaklandığı bir alan. Biz yıllardır bu konuda çok önemli adımlar attık ve belirli bir mesafe de aldık. İlerleyişimizi sürdürüyoruz. Geliştirdiğimiz silah sistemleri, hava, kara ve deniz mühimmat ve araç-gereç dünya tarafından büyük bir ilgiyle takip ediliyor. İtalya’da savunma sanayinde tecrübeye sahip bir ülke. Karşılıklı olarak teknoloji transferi Türkiye’nin yerli savunma sanayini güçlendireceği gibi İtalya’ya da yeni bir bakış ve enerji sağlayacaktır. Bu alanda İtalya gibi önemli bir ülke ile yapacağımız dayanışma, ülkelerimizin alacağı mesafeyi artırır. Bizim bu konudaki görüşümüz, yüzde 100 yerli ve milli savunma sanayii hedefimize ulaşmak. Yunanistan ile de iş birliğini, iyi komşuluk, dostluk ve müttefiklik temelinde ilişkileri geliştirmenin gayreti içerisindeyiz.

    SORU: Sayın Cumhurbaşkanım Terörsüz Türkiye konusunda önemli süreçten geçiliyor. Önümüzdeki günlerde terör örgütü PKK’nın kendini feshedeceği ve silahları bırakacağı yönünde açıklama yapması bekleniyor. Bu yönde haberler var. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Artık Türkiye PKK terörü konusunda sona geldi mi?

    Bu konuda istihbarat teşkilatımız çalışmalarını devam ettiriyor. Bildiğiniz gibi Sırrı Süreyya Önder DEM heyetinin içerisindeydi. Allah şifalar versin. Bu işi, biliyorsunuz, Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığımız yürütüyor ve İbrahim Kalın Bey bu konuda çalışmalara öncülük yapıyor. Hedefimiz Türkiye’nin birliğini, bütünlüğünü, kardeşliğini dinamitlemeye çalışan terör belasından artık tamamen kurtulmak ve geleceğe yürümektir. Biz, terörle mücadelede önemli başarılar elde ettik. Demokratikleşme konusunda, en ileri adımları attık. Terörün artık tamamen ortadan kaldırılması ve yeni bir dönemin kapılarının açılması için de Cumhur İttifakı olarak güçlü, kararlı bir irade ortaya koyduk. Artık terör örgütü de çıkmaz yola girdiğini anlamalı ve kendilerine yapılan çağrının gereğini yerine getirmelidir. Bu süreçteki en büyük motivasyonumuz evlatlarımıza terörsüz bir Türkiye, terörsüz bir ülke bırakmak. Biz motivasyonumuzu koruyoruz. Sivil siyasetin güçlendiği, huzurun kökleştiği, kaynaklarımızın geleceğe, teknolojiye, kalkınmaya ayrılacağı bir Türkiye için çalışıyoruz. Türkiye’de tefrikaya artık yer olmadığını dost-düşman görecek, milletimizin toplu vuran sinesini hiçbir topun sindiremeyeceğini anlayacaklardır. Daha önce de söyledim: Terörsüz Türkiye, bir al-ver süreci değil, bir kardeşlik iklimidir. Milletimizin onlarca yıllık özlemidir.

    SORU: Sayın Cumhurbaşkanım Suriye’nin kuzeyinde bir konferans düzenlendi. Bu konferansta SDG ve onlara yakın gruplar tabiri caizse federatif bir yapı talebinde bulundular. Bu konuyla ilgili değerlendirmeniz nedir?

    Suriye’nin toprak bütünlüğü bizim için vazgeçilmezdir. Suriye hükümetinin de aynı hassasiyetle hareket ettiğini biliyoruz. Suriye’deki silahlı grupların Suriye Savunma Bakanlığı çatısı altında toplanması ve Suriye’nin birliğine bütünlüğüne katkı sağlaması oldukça önemli. Federatif yapı konusu ise ham hayalden öteye gitmeyen bir husustur. Suriye gerçekliğinde de yeri yoktur. Suriye’de federal yönetim hayalleri kurarak, bölgeyi tehdit edecek kararlar değil, bölgenin istikrarına hizmet edecek kararlar almalarını tavsiye ederim. Bölgemizde oldubittilere müsaade etmeyecek, Suriye ve bölgenin kalıcı istikrarını tehdit edecek, tehlikeye sokacak hiçbir girişime izin vermeyeceğiz. Suriye’de Şam Yönetimi dışında bir otoritenin de, Suriye Ordusu dışında silahlı yapılanmanın da kabul edilmeyeceği, Suriyeli yetkililerce ilan edildi. Çalışmalarını da bu yönde sürdürüyorlar. Bizim de sınır güvenliği konusunda yaklaşımımız benzer. Sınırlarımızın hemen ötesinde bir ve bütün Suriye dışında herhangi bir zorlama yapıya müsaade etmeyiz. Bütün grupların bir ve bütün Suriye için çalışması, enerjilerini de kuvvetlerini de bu amaç için seferber etmesi en akıllıca seçenektir. Suriye’de tüm grupların temsilini, diyalogunu önceliyoruz. Soğukkanlılıkla, binlerce yıllık devlet müktesebatımızla, sükunetimizi koruyarak barışa hizmet ediyoruz.

    SORU: Suriye bağlamında Türkiye’nin İsrail’e yönelik kırmızı çizgileri neler? Suriye topraklarındaki İsrail saldırıları için Ankara’nın değerlendirilmesi neler? İki ülke güçlerinin karşı karşıya gelebilme riski ne kadar yüksek?

    Şu anda Sayın Şara ve ekibiyle gerek Dışişleri Bakanımız, gerek İstihbarat Başkanımız, gerek Savunma Bakanımız, gerekse Enerji Bakanımız irtibat halindeler ve bu temaslar sıkı bir şekilde devam ediyor. Bakanlarımız muhataplarıyla da bu gelişmeleri takip ediyorlar. Biz Suriye’nin inşa ve ihyası için birçok adım atılması gereğine inanan bir ülkeyiz. Bizim Suriye’yle 910 kilometre sınırımız var. Bunu hafife almak mümkün değil. Bundan sonraki süreçte de biz, her türlü imkanımızla Suriye’nin yanında olacağımızı hep söyledik, söylüyoruz. Oradaki bazı olumsuz gelişmeler çok daha dikkatli hareket edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bizim yatırımcı firmalarımızın Suriye’de atacağı adımlar, Suriye’nin ayağa kalkmasına yardımcı olacaktır. İnşa ve ihya faaliyetleri kapsamında atılacak adımlar, Suriye’nin kendisine gelmesini sağlayacaktır. Bu konuda Antalya’daki Dördüncü Diplomasi Forumu’nda bunları Sayın Şara’yla da görüşme imkanımız oldu. İnşallah bu adımları atmaya devam edeceğiz. Burada da durmak yok, yola devam. İsrail, bölgemizde çatışmayı, kan ve gözyaşını yaymak için çaba sarf ediyor. Gazze başta olmak üzere Filistin kentlerinde başlayan şiddet ve saldırganlık dalgasını aşama aşama genişletiyor. Lübnan’da döktükleri kan, Lübnan halkına çektirdikleri ortada. Şimdi ateşi Suriye’ye yaymak, orada da kan dökmek yoluna girdiler. İsrail’in Suriye topraklarına yönelik saldırıları, Suriye’deki yeni yönetim ile başlayan olumlu iklimi baltalama girişimidir. İsrail’in yaptığı provokasyondur ve bu kabul edilemez. Komşumuz Suriye’yi yeni bir istikrarsızlık bataklığına sürükleyecek her türlü girişime karşı tepkimizi çeşitli şekillerde gösteririz. Bizim derdimiz bölgemizde daha fazla çatışma değil, daha fazla barış ve huzurdur.

    SORU: Suriye’de en büyük risk nedir efendim Türkiye için şu anda? 

    Oradaki zaten risk belli; Terör örgütleri. Terör örgütleriyle ilgili de zaten Suriye Yönetimi adımlarını çok güvenli bir şekilde atıyor. Bu süreçte de Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlarımızla, MİT Başkanımızın Suriye’ye yaptıkları ziyarette bunları da kendileriyle görüşme fırsatları oldu. Ona göre de ne tür adımlar atacağımızı belirledik. 

    SORU: Gazze başlığını sormak istiyorum. İnsani yardımlar bir süredir girmiyor, ilaç girmiyor, açlık aldı başını gidiyor. Bir yandan da bazı görüşmeler gerçekleşti. Ama ateşkes planı üzerinde ilerleme yok. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Doha’da Hamas yetkilileriyle görüştü. Acaba ateşkese ne kadar yakınız? Öte yandan Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas Hamas’a sert sözlerle yüklendi. Hamas’tan da bir cevap geldi. Siz Gazze’de ve Filistin genelinde sürecin nereye gideceğini öngörüyorsunuz? 

    Şu anda geldiğimiz noktada İsrail, kalıcı bir ateşkesi bugün itibarıyla benimsemiş durumda değil. Amerika Birleşik Devletleri’nin baskısı olmadan İsrail’in bir kalıcı ateşkes garantisi verme niyeti yok. Rehineleri bırakma karşılığında belli bir süre ateşkesi kabul eder gözüküyor. Dışişleri Bakanlığımız hem Batılılarla hem Filistinlerle hem de İsrail tarafıyla aralıklı olarak insani yardımlar üzerine görüşmeler yapıyor. Çünkü önceden ateşkesle insani yardımlar çok iç içe götürdüğümüz iki konuydu. Ama şimdi açlık ve yoksulluk öyle bir noktaya geldi ki, Filistinlilerin çatışmanın dışında sivil kayıpları çok fazla olabilir. Dolayısıyla biz bir metot değişikliğine gitmedik ama ateşkesi vurgularken şu anda ağırlıklı olarak insani yardımlar için koridorun açılmasını öne çıkardık. Taraflar kendi savaşını sürdürseler de sivil nüfusun rehin tutulmaması, bunların temel ihtiyaçlardan mahrum bırakılmaması önemli. Şimdi uluslararası topluma bunu söylüyoruz. Önceden ateşkesle insani yardımları çok ilişkilendiriyorlardı. Şimdi biz onu biraz ayırdık. Ama bu durumda bile İsrail ilave bir baskı görmediği sürece şu anda bir gevşeme yok. 

    SORU: Yardımlar konusunda ulaşım var mı, ulaştırabiliyorlar mı?

    Belli bir noktaya kadar ulaşım mümkün oldu. Bu ara yine ulaşım kesintiye uğramış durumda.

    SORU: Rusya 8-10 Mayıs tarihleri arasında tam ateşkes ilan edeceğini duyurdu. Geçtiğimiz günlerde Trump’la Zelenskiy’nin Vatikan’daki görüşmesinin akabinde sormak istiyorum bu soruyu. Rusya-Ukrayna barışında gelinen süreci nasıl yorumluyorsunuz? 

    Temennimiz odur ki bu ateşkesi biraz daha geliştirelim, genişletelim. İnşallah, bu geçici ateşkes, devamında kalıcı barışa bir kapı aralar. Biz zaten en başından beri Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın adil ve kalıcı bir barışla sona erebileceğini söylüyoruz. Bu konuda umudumuzu hiç kaybetmedik. Zaman zaman çatışmaların şiddetlendiği anlarda bile, tarafları bir masa etrafında topladık ve barış için müzakereyi önerdik. Böylesi zamanlar provokasyonlara ve müdahalelere açıktır. Bu nedenle süreci zehirlemek isteyenlere fırsat vermeden, Rusya da Ukrayna da samimi bir şekilde barışı dillendirmeli ve artık bu savaş bitmelidir. Bu savaş, sadece iki ülke için değil, küresel güvenlik açısından da oldukça önemli. Çünkü bu savaş herkese kaybettirmiştir. En çok da Rusya ve Ukrayna kaybetmiştir. Adil bir barışın ise asla kaybedeni olmaz. Barış sürecinin uzun vadede başarılı olabilmesi için her iki tarafın karşılıklı güven oluşturması önemli. Türkiye olarak barışa katkı sağlamaya ve destek vermeye devam edeceğiz.

    SORU: Sayın Cumhurbaşkanımız bu masada konuşulan özellikle dış politika ile ilgili her mesele aslında sizin Amerikan Başkanı Sayın Trump’la yapacağınız görüşmede büyük ölçüde gündeme gelecek başlıklar aslında. Yüz yüze görüşmeye ilişkin bir tarih belli oldu mu acaba? Trump’ın Mayıs ayı içinde 3 Körfez ülkesini ziyaret edeceği ve sonra buna Türkiye’yi de ekleyeceğine dair iddialar konuşulmuştu. Bunu sormak istiyorum. Ayrıca Sayın Trump’ın göreve geldikten sonra sizin şahsınız ve Türkiye ile ilgili kullandığı olumlu ifadeler ışığında Türk-Amerikan ilişkilerinin gelişimi, fırsatlar, riskler neler? 

    Sayın Trump ile ilk fırsatta yüz yüze görüşmemizi yapacağız. Telefon görüşmemiz oldukça samimiydi, verimliydi ve dostaneydi. İki ülke ilişkileri köklü ve derindir. Konuşacağımız çok konu, atacağımız çok adım var. Bu nedenle, Türkiye ile ABD ilişkilerinin seyrine yön verecek görüşmemiz için, bakanlıklarımız çalışmalarını sürdürüyor. Bunun zamanlaması da o çalışmalar kapsamında ele alınıyor. Sayın Trump ile zaman zaman telefon diplomasisi şeklinde temaslarımız oluyor. Dostum Trump’la yeni dönemde ikili ilişkilerimize çok farklı bir ivme kazandıracağımıza inanıyorum. Kendisinin Rusya-Ukrayna başta olmak üzere barış vizyonunu da destekliyoruz. Türkiye’nin hassasiyetlerini gözeten tavrını memnuniyetle karşılıyoruz. Suriye konusunda da iki lider olarak birbirimizi anladığımızı görüyoruz. Farklı düşündüğümüz alanlarda da makul bir zeminde uzlaşma arayışlarımız da elbette ki sürecektir. Farklı çevrelerce risk olarak görünen konuları da diyalogla, diplomasiyle aşabileceğimize inanan iki lideriz.

