Çevre bilincini artırmak, atık yönetimi konusunda farkındalık yaratmak ve geri dönüşümün önemini vurgulamak için örnek projelere imza atan Beylikdüzü Belediyesi, “Atıklar Dünyamıza Oksijen Olsun” isimli kampanya başlattı. İlçedeki eğitim kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla toplanan yaklaşık 3 bin 500 kg atığın maddi karşılığıyla Hatay’a fidan bağışı yapıldı.
Başarılı bir sıfır atık yönetim sistemi oluşturan Beylikdüzü Belediyesi, çevre bilincini artırmak ve geri dönüşümün önemini vurgulamak için farkındalık yaratan projeleri hayata geçirmeye devam ediyor. Belediye’nin başlattığı, “Atıklar Dünyamıza Oksijen Olsun” kampanyasıyla ilçedeki eğitim kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla toplanan yaklaşık 3 bin 500 kilogram atığın maddi karşılığıyla “Geleceğe Nefes” platformu üzerinden Hatay’a fidan bağışı yapıldı.
Sürdürülebilir yaşamı teşvik eden anlamlı bir adım atıldı
Atıkların doğru bir şekilde toplanması ve geri dönüşümün yaygınlaştırılmasını hedefleyen proje ile hem geri dönüşüm bilinci artırıldı hem de doğaya olan sorumluluğu hatırlatan, sürdürülebilir yaşamı teşvik eden anlamlı bir adım atıldı. Kampanyanın tamamlanmasıyla birlikte katılım sağlayan tüm kurumlara, adlarına düzenlenen fidan dikim sertifikaları ve teşekkür belgeleri takdim edildi.
“Temiz Şehir Nevşehir” sloganıyla Nevşehir Belediyesi tarafından yürütülen temizlik çalışması kapsamında belediye ekipleri bugün Güzelyurt Mahallesi’nde geniş kapsamlı çalışma yaptı.
Sağlıklı ve yaşanabilir temiz bir şehir parolasıyla çalışmalarına büyük önem veren Nevşehir Belediyesi, “Temiz Şehir Nevşehir” sloganıyla başlattığı temizlik seferberliğini mahallelerde ara vermeden sürdürüyor. Her hafta farklı mahallelerde gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında belediye ekiplerinin bugünkü durağı Güzelyurt Mahallesi, bağlı sokaklar ile Göktürk 1 ve Göktürk 2 park alanları oldu.
Günün ilk saatlerinde Göktürk Parkı önünde toplanan Nevşehir Belediyesi’ne bağlı Temizlik İşleri Müdürlüğü, Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Su ve Kanalizasyon Müdürlüğü, Muhtarlık İşleri Müdürlüğü, İtfaiye Müdürlüğü ve Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, park ve bahçelerin yanı sıra cadde ve sokaklarda detaylı bir temizlik çalışması yaptı.
Mahallede yol ve yaya kaldırımı bakım ve onarım çalışmaları da yapılırken Nevşehir Belediyesi temiz ve sağlıklı yaşam alanları sunmak için günün her saatinde çalışmalarını sürdürüyor.
Avrupa Merkez Bankası (AMB) faizleri indirme kararı aldı.
Banka mevduat faizini yüzde 2,50’den yüzde 2,25’e, ana refinansman faizini yüzde 2,65’ten yüzde 2,40’a, marjinal fonlama faizini de yüzde 2,90’dan yüzde 2,65’e düşürdü.
Bloomberg’in anketine nazaran de faizlerin bu düzeye indirilmesi öngörülüyordu.
Karar metninde banka sıkılaştırıcı sözüne de yer vermedi. Metinde artan ticaret gerginlikleri nedeniyle büyüme görünümünün kötüleştiği belirtildi.
Çarşamba günü Euro Bölgesi Mart ayı tüketici enflasyonu bilgilerinin son okumaları açıklanmıştı.
Buna nazaran tüketici fiyat endeksinde daha evvel açıklanan yıllık yüzde 2,2, aylık yüzde 0,6’lık artışlarda revizyona gidilmedi.
Bölge iktisadı için değerli bir tasa kaynağı olan hizmet enflasyonu Mart ayında keskin bir düşüşle yüzde 3,5’e gerileyerek temel enflasyon göstergeleri dezenflasyon konusunda büyük ilerleme kaydedildiğini göstermişti.
Türkiye’de yabancı yatırımcının süratli portföy satışları devam ediyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) bilgilerine nazaran yabancı yatırımcılar 11 Nisan haftasında pay ve tahvillerde 3,1 milyar dolarlık net satış yaptılar.
Yurt dışında yerleşik şahıslar piyasa fiyatı ve kur hareketlerinden arındırılmış bilgilerle 11 Nisan haftasında 293,2 milyon dolar net pay satışı yaptı.
Yabancı yatırımcının dört haftada sattığı pay ölçüsü da 1,8 milyar dolar oldu.
Tahvil çıkışında rekor
Aynı hafta DİBS (Kesin Alım) net satımları 2 milyar 804,5 milyon dolar olurken son dört haftadaki tahvil çıkışı 7,7 milyar dolar seviyesine çıktı.
Yurt dışında yerleşiklerin DİBS (Ters Repo) satımları net 166 milyon dolar, net DİBS (Teminat) satımları 2 milyar 714,7 dolar oldu. DİBS (Ödünç) süreci gerçekleşmezken, şirket borçlanma senetleri satımları net 32 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.
Yurt dışında yerleşik bireylerin pay senedi stokları piyasa bedeli 39 milyar 661,7 milyon dolar olarak gerçekleşti.
DİBS (Kesin Alım) stokları 11 milyar 43,9 milyon dolar, DİBS (Ters Repo) stokları 1 milyar 573,3 milyon dolar, DİBS (Teminat) stokları 5 milyar 587,2 milyon dolar oldu.
Genel idare dışındaki bölüm ihraçları , milyon dolar düzeyinde açıklandı.
Investing.com — Citi, Schneider Electric (EPA:SCHN) hisselerini, rakipleri Legrand (EPA:LEGD) ve ABB (ST:ABB) ile uyumlu bir değerlemeye getiren son fiyat düşüşünün ardından Nötr’den Alım’a yükseltti.
Citi analistleri Martin Wilkie liderliğinde bir notta şöyle belirtti: “Yaklaşık üç yıldır ilk kez sektör bağlamında değerlemeyi cazip görüyoruz.”
Analistler, piyasanın şirketin hedeflerinin altında orta vadeli büyümeyi zaten fiyatlandırdığına inanıyor. Bununla birlikte, Schneider’in uzun vadeli görünümü hakkında “yapısal olarak çekici” görüşlerini koruyorlar.
Olası hafif bir resesyon senaryosuna rağmen, Citi, Schneider Electric’in 2025 ve 2026’da pozitif organik satış büyümesi elde etmesini bekliyor.
Bu tahmin, şirketin güncellenmiş veri merkezi görünümü tarafından destekleniyor. Buna göre hiper ölçekleyicilerin sermaye harcamaları (capex) 2026’da %35 ve %15 oranında artacak. Analistler şöyle diyor: “Eskisinden daha yavaş olsa da, bu sonucun yatırımcıların korktuğundan çok daha iyi olacağını düşünüyoruz.”
Schneider’in nihai pazarına ilişkin olarak, analistler şirketin veri merkezi sipariş birikiminin 2025’e kadar büyümeyi sürdürmesi gerektiğine işaret ediyor.
Endüstriyel otomasyon gibi bazı döngüsel pazarlar 2025’in ikinci yarısında küçük düşüşler yaşayabilse de, şirketin enerji yönetimi sektörünün, veri merkezi ve altyapı projelerindeki rekor sipariş birikimi nedeniyle güçlü kalması muhtemel.
Citi, Schneider’in kâr marjlarının 2026’ya kadar istikrarlı kalmasını veya iyileşmesini bekliyor. Wall Street firması ayrıca, şirketin kaynak ve üretiminin %90’ının stratejik olarak bölgesel merkezlerde konumlandırılması sayesinde, olası yüksek ABD tarifelerinin etkisini azalttığı için tarife riskinin sektör ortalamasından düşük olduğunu düşünüyor.
Yükseltmenin yanı sıra, Citi analistleri Schneider Electric hisseleri için fiyat hedefini 250 €’dan 245 €’ya düşürdü ve EBITA tahminlerini 2025 için yaklaşık %7, 2026 için %11 oranında aşağı yönlü revize etti.
Analistler, Schneider Electric’in %7-10’luk organik büyüme hedefinin alt sınırına doğru yönlendirme yapmasını bekliyor ve 2025 için yaklaşık %19’luk bir marj öngörüyor.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.
Foreks – ForInvest Haber tarafından analistlerle düzenlenen ankette, BIST100 endeksi kapanış fark değerine ilişkin medyan tahmin 102,75 puan, ortalama tahmini ise 106,23 puan oldu.
Ankette, en yüksek beklenti 285,66 puan, en düşük beklenti -116,2 puan olarak gerçekleşti.
Bugün düzenlenen ForInvest Haber BIST 100 endeksi kapanış anketine 28 aracı kurum analisti katıldı; 25 analist pozitif, 3 analist ise negatif kapanış tahmininde bulundu.
NOT: ForInvest Haber tarafından günlük düzenlenen BIST100 anketlerine katılmak isteyen yatırım uzmanları [email protected] adresine başvuru maili gönderebilir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 19 Mart sonrası rezervlerinde görülen düşüş ivmesi geçen hafta da devam etti.
TCMB bilgilerine nazaran 11 Nisan haftasında brüt rezervler 154,3 milyar dolardan 147,5 milyar dolara geriledi.
Net rezervler ise birebir haftada 48,7 milyar dolardan 38,9 milyar dolara çekildi.
Swap hariç net rezervlerde de erime sürdü. 11 Nisan haftasında swap hariç net rezervler 20,8 milyar dolar oldu. Bir evvelki hafta swap hariç net rezervler 31,1 milyar dolar seviyesindeydi.
Swap hariç net rezervlerde 19 Mart’tan bu yana 44,6 milyar dolarlık düşüş yaşandı.
Foreks – ABD Başkanı Trump, faiz politikası konusunda Fed Başkanı Jerome Powell ile çekişmesini tırmandırdı.
Powell, Trump’ın gümrük vergisi politikasına ilişkin belirsizlik göz önüne alındığında piyasadaki son satışların anlaşılabilir olduğunu söyledi. Bunun üzerine Trump bugünTruth Social’da bir mesaj yayınladı.
Trump, “Her zaman ÇOK GEÇ VE YANLIŞ olan Fed’den Jerome Powell, dün bir başka ve tipik, tam bir ”karmaşa!“ olan bir rapor yayınladı” dedi.
“Powell’ın görevine son verilmesi yeterince hızlı olamaz!” diyen Trump, Fed’in Avrupa Merkez Bankası gibi faizleri daha agresif bir şekilde düşürmesi gerektiğini savundu.
Yıllardır hayatımızda olan ve önemli bir oyuncu kitlesine sahip olan RuneScape serisi yıllar sonra yeni oyununa kavuştu. RuneScape: Dragonwilds, genel rotayı hayli bir değiştirerek apayrı bir tecrübe sunmayı amaçlıyor. Açık dünya hayatta kalma ve crafting oyunu, şimdiden ilgi çekmeyi başardı.
Bir müddettir Steam’in satış listelerini domine eden Schedule I’ı tahtından eden yeni RuneScape oyunu Dragonwilds’da oyuncular Ashenfall’da ejderhaların uyanmasıyla başlayan bir maceraya atılıyor. Valheim gibisi yapısıyla dikkat çeken oyunun bilhassa crafting ve üs yapma sistemleri büyük övgü alıyor.
Satırları yazdığım esnada 16.000’den fazla eş vakitli oyuncunun oynadığı RuneScape: Dragonwilds, dorukta ise 50.000’den fazla eş vakitli oyuncuyu gördü. İlerleyen günlerde bu sayıyı artıracağını iddia etmek sıkıntı değil. Buna ek olarak oyuna gelen Steam incelemelerinin yüzde 79’u olumlu.
Lost Records: Bloom & Rage – Tape 2 şimdi 2 gün evvel oyun severlerle buluştu. Hasebiyle oyunun satışlarına nasıl bir tesiri olacağını görmek için biraz beklemek gerekebilir.
Öte yandan 18 Şubat’ta çıkan oyunun birinci kısmı Lost Records: Bloom & Rage – Tape 1’in geride kalan periyotta Don’t Nod’un hedeflediği noktaya ulaştığı anlaşılıyor.
Stüdyonun son mali durum raporunda, oyunla ilgili olarak, “PC, Xbox Series ve PS5 için çıkan Lost Records: Bloom & Rage, eleştirmenlerden büyük beğeni topladı. Metacritic puanı 80 ve Steam kullanıcı puanı %92. Bu da DON’T NOD’un “anlatı macerası (narrative adventure)” tipindeki uzmanlığını bir sefer daha teyit eden bir tablo. Sony ile kurduğumuz stratejik iştirakle da desteklenen oyunun satışları beklentilerimizle uyumlu seyrediyor” denilerek halihazırdaki tablodan memnuniyetleri ortaya konuluyor.
Satış verisini açık bir biçimde paylaşmamışlar lakin bu tabirlerden hareketle oyunun satış performansından bir şikayetleri olmadığı sonucuna ulaşmak mümkün. Hazır 2. kısım da gelmişken bu sayı bir ölçü daha üstlere çıkabilir natürel.
11 Bit Studios, şu sıralarda yeni oyunları The Alters’ı oyun severlerle buluşturmak için harıl harıl çalışıyor. Lakin bir yandan da Frostpunk serisinin devamı için kolları sıvamışlar bile.
Şirketin son mali durum raporunda, Frostpunk cihanında geçen yeni bir oyun üzerinde çalıştıkları ve bu oyunu 2027’de çıkarmayı hedefledikleri belirtilmiş.
Raporun ilgili kısmında, “Bir geliştirici ve yayıncı olarak, hem projelerimizin ölçeğini hem de geliştirme vakit çizelgesini çeşitlendirmeyi amaçlıyoruz. Bu birebir vakitte yakın vadeli, finansal olarak cazip fırsatlardan yararlanmak manasına geliyor. Bu da 2027’de piyasaya sürmeyi planladığımız, Frostpunk cihanında geçen bir sonraki oyunumuzun yapımına başlama kararımızın temelini oluşturuyor” denilerek yeni oyun için kolları sıvadıklarını açıklamışlar.
