Gün: 16 Nisan 2025

Voleybol SMS Grup Efeler Ligi play-off 1-4 etabı birinci maçında Ziraat Bankkart’a yenilen Arkas Spor, ikinci karşılaşmayı kazanarak seriyi eşitlemeyi istiyor. 

İştah denetimi, bilhassa kilo vermek yahut formda kalmak isteyen bireyler için en büyük zorluklardan biridir. Daima acıkmak, orta öğünlerde atıştırmalık arayışı ya da yeme krizleri, sağlıklı beslenme nizamını bozabilir. Lakin iştahı bastırmak için ilaçlara yahut radikal tahlillere başvurmak zorunda değilsiniz. Yanlışsız hayat alışkanlıkları ve birtakım doğal dayanaklarla iştah denetimini sağlamak mümkündür.

Çocuğunuzun hislerine rehberlik edin!

Bir çocuğu büyütmek, sadece onu doyurmak, giydirmek ya da âlâ bir okula göndermekten ibaret değildir. Gerçek ebeveynlik, çocuğun ruhuna dokunmayı, hislerini anlamayı ve o hislerle nasıl baş edeceğini ona göstermeyi içerir. Ne yazık ki, birçok anne-baba bu kritik adımı atlıyor: hislerin fark edilmesini ve işlenmesini ihmal ediyor.

Peki nerede kusur yapıyoruz?

Çocuk üzülünce çabucak neşelendirmeye, sonlanınca susturmaya çalışıyoruz. Meğer çocuklarımızın üzülmeye, kızmaya, hayal kırıklığına uğramaya hakkı var. Tıpkı bizim üzere… Asıl değerli olan, bu hislerle nasıl başa çıkacaklarını bilmeleri. İşte burada devreye duygusal rehberlik giriyor.

Duyguları tanımak ve isimlendirmek

Bir çocuğun hislerini tanıması, onun iç dünyasını anlamasının birinci adımıdır. “Kızgınsın zira arkadaşın oyuncağını aldı, değil mi?” demek, çocuğun hem yaşadığını tanımasına hem de kabul edilmesine yardımcı olur.

Bu yalnızca kolay bir empati değil; çocuğa, “duyguların kıymetlidir ve onları anlamak seni güçlü kılar” demektir. Ve bu anlayış, vakitle çocukta hislerini bastırmak yerine onları sağlıklı biçimde tabir etme alışkanlığı geliştirir.

Önlerini süpürmek yerine, yol göstermek

Her sorunu çocuk ismine çözmek, ona düzgünlük değil, aslında kötülük etmektir. Zorlukla karşılaştığında “Ben hallederim” demek yerine, “Bu durumda sence ne yapabiliriz?” diye sormak, çocuğun düşünme ve tahlil üretme maharetlerini tetikler.

Böylece çocuk, hayatın iniş çıkışlarına karşı dirençli, kendi yolunu bulabilen bir birey olur. Yardım etmek demek, tahlili sunmak değil, tahlile giden yolda onunla yürümek demektir.

Duyguları yönetmeyi öğretmek

Çocuklar ne dediğimizi değil, ne yaptığımızı izler. Biz öfkelendiğimizde bağırıyorsak, onlar da öfkelerini bağırarak dışa vurur. Fakat biz “Şu an kızgınım, sakinleşmek için biraz vakte gereksinimim var” diyorsak, çocuklar da bu yaklaşımı benimser. Hisler bastırılmaz, yok sayılmaz; kabul edilir ve yönetilir. Bu farkındalık, çocuğun gelecekte hem kendi hayatında hem bağlantılarında duygusal dengeyi kurmasını sağlar.

Gelecek, hislerle inşa edilir

Ebeveynlik bir yarış değil, bir rehberlik seyahatidir. Bu seyahatte çocuğa verebileceğimiz en değerli armağan, onun hislerini tanıyan, anlayan ve yönetebilen bir birey olmasını sağlamaktır. Zira bir çocuk hislerini tanıdığında, kendini tanır. Kendini tanıyan çocuk ise, dünyayı değiştirebilir.

Oppo, yeni akıllı telefonu K13 ile büyük ses getirmeye hazırlanıyor. 21 Nisan’da tanıtılacak olan Oppo K13, bilhassa batarya kapasitesi ve donanımıyla dikkat çekiyor. Aygıt, bugüne kadar bir Oppo telefonunda sunulmuş en büyük batarya kapasitesi olan 7.000 mAh ile geliyor. Bu dev batarya, kullanıcıya tam 5 yıl boyunca %80 kapasitenin üzerinde dayanma kelamı veriyor.

Şarj suratı konusunda da savlı olan Oppo K13, 80W SuperVOOC süratli şarj takviyesi sunuyor. Her ne kadar bu paha, Oppo K12’deki 100W şarjın gerisinde kalsa da, K13’ün sunduğu ekstra 1.500 mAh kapasite, birçok kullanıcı için daha cazip olabilir. Şirketin verdiği bilgiye nazaran, batarya 30 dakikada %62 doluluğa ulaşabiliyor.

Donanım tarafında ise Oppo K13’te, Qualcomm’un yeni jenerasyon orta segment işlemcisi Snapdragon 6 Gen 4 yer alıyor. Bu 4nm üretim sürecine sahip yonga seti, ARMv9 çekirdek mimarisiyle geliyor ve performans/enerji verimliliği açısından kıymetli bir sıçrama sunuyor. Telefonda ayrıyeten 8 GB RAM ve 256 GB dahili depolama alanı bulunacak.

Flipkart’ta yer alan bilgilere nazaran aygıt, tek şarjla 10.3 saat oyun, 15.1 saat kısa görüntü izleme ve 11.6 saat dış yerde navigasyon kullanımı sunabiliyor. Ekran tarafında ise kullanıcıları, 6.67 inç boyutunda, 120Hz yenileme suratına sahip, 1080p+ çözünürlüklü OLED bir panel bekliyor. Ekran, 1.200 nit parlaklık düzeyine ulaşabiliyor ve %100 DCI-P3 renk gamını destekliyor. Ayrıyeten ekran altı parmak izi okuyucu ve yağmurda kullanılabilmesini sağlayan “Splash Touch” özelliği de bulunuyor.

Kamera özellikleri de kötü değil: 50 MP art kamera, çift stereo hoparlör ve IR blaster üzere ayrıntılar kullanıcı tecrübesini zenginleştiriyor. Aygıtın soğutma sistemi ise grafit katmanlar ve buhar odası teknolojisiyle desteklenmiş durumda. Renk seçenekleri olarak Icy Purple (Buz Moru) ve Prism Black (Prizma Siyahı) sunulacak.

Realme, GT 7 modeliyle akıllı telefon pazarını sarsmaya hazırlanıyor. 7200mAh kapasiteli dev bataryayı 8.1 mm incelikte bir gövdeye sığdıran aygıt, 240W SuperDart şarj ve Snapdragon 8 Gen 4 ile “bildiklerimizi unutturacak” bir tecrübe vadediyor. Realme, bu atakla özellikle oyuncular ve yoğun kullanıcıların dikkatini çekmeyi hedefliyor.

7200mAh pil nasıl bu kadar ince?

GT 7’nin en çarpıcı özelliği, çift hücreli lityum teknolojisi sayesinde 7200mAh kapasitenin ultra ince bir gövdeye entegre edilmesi oldu.

Bu pil, normal kullanımda 3 gün, oyun performansında ise 12 saat dayanma müddeti sunuyor. 240W süratli şarj desteğiyle 9 dakikada %100 dolum yapabilen aygıt, dünyanın en süratli şarj olan telefonu unvanını da hedefliyor.

Tasarım ve performans detayları

• 6.78 inç LTPO AMOLED ekran (144Hz yenileme suratı, 2500 nit parlaklık).

• Snapdragon 8 Gen 4 işlemci ve 18GB LPDDR5X RAM.

• Buharla Soğutma Sistemi 4.0 ile daima yüksek performans.

• 50MP Sony IMX890 ana kamera + 50MP ultra geniş açı + 8MP makro üçlü kombinasyon.

• Android 15 tabanlı Realme UI 6.0 ve 4 yıl işletim sistemi güncellemesi.

Fiyatı ne olacak?

GT 7’nin 3999 Yuan başlangıç fiyatıyla Haziran 2025’te Çin’de satışa çıkması bekleniyor. Xiaomi Redmi K80 Ultra ve OnePlus 13T gibi rakiplerle birebir segmentte yer alacak model, pil ömrü ve şarj hızında rakiplerini geride bırakacak üzere görünüyor.

Eğitim öğretim yılının ikinci yarısında Acer, hem öğrenciler hem de günlük kullanımda güvenilir bir cihaza ihtiyaç duyan kullanıcılar için Aspire Go 15 ile en iyi dizüstü alternatiflerinden biri olarak kendini gösteriyor. Acer Aspire Go 15 (AG15-42P) sade tasarımı, uygun fiyatı ve işlevsel özellikleriyle son derece dikkat çekici. 15,6 inçlik ekran, AMD Ryzen™ 5 5625U işlemci, 8 GB DDR4 bellek ve 512 GB PCI Express NVMe 4.0 SSD ile gelen cihaz, ders çalışmaktan film izlemeye, sunum ve ödev projeleri hazırlamaktan internette sörfe ve belge düzenlemeye kadar birçok günlük görevde sorunsuz performans vadediyor.