    SORU: Sayın Cumhurbaşkanım, geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği ile bir anlaşma imzalandı ve Kıbrıs tekrar gündeme geldi. Türk Devletleri Teşkilatıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti noktasında gelinen süreci nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir de önümüzdeki günlerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde olacaksınız. Bu ziyaretinizin bu noktada ayrı bir önem arz ettiğini söyleyebilir miyiz efendim?

    Bu hafta sonu TEKNOFEST ekibi Kıbrıs’a gidiyor ve Kıbrıs’ta TEKNOFEST çalışmalarını yapacaklar. Nasip olursa biz de Cumartesi günü Kuzey Kıbrıs’ta olacağız. Kuzey Kıbrıs’ta biliyorsunuz muhteşem bir Parlamento binası ve Cumhurbaşkanlığı binası yaptık. Her ikisi de gıpta edilecek eserler. Bir taraftan da yargı binalarının başlatılmasıyla ilgili adımı atıyoruz. Millet bahçeleriyle, donatılarıyla gerçekten muhteşem bir eser orada meydana getirdik ve Cumartesi orada olacağız. Biz Kıbrıs adasında iki devletli çözümle tarihi sorunları geride bırakabileceğimizi düşünüyor, çalışmalarımızı bu yönde ilerletiyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması için gayretlerimizi de artırarak sürdüreceğiz. Türkiye olarak asla KKTC’yi yalnız ve kimsesiz bırakmayız. Kıbrıs Türkü’nün hak ve menfaatlerini her platformda savunmak, Türkiye Cumhuriyeti olarak tarihi ve insani anlamda sorumluluğumuz. Bu sorumluluğumuzun gereğini yerine getirme hususunda da son derece kararlıyız. Türk Dünyasının da kardeşlerinin yanına olmaya devam edeceğini düşünüyoruz.

    SORU: İmamoğlu davasında bir görüntü var. 3-5 gündür Türkiye’nin tartıştığı bir görüntü bu. Bir otel girişinde iki bavul taşınıyor ve kameralar bantlanıyor. Bavulların içinde de sinyal kesici jammer olduğu söyleniyor. Bu tabii tuhaf karşılandı. İnsanlar bunun ne olduğunu sorduğunda Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel de bunun çok doğal bir şey olduğunu, kendisinin gittiği her toplantıda güvenlik kameralarının otellerde falan bantlandığını, bakanların, hatta sizin gittiğiniz toplantılarda, salonlarda bantla güvenlik kameralarının kapatıldığını söylediler. Bütün devlet yetkililerinin toplantılarında jammer kullanıldığını, sinyal kesici kullanıldığını dolayısıyla İstanbul’un belediye başkanının da hem bantlama yapmasının, hem de jammer kullanmasının çok doğal olduğunu söyledi. Sizin bazen gidiyorsunuz salon toplantılarına bantlama yaptırıyor musunuz? Bavullarla jammer taşıyor musunuz, taşıtıyor musunuz? Bakanlarımız bantlama yapıyor mu, yaptırıyor mu? Jammer taşıyorlar mı? 

    Bunun cevabını İçişleri Bakanımız zaten en güzel şekilde verdi ve bu tür bir uygulamanın olmadığını, olamayacağını bildirdi. Fakat ana muhalefetin başındaki zat, inanın sorsanız “jammer nerede, ne işe yarar?” bunu bile bilmez. Benim kendi çalışma ofisimde, kendi odamda hangi aletler var, bunun hesabını herhalde Özgür Özel’e verecek değilim. Kalkıp da kameraları bantlamak, onlarla uğraşmak, bu tür davranışlar bizim kitabımızda yazmaz. Öyle bir uygulama bizde yok, buna gerek de yok. Çünkü bu tür yolsuzluğa biz tevessül etmeyiz. Orada valizlerle ne taşınmış? Bu benim işim mi? O valizlerle kim ne getirdi, ne götürdü onun hesabını onlar versin. Ama bunu yapmıyorlar, yapamıyorlar. Paniklemiş vaziyetteler. Bu süreçte tüm iddialar yargıya intikal etmiş durumdadır. Hatırlarsınız, eskiden gazeteler, ayıplı iş yapanların fotoğraflarını yayımlar, gözlerine de bant çekerlerdi. Ayıplı siyasetin odağı CHP, millete bantların arkasına yine neyi sakladıklarını, hangi şaibeli işlere giriştiklerini izah etmek zorundadır. Ayrıca konunun güvenlik kaygısı olmadığı, güvenlik güçlerimizin açıklamalarıyla açık bir şekilde ortaya çıkmıştır.

    SORU: CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB’deki yolsuzluk iddialarını perdelemek ve manipüle etmek için ne yazık ki, illegal örgütlerle bile iş birliği yapmaktan, ticaret kanununu ihlal başta olmak üzere yasal anlamda suç sayılabilecek fiillere teşebbüsten imtina etmiyor. İç güvenliği, hatta milli güvenliği tehdit eden bu tehlikeli gidişi, nasıl değerlendiriyorsunuz?

    Bizim bu noktada herhangi bir sıkıntımız olmadığı için rahatız, ama ana muhalefetin başındaki zatın bu konuda derdi çok. Mevcut CHP yönetimi, siyaseti enfekte etmektedir. Sokakları karıştırarak, insanları birbirlerine düşürerek, gündem değiştirme telaşları açıkça görülmektedir. Bunlar, kendilerini kurtarmak için ülkeyi ateşe vermekten çekinmeyecek kadar izanı kaybetmişler. Düşünün, bir siyasi parti, -ki ana muhalefet partisinden söz ediyoruz- yolsuzluk iddialarını örtbas etmek için illegal örgütlerle iş birliği yapıyor, Ticaret Kanununu ihlal ediyor ve dahası millî güvenliği tehdit edecek bir noktaya geliyor! Batı’ya ve Batılı medya kuruluşlarına yalvarıyor. Türkiye’nin ekonomisini, şirketlerini, yargı mensuplarını tehdit edecek kadar ileri gidiyor. Bunları, milletimizin ferasetine havale ediyorum.

    SORU: Efendim geçtiğimiz hafta meydana gelen 6.2’lik deprem… Beraberinde kentsel dönüşüm tartışmalarını yeniden masaya getirdi. Kentsel dönüşüm İstanbul’un, olmazsa olmazı, kurtuluşun en önemli kapısı. İstanbul’da AFAD’a bizzat gelerek depremle ilgili kriz sürecini yönettiniz İstanbul’a olan sevdanızı biliyoruz. Efendim 2019’dan bu zamana bakıldığında İstanbul’da kentsel dönüşüm için yapılanları ve yapılmayanları nasıl değerlendiriyorsunuz? 

    İstanbul’da meydana gelen deprem, hepimizi derinden üzdü ve kentsel dönüşümün ne kadar hayati önemi haiz olduğunu gözler önüne serdi. Sayın Kurum İstanbul’a oradaki CHP’li birçok yerel yöneticiden daha fazla gidiyor zaten. CHP Genel Başkanı İstanbul’a depremden ancak 5 gün sonra gitti. Onda da İstanbul halkıyla dayanışmak için değil, birilerine tekmil vermek için gitti. Biz İstanbul’un dertlerini bazı koltuk sahiplerinin fersah fersah ötesinde dert edinip, çözmek için gecesini gündüzüne katan bir hareketiz ve hükümetiz. Çünkü İstanbul, ülkemizin kıymetlisidir. Türkiye’nin bütün şehirleri gibi İstanbul’a da hizmet etmek şereftir. Bugüne kadar koparttıkları gürültülerle İstanbul’da kentsel dönüşümün önüne engeller çıkarttılar. Biz o engelleri aşmak için gayret gösteriyoruz, ancak engellemeler İstanbul’a zaman kaybettiriyor. En son depremde bir kez daha görüldü ki, bu gürültücülerin dertleri İstanbul değil. Bunların dertleri başka. Biz, İstanbul’da bir tek riskli yapı bırakmayıncaya kadar çalışacağız. Deprem gerçeğini akıllardan çıkartmayacak ve kentsel dönüşüm bilincini artıracağız. Yoksa bugün kentsel dönüşüme karşı propaganda yapanlar, her felakette olduğu gibi Allah korusun İstanbul’da yaşanacak büyük bir felakette milletimizi bir başına bırakacak. Biz İstanbul’u onların eline ve insafına terk edemeyiz.”

  • Kanada’nın GSYİH’si Şubat 2025’te sektörel düşüşler nedeniyle %0,2 daraldı

    Investing.com — Kanada’nın reel gayri safi yurtiçi hasılası (GSYİH), Şubat 2025’te %0,2 oranında daraldı. Kanada İstatistik Kurumu’nun raporuna göre bu düşüş, Ocak 2025’teki %0,4’lük artışın ardından geldi. Mal üreten sektörler bu gerilemenin ana nedeni oldu.

    Özellikle madencilik, taş ocakçılığı, petrol ve doğalgaz çıkarma ile inşaat sektörleri, Şubat ayındaki genel GSYİH düşüşüne önemli katkıda bulundu. Üst üste iki ay artış gösteren madencilik, taş ocakçılığı, petrol ve doğalgaz çıkarma sektörü, Şubat’ta %2,5 daraldı. Bu düşüş büyük ölçüde petrol ve doğalgaz çıkarma faaliyetlerindeki %2,8’lik daralmadan kaynaklandı ve Ocak ayındaki %2,6’lık genişlemeyi tamamen dengeledi.

    Bununla birlikte, inşaat sektörü de Şubat ayında %0,5 oranında daraldı. Bu, dört aydır ilk kez yaşanan bir daralmaydı. Konut inşaatı ve mühendislik ile diğer inşaat faaliyetleri düşüşe en çok katkıda bulunan alt sektörler oldu.

    Bu arada, gayrimenkul ve kiralama sektörü Şubat ayında %0,4 oranında daraldı. Bu, Nisan 2022’den bu yana en büyük düşüş olarak kaydedildi. Gayrimenkul acenteleri ofislerindeki faaliyetler ve gayrimenkul ile ilgili aktiviteler %10,4 oranında düşerek, gayrimenkul sektöründeki gerilemeye en büyük katkıyı yaptı.

    Bu düşüşlere rağmen, imalat sektörü Şubat ayında %0,6 oranında yükseldi. Bu artış büyük ölçüde dayanıklı mal üreten sanayi kollarından kaynaklandı. Makine imalatı, dayanıklı mal imalatındaki artışa en çok katkıda bulunan sektör oldu ve Şubat 2023’ten bu yana en yüksek artışını kaydetti.

    Sonuç olarak, ulaştırma ve depolama sektörü Şubat ayında %1,1 oranında daraldı. Bu düşüş, Orta ve Doğu Kanada’yı etkileyen büyük kar fırtınaları ve British Columbia’daki fırtınalardan kaynaklandı.

    Finans ve sigorta sektörü ise Şubat ayında %0,7 oranında artış gösterdi. Bu, üst üste üçüncü aylık yükseliş oldu. Artış büyük ölçüde finansal yatırım hizmetleri, fonlar ve diğer finansal araçlardaki %2,7’lik yükselişten kaynaklandı.

    Ön veriler, Mart 2025’te reel GSYİH’nin %0,1 oranında arttığını gösteriyor. 2025’in ilk çeyreği için resmi tahmin, ekonominin %0,4 büyüdüğünü işaret ediyor. Resmi gelir ve harcama bazlı reel GSYİH tahmini 30 Mayıs 2025’te açıklandığında kesin rakam belli olacak.

    Bu gelişmelere yanıt olarak CIBC (TSX:CM) ekonomisti Andrew Grantham şöyle dedi: “Şubat ayındaki düşüş beklenmedikti. İkinci çeyrekte GSYİH’de düşüş beklemeye devam ediyoruz ve Haziran toplantısında 25 baz puanlık faiz indirimi öngörüyoruz.”

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • *Alves Kablo: Haddehane, yıllık 10.000 ton bakır ergitme kapasitesi ve yıllık 100.000.000 USD ciro katkısı sağlayacak

    Foreks –

  • ABD Hazinesi piyasa yapıcıları, federal borçlanma tavanının kaldırılmasını istedi

    Foreks – ABD’de Hazine Borçlanma Danışma Komitesi’nin (TBAC) açıkladığı tutanaklara göre, ABD Hazinesi’nin ana dealerları, piyasa yapıcıları, borç servis maliyetlerini ve piyasa oynaklığını artırması ve doların rezerv varlık statüsüne zarar vermesi muhtemel olduğu için federal borç tavanının ortadan kalkmasını istediklerini söylüyor.

    TBAC’nin Salı günü gerçekleştirdiği üç aylık geri ödeme toplantısının tutanaklarında, “Komite, tercih ettiği seçeneğin Kongre’nin idareye hükümet yükümlülüklerini finanse etmek için gerektiği kadar borçlanma yetkisi vermesi olacağını ifade etti” denildi.

  • Karşıyaka filesinde Kübalılar gitti

    Kadınlar  Voleybol 1’inci Ligi ekiplerinden Karşıyaka, Kübalı voleybolcuları Liset Herrera Blanco ve Kenia Carcaces ile yollarını ayırdığını duyurdu.

    İzmir ekibinden yapılan açıklamada, “Sezon boyunca göstermiş olduğunuz emek, mücadele ve Karşıyaka ruhu için size sonsuz teşekkür ederiz. Hep birlikte çok güzel anılar biriktirdik ve büyük bir aile olduk. Yolunuz her zaman açık olsun. Karşıyaka her zaman sizin yuvanız olarak kalacak” ifadelerine yer verildi.

    Karşıyaka geçen sezon ligde Play-Off finali oynamasına rağmen 14 yıl sonra Sultanlar Ligi’ne çıkma fırsatını son maçta tepmişti.

  • Yaz Gençlik Kampı Gezileri Başlıyor..!

    “Başarılı Öğrencilerimize Tatil Bizden” sloganıyla seslenen Zeytinburnu Belediyesi Gençlik Merkezi (ZEYGEM), ilçede eğitim veren liselerin 2024 – 2025 yılı eğitim döneminde başarılı olmuş öğrencilerini 6 gün sürecek rüya gibi bir tatille Çanakkale Doğa ve Tarih Kampı’nda ağırlıyor.