Bu açıklama aslında çok da şaşırtan değil bence. Yerinde bir karar olduğunu da düşünüyorum. Bir yandan farklı tiplerden oyunlar geliştiriyor yahut bu oyunların dağıtımcılığını üstleniyorlar, bir yandan da seri haline getirdikleri bir markaları var artık. Münasebetiyle bu seriyi geliştirip devam ettirmek istemeleri pek doğal. Oyunlar ortasına koydukları 2-3 yıllık mühlet de makul bir müddet bana kalırsa.
2027’de beklediğimiz oyunlar listesinin birinci üyelerinden birisi de böylelikle belirli oldu diyebilir miyiz, ne dersiniz :)
Yayınlandığı birinci kısımdan itibaren yangın, telif davaları ve isimli soruşturmalarla gündeme gelen Şakir Paşa Ailesi dizisi için final kararı alındığı tez edildi.
Kabaağaçlızade Mehmed Şakir Paşa ve ailesinin ömrünü husus alan “Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar” dizisi, yayın hayatına başladığından itibaren bir çok meseleyle karşı karşıya geldi. Projenin imal sürecinde, Şakir Paşa’nın ailesi ile yaşanan uyuşmazlıklarla başlayan süreç yangın, gözaltı ve telif davalarıyla devam etti. Sette ikinci bir yangının meydana gelmesi ve üretim amirinin hayatını kaybetmesi üzerine Şakir Paşa Ailesi için üretim grubundan final kararı alındığı tez edildi.
AİLE İLE ANLAŞAMADILAR
Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar dizisi, Halikarnas Balıkçısı mahlasıyla tanınan edebiyatçı Cevat Şakir Kabaağaçlı ve ressam Aliye Berger üzere fotoğraf, heykel ve tiyatro alanlarda muvaffakiyet gösteren isimlerin mensup olduğu Kabaağaçlı ailesinin öyküsünü mevzu alıyordu. Birinci kısımlardan itibaren Kabaağaçlı ailesinin torunları ve üretim şirketi ortasında yaşanan gerginliklerle başlayan süreç; yayın ihlalleri nedeniyle uygulanan cezalar, telif davaları ve set yangınları ile devam etti.
İKİ DEFA YANGIN ÇIKTI
Geçtiğimiz aylarda, dizinin Kartal’daki platosunda büyük bir yangın çıkmış ve kurulan tüm dekoru kül etmişti. Üretimin yaklaşık 50 milyon TL ziyan ettiği konuşulan yangın sonrasında dizi çekimlerine orta verilmiş ve konak büsbütün yenilenmişti.
Dün dizi setinde ikinci bir yangın meydana gelmiş ve birinci müdahaleyi çalışanların yaptığı belirtilmişti. Müdahale esnasında dumandan etkilenerek kalp krizi geçiren imal amiri Serkan Sükyan’ın vefat ettiği belirtilmişti.
“ZATEN BİTİRECEKTİK”
Yaşananlar yüzünden çekimleri daima ertelenen dizi için, YouTube kanalından bir yorum görüntüsü yayınlayan Fatih Altaylı; “Dün konuştum yapımcılarla ‘Zaten bitirecektik kazasız belasız bitirelim diyorduk’ diye inanılmaz üzgünler.” tabirlerini kullandı. Altaylı’nın açıklamaları sonrası yapımcıların final kararı aldığı savları konuşulmaya başladı.
Bloober Team, Silent Hill 2 Remake’te sergilediği performansla takdirleri topladı. Artık de sıra kendi oyunlarında. Bu yıl içerisinde oyun severlerle buluşturmayı planladıkları Cronos: The New Dawn merakla beklediğimiz oyunlar ortasında yer alıyor. Paylaştıkları 2 dakikalık oynanış görüntüsüyle bizleri nasıl bir oyunun beklediğini kısaca göstermiş oldular:
Fragmanın başlığında “Birleşmelerine müsaade vermeyin” diyerek birinci uyarıyı yapmışlar, yetmemiş fragmanın açıklama kısmında da “Acımasız çoraklıkta ahenk sağlayın yahut yok olun, yerçekimine meydan okuyun ve kabus üzere düşmanlarla yüzleşirken zamansal anomalileri manipüle edin… Lakin öncelikle… ONLARIN… BİRLEŞMESİNE… MÜSAADE VERMEYİN…!!!” diyerek bu mevzuda ne kadar önemli olduklarının altını bir sefer daha çizmişler.
Bu ikazın altı boş değil elbette. Oyunda öldürdüğünüz düşmanlar meyyit olarak kalmıyorlar. “Birleşme” olarak isimlendirilen bir süreçle başka düşmanlarınız tarafından emilebiliyorlar. Bu sürecin sonunda da daha süratli, daha güçlü ve çok daha ölümcül bir hale gelebiliyorlar. Onları durdurabilmek için tek yol vücutlarını yakmak, bunu da süratlice yapmak. Tam olarak bu yüzden bizleri “birleşmelerine müsaade vermeyin” diye uyarıyorlar.
Fragmandan Dead Space havası aldınız mı siz de? Hiç kötü görünmüyor bence. Bloober Team, tekrar hoş bir iş çıkaracak üzere. Şimdi bir çıkış tarihi açıklanmamışsa da Cronos: The New Dawn’ın bu yıl içerisinde geleceği söyleniyor. Dört gözle bekliyoruz, yakından takipteyiz.
Yumurta ve şekeri bir kaba alın, mikserle çırpın. Karışım köpük köpük olmalı.
Üzerine sıvı yağ ve sütü ekleyin, karıştırın.
Unu, kabartma tozunu, vanilini, kakao ve tuzu da eleyerek karışıma ekleyin. Pürüzsüz bir hamur elde edene kadar karıştırın.
Tencerenizi ocağa alın ve altını kısık tutarak, tencerenin dibine yapışmaması için birkaç damla sıvı yağ gezdirin.
Kek hamurunu tencereye dökün ve kapağını kapatın. Tencerenin kapağını hiç açmayın.
Kekinizi kısık ateşte yaklaşık 30-35 dakika pişirin. Çıkardığınızda kekin üstü hafif kabarmış olmalı. İçini kontrol etmek için bir çöp batırın; çöp temiz çıkıyorsa kekiniz pişmiş demektir.
Sos malzemelerini bir tencerede karıştırın ve kaynamaya başlayınca 2-3 dakika kadar kaynatın.
Kek piştikten sonra, sıcak sosu kekin üzerine dökün.
Kekin sosu iyice çekmesi için 10-15 dakika bekleyin. Kek, sosu tamamen emecektir.
Kek tamamen soğuduktan sonra dilimleyin ve servis yapın. Afiyet olsun.
Süper Lig’de cumartesi günü Gürsel Aksel Stadı’nda konuk edeceği Beşiktaş’ı yenip 10 maçlık galibiyet hasretini dindirmeyi hedefleyen Göztepe’de yıldız golcü Romulo yeniden grubun en kıymetli kozu olacak.
Bu dönem attığı gol ve yaptığı asistlerle lige damga vurup Avrupa’dan birçok kulübün transfer listesine giren Brezilyalı forvet, ligde ve Ziraat Türkiye Kupası’nda Beşiktaş’la oynanan maçlarda alınan galibiyetlerin baş mimarı oldu.
Ligin birinci yarısında siyah-beyazlıları deplasmanda 4-2 yenen Göz-Göz’de Romulo gol atamasa da 2 asist yaptı. 23 yaşındaki oyuncu o maçta 81’inci dakikada Fofana’ya, 90+1’de Tijanic’e gol hisselerini verdi.
GÖZTEPE’NİN EN BÜYÜK KOZU
Kupadaki çeyrek final maçında ise Romulo adeta yıldızlaştı. Yeniden İstanbul’da oynanan müsabakayı 3-1 kazanan sarı-kırmızılılar 49 yıl sonra yarı final bileti aldı. Bu maçta Göztepe’nin 3 golünü de Romulo kaydetti. Beşiktaş karşısında 1-0 geriye düşen İzmir takımı, 38’inci dakikada Romulo’nun klas frikik golüyle maça ortak oldu. Sambacı 79’da kazanılan penaltıyı gole çevirirken, 2 dakika sonra aşırtma golle hat-trick yaptı. Beşiktaş müsabakalarında çok değerli skor katkıları veren Romulo, Gürsel Aksel Stadı’nda da en büyük koz olacak.
Suudi Arabistan takımı Al Nassr, yaz transfer devrinde Chelsea forması giyen Moises Caicedo’yu gözüne kestirdi.
116 MİLYON EURO
Telegraph’ta yer alan habere nazaran, Al Nassr, Caicedo için değerli bir bonservis bedelini gözden çıkardı. Al Nassr’ın, Caicedo için Chelsea’nin ödediği 116 milyon euro’ya yakın bir teklif yapmayı planladığı yazıldı.
MARESCA ÇOK BEĞENİYOR LAKİN…
Chelsea Teknik Yöneticisi Enzo Maresca’nın ise çok beğendiği Ekvadorlu futbolcuyu bırakma niyeti olmadığı fakat finalsal fair-play ve yapılacak yeni transferler nedeniyle kararın Maresca’ya kalmayabileceği kaydedildi.
PİYASA KIYMETİ VE PERFORMANSI
Yeni piyasa kıymeti 80 milyon euro olarak gösterilen 23 yaşındaki genç orta saha oyuncusunun Chelsea ile mukavelesi 2031 yılına kadar devam ediyor.
Chelsea’de bu dönem 37 maçta müddet bulan Caicedo, 1 gol attı ve 3 asist yaptı.
MKE Ankaragücü, Trendyol 1 Lig’in 35. haftasında küme düşme sınırını yakından ilgilendiren müsabakada 18 Nisan Cuma günü Manisa FK’ye konuk olacak.
Kazanan kadronun son 3 haftaya kümede kalma talihini artıracağı haftanın açılış müsabakası, Cuma günü saat 20.00’de Manisa 19 Mayıs Stadı’nda oynanacak.
Beklentilerin uzağında bir dönem geçiren ve düşme çizgisinin sadece 1 puan üstünde 39 puanla 16. sırada bulunan MKE Ankaragücü, şiddetli Manisa deplasmanında galibiyet arayacak.
Bu müsabaka mesken sahibi Manisa FK için de tıpkı ehemmiyet taşıyor. Düşme sınırında 15. sırada yer alan Ege temsilcisi, 38 puana sahip.
İki kadro ortasında dönemin birinci yarısında oynanan müsabakayı Manisa FK, 1-0 kazanmıştı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD), eğitim hakkı elinden alınan Dr. İlkay Çelik hakkında ortak açıklama yaptı.
Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda asistanlık eğitimi alan ve hakkında açılan ceza davasının ilk duruşmasında beraat etmesine rağmen Sağlık Bakanlığı tarafından açılan idari soruşturma nedeniyle hiçbir somut kanıta dayandırılmadan hukuksuz olarak kamu görevinden ihraç edilen TTB Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu Yürütme Kurulu üyesi Dr. İlkay Çelik ile dayanışmak amacıyla bir basın toplantısı düzenledi.
TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Önder Okay’ın kolaylaştırıcılığı üstlendiği basın toplantısında ilk olarak TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Ali Karakoç ortak basın açıklamasını okudu. Daha sonra kısa sözler alındı. TPD Başkanı Dr. Serap Erdoğan Taycan, henüz on aydır psikiyatri asistanı olan genç bir meslektaşlarının beş aydır hukuksuz bir biçimde eğitim hakkından mahrum bırakılmasının asla kabul edilemez olduğunu söyledi ve genç meslektaşlarıyla dayanışma içinde olacaklarını belirtti. TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip, hukuksuzlukların günden güne arttığı ve mahkeme kararlarının dahi tanınmadığı günlerden geçildiğine dikkat çekti. Dr. İlkay Çelik hakkındaki kararın da aynı yaklaşımın bir sonucu olduğunu söyleyen Saip, “İlkay bir an önce mesleğine ve eğitim hayatına dönmelidir. TTB olarak söz veriyoruz; her koşulda mücadele edeceğiz, gerekli tüm kapıları zorlayacağız, dayanışmamızı büyüteceğiz” diye konuştu.
İlkay’ı Yalnız Bırakmayacağız
TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu Başkanı Dr. Orhan Odabaşı, bu haksızlığın ve mağduriyetin giderilmesi için üzerlerine düşen görevleri yapacaklarını dile getirdi. Odabaşı, bu vesileyle tüm genç uzman hekimlere yaşadıkları sorunlar ve yıldırmalara karşı meslek örgütleri TTB, tabip odaları ve uzmanlık dernekleri ile birlikte yürüme çağrısı yaptı. Ankara Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Dr. Aysel Ülker de Dr. İlkay Çelik ile tanışmasını ve birlikte yürüttüğü çalışmaları aktardı. Ülker, “O bizim değerimizdi, fidanımızdı. Mecburi hizmet görevinde bile toplantılarımıza göre izinlerini ayarlayacak kadar emektardı. Biz iktidarın fidanımızı kırmasına izin vermeyeceğiz. İlkay’ı yalnız bırakmayacağız” diye ekledi.
Basın toplantısında son sözü Dr. İlkay Çelik aldı. Sürecin başından bu yana kendisine destek veren ve örgütlü mücadelenin önemini gösteren TTB’ye ve TPD’ye teşekkür eden Çelik şöyle konuştu: “Hukuku bertaraf ederek aldıkları keyfi kararların tek bir amacı var: Susmamız, korkmamız, biat etmemiz. Ama başarılı olamadılar, olamayacaklar. Biliyorum ki bu ülkede psikiyatri eğitimimi de tamamlayacağım, hekimlik yapmaya da devam edeceğim. Onlar ise liyakat sahibi olmadan oturdukları koltuklarda verdikleri bu kararlarla umarım utanarak yaşamaya devam edecekler.”