Temel Performansta Denge, Günlük Kullanımda Pratiklik 

Aspire Go 15, kullanıcılarının beklentilerini sade ama akıllı detaylarla karşılıyor. AMD Ryzen™ 5000 serisi mobil işlemci mimarisi sayesinde cihaz, düşük güç tüketimi ile yüksek performansı dengeleyerek, kullanıcılara uzun saatler çalışabilmelerini sağlayan bir pil ömrü vadediyor. Cihaz, temel görevlerin yanı sıra çoklu sekmede çalışma ve arka planda uygulama kullanımı gibi senaryolarda da akıcı bir deneyim sağlıyor. 8 GB bellek ve 512 GB SSD depolama alanı ise geniş ve hızlı veri erişimiyle öğrencilerin dosyalarını kolayca saklamasını, fotoğraf arşivlerini diledikleri gibi yedekleyebilmelerini mümkün kılıyor. 

Wi-Fi 6 desteğiyle daha hızlı ve stabil internet bağlantısı sunan Aspire Go 15, HDMI, 3 adet USB 3.2 Type-A, 1 adet USB 3.2 Type-C ve Ethernet (RJ-45) gibi bağlantı seçenekleriyle de çevre birimlerine kolayca bağlanabiliyor. Windows 11 ile gelen Copilot özelliği ise fiziksel tuşla aktive edilerek kullanıcılara yazarken, araştırma yaparken ya da planlama sırasında yapay zeka destekli anlık yardım sunuyor ve gün boyu onlara eşlik eden bir yapay zeka asistanına dönüşüyor. 

Öte yandan AcerSense™ yazılımı sayesinde ise sistemin performans durumu, pil kullanımı ve depolama alanı tek bir arayüz üzerinden takip edilebiliyor. Klavyede yer alan özel AcerSense tuşu, bu kontrol paneline hızlı erişim sağlayarak cihazın yönetimini kolaylaştırıyor. Acer’ın kullanıcıyı merkezine alan bu sade yazılım yaklaşımı, Aspire Go 15’in verimli ve sezgisel bir deneyim sunmasına katkı sağlıyor.

Net Görüntü ve Ses Deneyimiyle Sorunsuz Çevrimiçi Görüşmeler

Öğrenciler için de çevrim içi buluşmalar, video konferanslar ve dijital sunumlar artık günlük rutinin bir parçası. Aspire Go 15, bu alanda da kullanıcıları destekleyecek teknolojilere sahip. Acer PurifiedVoice™ teknolojisi, çift mikrofon ile birlikte arka plan gürültülerini azaltarak çevrim içi görüşmelerde net bir ses deneyimi sunuyor.

Görüntü tarafında ise Acer TNR çözümü, düşük ışıklı ortamlarda bozuk pikselleri azaltarak daha temiz ve net görüntüler elde edilmesini sağlıyor. Bu sayede, düşük aydınlatma koşullarında dahi kamerayla yapılan görüşmelerde daha iyi bir görünüm elde ediliyor. Ayrıca 15,6 inç büyüklüğünde Full HD çözünürlüklü IPS ekran, 60 Hz yenileme hızı, geniş görüntüleme açısı ve canlı renklerle görsel deneyimi artırırken, Acer BlueLightShield™ teknolojisi ile uzun süreli kullanımlarda göz yorgunluğunu azaltıyor. Mat ComfyView ekran yüzeyi ise yansımaları önleyerek özellikle sınıf, kütüphane ya da ev gibi aydınlık ortamlarda daha konforlu bir kullanım sağlıyor. 53 Wh’lik bataryası ve 1,78 kg ağırlığıyla gün boyu taşınabilir ve dayanıklı bir yardımcı sunan cihaz, öğrencilerin tempolu günlerine ayak uyduruyor.

Çevre Dostu Ambalaj ve Tasarım

Aspire Go 15’in çevre dostu yaklaşımı da dikkat çekiyor. Ambalajı yüzde 100 geri dönüştürülebilir malzemelerden üretilen cihaz, aynı zamanda kasasında da geri dönüştürülmüş plastik bileşenlere yer veriyor. Energy Star sertifikası ve EPEAT kaydı ile cihaz, çevre bilincine sahip kullanıcılar için de sürdürülebilir bir tercih sunuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Son günlerin flaş oyunlarından biri olan Shedule I erken erişime girişinin birinci ayına yaklaşıyor. Geçtiğimiz günlerde Drug Dealer Simulator ile ortalarında davalık bir durum kelam konusu olmuş fakat oradan bir şey çıkmamıştı. Şimdiyse oyunun hayranları başarımlarından birinin bir oldukça ırkçı olduğu niyetiyle oyundan bu ismi değiştirmesini istemeye başladı.

Söz konusu başarımın ismi Indian Dealer, yani Yerli Torbacı. Bu muvaffakiyetim için bir müşteriye uyuşturucu satmanız ve akabinde da yankesicilikle geri almanız gerekiyor. Oyunun başarımları ortasında içerisinde rastgele bir ırk ismi geçen tek muvaffakiyetim bu.

Bu husus birinci olarak Twitter kullanıcısı Cro tarafından gündeme getirilmişti. “Oyunu çok seviyorum fakat bu başarımı kaldırabilir misiniz? Son derece ırkçı bir ismi var. İsminde ırk geçen tek muvaffakiyetim bu” diyerek oyunun yaratıcısını etkilemişti.

Bunun akabinde Yerli Halklar ismine uzun bir yazı paylaşan IndigiHorror Squad şunları söyledi:

“Schedule I’i ve yaratıcılığını seviyoruz fakat bir mevzuyu da açığa kavuşturmak lazım. Oyundaki başarımlardan biri olan Yerli Torbacı ismi ofansif Yerli Verici tabirine dayanıyor. Bu tabirin kökeninde ırkçılık ve Yerli halklara karşı önyargılar bulunmaktadır. Ortada bir arka niyet olmasa da yeniden de kıymetli olan bu tabirin tesiri. Bu tıp sözler yanlış anlaşılmalara yol açmakta ve yerli halklara ziyan vermektedir, bilhassa de sevdiğimiz oyunlarda normalleştirildiklerinde. Geliştiricilerden ricamız bu başarımı kaldırmaları yahut ismini değiştirmeleridir.”

Bu “yerli verici” tabirinin neden ofansif olduğunu, tarihçesini öğrenmek isterseniz şöyle

Keçiören Belediyesi gençlere destek olmaya devam ediyor. ‘Hayalin sanatsa, biz senin yol arkadaşınız’ sloganıyla yola çıkan belediye, güzel sanatlar liseleri ve fakültelerine hazırlanan 8. ve 12. sınıf öğrencilerine ücretsiz müzik ve tiyatro eğitim programı hazırladı. Alanında uzman eğitmenler tarafından verilecek olan eğitimler uygulamalı ve teorik olarak ikiye ayrılacak. Gerçek sınav formatına uygun şekilde denemelerin de yer alacağı eğitimlerde öğrenciler sınav anını adeta yaşayarak tecrübe etme fırsatı yakalayacak. İlgili alanlarda ücretsiz eğitim desteğinden yararlanmak isteyen öğrenciler başvurularını Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirebilecek. Yapılan başvurular neticesinde 26-30 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek olan yeterlilik sınavı sonrasında başarılı olan öğrenciler 10 Haziran’da eğitime başlayacak.

Eğitim yolculuğuna tam destek

Gençler geleceğe hazırlanırken eğitimin her alanında destek vermenin önemini vurgulayan Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan, “Gençlerimiz hayallerini gerçekleştirirken hem onların hem de ekonomik olarak ailelerinin yanında olmak bizlerin görevi. Geleceğin sanatçılarının yolculuğunda onlara eşlik etmekten mutluyuz. Eğitimin her alanında öğrencilerimizi ve ailelerini desteklemeye devam edeceğiz” dedi

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

AD Ports Group’un Denizcilik ve Gemi Taşımacılığı kolunda faaliyet gösteren Noatum Maritime ile Erkport’un ortak girişimi olan United Global Ro-Ro, çevre dostu yakıtla çalışan Araba ve Kamyon Taşıyıcı (PCTC) gemisinin Autoterminal Khalifa Limanı’na gerçekleştirdiği ilk seferi kutladı.

Ortak girişimin ilk operasyonu olan UGR Al Samha’nın gelişi, United Global Ro-Ro’nun küresel ticaret rotalarında sürdürülebilir, verimli ve yüksek kapasiteli Ro-Ro lojistik hizmetleri sunma vizyonunun başlangıcını simgeliyor. 12 güvertede 7.000’in üzerinde araç eşdeğeri (CEU) taşıma kapasitesine sahip olan bu son teknoloji gemi, büyük ve ağır yük taşımacılığını en verimli şekilde gerçekleştirmek üzere titizlikle tasarlandı ve Orta Doğu, Asya ile Akdeniz’in önemli pazarlarına hizmet vermek üzere konumlandırıldı.

LNG yakıt teknolojisi, gelişmiş gemi tasarımı ve stratejik liman entegrasyonunun bir araya gelmesiyle, United Global Ro-Ro müşterilerine ekonomik ve çevre dostu bir deniz taşımacılığı çözümü sunuyor. Geminin düşük emisyon değeri ise hem Birleşik Arap Emirlikleri’nin karbonsuzlaşma hedefleriyle hem de ortakların temiz deniz taşımacılığına olan bağlılığıyla örtüşüyor.