     

     

    Zeytinburnu Gençlik Merkezi (ZEYGEM), ilçedeki liselerde 2024 – 2025 eğitim ve öğretim yılında başarılı olan öğrencilerini Çanakkale Doğa ve Tarih Kampı’nda ağırlıyor. Geziye 30 Haziran ve 16 Ağustos 2025 tarihleri arasında kafileler halinde gidecek öğrencileri, 5 gece 6 günlük rüya gibi bir yaz tatili bekliyor. Kampa katılım için başvuruların zeygem.org.tr adresinden kabul edildiği tatil etkinliğine; Zeytinburnu sınırları içerisindeki okullarda eğitim alan ve Zeytinburnu’nda ikamet eden lise hazırlık, 9, 10, 11 ve 12’nci sınıf öğrencileri kabul ediliyor. 2024 – 2025 eğitim ve öğretim yılı 2.Dönem tüm derslerden başarılı olan ve yılsonu not ortalaması 60 puanın üzerindeki tüm öğrenciler tatil için başvuru yapabiliyor.

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • 12 Dev Adam’ın Avrupa Şampiyonası fikstürü belirli oldu

    A Ulusal Erkek Basketbol Grubu’nun, FIBA Avrupa Basketbol Şampiyonası’ndaki maç takvimi belirli oldu.

    A Kümesi’nde bulunan ulusallar; Portekiz, Estonya, Letonya, Sırbistan ve Çekya ile küme maçlarında karşılaşacak. Ay-yıldızlılar, birinci maçında mesken sahibi ülkelerden Letonya ile karşılaşacak.

    Turnuvada Letonya (Riga), Finlandiya (Tampere), Güney Kıbrıs Rum Kısmı (Limasol) ve Polonya’da (Katoviçe) oynanacak küme maçlarının akabinde final etabı Letonya’nın başşehri Riga’da gerçekleştirilecek.

    Kümelerinde birinci 4 sırada yer alan takımlar son 16 cinsine yükselmeye hak kazanacak. Bu çeşit maçları 6-7 Eylül’de oynanacak.

    A Ulusal Erkek Basketbol Grubu’nun FIBA Avrupa Basketbol Şampiyonası küme maçlarının programı şu halde:

    27 Ağustos Çarşamba:

    18.00 Letonya-Türkiye

    29 Ağustos Cuma:

    14.45 Türkiye-Çekya

    30 Ağustos Cumartesi:

    21.15 Türkiye-Portekiz

    1 Eylül Pazartesi:

    14.45 Estonya-Türkiye

    3 Eylül Çarşamba:

    21.15 Türkiye-Sırbistan

  • Uzay Alp Urcan, FIM MiniGP Türkiye Serisi’nde ikili zafer kazandı

    Milletlerarası Motosiklet Federasyonu’nun (FIM) desteklediği ve Türkiye’de birinci defa düzenlenen FIM MiniGP Türkiye Serisi, Uşak’ta büyük bir heyecana sahne oldu. Genç yeteneklerin profesyonel mesleklerine birinci adımı attığı serinin birinci yarışını 11 yaşındaki yıldız adayı Uzay Alp Urcan büyük bir muvaffakiyetle kazandı. Urcan, hafta sonunun ikinci yarışında da podyumun tepesinde yer alarak ikili zafer elde etti.

    Yarışta, Uzay Alp Urcan’ın çabucak akabinde Poyraz Bor ikinci, Alp Burak Albayrak ise üçüncü sırada finiş gördü. Türkiye Motosiklet Federasyonu (TMF) ve Ohvale Türkiye iş birliğinde organize edilen yarışlar, izleyicilere genç sportmenlerin azim ve yetenek dolu performanslarını sergilediği unutulmaz anlar yaşattı.

    Uzay Alp Urcan, motor sporlarındaki serüvenine Motokros Şampiyonası ile başladı. Yağmurlu ve çamurlu bir pistte, annesinin yardımıyla motorunu çıkarmaya çalışırken gösterdiği azim, onun her zorluk karşısında ne kadar kararlı olduğunu gözler önüne sermişti. “Babam bana ‘Gerekirse motoru sırtına al lakin bir tipi tamamla’ demişti. O gün sıralamada bir çeşidi bitirince yarışa kabul edildim ve hayatım değişti,” diyen Uzay Alp, o günden sonra motor sporlarındaki mesleğini süratle yükseltti.

    Genç atlet, yalnızca Türkiye’de değil, memleketler arası arenada da dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. 2024 yılı boyunca Türkiye Şampiyonası ve Avrupa yarışlarındaki dereceleriyle isminden kelam ettiren Uzay Alp, motor sporlarında geleceğin yıldızlarından biri olarak öne çıkıyor.

    Futbol ve tenis üzere sporlardan sonra tutkuyla bağlandığı motor sporlarında kısa müddette parlayan Urcan, Toprak Razgatlıoğlu ve Deniz Öncü üzere dünya yıldızlarını örnek alarak büyüyor. Ailesinin de takviyesiyle büyük maksatlara yürüyen genç sportmen, eğitimini de muvaffakiyetle sürdürüyor; imtihanlardaki üstün başarısıyla burslu okuyor.

    “İleride hayatıma yaptığım sporda devam etmek istiyorum,” diyen Uzay Alp Urcan, pistlerde gösterdiği istikrarlı yükselişiyle Türk motor sporlarının geleceği için büyük umut vadediyor.

  • Aydın Büyükşehir Belediyespor’de Stojiljkovic ile yollar ayrıldı

    Sultanlar Ligi temsilcisi Aydın Büyükşehir Belediyespor, Fransız pasör Nina Stojiljkovic ile yollarını ayırdı.

    Kulüpten yapılan açıklamada, “Teşekküler Nina Stojiljkovic. Katkıları ve emeği için Nina Stojiljkovic’e teşekkür eder, mesleğinin devamında muvaffakiyetler dileriz” denildi.

    Daha evvel Merve Parıltı Öztürk, Berka Buse Özden, Defne Başyolcu, Cansu Aydınoğulları, İrem Parıltı Özsoy, Zeynep Sude Demirel, Angela Leyva ve Hilary Johnson ile vedalaşan mavi-beyazlılarda Stojiljkovic kadrodan ayrılan 9’uncu voleybolcu oldu.

  • Bir milyon NYC dairesi için 5. düz kira artışı muhtemeldir

    Yaklaşık bir milyon kira stabilize daire için kiraların ve ne kadar kiranın yükselip yükselemeyeceğine karar veren New York City panelinin, beşinci düz yıl için bir yıllık kira artışları lehine oy kullanması bekleniyor.

    Panel, Kira Yönergeleri Kurulu, Kira Tekliflerine ilişkin ön oylama için Çarşamba akşamı Manhattan’da toplanıyor. Ev sahipleri ve birkaç konut uzmanı, artan sigorta, yakıt ve diğer maliyetlerin apartman binalarını sürdürmeyi zorlaştırdığını söyledi.

    Önümüzdeki iki ay içinde nihai oy bekleniyor. Herhangi bir artış, 1 Ekim’de veya sonra başlayarak kiralamaları etkileyecektir.

  • Bu eyalet üniversitesinin Trump’ı ele geçirme planı var

    ABD yüksek öğrenim çevrelerinde yangın yakan iki Rutgers Üniversitesi profesörü arasındaki konuşma sadece 10 dakika sürdü.

    Profesörler – biri Camden, NJ’de kimya, Newark’taki diğer psikoloji öğretiyor – Trump yönetiminin araştırma finansmanına yönelik ani kesimleri ve bazı kampüsler üzerindeki politikayı dikte etme çabalarından hayal kırıklığına uğradıklarını söyledi.

    Ayrıca üniversite liderleri tarafından birleşik bir yanıtın olmamasıyla da rahatsız oldular.

    Rutgers University-Camden’deki kimya lisansüstü programını yöneten David Salas-de La Cruz, “Biraz eti olan bir şey yazmamız gerekiyordu” dedi. North Atlantic Antlaşması Örgütü’ne veya 32 ülkenin askeri ittifakı NATO’ya çabayı benzetti.

    “Bu sadece parayla ilgili değil,” dedi. “Bu eğitimin özü ile ilgili.”

    Geçen ayın sonlarında, Profesör Salas-De La Cruz ve Rutgers University-Newark’ta psikoloji profesörü Paul Boxer, tek sayfalık bir “karşılıklı savunma kompakt” hazırladılar. Büyük Deri atletik ve akademik konferanstaki okullar arasında bir, bir-tek bir dayanışma ifadesiydi-her yıl yaklaşık 600.000 öğrenciyi birlikte kaydeden 18 büyük, ağırlıklı olarak devlet üniversitesi. “Bir üye üniversiteye karşı bir ihlal,” diye yazdılar, “herkese karşı bir ihlal olarak kabul edilecek.”

    Katılımcı okullar, üye üniversiteler “doğrudan siyasi veya muşru ihlali altında” olduğunda “birleşik ve güçlü bir tepki” yapmayı taahhüt etmeleri istenecektir. Örneğin öğretim üyelerinden Kanunî hizmetleri, stratejik iletişim veya uzman ifadesi vermeleri istenebilir.

    Şimdi bir düzineden fazla üniversitede fakülte tarafından onaylanan kompakt, okul yöneticilerinin ortak bir savunma fonu için finansal destek sağlama taahhüdü ile gelmiyor ve dedektörler girişimi büyük ölçüde dişsiz olarak eleştirdi.

  • NYC paneli, konut krizini hafifletmenin ve seçmen katılımını iyileştirmenin yollarını gözler

    Bireysel milletvekillerinin yeni konutları engellemesini durdurmak. Sel bölgelerinden evlerin çıkarılmasını kolaylaştırır. Tüm seçmenlere birincil seçimler yapmak.

    Bunlar, New York City seçmenlerinin, konut krizi, iklim değişikliği ve yerel seçimlerde zayıf seçmen katılımı gibi sorunları ele almak isteyen özel bir panel tarafından geliştirilen tekliflerle Kasım ayında oy kullanabileceği üç fikir.

    Charter Revizyon Komisyonu olarak bilinen panel, genellikle ABD Anayasası’nın şehir versiyonu olarak tanımlanan bir belge olan Şehir Şartı’nı değiştirecek teklifler tasarlamak için aylardır çalışıyor. Çarşamba günü, komisyon bu değişikliklerin neye benzeyebileceğini açıklayan bir ön rapor yayınlayacak.

    Komisyonun ana odağı konuttaydı. Şartta, uygun fiyatlı konut veya daha küçük konut binalarını pahalı, karmaşık bir onay sürecinden muaf tutarak evler inşa etmeyi kolaylaştırabilecek değişiklikleri açıkladı. Raporda ayrıca, parti bağlantısından bağımsız olarak tüm seçmenlerin birincil seçimlere katılmasına izin verilmesinin katılım ve temsili iyileştirebileceğini tartışıyor. Ve iklim krizine yanıt olarak, tüzüğün değişikliklerinin, şehrin sellere karşı savunmasız evleri satın almasını kolaylaştırabileceğini söylüyor.

    103 sayfalık rapor nihai değil. Komisyonun idari personeli, elektronik olarak gönderilen araştırma ve yorumlara ek olarak, beş ilçenin hepsinde kamuya açık duruşmalarda toplanan ifadelerden gelen teklifler listesini oluşturdu.

    Önümüzdeki birkaç ay boyunca, 13 kişilik komisyon üyeleri, birçoğu tartışmalı olan ve hatta oy pusulasına hiçbir şey koymayı seçebilir. Ancak rapor, komisyonun şehrin geleceği üzerinde önemli bir etkisi olabilecek değişiklikleri düşündüğünü gösteriyor.

  • Queens’teki terk edilmiş bir demiryolu hattı için ne var?

    Günaydın. Çarşamba. Kraliçelerden dilimleyen terk edilmiş bir demiryolu koridoruna ne olabileceğine bakacağız. Ayrıca, Büyükşehir Ulaştırma Otoritesinin Pazartesi günü açıklanan devlet bütçe anlaşması kapsamında 68,4 milyar dolarlık sermaye fonunu nasıl harcamayı planladığı hakkında ayrıntılar alacağız.

    Queens'teki terk edilmiş bir demiryolu hattı için ne var?

    Kredi… New York Times için Elias Williams

    Son tren, Haziran 1962’de sıcak, çiseleyen bir günde Long Island Demiryolu Yolu’nun Rockaway Beach şubesinden aşağı indi. Sinyal kuleleri terk edildi ve kullanılmayan yol hakkı kötüleştikçe yere devrildi. Şimdi çakalların sinsi sinsi olduğu bir yer.

    Queens’teki bazı insanlar küçük koridor aracılığıyla demiryolu hizmetini diriltmek istiyor. Diğerleri Manhattan’daki yüksek çizgi gibi doğrusal bir park görüyor. Meslektaşım Christopher Maag’a Rockaway Beach hattı için sırada ne olabileceğini sordum.

    Güney ve Orta Queens üzerindeki bu terk edilmiş demiryolu hattı aşırı büyümüş bir endüstriyel yıkımdır. Bir sonraki yüksek çizgi olabilir mi?

    Şehircilerin yüksek çizgi için kullandıkları terimini kullanma şansı var.

    Para alacaktı. Şimdiye kadar ABD Ulaştırma Bakanlığı’ndan 117 milyon dolar var ve Belediye Binası ve Belediye Meclisi 37 milyon dolar daha tahsis etti. Ancak Ulaştırma Bakanlığı, demiryolu hizmetini geri getirmek isteyen bir gruba sadece 400.000 dolar daha küçük bir hibe verdi.

  • 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde İBB’ye İlişkin Toplu Ulaşım Araçları Fiyatsız Olacak

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde kent genelinde toplu ulaşımı fiyatsız sunacak. Resmi bayramlarda uygulanan fiyatsız ulaşım kararı doğrultusunda, şahsileştirilmiş İstanbulkart sahipleri 1 Mayıs Perşembe günü boyunca İBB’ye bağlı tüm toplu taşıma araçlarından fiyatsız faydalanabilecek.

    Ücretsiz ulaşım; Metro İstanbul, İETT, Kent Sınırları ve İBB’nin toplu taşımaya entegre başka ulaşım ağlarını kapsayacak. Uygulama, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün resmi tatil olması hasebiyle İstanbul genelinde geçerli olacak.

    Toplu taşıma araçlarında geçiş sırasında şahsileştirilmiş İstanbulkart ile turnike teması yapılması kâfi olacak. Sistem, kartı otomatik olarak fiyatsız geçişe tanımlayacak.