Basın toplantısında okunan ortak açıklama şöyle:
Hukuksuz Uygulamalar ile Eğitim Hakkı Engellenen Dr. İlkay Çelik’in Yanındayız
Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı araştırma görevlisi, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu Yürütme Kurulu üyesi Dr. İlkay Çelik, 5 Mart 2025 tarihinde Sağlık Bakanlığı tarafından kamu görevinden ihraç edilmiştir. Dr. İlkay Çelik tıp fakültesi sıralarında Tıp Öğrencileri Kolu, Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu, Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu gibi TTB’ye bağlı kollarda ve tabip odası çalışmalarında aktif olarak yer alan, nitelikli tıp ve uzmanlık eğitimi, emek, demokrasi ve barış, ruhsal sağlık hakkı için mücadele eden, psikiyatri uzmanlık eğitimi alan genç bir meslektaşımızdır. Ankara Tabip Odası ve Türkiye Psikiyatri Derneği üyesi Dr. İlkay Çelik, 15 Kasım 2024 tarihinde hukuksuz ve keyfi bir biçimde kamu görevinden açığa alınmıştır. Hakkında ceza davası açılmış, 26 Şubat 2025 günü Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmasında beraat etmiştir. Beraat kararına rağmen meslektaşımız, Sağlık Bakanlığı tarafından açılan idari soruşturmada kamu görevinden ihraç edilmiştir. Kamu hizmetinden çıkarılması talebi ile ilişkili hiçbir somut suç unsuru olmadan meslektaşımızın kamu görevinden çıkarılması kabul edilemez. Sağlık Bakanlığı kesinleşmiş yargı kararlarını yok saymakta, hukuku tanımamaktadır!
İyi hekimlik değerlerini savunduğu için hedef seçilen, keyfi ve hukuksuz bir biçimde kamu görevinden ihraç edilip eğitim ve çalışma hakkı gasp edilen meslektaşımızın yanındayız! Hukuka uygun olmayan bu ihraç kararı ile uzmanlık eğitimi almakta olan bir hekim eğitim hakkından mahrum bırakılmakta, devam etmekte olan bu hak gaspı Dr. İlkay Çelik açısından telafisi olmayan bir kayba neden olmaktadır. İktidar yargısının biat etmeyen tüm muhalif kesimleri baskıyla susturmaya çalıştığı bugünlerde tüm keyfi ve hukuksuz kararlara karşı mücadele etmekte kararlıyız! Emeğin, demokrasinin, hukukun, toplumsal barışın ve iyi hekimlik değerlerinin güçlenmesi ve görevine son verilen meslektaşımızın beyaz önlüğüne bir an evvel kavuşabilmesi için mücadele edeceğimizi kamuoyu ile paylaşırız. Dr. İlkay Çelik yalnız değildir! (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
Basketbol Üstün Ligi’nde son haftalarda yaptığı çıkışla bitime 5 maç kala düşme çizgisinden sıyrılan Merkezefendi Belediyesi Basket cuma günü Euroleague’de ismini Play-Off’a yazdıran Anadolu Efes’e konuk olacak. Basketbol Gelişim Merkezi’ndeki müsabakanın hava atışı saat 18.00’de yapılacak.
Ligde son oynadığı 7 maçın 5’ini kazanmayı başaran Denizli temsilcisi geçen hafta meskeninde Manisa Basket’i 92-78 yenerek birinci defa düşme çizgisinden sıyrılmıştı. Merkezefendi’nin ligde 8 galibiyeti, Anadolu Efes’in ise 19 galibiyeti bulunuyor. Denizli takımı kalan maçlarını da Fenerbahçe, Türk Telekom, Tofaş, Bahçeşehir Koleji üzere güçlü rakipleriyle oynayacak.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD), eğitim hakkı elinden alınan Dr. İlkay Çelik hakkında ortak açıklama yaptı.
Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda asistanlık eğitimi alan ve hakkında açılan ceza davasının ilk duruşmasında beraat etmesine rağmen Sağlık Bakanlığı tarafından açılan idari soruşturma nedeniyle hiçbir somut kanıta dayandırılmadan hukuksuz olarak kamu görevinden ihraç edilen TTB Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu Yürütme Kurulu üyesi Dr. İlkay Çelik ile dayanışmak amacıyla bir basın toplantısı düzenledi.
TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Önder Okay’ın kolaylaştırıcılığı üstlendiği basın toplantısında ilk olarak TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Ali Karakoç ortak basın açıklamasını okudu. Daha sonra kısa sözler alındı. TPD Başkanı Dr. Serap Erdoğan Taycan, henüz on aydır psikiyatri asistanı olan genç bir meslektaşlarının beş aydır hukuksuz bir biçimde eğitim hakkından mahrum bırakılmasının asla kabul edilemez olduğunu söyledi ve genç meslektaşlarıyla dayanışma içinde olacaklarını belirtti. TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip, hukuksuzlukların günden güne arttığı ve mahkeme kararlarının dahi tanınmadığı günlerden geçildiğine dikkat çekti. Dr. İlkay Çelik hakkındaki kararın da aynı yaklaşımın bir sonucu olduğunu söyleyen Saip, “İlkay bir an önce mesleğine ve eğitim hayatına dönmelidir. TTB olarak söz veriyoruz; her koşulda mücadele edeceğiz, gerekli tüm kapıları zorlayacağız, dayanışmamızı büyüteceğiz” diye konuştu.
İlkay’ı Yalnız Bırakmayacağız
TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu Başkanı Dr. Orhan Odabaşı, bu haksızlığın ve mağduriyetin giderilmesi için üzerlerine düşen görevleri yapacaklarını dile getirdi. Odabaşı, bu vesileyle tüm genç uzman hekimlere yaşadıkları sorunlar ve yıldırmalara karşı meslek örgütleri TTB, tabip odaları ve uzmanlık dernekleri ile birlikte yürüme çağrısı yaptı. Ankara Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Dr. Aysel Ülker de Dr. İlkay Çelik ile tanışmasını ve birlikte yürüttüğü çalışmaları aktardı. Ülker, “O bizim değerimizdi, fidanımızdı. Mecburi hizmet görevinde bile toplantılarımıza göre izinlerini ayarlayacak kadar emektardı. Biz iktidarın fidanımızı kırmasına izin vermeyeceğiz. İlkay’ı yalnız bırakmayacağız” diye ekledi.
Basın toplantısında son sözü Dr. İlkay Çelik aldı. Sürecin başından bu yana kendisine destek veren ve örgütlü mücadelenin önemini gösteren TTB’ye ve TPD’ye teşekkür eden Çelik şöyle konuştu: “Hukuku bertaraf ederek aldıkları keyfi kararların tek bir amacı var: Susmamız, korkmamız, biat etmemiz. Ama başarılı olamadılar, olamayacaklar. Biliyorum ki bu ülkede psikiyatri eğitimimi de tamamlayacağım, hekimlik yapmaya da devam edeceğim. Onlar ise liyakat sahibi olmadan oturdukları koltuklarda verdikleri bu kararlarla umarım utanarak yaşamaya devam edecekler.”
Basın toplantısında okunan ortak açıklama şöyle:
Hukuksuz Uygulamalar ile Eğitim Hakkı Engellenen Dr. İlkay Çelik’in Yanındayız
Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı araştırma görevlisi, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu Yürütme Kurulu üyesi Dr. İlkay Çelik, 5 Mart 2025 tarihinde Sağlık Bakanlığı tarafından kamu görevinden ihraç edilmiştir. Dr. İlkay Çelik tıp fakültesi sıralarında Tıp Öğrencileri Kolu, Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu, Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu gibi TTB’ye bağlı kollarda ve tabip odası çalışmalarında aktif olarak yer alan, nitelikli tıp ve uzmanlık eğitimi, emek, demokrasi ve barış, ruhsal sağlık hakkı için mücadele eden, psikiyatri uzmanlık eğitimi alan genç bir meslektaşımızdır. Ankara Tabip Odası ve Türkiye Psikiyatri Derneği üyesi Dr. İlkay Çelik, 15 Kasım 2024 tarihinde hukuksuz ve keyfi bir biçimde kamu görevinden açığa alınmıştır. Hakkında ceza davası açılmış, 26 Şubat 2025 günü Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmasında beraat etmiştir. Beraat kararına rağmen meslektaşımız, Sağlık Bakanlığı tarafından açılan idari soruşturmada kamu görevinden ihraç edilmiştir. Kamu hizmetinden çıkarılması talebi ile ilişkili hiçbir somut suç unsuru olmadan meslektaşımızın kamu görevinden çıkarılması kabul edilemez. Sağlık Bakanlığı kesinleşmiş yargı kararlarını yok saymakta, hukuku tanımamaktadır!
İyi hekimlik değerlerini savunduğu için hedef seçilen, keyfi ve hukuksuz bir biçimde kamu görevinden ihraç edilip eğitim ve çalışma hakkı gasp edilen meslektaşımızın yanındayız! Hukuka uygun olmayan bu ihraç kararı ile uzmanlık eğitimi almakta olan bir hekim eğitim hakkından mahrum bırakılmakta, devam etmekte olan bu hak gaspı Dr. İlkay Çelik açısından telafisi olmayan bir kayba neden olmaktadır. İktidar yargısının biat etmeyen tüm muhalif kesimleri baskıyla susturmaya çalıştığı bugünlerde tüm keyfi ve hukuksuz kararlara karşı mücadele etmekte kararlıyız! Emeğin, demokrasinin, hukukun, toplumsal barışın ve iyi hekimlik değerlerinin güçlenmesi ve görevine son verilen meslektaşımızın beyaz önlüğüne bir an evvel kavuşabilmesi için mücadele edeceğimizi kamuoyu ile paylaşırız. Dr. İlkay Çelik yalnız değildir! (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
Son yıllarda sağlıklı hayat trendlerinin parlayan yıldızlarından biri olan kale, Türk mutfağında çok yaygın olmasa da dünyada harika besin olarak kabul ediliyor. Lahana ailesine mensup bu koyu yeşil yapraklı zerzevat, bilhassa vitamin, antioksidan ve lif bakımından epeyce varlıklı. Tansiyon düşürücü tesirinden, bağışıklık sistemini güçlendirmeye kadar birçok yararı bulunan kale, salatalardan smoothie’lere kadar pek çok halde tüketilebiliyor.
ANTALYA (İGFA) – Dünyanın dört bir yanından gelen geleceğin yıldız futbolcuları, 16-20 Nisan tarihleri arasında Antalya Belek’te düzenlenen SelectumJunior World Cup Antalya (JWCA) için bir araya geldi. Bu yılki turnuva, yalnızca bir spor etkinliği değil; bugüne dek dünya genelinde bu kadar fazla ünlü takımın katıldığı başka bir çocuk futbol turnuvasının düzenlenmemiş olmasıyla da tarihe geçecek.
Turnuva öncesi düzenlenen basın toplantısında Gençlik ve Spor Bakanlığı Uluslararası Organizasyonlar Daire Başkan Volkan Burak Mumcu, Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, Antalya Büyükşehir Belediyesi Spor Daire Müdürü Merve Kocagöz, ATG Hotels İcra Kurulu Üyesi Tayfun Turanlıoğlu, spor yazarı Kartal Yiğit, spor yorumcusu Mahmut Alparslan ve teknik direktör Ferda Ramanlı gibi isimler yer aldı.
Turnuva Koordinatörü Cüneyt Gazioğlu, JWCA’nın sadece futbol değil, dostluk ve kültürel paylaşımı sahaya taşıyan bir festival olduğunu belirtti. Dünyada bu kadar ünlü takımın katıldığı başka bir çocuk turnuvası olmadığını ifade eden Gazioğlu, “Antalya’nın ev sahipliği ve paydaşların desteğiyle bu organizasyon uluslararası bir marka haline geldi” dedi. Gazioğlu, bu büyük organizasyonun gerçekleşmesinde bizlere destek olan tüm kurum ve paydaşlara, özellikle de ev sahibi belediyeye şükranlarını sunarken, aynı şekilde, turnuvaya uluslararası değer katan spor insanlarına ve yorumcularımıza da teşekkür etti.
ANTALYA SPOR TURİZMİNİN BAŞKENTİ
Gençlik ve Spor Bakanlığı Uluslararası Organizasyonlar Daire Başkanı Volkan Burak Mumcu, Antalya’nın spor turizmi altyapısıyla fark oluşturduğunu belirterek, “Bu turnuva ülkemizin tanıtımı için büyük bir fırsat. 4 bine yakın yabancı katılımcı, Antalya’nın güzelliklerini dünyaya taşıyacak” dedi.
Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan ise, JWCA’nın kültürler arası dostlukların temellerini attığını ifade ederek, Antalya’nın spor organizasyonlarında global bir marka olduğunu vurguladı.”Antalya, misafirlerimizin uçaktan indiği andan itibaren tüm paydaşlarımızın güçlü iş birliği sayesinde sporun ve organizasyonun huzurla buluştuğu bir şehir haline gelmiştir” diyen Gürhan, “Gençlik ve Spor Bakanlığımız öncülüğünde; Dışişleri Bakanlığımızdan Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, emniyet teşkilatımızdan sağlık hizmetlerine kadar birçok kurumla uyum içerisinde çalışarak Antalya’yı spor organizasyonları için ideal bir merkez haline getirdik. Antalya, bir turizm ve tarım şehri olmasının yanı sıra, artık büyük spor organizasyonlarına ev sahipliği yapan global bir marka konumundadır. JWCA gibi organizasyonlar sadece spor değil, aynı zamanda turizm açısından da önemli birer üründür.” diye konuştu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Spor Daire Müdürü Merve Kocagöz ise; “Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanımızın saygı ve selamlarını getirdim. Ben de eski bir futbolcu ve yeşil sahalarda forma giymiş birisi olarak futbola verilen desteği önemsiyorum. Spora ve sporcuya verdiğimiz destekler her anlamda sürecek. Bu desteğin birçok branşta olacağını da söylemek istiyorum. Burada çok fazla bir emek var. Herkese teşekkür ediyorum.” dedi.
Turnuva öncesinde düzenlenen basın toplantısında konuşan ATG Hotels İcra Kurulu Üyesi Tayfun Turanlıoğlu, turnuvanın çocuklara unutulmaz anılar kazandırdığını vurgularken, Ferda Ramanlı, Frank Ribéry gibi isimlerin veli olarak turnuvaya katıldığını ve geçen yıl River Plate’in Antalya’da kupa kazanarak şehri dünyaya tanıttığını belirtti. Merve Kocagöz de belediyenin spor ve sporcuya desteğinin süreceğini ifade etti.