AD Ports Group Denizcilik ve Taşımacılık Kolu CEO’su Kaptan Ammar Al Shaiba, şunları söyledi: “UGR Al Samha’nın Khalifa Limanı’na gerçekleştirdiği ilk sefer, yalnızca United Global Ro-Ro için değil, aynı zamanda çevresel etkilerimizi azaltmaya yönelik gemi ve teknoloji yatırımlarımızı kapsayan stratejimizin önemli bir adımı. Bu geminin aktif olarak hizmete alınmasıyla birlikte, küresel ticaret ortaklarımıza; çevreye duyarlı, rekabetçi ve güvenilir Ro-Ro çözümleri sunma kapasitemizi daha da güçlendirmiş bulunuyoruz.”

United Global Ro-Ro (UGR) CEO’su Tolga Emrah Gezgin, “Yakın zamanda Noatum Maritime ile Ro-Ro taşımacılığı ve bitmiş araç lojistiği alanında hayata geçirdiğimiz ortaklığın ilk adımı olarak Khalifa Limanı’ndaki ilk seferimizi başarıyla tamamlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Geliştirdiğimiz çevre dostu model sayesinde maliyetlerimizi ve doğaya olan etkimizi minimize ediyor, Ro-Ro lojistiği alanında karbon emisyonumuzu azaltarak hem ekonomik hem de sürdürülebilir çözümler sunuyoruz. Bu sefer aynı zamanda yeni bir dönemin de başlangıcı, nice seferlerle deniz taşımacılığında iddialı adımlar atmaya devam edeceğiz” dedi.

İlk seferin başarıyla tamamlanmasının ardından UGR Al Samha, otomotiv ve sanayi sektörleri için önemli merkezleri birbirine bağlayan düzenli rotalarda   hizmet vermeye devam edecek. Diğer yandan gemi, Noatum Maritime’ın Ro-Ro hizmetlerini genişletme ve alternatif yakıtlı filolara geçiş stratejisinin de bir parçası.

Khalifa Limanı’ndaki ilk sefer kutlama etkinliğine, sektörün önde gelen paydaşları, iş ortakları ve potansiyel müşteriler katılarak geminin ileri teknoloji özelliklerini yerinde inceledi ve küresel Ro-Ro taşımacılığındaki stratejik rolü hakkında bilgi aldı.

Erkport Hakkında:

Sektörel alandaki köklü tecrübeleri ve uzman operasyonel gücüyle kurulduğu ilk günden itibaren başarılara imza atan Erkport, 2013 yılında kuruldu. Liman operasyonları ve yönetimi, lojistik operasyonlar, serbest ve gümrüklü depo yönetimi, bitmiş araç lojistiği operasyonları ve Ro-Ro hizmetleri olmak üzere 5 temel alanda faaliyetlerini sürdüren Erkport, araç lojistiği operasyonlarında öncü firmalar arasındadır. Yüksek taşıma kapasitesi ve artan gemi sayısı -şimdilik 18 gemi- ile Avrupa, Kuzey Amerika, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Uzak Doğu bölgesinde 8 düzenli hatta anlık 16 bin yüzer kapasitesi ile araç taşımacılığı yapmakta ve aylık ortalama 90 bin aracın pazara girişinde etkili bir role sahiptir. 500’ün üzerindeki çalışan sayısı, 500 bin ton depolama, 25 milyon ton yük elleçleme kapasitesi, sektördeki köklü tecrübesi ve uzman operasyonel gücüyle kurulduğu günden beri başarılara imza atmayı sürdüren Erkport, İstanbul Haydarpaşa Limanı ve diğer Türkiye limanlarına yapılan taşımalarda, araçların teslimat öncesi son kontrollerini ve alıcılar için günde 500 aracı teslime hazır hale getirdiği PDI (Pre-Delivery Inspection) hizmetini de kendi bünyesinde oluşturduğu deneyimli ekibi ile liman içinde sağlamaktadır. Yenilikçi ve esnek uygulamalarıyla hizmetlerini geliştirmeye devam eden Erkport; İzmir, İskenderun ve İstanbul başta olmak üzere birçok bölgede teknolojik altyapı ile güçlendirilmiş ofislerinde, özellikle liman bölgelerinde, istihdamı destekleyen Erkport, esnek yapısı, operasyonlarındaki şeffaflık ve güvenilirlikle müşterilerinin ihtiyaçlarını kesintisiz karşılayarak birçok başarıya gururla imza atmaya devam ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çözüm platformu Şikayetvar, elektrikli araçları ve şarj istasyonlarını mercek altına aldı. Verilere göre elektrikli araç şikayetleri son bir yılda yüzde 117 artarken şarj istasyonu şikayetlerinde bu artış yüzde 55 olarak kaydedildi. Vadedilen menzilin tutmaması, şarj istasyonlarının azlığı, servis randevularında uzun bekleme süreleri, şarj istasyonlarıyla aracın uyumsuzluğu ve bağlantı kesintileri en çok şikayet edilen konular arasında yer aldı.

Elektrikli araçlar, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla yaygınlaşıyor. TÜİK verilerine göre, elektrikli otomobillerin kayıtlara girdiği ilk yıl olan 2011’de 24 elektrikli aracın kaydı bulunurken bu sayı 2018’de 952’ye ulaştı. Bu sayı 2021’de 6 bin 267’ye, 2022’de 14 bin 552’ye ve 2023’te 80 bin 43’e yükseldi. Geçen yıl sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı elektrikli otomobillerin sayısı 2023’e göre, yüzde 129,6 artarak 183 bin 776 oldu. Satışların bu ölçekte artması, şikayetleri de beraberinde getirdi. Şikayetvar verilerine göre, elektrikli araçlara yönelik şikayetler 2025’in Nisan ayı ile bir önceki yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında yüzde 117 artış gösterdi. Bu artış yalnızca yıllık değil; son bir ayda yüzde 46, son bir haftada ise yüzde 69 seviyelerinde kaydedildi.

Şarj istasyonları şikayetleri yüzde 55’e yükseldi

Veriler incelendiğinde sorunun sadece elektrikli araçlarla sınırlı olmadığı gözlemleniyor.  Şarj istasyonlarıyla ilgili şikayetleri de aynı paralellikte yükseliyor. Şikayetvar verilerine göre, şarj istasyonlarına dair şikayetler de son bir yılda yüzde 55, son bir haftada yüzde 50 oranında arttı.

Elektrikli araç kullanıcılarının en sık karşılaştığı sorunlar:

• Gerçek kullanımda beklenen menzilin tutmaması
• Şarj istasyonlarıyla uyumsuzluk ve bağlantı kesintileri
• Yazılım güncellemeleri sonrası artan teknik problemler
• Yetkili servis sayısının azlığı
• Servis randevularında uzun bekleme süreleri ve dönüş eksikliği
• Satış sonrası müşteri hizmetleri yetersizliği
• Kampanyalı satışlarda fiyat değişikliği ve şeffaflık sorunu

Şarj istasyonlarıyla ilgili en çok şikayet edilen konular:

• Şarj istasyonlarının azlığı
• Bozuk ya da çalışmayan istasyonlar
• Şarjın ortasında sistemin durması veya bağlantının kopması
• Yoğunluk ve randevu almada yaşanan sorunlar
• KWh başına ücretin beklenmedik şekilde artması
• Mobil uygulama ve ödeme problemleri
• Uygunsuz lokasyonlar ve eksik bilgilendirme

Elektrikli araçlarla ilgili platforma ulaşan bazı şikayetler şöyle sıralandı:

Aracım sol şeritte ansızın durdu: Artık güvenmiyorum

1 yılı aşkın süredir kullanıyorum, aracım 22 bin km oldu. Aldığımız ilk günden bugüne çeşitli sorunlar yaşadım. ‘Yeni araç illa ki olur’ dedik. Teknisyenlere birlikte aracı öğrenerek bir şekilde bugünlere geldik. Ama şu anda aracın verdiği hata çok ciddi ve hayati bir hata! Enerji sistem arızası. Yani araç 80 -100 km hız ile giderken yolda ansızın hız, enerji kesmesi ve otoban da sol şeritte frenleyerek kalması. Artık hiç güvenim kalmadı çünkü insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Hazır olamayan gerekli testlerden geçmiş olsa bile ciddi yazılımsal sorunları olan bir aracı artık korkarak kullanmaktan çok çekiniyorum. Aracım şu anda serviste çözüm bekliyor bu sorunu çözmezler ise bu aracı artık kullanmak istemiyorum.

Kağıt üstünde 465 km, ekranda 370 km

Aracı aldığımda km menzili 465 olarak belirtilmiş, fakat aracı yüzde 100 şarj ettiğimde menzil 370-380 km arasında gösteriyor. Şu an yazdığım, giden km değil, gösterilen menzil. Servise ulaşmaya çalışıyorum. Kalibrasyon yapmam gerektiğini, şarj etmemi ve sorunun geçeceğini söylüyorlar. Araçla 4 bin km üzerinde gittim ama yine aynı menzili gösteriyor. Konu ile ilgili acil destek ve problemin çözülmesini istiyorum. 

Araç hiçbir istasyonda şarj olmuyor

Kampanyaya güvenip şehir dışına çıktım ve sonuç hüsran. Araç hiçbir istasyondan hiçbir saatte şarj olmuyor. Her anlamda tam bir pişmanlık. Ne aracın arızası bitiyor ne de farklı bir sorunla karşılaşınca muhatap bulunuyor. Madem başaramayacaksınız neden kampanya yapıyorsunuz?