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Takasbank Para Piyasası’nda 59,43 milyar TL süreç hacmi gerçekleşti

    Foreks – Takasbank Para Piyasası’nda bugün 59.431.903.000-TL süreç hacmi gerçekleşti. Dolar bazında ise 1.549.028.936-USD oldu.

    GÜN MIN(%) MAX(%) ORT(%) İŞLEM HACMİ(TL) İŞLEM ADEDİ
    2 48.00 49.60 49.18 46,673,450,000 1529
    5 48.55 49.50 49.41 2,376,917,000 27
    6 49.30 49.40 49.36 451,805,000 10
    7 49.00 49.50 49.36 1,118,332,000 23
    8 49.35 49.50 49.43 3,625,000,000 42
    9 49.40 49.50 49.42 2,089,000,000 21
    12 49.45 49.50 49.49 747,000,000 20
    13 49.45 49.50 49.49 250,000,000 13
    14 49.40 49.75 49.57 184,000,000 4
    15 49.45 49.50 49.45 140,000,000 5
    22 49.45 49.60 49.48 480,000,000 4
    27 49.45 49.50 49.49 200,000,000 4
    28 49.45 49.50 49.49 200,000,000 4
    33 49.30 49.70 49.57 319,564,000 12
    34 49.25 49.70 49.51 487,335,000 10
    36 49.50 49.50 49.50 50,000,000 1
    90 49.75 49.75 49.75 34,000,000 1
    93 49.75 49.75 49.75 5,500,000 1
    TOPLAM       59,431,903,000 1731
  • YENİLEME-Erdoğan: İstanbul’daki bir meskenin dönüşümü için verilen toplam takviye ölçümüzü 1 milyon 500 bin liradan 1 milyon 875 bin liraya getiriyoruz

    Foreks – Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM’deki küme toplatısında konuştu.

    Geçen hafta çarşamba günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 105’inci kuruluş yıldönümü ile Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladıklarını hatırlatan Erdoğan, milletvekileriyle birlikte 23 Nisan 1920’den bugüne Türkiye’nin istiklali, istikbali ve hürriyeti için emek vermiş, ter dökmüş, bu büyük çatı altında millet için gayret etmiş tüm milletvekilleri ismine şükranlarını sundu.

    Erdoğan, Cumhuriyetin banisi, Meclisin ilk başkanı Gazi Mustafa Kemal’in yanı sıra, Kurtuluş Savaşı’nı sevk ve yönetim eden birinci Meclis’teki tüm milletvekillerini bu vesileyle bir defa daha rahmetle yad ettiğini söyledi. Erdoğan, dün gururla idrak ettikleri Kut’ül Amare Zaferi’nin 109’uncu yıldönümünü de tebrik ederek, tüm şehitlere, gazilere, kahraman askerlere Allah’tan rahmet niyaz etti. 27 Nisan Pazar günü ise cumhurbaşkanlığı seçimi mazeret edilerek ulusal iradeye yapılan hadsizliğin 18’inci seneidevriyesi olduğuun söyleyen Erdoğan, “Meclis iradesini ve hukuku hiçe sayma teşebbüsü karşısında çok net bir duruş sergileyerek, milletin emanetine ve Türk demokrasisine cüretle sahip çıktık. Daha sonra görüldüğü üzere o gün aslında tarihin akışını da değiştirdik. 7 Şubat MİT krizi, Seyahat olayları, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz’un başarısız olmasının gerisinde 27 Nisan gecesi aldığımız yürekli hal vardır. Bundan sonra da demokrasimize vesayetin gölgesinin düşmesine müsaade vermeyeceğiz” diye konuştu.

    “AK Parti’nin bir sahibi varsa, o da milletimizin bizatihi kendisidir”

    AK Parti’nin milletin kurduğu, milletin büyüttüğü, girdiği her çabadan milletin takviyesiyle galip çıkmış bir parti olduğunu belirten Erdoğan, “AK Parti’nin bir sahibi varsa, o da milletimizin bizatihi kendisidir. Her kim bu açık hakikati unutursa ve önemsemezse, karşısında evvel bizi, sonra da milletimizi bulur. Yaşadığımız külfetleri, kayıpları, gayelerimiz ile aramızdaki arayı bu açıdan okumak zorundayız. Yani, kabahati asla millette aramayacak, daima kendimize bakacağız. Neyi eksik yaptığımıza, neyi yanlış yaptığımıza, neyi yarım yamalak yaptığımıza odaklanacağız. Buradan çıkardığımız dersler ışığında tekrar milletimize yönelecek, milletimizle daha güçlü bir formda kucaklaşacak, milletimizle yine yekvücut olacağız. Allah korusun aksi takdirde, Türk siyasi hayatında sayısız örneği olan mum üzere eriyip giden partilerden bir parti haline dönüşürüz” şeklinde konuştu.

    AK Parti olarak bundan 15 yıl evvel ‘2023 vizyonu’ dediklerini hatırlatan Erdoğan, “Allah’ın müsaadesiyle bu amaca ulaştık. Artık 2053 diyoruz. Siz bakmayın 2053’ün uzak bir tarih gibi göründüğüne. AK Parti iktidara geldiğinde 2025 de çok uzak bir tarih üzereydi. Gazete manşetlerinden bize ve partimize ömür biçenler olmuştu. Kehanette bulunanlar, nefesimizin kesileceğini sav edenler çıkmıştı. Elhamdülillah her keresinde onları hayal kırıklığına uğrattık. Üstadın sözüyle ‘pekleşe pekleşe’ yolumuza devam ettik ve ediyoruz. Görüyorsunuz, 2025’i neredeyse yarıladık” sözlerini kullandı.

    23 yıllık iktidarlarından aldıkları ilhamla, kuvvetle, yürekle geleceğe çok daha inançla, umutla, heyecanla baktıklarını tabir eden Erdoğan, “Bunun için günlük olayların hercümerci sizi aldatmasın kardeşlerim. Unutmayın sel masraf kum kalır. Aslolan, milletimizle aramızdaki bağdır. Aslolan, 86 milyona kazandırdığımız eşsiz hizmetlerdir. Aslolan, 81 vilayetin her karışına yaptığımız yatırımlardır, yapıtlardır. Aslolan, hizmetkarı olmaktan hep onur duyduğumuz necip milletimizin hayır duasıdır. Eskiler, ‘Lisan-ı hal, lisan-ı kalden entaktır’ derler. Yani, bir insanın davranışları, amelleri, fiilleri, hayat stili kelamından, konuşmasından daha mühimdir, daha etkilidir. Biz lisan-ı halimizi gerçek, düzgün, sağlam tutarsak, evelallah bir şey söylememize esasen hacet kalmaz. Bu türlü bir durumda karşımızdakilerin ne dediğinin, ne ettiğinin, hangi palavraları savurduğunun da kıymeti yoktur. Buna karşılık kıymet bozulursa, insanların karşısına istediğimiz kadar hoş kelamla, vaatle çıkalım beyhudedir. Ne diyor gönül sultanı: ’Geçme namert köprüsünden, ko aparsın su seni, yatma tilki gölgesinde, ko yesin aslan seni, dest-i a’dâdan soğuk su içme, kandırmaz seni korkma düşmandan ki, ateş olsa yakmaz seni. Müstakim ol ki, Hazreti Allah utandırmaz seni.’ Evet, biz müstakim olduğumuzda, Hazreti Allah’ın yardımını, inayetini; sonunda da nusretini daima yanımızda bulacağız. Biz dosdoğru epeyce, önümüzde daha birçok kapıların açıldığını göreceğiz. Biz samimi oldukça, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak daha birçok muvaffakiyet kıssaları yazacak, inşallah daha kaç zafer türküleri söyleyeceğiz. Rabbimiz tıpkı vakitte bizlere ‘İnsan için fakat çalıştığının karşılığı vardır’ buyuruyor” tabirlerine yer verdi.

    Hiçbir vakit muhalefetin yaptığı üzere karşılarındakilerin tökezlemesini bekleyip, ortaya çıkan hasılanın üzerine konmaya çalışan ‘beleşçilerden’ olmadıklarını aktaran Erdoğan, “Her vakit bileğimizin gücüne, döktüğümüz alın terine güvendik. Hasebiyle her ne murat ediyorsak; çalışarak, emek vererek, fedakârlık yaparak, bitip tükenmeyen bir çabayla elde edeceğiz. 86 milyonun tamamına ulaşmanın sıkıntısını ve gayesini taşıyacağız. Açıkça tabir etmek isterim ki, ‘Armut piş ağzıma düş’ anlayışının bizim tasavvurumuzda yeri yoktur. Şahsen lise çağlarımızdan beri içinde olduğumuz, kutlu davamızı yaşatma ve yüceltme uğraşında gördüğümüz hakikat budur. Elbette koşulları kıymetlendirmek diğer şeydir; suyun önünde sürüklenen bir kütük üzere kaidelere teslim olmak öbür şeydir. Biz sürüklenen değil inşa eden, kuran, yönlendiren taraftayız. Daima o denli kalacağız” dedi.

    “Siyasi beleşçilik ülkemizdeki muhalefetin usulüdür, işidir, hevesidir”

    “Siyasi beleşçilik ülkemizdeki muhalefetin şeklidir, işidir, hevesidir” diyen Erdoğan, “Bunlar; ülkeleri, milletleri, kentleri için hiçbir hayalleri, hiçbir vizyonları, hiçbir programları, projeleri olmadığı halde her seçimde iktidara gelme hevesine kapılırlar. Son örneğini 2023 seçimlerinin akabinde gördüğümüz üzere sandıkta seçmenden tokadı yiyince de başlarlar millete hakaret etmeye, milleti aşağılamaya, milleti suçlamaya. Kendilerinin içinde hiçbir şey olmayan ‘boş çuval’ üzere ayakta durmalarının mümkün olmadığını görmek, kabullenmek istemezler” diye konuştu.

    “Türk demokrasisinin kalitesini düşüren temel sıkıntılardan biri, daha evvel de söyledim üzere ‘toksik muhalefet’ anlayışıdır”

    Türk demokrasisinin kalitesini düşüren temel sıkıntılardan birinin ‘toksik muhalefet’ anlayışı olduğunun altını çizen Erdoğan, “CHP; Meclis’teki sandalye sayısına nazaran ülkenin en büyük muhalefet partisi. Toplumun siyaset kurumuna itimadının artırılmasından en az iktidar partisi, en az bizim kadar onlar da sorumlu. Lakin CHP’nin başındaki zata bakıyorsunuz, FETÖ’cülerin üfürükleri ve üçüncü sınıf sokak dedikodularıyla siyaset yaptığını sanıyor. Liseli gençlerimizi kullandırtmadığı için Ulusal Eğitim Bakanımıza, Ekonomimize yönelik oyunlarını bozduğu için Hazine ve Maliye Bakanımıza, palavralarını yüzlerine vurduğu için İçişleri Bakanımıza, Yolsuzluk tezlerinin üzerine korkusuzca gittikleri için Yargı mensuplarımıza, sokak terörüne müsaade vermedikleri için emniyet güçlerimize saldırarak, ucuz yollardan gündeme gelmeye çalışıyor. Batıdaki hırsızlık, yolsuzluk, usulsüzlük operasyonlarına alkış tutarken; kendi partisini ‘ahtapot’ üzere saran rüşvetçileri, arsızları, sahtekârları demokrasi kahramanı ilan ediyor. Yabancı medya kuruluşlarına salya sümük ağlayarak, yalnızca kendisini değil; partisini ve ülkesini de utandırıyor. Ettiği lafların içi büsbütün boş. Nezaket deseniz, hak getire. Üslup deseniz, neye benzetsek ona haksızlık edeceğimiz derecede berbat. Buradan şahsımız, kabine üyelerimiz ve çalışma arkadaşlarımıza yaptığı hakaretleri, kullandığı berbat ve düzeysiz ifadeleri, CHP Genel Başkanı ve şürekasına misliyle iade ediyorum. Kusura bakmasın, biz ne kimseye hürmetsizlik ederiz ne de yol ve dava arkadaşlarımıza edepsizlik yapılmasına sessiz kalırız” tabirlerini kullandı.

    “Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP’li siyaset girdabında telef olup gidecek?”

    “Özel, aklına her estiğinde kendince bize meydan okuyor” diyen Erdoğan, “Yahu insan evvel bir aynaya bakar. İnsan evvel kendini bir ölçer, tartar, sigaya çeker. Senin siyaset seviyen, bırakınız bizi, bırakınız buradaki heyeti, rastgele bir kentimizin herhangi bir mahallesindeki parti temsilcimizin bile fersah fersah gerisinde. Bir de kalkmış bu perperişan haliyle Cumhurbaşkanlığı adaylığı peşinde koşmaya başlamış. Ondan evvelki de birebir hevesle kurmadık masa, çalmadık kapı, basmadık düğme, önünde eğilip bükülmedik terör örgütü bırakmamıştı. Lakin sonuç ortada. Cumhurbaşkanı olacaktı, şaibeli bir biçimde ‘tarih’ oldu. Artık ne kapısını çalan ne de halini hatırını soran var. Bunun nefesi 2028’e kadar yetecek mi daima birlikte izleyip göreceğiz. Eskiler, ‘Keçiyi yardan uçuran bir tutam otmuş’ derler. Bakalım, Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP’li siyaset girdabında telef olup gidecek?” diye konuştu.

    “Güya her işlerinde ‘şeffaf’ olacaklardı fakat gördük ki ‘bantçı’ olup çıkmışlar”

    “Millete kazandırdığımız binlerce hizmetten rastgele birinin zekatı, bu kişinin ömrü boyunca yaptığı siyasetle elde ettiği sonuçları ona katlar, yüze katlar, bine katlar” diyen Erdoğan, “CHP Genel Başkanı, önce bir mahalle temsilcimizin siyaset kalibresine çıksın, ondan sonra ‘ne diyor’ diye kulak kabartırız. Girdiği bu yanlış yolda ısrar ederse, kendisini muhatap almayız. Kusurlarından dönene, kendisine biraz çeki-düzen verene kadar bu şahsı, kendi partisindeki ayak oyunlarıyla oyalanmaya, edep ve adap mahrumu üslubunun içinde debelenmeye mahkûm ediyoruz. ‘İzahı olmayanın mizahı olur’ diye meşhur bir kelam var. CHP’de olup bitenleri öteki türlü manalandırmak mümkün değil. Güya her işlerinde ‘şeffaf’ olacaklardı ancak gördük ki ‘bantçı’ olup çıkmışlar” dedi.