Spor Yazarı Kartal Yiğit, emeği geçen herkese teşekkür ederek, “Yaklaşık 35 senedir sporla ilgileniyorum. Yurtdışında bir çok kampa katıldım. İnanın buradaki tesisler orada yok. Antalya’nın kıymetini oralarda çok daha iyi anlıyorsunuz. Antalya sadece deniz, kum, yat turizmi değil, spora da destek veriyor.” dedi. Spor Yorumcusu Mahmut Alparslan ile Teknik Direktör Ferda Ramanlı ise organizasyonun başarısını dikkat çekerek, önemini vurguladı.
BELEK’TE GENÇ YETENEKLER SAHADA
5 kıtadan genç futbolcular, Belek’te 5 gün boyunca mücadele edecek. JWCA, spor turizmine katkı sağlarken, çocukların geleceğine ilham olmayı hedefliyor.
Organizasyon, dostluk ve sportmenlik ruhuyla unutulmaz bir futbol şöleni sunacak.
NVIDIA, son dönemde RTX 30 ve 40 serisi ekran kartı kullanıcılarının karşılaştığı oyun çökme sorunlarını gideren yeni bir şoför güncellemesi yayınladı.
Nvidia 555.85 güncellemesi yayınlandı
555.85 sürüm numaralı bu güncelleme, özellikle Cyberpunk 2077, Starfield ve Call of Duty: Çağdaş Warfare III gibi tanınan oyunlarda yaşanan stabilite sorunlarını gaye alıyor.
Ray Tracing açıkken VRAM tükenmesi kaynaklı çökmeler.
DirectX 12 tabanlı oyunlarda FPS düşüşleri ve donmalar.
Windows 11’deki bazı çoklu monitör senaryolarında yaşanan yanlışlar.
NVIDIA’nın resmi açıklamasında, bu güncellemenin %30’a varan performans iyileştirmeleri de içerdiği belirtildi. Özellikle RTX 4060 Ti ve 4070 Super modellerinde 1080p/1440p çözünürlüklerde FPS artışı gözlemleniyor.
Yeni Nvidia güncellemesi nasıl yüklenir?
NVIDIA GeForce Experience uygulamasını açın.
Sürücüler sekmesine gidin.
555.85 sürümünü seçip İndir ve Yükle’ye tıklayın.
Kurulum tamamlandıktan sonra sistemi yine başlatın.
Dikkat: Güncelleme öncesi önemli evraklarınızı yedeklemeyi unutmayın. Kimi kullanıcılarda eski şoför kalıntıları sorun yaratabildiği için, DDU (Display Driver Uninstaller) ile pak suram öneriliyor.
Bir hacker, 15 Nisan’da ZKsync airdrop kontratlarıyla irtibatlı bir yönetici hesabını ele geçirerek 5 milyon dolar kıymetinde ZK token bastı. ZKsync’in resmi X hesabından yapılan açıklamaya nazaran olay izole bir hücum olarak tanımlandı ve kullanıcı fonlarının etkilenmediği belirtildi.
Saldırı sonrası başlatılan soruşturmada, ZKsync grubu olayla ilgili detaylı bir açıklama yaptı. Buna nazaran hacker, üç farklı airdrop dağıtım kontratını yöneten bir yönetici hesabı üzerinden sweepUnclaimed isimli bir işlevi kullanarak 111 milyon adet sahipsiz ZK token bastı. Bu süreç, toplam token arzını %0.45 oranında artırdı. Son gelen bilgilere nazaran, saldırgan hala çalınan token’ların büyük kısmını elinde tutuyor.
Kaynak: X
Protokol, kurtarma sürecini Security Alliance (SEAL) ile birlikte yürütüyor. Yönetişim ve token kontratlarının etkilenmediği belirtilirken, sweepUnclaimed fonksiyonu üzerinden öteki bir akının mümkün olmadığı vurgulandı.
ZKsync, Ethereum’un katman-2 ölçeklendirme tahlili olup, zero knowledge rollups (sıfır bilgi toplamaları) teknolojisiyle ana katmandaki süreçleri toplu halde işliyor. ZKsync Era platformunda, 15 Nisan prestijiyle 57.3 milyon dolarlık kilitli toplam paha (TVL) bulunuyor. Proje, toplam arzının %17.5’ini ekosistem iştirakçilerine dağıtmak üzere airdrop sürecindeydi.
ZKsync (ZK) token 24 saat içinde %7 düştü
Saldırı sonrası yaşanan dalgalanma ile birlikte ZKsync’in lokal token’ı olan ZK, UTC 13:00 civarında %16 düşerek 0.040 dolara geriledi. Akabinde toparlanarak yazım sırasında 0.047 dolara yükseldi. Lakin buna karşın, token son 24 saatte %7 paha kaybı yaşadı.
2025’in birinci çeyreğinde kripto dünyasında yaşanan akınlarla birlikte toplam 2 milyar dolar kaybedildi. Bu sayı, 2024 yılında yaşanan toplam kaybın sırf 300 milyon dolar altında.
Kripto para piyasalarında sular durulmuyor. Tanınan bir altcoin, yatırımcılarının dikkatini çeken büyük bir satış hareketi yaşandı. Bilhassa uzun vadeli yatırımcıların (LTHs) portföylerini boşaltmaya başlaması, token fiyatında sert bir düşüşe neden oldu. 0,60 dolara kadar gerileyen fiyat, yatırımcılar ortasında önemli bir kaygı yaratırken, teknik göstergeler de bu düşüşün devam edebileceğine işaret ediyor. Pekala, bu altcoin için sıradaki durak neresi olabilir? Kriptokoin.com olarak aktarıyoruz.
Uzun Vadeli Yatırımcılar Tanınan Altcoin Projesinden Neden Çıkıyor?
Son günlerde zincir üstü bilgilerde dikkat çeken en değerli gelişme, “Age Consumed” metriğindeki ani yükseliş oldu. Bu metrik, uzun müddettir hareketsiz duran coin’lerin transfer edildiğini gösteriyor ve yatırımcıların satmaya başladığını işaret ediyor. Cardano’da bu metriğin yükselmesi, LTH yatırımcılarının ADA’dan çıkış yaptığını açıkça gösterdi.
Yatırımcıların bu satış kararında piyasa genelindeki belirsizliğin hissesi büyük. ADA, geçtiğimiz hafta kısa müddetli bir toparlanma yaşamış olsa da, bu fırsatı kıymetlendiren yatırımcılar ziyan riskini azaltmak için satışa yöneldi. Bu hareket ise ADA fiyatında yeni bir aşağı taraflı baskı oluşturdu.
Teknik Datalar Alarm Veriyor: RSI 50’nin Altında
Cardano’nun teknik tahliline bakıldığında, RSI (Göreceli Güç Endeksi) göstergesi dikkat çekiyor. RSI, 50 düzeyinin altında seyretmeye devam ediyor ve bu da momentumun hala ayıların lehine olduğunu gösteriyor. Yani, fiyat üst taraflı bir ivme kazanmakta zorlanıyor.
Özellikle kısa vadeli yatırımcılar için bu durum, ADA’da yeni bir alım dalgası oluşmadığını ve düşüş eğiliminin sürdüğünü doğruluyor. Fiyatın 0,63 dolarlık direnç düzeyini kıramaması da bu görüşü destekliyor. Şayet bu düzeyin üzerine çıkılmazsa, Cardano yatırımcıları için 0,57 dolarlık dayanak düzeyi önemli bir formda gündeme gelebilir.
Altcoin Fiyatında Güzelleşme Mümkün mü?
Her ne kadar piyasa şu an için karamsar görünse de, ADA için her şey bitmiş değil. 0,63 dolar düzeyi, hala ruhsal ve teknik olarak kıymetli bir eşik pozisyonunda. Şayet fiyat bu düzeyin üzerine atarsa, piyasadaki itimadın yine canlanması ve yatırımcıların tekrar alıma geçmesi mümkün olabilir.
Bu senaryoda ADA, süratle 0,70 dolar düzeylerine hakikat bir toparlanma yaşayabilir. Bu noktada, zincir üstü bilgilerin tekrar olumlu sinyaller vermesi ve RSI’ın 50’nin üzerine çıkması kritik olacak. Fakat şu an için bu senaryo, sırf güçlü bir hacim ve alım dalgasıyla mümkün görünüyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) siyaset faizini 350 baz puan artışla yüzde 46’ya çıkardı.
Gecelik borç verme faizi de 300 baz puan artışla yüzde 49’a yükseltildi. Gecelik borçlanma faizi de yüzde 41’den yüzde 44,5 düzeyine çıktı.
Bloomberg HT anketine katılan kurumların beklentisi siyaset faizinin yüzde 42,50; gecelik borç verme faizinin de yüzde 46 düzeyinde sabit tutulacağı istikametindeydi.
Karar metninde enflasyonun ana eğiliminin Mart ayında gerilediği belirtilirken aylık temel mal enflasyonunun finansal piyasalardaki gelişmelerin tesiriyle Nisan ayında bir ölçü yükseleceği, hizmet enflasyonunun ise görece yatay seyredeceği öngörüldü.
Öncü dataların yurt içi talebin birinci çeyrekte ivme kaybetmekle birlikte öngörülenin üzerinde seyrettiğini ve enflasyonu düşürücü tesirinin azaldığını ima ettiğini belirten TCMB global ticarette artan müdafaacı eğilimlerin global iktisadi faaliyet, emtia fiyatları ve sermaye akımları kanalıyla dezenflasyon sürecine mümkün tesirlerinin de yakından takip edildiği iletisini verdi.
Karar metninde enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci açısından risk ögesi olmaya devam ettiği vurgulandı.
“Enflasyonda bariz ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para siyaseti duruşu sıkılaştırılacaktır”
Para siyasetindeki kararlı duruşun; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında gerçek pahalanma ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile dezenflasyon sürecini güçlendirdiğini tabir eden TCMB maliye siyasetinin artan eşgüdümünün de bu sürece kıymetli katkı sağlayacağını söyledi.
Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para siyaseti duruşunun sürdürüleceği bildirisini veren TCMB bu doğrultuda, siyaset faizinin; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak biçimde belirleneceğini tabir etti.
Kurul siyaset faizine ait atılacak adımların enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla belirleyeceğinin altını çizerken enflasyonda bariz ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para siyaseti duruşunun sıkılaştırılacağını söyledi.
Metinde likidite şartlarının yakından izlenmeye ve likidite idaresi araçları tesirli biçimde kullanılmaya devam edileceği de tabir edildi.
Yılın en iddialı komedi filmlerinden Baldız’ın galası yapıldı. Seyirciden tam not alan ‘Baldız’, 18 Nisan’da sinemalardaki yerini alacak.
Yapımını Berton Medya’nın üstlendiği, Hamdi Alkan’ın hem yönetmen koltuğuna oturduğu hem de rol aldığı, senaryosunu Kamuran Süner’in yazdığı, ‘Baldız’ filminin galası önceki akşam Kanyon AVM’de gerçekleşti. Başrollerinde Oya Başar, Asuman Dabak, Ayşegül Asar, Damla Aslanalp, Pedro Karami’nin rol aldığı, Emel Müftüoğlu’nun ise konuk oyuncu olarak katıldığı komedi filmi Baldız’ın galasına ünlü akını yaşandı. Geceye; Demet Akbağ, Selçuk Yöntem,Nevra Serezli, Perihan Savaş, Halil Ergün, Seda Üren, Necati Akpınar, Atilla Dorsay,Begüm Birgören, Asena Tuğal, Barış Murat Yağcı, yapımcı Necati Akpınar gibi birbirinden ünlü isimler katıldı. Seyirciden büyük beğeni alan Baldız, 18 Nisan’da vizyona girecek.
“Sakallarımı keserim”
Gösterim öncesi kameraların karşısına geçen oyuncular, filmle ilgili soruları yanıtladı. Filmin yönetmeni ve oyuncusu Hamdi Alkan, “Çok kıymetli sanatçılarımızla bir film yaptık. Kendi içerisinde minik bir hikayesi olan, yüreklere dokunan, size tebessüm ettirecek iyi bir film yaptık. İnşallah seyircisine kavuşur” diye konuştu. Esprileriyle galaya renk katan Alkan, “Yapımcıya çok ısrar ettim. ‘Baldız rolünü ben oynayayım. Sakallarımı da keserim’ diye kabul etmedi” dedi.
“Kadın dayanışmasını anlatmak istedik”
Baldız (Fatoş) karakterine hayat veren Oya Başar, kadın dayanışmasının ön planda olduğu bir film yaptıklarını söyledi. Beklentileri yüksek tutmayı sevmediğini ifade eden Başar, “Bence çok hoş, şeker bir film oldu. Hiçbir şeyin beklentisinin yüksek olmasını sevmem. Beklentiler yüksek olmamalı. İyidir, kötüdür, kişiye göre değişir. Biz yaptığımız işte biraz insanın içine dokunmaya, biraz güldürmeyi, biraz sevgiyi anlatmayı ve en önemlisi kadın dayanışmasını anlatmaya istedik. Yapabildiğimiz kadar yaptık, yapamadıklarımız da affetsinler” şeklinde konuştu.
“Güzel bir set geçirdik”
Ayşegül Asar, filmde ‘Ayşegül’ karakterini canlandırdı. Duayen isimlerle çalıştığını belirten Asar, “Keyif aldığımız, çok güzel bir film yaptığımızı düşünüyorum. Sette oldukça keyif aldık ve eğlendik. İzleyenlerin de beğeneceğini düşünüyorum. Hamdi hocam çok güzel çekti. Güzel anlar yaşadık. Duayenlerle çalıştım. Güzel bir set geçirdik. Ön planda bizler varız ama arka planda olan arkadaşlarımızın emeğine sağlık diyorum” ifadelerini kullandı.
“Kendime çok şey kattım”
Filmin Yasemin’i Damla Aslanalp, “Bu kadroda yer almak benim için büyük bir şanstı. Kendime çok şey katabildim. Hem hayat arkadaşı kazandım hem de işimle alakalı güzel dersler çıkardım” diye konuştu.
“Biz bu işi çok sevdik”
‘Mine’ karakterine hayat veren Asuman Dabak, “Biz bu işi çok sevdik. Sıcacık, komik… Herkesin hayatına dokunduğu ama asıl önemlisi kadın dayanışmasının ön planda olduğu güzel bir film oldu. Şansı bahtı açık olsun” şeklinde konuştu.