Ön sipariş verdim, fiyat durmadan artıyor

08.04.2025 tarihinde uzun menzil model cam tavan ekstra paketiyle ön sipariş oluşturduk. Paketi oluşturduktan sonra geri ödememiz gereken tutarda 30 bin TL bir artış olmuş. Tekrar baktığımızda paketlerde bir artış olduğunu fark ettik. Ancak biz paketleri kampanyalı olarak almıştık zaten. Anahtar teslim fiyatında bir değişiklik olsa anlarım fakat, kampanyalı satılan paketlerin fiyatları değişince neden bizim geri ödeme ücretimiz arttı, anlamış değilim. Daha ne kadar ödeyeceğimiz belli değil. Acil dönüş bekliyorum.

Full paket aracımın birçok özelliğini kullanamıyorum

2024 model elektrikli bir aracım var ve ‘Güncelleme başarısız’ hatası veriyor. Defalarca yazdım, sürekli aynı işlemleri tekrar ediyoruz. DTC sıfırlama, yeniden başlatma işlemleri yapılıyor. Servis randevusu için aradım, fakat dönen yok. Sorunu çözmesi gereken başkasıymış gibi davranıyorlar. Full paket aracımın birçok özelliğini kullanamıyorum. Bu gibi durumlar, marka değerine zarar veriyor. Mağduriyetimin giderilmesini bekliyorum.

Satış var, destek yok

5 ay önce aldığım araçta sürekli enerji sistemi arızası yaşıyorum. Servis, yazılım güncellemesiyle sorunların çözüleceğini söylüyor ama her güncellemeden sonra daha fazla sorun çıkıyor. Araç, yüzde 50’de şarjı kesiyor, sürüşe izin vermiyor, ekranlar aniden kapanıyor. Uzaktan erişim hiç çalışmadı. Servis randevusu için 1 ay bekliyoruz. Konfor beklerken paramızla rezil olduk. Hazır olmayan aracı satıyorsanız, en azından satış sonrası desteğiniz düzgün olsun.

Arabayı sattıktan sonra muhatap bulunmuyor

Müşteri hizmetlerine ulaşmak en az 1 saat sürüyor. Aradığınızda tam 40 kişi bekleme sırasındasınız ve ancak 1 saat bekledikten sonra temsilciye ulaşabiliyorsunuz. Bu kadar müşterisine saygısız bir marka görmedim. Arabayı sattıktan sonra muhatap bulunmuyor.

Seyir halinde cam tavan delindi ve facianın eşiğinden döndük

Elektrikli aracımla seyahat halindeyken, yoldan gelen bir taş parçası cam tavanı delip seyir halindeyken arabanın içine girdi. Arkada oğlum uyuyordu ve arabayı ben kullanıyordum. Şans eseri yan koltukta kimse yoktu ama o taş bana veya oğluma gelse nasıl bir sonuç olacaktı, tahmin edebiliyor musunuz? Elimde görüntüler ve polis tutanağı mevcut. Bu güvenlik açığından dolayı markayı mahkemeye vermeye hazırlanıyorum.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Keçiören’de bahar temizliği hummalı şekilde devam ediyor. Keçiören’in simge yapılarından Büyük Keçiören Şelalesi yaza hazırlanıyor. Üç gün kapalı olacak şelale de bakım onarım ve temizlik çalışmaları gece gündüz yapılıyor. Belediye ekiplerince yürütülen çalışmalar kapsamında şelale çamur, yosun ve yaprak gibi birikintilerden arındırılıyor. Çalışmalar sayesinde hem suyun akış hızı arttırılacak hem de daha berrak bir görünüme kavuşması sağlanacak. Temizlik çalışmaları kapsamında üç gün süreyle kapatılan şelale çalışmaların sona ermesiyle yeniden açılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

DYO, çevre odaklı yaklaşımını sürdürerek yeşil ürün grubundaki ürün sayısını 11 yeni ürünle birlikte 21’e çıkararak sürdürülebilir çözümler sunmaya devam ediyor. Hammaddeden sevkiyata kadar tüm aşamalarda çevresel etkileri titizlikle analiz eden DYO, çevreye duyarlı üretim anlayışıyla ekolojik dengenin korunmasına katkı sağlıyor.

DYO, sürdürülebilirlik alanındaki kararlılığını yeni adımlarla güçlendirerek Çevresel Ürün Beyanı (EPD) sertifikasına sahip ürün sayısını 11 yeni ürünle birlikte 21’e çıkardı. Hammaddelerin kaynağından çıkarılmasından başlayarak tedarik, üretim ve sevkiyat süreçlerinin her aşamasında çevresel etkileri titizlikle analiz edilen bu ürünler, ISO 14040 ve ISO 14044 standartlarına uygun yaşam döngüsü analizleriyle belgelendirildi. Ürünlerin su tüketimi, su ve karbon ayak izi ile ekolojik etkileri değerlendirilerek EPD (Environmental Product Declaration-Çevresel Ürün Beyazı) sertifikası almaya hak kazandı.

Bu çerçevede DYO’nun Akrostar Silikonlu Dış Cephe Boyası, Neostar Silikonlu Mat İç Cephe Boyası, Oxymax Formaldehit Absorlayan İç Cephe Boyası, Teknoplast PTFE Katkılı İpek Mat İç Cephe Boyası, Dinamik Soft Mat İç Cephe Duvar Boyası, Dyopa Mat İç Cephe Boyası, Teknotex PTFE Katkılı Dış Cephe Boyası, Dyoplast Plastik İç Cephe Boyası, Dinamik Mat Silikonlu Silinebilir Mat İç Cephe Duvar Boyası, Beşyıldız Silikonlu İpek Mat İç Cephe Boyası ve Akromax Suprema Saf Akrilik Dış Cephe Boyası olmak üzere toplam 11 ürünü, EPD tarafından sertifikalandırıldı. DYO, EPD sertifikalarıyla ürünlerinin yaşam döngüsü boyunca çevresel etkilerini şeffaf ve bilimsel temellere dayalı biçimde ortaya koyarak, kullanıcılarına çevreye duyarlı alternatifler sunuyor.

EPD, Yeşil Bina Standartlarında Önem Kazanıyor

Environmental Product Declaration / Çevresel Ürün Beyanı (EPD) sertifikaları, bir ürün ya da hizmetin çevresel performansını ISO 14040 standartları kapsamında tanımlanan parametreler doğrultusunda ve ISO 14025 standardına uygun şekilde nicel verilerle ortaya koyan belgeler olarak kabul ediliyor.

EPD sertifikaları, özellikle LEED, BREEAM ve DGNB gibi uluslararası yeşil bina sertifika sistemlerinde önem kazanıyor. Bu sertifikaya sahip ürünlerin yapılarda kullanılması, metrekare başına karbon ayak izi, enerji ve su tüketimi gibi çevresel etkilerin ölçülmesini ve belgelenmesini mümkün kılıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

14-20 Nisan Kalp Sağlığı Haftası kapsamında açıklamalarda bulunan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Baltalı, kalp krizi anında yapılması gereken ilk müdahaleleri anlattı. 

En hayati adımın 112’yi aramak olduğunu vurgulayan Baltalı, uzman olmayan kişilerin müdahale etmemesi gerektiği, kalp masajının bilinçsizce yapılmasının, çalışan kalbi durdurabileceği uyarısında bulundu. Kalp krizi geçiren kişinin sırt üstü yatırılarak hareket ettirilmemesi gerektiğini ifade eden Baltalı, nefes almayı engelleyen mekanik durumların kontrol edilmesinin yeterli olacağını kaydetti.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Baltalı, 14-20 Nisan Kalp Sağlığı Haftası kapsamında kalp krizi geçiren bir kişiye ilk müdahalenin nasıl yapılması gerektiğine dair açıklamalarda bulundu.

En önemli adım hemen ambulansı aramak…

Kalp krizi geçiren kişiye ilk müdahalenin hayati öneme sahip olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Yapılacak ilk şey istirahat almaktır. En önemli şey ise 112 acil ambulansı aramak ve ambulansı çağırmaktır.” dedi. 

Kalp krizi geçiren birine müdahalenin herhangi biri tarafından yapılmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Baltalı, “Müdahaleyi alanında uzman kişiler yapmalı. Kalp krizi geçiren insan sırt üstü yatırılmalı ve hareket ettirilmemeli. Ambulansın gelmesi beklenmeli.” şeklinde konuştu.

Kişinin nefes almasını engelleyecek mekanik sorunlar düzeltilmeye çalışılmalı

Kişiye mümkün olduğunca hızlı bir şekilde müdahale edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Ani ölüm, yani kalbin çalışmaması, kalp krizi geçirildikten 1-2 saat sonra gerçekleşen ölümlerdir. Kişiye mümkün olduğu kadar hızlı müdahale edilmesi gerekir. Bu müdahaleyi alanında uzman kişiler yapmalıdır. İlk dikkat edilmesi gereken şey ise kişinin nefes alıp almadığını ve kalbinin atıp atmadığını kontrol etmektir. Mümkün olduğu kadar ağızın açık tutulması, nefes almayı engelleyecek mekanik şeylerin ortadan kalkması yeterlidir. Uzman kişilerce yapılmayan her müdahale faydadan çok zarar getirir.” uyarısında bulundu.

Yanlış kalp masajı, çalışan kalbi durdurabilir!

Kalp masajının bilmeyen bir kişi tarafından asla yapılmaması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Kalp masajının yanlış yapılması, kalp çalışırken kalbin durmasına neden olur. 112 ambulans çağırılmalı ve ambulansın gelmesi beklenmeli. Kalbi atan birinin kalp sesleri de duyulmayabilir. Bilmeyen birinin kalp krizi geçiren birine müdahalesi sağlıklı sonuçlanamaz. Kalp masajını doktor, acil tıp teknisyenleri, hemşireler yapabilirler. Kalp krizi geçiren hastanın soluyup solumadığını tespit edilmesi ve nabzın atıp atmadığının kontrol edilmesi gerekir.” dedi.