    “Bugün dediğini yarın tevil eden, daima tekzip yiyen, daima yalanlanan bir CHP Genel Başkanı bizim işimize gelir”

    Siyasi rakipleri olarak giderek tabana batan bir CHP’den şikâyetçi olmadıklarını tabir eden Erdoğan, “Bugün dediğini yarın tevil eden, daima tekzip yiyen, daima yalanlanan bir CHP Genel Başkanı bizim işimize gelir. Biz, yalnızca CHP’ye umut bağlamış insanlarımız ismine üzülüyoruz. Karşımızda demokratik bir ülkeye yakışır üsluba ve ahlaka sahip muhalefet olmadığı için kelamımızı direkt milletimize söylüyoruz. Zira bizim ülkemiz ve milletimiz için gençlerimiz ve hanım kardeşlerimiz için, işçilerimiz ve girişimcilerimiz için, evlatlarımızın aydınlık geleceği için yapmamız gereken daha çok işimiz var” diye konuştu.

    Türkiye Yüzyılı gayesiyle 2053’e gerçek ilerlerken yalnızca eğitim, sıhhat, ulaştırma, güç, güvenlik, altyapı üzere temel hizmet alanlarındaki eksikleri tamamlamakla kalmayacaklarını söyleyen Erdoğan, “Diplomasiden savunma sanayiine, teknolojiden toplumsal dokumuzu güçlendirmeye kadar pek çok alanda katedeceğimiz gelişmelerle Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu ‘Kuvveden fiile’ çıkaracağız. Memlekete kazandırdığımız eser ve hizmetleri usanmadan anlatırken, Türkiye Yüzyılı’nda neler yapacağımızın muştularını de paylaşacağız. Elbette tüm bunları evvel Allah’ın yardımı, sonra da milletimizin dayanağıyla gerçekleştireceğiz. Bu noktada en büyük vazife genel merkeziyle, Meclis Kümesiyle, teşkilatlarıyla, AK Parti’nin her kademesindeki siz kardeşlerime düşüyor. Ne diyor Yunus Emre: ‘Her dem yine doğarız, bizden kim usanası.’ Biz de daima birlikte her gün adeta tekrar doğarak azimle, sabırla, sebatla milletimize gideceğiz, milletimizle hemhal olacağız” dedi.

    “Muhalefet için seçim demek, 5 yılda bir masaya konan sandık demek olabilir”

    Muhalefet için seçimin 5 yılda bir masaya konan sandık olduğunu söyleyen Erdoğan, “AK Parti açısından seçim her gün seher vaktiyle tekrar başlayan, asla bitmeyecek olan bir imtihandır. Biz ‘maraton koşucusuyuz’ pahalı arkadaşlarım. Sizlerden nefesinizi, sesinizi, işinizi, gücünüzü, her şeyinizi buna nazaran ayarlamanızı istiyorum. Sizlerden yılın her günü, günün her saati sokakta, iş yerlerinde, meskenlerde, insanın bulunduğu her yerde AK Parti’nin rüzgârını hissettirmenizi bekliyorum. Bıraktığımız her boşluğun, karşımızdakilerin palavralarıyla, çarpıtmalarıyla, iftiralarıyla, hezeyanlarıyla dolacağını asla aklımızdan çıkarmamalıyız. Her ne kadar birçok cephede çaba yürütüyor olsak da Allah’ın müsaadesiyle hepsinin üstesinden gelecek inanca, güce, iradeye sahibiz” dedi.

    Yaklaşık 11,5 milyonluk üyesiyle yalnızca Türkiye’yi değil, dünyanın en geniş tabanlı partilerinden biri olan AK Parti’yi temsil etmeye, bu büyük yükü omuzlamaya talip olduğunu belirten Erdoğan, “Böylesine değerli bir görevin sorumluluğunu üstlenmeyi yük olarak değil, göğsümüzde gururla taşıdığımız bir erdem madalyası olarak görüyoruz. Her birinizin de bu yüksek şuurla hareket ettiğini çok düzgün biliyorum. Ben sizlere, bu takıma sonsuz derecede inanıyor ve güveniyorum. Rabbim bizi ülkemize ve milletimize hizmet yolundan ayırmasın diyorum” açıklamalarında bulundu.

    “Dünya gömlek değiştireceği vakit hadiseler sakınılmaz olurmuş” diyen Erdoğan şu sözleri kullandı:

    “Bugün global siyasette karşı karşıya olduğumuz tablo tam olarak budur. Kuzeyimizde ve güneyimizde yaşanan sıcak çatışmaları, tırmanan tansiyonları, oynanan sinsi oyunları daima birlikte takip ediyoruz. Gazze başta olmak üzere, son periyotta dünyanın farklı bölgelerinde vuku bulan her olay ve katliam, bir hakikati tekrar hatırlatmıştır. Bu gerçek de, Batı’nın, özellikle İkinci Cihan Harbi sonrası tüm dünyaya dayattığı kelamda bedellerin, aslında bir illüzyondan, bir aldatmacadan ibaret olduğudur. Kendi güvenlik ve refahları için tüm insanlığı bu illüzyona inandıranlar, bugün ‘Şapka düştü kel göründü’ misali, asıl yüzlerinin deşifre olmasının şaşkınlığı içindedir. Esasen, bizim ulusal iradenin üstünlüğü, hukuk, adalet, özgürlük üzere Batı’nın istismar ettiği kavramların özüyle hiçbir meselemiz, bunlara hiçbir itirazımız bulunmuyor. Tam bilakis, bu kavramları, kendi medeniyetimizden tevarüs ettiğimiz miraslar olarak görüyor ve sahip çıkıyoruz. İtirazımız; Batı’nın, en başta Türkiye olmak üzere ‘kendinden görmediği herkese’ karşı sergilediği ikili standarda, riyakarlığa, düzmece gülücüğedir.”

    “Türkiye, dünyanın en istikrarsız bölgesinin tam ortasında her şeye karşın bir inanç, huzur, umut adası olarak yükselmektedir”

    Üretim ve hizmet altyapısını 23 yıl boyunca güçlendirmekten askeri ve siyasi pozisyonunu sağlamlaştırmaya kadar her alanda kendi rotalarında ilerlediklerini tabir eden Erdoğan, “Bilhassa salgınla başlayan son süreçteki gelişmeler, bir periyot bize en sert tenkitlerin yöneltildiği bu stratejinin ne kadar isabetli olduğunu tekrar tekrar ortaya koymuştur. Türkiye, dünyanın en istikrarsız bölgesinin tam ortasında her şeye karşın bir inanç, huzur, umut adası olarak yükselmektedir. Günlük dertlerin düzensizliği içinde bu büyük kazanımı kimse gözden kaçırmamalıdır. Bugün de direkt yahut dolaylı ülkemizi ilgilendiren hiçbir soruna bigâne kalmıyor, hassas dokunuşlarla gelişmelere istikamet veriyoruz. Bunu yaparken birinci sıraya Türkiye’nin güvenliğini, milletimizin huzurunu, vatandaşlarımızın muhtaçlık ve beklentilerinin karşılanmasını koyuyoruz. Attığımız her adımı, verdiğimiz her kararı, anı değil, geleceği gözeterek planlıyor ve hayata geçiriyoruz” diye konuştu.

    “Cumhur İttifakı olarak günü kurtarmanın değil, Türkiye’nin istikbalini inşa etmenin derdindeyiz”

    Cumhur İttifakı olarak günü kurtarmanın değil, Türkiye’nin istikbalini inşa etmenin kaygısında olduklarını vurgulayan Erdoğan, “Büyük bir sabırla yürüttüğümüz ‘Terörsüz Türkiye’ projesini de. Dikkatle takip ettiğimiz Suriye’deki gelişmeleri de, Akdeniz’de giderek kızışan çekişmeleri de, iktisattaki hassasiyetleri de işte bu türlü bir projeksiyonla yönetiyoruz” dedi.

    “Her kim ‘haramilik’ yapıyorsa, her kim beytülmale el uzatıyorsa, her kim ondan bundan ‘haraç’ kesiyorsa, kimliğine bakmadan hukuk devleti prensipleri çerçevesinde hesap sorulmasını sağlamak boynumuzun borcudur”

    Yine zelzele sıkıntısı başta olmak üzere insanı ilgilendiren her konuda tıpkı biçimde hareket ettiklerini söyleyen Erdoğan, “Kendilerine emanet edilen ve üzerinde yetim hakkı olan kaynakları yağmalayanların adalete hesap vermesi de, ülkemizde hukuk devletinin işlediğinin en somut işaretidir. Hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, sahtekârlığın, ahlaksızlığın partisi, pırtısı, kimliği olmaz. İster İstanbul’da ister öbür yerde olsun ortada bir Mecnun Dumrul sistemi varsa, yargıdan buna göz yummasını kimse bekleyemez. Bu milletin hakkını, hukukunu, çıkarlarını savunmak hepimizin misyonudur. Her kim ‘haramilik’ yapıyorsa, her kim beytülmale el uzatıyorsa, her kim ondan bundan ‘haraç’ kesiyorsa, kimliğine bakmadan hukuk devleti unsurları çerçevesinde hesap sorulmasını sağlamak boynumuzun borcudur” biçiminde konuştu.

    Devletin ve milletin bekası için üstlendikleri sorumluluklar ve aldıkları risklerle kendi kısır siyasetlerini karıştıranlara laf yetiştirerek kaybedecek vakitleri olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Tam aksine onların yapmadıkları misyonları de gerektiğinde biz omuzlayıp icraata dönüştürüyoruz. Artık, son İstanbul zelzelesiyle kıymeti bir sefer daha idrak edilen kentsel dönüşüm konusunda da benzeri bir hazırlık içindeyiz. Milletimizin hiçbir ferdinin, özellikle İstanbullu vatandaşlarımızın canlarını, mallarını, akıbetlerini kifayetsiz muhterislerin kaprislerine bırakamayız. 23 Nisan’dan bu yana verdiğimiz çabayla bunu bir kez daha ortaya koyduk” sözlerini kullandı.

    “Milletle dertleşmeye değil, koltuğunu borçlu olduğu ‘patronundan’ talimat almaya gitmiştir”

    İstanbul’u ağzından düşürmeyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in depremden fakat 5 gün sonra kentin yolunu hatırladığını söyleyen Erdoğan, “Onda da milletle dertleşmeye değil, koltuğunu borçlu olduğu ‘patronundan’ talimat almaya gitmiştir. İstanbul’un gerçek gündeminden işte bu derece kopuklar. İstanbul’un üzerine karabasan üzere çöken beceriksizliğin, gevşekliğin, umursamazlığın devam etmesine asla gönlümüz razı değildir” dedi.

    “Şayet kesintiye uğratılmasa bizim daha evvel İstanbul’da başlattığımız kentsel dönüşüm çalışmalarıyla hemen yenilenmesi gereken 600 bin konut çoktan bitip, sahiplerine teslim edilecekti” diyen Erdoğan şu tabirlerini kullandı:

    “Hatta bu periyotta hedeflediğimiz 1,5 milyon konutun yenilenmesine gerçek ilerliyor olacaktık.Deprem bölgesinde 2 yılda 201 bin konutu teslim ederek, yıl sonuna kadar da 453 bin konutu bitirmeyi planlayarak, bu husustaki rüştümüzü zati ispatladık. Lakin iş yapmak yerine yalnızca ‘şov’ yapanlar yüzünden, her zelzelede İstanbul için yüreğimiz ağzımıza geliyor. Sarsıntı riski olan öbür kentlerimizde kentsel dönüşüm çalışmalarını engelleyenler varsa, onlar da birebir vebalin ortağıdır. Evet, bizim kentsel dönüşüm ve sarsıntıyla ilgili karnemiz, işte budur. İstanbul başta olmak üzere 81 vilayetimizin hepsini, zelzeleye karşı inançlı ve güçlü hale getirmek için canla başla çalışıyoruz. Bu emelle son 23 yılda TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 547 bin konut ürettik. Türkiye genelinde toplamda 3 milyon 700 bin dönüşüm konutu ve toplumsal konut inşa ettik. 15 milyon vatandaşımıza yeni yuva kazandırdık. Alanda 1 milyona yakın konutun dönüşümü hala devam ediyor.”

    İstanbul zelzelesinde pahası daha güzel anlaşılan yeni yollar, otoyollar ve köprülerle ulaşım altyapısını her sene güçlendirdiklerini tabir eden Erdoğan, “Muhalefetin dudak büktüğü millet bahçelerimizin sarsıntı anında ne kadar hayati rol oynadığı geçen hafta bir defa daha anlaşılmıştır. İşte bunu AFAD ziyaretimizde oradaki toplantıyı yaptıktan sonra Kağıthane Hasbahçe’ye gittik. Tüm vatandaşlarımız oraya gelmiş, çadırlarını kurmuş, orada çocuklarıyla birlikte sabahlamaya hazırlanırken belediyemizin restoranında onlarla bir arada şöyle bir çay içtik. Orası millet bahçesiydi. Sağ olsun Murat Kurum kardeşimiz olmak üzere hızla ağır bir biçimde ilçe belediye liderlerimiz da kendi ilçelerinde yaptılar, yapıyorlar. CHP’nin bu cins millet bahçelerini bulamazsınız. Onların bu türlü bir kaygısı yok. Biz kaygılıyız dertli. Biz bu çeşit millet bahçelerini yaparak yola devam ediyoruz. Hizmete açtıkları 291 millet bahçelerinden her gün 20 milyon insan istifade ediyor. İstanbul’da da gördük ki afet anlarında vatandaşımızın büyük çoğunluğu millet bahçelerine koşuyor, buraları toplanma alanı olarak kullanıyor” açıklamalarında bulundu.

    Dar gelirli vatandaşları bir yuvaya kavuşturacak projelere yük verdiklerini aktaran Erdoğan, “8 milyonun üzerinde müracaat alan 250 bin toplumsal konut kampanyasına devam ediyoruz. Proje kapsamında İstanbul’da 50 bin toplumsal konutun inşasıyla ilgili çalışmalar sürüyor. TOKİ; geçen yıl aralık ayında ihaleleri tamamladı; Arnavutköy Baklalı mevkiinde 28 bin 100 konutun inşasını başlattı. Yaklaşık 5 aylık süreçte 3 bin 900 konutun inşası bitme evresine geldi. İnşallah bu konutlar yıl sonuna kadar teslim edilecek. Kalan 24 bin 100 konutun inşası ise süratle devam ediyor. 50 bin konutun tamamlanmasıyla 200 bin kişi sarsıntı riskinden kurtarılıp, inançlı barınma imkânına kavuşacak” değerlendirmesinde bulundu.