“Finalde çok eğlendik”
Emel Müftüoğlu, konuk oyuncu olarak katıldığı filmde ‘Sevda’ karakteriyle seyircinin karşısına çıktı. Çok keyifli bir set geçirdiğini anlatan Müftüoğlu, “Ben konuk oyuncuyum. Filmdeki kadroyu duyunca çok düşünmeden kabul ettim. Tahminimden çok daha keyifli bir set oldu. Finalde çok eğlendik ve mutluyuz” dedi.
Eşini beyazperdeye taşıyacak
‘Baldız’ filminin galasına katılan ünlü isimlerden Perihan Savaş, 1995 yılında hayatını kaybeden oyuncu eşi Yılmaz Zafer’in hayatını beyazperdeye taşıyacağını açıkladı. Bu konuda girişimlerin olduğunu belirten Savaş, erkek oyuncu olarak Engin Akyürek’i düşündüğünü söyledi: “Yılmaz’ın (zafer) filminin yapılmasını istiyorum. Bunun için de bu sene ya da önümüzdeki sene harekete geçip bunu gerçekleştireceğim. Engin Akyürek’in canlandırmasın isterim. Benzerlik de söz konusu”
Bir süredir ekranlarda uzak olan Perihan Savaş, gelen projeleri değerlendirdiğini ifade etti. Yer aldığı projelerde senaryoya önem verdiğini belirten Savaş, “Benim için senaryo çok önemli. Hikâyenin nereye doğru gittiğine bakarım. Mesele iyi kadın kötü kadın değil. Oyuncu her rolü oynar ama senaryonun gerçekliği ve gidişatı benim için çok önemli” dedi.
“Defne Joy Foster, yapay zekâ ile filmde olacak”
Nevra Serezli, filme ilgili olarak “Çok kaliteli ve dozunda bir komedi filmi bizi bekliyor. Oya’nın çok ince esprileri olduğunu düşünüyorum. Çok eğlenceli bir işe benziyor” diye konuştu. ‘Sihirli Annem’ dizisinin, film versiyonunu çekimlerine başlandığını söyleyen Nevra Serezli, “Çok heyecanlıyım. 22 sene sonra Sihirli Annem çekiliyor. Bu dünyaya veda edenler haricinde herkes işi kabullendi ve geldi. Defne Joy Foster’ı çok güzel bir şekilde anmaya çalışıyoruz. Defne’nin yapay zekâ ile filme yer alması planlanıyor” diye konuştu.
“Sit-Com teklifleri geliyor”
“Yapay zekaya ayak uydurmam”
Şarkıcı Seda Üren, şıklığıyla gecede dikkat çekti. Oyunculuğa sıcak bakıp bakmadığı sorulan Seda Üren, “Sit-com teklifi var. Projeyi değerlendiriyorum ama ne kadar var olabilirim, başarı sergileyebilirim bilmiyorum. Okuyorum uygun olursa değerlendiririm” dedi. Seda Üren, “Teklifi kabul etmeniz durumunda Türkan Şoray kanunlarınız olur mu?” sorusuna “Öpüşmem, sevişmem. Ben oyuncu değilim. Beni zaten oyuncu olarak isteyen bir insan, oyuncu olarak kabul etmeyecek. Bir karakter olarak kabul edecek. O yüzden öpüşmem, sevişmem” diye yanıt verdi. Üren, “Şu karakteri çok iyi canlandırırım dediğiniz bir karakter var mı?” sorusuna ise “Ben kendi başıma bir sit-com’um. Ne kadar dışarı dönük eğlenceli bir karakter de olsam iç dünyamda o kadar duygusalım ki.
Biliyorum ki o film, dizi bir hikâye ve okurken ağlıyorum. Ben çok duygusalım. Bence ben kendim olsam yeter” şeklinde yanıt verdi.
Seda Üren, son yıllarda hayatımızın her alanına giren yapay zekâ hakkında konuştu. Müzik çalışmalarında yapay zekayı kullanmayacağını açıklayan Üren, “Yapay zekaya ayak uydurmayacağım. Sanatıma sahip çıkacağım. Yapay zekâ kıyametin ilk 10 sırasında geliyor ona inanıyorum. Duyguya ve insanın yarattığı her şeyin yanındayım” dedi.
Ustalardan tam not
Türk sinemasının duayen eleştirmeni Atilla Dorsay, filmin galasına katılarak izleme sonrası oyuncularla bir araya geldi. Dorsay, filme tam not verirken; Perihan Savaş, Selçuk Yöntem, Halil Ergün gibi usta isimler de ; filmi alkışladıktan sonra oyuncu arkadaşlarını tebrik etti
Bu yıl “İnovasyon Çağında Pazarlama” temasıyla düzenlenen ve Prof.Philip Kotler’in “Pazarlamanın Geleceği”ne ait vereceği ders niteliğindeki sunum ile başlayacak Tepe, ulusal ve milletlerarası arenadan kesimin önde gelen isimlerini bir ortaya getirerek pazarlamanın geleceğini şekillendiren trendleri tartışacak, yapay zeka, sürdürülebilirlik, yeşil pazarlama ve yeni jenerasyon pazarlama tahlilleri üzere bölüme istikamet veren bahisleri ele alacak.
Ayrıca, Tepe kapsamında Türkiye’de birinci defa düzenlenecek olan “Yılın En Başarılı” marka ve şirketlerinin belirleneceği ve dünya çapında harikalığı simgeleyen “Kotler Awards Pazarlama Ödülleri” sahiplerini bulacak.
Dünyaca Ünlü Konuşmacılar ve Alanında Uzman Panelistler
World Marketing Summit Tepesi konuşmacıları ortasında Davranışsal Pazarlama Stratejisti ve Marka Uzmanı Mr. Roger Hurni, World Design Organization Başkanı Mr. Thomas Garvey, Nöropazarlama Stratejisti ve Pazarlama Fütürüsti Mr. Roger Dooley, Kriz ve Risk İrtibatı Danışmanı Mr. Timothy Coombs, Sürdürülebilir Pazarlama İdaresi Danışmanı Prof. Dr. Marc Oliver Oprensik üzere bedelli isimler yer alarak, bilgi ve deneyimlerini konuklarla paylaşacak.
World Marketing Summit 2025’in ayrıntılı programı:
09.00 – 09.15 Açılış Konuşmaları Ayşenur Aydın Gümrükcü, Buz Ajans – Ajans BaşkanıSadia Kibria, Kotler Impact & WMS Küme CEO’su
09.30 – 10.00 Keynote : Roger Hurni – Davranışsal Pazarlama ve Değişen Tüketici Davranışları 10.00 – 11.00 Panel 1 : Yapay Zeka ve Pazarlama Moderatör : Şule Güner, Yapay Zeka ve Robotik Muharriri Panelist : Prof. Dr. Marc Oliver Opresnik, Pazarlama Profesörü Panelist : Doç. Dr. Şebnem Özdemir, İstinye Üniversitesi AI Araştırmacısı Panelist : Ömer Wilson, Yapay Zeka, Teknoloji Konuşmacısı
11.00 – 11.30 Kahve Molası
11.30 – 12.00 Keynote : Timothy Coombs – Kriz İrtibatı İdaresi ve Sürdürülebilirlik Ahlaki Öfke: Kriz Yöneticileri İçin Artan Zorluk
12.00 – 13.00 Panel 2: Yeşil Pazarlama : Pazarlamada SürdürülebilirlikModeratör : Esra Baykal, Marka DanışmanıPanelist: Thomas Garvey, WDO ( World Design Organization ) Başkanı Panelist : Ülkü Yüksel, Visa Türkiye Pazarlama Lideri Panelist : Dr. İdris Onay, Benetton Türkiye Genel MüdürüPanelist : Dr. Necip Özçer, LCWaikiki İdare Heyeti Üyesi
14.45 – 15.15 Keynote : Roger Dooley, Nöropazarlama
15.15 – 16.15 Panel 3: Pazarlamada Yeni Kuşak Tahliller Moderator : Neslihan Olcay, IAB İnteraktif Reklamcılık Derneği CEO’suPanelist : E. Sertaç Ersayın, Yekon ( Yaratıcı Sanayiler Konseyi Derneği ) Başkanı Panelist : Zeynep Bortaçina Yener, Publicis Groupe Turkey Strategy Lead & Reklamcılık Vakfı BaşkanıPanelist : Kerem Ayırtman, Communications Partners CEO’su
16.15 – 17.00 Kahve Molası
17.00 – 18.30 “Kotler Awards Pazarlama Ödülleri” Ödül Töreni
Akdeniz’in en büyük turizm merkezinin dünyaya açılan kapısı Antalya Havalimanı, terminal ve hava tarafı kapasitesini genişleterek yeni yüzüyle hizmet vermeye başladı. TAV Havalimanları ve Fraport ilk aşamada havalimanında 850 milyon avro yatırım gerçekleştirdi.
Antalya Havalimanı, genişletme çalışmaları tamamlanan T2 dış hat terminalinde ilk yolcularını karşıladı. SunExpress’in XQ301 sefer sayılı Ercan uçuşundan gelen yolcular çiçekler ve hediyelerle karşılandı.
TAV Havalimanları ve Fraport ortak girişimi, Antalya’daki genişleme çalışmalarının ilk aşamasını üç yıldan kısa sürede tamamladı. Ortaklık imtiyaz süresi içinde havalimanının kapasitesini 80 milyon yolcunun üzerine çıkaracak.
T2 dış hatlar ve iç hatlar terminallerinin toplam alanı yaklaşık iki katına çıkarak sırasıyla 225 bin metrekare ve 75 bin metrekare oldu. Toplam ticari alanlar yaklaşık üç katına çıktı ve T2’deki lounge, yiyecek ve içecek ve duty-free alanları tamamen yeniden tasarlandı.
Ayrıca, apronda 1,4 milyon metrekare alan eklenerek, uçak park alanlarının sayısı önemli ölçüde artırıldı ve 202’ye ulaştı. Çok katlı otopark, yeni taksi yolları, bağlantı yolları, uçak bakım hangarları, genel havacılık terminali ve diğer tesisler birinci faz yatırım kapsamında tamamlandı.
TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Serkan Kaptan, “Antalya Havalimanı’ndaki genişleme projesini tamamlamaktan ve Türkiye’nin dış hat trafiği trafik açısından en yoğun ikinci merkezinde yolcularımızı ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Bu yatırım yolcu deneyimini önemli ölçüde yükseltecek ve daha fazla trafik büyümesi için kapasite sağlayacak. Stratejik önemi olan bu proje havayollarının Antalya’da daha fazla uçak konuşlandırması için zemin hazırlarken bölgenin uzun vadeli gelişimini desteklemek için gerekli altyapıyı sağlayacak” dedi.
Fraport CEO’su Dr. Stefan Schulte, “Ek terminal alanlarının açılması, Antalya’nın Akdeniz bölgesindeki lider tatil havalimanı konumunu güçlendirmekte bizim için bir dönüm noktasıdır. Yeni altyapı, Türk Rivierası’na hava ulaşımına olan hızla artan talebi karşılamamızı sağlayacak. Bu yapım projesi olağanüstü bir başarı oldu. Karmaşık ve zorlu projeleri çok kısa sürede uygulama yeteneğimizi bir kez daha kanıtladık” dedi.
Tamamen yeni bir yolcu deneyimi
Genişleme projesi kapsamında Antalya Havalimanı’ndaki özel yolcu salonları, yiyecek ve içecek alanları ve alışveriş deneyimi tamamen yeni bir seviyeye taşındı. Farklı kategorilerde üç özel yolcu salonu oluşturulurdu.
TAV Havalimanları’nın iştiraki BTA (yüzde 60) ve Fraport (yüzde 40) ortaklığı olan BFA, T2’de toplam 7 bin 500 metrekare alanda 28 farklı yiyecek-içecek noktası oluşturdu. Şef Ömür Akkor’la yapılan işbirliği çerçevesinde oluşturulan “Tadında Anadolu – Taste of Anatolia”, Anadolu’nun mutfak mirasını yansıtacak şekilde tasarlandı.
BFA ayrıca özel yolcu salonlarının yiyecek-içecek çözümlerini de üstlendi.
ATÜ Duty-Free Antalya’da faaliyete başladı
TAV Havalimanları ve Unifree Duty Free/Gebr. Heinemann ortaklığında havalimanı perakendesinde önde gelen bir marka olan ATÜ Duty-Free T2’deki ana mağazasını hizmete açtı. Buna ek olarak, farklı markaların yer aldığı bir moda ve aksesuar konsepti oluşturdu.
ATÜ, yerel tasarımları ve ürünleri içeren “Old Bazaar” konseptini de geniş bir alanda Antalya’ya taşıdı.
ATÜ ayrıca T2 gelen yolcu katında iki mağaza açtı ve önümüzdeki dönemde terminal içinde iki mağaza daha oluşturacak. Toplam duty-free alanı yaklaşık 12 bin metrekareye ulaşacak.
İki yeni lounge
T2’de genişleme projesiyle farklı konseptlerde planlanan üç özel yolcu salonu hizmete girdi: Comfort, Elite ve Premium.
Comfort Lounge yaklaşık bin metrekarelik alanda ağırlıklı olarak sadakat programı üyelerine ve havayolu müşterilerine hizmet vermeye devam edecek. Elite ve Premium özel yolcu salonları, sırasıyla 2 bin 500 ve 500 metrekare alanda ağırlıklı olarak tur operatörleri ve otellerle işbirlikleri aracılığıyla yolculara hizmet verecek. Tüm yolcu salonları ayrı bir duty-free mağazasına kolay erişime sahip.
Yolcu salonları Türk ve dünya mutfağından lezzetler, oyun odası ve masaj odası gibi ekstra hizmetlerde yer alıyor. Elite ve Premium özel yolcu salonlarında teras erişimi bulunuyor ve yolcular terminal içindeki yiyecek-içecek noktalarından sipariş verebiliyor.
Tüm kontrollerin kısa bir sürede yapılabildiği terminal dışında ayrı bir girişi bulunan Premium Lounge, özel şef tarafından hazırlanan alakart menüsü ve uçak altına lüks araçlarla transfer gibi ayrıcalıklı hizmetler sunuyor.
En yüksek çevresel standartlar
Antalya Havalimanı’nın T2 Uluslararası Terminali ve T4 İç Hatlar Terminali genişleme projeleri, enerji verimli binalar için en yüksek uluslararası standartlardan biri olan LEED Gold akreditasyonu alacak.