Kalbin durduğunu uzmanlar anlayabilir

Kalp krizi geçiren kişinin kalbinin durduğunu uzman olmayan birinin anlamasının pek mümkün olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Kalp krizi geçiren birine sağlık çalışanı dışında müdahale etmek uygun değildir. Ancak kişinin nefes almadığından şüpheleniliyorsa nefes almayı engelleyecek mekanik bir durum olup olmadığı kontrol edilmeli. Bunun dışında bilmeyen insanların kalp krizi geçiren bir hastaya müdahale etmesi doğru değildir.” uyarısında bulundu.

Araç kullanırken kalp krizi geçirilirse…

Kalp krizi geçiren bir kişinin tek başına ve araç kullanıyorsa mutlaka aracını kenara çekmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Kişi 112 acil servisi aramalıdır. Yatar pozisyona geçmelidir. Çok sıkıntılı ise yardım isteyebilir. Yardım eden kişinin de alanında uzman olması gerekir.” Diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yapay zekâ odaklı çözümleri ve güçlü altyapısıyla kurumsal müşterilere dijital dönüşüm yolculuklarında eşlik eden Lenovo, 2024’te Türkiye bilgisayar pazarındaki liderliğini pekiştirdi. Lenovo, %24 toplam pazar payı ile genel liderliğini korurken, %32.3’lük oranla kurumsal segmentte, %26.3 ile dizüstü bilgisayar pazarında, %40.7 ile All-in-One segmentinde ve %27.7 masaüstü pazar payıyla da önemli bir oyuncu konumunda yer alıyor. Lenovo, 2025 yılına yapay zekâ, veri analitiği, siber güvenlik ve sürdürülebilir BT yatırımlarıyla yön vermeye hazırlanıyor.

DÜNYANIN lider teknoloji şirketlerinden Lenovo, inovasyon odaklı yaklaşımı ve geniş ürün-hizmet ekosistemiyle kurumların dijital dönüşüm yolculuklarına öncülük ediyor. Lenovo, hem bilgisayar ve HPC (High performance computing) alanında hem dünyanın hem de Türkiye’nin önde gelen teknoloji lideri.  2025 yılında yapay zekâ ve dijital dönüşüm odaklı büyümeye devam edecek olan Lenovo, yapay zekâdan veri merkezine, hibrit bulut altyapılarından uçtan uca dijital çözümlere kadar pek çok alanda sunduğu teknolojilerle öne çıkıyor. Lenovo, 2024 yılı performansını ve 2025 hedeflerini değerlendirerek global ve yerel pazarlardaki büyüme stratejilerini kamuoyuyla paylaştı.

Bilişim sektörü büyürken Türkiye fırsatları değerlendiriyor
 Lenovo’nun paylaştığı verilere göre; küresel bilgi teknolojileri pazarının 2027’ye kadar %55 büyüyerek 3.9 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Buna karşılık, Türkiye’nin toplam ihracatında bilişim teknolojilerinin payı  %1 seviyesinde. Bu da Türkiye’nin yüksek potansiyeline rağmen henüz gelişimin başında olduğunu gösteriyor.

Lenovo’dan yapay zekâya yönelik 1.2 milyar dolarlık yatırım taahhüdü 

Lenovo’nun global ölçekte yapay zekâya yaptığı toplam yatırım taahhüdü 1.2 milyar doları aştı. Dünya genelinde 400’den fazla AI uzmanı, 4 global AI merkezi ve 80’den fazla AI-ready platformla Lenovo, yalnızca teknolojiyi değil çözümleri de dönüştürüyor. GPT-in-a-Box™, AIPOD™ ve Microsoft Copilot+ gibi çözümleriyle kurumlara özel hibrit yapay zekâ çözümleri sunan Lenovo, yıllık 2 milyar doları aşan AI geliriyle bu alandaki liderliğini pekiştiriyor.

Lenovo Türkiye Genel Müdürü Emre Hantaloğlu, kurumların rekabette öne çıkmasında yapay zekânın stratejik önemine dikkat çekti. Hantaloğlu, “Lenovo’nun inovasyon anlayışı, müşterilerimizin iş süreçlerine değer katacak çözümler üretmeyi kapsıyor. Yapay zekâ sadece bir araç değil, iş yapış şekillerini kökten değiştiren bir dönüşüm. Yatırımlarımız ve güçlü altyapımızla müşterilerimizin dijital dönüşümüne yön veriyoruz. Tüm bunların yanı sıra kurumların bu dönüşümde rekabet avantajı elde etmeleri için ürünlerin yanı sıra kapsamlı çözümler sunuyoruz” dedi.

Lenovo, yapay zeka çağında sektöre yön veriyor

Küresel teknoloji pazarı hızla büyürken, sunucu pazarının 2025 yılında %19.7 oranında artarak 278 milyar dolarlık hacme ulaşması bekleniyor. Türkiye özelinde ise bu pazarın 393 milyon dolara ulaşacağı öngörülüyor. Aynı şekilde, dünya genelinde veri depolama pazarının 2025 itibarıyla 35.7 milyar dolarlık bir büyüklüğe erişmesi bekleniyor. Ayrıca dünya genelindeki süper bilgisayar pazarının %30’u da Lenovo tarafından karşılanıyor. Lenovo, global PC pazarında %23.5’lik, Türkiye pazarında ise %24’lük payıyla üst üste beşinci kez liderliğini sürdürüyor. 

CEO ve CIO’ların ajandasında ortak nokta yapay zekâ

2025 yılında CEO’ların en önemli gündem maddeleri arasında operasyonel verimlilik, maliyet optimizasyonu ve müşteri memnuniyeti yer alıyor. CIO’ların öncelikli yatırım alanları ise yapay zekâ, siber güvenlik, veri analitiği, iş uygulamaları ve bulut altyapıları. Lenovo, bu alanlarda sunduğu yenilikçi çözümlerle iş dünyasının dijital dönüşümünü hızlandırmayı hedefliyor.

Marka gücü ve sürdürülebilirlik odaklı büyüme

Lenovo, Türkiye’de %83 marka bilinirliği ile sektörün en güçlü markalarından biri. %62’lik satın alma değerlendirmesi oranı ve %28’lik satın alma tercihi ile tüketici gözünde yüksek güvene sahip. 2024’te Marketing Türkiye tarafından 5.kez “Tüketici Oylamasıyla En Prestijli Bilgisayar Markası” seçildi. Ayrıca sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda 2050’de karbon net sıfır olmayı hedefleyen Lenovo, “Bilim Temelli Hedefler” (Science Based Targets) tarafından onaylı sürdürülebilirlik yaklaşımını benimseyerek sektörün öncüsü konumunda.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen hizmet içi eğitim faaliyetleri kapsamında belediye çalışanlarına yönelik ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ eğitimi verdi.

Osmangazi Belediyesi, hizmet ve projelerle yürüttüğü toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarının içeriğini yeni eğitimlerle güçlendiriyor. Osmangazi Belediyesi Meclis Salonu’nda belediye personelinin yoğun katılımı ile gerçekleşen ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ eğitiminde, toplumsal cinsiyet eşitliği ve toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme konularında önemli bilgiler verildi. Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi işbirliğinde düzenlenen eğitimde, yapılan araştırmalara göre şiddetin önlenmesinde en önemli faktörün toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması olduğuna dikkat çekildi. Eşitsizliğin önlenmemesi durumunda ise aile içi, kadına yönelik ve toplumsal şiddetin ortaya çıktığına vurgu yapıldı.

“Toplumsal cinsiyet eşitliği şiddetin önlenmesinde en önemli faktör”

Bursa Barosu Adli Yardım ve Kadın Hakları Merkezi Sorumlusu Avukat Özlem Gürgen Eldem tarafından verilen eğitimde, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ana akımlaştırılması, bu eşitliğin hizmet olarak nasıl uygulanabileceği ve izlenmesi konuları ele alındı. Belediyede bulunan her müdürlükten personele yönelik olarak düzenlenen eğitim hakkında bilgiler veren Avukat Özlem Gürgen Eldem, “Eğitimin ilk gününde, toplumsal cinsiyet eşitliği nedir? Toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedir? Eşitlik ve eşitsizlik kavramları hayatımızı nasıl etkiliyor? Bizlerin hayatını farkında olmadan nasıl etkiliyor? Mevzuat ve sosyokültürel yapımızda eşitlik ve eşitsizlik kavramları nelere yol açıyor? Mevzuat olarak kadınlar ve erkekler çalışma ve aile hayatında nerede yer alıyorlar? Bu konuları konuştuk. Toplumsal eşitliği sağlamak için neler yapmalıyız ve bu mücadeleyi nasıl yaygınlaştırmalıyız konularını anlattık. Toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kavramını ilk önce kendimiz içselleştirmeliyiz. İçselleştirip kendi çevremizde yaymalıyız. Aile içerisinde, kendi ve çalışma hayatımızda bunu yaygınlaştırmalıyız. Toplumsal cinsiyet eşitliği, şiddetin önlenmesinde en önemli faktör. Biz eşitsizliği önleyemezsek, aile içi, kadına yönelik ve toplumsal şiddeti  önleyemeyiz. Şiddetin önlenmesi noktasında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması çok önemli bir faktör” dedi. 