    Depreme hazırlık ve kentsel dönüşüm çalışmalarının toplumsal konut projeleriyle sonlu olmadığını belirten Erdoğan, “İstanbul’un birçok ilçesine parmakla gösterilen projeler kazandırdık. Gaziosmanpaşa’daki projelerimizle, Tozkoparan’daki yatırımlarımızla, Esenler’deki 60 bin konutluk dev dönüşüm atılımımızla, Zeytinburnu Telsiz ve Beştelsiz projelerimizle; Fatih’te, Bağcılar’da, Tuzla’da, Kartal’da, Pendik’te ve İstanbul’un 39 ilçesinin 963 mahallesinin tamamındaki projelerimizle bu alanda büyük bir muvaffakiyete imza attık. İstanbul’umuza toplam 141 milyar lira fiyatında dönüşüm, toplumsal konut ve sarsıntıya hazırlık başlığında yatırım yaptık. 2012 yılından bu yana İstanbul’da 923 bin konut ve iş yerinin dönüşümü tamamlandı. 208 bin 915 konut ve iş yerinin dönüşüm süreci devam ediyor. Bu 209 bin konut ve iş yeri, birilerini varlıklı eden abartılı reklamlara gerek duymadan milletimize karşı sorumluluğumuzun bir gereği olarak sessizce ilerliyor. Etraf ve Şehircilik Bakanlığımızla, TOKİ’mizle, Emlak Konut (IS:EKGYO)’umuzla ve belediyelerimizle İstanbul’un hizmetindeyiz, emrindeyiz” dedi.

    “Daha evvel 700 bin lira olan hibemizi 875 bin liraya, tekrar 700 bin lira olan kredi fiyatımızı 875 bin liraya, taşınma takviyemizi ise 100 bin liradan 125 bin liraya çıkarıyoruz”

    ‘Yarısı Bizden’ kampanyasıyla vatandaşa 700 bin lira hibe, 700 bin lira faizsiz kredi, 100 bin lira taşınma yardımı sağladıklarını hatırlatan Erdoğan, “Şimdi yeni bir kararı devreye alıyoruz. Yarısı Bizden kampanyasındaki dayanak tutarlarımızı arttırıyoruz. Daha evvel 700 bin lira olan hibemizi 875 bin liraya, yeniden 700 bin lira olan kredi fiyatımızı 875 bin liraya, taşınma takviyemizi ise 100 bin liradan 125 bin liraya çıkarıyoruz. İstanbul’daki bir meskenin dönüşümü için verilen toplam dayanak ölçümüzü 1 milyon 500 bin liradan 1 milyon 875 bin liraya getiriyoruz. Tekrar iş yerleri için 350 bin lira olan hibe takviyesini 437 bin 500 liraya, kredi dayanağını de 350 bin liradan 437 bin 500 liraya yükseltiyoruz. Taşınma yardımı ise 125 bin lirayı buluyor. Böylelikle bir iş yeri dönüşümü için takviye ölçümüz 1 milyon liraya ulaşmış oluyor. İstanbul’umuzun yarınları için iyi uğurlu olsun diyorum” biçiminde konuştu.

    “38 vilayette 186 adet kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan ettik”

    Kredi, hibe ve taşınma takviyesinin yanı sıra, inşaatta TOKİ ile Emlak Konut garantisinin de devrede olduğunu söyleyen Erdoğan, “İstanbul’da 41 bin konutumuzu dönüşüm kapsamına aldık ve 21 bin mesken ve iş yerinin Yarısı Bizden ile dönüşümü devam ediyor. Ayrıyeten ülkemiz genelinde 292 adet riskli alan, 9 bin 868 adet rezerv yapı alanları ve riskli yapılar üzerinde dönüşüm çalışmaları sürüyor. Kentsel dönüşüm alanlarında yaklaşık 2 milyon 285 bin adet bağımsız ünitesi dönüştürüyoruz. 38 vilayette 186 adet kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan ettik. Bunun yanında 11 vilayette 20 adet yenileme alanı belirledik. Yani hiçbir hususu göz gerisi etmeden tam bir seferberlik ruhuyla İstanbul’u ve öbür kentlerimizi zelzeleye hazır hale getiriyoruz” tabirlerini kullandı.

    “Kentsel dönüşüm konusunda kimsenin ideolojik takıntılarıyla uğraşacak vaktimiz yok”

    Yapı stokunun yenilenmesinin vazgeçilmez, ertelenemez, ihmal edilemez bir problem olduğunun altını çizen Erdoğan, “Kendileri lüks villalarda oturup, ‘rantsal dönüşüm’ diyerek, halkımızın başını sokacağı, evlatlarıyla huzur içinde oturacağı inançlı bir yuvaya kavuşmasını engelleyenlerin şımarıklıklarına daha fazla katlanamayız. Bu çalışmaların hızlanması için ne yapılması gerekiyorsa, yapacağız. Yalnızca binaların dönüşümüyle kentlerin dönüşmeyeceği malumdur.Kentsel dönüşümü, tıpkı vakitte ‘kentsel gelişim’ mantığıyla ele almamız gerekiyor. Kadim kent anlayışımızın temelini oluşturan estetik, ekonomik, erişilebilir ve emniyetli konutlar inşa etmek mecburiyetindeyiz. Daha büyük acılar yaşamadan, daha ağır bedeller ödemeden, 86 milyon olarak el ele verecek, inşallah bütüncül bir planlamayla süreci yöneteceğiz. Milletin kürsüsünden tüm siyasi partileri, tüm kurum ve kuruluşları, tüm mahallî idareleri, tüm bilim insanlarını bu gayrete dayanak olmaya davet ediyorum” diye konuştu.

  • Arkadiusz Milik, Juventus ile mukavelesini uzattı

    İtalya Serie A gruplarından Juventus, 31 yaşındaki Polonyalı forvet Arkadiusz Milik’in mukavelesini Haziran 2027’ye kadar uzatma konusunda mutabakata vardı.

    İtalyan kulübünden yapılan açıklamada, Polonyalı futbolcunun mukavelesinin 30 Haziran 2027’ye kadar uzatıldığı belirtildi.

    Ağustos 2022’den bu yana kulüpte bulunan Polonyalı golcü, siyah-beyazlı forma altında çıktığı 75 maçta şu ana kadar 17 gol kaydetti.

  • Leverkusen’de Alonso alternatifi: Erik cilt Hag!

    Almanya Bundesliga takımlarından Bayer Leverkusen, teknik yönetici Xabi Alonso’nun geleceğine dair belirsizlik sürerken, alternatif isimler üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.

    TEN HAG LİSTEDE

    Sky’ın haberine nazaran, kulüp en son Manchester United’ı çalıştıran Hollandalı teknik adam Erik deri Hag’ı listesine aldı. Lakin 55 yaşındaki teknik adamla şimdi direkt bir temas kurulmadı.

    ALTERNATİFİ ALGUACİL

    Leverkusen idaresi, günlerdir birçok teknik yöneticinin durumunu ve müsaitliğini araştırıyor. Bu kapsamda, Real Sociedad’ın çalıştırıcısı Imanol Alguacil de bedellendirilen isimler ortasında yer aldı.

    ALONSO’NUN KARARI BEKLENECEK

    Öte yandan, kulüp Xabi Alonso’nun kararını beklemeye devam ediyor. Alonso’nun geleceğiyle ilgili net bir gelişme yaşanmadı. İspanyol teknik adamın, Carlo Ancelotti’nin ayrılması halinde Real Madrid’in başına geçmesi bekleniyor.

    ANCELOTTİ’NİN DURUMU NETLEŞMEDİ

    Ancelotti’nin durumu hala belirsizliğini koruyor. Brezilya Futbol Federasyonu ile prensipte anlaşan 65 yaşındaki İtalyan teknik adam, dönem sonunda Brezilya Ulusal Grubu’nun başına geçmeye hazırlanıyor. Buna karşın Real Madrid ile olan mukavelesini nasıl feshedeceği konusunda şimdi kesin bir muahede sağlanmış değil. Bu durum, Ancelotti’nin Brezilya’ya geçişini şu an için belgisiz hale getiriyor.

  • Göztepe’de Romulo gösteri devam ediyor

    Süper Lig’de üst sıralardaki rakibi Başakşehir’i Gürsel Aksel Stadı’nda 4-1 yenip 11 maçlık galibiyet hasretini dindiren Göztepe’de Brezilyalı yıldızı golcü Romulo yeniden haftaya damga vurdu.

    Bu sefer attığı gollerle değil yaptığı asistlerle ön plana çıkan 22 yaşındaki golcü, Başakşehir karşısında 2 gol pası verdi. Kubilay ve vatandaşı Emersonn’a asist yapan Romulo, ligde 11 gol atıp 9 asist yapma başarısı gösterdi.

    51 GOLÜN 20’SİNE KATKI

    Göztepe’nin attığı toplam 51 golün 20’sine direkt katkıda bulunan Romulo, gol yükünün yüzde 40’ını tek başına üstlendi. Ziraat Türkiye Kupası’nda da 4 gol atıp 4 de asist yapan sambacı, her iki kulvarda da adeta yıldızlaştı.

    Geçen sezon 1’inci Lig’de devre ortasında Göztepe’ye gelen Romulo, kısa müddette ismini tüm futbol piyasasına duyurdu. Göztepe’nin 2028’e kadar kontratı bulunan Romulo’yu yaz devrinde güzel bir bonservis bedeli ile satması bekleniyor.

  • Belediye Başkanı Savaş Kalaycı’nın 1 Mayıs Bildirisi

    Karaman Belediye Başkanı Savaş Kalaycı, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü münasebetiyle bir mesaj yayınladı.

    Belediye Başkanı Savaş Kalaycı mesajında: “Emekleriyle hayatı güzelleştirip üretim çarklarını döndüren çalışanlarımız, gece-gündüz demeden gösterdikleri eforlarıyla, kentimizin ve ülkemizin kalkınmasına elbet büyük katkı sunmaktadır. Hasebiyle tüm personellerimizin hak ettikleri kıymeti görmelerini, daha güzel çalışma şartlarında huzur ve itimat içinde hayatlarını sürdürmelerini canı gönülden temenni ediyorum.

    Bu özel günde, alın terlerini toplumun ortak güzelliği için harcayan emekçi ve işçi kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir sefer daha tabir ediyor, onlara sıhhat, memnunluk ve muvaffakiyet dolu bir ömür dileyerek, 1 Mayıs Emekçi Bayramını en içten hislerimle kutluyorum” dedi.

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Öğrencilerden, Lider Topaloğlu ve Lider Vekili Bilici’ye ziyaret

    Kuzdere Mahallesi’nde yer alan Hacı Mehmet Saygın İlkokulu 4/A sınıfı öğrencileri, öğretmenleri Funda Aratoğlu ile Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu ve Kemer Belediye Lider Vekili Mustafa Bilici’yi ziyaret etti. 

     

    Öğrencileri başkanlık makamında karşılayan Lider Topaloğlu ve Lider Vekili Bilici, öğrencilerle selamlaşıp sohbet etti. 

     

    Ziyaret sırasında öğrencilerin merak ettiği soruları da cevaplayan Lider Topaloğlu ve Lider Vekili Bilici, öğrencilere meyve suyu ve kek ikramında bulundu. Öğrenciler daha sonra, Lider Topaloğlu’na sarılarak “Başkanım sizi çok seviyoruz, teşekkürler başkanım” dedi. 

     

    Başkan Topaloğlu, öğrencilerin voleybol ve basketbol kursu açılması isteğini geri çevirmeyerek, voleybol kursu açacaklarını ve antrenörlerle görüşeceklerini söyledi. 

     

    Öğrencilerin ziyaretlerinden ötürü memnunluk duyduklarını söz eden Lider Topaloğlu, yaptığı konuşmada, “Ben yurt dışında fuarda olduğum için Lider Vekilimiz Mustafa Bilici. Emekli öğretmen olduğum için sizlerin gereksinimlerini biliyorum. Yeni eğitim ve öğretim yılında kullanacağınız kırtasiye gereçlerinizi hazırladık. İstediğiniz voleybol kursu için antrenörlerle görüşeceğiz. Bu kurslar belediye bünyesinde olacak. Daha sonra basketbol için de teşebbüslerde bulunacağız. Sizin eğitiminize, spor faaliyetlerinize ve kültürel faaliyetlerinize katkıda bulunmaya devam edeceğiz. Sizler için açtığımız sinemamızı da çok beğeneceksiniz. Bizi ziyaret ettiğiniz için teşekkür ediyorum.” dedi. 

     

    Öğretmen Funda Aratoğlu ise öğrencilerinin birinci kere sinemaya geldiğini ve sinema öncesi Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu ile Lider Vekili Mustafa Bilici’yi ziyaret etmek istediklerini söyledi. 

     

    Eğitime yaptığı katkılar için lider Topaloğlu’na teşekkür ettiğini belirten öğretmen Aratoğlu, “Kemer’e sinema salonu kazandırdığınız ve Kuzdere’den sinemaya gelmek için bize araç dayanağı sağladığınız için teşekkür ediyorum. Biz öğretmenlerin her vakit yanında olduğunuz ve bize dayanak olduğunuz için minnettarız. Eğitimin çok kıymetli olduğunu her yerde anlatmanız ve eğitime değer vermeniz bizim çok pahalı. Bütün öğrencilerim ismine size teşekkür ederim.” diye konuştu.  

     

    Ziyaret sonrası Lider Topaloğlu ve Lider Vekili Bilici, öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Öğrenciler daha sonra Kemer Belediyesi Sinema Salonuna geçerek Minecraft sinemasını izledi. 

     

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • PİYASAYA BAKIŞ-BOJ temkinli davranır ise Japon yeni düşebilir

    Foreks – MUFG Bank’tan Derek Halpenny, Japonya Merkez Bankası’nın ABD gümrük tarifelerine ait belirsizlik nedeniyle toplantıda daha fazla faiz artırımı konusunda temkinli davranması halinde Japon yeninin düşebileceğini söyledi.