Havalimanı, halihazırda Havalimanı Karbon Akreditasyonu (ACA) programında Seviye 3+ Karbon Nötr akreditasyonuna sahip. Yatırımın ilk aşamasında 4 MW’lık bir güneş enerjisi santrali kuruldu.
2024 yılında 38 milyon yolcu
Antalya Havalimanı 2024’te 52 ülkede 229 destinasyona -214 uluslararası ve 15 iç hat- uçan toplam 105 havayoluna hizmet verdi. Havalimanı tarihindeki en yüksek trafiği olan 31,7 milyon dış hat ve 6,6 milyon iç hat yolcusuna hizmet sundu.
Uzun vadeli finansman sağlandı
TAV Havalimanları ve Fraport, 2018’den beri havalimanını ortak olarak işletiyor. Aralık 2021’de, ortaklık işletme süresini 2051 sonuna kadar uzattı.
Aralık 2026’da başlayacak 25 yıllık dönem için toplam 7,25 milyar avro + KDV’dir kira ödenecek. Toplam imtiyaz ücretinin dörtte biri Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne (DHMİ) peşin olarak ödendi.
Ortak girişim geçtiğimiz günlerde bankalar ve kredi kuruluşlarıyla uzun vadeli proje finansmanı tesisi için anlaşmayı imzaladı.
Foreks – Fitch Ratings, ticaret tarifeleri nedeniyle daha düşük ekonomik büyüme ve OPEC+ üyelerinin beklenenden daha yüksek üretim artışı beklentileriyle bu yıl için petrol fiyatı tahminini düşürdü.
Fitch, “Özellikle Çin’de olmak üzere küresel ekonomik büyümenin yavaşlaması ve zaten gerileme içinde olan petrokimya sektörünün daha da zayıflaması nedeniyle küresel petrol talebi artışının 2025 yılında günlük 1 milyon varilin oldukça altında olacağını tahmin ediyoruz” dedi.
Fitch Brent ham petrolünün varilini 65 dolar, WTI’ın varilini ise 60 dolar olarak tahmin ediyor; her ikisi de önceki tahminlere göre varil başına 5 dolar düşüş gösteriyor.
Investing.com – OpenAI ve Japon yatırım holdingi SoftBank, yapay zekâ altyapısını geliştirmeye yönelik 500 milyar dolarlık dev “Stargate” projesi kapsamında İngiltere’ye yatırım yapma seçeneğini değerlendiriyor. Financial Times’ın konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre, projenin ilk aşaması ABD’de Texas eyaletinde inşa edilecek tesisle başlayacak. Proje için ABD’nin 16 eyaletinde yatırım planları yapılırken, olumlu sonuçlar elde edilmesi durumunda şimdiye dek yurt dışına da yayılması planlanıyor.
İngiltere, Başbakan Keir Starmer liderliğinde yapay zekâ merkezli yatırımları ülkeye çekmek amacıyla yürüttüğü aktif çabalar sayesinde bu küresel proje için öne çıkan adaylar arasında yer alıyor. Starmer hükümeti, Birleşik Krallık’ı yapay zekâ alanında “süper güç” konumuna taşımayı hedeflerken, bu yönde veri merkezlerine özel bölgeler, kamu verilerine araştırmacı erişimi gibi yenilikçi düzenlemeleri de gündemine almış durumda.
Proje Almanya ve Fransa’yı da kapsayabilir
Financial Times’ın haberine göre OpenAI, veri altyapı sağlayıcısı Oracle (ORCL) ile birlikte projeyi uluslararası bir ölçeğe taşımak üzere yeni lokasyonlar değerlendiriyor. Haberde, İngiltere’nin bilgisayar altyapısını ve elektrik şebekesini genişletmek için attığı adımların Stargate projesi için cazip hale geldiği vurgulanıyor. Bu kapsamda Almanya ve Fransa da yatırım için potansiyel aday ülkeler arasında yer alıyor.
Veri merkezlerinin yüksek enerji talebini karşılamak üzere elektrik erişiminin artırılması gibi teknik altyapı hazırlıklarının, yatırımcı ilgisini şekillendirdiği belirtiliyor. Stargate projesinin büyüklüğü göz önüne alındığında, OpenAI ve ortaklarının yatırımı yapacakları ülkenin teknoloji politikaları, düzenlemeleri ve enerji altyapısı gibi kritik başlıklarda uzun vadeli stratejik değerlendirmeler yaptığı ifade ediliyor.
Investing.com – OpenAI ve Japon yatırım holdingi SoftBank, yapay zekâ altyapısını geliştirmeye yönelik 500 milyar dolarlık dev “Stargate” projesi kapsamında İngiltere’ye yatırım yapma seçeneğini değerlendiriyor. Financial Times’ın konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre, projenin ilk aşaması ABD’de Texas eyaletinde inşa edilecek tesisle başlayacak. Proje için ABD’nin 16 eyaletinde yatırım planları yapılırken, olumlu sonuçlar elde edilmesi durumunda şimdiye dek yurt dışına da yayılması planlanıyor.
İngiltere, Başbakan Keir Starmer liderliğinde yapay zekâ merkezli yatırımları ülkeye çekmek amacıyla yürüttüğü aktif çabalar sayesinde bu küresel proje için öne çıkan adaylar arasında yer alıyor. Starmer hükümeti, Birleşik Krallık’ı yapay zekâ alanında “süper güç” konumuna taşımayı hedeflerken, bu yönde veri merkezlerine özel bölgeler, kamu verilerine araştırmacı erişimi gibi yenilikçi düzenlemeleri de gündemine almış durumda.
Proje Almanya ve Fransa’yı da kapsayabilir
Financial Times’ın haberine göre OpenAI, veri altyapı sağlayıcısı Oracle (ORCL) ile birlikte projeyi uluslararası bir ölçeğe taşımak üzere yeni lokasyonlar değerlendiriyor. Haberde, İngiltere’nin bilgisayar altyapısını ve elektrik şebekesini genişletmek için attığı adımların Stargate projesi için cazip hale geldiği vurgulanıyor. Bu kapsamda Almanya ve Fransa da yatırım için potansiyel aday ülkeler arasında yer alıyor.
Veri merkezlerinin yüksek enerji talebini karşılamak üzere elektrik erişiminin artırılması gibi teknik altyapı hazırlıklarının, yatırımcı ilgisini şekillendirdiği belirtiliyor. Stargate projesinin büyüklüğü göz önüne alındığında, OpenAI ve ortaklarının yatırımı yapacakları ülkenin teknoloji politikaları, düzenlemeleri ve enerji altyapısı gibi kritik başlıklarda uzun vadeli stratejik değerlendirmeler yaptığı ifade ediliyor.
PlaySide Publishing ve Fumi Games, MOUSE: P.I. for Hire’dan yeni bir fragman paylaştı. Bu seferki fragmanda “deneysel silahlar”a bir göz atıyoruz:
MOUSE: P.I. for Hire, 1930’ların noir çizgi sinemalarından esinlen bir birinci şahıs nişancı oyunu. Esasen birinci dikkat çeken yanlarından birisi görsel üslubu fragmandan da görüldüğü üzere.
Girişte de belirttiğim üzere, bu fragmanda deneysel silahlar tanıtılıyor. Bir reklam havasında hazırlanmış. “Ortam ısındıysa “Soğuk Buhar Aplikatörü” (THE COOL-D Cold Steam Applier) imdadınıza yetişir” üzere cümlelerle tanıtmışlar silahları, hoş de olmuş bence :)
MOUSE: P.I. for Hire, bir aksilik olmazsa bu yıl içerisinde PS4, PS5, Xbox One, Xbox Series, Switch ve PC’ye çıkacak. Takip listemizdeki oyunlardan. Bakalım beklentileri karşılayabilecek, yüzümüzü güldürebilecek mi.
On beş yıl kadar evvel yakın geleceğin karanlık ihtimallerini anlatmaya başlayan Black Mirror, kimlik arayışları ve farklı deneylerle geçen çok sayıda dönemin akabinde dönüp dolaşıp çağdaş vakitlerin çağdaş insanlarının sıkıntılarına kilitledi objektifini. “Kilitlemek” demeyelim de, izlerken pek de yabancı gelmeyen sorunları, halihazırda bizim de içinden çıkmaya çalıştığımız soruları, yanına bol bol transhümanizm fikri de ekleyerek “öne çıkardığı” bir dönemle çıkageldi diyelim… Dizinin şaşırtan olma argümanını bir yana koyup daha romantik, daha nostaljik, daha duygusal bir yola girmesi yalnızca anlatacak yeni bir kıssa kalmamasından değil, biraz da gelecek ismini verdiğimiz muğlak vakitlerle bugün ortasındaki aralığın geçen 15 yılda yeterlice kısalmasından kaynaklanıyor bence. Dizinin muharriri, yaratıcısı, eski meslektaşımız Charlie Brooker bunu açıklarken “İnsanlar Black Mirror’dan daima yeni sürprizler bekliyor ve her vakit aradıklarını vermemiz mümkün değil. Şayet distopya istiyorsanız meskeninizde pencere denen, 24 saat yayın yapan bir panel var aslında. Yani her şeyin berbata gittiğini görmek için vilayetle de bizi izlemenize gerek yok” diyor. Neyse, Brooker’ın The Guardian’a verdiği röportajdaki bu üzere ayrıntılar bana dizinin kendisinden çok daha ilgi alımlı gelse de artık uzatmayalım ve yedinci dönemin birkaç kısmına bakalım…
Her kısmı elden geldiğince yalnızca tema ve yaklaşım açısından değerlendireceğim lakin mevzuyu bilmek bile size spoiler yemiş üzere hissettiriyorsa siz en düzgünü şimdilik yalnızca notlarına bakın, yazı kısımlarını ise kısımları izledikten sonra okuyun.
Common People
Yedinci dönem tam da üstte bahsettiğim, her an gerçeğe dönüşebilecek kıssalardan biriyle açılıyor. Bilgisayarlarımızda kullandığımız yazılımlarla başlayıp vakit içinde konuttaki su filtreleme sistemlerimize kadar gelen aylık abonelik modelinin hayati sorunlara bulaşırsa başımıza açabileceği işleri anlatıyor bu kısım. Tahminen Netflix’i canınız isteyince iptal edip uygun dizi gelince tekrar başlatabiliyorsunuz ancak ya asla vazgeçemeyeceğiniz bir aboneliğe razı olduysanız?
Parasını verdiğimiz halde sahip olmadığımız, lakin kirasını ödediğimiz sürece erişebildiğimiz hizmet ve eserler hakikaten de hiç olmayacak alanlara sıçramış durumda. Geçenlerde kulak çınlamasına tahlil olma savındaki bir aygıta (son derece de uyduruk, plastik bir cihaz) ve onun taşınabilir uygulamasına bakarken görüp yuh dediğim astronomik fiyatlı bir abonelik saçmalığını bir hafta sonra Black Mirror’da görünce “abartmışlar” değil, “tam isabet” diye düşündüm.
Konu gereğince işlenememiş olabilir, eklenen yan öyküler asıl sıkıntıyı dağıtıyor da olabilir fakat Common People geleceğin geldiğini, kapitalizmden bile beklemediğimiz cinsten bir açgözlülüğün kapıda olduğunu çok gerçek bir formda önümüze koyuyor. IT Crowd’dan sevdiğimiz dostumuz Chris O’Dowd ve Brooklyn Nine Nine, Parks and Recreation, The Office üzere şahane işlerdeki rolleriyle televizyonun has oyuncularından saydığım Rashida Jones’u buluşturan Common People 7. dönemin düzgün kısımlarından. Hem de düzgün bir açılış.
Not: 3/5 Yazan: Charlie Brooker, Bisha K. Ali Oyuncular: Rashida Jones, Chris O’Dowd, Tracee Ellis Ross
Bête Noire
Aslında bu kısım hakkında söyleyecek çok bir şeyim yok. Pek aradığımız dozda bir gerginlik, oyuncular yeterli fakat kıssa hem fazla fantastik hem de maalesef çok iddia edilebilir halde ilerliyor. Yeniden de güzel ve makûs ortasındaki ayrımı koyan şeyin karakter değil eldeki gücün büyüklüğü olduğunu hatırlamak, halihazırda toplumsal medya üzerinden bol bol maruz kaldığımız teknodezenformasyon silahının nasıl ölümcül yaralar açabileceğini bir de bu türlü bir kurgu üzerinden izlemek yeterli geldi. Birkaç bildiri daha var hoşuma giden lakin onları yazamıyorum aslında ortalığa saçılmış plot twist’i bir de buradan bağırmayalım diye.
Not: 2/5 Yazan: Charlie Brooker Oyuncular: Siena Kelly, Rosy McEwen, Michael Workeye
Hotel Reverie
Sezonun üçüncü kısmı, bir saati aşan müddeti ve yapım kalitesiyle neredeyse kendi başına bir sinema. Üçüncü dönemin meşhur San Junipero kısmından bu yana gördüğümüz en ağır romans birebir vakitte. Ağlaya zırlaya izlemiş olsam da Black Mirrror’dan beklentim daha çok bir köşede titreme krizine girmiş Stewie’ye dönüşmek (bkz: Stewie.GIF) olduğu için en uygun kısımlardan biri diyemeyeceğim. Lakin çok sevdiğim oyunculardan kurulu takımı ve üzücü gitmeyen bahsiyle Netflix standartlarını zorlayan bir iş diyebilirim rahatlıkla. Bilhassa en son Nosferatu’da izlediğimiz Emma Corrin’i bir kere daha takdir etmek için çok sebep veriyor bu kısım.
Halihazırda örneklerini gördüğümüz, sinemada yapay zekâ kullanımının nerelere gidebileceğini araştıran, “suspencion of belief” denen “hadi tamam görmedik” tekniğine fazla abansa da kendini sonuna kadar merakla ve güle ağlaya izleten bir kısım Hotel Reverie. Ayrıyeten sinemaya “content” diyen genç, çağdaş, sırtını teknolojiye yaslayarak iş yapan bir prodüktör karakteri üzerinden, bugün izlediğimiz sinema hâlâ sanat mı diye sormak için de bir parantez.