Osmangazi Belediyesi Aile, Kadın ve Çocuk Komisyonu görüşüne istinaden belediye meclisince alınan karar doğrultusunda ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ eğitimi, yıl boyunca tüm personele yönelik verilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) tarafından düzenlenen XVI. Uluslararası Kurumsal Yönetim Zirvesi, İş Sanat Kültür Merkezi’nde, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Ana Sponsorluğunda 15 Nisan 2025 tarihinde saat 09:30’da başladı. “İnsan Odaklı Kurumsal Yönetim: Yönetim Kurulu Perspektifinden Yeteneği Cezbetmek ve Elde Tutmak” temasıyla gerçekleştirilen zirvede, iş dünyasının önde gelen temsilcileri, yönetim kurullarının geleceğini ve yetenek yönetiminin stratejik önemini ele aldı.

Zirvenin açılış konuşmalarını TKYD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan gerçekleştirdi. 

Kurumsal yönetimin sadece bir yönetim modeli değil, şirketlerin sürdürülebilirliği için vazgeçilmez bir yapı taşı olduğunu vurgulayan Dr. Tamer Saka açılış konuşmasında şunları söyledi: “Dünya, tarihi bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Ekonomik dalgalanmalar, jeopolitik kırılganlıklar, dijitalleşme, iklim krizi ve demografik değişimler tüm kurumları daha dayanıklı, daha çevik, daha hesap verebilir yapılar kurmaya zorluyor. Kurumlar için “iyi yönetilmek” artık sadece rekabet avantajı değil, varoluş koşulu haline geldi.”

Saka, bu yeni düzende yönetim kurullarının, sadece şirketin finansal performansından sorumlu yapılar olmadığını; aynı zamanda kültürün taşıyıcısı, stratejinin şekillendiricisi ve kurumsal itibarı yöneten ana unsur olduğunu belirtti. 

Saka şöyle konuştu: 

“Riskin arttığı yerde, sorumluluk ve rehberlik ihtiyacı da artar. Bu nedenle kurumsal yönetim, günümüzün en stratejik gündemlerinden biri haline gelmiştir.Bu yılki zirve temamız olan İnsan Odaklı Kurumsal Yönetim: Yönetim Kurulu Perspektifinden Yeteneği Cezbetmek ve Elde Tutmak, kurumların sürdürülebilir başarıları için en kritik başlığa ışık tutuyor.Artık şirketlerin değeri yalnızca bilanço ile değil, kurumun değerleriyle, yetenekli insanları nasıl yönettiğiyle, onları nasıl elde tuttuğu ve nasıl gelişim alanı sunduğuyla ölçülüyor.Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği olarak bu dönüşümün merkezinde yer alıyoruz. Kurumsal yönetim ilkelerinin insanı önceleyen, çeşitliliği benimseyen ve fırsat eşitliğini temel alan bir yapıya evrilmesini hem izliyor hem de şekillendiriyoruz.” 

Yetenek yönetiminin sadece bireysel şirketlerin değil, ülke ekonomisinin sürdürülebilir kalkınması açısından da kritik önem taşıdığını belirten TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ise konuşmasında; “Yeteneklerden bahsederken, ülkemizin büyük bir potansiyelini de konuşmamız gerekiyor. Biliyoruz ki kadın ve erkeğin potansiyelini birlikte harekete geçirdiğimizde hem daha üretken hem de yarattığı değeri, daha adil bölüşen bir ülke olabiliriz.  Bunun için, kadınların sadece çalışma hayatına katılımı değil, çalışma hayatının her kademesinde eşit temsiline de odaklanmamız gerekiyor” dedi.

Pek çok araştırmaya göre yönetim kademelerinde kadınların eşit temsili, kurumların daha etkin yönetimi ve başarısı için de fark yaratığına değinen Turan, “bu hem eşitlik, hem de iyi yönetim meselesi.  Bu kapsamda, TÜSİAD olarak 2024 yılında, iş dünyasını, yönetim kurulları başta olmak üzere, tüm yönetim kademelerinde kadın temsilini artırmaya, yönetim kurullarındaki kadın üye oranını iki yıl içinde %25’e, beş yıl içinde %33’e çıkarmaya ve güncel verilerini açıklamaya davet ettik. Bu konuyu her yıl takibe devam ediyoruz. XVI. Uluslararası Kurumsal Yönetim Zirvesi’nin; şirketlerimizin insanı odağa alarak, kadın-erkek tüm yetkinliklere yatırım yapması ve yetkin insan kaynağını elinde tutabilmesi konusunda hepimize ilham vermesini diliyorum. “

XV. Kurumsal Yönetim Ödülleri Sahiplerini Buldu

Zirve kapsamında gerçekleştirilen XV. Kurumsal Yönetim Ödülleri Töreni ile kurumsal yönetim ilkelerini en iyi şekilde uygulayan şirketler ödüllendirildi. Ödül alan kurumlar, şeffaflık, hesap verebilirlik, adillik ve sorumluluk kriterleri doğrultusunda değerlendirildi.

Bu yıl ödüle layık görülen kuruluşlar;

BİST Kurumsal Yönetim Endeksi’nde En Yüksek Nota Sahip Kuruluş

Garanti BBVA 

BİST Kurumsal Yönetim Endeksi’nde En Yüksek Nota Sahip Kuruluşlar

Pegasus Hava Taşımacılığı A.Ş. ve Doğuş Otomotiv Servis ve Ticaret A.Ş.

BİST Kurumsal Yönetim Endeksi’nde En Yüksek Nota Sahip 3. Kuruluş

Aksa Akrilik Kimya Sanayi A.Ş.

BİST Kurumsal Yönetim Endeksi’nde Notunu En Çok Artıran Kuruluş

Consus Enerji İşletmeciliği ve Hizmetleri A.Ş.

Yönetim Kurulu Kategorisinde En Yüksek Nota Sahip Kuruluş

Garanti BBVA

Reel Sektör Şirketi Kategorisinde En Yüksek Nota Sahip Halka Açık Olmayan Kuruluş

SÜTAŞ

Finans Şirketi Kategorisinde En Yüksek Nota Sahip Halka Açık Olmayan Kuruluş

Garanti BBVA Emeklilik

En Yüksek Kurumsal Yönetim Derecelendirme Notuna Sahip Sivil Toplum Kuruluşu

Darüşşafaka Cemiyeti

En Yüksek Kurumsal Yönetim Derecelendirme Notuna Sahip 2. Sivil Toplum Kuruluşu

Türk Eğitim Vakfı

En Yüksek Kurumsal Yönetim Derecelendirme Notuna Sahip 3. Sivil Toplum Kuruluşu

Türkiye İç Denetim Enstitüsü 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bağcılar Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen 2. Geleneksel Basın Turnuvası’nda ilk maçlar geride kalırken zorlu müsabakalarda coşku ve heyecan vardı.

Bu yıl 2’ncisi düzenlenen Bağcılar Belediyesi Geleneksel Basın Turnuvası, dün start verdi. Daha önceden belirlenen fikstür doğrultusunda takımlar sahaya çıktı. Saat 20.00’de başlayan ve 23.00’e kadar süren turnuvada 12 takım galibiyet için ter döktü.

Heyecan ve çekişme yaşandı

Heyecanın hiç eksik olmadığı müsabakalarda heyecan ve çekişme yaşandı. Zorlu geçen maçlarda sporseverler centilmenliği de elden bırakmadı. Bu özel günde futbolcuları sevdikleri de yalnız bırakmadı. Kimi mesai arkadaşını kimi de akrabasını desteklemek için organizasyonun gerçekleştiği Mahmutbey Stadyumu’na geldi. Soğuk havaya rağmen seyri güzel ve renkli görüntüler yaşandı.

Güzel bir başlangıç oldu

Turnuvaya gösterilen ilgiden dolayı basın mensuplarına teşekkürlerini ileten Bağcılar Belediye Başkanı Yasin Yıldız, “Güzel bir başlangıç oldu. Heyecan ve coşkunun artarak devam edeceğine inanıyorum. Şampiyonluk için ter döken bütün takımlarımıza başarılar diliyorum” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Az görülen hastalıklardan Williams sendromu nedeniyle hareket etmekte ve oturmakta zorluk yaşayan 12 yaşındaki Osman Nuri Aktaş, bir yıl evvel başladığı koşu sporuyla pürüzlerinin üstesinden geliyor.

Denizli’de yaşayan Aktaş ailesinin 2 çocuğundan biri olan Osman Nuri’ye, yedinci kromozomdaki kopuklukla ortaya çıkan bir rahatsızlık olan “Williams sendromu” teşhisi konuldu.

Zihinsel engellilik, öğrenme ve büyüme meselelerine neden olan Williams sendromu nedeniyle yaşı ilerledikçe fizikî sıkıntıları artan 6. sınıf öğrencisi Osman Nuri, Denizli Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğünde misyon yapan özel sportmenler atletizm antrenörü Büşra Ertuğ’un tavsiyesiyle koşu sporuna yönlendirildi.

Azmi ve kararlılığıyla kısa müddette fizikî meseleleri azalan ve hareket kabiliyeti artan Osman Nuri, Denizli’de düzenlenen Okul Sporları Özel Sportmenler Atletizm Vilayet Birinciliği karşılaşmalarında 200 metre koşu branşında birinci oldu.

Özel Atletler Türkiye Atletizm Birinciliği karşılaşmalarına katılmak üzere Karaman’a gelen Osman Nuri Aktaş, AA muhabirine, spor yapmayı çok sevdiğini söyledi.