    Halpenny, BOJ’un ekonomik varsayımlarının gerçekleşmesi durumunda daha fazla faiz artışının mümkün olduğuna dair rehberliğini sürdürmesi beklenen olsa da, tonda bir değişiklik riski olduğunu belirtti.”Bu da spekülatörleri, yükselişine bahis yapan yen uzun konumlarını azaltmaya yöneltebilir” dedi.

    CFTC bilgileri, kaldıraçlı fonlar ve kurumsal yatırımcılar ortasındaki pozisyonlamanın rekor uzun yen durumuna dönüştüğünü ve para ünitesini savunmasız bıraktığını gösteriyor. Rolar %0,3 artışla 142,912 yen’e yükseldi. 

  • YENİLEME-ABD’de özel bölüm istihdamı beklentilerin altında kaldı

    Foreks – ABD’de 25 milyondan fazla çalışanın bordro bilgileri üzerinden hesaplanan ve tarım dışı istihdam bilgileri için öncü gösterge olarak kabul edilen özel kesimde istihdam piyasa beklentilerinin altında kaldı.

    ADP Araştırma Enstitüsü’nün Stanford Digital Economy Lab iş birliğiyle hazırladığı rapora nazaran, Nisan ayında özel bölümde istihdam 62 bin arttı. Piyasalarda beklenti 120 bin artış olacağı istikametindeydi.

    Bir evvelki ayın istihdam sayısı 155 bin düzeyinden 147 bine revize edildi.

    İstihdam inşaat kesiminde 16 bin, imalat bölümünde 4 bin artış gösterdi.

    ADP, Nisan ayında fiyat artışının yıllık %4,5 olduğunu açıkladı.

    ADP Baş Ekonomisti Nela Richardson, “Tedirginlik günün sözüdür. Patronlar, çoğunlukla olumlu ekonomik bilgilerle siyaset ve tüketici belirsizliğini uzlaştırmaya çalışıyorlar; bu türlü bir ortamda işe alım kararları almak güç olabilir.” dedi.

    ADP verisinin akabinde piyasalar cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam verisine odaklanacak.

  • Eric Barone: ‘Sıra Haunted Chocolatier’a Geldi!’

    Stardew Valley’nin geliştiricisi Eric “ConcernedApe” Barone, bir müddettir oyunun 1.6 güncellemesi üzerinde çalışıyordu. Oyunun son güncellemesi ile ilgili çalışmalarını sürdüren geliştirici, yeni oyunu Haunted Chocolatier’a ise vakit ayıramadığını daima olarak lisana getiriyordu.

    O devir, artık bitti.

    Geçtiğimiz gün PCGamer grubuna özel bir röportaj veren Barone, sonunda Stardew Valley’nin istediği noktaya geldiğini tabir etti. Daha evvel “hayatı boyunca Stardew Valley’i geliştirmeye devam edeceğini” lisana getiren Barone, gözlerini “şimdilik” yeni oyununa dikecek.

    “1.6 güncellemesini neredeyse tamamladık. Güncellemenin konsol portları ve gerekli bug düzenlemeleri yapıldı. Artık Haunted Chocolatier’ı tamamlayana kadar Stardew Valley’e dönmeyeceğim. Bence oyun şu anda istediğim noktaya geldi. 2025 yılında rastgele biri Stardew Valley’i satın alırsa, gurur duyacağım bir işe ortak olmuş olacak. Ve bence bu oyunu çok sevecekler.”

    Ne diyelim, yeni oyunu merakla bekliyoruz!

  • FOMGET Lideri’nden Fenerbahçe’ye yanıt!

    Kadınlar Futbol Muhteşem Ligi’nde ABB Fomget Spor Kulübü ve Fenerbahçe Petrol Ofisi son haftaya 67’şer puanla birinci iki sırada girdi. İkili averajı eşit olan iki ekipten ABB FOMGET, 25’inci haftada Bornova Hitab Spor’u 12-1 mağlup ederek +5 averajla liderlik koltuğuna oturdu.

    Fenerbahçe, başşehir grubunun oynadığı ve farklı skorlarla geçtiği Bornova Hitab Spor ve Çekmeköy Bilgidoğa maçlarına dair soruşturma açılması için TFF’ye müracaatta bulundu.

    Bunun üzerine TFF, Bayanlar Ligi’nde uğraş eden ABB FOMGET’in kelam konusu 2 maçı hakkında soruşturma başlattı. ABB FOMGET Kulübü Lideri Yalçın Demirkol, şampiyonluk için çekiştiği Fenerbahçe’nin argümanları ve açılan soruşturma hakkında Demirören Haber Ajansı’na (DHA) özel açıklamalarda bulundu.

    Ligde zayıf kadroların bulunduğunu tabir eden Demirkol, ligin alt sıralarıyla üst sıraları ortasında büyük bir kalite farkı olduğunu lisana getirdi. Alt sıralarda yer alan kadroların kıt kaynaklarla uğraş ettiğine dikkat çeken Demirkol, “Pazar günü oynanan maçtan sonra bir gündem oluştu. Biz 12-1 üzere bir sonuçta Bornova’yı mağlup ettik ve birinci sefer liderliğe yükseldik. Aslında bunu hedefliyorduk. Tahminen puan farkıyla olsa daha yeterli olacaktı lakin averaj farkıyla da olsa liderliğe yükseldik.

    Artı 5 averajla öne geçtik. Ne zamanki öne geçtik ve Fenerbahçe 2’nci sıraya düştü ve bu türlü bir gündem oluştu. Emin olun maçtan sona sevincimizi yaşayamadık. Atletlerimiz, teknik takımımız, idaremiz ve seyircilerimiz ‘böyle bir şeye ne gerek var’ üzere davrandılar. Fenerbahçe’den gelen açıklamaya aslında karşılık vermeyecektik ama bilhassa atletlerimiz illa bizim de bir açıklama yapmamız gerektiğini belirttiler.

    Biz de idareden arkadaşlarla toplandık ve bir metin kaleme aldık. O metinde aslında biz her şeyi açık açık söyledik. Ligde inanılmaz bir güç dengesizliği var. Alttaki kadrolarla üstteki ekipler ortasında baya bir kalite farkı var. O grupların da bu türlü bir olayda gündeme gelmeleri çok da beğenilen değil. Zira onlar da kıt kaynaklarla çaba ediyorlar” diye konuştu.

    ‘VERİLEN EMEKLERİ BOŞA ÇIKARMAYA ÇALIŞMAK HİÇ BEĞENİLEN DEĞİL’

    Ekip olarak şampiyonluğa odaklandıklarını belirten Demirkol, “Biz gerekli açıklamamızı yaptık ve aslında bu polemiğin içine çok da girmek istemiyoruz. Atılan goller, yenilen goller hepsi ortada. Bayan futbolunu takip edenlerin aslında çok yakinen bildiği bir durum var burada. Yani rakibimiz atarken yeterli de biz atarken berbat.

    Aslında bu iş tartışmaya kapalı bir bahis. Lakin elden de bir şey gelmiyor. Bir karşılık da vermek durumundayız. Koskoca Fenerbahçe topluluğuyla bu türlü bir polemiğin içine girmek de yanlış. Çaba ettiğimiz ekiplerin bu türlü şeylerle gündeme gelmesi bizi inanılmaz yaraladı. Esasen rakibimiz Fenerbahçe, TFF’ye müracaat etti. Federasyon da inceleme başlattığını dün itibariyle açıkladı.

    Federasyon incelemesini yapar, sav edilen mevzuları araştırırlar. Tez eden tezini kanıtlamakla mükellef. Biz önümüzdeki Galatasaray maçına odaklandık ki bu maç da 3 ihtimalli bir maç. Niçin bu türlü bir telaş içine gelindi onu da anlamakta zorluk çekiyoruz açıkçası. Bu türlü kuşkularla, bu emekleri boşa çıkarmaya çalışmak hiç beğenilen değil.

    Bize hakikat gelmiyor. Ne maçlardan döndük ne maçlarda puanlar kaybettik. Bunların hiçbirini başarısız olduğumuzda yahut 2’nci sırada olduğumuzda, önder olduğumuzda lisana getirmedik. Birinci yarıdaki Trabzon’da mağlup olduk ondan sonra da 14’te 14 yaptık. Bugün averajla liderlik koltuğuna oturttuk. İnşallah ligin sonunda da şampiyon oluruz. İnşallah bu kupayı Ankara’ya 2’nci kere kazandıracağız” sözlerini kullandı.

    ‘FENERBAHÇELİ ATLETLERİ, TEKNİK HEYETİ VE EMEK VERENLERİ KUTLUYORUM’

    Bayan futbolunda Ankara’nın tek temsilcisi olduklarını belirten Demirkol, “İstanbul’un 7 grubu var. Fenerbahçe 2’nci, Beşiktaş 3’üncü, Galatasaray 4’üncü ve Trabzon 5’inci sırada. Dev topluluklarla gayret ediyoruz. 3 senedir biz ligi domine ediyoruz. 2023’te şampiyon olduk. 2024’te 2 puan farkla 2’nci olduk.

    Son haftaya kadar şampiyonluğu kovaladık, biliyorsunuz. Maalesef 2 puan farkla şampiyonluğu Galatasaray’a kaptırdık. Bu sene de amansız bir yarış içindeyiz. Ben buradan Fenerbahçeli atletleri, teknik heyeti, tüm emek verenleri canı gönülden kutluyorum. Bizler üzere, fevkalade bir çaba ortaya koydular. 2 grup da şampiyonluğu hak etti ancak bir grup şampiyon olacak, biz yahut Fenerbahçe.

    Şampiyon olanı kutlayacağız, olamazsak da önümüzdeki döneme bakacağız. Burada bizim izah edeceğimiz çok fazla bir şey yok. Sayılar, maçlar, atılan goller, yenilen goller ve alınan puanlar ortada. Önümüzdeki maça bakıp şampiyonluğu hedefliyoruz. Topluluk olarak bunu çok istiyoruz zira çok uğraş verildi. Ben buradan kendi kızlarımızı, grubumuzu da yürekten kutluyorum. Harikulade bir dönem geçirdik. İnşallah bu dönem sonunu da şampiyonlukla taçlandıracağız” diye konuştu.

  • Göztepe Bayan Voleybol Grubu, Berre İnce’yi transfer etti

    Gelecek dönem Voleybol Vodafone Sultanlar Ligi’nde gayret edecek Papara Göztepe, Berre İnce’yi transfer etti.  

    Kulübün toplumsal medya hesabından yapılan paylaşımda, 2004 doğumlu Berre İnce’nin libero konumunda oynadığı belirtilerek, “Yetenekli genç oyuncu Berre İnce ile bir dönemlik kontrat imzaladık. Son olarak Sarıyer Belediyesi forması giyen Berre; Aras Kargo, İstanbul BBSK, Fenerbahçe Medicana ve alt yaş ulusal grubumuzda da forma giydi. Yeni dönemde ulu formamızla muvaffakiyetler Berre.” sözleri kullanıldı.

  • 60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Tipi’nde 4. etabın startı verildi

    60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Tipi’nin (TUR 2025) “Kraliçe Etabı” olarak nitelendirilen Marmaris ile Akyaka (Kıran) ortasındaki dördüncü etabı başladı.

    Memleketler arası Bisiklet Birliğinin (UCI) Avrupa Tipleri takviminde yer alan, Türkiye’nin “ProSeries” kategorisindeki tek bisiklet yarışı olan Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Tipi’nin dördüncü etabının startı, Muğla’nın Marmaris ilçesinde verildi.

    Muğla Vali İdris Akbıyık, Marmaris Kaymakamı Nurullah Kaya, Gençlik ve Spor Vilayet Müdürü Kazım Açıkbaș ve Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu’nun startını verdiği etaba, 23 kadrodan 159 sportmen katıldı.

    Dördüncü etapta turkuaz mayoyu Alpecin-Deceuninck ekibinin Hollandalı atleti Tibor Del Grosso, kırmızı mayoyu Bike AID’den Alman Vinzent Dorn, yeşil mayoyu Polti Visitmalta’dan İtalyan Giovanni Lonardi, beyaz mayoyu ise China Glory’den Güney Afrikalı Willem Jakobus Smit giydi.

    TUR 2025’in “Kraliçe Etabı”

    60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Tipi’nde Marmaris ile Akyaka (Kıran) ortasında etap, genel klasmanı direkt etkileyecek.

    “Kraliçe Etap” olarak nitelendirilen parkurda sportmenler 115,4 kilometre pedal çevirecek. Bu parkurda sportmenler 3 bin 154 metre tırmanış yapacak. Bu tıpta alınacak sonuçlar genel klasman sıralamasına direkt tesir edecek.

    Marmaris’te Kemal Seyfettin Elgin Bulvarı’nda özel kurulan alandan start alan atletler, Gökçe, Akçapınar, Kızılağaç ve Ula üzere bölgenin beğenilen noktalarından geçerek Akyaka’nın Kıran mevkisinde tepe tırmanışıyla finişe ulaşacak.

    Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Çeşidi, 4 Mayıs Pazar günü İzmir’de tamamlanacak.

    Novo Nordiskli bisikletçiler, Tip1 diyabetli çocuklarla buluştu

    Novo Nordisk’in profesyonel atletleri, diyabet farkındalığını artırmak gayesiyle Muğla Tip1 Diyabetliler Derneği iş birliğiyle Tip1 diyabetli üç çocuk bir ortaya geldi.

    Start öncesinde çocuklar, Novo Nordisk’in 7 atletten oluşan bisiklet grubu ile sohbet etti ve onlarla fotoğraf çektirdi.

  • İnegöl Belediyesi’nden Gazze İçin Sıcak Yemek Kampanyası

    İnegöl Belediyesi, Türk Kızılay’ı İnegöl Şubesi ile birlikte Gazze için sıcak yemek yardım kampanyası başlattı. 15 Mayıs’a kadar sürecek kampanya ile Gazze’de Kızılay’ın aşevinde devam eden sıcak yemek dağıtımlarına katkı sağlanacak. Belediye Başkanı Alper Taban, tüm ilçe halkını kampanyaya dayanak vermeye davet etti.