Not: 3/5 Yazan: Charlie Brooker Oyuncular: Issa Rae, Emma Corrin, Awkwafina, Harriet Walter
Plaything
Geldik dönemin en zayıf lakin şahsen benim için en özel bölümüne… Üstte bir yerde Charlie Brooker için “eski meslektaş” demiştim, zira bizim PC Gamer Türkiye’de çiçeği burnunda müellifler olarak işe girdiğimiz 90’larda Brooker da PC Zone’un inceleme editörlerinden biriymiş. Plaything’de birkaç saniyeliğine göreceğiniz ‘94 Kasım PC Zone sayısının kapağını süsleyen System Shock’u da o sayı için şahsen Brooker yazmış. İşte bu kısım o vakitlere ve bir oyun dergisi editörünün ömrüne direkt referanslarla dolu. İzlerken “ah ulan” dedirten bir sürü gerçek detay…
Ama bu ferdî paralelliği ve o periyoda ilişkin ayrıntı yığınını bir yana koyunca, geriye kalan her şey çok zorlama. Mantık yanılgılarının birini görmemek için başınızı çevirdiğiniz an bir başkasına tosluyorsunuz… Bir de acımayıp Peter Capaldi’yi oynatmışlar fakat adam nasıl bağ kuramamışsa (kafasındaki eğreti peruğun da tesiri olmuştur) en berbat işlerinden birini çıkarmış. Lakin şundan eminim; bu mecmuayı okuyan herkes için değişik, hepinizin izlemek isteyeceği cinsten bir kısım Plaything. Bilhassa Colin Ritman’ın canlandırdığı dahi – mecnun oyun imalcisi karakteri, elde imkan olsa Peter Molyneux Populous’u nasıl bir oyun yapardı diye sorup, güzel kurtarmışız diye içinizden geçirin diye konmuş, net.
Not: 3/5 Yazan: Charlie Brooker Oyuncular: Peter Capaldi, Lewis Gribben, James Nelson-Joyce
Eulogy
Charlie Brooker tekrar The Guardian röportajında “Benim elimde yaşanacak yıllardan çok yaşanmış yıllar var artık” üzere bir cümle kurmuştu. Eulogy’nin çıkış noktasını ve sunduğu kırılgan samimiyeti bu cümlede aramak lazım. Son derece dokunaklı, içten diyaloglarla kalp kıran, gerçek olabilir mi diye sormaya bedel teknolojik icatlar öneren, uygun düşünülmüş, âlâ yazılmış bir kısım bu. Yani daima mevzuyu oyunculara getirmek istemiyorum lakin Paul Giamatti de o denli bir ruh katmış ki ana karakterimize, yer aldığı her sahnenin tesirini ikiyle çarpıyor… Tekrar mantık yanılgıları var lakin bu sefer gerçekten “olur o kadar” diyebiliyoruz. Adobe’deki mühendislerin şu an bu kısımda gördükleri şeyler üzerinden yeni bir Creative Suit çalışmaya başladığına ayrıyeten eminim…
Not: 4/5 Yazan: Charlie Brooker, Ella Road Oyuncular: Paul Giamatti, Patsy Ferran, Ramesh Nair
USS Callister: Into Infinity
Haydaaa! Birkaç kısım hakkında fikirlerimi yazayım diye başlamıştım, hepsini yazmışım :/ Demek ki kusurlarına odaklanmaya çalışsam da sevmişim ben bu dönemi ya… (Bunu da yazının bu noktasında fark eden eleştirmene ne kadar sağlam, onun değerlendirmesini size bırakıyorum.)
Neyse buraya kadar geldik madem, son kısmı de atlamayalım… Black Mirror takipçileri USS Callister’ı dördüncü dönemden hatırlar: Arıza bir oyun imalcisi, VR’la çalışan tanınan bir uzay fantezi MMO’su yapmıştır. Fakat karanlık bir ayrıntı daha vardır işin içinde. Bu manyak, güç bende nasılsa diyerek öteki oyuncuların erişimine kapattığı kendine özel bir mod tasarlamış, buraya da gerçek hayattaki çalışma arkadaşlarının klonlarını hapsetmiştir. Gerçekteki ezik karakterinin intikamını bu kloncukları zorbalayarak almaktadır… Tam her şeyiyle hatırlamadığınızı biliyorum, o yüzden siz de benim üzere yapın. Evvel S4Ep1’i açın, sonra çabucak üstüne Into Infinity ile devam edin. Çünkü kıssa direkt kaldığı yerden devam ediyor ve başında bir özet falan da geçmiyor.
Star Trek klişelerinden girip incel oyuncu kültürünün yozluğundan çıkan, yer yer kahkaha attıran hafif, eğlenceli ve tekrar sinema üzere bir kısım. Hele de 4. dönemdeki birinci kısmıyla arka arda izleyecekseniz baştan bütün bir Cumartesi akşamınızı ayırın.
Not: 4/5 Yazan: Charlie Brooker, Bisha K. Ali, William Bridges Oyuncular: Jesse Plemons, Cristin Milioti, Jimmi Simpson
Bayat keklerinizi israf etmeyin. Bunun yerine lezzetli bir atıştırmalığa dönüştürebilirsiniz. İşte, bayat kekleri kıymetlendirmek için efsane lezzet: Bayat kek topları…
Çay saatlerinin en hoş eşlikçilerinden biri de elbet ki kektir. Lakin kek bayatladığında, tazesi kadar keyif vermez. Bayatlamış kekleri değerlendirmenin en kolay ve lezzetli yolu bayat kek toplarıdır.
10 dakikada süratlice hazırlanan bayat kek topları, pişirme olmaksızın şipşak sofraya gelebilir. Gereksiniminiz olan tek şey, birkaç dilim bayat kek dilimleri ve meskende bulunan birkaç malzeme!
Her gün tonlarca yemek çöpe atılıyor. Evvelki günden artan yemeklerinizi çöpe atmak yerine öteki bir halde değerlendirebilirsiniz. Size lezzetli bir fikir sunuyoruz: Bayat kek topları!
Bayat kek topları (görsel temsilidir)
BAYAT KEK TOPLARI TARİFİ
Bayat kekleri israf etmeyin, dönüştürün. 10 dakikada hazırlayabileceğiniz bu lezzeti, çayın yanında ikram edebilir, dışarı çıkarken atıştırmalık olarak çantanıza koyabilirsiniz.
Bayat Kek Topları İçin Materyaller:
Bayat kek dilimleri
Kakao (miktarını kek dilim sayısına nazaran ve zevkinize nazaran koyabilirsiniz)
Geniş bir kapta un ve tuzu karıştırın. Ortasını açıp yumurta, su ve yağı ekleyin. Yumuşak ama ele yapışmayan bir hamur yoğurun. Üzerini örtüp 20 dakika dinlendirin.
Patatesleri haşlayıp ezin. Üzerine kavrulmuş soğanı, peyniri, tuz ve karabiberi ekleyip karıştırın.
Hamuru unlu zeminde ince açın. Bir bardak yardımıyla yuvarlaklar kesin.
Her yuvarlağın ortasına iç harç koyun. Kenarlarını güzelce kapatın ve yarım ay şekli verin. Parmak uçlarınızla veya çatalla kenarlarını bastırarak sıkıca kapatın.
Büyük bir tencerede tuzlu suyu kaynatın. Pierogileri tek tek suya atın. Yüzeye çıktıklarında yaklaşık 2-3 dakika daha pişirin ve süzün.
Arzuya göre; haşlanan pierogileri tereyağında hafifçe kızartarak servis edebilirsiniz. Afiyet olsun.
Geniş bir kapta un ve tuzu karıştırın. Ortasını açıp yumurta, su ve yağı ekleyin. Yumuşak ama ele yapışmayan bir hamur yoğurun. Üzerini örtüp 20 dakika dinlendirin.
Patatesleri haşlayıp ezin. Üzerine kavrulmuş soğanı, peyniri, tuz ve karabiberi ekleyip karıştırın.
Hamuru unlu zeminde ince açın. Bir bardak yardımıyla yuvarlaklar kesin.
Her yuvarlağın ortasına iç harç koyun. Kenarlarını güzelce kapatın ve yarım ay şekli verin. Parmak uçlarınızla veya çatalla kenarlarını bastırarak sıkıca kapatın.
Büyük bir tencerede tuzlu suyu kaynatın. Pierogileri tek tek suya atın. Yüzeye çıktıklarında yaklaşık 2-3 dakika daha pişirin ve süzün.
Arzuya göre; haşlanan pierogileri tereyağında hafifçe kızartarak servis edebilirsiniz. Afiyet olsun.
Ünlü müzikçi Tarkan’ın annesi Sevinç Tevetoğlu, evvelki gün kalp krizi nedeniyle ömrünü yitirdi. Almanya’da turnede olan Tarkan, acı haberi alır almaz soluğu İstanbul’da aldı. Sanatkarın annesi bugün son seyahatine uğurlanıyor.
Avrupa turnesi konserlerini kapsamında Almanya’da olan ünlü müzikçi Tarkan, anne acısıyla sarsıldı. Antalya’da yaşayan Neşe Tevetoğlu bir müddettir tedavi gördüğü hastanede evvelki gün kalp krizi nedeniyle hayatını yitirdi.
SON SEYAHATİNE UĞURLANIYOR
Acı haberi alan Tarkan, İstanbul’a dönüş sağladı. Anne Neşe Tevetoğlu bugün Maltepe’deki Cumhuriyet Camii’nde son seyahatine uğurlanıyor.
ÇEVREDE GENİŞ GÜVENLİK TEDBİRLERİ ALINDI
Emniyet müdürlüğü ve sivil güvenlik vazifelilerinin yer aldığı merasim öncesi etrafta geniş güvenlik tedbirleri alınırken ünlü müzikçi için camii avlusuna çadır kuruldu.
Cenazeye eşi Pınar Dilek ile birlikte gelen Tarkan, törene gelir gelmez taziyeleri kabul etmeye başladı.
GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Annesine veda ederken adeta yıkılan Tarkan, gözyaşlarına hakim olamadı.
Tarkan’ın ablası Gülay Yükseloğlu Sevinç Tevetoğlu için Maltepe Cumhuriyet Camii’nde düzenlenen cenaze merasiminde gözyaşlarına boğuldu.
Tarkan’ın sanatçı dostları acı günde ünlü müzikçiyi yalnız bırakmadı. Bilhassa yakın arkadaşı Zerrin Özer, cenaze merasimine saatler öncesinde gelen isimler ortasındaydı.
NEŞE TEVETOĞLU HASTALIĞI NEYDİ?
Neşe Tevetoğlu, damar tıkanıklığı nedeniyle geçtiğimiz yıl İstanbul’da acil ameliyata alınmış ve sıhhatine kavuştuğu kavuştuğu belirtilmişti. Tevetoğlu, bir müddettir bacağındaki sıhhat sıkıntıları nedeniyle tedavi görmeye devam ediyordu.
Erzurum’da düzenlenen “Okullar Ortası Kayak Türkiye Şampiyonası”nda dereceler elde eden Bursalı lise öğrencisi Arda Akdeniz, ulusal gruba seçilip milletlerarası muvaffakiyet elde etmek istiyor.
Bursa’daki Kemal Coşkunöz Lisesi’nde 11. sınıf öğrencisi olan Arda Akdeniz, anaokuluna giderken kayak sporuyla tanıştı.
Ailesinin de dayanağıyla kayak ve snowboard eğitimi almaya başlayan Arda, bilhassa snowboard alanında kendisini geliştirdi.
Bursa Uludağ, Bolu Kartalkaya ve Erzurum Palandöken pistlerinde sık sık idman yapan Arda, yurt içindeki çeşitli karşılaşmalara katılmaya başladı.
Milli Eğitim Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığınca 26-27 Mart’ta Erzurum’da düzenlenen ve yaklaşık 700 atletin yer aldığı Okullararası Kayak Türkiye Şampiyonası’na katılan Arda, “Kayak Snowboard Genç A Erkekler Türkiye Birinciliği Yarışları Büyük Slalom Birincisi” ve “Kayak Snowboard Genç A Erkekler Türkiye Birinciliği Yarışları Kombine İkincisi” derecelerini elde etti.
Arda, bundan sonraki süreçte ulusal kadroya seçilerek evvel Avrupa akabinde da dünya şampiyonluğunu hedefliyor.
– “Her atletin hayali ulusal atlet olmak ve müsabakalara katılmak”
Arda Akdeniz, AA muhabirine, küçük yaşlarda kayak sporuyla tanıştığını söyledi.
Yaklaşık 11 yıldır kayak yaptığını belirten Arda, “7-8 yaşlarından sonra yalnızca snowboard yapmaya başladım. İdmanlarımı Bolu’da, Uludağ’da, Erzurum’da yapıyorum. Kayak yaparken birçok vakit düşüyorum. Düşmeden olmuyor natürel. Düşe kalka öğrendim.” dedi.
Arda Akdeniz, Erzurum’da düzenlenen şampiyonada elde ettiği derecelerin akabinde ailesi, arkadaşları ve öğretmenlerinin memnunluk duyduğunun belirterek, şunları kaydetti:
“Her atletin hayali ulusal sportmen olmak ve müsabakalara katılmak, olimpiyatlara katılmak. Aslında Türkiye birinciliğim var. Maksadım evvel Avrupa şampiyonu ondan sonra dünya şampiyonu olmak. Erzurum’da benim kategorimde 50-70 ortası sportmen vardı. Birincilik süreci benim için güç bir şey. Benden çok daha güzeller vardı. İkincilik kesin bekliyordum lakin birincilik beklemiyordum. Benim için sürpriz oldu diyebilirim. Çabucak annemi aradım. O da çok memnun oldu.”
Kırmızı soğanları soyun ve ince ince doğrayın. Yarım halka veya piyaz şeklinde doğrayabilirsiniz.
Bir tencereye zeytinyağını ekleyin ve ısınmasını bekleyin. Ardından doğranmış kırmızı soğanları ekleyin ve orta ateşte 5-10 dakika kadar kavurun. Soğanlar yumuşayana kadar karıştırarak pişirin.
Şeker, tuz, tarçın ve karanfili ekleyin. Şekerin erimesi için karıştırın.
Karışıma suyu ve limon suyunu ilave edin. Tüm malzemeyi karıştırın ve kaynamaya bırakın. Kaynadıktan sonra, ısıyı kısın ve reçelin kıvamı alana kadar yaklaşık 40-45 dakika pişirmeye devam edin. Karışımı ara ara karıştırın ve dikkatlice kontrol edin.
Reçel kıvamına geldiğinde (suyu koyulaşmaya başladığında) ocaktan alın.