Sporun kendisi için çok kıymetli olduğunu ve her vakit yapmak istediğini belirten Osman Nuri, “Spor çok âlâ bir şey, çok seviyorum. Koşularda her vakit birinci olmak ve derece yapmak istiyorum.” dedi.

“Spor kronik rahatsızlıklarına da yeterli geliyor”

Anne Ayşe Aktaş ise oğluna 3 yaşında Williams sendromu teşhisi konulduğunu anlattı.

Williams sendromunun ender görülen bir hastalık olduğunu, Osman Nuri’nin bu nedenle çeşitli zorluklar yaşadığını lisana getiren Aktaş, şunları kaydetti:

“Osman’ın, yeme düşüncesi, tansiyon, şeker ve istikrar sorunu üzere kronik rahatsızlıkları var. Osman oturamıyor ve ayaklarını düzgün tutamıyordu. Hekimler lif kısalığı olduğunu söyledi. Fizik tedaviye başladık. Akabinde Büşra hocamızla spora başladık. Çocuklarımızın spor sayesinde etkin olup hayata karışması çok kıymetli. Osman artık daha rahat. Spor kronik rahatsızlıklarına da düzgün geliyor. Engelli aileleri çocuklarının durumunu kabullenip onları hayatın içine karıştırmak için ellerinde geleni yapmalı. Osman spora başlamadan evvel düzgün oturamayan bir çocuktu. Spora başladığımızdan beri rahat oturup, koşabilen bir çocuk oldu. Çok gelişme gösterdiğini düşünüyorum. İnşallah daha düzgün yerlere gelecek.”

Özel atletler atletizm antrenörü Büşra Ertuğ da Osman’ın sporla büyük gelişme gösterdiğini bildirdi.

Osman Nuri’nin çok azimli bir çocuk olduğunu aktaran Ertuğ, şöyle konuştu:

“Osman Nuri birinci geldiğinde oturamıyor ve koşamıyordu. Evvel esneme hareketleriyle, temel motor marifetlerini çalıştırdık. Akabinde yürüme adımları çalıştık ve koşu pistine girdik. Osman Nuri’nin azmini görünce atletizm branşından devam ettik. Şu an akranlarına nazaran çok düzgün bir düzeyde. Türkiye şampiyonaları, milletlerarası şampiyonalara katılacağımızı düşünüyorum. Spor her vakit çocuklarımızı düzgünleştiriyor.”

Karşıyaka Belediyesi tarafından bu yıl 22’nci kez düzenlenen ‘En Güzel Balkon Bahçe Yarışması’na başvurular başladı. Ödüllü yarışmaya katılım çağrısı yapan Belediye Başkanı Yıldız Ünsal “Balkonunda, bahçesinde doğaya dokunan tüm vatandaşlarımızı yarışmamıza katılmaya ve örnek olmaya davet ediyorum” dedi. 

Kent yaşamında yeşil dokunun önemine dikkat çekmeyi ve çevre bilincini yaygınlaştırmayı amaçlayan Karşıyaka Belediyesi, geleneksel hale getirdiği ‘En Güzel Balkon Bahçe Yarışması’nı bu yıl 22’nci kez gerçekleştirecek. ‘En Güzel Balkon’, ‘En Güzel Bahçe’ ve ‘En Güzel Apartman Bahçesi’ olmak üzere üç ayrı kategoride yapılacak yarışmaya katılmak isteyenler, 2 Mayıs Cuma gününe kadar 0 (232) 399 40 00 numaralı telefondan başvuruda bulunabilecek. 

JÜRİ DEĞERLENDİRECEK

Ödüllü yarışmada hem güzellikleriyle kent estetiğini güçlendiren hem de geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik gibi kriterlere uyum sağlayarak çevreye değer katan balkon ile bahçeler seçilecek. Bu kapsamda jüri tarafından başvuru sahiplerine yapılacak ziyaretlerde; balkon ve bahçelerde kullanılan çiçek çeşitliliği, özgünlük, sürdürülebilirlik, geri dönüşümlü malzemelerin kullanımı, aydınlatma ve sulama sistemleri, kent bahçeciliği, saksı ve süs eşyalarının uyumu gibi ölçütlere göre puanlama yapılacak. Her kategoride ilk 3’e girenlere törenle ödülleri takdim edilecek.

“ÖRNEK OLUN”

Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal “Bu yarışma ile amacımız sadece güzelliği ödüllendirmek değil, aynı zamanda sürdürülebilir çevre bilincini teşvik etmek, komşuluk ilişkilerini güçlendirmek ve ortak yaşam alanlarımızı yaşanabilir kılmaktır. Kentimizi daha yeşil ve daha güzel hale getirmeyi ancak birlikte başarabiliriz. Bu bilinci taşıyan ve balkonunda, bahçesinde doğaya dokunan tüm vatandaşlarımızı yarışmamıza katılarak örnek olmaya davet ediyorum” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bursa’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında düzenlenen 23 Nisan 12 yaş TBMM Kupası Tenis Turnuvası’nda Osmangazi Belediyesispor’un genç raketleri önemli başarılara imza attı.

Çocukların bedensel, zihinsel ve sosyal gelişimlerini destekleyerek, milli egemenlik ruhunu, birlik ve dayanışma duygusunu güçlendirmek adına düzenlenen 23 Nisan 12 yaş TBMM Kupası Tenis Turnuvası, genç sporcular tarafından büyük ilgi gördü. Hüdavendigar Spor Tesisleri’nde düzenlenen turnuvaya katılan sporcular, şampiyonluk için ter döktü. Kıran kırana geçen karşılaşmaların ardından kızlarda Osmangazi Belediyespor’un genç raketleri Irmak Özdemir birinci, Gülce Nil Aşkın ise ikinci oldu. Erkeklerde ise Eris Abazi birincilik, Fatih Erdem Dağlar ise ikincilik kürsüsünde yer aldı. Turnuvada dereceye eğiren sporculara madalyaları düzenlenen tören ile verildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Buca Belediye Başkanı Mimar Görkem Duman, alt yapı hizmetlerinden sosyal belediyeciliğe, ücretsiz sanat, hobi ve meslek kurslarından gençlik merkezlerine kadar geniş bir alanda yaşama dokunan hizmetleriyle Bucalılardan tam not aldı.

Bucalılar, 8 Nisan 2024 tarihinde mazbatasını alarak göreve başlayan Buca Belediye Başkanı Görkem Duman’ın bir yıllık hizmet süresini değerlendirdi. Uygun fiyatla sağlıklı ve lezzetli menülerin sunulduğu Kent Lokantası, askıda yemek uygulaması, öğrenci yurtları, okul öncesi ücretsiz eğitim merkezleri, ücretsiz sanat ve spor kursları, işveren ile iş arayanları buluşturan iki Etkin İstihdam Ofisi, Çınarlar Buluşma Noktası, ilçedeki tarım hafızasının canlanması için hayata geçirilen Tarım Okulu gibi hizmetlerden çok memnun kaldıklarını ifade eden Bucalılar, çalışmaların aynı doğrultuda sürmesini istedi.

“ÇOK DEĞERLİ”

Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Kampüsü karşısında bulunan Kent Lokantası’ndan faydalanan üniversite öğrencisi Abdurrahman Günay,  kent lokantalarının öğrenciler ve vatandaşlar için çok değerli olduğunu ifade ederek, “Bu fiyatlarla dışarıda bu şartlarda mümkün değil. Kent Lokantası’nın üçüncüsünün üniversitenin tam karşısında olması ulaşımı da çok rahat kılıyor. Başkan söz vermişti. Verdiği sözü tuttuğu için teşekkür ederiz” diye konuştu.

“ÖĞRENCİLERİN YEMEK SORUNU ÇÖZÜLDÜ”

Kent Lokantası’ndaki askıda yemek uygulamasından faydalanan üniversite öğrencisi Elif Ceyda Çakırca, “Öğrencilerin yemek sorunu çözüldü. Ben askıda yemek uygulamasından faydalanıp ücretsiz yemek yiyorum. Öğrencilerin ekonomisi açısından, özellikle yurtta kalan öğrenciler açısından gayet hesaplı. Bir yemeğe 200 – 250 Lira vermektense yalnızca 50 Lira vermek çok daha mantıklı. En azından günün bir öğününü burada hallediyorum” dedi.

“VERİMİMİZ ARTTI, KAZANCIMIZ ÇOĞALDI”

Buca’da üretim yapan Salih Çiftçi, Tarım Okulu’nda aldıkları eğitim sayesinde üretimlerinin arttığını söyleyerek, “Yıllardır tarımla uğraşıyoruz, zeytinliklerimiz var. Bugüne kadar babalarımızdan atalarımızdan bize ne öğretildi ise o şekilde üretimimizi yaptık. Görkem Başkan’ın sayesinde böyle bir yer açıldı. Bizi davet ettiler. Dünyadaki yeni teknolojiler, tarımla ilgili yapılması gerekenler bize seminerlerde anlatıldı. Aldığımız bilgileri üretimimizin daha verimli olması için uygulamaya başladık. Verimimiz arttı, kazancımız çoğaldı. Görkem Başkan sayesinde kaderimiz değişti, yüzümüz güldü” dedi.