    Filistin’de İsrail’in zulmü devam ederken, bölgede her geçen gün ömür kaideleri daha da ağırlaşıyor. Hücumlarda hayatını yitirenlerin sayısı 52 bini aşarken, yaralı sayısı ise 120 binlere ulaştı. 1,9 milyon kişinin konutunu terk etmek zorunda kaldığı Gazze şeridinde 345 bin kişinin felaket seviyesinde açlıkla karşı karşıya kaldığı açıklandı. Türk Kızılay’ı Gazze’de sıcak yemek ve su dağıtımlarıyla bölge halkını ayakta tutmaya çalışıyor. İnegöl Belediyesi de bu kapsamda bugün Kızılay İnegöl Şubesi ile sıcak yemek kampanyası düzenlenmesi ismine bir protokol imzaladı. İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban ile İnegöl Türk Kızılay Derneği Başkanı Alay Ergin arasında imzalanan protokol kapsamında 15 Mayıs’a kadar vatandaşların da katılacağı bir sıcak yemek kampanyası gerçekleştirilecek.

    FİLİSTİN ARTIK KENDİ KENDİNE BAKAMAYACAK SEVİYEDE
    Protokol imza merasiminde hususa ait açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Alper Taban, yaşanan drama dikkat çekti. Filistin’in dünyanın gözü önünde öldüğünü söyleyen Taban, “İsrail 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan taarruzlarda Filistin’de bir soykırım gerçekleştiriyor. Gazze şeridine yönelik kara, deniz ve havadan yürütülen ağır bombardıman ve sivil katliamları sonucunda hayatını yitirenlerin sayısı 52 bini, yaralı sayısı ise 120 bini aştı. Ne yazık ki Gazze’de hayatını kaybedenlerin yüzde 71’ini de bayan, çocuk ve yaşlılar oluşturuyor. Gazze Şeridi nüfusunun yaklaşık yüzde 90’ı olan 1,9 Milyon Filistinli, bu taarruzlar nedeniyle meskenlerini terk etmek zorunda kaldı. Hiçbir ikazı dikkate almayan İsrail, ateşkes mutabakatlarına dahi uymayarak katliamlarını sürdürüyor. Burada bir millet ve bir medeniyet yok ediliyor. İsrail’in taarruzlarıyla Filistin halkı soykırım derecesinde katledilirken, tıpkı vakitte bir medeniyetin de izleri siliniyor, yok ediliyor. İsrail Gazze’ye 85 bin tonun üzerinde bomba attı. Gazze’deki konutların %92’si yani 436 bin konut, ticari tesislerin %80’i ve yolların %68’i bu ataklarda hasar gördü. Yüzlerce eğitim ve sıhhat tesisleri, fırınlar, su kuyuları, cami ve kilise üzere ibadethaneler gaye alındı. Bu akınlar birebir vakitte tarım topraklarının yok olmasına ve yeraltı su kaynaklarının kirlenmesine de yol açtı. Bu nedenle artık Filistin’in kendi kendine bakabilme durumu da kalmadı. Şu an Gazze’de 345 bin kişi felaket seviyesinde açlıkla karşı karşıya” dedi.

    EN BÜYÜK YARDIM TÜRKİYE’DEN
    Türkiye Cumhuriyeti devleti ve aziz milletimizin her an Filistinli kardeşlerinin yanında olduğuna dikkat çeken Lider Taban, şöyle devam etti: “İlk günden itibaren Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere devletimizin tüm kademeleriyle Filistin halkının yanında olduk ve olmaya devam ediyoruz. Türkiye, Gazze’ye yardım gönderen ülkeler ortasında %31’lik oranla 1. sırada bulunmaktadır. Devletimiz bir yandan Kızılay ve AFAD tertipleriyle insani yardımları bölgeye ulaştırıyor. Yine Milli Savunma Bakanlığı ve AFAD iş birliğinde askeri uçaklar ve gemilerle yardım materyalleri taşındı. Bir tarafta sivil toplum kuruluşları tertipleriyle insani yardımlar bölgeye ulaştırılmaya çalışılıyor. Öteki tarafta devlet büyüklerimiz diplomatik ve politik ataklarla hücumların son bulması ismine çaba veriyor. Milletimiz de devletimizin açtığı yolda her alanda Filistinli kardeşlerimiz için yardımlarıyla, dualarıyla dayanağını sürdürüyor.”

    KIZILAY DEĞERLİ BİR MİSYON ÜSTLENDİ
    “Bu süreçte Kızılay değerli bir misyon üstlendi. Ülkemizde ve dünyadaki her felakette mağdurların umudu olan Türk Kızılay’ı, bu süreçte de çok önemli görevler üstlendi. Birinci günden itibaren bölgede Kızılay’ın önemli çalışmaları oldu. Barınma noktasında çadırlar, beslenme noktasında sıcak yemek ve su yardımları aralıksız devam ediyor. Kızılay bölgede her aileye günde 20 litre olmak üzere günlük 20 tonluk su dağıtımı gerçekleştirilmektedir. Günlük 15 bin kişilik de sıcak yemek dağıtımları yapılıyor.”

    İNEGÖL’DE SICAK YEMEK KAMPANYASI BAŞLATILDI
    “Bugün biz de kentimiz özelinde yeni bir kampanya başlatıyoruz. Bizler de hem İnegöl Belediyesi hem de İnegöl kenti olarak bu sürece katkı sağlamak için bugün Kızılay İnegöl Şubesi ile bir protokol imzalıyoruz. Kızılay aşevinin Gazze’de devam eden sıcak yemek dağıtımlarına katkı sağlamak ismine İnegöl’den Gazze’ye kardeş sofrası kuruyoruz. Toplumsal Yardım İşleri Müdürlüğümüz ve Umuteli Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğimiz tertibiyle “Gazze İçin Bir Kap Sıcaklık” sloganıyla başlattığımız kampanya ile Kızılay’ın günlük sıcak yemek dağıtımlarına katkı sağlamak istiyoruz.”

    15 MAYIS’A KADAR DEVAM EDECEK
    “Kampanya hakkında bilgiler vermek gerekirse; vatandaşlarımız gerek Türk Kızılay’ı İnegöl Şubesi gerekse de Umuteli Derneğimizin ilgili hesap numaraları üzerinden katkı sağlayabilirler. Hesap numaraları duyuru bilboardlarındaki görsellerde, toplumsal medya hesaplarımız ve web sayfamız üzerindeki görsellerde paylaşıldı. İban üzerinden yardımları gönderirken açıklama kısmına “Gazze Sıcak Yemek” yazılması kıymetlidir. 1 kişinin günlük yemek muhtaçlığı 100 TL ile karşılanmaktadır. Kampanyamız bugün başladı, 15 Mayıs tarihine kadar devam edecek. Vatandaşlarımıza yardım konusunda aracı olarak ve öteki tüm imkanlarımızla biz de İnegöl Belediyesi olarak takviyemizi sağlayacağız.”

    İNEGÖL BUGÜNE KADAR OLDUĞU ÜZERE TEKRAR ÜZERİNE DÜŞENİ YAPACAKTIR
    “Amacımız karınca misali safımızı belirli etmek. Bu yardım kampanyasının sadece karın doyurmadığını, insanlığın vicdanını da beslediğini unutmayalım. Gayemiz bir kap sıcak yemek ulaştırmakla bir arada, o topraklara umudu da taşımak. Yardım elimiz Gazze’ye uzandıkça, insanlık onur bulmaya devam edecek. Gazze’deki her bir kap sıcak yemek, birebir vakitte bu zulmü yapanlara ve sessiz kalıp izleyenlere de bir ileti olacak. Yapılan her yardım, Müslüman kardeşlerimize yalnız olmadıklarını hatırlatacak. İnegöl bugüne kadar gibisi durumlarda üzerine düşeni her vakit ziyadesiyle yapmış, hayırda müsabakayı bilen ve seven bir kent. Bunu Kahramanmaraş sarsıntısında de gördük, daha evvel ülkemizin farklı noktalarında yaşanmış afetlerde de gördük, ayrıca ülkelerde yaşanan afet ve fevkalâde durumlarda da gördük. Binlerce vatandaşımız çabucak tepki göstererek yardım davetlerimize karşılık vermişti. Biliyorum ki İnegöl bu kampanyaya da sahip çıkacak. Çok hoş sonuçlar elde edilecek. Ben şimdiden katkı ve takviye veren tüm vatandaşlarımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza, firmalarımıza teşekkür ediyorum. İnegöl Türk Kızılay Derneği Başkanı Alay Ergin ve idaresine, Umuteli Derneğimizin yöneticilerine, İnegöl Belediyemizin ilgili çalışanlarına de tertip için teşekkürlerimi sunuyorum. Filistin başta olmak üzere dünya üzerinde akan tüm kan ve gözyaşının dinmesi için de dua ediyorum.”

     

     

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Pirelli Türkiye Satış Müdürlüğü’ne Gülnur Daş atandı

    Pirelli Türkiye Satış Müdürü pozisyonuna Gülnur Daş getirildi. Pirelli Türkiye’de satış kısmında yönetici rolü üstlenen Daş, mesleğine Agesa firmasında Finansal Danışman olarak başladı. Daha sonra ise Birinci Otomotiv’de Satış ve Pazarlama kısımlarında çalışan Daş’ın, 10 yılı satış ve pazarlama yönetici kademelerinde olmak üzere otomotiv bölümünde 18 yıllık tecrübesi bulunuyor. 

    Kocaeli Üniversitesi Sanayi Mühendisliği Kısmı’ndan lisans ve Marmara Üniversitesi Mühendislik İdaresi Kısmı’ndan yüksek lisans derecesine sahip olan Gülnur Daş, 2 çocuk annesi ve İngilizce biliyor. Toplumsal sorumluluk çalışmalarına değer veren ve deneyimleri ile topluma katkı sunmayı hedefleyen Daş, çeşitli projelerde mentorluk misyonu üstleniyor.

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Trabzonspor, 117 hafta sonra arka arda 4 galibiyet peşinde

    Trendyol Harika Lig’in 33. haftasında Corendon Alanyaspor’u 4-3 yenerek bu dönem birinci kere peş peşe 3 maçtan galibiyetle ayrılan Trabzonspor, bu hafta Kasımpaşa’yı da yenmesi halinde 117 hafta sonra birinci kere 4 maçlık seri yakalayacak.

    Teknik yönetici Fatih Tekke yönetiminde Süper Lig ve Ziraat Türkiye Kupası’nda aldığı sonuçlarla çıkışa geçen bordo-mavili takım, ligde galibiyet serisini 4 maça çıkarmak istiyor.

    Ligin 31. haftasında alanında Çaykur Rizespor’u 2-0, 32. haftasında deplasmanda Adana Demirspor’u 1-0 ve 33. haftasında Cronden Alanyaspor’u 4-3 yenerek bu dönem birinci kere üst üste 3 maç kazanan bordo-mavililer, gözünü 4. maçtan da galibiyetle ayrılmaya dikti.

    Şampiyonluk döneminde 5 maçlık seri

    Trabzonspor, en son şampiyon olduğu 2021-2022 döneminde teknik yönetici Abdullah Avcı idaresinde 5 maçlık galibiyet serisi yakalamıştı.

    Bordo-mavililer, kelam konusu dönemin 23. haftasında Galatasaray’ı 2-1, 24. haftasında Kasımpaşa’yı 1-0, 25. haftasında Konyaspor’u 2-1, 26. haftasında Alanyaspor’u 4-0 ve 27. haftasında Kayserispor’u 3-2 mağlup etmişti.

    Son 3 dönemde en fazla 3 maçlık seri

    Trabzonspor, şampiyonluk döneminden sonra en fazla 3 maçlık galibiyet serileri yakaladı.

    Bordo-mavililer, 2022-2023 döneminde bir kere, 2023-2024 döneminde ise 2 kere üst üste 3 maç alandan galibiyetle ayrıldı.

    Karadeniz grubu, bu dönem da bir defa peş peşe 3 maç kazanma başarısı gösterdi.

     

  • Doncic’ten Kobe ve Gigi duvar fotoğrafına büyük takviye

    Los Angeles Lakers’ın yıldızı Luka Doncic, Kobe Bryant ve kızı Gianna’nın yer aldığı bir duvar fotoğrafının yenilenmesi için başlatılan kampanyaya 5.000 dolarlık tam bağış yaptı.

    Los Angeles’ta vandalizme uğrayan ve toplumsal medyada büyük yankı uyandıran duvar resmi için topluluk bir GoFundMe kampanyası başlattı. Gaye fiyat sadece 21 bağışçıdan gelmişken, Doncic geri kalan ölçünün tamamını tek başına karşıladı.

    “Vakıf olarak her vakit bulunduğumuz topluluğa katkı sağlamayı önemsiyoruz. Bu kent bana çok şey kattı, ben de bir nebze geri vermek istedim.”

    Doncic’in bu jesti, Kobe Bryant’a olan hürmetinin ve Lakers kültürüne ahenk sağlama kararlılığının değerli bir göstergesi olarak değerlendirildi. Kobe, Lakers’la 20 yıl boyunca 5 şampiyonluk, 18 All-Star seçimi ve 1 MVP kazanmıştı.

  • Ja Morant takas listesinde mi?

    Memphis Grizzlies, 2024-25 dönemini birinci tıpta süpürülerek noktalarken, gözler yıldız oyun kurucu Ja Morant’in geleceğine çevrildi.

    ESPN’den Tim MacMahon’a göre, ligde Morant’in takas edilebileceğine dair “fısıltılar ve söylentiler” artmış durumda:

    “Zach Kleiman hâlâ Ja’ya bağlı, karşılıklı bir bağlılık var üzere görünüyor. Ancak bu dönem birçok yönetici ve scout, onun sağlıklı olduğunda bile birinci 10 oyuncu ortasında olmadığını düşünüyor.”

    Morant bu dönem 23.2 sayı, 7.3 asist, 4.1 ribaund ortalamaları yakaladı; fakat sadece 50 maçta forma giyebildi. Grizzlies’in bu çekirdekle son 5 dönemde sadece 1 playoff serisi kazanmış olması, grubu çıkmaza sürükledi.

    “Koçlarını dönem bitimine 9 maç kala gönderdiler, Ocak ayından sonra yalnızca bir galibiyet aldılar… Bu çekirdek artık işlemiyor, bir şeylerin değişmesi gerekiyor.”

    Grizzlies, 2022’de Batı ikincisi olarak 56 galibiyetle en başarılı dönemini yaşamıştı. Lakin o dönemki umutlar, bu dönem prestijiyle önemli formda sarsılmış durumda.

Başa dön tuşu