Reçelinizi sterilize edilmiş kavanozlara dökün, kapakları kapatın ve ters çevirerek soğutun. Afiyet olsun.
Süper Lig’de Kayserispor ile karşılaşacak Fenerbahçe, bu maçın hazırlıklarına devam etti.
Fenerbahçe’de bu maç öncesi bir gelişme yaşandı. Sarı-lacivertlilerde sakatlığı nedeniyle gruptan başka kalan ve Sivasspor deplasmanında forma giyemeyen Sofyan Amrabat, sakatlığını atlatmasının akabinde Kayserispor maçı öncesi yapılan idmanda grupla birlikte çalıştı.
Fenerbahçe’de bu dönem 36 maçta mühlet bulan Faslı futbolcu, 2 gol attı ve 3 asist yaptı.
Un helvası, geçmişten günümüze ulaşan en sade lakin en manalı tatlılardan biridir. Bilhassa mevlitlerde, kandillerde ya da özel günlerde yapılan bu tatlı, kıvamıyla ve kokusuyla herkesi büyüler. Lakin helvanın topaklanmaması ve ülkü kıvamda olması için kimi inceliklere dikkat etmek gerekir.
Detaylar:
Malzemeler: Tereyağı, un, su/şeker karışımı. Kimi tanımlarda süt de tercih edilebilir.
Kavurma mühleti: Unun rengi yoğunlaşana kadar sabırla kavrulmalı.
Şerbet sıcaklığı: Şerbet soğuk, helva sıcak olmalı.
Sürekli karıştırma: Topaklanmaması için karıştırmaya orta verilmemeli.
Bu adımlara uyarak siz de kusursuz bir helva kavurabilirsiniz! Afiyet olsun!
Hamilelik döneminde anne adayının yapacakları bebeğinin diş sağlığını nasıl etkiler. Bebek diş sağlığı hakkında uzmanlar bilgi verdi.
Hamilelik döneminde meydana gelen fizyolojik ve hormonal değişimlere, ağız sağlığını riske sokan, dişleri ve dişleri çevreleyen yumuşak dokuları etkileyebilecek sorunlarında eşlik edebileceğini söyleyen Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir anne adaylarına özel açıklamalarda bulundu.
“Eğer, var olan diş çürüklerinin ve diş eti hastalıklarının tedavileri tamamlanmadan hamilelik başlamışsa, bu durum hem anne adayı hem de bebeğin sağlığı için çok daha fazla önem taşır.” açıklamasında bulunan Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir sözlerine şöyle devam etti: “Hamileliğin ilk 3 aylık döneminde sıklıkla görülen bulantı ve kusma, diş yüzeylerinde mineral kaybına sebep olarak, ‘erozyon’ dediğimiz diş aşınmalarına yol açabilir. Bu dönemde sodyum bikarbonatla gargara yapmak, ağız içindeki asidik ortamın nötralize edilmesine yardımcı olur. Akıllarda kalması gereken ise, kustuktan hemen sonra yapılan diş fırçalamanın diş yüzeylerinde meydana gelebilecek aşınmayı arttırabileceğidir. Kusmadan sonra dişlerin fırçalanması için 45 dk-1 saat beklenmesi gerekir. Düzenli olarak sodyum floridli ağız gargaralarının kullanılması, dişlerden sert doku kaybını önlemeye yardımcı olurken, aynı zamanda diş hassasiyetinin de kontrol altında tutulmasını sağlar.”
Düzenli su tüketmek şart
Hamilelik dönemindeki hormonal değişimlerin ağız kuruluğuna sebep olabileceğinin de altını çizen Nurgül Demir “Tükürük miktarındaki düşüş, ağız içindeki yumuşak dokuların ve diş yüzeylerinin temizlenebilirliğini azaltarak; diş çürükleri ve diş eti hastalıkları için risk oluşturur. Düzenli su tüketmek genel sağlık için ne kadar önemliyse, ağız ve dişlerin sağlığının idame ettirilebilmesi için de göz ardı edilemeyecek bir öneme sahiptir. Kslitollü sakızlar, çiğneme sırasında tükürük akışını arttırarak, ağız içi yumuşak dokuların ve diş yüzeylerinin temizlenmesini sağladığı gibi; ağızda oluşan asitlerin tamponlanmasını sağlayarak çürüklerin önlenmesinde de aktif rol oynar. Aynı zamanda diş yüzeylerine bakteri tutulumunu azaltarak, dişleri çürümeye karşı korur. Hamilelik döneminde ağız kuruluğu şikayeti olan anne adayları için pratik bir çözüm alternatifi olacaktır.” dedi.
Gebelik diyeti gibi sorunlara yol açabiliyor
“Hamileliğin ikinci üç aylık döneminde ise, özellikle diş eti hastalıkları için tetikte olmak gerekir. ‘Hamilelik gingivitisi’ olarak bilinen ve diş etlerinde kırmızılık, şişlik, hassasiyet ve diş eti kanamaları ile başlayan diş eti problemlerine karşı, geç kalınmadan önlem alınması gerekmekte ve mutlaka uzman bir diş hekimine danışılarak, düzenli takipleri aksatılmamalıdır.” açıklamasında bulunan Nurgül Demir “Aksi takdirde, hamileliğin ortalama sekizinci ayları diş eti hastalıklarının pik yaptığı bilinen dönemlerdir. Hamilelik döneminde karşılaşılan diş eti hastalıklarından, estetik bölgede bulunan ön dişler arka grup dişlere göre daha çok etkilenmektedir. Diş eti hastalıklarının erken doğum, fetüste gelişme geriliği, düşük doğum ağırlığı, preeklemsi ve gebelik diyabeti gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği unutulmamalıdır.” diye konuştu.
Hamilelik tümörü oluşabilir
Anne adayları için üzerinde durulması gereken bir diğer önemli noktaya da dikkat çeken Nurgül Demir “Hamilelik döneminde ağız hijyenine yeterli özenin gösterilmemesine bağlı olarak, diş yüzeyinde oluşan bakteri plağının uzaklaştırılamaması ile karşılaşabileceğimiz ‘hamilelik tümörü’dür. Hamilelik tümörünün ismi korkutmasın tabii, iyi huylu bir diş eti büyümesi olarak düşünülebilir. Damarlı yapısı nedeniyle koyu kırmızıdan mora değişen renklerde görülebilir ve genellikle hamileliğin ikinci veya üçüncü üç aylık dönemlerinde oluşur. Kendiliğinden iyileşebileceği gibi, bazı durumlarda cerrahi olarak tedavi edilmesi de gerekebilir.” diyerek dikkat edilmesi gereken hususları 5 maddede özetledi;
1-Anne adaylarının, düzenli diş hekimi kontrollerini aksatmaması; hamilelik döneminde diş problemleri ile karşılaşma riskini en aza indireceği gibi, diş eti hastalıkları sebebi ile anne ve bebeğin zarar görme ihtimalini de ortadan kaldırır.
2-Bulantı ve kusma ile seyreden hamileliklerde, kusmadan hemen sonra diş fırçalamak için, 45 dk beklenmelidir. Ağzın suyla çalkalanması, sodyum bikarbonatla gargara yapılması ağız içindeki asidik ortamın dengelenmesine yardımcı olarak, diş yüzeylerinin korunmasına katkı sağlayacaktır.
3-Hamilelik döneminde, her sabah kahvaltısından sonra ve her gece uyumadan önce dişlerin fırçalanması, kusma kaynaklı diş aşınmalarının ilerlemesini ve aşınma kaynaklı meydana gelebilecek diş hassasiyetini önleyecektir.
4-Ağız kuruluğundan şikayetçi olan anne adaylarında, kslitollü sakızlar, çiğneme sırasında tükürük akışını arttırarak, ağız içi yumuşak dokuların ve diş yüzeylerinin temizlenmesini sağlayacağı gibi; ağızda oluşan asitlerin tamponlanmasına etki ederek çürüklerin önlenmesinde de aktif rol oynar.
5-Organik yoğurt ve kefir tüketilmesi, yüksek kalsiyum içerikleri ile diş yapısını güçlendirip, tükürük yapısını kalsiyumdan zengin bir hale getirirken; aynı zamanda probiyotik özellikleri ile ağız içindeki bakteri sayısını azaltarak anne adaylarını diş eti hastalıkları ve diş çürüklerine karşı korur. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
Hamilelikte beslenme, bebeğin sağlıklı gelişimini desteklerken, annenin de fizikî ve ruhsal sıhhatini direkt tesirler. Bu devirde alınacak besinlerin kalitesi, ölçüsü ve istikrarı epey değerlidir.
İZMİR (İGFA) – EMD İzmir Şubesi üyeleri Abdullah Bozkurt, Adnan Çağlayan, Aytaç Sefiloğlu, Barış Kudar, Cemil Çelik, Füsun Çağlar, Güler Özkan, Mehmet Çapman, Özden Alpdağ, Tarık İnce, Yaşar Sezginer ve Yener Özkesen için düzenlenen anma programı, İzmir Fevzipaşa Bulvarı üzerinde Hisar Camii girişinde gerçekleştirildi.
Anma programında konuşan Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şube Başkanı Murat Demircan, anma töreninin 16’ncısını gerçekleştirdiklerini belirterek, “16 yıldır anma programları düzenliyoruz. Bu anma etkinliklerine başladığımızda andığımız meslektaşlarımız 4 kişiyken, bu yıl 12 meslektaşımızı anar olduk. Pekçoğu Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şubesi’nin kurucu isimleri, hepsi bir ömür ekonomi yazan insanlar. Ben şahsen 12 meslektaşımızın 11’iyle çalışma olanağı buldum. Gazetecilik etiğine sadık kalarak, mesleklerini onurlarıyla anılmayı hak edecek şekilde yaptılar, hepsinin mekanları cennet olsun” diye konuştu.
AYTAÇ ABLA’NIN 25. VEFAT YILDÖNÜMÜNDE 105 DOSTU ANILARINI YAZDI
17 Nisan 2025 tarihinin, Ekonomi Muhabirleri Derneği İzimir Şubesi kurucularından Aytaç Sefiloğlu’nun vefatının 25. Yıldönümü olduğu bilgisini de veren Başkan Demircan sözlerini şöyle sürdürdü; “İzmir ekonomi basınında büyük küçük hepimizin Aytaç Ablası olan Aytaç Sefiloğlu’nun geçen yıl kabri başındaki anmada meslektaşlarımız Saadet Erciyas ve Hüseyin Erciyas çifti, meslektaşlarının, haber kaynaklarının, dostlarının ve aile bireylerinin anılarının yer aldığı bir kitapla Aytaç Sefiloğlu’nu anma önerileri oldu. Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şubesi ve Ege Bölgesi Sanayi Odası iş birliğinde; Saadet Erciyas ve Hüseyin Erciyas’ın derlemesiyle Aytaç Sefiloğlu’nun vefatının 25. Yıldönümünde “Aytaç Abla” isimli kitabı yayınlamayı başardık. Kitapta 105 kişinin Aytaç Sefiloğlu ile ilgili anıları yer aldı. “Aytaç Abla” isimli kitabımızın hayat bulması için emek veren, destek olan herkese şükranlarımızı sunuyorum.”
Bir Ömür Ekonomi Yazanlar anma programına; Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyeleri, gazeteciler, basın danışmanları ve vefat eden gazetecilerin aileleri yoğun katılım gösterdi.
Google, bu ayın başlarında Gemini yapay zekâ aracı için yepisyeni bir özellik duyurmuştu. Gemini Live’a gelen bu özellik, yapay zekânın kameranızda ve ekranınızda neler olduğunu görmesini ve buna nazaran cevaplar vermesini sağlıyordu.
Teknoloji devi, birinci yaptığı açıklamada özelliğin Gemini uygulaması üzerinden tüm Android kullanıcılarına geleceğini lakin fiyatlı abonelik sistemi Gemini Advanced altında sunulacağını belirtmişti. Lakin bugün çok sevindiren bir sürpriz yaşandı.
Ekran ve kamera paylaşma özelliği, herkese ücretsiz olarak çıktı
Google tarafından yapılan açıklamada, Gemini Live’ın ekranı ve kamerayı izleyebilme özelliğinin tüm Android kullanıcılarına büsbütün fiyatsız bir formda sunulduğu duyuruldu. Yani tüm kullanıcılar, direkt Gemini uygulaması üzerinden bu özelliğe erişim sağlayabilecek.
Şirket, özellik hakkında şimdiye kadar çok âlâ geri bildirimler aldıklarını belirterek bu yüzden fikirlerini değiştirip daha fazla insanın beğenisine sunma kararı aldıklarını tabir etti. Özelliğin nasıl çalıştığını üstteki görüntüden görebilirsiniz. Bu görüntüde kullanıcı, bir akvaryumda kamerasını açıyor, Gemini da buradan hayvanları izleyip onlar hakkında bilgiler paylaşıyor.
Gemini Live’In kamera ve ekran paylaşma özelliği, bugünden itibaren kademeli olarak Gemini uygulamasına gelmeye başlayacak. Çıkışın birkaç hafta süreceği aktarılmış. Yani herkese ulaşması biraz vakit alabilir.
Cihaz bilgilerini depolamak ve/veya bunlara erişmek için çerezler gibi teknolojiler kullanıyoruz. Bunu, göz atma deneyimini geliştirmek ve kişiselleştirilmiş reklamlar göstermek için yapıyoruz. Bu teknolojilere izin vermek, bu sitedeki tarama davranışı veya benzersiz kimlikler gibi verileri işlememize izin verecektir. Rıza vermemek veya rızayı geri çekmek, belirli özellikleri ve işlevleri olumsuz etkileyebilir.
fonksiyonel Always active
Teknik depolama veya erişim, abone veya kullanıcı tarafından açıkça talep edilen belirli bir hizmetin kullanımını sağlamak veya yalnızca bir elektronik iletişim ağı üzerinden bir iletişimin iletimini gerçekleştirmek gibi meşru bir amaç için kesinlikle gereklidir.
Preferences
The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
İstatistik
Yalnızca istatistiksel amaçlar için kullanılan teknik depolama veya erişim.The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
Reklam
Teknik depolama veya erişim, reklam göndermek için kullanıcı profilleri oluşturmak veya benzer pazarlama amaçlarıyla bir web sitesinde veya birkaç web sitesinde kullanıcıyı izlemek için gereklidir.