ÜCRETSİZ ETÜT MERKEZİ BÖLGENİN YILDIZI OLACAK

Torunu Göksu Mahallesi’ndeki Edip Akbayram Etüt Merkezi’nde eğitim alacak olan Deniz Zekioğlu, ekonomik koşullarda dışarıda bir etüt merkezine göndermeye güçlerinin yetmediğini belirterek, “Emekliyim, ortaokula giden bir torunum var. Okuldan sonra derslerine ben yardımcı olmaya çalışıyorum ama yetemiyorum. Görkem Başkanımız burayı yakında hizmete açacak. Bölgemizin böyle bir kuruma ihtiyacı vardı. Öğrencilerimizin gelişimine çok destek olacak bu hizmet. Başkanımıza teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. 

“SOKAKLARIMIZDAKİ DEĞİŞİM DİKKAT ÇEKİCİ”

İlçedeki yol çalışmalarını değerlendiren eski Bucalı Vahap Bozkurt, “Çocukluğum bu sokaklarda geçti. Son dönemde sokaklarımızdaki büyük değişimi görebiliyoruz. Sokaklarımız asfaltlanıyor. Görkem kardeşim geldi, sanayinin yollarını unuttuk. Çalışmalarından dolayı teşekkür ederiz. İyi ki var” dedi.

“BUCA’NIN MAKÛS TARİHİ DEĞİŞTİ”

Tren yolu projesi hakkında konuşan Tahsin Gül, büyük değişimden dolayı Buca Belediye Başkanı Görkem Duman’a teşekkür ederek, “Bu üzerinde durduğumuz yol iki yüz yıllık. Çocukluğumda annem babamla trene binerdik. Yıllardır atıl durumdaydı. Sağ olsun Görkem Başkanımız buraya el attı da Buca’nın makûs tarihi değişti. Çocuklar parklarda oynuyor, insanlar yürüyor, bisiklete biniyor… En önemlisi bu değişim, buraya mutluluk huzur getirdi” diye konuştu.

GÖRKEM BAŞKAN SOKAK CANLARINA UMUT OLDU

Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi’ni sık sık ziyaret ettiğini ifade eden Asena Seven,  sokakta gördüğü yaralı hayvanları merkeze getirdiğini ve merkezde en iyi şekilde ilgilendiklerini anlatarak, “Personel çok ilgili. Ücretsiz çip takılıyor hayvanlara. Aradığım an gelip hayvana müdahale ediyorlar. Bu hizmet tabi ki Görkem Başkanımız sayesinde” dedi.

ÇALIŞAN ANNELER ARTIK DAHA MUTLU

Çalışan bir anne olan Duygu Boz ise kızının eğitim alması için Betontaş Çınar Anaokulu’nu tercih ettiğini ve çok memnun kaldığını belirterek, şöyle dedi: “Kızımın sosyalleşmesi, arkadaş çevresinin gelişmesi, kendisine olan güveninin gelişmesi açısından burası çok değerli. Kızım da burada olmaktan çok mutlu. Ben de işime rahatça gidip gelebiliyorum. Öğretmenlerimiz, idaremiz her konuda desteklerini kızımdan esirgemiyorlar. Tüm bu iyilikler için Başkanımız Görkem Duman’a çok teşekkür ediyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO), Carlo Tenan yönetiminde gerçekleştirdiği Birleşik Krallık turnesini başarıyla tamamlayarak ülkemize büyük bir gurur yaşattı. Dünyaca ünlü çellist Pablo Ferrández’in solistliğinde, beş farklı şehirde beş bini aşkın müzikseverle buluşan orkestra, etkileyici performansıyla dinleyiciler tarafından uzun süre ayakta alkışlandı. 

Türkiye’nin önde gelen senfonik topluluklarından ve 25. yılını dolduran Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO), sezon programlarının yanı sıra bu yıl yurtdışındaki turne ve konserleriyle de kariyerini başarıyla ilerletmeye devam ediyor. BİFO, Carlo Tenan yönetiminde gerçekleştirdiği Birleşik Krallık turnesini büyük bir başarıyla tamamladı. 4-11 Nisan 2025 tarihleri arasında Perth, Edinburgh, Londra, Guildford ve Sheffield’da müzikseverlerle buluşan topluluk, beş bini aşkın dinleyiciye ulaşarak unutulmaz konserlere imza attı.

Turne kapsamındaki konserlerde dünyaca ünlü çellist Pablo Ferrández’e eşlik eden BİFO, Ludwig van Beethoven, Franz Schubert, Saint-Saëns, Ferit Tüzün ve Muammer Sun’un eserlerini seslendirdi. Özellikle Londra ve Sheffield konserlerinde seslendirilen Ferit Tüzün’ün orkestral süiti Nasreddin Hoca ve bis parçası olarak Muammer Sun’un “Dönüşüm”ü, dinleyicilerin büyük beğenisini topladı.

5 Nisan’da İskoçya’nın Perth kentinde başlayan turne, sırasıyla Edinburgh (Usher Hall), Londra (Cadogan Hall), Guildford (G Live) ve Sheffield (Sheffield City Hall) konserleriyle devam etti. Orkestra, beş duraklık turnesi boyunca müzikseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Edinburgh’nın önemli konser salonlarından biri olan Usher Hall ve turnenin Londra durağındaki Cadogan Hall, uzun bir aradan sonra bir Türk orkestrasını ağırlayarak bu konseri tarihi bir buluşmaya dönüştürdü. Turnenin son iki durağı Guildford ve Sheffield’da ise BİFO’nun müzikal deneyimiyle çevrili dinamik yorumu izleyenlere unutulmaz bir akşam yaşattı. Konser salonlarını da klasik müzikseverlerle dolduran BİFO, dünya çapındaki başarısını Birleşik Krallık’taki bu beş etkileyici performans ile taçlandırdı.  

Borusan Sanat Müdürü Aydın Dorsay, başarıyla tamamlanan turne ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın Birleşik Krallık turnesi yoğun bir ilgiyle karşılandı. BİFO, beş konserinde de dinleyiciler tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı. Bis parçası olarak çaldığımız Muammer Sun’un Dönüşüm eseri, müzikseverler tarafından çok beğenildi. Orkestramızın performansı ve dinleyicilerden aldığımız coşku dolu tepkiler bizleri çok mutlu etti ve gururlandırdı. Bu turne, aynı zamanda Borusan Sanat olarak ülkemizi uluslararası platformlarda başarıyla temsil etme misyonumuzun önemli bir göstergesi oldu. Başta Vakfımızın Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Zeynep Hamedi olmak üzere ekibime ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” 

Müzikseverler BİFO’nun yurtdışı konserlerine ortak oluyor

Müzikseverler, BİFO’nun turne yolculuğu için www.bifoturne.com adresini ziyaret edebilirler. Bu blog, BİFO’nun turnelerinde gerçekleştirdiği provalardan sahne arkası görüntülerine, konser fotoğraflarından özel videolara kadar zengin bir içeriği bir araya getiren bir arşiv niteliği taşıyor. Topluluk, Eylül ayında ise Schleswig-Holstein Müzik Festivali kapsamında vereceği iki konser ile uluslararası alanda Türkiye’yi başarıyla temsil etmeyi sürdürecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yasa dışı bahis reklamı yaptığı ve teşvik ettiği teziyle 3 yıla kadar mahpusu talep edilen ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil’in cezası muhakkak oldu. 68 yaşındaki Erbil, ertelemeli 10 ay mahpus ve 1000 lira idari para cezasına çarptırıldı.

Ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil ve Serdar Ortaç başta olmak üzere kimi toplumsal medya fenomenleri ve ünlü isimler hakkında geçtiğimiz aylarda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yasadışı bahis reklamı yaptıkları ve insanları buna teşvik ettikleri iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı.

Soruşturma kapsamında Erbil hakkında 11 Kasım 2024 tarihinde mesken mahpusu biçiminde isimli denetim önlemi uygulanması kararı verilmiş, 27 Kasım 2024 tarihinde ise bu önlemin kaldırılmasına hükmedilmişti. 

ERBİL İÇİN KARAR VERİLDİ: 10 AY MAHPUS CEZASI

Yasa dışı bahis reklamı yaptığı ve teşvik savıyla 1 yıldan 3 yıla kadar mahpus cezasına çarptırılması talep edilen Erbil’in davasında karar çıktı. Hazırlanan iddianamede 3 yıla kadar mahpusu istenen 68 yaşındaki ünlü şovmene ertelemeli 10 ay mahpus cezası verildi ve 1000 TL isimli para cezasına hükmedildi. 

Uluslararası Okul Sporları Federasyonu’nun (ISF) 2025 yılı faaliyet programı kapsamında, 04 – 14 Nisan 2025 tarihleri arasında Sırbistan’ın Zlatibor kentinde düzenlenen “ISF U15 Gymnasiade” turnuvasında ülkemizi başarıyla temsil eden Buca Şehit Hüseyin Şimşek Ortaokulu öğrencisi olan Yunus Emre ÖZDEN, 41 kg Taekwondo kategorisinde Dünya İkincisi olarak büyük bir başarıya imza attı.

Yunus Emre ÖZDEN, daha önceki yıllarda elde ettiği derecelerle adından sıkça söz ettirmiş, 41 kg kategorisinde İzmir İkinciliği, 37 kg kategorisinde ise Türkiye ve Balkan Şampiyonluğu bulunan genç sporcumuz, Sırbistan’daki zorlu mücadelelerin ardından bu kez de Dünya ikinciliği elde ederek, hem ailesini hem de ülkemizi gururlandırdı.

İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, Yunus Emre ÖZDEN’i tebrik ederek, “Öğrencilerimizin azmi ve disiplinli çalışmaları bizleri gururlandırıyor. Başarılarının devamını diliyor; başta ailesi ve öğretmeni olmak üzere emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum.” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı