Gün: 16 Nisan 2025

  • Anadolu Hayat Emeklilik’in Ocak-Mart dönemi prim üretimi 4,4 milyar TL oldu

    Foreks – Anadolu Hayat (IS:ANHYT) Emeklilik’in yılın ilk üç ayında prim üretimi 4,44 milyar TL oldu.

    Şirket’ten KAP’a yapılan açıklamaya göre, Şirketimizin 01.01.2025-31.03.2025 dönemine ait brüt prim üretimi, hayat dalı 4.395.203.845,08.-TL, hayat dışı 724.613,11.-TL olmak üzere toplam 4.395.928.458,19.-TL olarak gerçekleşti. 

  • Barclays, tarife riskleri ve kazanç baskısı nedeniyle ABD otomotiv sektörünü ’negatif’e düşürdü

    Investing.com — Barclays, ABD Otomotiv ve Mobilite sektörüne ilişkin görünümünü Negatif’e düşürdü. Bu kararın gerekçesi olarak sektör genelinde kazançları, yatırımları ve tüketici talebini etkileme tehdidi oluşturan otomotiv tarifelerinden kaynaklanan artan riskler gösterildi.

    Aracı kurum, tarife senaryolarını finansal modellerine dahil ettiğini ve Ford (IS:FROTO) ile General Motors (NYSE:GM) için 2025 EBIT tahminlerini sırasıyla yüzde 60 ve yüzde 40 oranında düşürdüğünü açıkladı.

    Bununla birlikte, otomotiv tedarikçilerinin de bu durumdan etkilenmesi bekleniyor. Kâr tahminleri ortalama yüzde 10-25 oranında azaltıldı.

    Barclays, Başkan Donald Trump yönetimindeki tarifelerin uzun vadeli yapısal zorluklar oluşturduğunu belirtti.

    Bu arada, banka GM’yi Eşit Ağırlık seviyesine düşürdü ve Detroit merkezli rakibi karşısında Ford’u biraz daha tercih ettiğini ifade etti.

    Ayrıca, otomotiv teknolojisi yatırımlarına yönelik riskler ve elektrikli araç benimsemesinin yavaşlaması nedeniyle Aptiv (NYSE:APTV), Mobileye ve Visteon (NASDAQ:VC) hisselerinin notlarını Eşit Ağırlık’a düşürdü.

    Barclays notunda tek yükseltme Autoliv (NYSE:ALV) için yapıldı ve şirket Fazla Ağırlık seviyesine yükseltildi.

    Barclays, daha zayıf bir tüketici ortamının acıyı artırabileceği konusunda uyardı. Tarifeler nedeniyle yükselen araç fiyatları, yumuşayan ekonomik koşullarla çakışabilir.

    Sonuç olarak, düşen hacimler, bozulan tedarik zincirleri ve “sınırlı dengeleyiciler” ile daha yüksek maliyetler ortaya çıkabilir.

    Banka, değerlemelerin bu riskleri tam olarak yansıtmadığını savundu.

    Bazıları otomotiv hisselerinin tüm zamanların en düşük çarpanlarında işlem gördüğünü iddia etse de, Barclays konsensüs tahminlerinin tarife riskini çok az fiyatladığına inanıyor.

    Tarifeler ayrıca otomobil üreticilerinin uzun vadeli elektrifikasyon planları üzerinde de gölge oluşturabilir. Barclays, EV üretiminin artan maliyetler ve belirsiz taleplerle karşı karşıya kalması nedeniyle, şirketlerin marjları korumak için gelişmiş içerik ve teknoloji yatırımlarını azaltabileceğini öngörüyor.

    Banka, olumsuz bir senaryoda, OEM kazançlarının yüzde 70’ten fazla, tedarikçi kazançlarının ise ortalama yüzde 30 oranında baskı altında kalabileceği konusunda uyardı.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • PİYASAYA BAKIŞ-Borsa günü hafif satıcılı tamamladı

    Foreks – BIST 100 endeksi günü -29,83 puan düşüşle 9393,79 puandan kapattı.

     ForInvest Haber anketine göre BIST 100 endeksinin günü 55,84 puan artışla kapatması bekleniyordu.

    ForInvest Haber’in BIST100 endeksi kapanış anketinde en yakın tahmini -28,2 puan ile Halk Yatırım/Berker Altu yaptı.

    Ankette 2. en yakın tahmini -24,11 puan ile A1 Capital/Güngör Şahin Topuz yaptı.

    Ankette 3. en yakın tahmini -10,3 puan ile InvestAZ Yatırım/Zeynep Pehlivan yaptı.

    Bugün düzenlenen ForInvest Haber BIST 100 endeksi kapanış anketine 30 aracı kurum analisti katıldı; 27 analist pozitif, 3 analist ise negatif kapanış tahmininde bulundu.

    NOT: Foreks Haber tarafından günlük düzenlenen BIST100 anketlerine katılmak isteyen yatırım uzmanları [email protected] adresine başvuru maili gönderebilir.

  • Meka Global Makine, sermayesini %1.180 bedelsiz artırma kararı aldı

    Foreks – Meka Global Makine, sermayesini %1.180 bedelsiz artırma kararı aldı.

    Şirket’ten KAP’a yapılan açıklamaya göre, 62,5 milyon TL nominal değerli çıkarılmış sermayenin, tamamı iç kaynak ile kar payının sermayeye ilave edilmesi suretiyle 333.422.746,00-TL’si “Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları” hesabında, 379.863.014,00-TL’si “Hisse Senedi İhraç Primleri” hesabında ve 24.214.240,00-TL’si “Geçmiş Yıl Karları” hesabında bulunan tutarlardan karşılanmak üzere 737,5 milyon TL bedelsiz artırılarak 800 milyon TL’ye yükseltilmesine karar verildi.

    Açıklamada şu bilgiler verildi:

    “Şirketimizin mevcut kayıtlı sermaye tavanı 250.000.000,00-TL olmakla birlikte sermaye artırımı sonrası ulaşılacak çıkarılmış sermayenin kayıtlı sermaye tavanından daha yüksek olması sebebiyle Sermaye Piyasası Kurulu’nun II-18.1 sayılı Kayıtlı Sermaye Sistemi Tebliği’nin 6’ncı maddesinin altıncı fıkrası hükmünden yararlanılarak kayıtlı sermaye tavanının bir defaya mahsus olmak üzere aşılmasına;

    Artırıma konu “Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farklar”, “Hisse Senedi İhraç Primi” ve “Geçmiş Yıl Karları” hesaplarındaki ilgili tutarların “Sermaye” hesabına aktarılması ve aktarımın yeminli mali müşavirlik raporu ile tevsik edilmesi hususları ile ilgili olarak gerekli işlemlerin tesis edilmesine,

    Sermaye artırımı nedeniyle ihraç edilecek beheri 1-TL (bir Türk Lirası) nominal değerli 737.500.000 adet payın, 118.000.000,00 adedinin A Grubu nama yazılı ve 619.500.000,00 adedinin B Grubu hamiline yazılı pay olarak çıkarılmasına, sermaye artırımı ile ilgili yasal süreçlerin tamamlanmasını takiben A Grubu pay sahiplerine payları oranında A Grubu payların, B Grubu pay sahiplerine payları oranında B Grubu payların kaydi sistem esaslarına uygun şekilde dağıtılmasına,

    Bedelsiz sermaye arttırımı ile ilgili gerekli onayların alınması için SPK’ya başvurulmasına ve bu işlemleri yapmak üzere genel müdüre yetki verilmesine,

    Oy birliğiyle karar verilmiştir.”

  • Anadolu Hayat Emeklilik’in Ocak-Mart dönemi prim üretimi 4,4 milyar TL oldu

    Foreks – Anadolu Hayat (IS:ANHYT) Emeklilik’in yılın ilk üç ayında prim üretimi 4,44 milyar TL oldu.

    Şirket’ten KAP’a yapılan açıklamaya göre, Şirketimizin 01.01.2025-31.03.2025 dönemine ait brüt prim üretimi, hayat dalı 4.395.203.845,08.-TL, hayat dışı 724.613,11.-TL olmak üzere toplam 4.395.928.458,19.-TL olarak gerçekleşti. 

  • Barclays, tarife riskleri ve kazanç baskısı nedeniyle ABD otomotiv sektörünü ’negatif’e düşürdü

    Investing.com — Barclays, ABD Otomotiv ve Mobilite sektörüne ilişkin görünümünü Negatif’e düşürdü. Bu kararın gerekçesi olarak sektör genelinde kazançları, yatırımları ve tüketici talebini etkileme tehdidi oluşturan otomotiv tarifelerinden kaynaklanan artan riskler gösterildi.

    Aracı kurum, tarife senaryolarını finansal modellerine dahil ettiğini ve Ford (IS:FROTO) ile General Motors (NYSE:GM) için 2025 EBIT tahminlerini sırasıyla yüzde 60 ve yüzde 40 oranında düşürdüğünü açıkladı.

    Bununla birlikte, otomotiv tedarikçilerinin de bu durumdan etkilenmesi bekleniyor. Kâr tahminleri ortalama yüzde 10-25 oranında azaltıldı.

    Barclays, Başkan Donald Trump yönetimindeki tarifelerin uzun vadeli yapısal zorluklar oluşturduğunu belirtti.

    Bu arada, banka GM’yi Eşit Ağırlık seviyesine düşürdü ve Detroit merkezli rakibi karşısında Ford’u biraz daha tercih ettiğini ifade etti.

    Ayrıca, otomotiv teknolojisi yatırımlarına yönelik riskler ve elektrikli araç benimsemesinin yavaşlaması nedeniyle Aptiv (NYSE:APTV), Mobileye ve Visteon (NASDAQ:VC) hisselerinin notlarını Eşit Ağırlık’a düşürdü.

    Barclays notunda tek yükseltme Autoliv (NYSE:ALV) için yapıldı ve şirket Fazla Ağırlık seviyesine yükseltildi.

    Barclays, daha zayıf bir tüketici ortamının acıyı artırabileceği konusunda uyardı. Tarifeler nedeniyle yükselen araç fiyatları, yumuşayan ekonomik koşullarla çakışabilir.

    Sonuç olarak, düşen hacimler, bozulan tedarik zincirleri ve “sınırlı dengeleyiciler” ile daha yüksek maliyetler ortaya çıkabilir.

    Banka, değerlemelerin bu riskleri tam olarak yansıtmadığını savundu.

    Bazıları otomotiv hisselerinin tüm zamanların en düşük çarpanlarında işlem gördüğünü iddia etse de, Barclays konsensüs tahminlerinin tarife riskini çok az fiyatladığına inanıyor.

    Tarifeler ayrıca otomobil üreticilerinin uzun vadeli elektrifikasyon planları üzerinde de gölge oluşturabilir. Barclays, EV üretiminin artan maliyetler ve belirsiz taleplerle karşı karşıya kalması nedeniyle, şirketlerin marjları korumak için gelişmiş içerik ve teknoloji yatırımlarını azaltabileceğini öngörüyor.

    Banka, olumsuz bir senaryoda, OEM kazançlarının yüzde 70’ten fazla, tedarikçi kazançlarının ise ortalama yüzde 30 oranında baskı altında kalabileceği konusunda uyardı.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • ETILR.E ve RUZYE.E paylarında 15 Mayıs seans sonuna kadar brüt takas uygulanacak

    Foreks – Volatilite Bazlı Tedbir Sistemi (VBTS) kapsamında ETILR (IS:ETILR).E ve RUZYE.E paylarında 16/04/2025 tarihli işlemlerden (seans başından) 15/05/2025 tarihli işlemlere (seans sonuna) kadar brüt takas uygulanacak.

    Borsa İstanbul’dan KAP’a yapılan açıklamada şu bilgiler verildi:

    “Sermaye Piyasası Kurulu kararı uyarınca devreye alınan Volatilite Bazlı Tedbir Sistemi (VBTS) kapsamında ETILR.E ve RUZYE.E paylarında 16/04/2025 tarihli işlemlerden (seans başından) 15/05/2025 tarihli işlemlere (seans sonuna) kadar brüt takas uygulanacaktır. İlgili payda halihazırda uygulanmakta olan ve VBTS kapsamında önceki aşamalarda tanımlanan tedbirler de (kredili işlem yasağı tedbiri) brüt takas tedbirinin uygulandığı süre boyunca devam edecektir.

    Not: VBTS kapsamında getirilen tedbirler, payın işlem gördüğü pazarın/platformun işlem kuralları, pazar değişimi veya diğer nedenlerle uygulanan işlem esaslarından ayrı olarak değerlendirilir. Buna göre VBTS tedbirleri diğer düzenlemeler veya kararlarla uygulamaya alınan işlem esaslarının geçerlilik süresinden ayrı olarak tedbir süresinin sonuna kadar uygulanmaya devam eder.   SPK’nın 05/12/2024 tarihli kararı uyarınca yalnızca BIST 50 endeksi kapsamında yer alan paylarda yapılabilen açığa satış işlemleri, SPK’nın 23/03/2025 tarihli kararı ile 24/03/2025 tarihinden 25/04/2025 tarihi seans sonuna kadar yasaklanmıştır.”

  • BAKAB.E payları 15 Mayıs seans sonuna kadar açığa satışa ve kredili işlemlere konu edilemeyecek

    Foreks – Volatilite Bazlı Tedbir Sistemi (VBTS) kapsamında BAKAB (IS:BAKAB).E payları 16/04/2025 tarihli işlemlerden (seans başından) 15/05/2025 tarihli işlemlere (seans sonuna) kadar açığa satışa ve kredili işlemlere konu edilemeyecek.

    Borsa İstanbul’dan KAP’a yapılan açıklamada şu bilgiler verildi:

    “Sermaye Piyasası Kurulu kararı uyarınca devreye alınan Volatilite Bazlı Tedbir Sistemi (VBTS) kapsamında BAKAB.E payları 16/04/2025 tarihli işlemlerden (seans başından) 15/05/2025 tarihli işlemlere (seans sonuna) kadar açığa satışa ve kredili işlemlere konu edilemeyecektir.

    Not: VBTS kapsamında getirilen tedbirler, payın işlem gördüğü pazarın/platformun işlem kuralları, pazar değişimi veya diğer nedenlerle uygulanan işlem esaslarından ayrı olarak değerlendirilir. Buna göre VBTS tedbirleri diğer düzenlemeler veya kararlarla uygulamaya alınan işlem esaslarının geçerlilik süresinden ayrı olarak tedbir süresinin sonuna kadar uygulanmaya devam eder.   SPK’nın 05/12/2024 tarihli kararı uyarınca yalnızca BIST 50 endeksi kapsamında yer alan paylarda yapılabilen açığa satış işlemleri, SPK’nın 23/03/2025 tarihli kararı ile 24/03/2025 tarihinden 25/04/2025 tarihi seans sonuna kadar yasaklanmıştır.”

  • S&P, Shanghai Electric görünümünü pozitife revize etti, ’BBB’ notunu teyit etti

    Investing.com — S&P Global Ratings, Shanghai Electric Holdings Group Co. Ltd. (SEHG) ve ana iştiraki Shanghai Electric Group Co. Ltd.’in görünümünü durağandan pozitife revize etti. Her iki kuruluş için ’BBB’ uzun vadeli ihraççı kredi notları teyit edildi. Görünümdeki iyileşme, güçlü sektör temelleri ve şirketin sürdürdüğü mali disiplin sayesinde SEHG’nin artan kazanç ve nakit akışı beklentisine dayanıyor.

    Çin’in en büyük enerji ekipmanı üreticilerinden biri olan SEHG’nin, güçlü pazar konumu, temel ürünlere yönelik sağlam yeni siparişler ve gelişmiş işletme sermayesi yönetiminden faydalanması bekleniyor. Pozitif not görünümü, SEHG’nin artan kâr ve nakit akışının önümüzdeki 12-24 ay içinde borç büyümesini yönetmesine ve kaldıraç oranını düşürmesine yardımcı olacağı inancını yansıtıyor.

    SEHG ve Shanghai Electric için revize edilen görünüm, önümüzdeki 12-24 ay içinde şirketlerin marj ve nakit akışındaki toparlanmaya ilişkin artan öngörülebilirlikten kaynaklanıyor. Şirketlerin güçlü alt pazar talebinden, sağlam pazar konumundan ve disiplinli finansal yönetimden faydalanmaları bekleniyor.

    SEHG’nin gelirinin önümüzdeki iki yıl içinde düşük tek haneli bir yüzde oranında artması bekleniyor. Bu artış, öncelikle termal güç ekipmanı işindeki büyümeden kaynaklanacak. Çin’de kömürle çalışan enerji ekipmanlarının pazar lideri olan SEHG, 2022’den bu yana hükümetin kömürle çalışan enerji kapasitesi artırımına yönelik teşviklerinden faydalandı. Bu tür ekipmanlar için yıllık yeni siparişleri 2023 ve 2024’te 2021 seviyesine kıyasla iki kattan fazla artarak 30 milyar Çin renminbisinin (RMB) üzerine çıktı. Bu durumun önümüzdeki iki ila üç yıl içinde segment büyümesini artırması bekleniyor.

    Şirketin diğer iş segmentlerine göre daha yüksek kârlılık sunan enerji ekipmanı segmentinin, gelirin daha yüksek bir oranını oluşturması bekleniyor. Bu durum, asansör işindeki yoğun rekabet ve daha zayıf marjların etkisini dengeleyecek.

    SEHG’nin FAVÖK marjının 2023’teki %5,5’ten 2024’te %6,0-%6,5’e yükseldiği tahmin ediliyor ve önümüzdeki bir ila iki yıl boyunca benzer bir seviyede kalacağı öngörülüyor. Şirketin FAVÖK’ünün 2023’teki 7,8 milyar RMB’den bu dönemde 9,0 milyar RMB-9,5 milyar RMB’ye genişlemesi bekleniyor. Benzer şekilde, Shanghai Electric’in FAVÖK marjının 2025-2026’da %6,5-%7,0 seviyesinde kalması öngörülüyor.

    İşletme sermayesi yönetiminin ve mali disiplinin iyileştirilmesinin SEHG’nin kaldıraç oranını düşürmesine yardımcı olması bekleniyor. Şirket, kömürle çalışan enerji santrallerinden ürün teslimatını ve kurulumunu hızlandırmak için artan avans ödemeleri nedeniyle 2024’te işletme sermayesi hareketinden 8,0 milyar RMB-9,0 milyar RMB net nakit girişi gördü. Bu durum, SEHG’nin faaliyet nakit akışını önemli ölçüde iyileştirdi ve 2024’te bazı borçlarını ödemesine olanak sağladı. Böylece borç-FAVÖK oranı 2023’teki 6,4x’ten 4,5x-5,0x’e düştü. Oranın 2025-2026’da 4,3-4,5x’e daha da düşmesi öngörülüyor.

    SEHG’nin Şanghay belediye hükümetinden olağanüstü destek alma olasılığı çok yüksek. Şirket, enerji endüstrisi tedarik zincirindeki önemli büyüklüğü ve önemi göz önüne alındığında, Şanghay belediye hükümetiyle çok güçlü bağlarını sürdürüyor ve çok önemli bir rol oynuyor. Şanghay’ın yerel Devlet Varlıklarını Denetleme ve Yönetim Komisyonu (SASAC), gruba sermaye enjekte etmeye ve şirketin üst düzey yönetimini doğrudan atamaya devam ediyor. Bu durum güçlü bağları vurguluyor.

    Shanghai Electric, SEHG’nin ana iştiraki olmaya devam ediyor. Shanghai Electric’in notu SEHG’ninki ile birlikte hareket edecek. Shanghai Electric, 2024’ün ilk yarısında SEHG’nin varlıklarının ve gelirinin %70’inden fazlasını oluşturdu. Bu katkıların önümüzdeki 24 ay boyunca benzer bir seviyede kalması bekleniyor.

    SEHG ve Shanghai Electric üzerindeki pozitif görünüm, grubun sağlıklı sektör koşulları ve disiplinli finansal yönetim sayesinde finansal performansını iyileştirme yolunda olduğu inancını yansıtıyor. Temel ürünler için sağlam sipariş birikimi, iyileşen işletme sermayesi devir hızı ve istikrarlı sermaye harcamaları, SEHG’nin önümüzdeki 12-24 ay içinde kredi profilini güçlendirmesine yardımcı olmalı.

    SEHG ve Shanghai Electric’in görünümü, SEHG’nin borç-FAVÖK oranı uzun bir süre boyunca 5x’e doğru kötüleşirse durağana revize edilebilir. Bu durum muhtemelen önemli işletme sermayesi çıkışı veya agresif borçla finanse edilen satın almalardan kaynaklanabilir. Her iki şirketin de notları, SEHG’nin borç-FAVÖK oranı sürekli olarak 4,5x’in altına düşerse ve grup marjlarını korursa yükseltilebilir.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Kıraç Galvaniz, Karayolları 16’ıncı Bölge Müdürlüğü’nün 128,7 milyon TL bedelli ihalesini kazandı

    Foreks – Kıraç Galvaniz (IS:TCKRC), Karayolları 16’ıncı Bölge Müdürlüğü’nün 128,7 milyon TL bedelli ihalesini kazandı.

    Şirket’ten KAP’a yapılan açıklamada şu bilgiler verildi:

    “17.03.2025 tarihinde gerçekleştirilen 2025/248790 ihale kayıt numaralı “Karayolları 16. (Sivas) Bölge Müdürlüğü Dahilindeki Yollarda Çelik Otokorkuluk Yapım, Bakım ve Onarım İşi” konulu ihale şirket uhdesinde kalmıştır. İhale bedeli 128.699.875,00 TRY olup, ihale için kesinleşme kararı tarafımıza ulaşmıştır.

    Nihai sözleşme süreci kamuoyu ve yatırımcılarımıza bildirilecektir.”

  • Arkansas, gıda pullarında gazlı içecek ve şeker yasağı için USDA onayı istiyor

    Investing.com — Arkansas, Tamamlayıcı Beslenme Yardım Programı (SNAP) olarak bilinen gıda pulları kullanılarak gazlı içecek ve şeker satın alımının yasaklanması için ABD Tarım Bakanlığı’na (USDA) başvuran ilk eyalet oldu.

    Tarım Bakanı Brooke Rollins, Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy, Jr.’ın desteğiyle, SNAP yararlanıcılarının yardımlarıyla satın alabilecekleri ürün yelpazesini sınırlamayı amaçlayan eyalet taleplerini onaylamaya hazır olduğunu belirtti. SNAP şu anda ülke genelinde 41 milyondan fazla Amerikalı tarafından kullanılıyor.

    Arkansas Valisi Sarah Huckabee Sanders ve Bakan Rollins, talebi Salı günü düzenledikleri ortak bir basın toplantısında kamuoyuna duyurdu. Rollins, USDA’nın eyaletin talebini hızla onaylayacağı konusunda iyimser olduğunu ifade etti. Ayrıca konuyu daha detaylı görüşmek üzere Çarşamba günü USDA ve eyalet yetkilileri arasında bir telekonferans planlandığını da sözlerine ekledi.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Aktivist Elliott, HP Enterprise’da 1,5 milyar dolardan fazla hisse aldı – kaynaklar

    Investing.com — Aktivist yatırım fonu Elliott Investment Management, Hewlett Packard Enterprise Co (NYSE:HPE) şirketinde 1,5 milyar dolardan fazla hisse satın aldı. Bu bilgi, konuya yakın kaynaklardan Investing.com’a aktarıldı.

    Bloomberg News, bu hisse alımını Salı günü ilk kez duyurmuştu.

    Elliott’ın doğrudan niyetleri henüz bilinmiyor. Ancak kaynaklar, yatırım yönetim şirketinin şirketle yapacağı görüşmeler yoluyla hissedar değerini artırmayı planladığını belirtti.

    HPE hisseleri geçtiğimiz yıl %30’dan fazla değer kaybetti. Bununla birlikte, bugünkü haberin ardından hisseler %5 yükseldi.

    Elliott, 20 milyar dolar piyasa değerine sahip şirketin sorunları arasında ilk çeyrek sonuçları ve iş gücü kesintileri de bulunurken müdahale etmeye karar verdi.

    Mart ayında HPE, hayal kırıklığı yaratan ilk çeyrek sonuçlarını ve ikinci çeyrek ile tam yıl için zayıf öngörülerini açıklamıştı.

    Wall Street analistleri sonuçları “hayal kırıklığı” ve “kötü uygulama” olarak nitelendirdi.

    Deutsche Bank (NYSE:DB) analistleri rapor sonrası şu açıklamayı yaptı: “Basitçe söylemek gerekirse, HPE’nin F1Ç25 sonuçları hayal kırıklığı yarattı. Düşük marjlar ve serbest nakit akışı ile zayıflayan F2025 öngörüsü en büyük olumsuzluk olarak öne çıktı.”

    Bernstein analistleri, ilk çeyrekte brüt marjların hem geleneksel hem de yapay zeka sunucuları için fiyat indirimleri ve envanter yönetimi sorunları nedeniyle beklentilerin yaklaşık 190 baz puan altında kaldığını belirtti. Bu arada, tam yıl hisse başına kazanç öngörüsü orta noktada %15 daha düşüktü.

    Şirket, kazanç açıklamasıyla birlikte maliyet yapısını yeniden düzenlemek için iş gücünü %5 veya 2.500 kişi azaltacağını da duyurdu.

    Elliott’a gelince, firma teknoloji sektöründe güçlü bir geçmişe sahip. Salesforce (NYSE:CRM), SAP ve Citrix Systems’i (NASDAQ:CTXS) büyüme değişikliklerine yönlendirdi. Citrix artık özelleştirilmiş durumda ve Cloud Software Group adı altında faaliyet gösteriyor. Elliott, 2022’de Vista Equity Partners ile birlikte 13 milyar dolarlık bir anlaşmayla Citrix’i özelleştirmeye yardımcı oldu.

    Bununla birlikte, Elliott, HPE’nin daha başarılı rakibi Dell Technologies Inc’e (NYSE:DELL) de yatırım yapmış durumda. Dell sürekli olarak HPE’den daha iyi performans gösterdi. Kaynaklara göre Elliott, şirkete sürekli gelişen teknoloji sektöründe rakiplerini yakalamasında yardımcı olmayı hedefliyor. Bu sektör son dönemde özellikle yapay zeka genişlemesi ve büyümesine odaklanmış durumda.

    HPE, 2015 yılında bilgisayar ve yazıcı tedarikçisi HP Inc’den (NYSE:HPQ) ayrıldı. O zamandan beri HPE, şirket satın almalarında aktif oldu. 2017’de Nimble Storage’ı ve 2019’da Cray Inc’i satın aldı.

    2024’te HPE, Elliott’ın daha önce 2014’te %6,2 hisse alarak büyümeye teşvik ettiği Juniper Networks’ü (NYSE:JNPR) satın alacağını duyurdu. Ancak HPE’nin bu satın alması, ABD Adalet Bakanlığı’nın antitröst endişeleri nedeniyle anlaşmayı engellemek için dava açmasından bu yana askıya alındı.

    HPE, hisse alımı hakkında yorum yapmayı reddetti.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Moody’s, Barry Callebaut için görünümü negatife çevirdi, Baa3 notunu teyit etti

    Investing.com — Moody’s Ratings, 15 Nisan 2025 tarihinde, yüksek kaliteli çikolata ve kakao ürünlerinin önde gelen üreticisi Barry Callebaut AG’nin görünümünü durağandan negatife çevirdiğini açıkladı. Buna rağmen, Baa3 uzun vadeli ihraççı notu ve Barry Callebaut Services N.V. tarafından ihraç edilen tahvillerin Baa3 destekli üst düzey teminatsız notu teyit edildi.

    Gözden geçirilen görünüm, Moody’s’in Barry Callebaut’un nakit üretimindeki uzun süreli bozulma beklentisini yansıtıyor. Bu durum, önümüzdeki 12 ila 18 ay içinde kredi metriklerinde beklenen iyileşmeyi daha zorlu hale getiriyor. Şirketin nakit üretimi, hacim baskısı, şirketin BC Next Level maliyet tasarrufu programının tam faydalarının gerçekleşmesindeki gecikmeler ve Ağustos 2025’te sona eren mali yılının ilk yarısında beklenenden düşük nakit üretimi gibi çeşitli faktörlerden etkilendi.

    Barry Callebaut’un baş analisti ve Moody’s Ratings Kıdemli Başkan Yardımcısı Paolo Leschiutta şöyle dedi: “Şirketin kârlılığı ve likiditesi yeterli düzeyde ve kakao endüstrisinin temelleri hala olumlu. Ancak, şirketin önümüzdeki 12 ila 18 ay içinde nakit üretimini hızla toparlaması belirsizliğini koruyor ve kredi metriklerinde iyileşme sağlanamaması durumunda not indirimi gerçekleşebilir.”

    Barry Callebaut’un işletme sermayesi gereksinimleri, 2024 başından bu yana kakao çekirdeği fiyatlarındaki ani ve benzeri görülmemiş artış ve nispeten uzun işletme sermayesi döngüsü nedeniyle önemli ölçüde arttı. Sonuç olarak, şirket işletme sermayesine yaptığı önemli yatırımı ek borçlanma yoluyla finanse ediyor. Bu durum kredi metrikleri üzerinde önemli bir baskı oluşturuyor.

    Barry Callebaut’un Moody’s tarafından düzeltilmiş borç/FAVÖK oranıyla ölçülen finansal kaldıraç oranı, Şubat 2025 itibarıyla 8,0x’ı aştı. Bu oran, Baa3 notu için yüksek bir seviye. Bununla birlikte, Moody’s önümüzdeki 12 ila 18 ay içinde kredi metriklerinde iyileşme bekliyor. Ancak şirketin kaldıraç oranının yaklaşık 3,5x olan tarihsel seviyelerine dönmesi zaman alacak.

    Şirketin zorluklarına rağmen, bazı olumlu yönler de bulunuyor. Kakao çekirdeği fiyatları 2024’teki zirve seviyelerinden biraz düştü. Piyasada arz fazlası olduğuna dair erken işaretler var. Bu durum, daha düşük fiyatları desteklemeli ve gelecekteki işletme sermayesi ihtiyaçlarını hafifletmeli. Ayrıca, ilk yarıda tek seferlik faktörlerin olumsuz etkilerine rağmen, şirketin tekrarlayan FVÖK ve ton başına tekrarlayan FVÖK’ü marjinal olarak büyüdü.

    Şirketin BC Next Level programının kredi metriklerinin iyileşmesini desteklemesi bekleniyor. Ancak faydaların çoğunun 2026 mali yılında görülmesi bekleniyor. Bu da 2025 mali yılı için yüksek kaldıraç oranına neden olacak. Programın uygulanma maliyetleri nedeniyle şirketin kısa vadeli raporlanan kârlılığı baskı altında kalacak.

    Önemli işletme sermayesi gereksinimlerine rağmen, şirketin likiditesi yeterli düzeyde. Bu durum, Şubat 2025 sonu itibarıyla bilançoda yaklaşık 1,7 milyar İsviçre Frangı nakit, Ekim 2028’de vadesi dolacak 1,3 milyar avroluk döner kredi imkanının tam kullanılabilirliği ve Ekim 2026’da vadesi dolacak yeni 620 milyon avroluk imkan ile destekleniyor.

    Bununla birlikte, şirketin kakao çekirdeği fiyatlarının oynaklığı nedeniyle bol likidite kaynaklarını koruması gerekiyor. Normalde mevsimsel envanter alımlarını finanse etmek için 900 milyon avroluk ticari senet programı dahil kısa vadeli borçlara güveniyor. Şubat 2025 itibarıyla kısa vadeli borç 2,55 milyar İsviçre Frangı ile normalden daha yüksekti.

    Negatif görünüm, Moody’s’in şirketin nakit üretimindeki uzun süreli bozulma beklentilerini yansıtıyor. Hacim baskısı, şirketin BC Next Level maliyet tasarrufu programı kapsamındaki tasarrufların tam faydalarını görmede gecikme ve daha önce tahmin edilenden daha düşük nakit üretimi gibi bir dizi faktör, şirketi kakao çekirdeği fiyatlarındaki daha fazla oynaklığa karşı daha savunmasız bırakacak. Kredi metriklerinde iyileşme gösterilememesi not indirimiyle sonuçlanabilir.

    Negatif görünüm ve önümüzdeki 12 ila 18 ay içinde beklenen zayıf kredi metrikleri nedeniyle yukarı yönlü not baskısı şu anda sınırlı. Şirketin serbest nakit akışı üretiminde iyileşme olmaması veya Moody’s düzeltilmiş FAVÖK’ün 1.000 milyon İsviçre Frangı’na doğru büyümemesi ya da düzeltilmiş kaldıraç oranının 2026 mali yılının ötesinde 3,5x’in oldukça üzerinde kalması durumunda not üzerinde aşağı yönlü baskı oluşabilir.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Moody’s, Security Bank’ın notlarını teyit etti, görünümü negatife çevirdi

    Investing.com — Moody’s Ratings, Security Bank Corporation’ın Baa2 ve P-2 uzun vadeli ve kısa vadeli yerel ve yabancı para mevduat notlarını yeniden teyit etti. Bu, Baa2 yabancı para birimi üst düzey teminatsız notunu, Baa2/P-2 uzun vadeli ve kısa vadeli yerel ve yabancı para birimi ihraççı notlarını ve Baa2/P-2 uzun vadeli ve kısa vadeli yerel ve yabancı para birimi Karşı Taraf Riski Notlarını içeriyor. Security Bank’ın Baa2(cr)/P-2(cr) uzun vadeli ve kısa vadeli Karşı Taraf Riski Değerlendirmeleri ile baa3 Temel Kredi Değerlendirmeleri (BCA) ve Düzeltilmiş BCA’sı da teyit edildi.

    Security Bank’ın Baa2 yabancı para birimi üst düzey teminatsız orta vadeli tahvil programı notu ve P-2 yabancı para birimi diğer kısa vadeli notu da onaylandı. Bununla birlikte, Security Bank’ın mevduat, ihraççı ve üst düzey teminatsız notlarına ilişkin görünüm stabilden negatife çevrildi. Bu değişiklik, öncelikle bankanın sermaye tamponu üzerindeki olumsuz baskıdan kaynaklanıyor.

    Görünümdeki değişiklik aynı zamanda bankanın güçlü kredi büyümesinin ve gelecekteki zararları absorbe etme kabiliyetinin zayıflamasının potansiyel olumsuz etkisini de dikkate alıyor. Bu durum, Security Bank’ın nispeten agresif finansal stratejisini ve risk yönetimini gösteren çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) çerçevesinde görülüyor. Bu durum bankanın kredi profilini olumsuz etkileyebilir. 2023 ve 2024 yıllık denetlenmiş mali tablolarındaki hatalar, daha sonra düzeltilmiş olsa da, bankanın rakiplerine kıyasla iç kontrollerindeki zayıflıkları ortaya çıkarmış ve operasyonel riski artırma potansiyeli taşıyor. Bu zorluklar, G-3 orta düzey yönetişim ihraççı profil puanında yansıtılıyor.

    Security Bank’ın Baa2 notlarının ve baa3 BCA’sının teyidi, bankanın ortalama ödeme gücü ve likidite metriklerini yansıtıyor. Bununla birlikte, Security Bank’ın rakiplerinden daha zayıf finansman yapısına da işaret ediyor.

    Security Bank’ın notlarına ilişkin görünümün stabilden negatife revize edilmesi, bankanın risk ağırlıklı varlıkların yüzdesi olarak ölçülen somut ortak sermayesinin (TCE/RWA) olumsuz baskı altında kalacağı beklentisini yansıtıyor. Bankanın TCE/RWA’sı Aralık 2024 itibarıyla bir yıl önceki %17,0’den %13,7’ye düştü. Bu düşüş, kredi büyümesinin 2023’teki %7’den 2024’te %25’e hızlanmasından kaynaklandı. Bir tüketici finansmanı şirketi olan Home Credit Philippines’teki azınlık hissesinin yaklaşan satın alımıyla, TCE/RWA’nın %13’ün altına düşmesi bekleniyor. Bu arada, 2024’te kredi büyümesi özkaynak getirisini (ROE) geçti ve hızlı kredi büyümesi önümüzdeki 12 ila 18 ay boyunca devam ederse bankanın sermaye oranları düşmeye devam edecek. 2025 için kredi büyümesinin yaklaşık %10 olması bekleniyor.

    Security Bank’ın varlık kalitesi, bankanın aşama 3 kredileri oranıyla ölçüldüğünde, kısmen hızlı kredi büyümesinin bir sonucu olarak Aralık 2024 itibarıyla bir yıl önceki %3,4’ten %2,9’a iyileşti. Aşama 2 kredileri oranı aynı dönemde %10’dan %4,9’a düştü. Bununla birlikte, bireysel krediler son iki yılda güçlü bir şekilde büyüdü ve bu durum olgunlaşmamış kredi riski oluşturuyor. Aşama 3 kredilerinin yüzdesi olarak kredi zararı karşılıkları, Aralık 2024 itibarıyla bir yıl önceki %83’ten %81’e düştü ve bu oran Filipinler’deki derecelendirilen bankalar için ortalama %97’nin altında kaldı.

    Net gelirin somut varlıkların yüzdesi olarak oranı 2024’te %1,04 ile 2023’teki %1,06’ya kıyasla istikrarlı kaldı. Bankanın net faiz marjı aynı dönemde %4,1’den %4,5’e yükselirken, kazançlara olan fayda daha yüksek kredi maliyetleriyle dengelendi. 2024’te brüt kredilerin yüzdesi olarak kredi zararı karşılıkları bir önceki yılki %0,79’dan %0,94’e yükseldi. Kredi maliyetlerinin yüksek kalması ve kârlılığın önümüzdeki 12 ila 18 ay boyunca mevcut seviyelerde genel olarak istikrarlı kalması bekleniyor.

    Security Bank’ın finansman yapısı 2024’te bir miktar bozuldu. Somut bankacılık varlıklarının yüzdesi olarak piyasa fonları, Aralık 2024 itibarıyla bir yıl önceki %12,3’ten %14,2’ye yükseldi. Bu durum, kredi büyümesini desteklemek ve marjları korumak için piyasa fonlarına olan bağımlılığın arttığını gösteriyor. Aynı zamanda, vadesiz ve tasarruf hesabı (CASA) mevduatlarının oranı aynı dönemde %59,9’dan %52,4’e düştü. Buna rağmen, banka kısa vadeli finansman yükümlülüklerini karşılamak için yeterli likiditeyi korudu. Aralık 2024 itibarıyla, somut bankacılık varlıklarının yüzdesi olarak likit bankacılık varlıkları %31,1 iken likidite karşılama oranı %181,9 oldu.

    Security Bank’ın Baa2 notları, baa3 BCA’sının bir kademe üzerindedir ve gerektiğinde Filipin hükümetinden destek alma olasılığının orta düzeyde olduğunu yansıtıyor. Bu durum, bankanın 2024 sonu itibarıyla toplam sistem mevduatlarındaki %4’lük mütevazı payından kaynaklanıyor. Bankanın ESG kredi etki puanı, CIS-2’den CIS-3’e yeniden konumlandırıldı. Bu, ESG faktörlerinin mevcut notlar üzerinde önemli bir etkisi olmadığını, ancak hükümet desteği varsayımlarının yönetişim baskılarını hafiflettiğini ancak tamamen dengelemediğini gösteriyor.

    Bankanın mevduat notları ve BCA’sı, kredi büyümesinin ROE’yi geçmesi nedeniyle bankanın TCE/TWA’sı %12’nin altına düşerse veya varlık kalitesi bozulursa, kredi maliyetlerinde artışa ve dolayısıyla daha düşük kârlılığa yol açarsa düşürülebilir. Security Bank’ın finansman ve likiditesindeki önemli bir zayıflama da BCA ve notlar için olumsuz olacaktır.

    Filipinler Hükümeti’nin egemen notunun düşürülmesi durumunda, egemenin Security Bank’a destek sağlama kapasitesinin düşmesi nedeniyle bankanın notları da düşürülebilir.

    Security Bank’ın notlarının yükseltilmesi, notlar zaten Filipinler egemen notuyla aynı seviyede olduğu için pek olası değildir.

    Security Bank’ın görünümü, bankanın TCE/RWA’sı %12’nin üzerinde kalırsa ve net gelir / somut varlıklar sürekli olarak %1’in üzerinde kalırsa stabile revize edilebilir.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Trump’tan sürpriz hamle: Bitcoin rezervi için altın ve gümrük gelirleri masada

    Coin Mühendisi – ABD Başkanı Donald Trump, ülke ekonomisinde Bitcoin’i stratejik bir rezerv varlık haline getirme hedefiyle alışılmışın dışında yöntemler planlıyor. Vergi mükelleflerine ek yük getirmeden bu hedefe ulaşmak isteyen Trump cephesi, gümrük tarifeleri ve altın yeniden değerlemesi gibi bütçe dostu çözümleri değerlendiriyor.

    Trump’ın kripto danışmanı Bo Hines, ABD’nin dijital varlıklar konusunda lider konuma gelmesini sağlamayı amaçlayan bu stratejinin, 2025 yılında sunulan BITCOIN Act ile örtüştüğünü belirtti.

    Altın ile Bitcoin Takası Gündemde

    Hines, kısa süre önce katıldığı bir yayında, “Tarifeler olabilir, başka yaratıcı yollar da olabilir. Şu anda her ihtimali masada tutuyoruz,” diyerek hükümetin Bitcoin biriktirme hedefi için sıradışı finansman yöntemlerini açıkça dile getirdi.

    Planlanan fonlama yöntemleri arasında, gümrük gelirlerinin yönlendirilmesi ve hazine tarafından tutulan altın sertifikalarının yeniden değerlenerek Bitcoin’e çevrilmesi öne çıkıyor. Hines, bu adımların vergi mükelleflerine ek bir yük getirmeyeceğini, yani maliyetin “sıfır” olacağını vurguladı.

    Hedef: 1 Milyon Bitcoin ile Dijital Fort Knox Kurmak

    Trump yönetiminin en iddialı hedeflerinden biri, beş yıl içinde 1 milyon adet Bitcoin biriktirmek. Bu devasa hedef, BITCOIN Act yasasında detaylandırılıyor ve altın rezervlerinin dijital paraya çevrilmesi fikrine dayanıyor.

    Hines, Fort Knox’taki altınların bir kısmının BTC ile değiş tokuş edilebileceğini ima ederek, bunun hükümetin bilançosunu bozmadan mümkün olabileceğini ifade etti. Bu sürecin, Hazine Bakanı Scott Bessent ve Ticaret Bakanı Howard Lutnick önderliğinde, kurumlar arası bir görev gücü tarafından yürütüleceği aktarıldı.

    Blockchain Teknolojisi ile Finansal Sistem Dönüşüyor

    Trump’ın ekibi yalnızca rezerv oluşturmakla kalmayıp, blockchain teknolojisinin Amerikan finans sistemini dönüştürme potansiyelini de vurguluyor. Hines, mevcut sistemin “gizli ücretler, yavaş işlemler ve şeffaflık eksikliği” gibi sorunlarla dolu olduğunu belirtti.

    “Bankacılık sistemimizde çok fazla sürtünme var,” diyen Hines, blokzincir teknolojisinin bu sistemi daha verimli ve açık hale getireceğine inanıyor. Bitcoin ve blokzincir tabanlı çözümlerle, hem finansal katılımın artırılması hem de dijital ekonomi rekabetinde ABD’nin konumunun güçlendirilmesi hedefleniyor.

    ABD’nin Yeni Dijital Güç Stratejisi

    Dünyada pek çok ülke merkezi dijital para birimleri ve kripto rezervleri üzerine çalışırken, Trump yönetimi daha farklı bir strateji izleyerek Bitcoin’i ulusal güvenlik unsuru haline getirmeye hazırlanıyor.

    Gümrük tarifeleri, altın takası ve kamu kurumları arasındaki koordinasyon ile hayata geçirilmek istenen bu yaklaşım, devletlerin merkeziyetsiz finans sistemleriyle nasıl etkileşim kurabileceğine dair yeni bir yol haritası çizebilir.

    Giderek artan kurumsal ilgi ve küresel rekabet ortamı düşünüldüğünde, ABD’nin Bitcoin rezervi oluşturma planı artık hayal değil, hızla somut bir stratejiye dönüşüyor.

    Bu yazı ilk olarak Coin Mühendisi’nde yayımlanmıştır.

  • Kanada, yerel üretimi sürdüren otomobil üreticilerine gümrük vergisi muafiyeti sunuyor

    Investing.com — Kanada hükümeti, ABD yapımı belirli araçlar için otomobil üreticilerine gümrük vergisi muafiyeti sağlayacağını açıkladı. Bu muafiyet, Kanada’da üretim yapmaya devam etmeleri şartıyla geçerli olacak. Söz konusu politika, Ontario’da montaj tesisleri bulunan ancak ABD’den önemli sayıda araç ithal eden General Motors Co. ve Stellantis NV gibi şirketlere rahatlama sağlayacak.

    Bu hamle, Başbakan Mark Carney hükümetinin geçen hafta ABD yapımı araçlara misilleme tarifeleri uygulamasının ardından geldi. Yeni politika ayrıca, Kanada’daki üretimde, işlemede, gıda ve içecek ambalajlamada kullanılan ABD’den ithal edilen ürünlere altı aylık bir erteleme sağlıyor. Buna ek olarak, kamu sağlığı ve ulusal güvenlik hedefleriyle ilgili belirli ürünler de bu kapsamda yer alıyor.

    Şu anda Kanada, yaklaşık 60 milyar Kanada doları (43,3 milyar dolar) değerindeki ABD mallarına %25 oranında karşı tarifeler uyguluyor. Bu tarifelere bazı ABD üretimi otomobiller için ek vergiler de dahil. Söz konusu tarifeler, geniş bir yelpazedeki ABD çelik ve alüminyum ürünlerinin yanı sıra aletler, bilgisayarlar ve tüketici malları gibi ürünleri de etkiliyor.

    Bu muafiyetler, rekabet güçlerini korumak için ABD ithalatına bağımlı olan Kanadalı işletmeleri desteklemeyi amaçlıyor. Kanada Maliye Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre, bu uygulama aynı zamanda hastaneler, uzun süreli bakım tesisleri ve itfaiye departmanları gibi kritik kurumları da olumlu etkileyecek.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Bursa kent belleğine yeni bir kaynak daha… Atatürk Bursa’sında Modernleşme…

    Bursa kent belleğine yeni bir kaynak daha... Atatürk Bursa’sında Modernleşme...

    BURSA (İGFA) – Bursa Büyükşehir Belediyesi, kenti değerleriyle geleceğe taşımaya devam ediyor.

    Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığına bağlı Kent Tarihi Araştırmaları ve Arşiv Şube Müdürlüğü tarafından kent hafızasına kazandırılan “Atatürk Bursa’sında Modernleşme” adlı kitabın tanıtımı, Bursa 22. Kitap Fuarı’nda yapıldı. Bursa Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hacer Karabağ’ın hazırladığı kitabın tanıtım etkinliğine, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Güney Özkılınç ve kitapseverler katıldı.

    Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu topraklarda modernleşmenin, sanayinin, ekonomik kalkınmanın meşalesini yakan eşsiz bir lider olduğunu söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, bu kapsamda Cumhuriyetin ilk yıllarında başlayan çağdaşlaşma sürecinin, Bursa’daki yansımalarının ele alındığı “Atatürk Bursa’sında Modernleşme” kitabını paylaşmaktan mutluluk duyduğunu belirtti.

    “Bursa, Atatürk’ün modern Türkiye idealini somutlaştırdığı kentlerden birisi olmuştur” diyen Başkan Bozbey, Atatürk’ün Bursa’ya her gelişinde halkla iç içe olduğunu hatırlattı. Merinos da dahil açılan tüm tesislerin birer dönüşümü simgelediğini dile getiren Başkan Bozbey, “Cumhuriyet’in ilk yıllarında, sanayileşme politikalarıyla birlikte Bursa’da önemli adımlar atıldı. 1938 yılında Ulu Önderimiz, önce Gemlik’e giderek Suni İpek Fabrikası’nın açılışını yaptı. Ardından Bursa’ya gelerek Merinos Fabrikası’nın açılışını gerçekleştirdi. Bu ziyaret, Atamızın Bursa’ya 17. ve son gelişi oldu. Son ziyaretinde Atamızın hasta olmasına rağmen Tarihi Belediye Binası’nda zeybek oynadığını biliyoruz. Ancak o anların gerçek fotoğraflarına henüz ulaşamadık. Hocamızın bu konuda bir araştırma yapmasını istiyorum” diye konuştu.

    Bursa kent belleğine yeni bir kaynak daha... Atatürk Bursa’sında Modernleşme...

    “BU KİTAP, ATATÜRK’E, CUMHURİYET’E VE BURSA’YA BİR SAYGI DURUŞUDUR”

    Bugün ayakta olan ve kültürel mirasa dönüşen bu yapıların, bir ülkenin yeniden doğuşunun izlerini taşıdığını anlatan Başkan Bozbey, o izin peşinden gitmeye, üzerlerine yenilerini ekleyerek ilerlemeye kararlı olduklarını söyledi. Geçmişine sahip çıkmayan bir kentin, geleceğini inşa edemeyeceğini belirten Başkan Bozbey, Atatürk’ün bıraktığı en büyük emanetin ise düşünen, üreten, eşit ve çağdaş bir toplum ideali olduğunu ifade etti.

    Doç. Dr. Hacer Karabağ, “Atatürk Bursa’sında Modernleşme” kitabının bir kent tarihi çalışmasının çok ötesinde, Atatürk’ün liderliğini ve Cumhuriyet devrimlerini Bursa üzerinden okuma ve analiz etme çalışması olduğunu belirtti.

    Arşiv belgelerine, dönemin gazetelerine, İsviçre ve Yunan kaynaklarına dayanarak çalışmayı ortaya koyduğunu söyleyen Karabağ, Bursa’nın sokaklarını Atatürk’ün devrimlerini hissederek kaleme aldığını anlattı.

  • S&P Global Ratings, Kore’nin ’AA/A-1+’ notunu istikrarlı görünümle teyit etti

    Investing.com — S&P Global Ratings, 15 Nisan 2025 tarihinde açıkladığı üzere Kore’nin ’AA’ uzun vadeli ve ’A-1+’ kısa vadeli yabancı ve yerel para birimi kredi notlarını teyit etti. Uzun vadeli notun görünümü istikrarlı kalmaya devam ediyor. Bu durum, Kore’nin önümüzdeki üç ila beş yıl içinde diğer yüksek gelirli ekonomilerin çoğundan daha yüksek ortalama büyüme oranlarını sürdüreceği beklentisini yansıtıyor.

    Bununla birlikte, not teyidi, Kore’deki büyümeyi etkileyebilecek uluslararası ticaret koşullarındaki bozulmaya rağmen geldi. Ancak, ülkenin önemli ihracatçılarının güçlü uluslararası rekabet gücünün dış metrikleri sağlam tutması bekleniyor. Kore’deki reel GSYİH büyümesinin diğer yüksek gelirli ekonomilerin çoğundan daha yüksek kalacağı öngörülüyor.

    Bu arada, derecelendirme kuruluşu, Aralık 2024’teki sıkıyönetim ilanından bu yana yaşanan siyasi gelişmelerin, kredi notlarına yönelik kurumsal desteği önemli ölçüde zayıflatmadığı görüşünde. Jeopolitik riskler Kore’nin kredi notları üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor. Ancak Kuzey Kore’deki son gelişmelerin, yarımadadaki ciddi bir ekonomik veya güvenlik olayı riskini önemli ölçüde artırdığına inanılmıyor.

    Sonuç olarak, istikrarlı not görünümü, genel hükümet açıklarının önümüzdeki üç ila dört yıl içinde mütevazı kalacağı beklentisini yansıtıyor. S&P Global Ratings ayrıca, Kore yarımadasındaki jeopolitik risklerin ülkenin ekonomik temellerine zarar verecek noktaya tırmanmayacağına inanıyor.

    Buna rağmen, Kore’nin ekonomik rekabet gücü ve güçlü dış bilanço, zorlu küresel ekonomik koşullarda egemen kredi desteğini istikrarlı hale getirmesi bekleniyor. Ülkenin güçlü politika kurumları da Kore hükümeti kredi desteği için bir çapa olarak görülüyor.

    Bu arada, Kore’nin iyi çeşitlendirilmiş, müreffeh ve nispeten hızlı büyüyen ekonomisi, ’AA’ uzun vadeli egemen notlarını destekliyor. Ülkenin kişi başına GSYİH’sinin 2025’te 34.500 dolar olacağı tahmin ediliyor. 2025-2028 yılları arasında reel GSYİH’nin yıllık %2 büyüyeceği öngörülüyor.

    Bununla birlikte, Kuzey Kore’den gelen potansiyel güvenlik tehditleri, Kore’nin güçlü kurumsal değerlendirmesini olumsuz etkilemeye devam ediyor. Yüksek hanehalkı borçlanması ve hızla yaşlanan nüfus, iç talepteki artışı kısıtlayabilir. Ülkenin ihracatçıları, elektrikli araç ve yeni enerji üretimi gibi sektörlerde ve yarı iletken sektöründe yoğunlaşan rekabetle karşı karşıya.

    Bu zorluklara rağmen, daha yavaş büyüyen Kore ekonomisinin yine de diğer yüksek gelirli ekonomilerin çoğundan daha iyi performans göstermesi bekleniyor. Bu kısmen, birkaç Koreli firmanın bilgi teknolojisi sektörünün hızla büyüyen kısımlarında lider oyuncular olması ve ülkenin gemi inşası gibi sektörlerde çok rekabetçi firmalara ev sahipliği yapmasından kaynaklanıyor.

    S&P Global Ratings, Kore’nin reel kişi başına GSYİH’sinin 2025-2028 yılları arasında yıllık yaklaşık %2 büyüyeceğini öngörüyor. Kore’nin kişi başına GSYİH’sinin 2025’te 35.000 doların altından 2028’de yaklaşık 41.000 dolara yükselmesi bekleniyor.

    Sonuç olarak, ülkenin güçlü kurumları ve politika ortamı, önemli kredi destekleri olarak görülüyor. Aralık 2024’ün başlarında ülkede beklenmedik sıkıyönetim ilanına rağmen, Kore kurumları bunun sonucunda ortaya çıkabilecek potansiyel istikrarsızlığı hızla ele aldı. Politika kurumları, siyasi belirsizliklerin ekonomi ve finansal sistem üzerinde ciddi bir zarar vermemesini sağlamak için aktif rol oynadı.

    Bununla birlikte, son yıllardaki genel hükümet açıklarına rağmen, Kore’nin hafif bir hükümet borç yükünü sürdürmesi bekleniyor. Ulusun net genel hükümet borcu bu yıl GSYİH’nin %9’unun biraz altında ve önümüzdeki birkaç yıl içinde kademeli olarak azalması bekleniyor.

    Bu arada, Kore’nin güçlü dış metrikleri, egemen notlar için bir çapa görevi görüyor. Ülke, olumlu bir net uluslararası yatırım pozisyonuna ve uzun bir dış fazla geçmişine sahip. Hükümetin ve finansal sistemin dış likit varlıklarının, 2025 yılı sonunda cari hesap ödemelerinin yaklaşık %20’si kadar toplam dış borcu aşması öngörülüyor.

    Sonuç olarak, Kore Bankası’nın 1998’den beri uygulanan para politikası rejimi, dirençli ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi destekliyor. Ancak, Kore’nin yüksek hanehalkı borcu, parasal esnekliği kısıtlayabilir.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Guirrassy’nin hat-trick’i, Dortmund’a yetmedi! Barcelona yarı finalde!

    UEFA Şampiyonlar Ligi çeyrek final rövanş maçında Borussia Dortmund, Barcelona’yı konuk etti.

    Signal Iduna Park Stadı’nda oynanan çabayı mesken sahibi 3-1 kazandı.

    Dortmund’a galibiyeti getiren golleri penaltıdan 11’inci, 49’uncu ve 76’ncı dakikalarda Serhou Guirassy kaydetti.

    Barcelona’nın tek golünü ise Rami Bensebaini 54. dakikada kendi kalesine attı.

    Bu sonuçla birlikte birinci maçı 4-0 kazanan Barcelona, ismini yarı finale yazdırdı. Dortmund ise turnuvaya veda etti.

     

  • China Hongqiao, S&P’den gelişen kaldıraç ve likidite sayesinde ’BB’ not artışı aldı

    Investing.com — S&P Global Ratings, 15 Nisan 2025 tarihinde China Hongqiao Group Ltd.’nin (Hongqiao) uzun vadeli ihraççı kredi notunu ’BB-’den ’BB’ye yükseltti. Bu not artışı, alüminyum üreticisinin gelişen finansal ve likidite durumuna bağlanıyor. Bu olumlu durumun önümüzdeki bir ila iki yıl boyunca sürmesi bekleniyor.

    Bu olumlu değerlendirmeye katkıda bulunan faktör, şirketin alüminyum fiyatlarının dayanıklılığı sayesinde güçlenen sağlam operasyonel nakit akışıdır (OCF). Hongqiao’nun sermaye yapısı kısa vadeli borca yüksek bağımlılık nedeniyle yük altında olsa da, S&P Global Ratings, şirketin borç vade profilinin uzatılması sayesinde önümüzdeki iki yıl içinde iyileşme bekliyor.

    Hongqiao için istikrarlı görünüm, şirketin güçlü OCF’sinin sermaye harcamalarını yeterince karşılayacağı ve entegre üreticinin 2025-2026 döneminde düşük kaldıraç oranını koruyacağı inancına dayanıyor.

    Hongqiao’nun önümüzdeki bir ila iki yıl boyunca sağlıklı nakit akışını ve kârlılığını sürdürmesi bekleniyor. Bu durum, Çin’in enerji dönüşümünde alüminyuma olan güçlü talepten destek alacak. Bu talebin, gayrimenkul ve altyapı gibi bazı nihai kullanım pazarlarındaki zayıflığı dengelemesi öngörülüyor.

    Şirketin alüminyum satış hacimlerinin, dayanıklı talep ve Yunnan projesinin artışı sayesinde 2025-2026 döneminde yıllık %1-%1,5 oranında ılımlı bir şekilde büyümesi bekleniyor.

    Kârlılık açısından, önümüzdeki iki yıl için EBITDA marjının 2024’teki %28’e benzer şekilde %28-%29 seviyesinde kalarak büyük ölçüde istikrarlı olması öngörülüyor. Kömür fiyatlarındaki düşüş nedeniyle daha düşük elektrik maliyetlerinin, alüminyum segmentinin kârlılığını orta derecede iyileştirmesi bekleniyor. Bununla birlikte, bu durum, artan arz nedeniyle alümina fiyatlarının düşmesi beklentisiyle Hongqiao’nun alümina segmentindeki zayıflayan marjlarla dengelenecek.

    Hongqiao’nun yıllık sermaye harcamalarının (capex) 2025-2026 yıllarında 2024’teki 11 milyar Çin renminbisinden (RMB) 12 milyar RMB’ye çıkması bekleniyor. Bu artış, esas olarak yeni enerji projeleri ve kapasitenin Yunnan’a taşınmasından kaynaklanıyor. Ayrıca, Simandou demir cevheri projesi 2025’te 5,8 milyar RMB ve 2026’da 3,6 milyar RMB ek yatırım gerektirecek.

    Bu yüksek yatırımlara rağmen, Hongqiao’nun yaklaşık 30 milyar RMB’lik yıllık OCF’sinin bu yatırımları tamamen karşılaması bekleniyor. Sonuç olarak, şirketin borç-EBITDA oranının 2025 ve 2026’da 2024’teki orana benzer şekilde 0,9x-1,0x seviyesinde kalması öngörülüyor.

    Hongqiao’nun gelişen likiditesinin önümüzdeki bir ila iki yıl boyunca devam etmesi bekleniyor. Bu durum, öncelikle daha yüksek OCF ve 2024’te kısa vadeli borçta ılımlı bir azalmadan kaynaklanıyor. Bu gelişme, şirketin likidite değerlendirmesinin yeterli olarak revize edilmesine yol açtı.

    Şirketin nakit pozisyonu, potansiyel piyasa dalgalanmaları için daha fazla likidite ayırdığından, önümüzdeki 12-24 ay boyunca önceki yıllara göre daha yüksek kalabilir. Güçlü OCF sayesinde, kısıtlanmamış nakit bakiyesi 2024 sonunda yıllık bazda %41 artarak 45 milyar RMB’ye yükseldi.

    Hongqiao’nun kısa vadeli borca bağımlılığı sermaye yapısını etkilemeye devam ediyor. Kısa vadeli borçlarını azaltma çabalarına rağmen, 2024 sonunda toplam borcun %60’ını hala kısa vadeli borçlar oluşturuyordu. Ancak bu oran, 2022-2023’teki %72-%74’ten bir düşüş gösteriyor.

    Önümüzdeki iki yıl içinde Hongqiao’nun, kısa vadeli borcu daha uzun vadeli finansmanla yeniden finanse ederek sermaye yapısını iyileştirmeye devam etmesi bekleniyor. Şirket, 2025 yılında yurtiçi ve yurtdışı tahviller ile dönüştürülebilir tahvil dahil olmak üzere 6,7 milyar RMB uzun vadeli finansman sağladı.

    Hongqiao’nun likiditesi yetersiz hale gelirse veya borç-EBITDA oranı sürekli olarak 2,0x’i aşarsa şirketin notu düşürülebilir. Buna karşılık, sermaye yapısı iyileşirse, ağırlıklı ortalama borç vadesi yeterli likidite ve 2,0x’in altında bir borç-EBITDA oranını korurken sürekli olarak iki yılın üzerinde kalırsa not artırılabilir.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Wall Street, Caterpillar’ın Creed’i CEO olarak atamasını stratejik süreklilik olarak görüyor

    Investing.com — Caterpillar ’ın şirket içinden Joe Creed’i bir sonraki CEO olarak ataması, Wall Street tarafından inşaat ve makine devi için kritik bir dönemde stratejik sürekliliği sağlayan “iyi planlanmış bir geçiş” olarak nitelendirildi.

    Şirketin operasyon direktörü (COO) olan Creed, 1 Mayıs’ta uzun süredir CEO olan Jim Umpleby’nin yerini alacak.

    Umpleby, Caterpillar’ı (NYSE:CAT) çok yıllık operasyonel bir dönüşüm sürecinden geçiren isim olarak yönetim kurulu başkanı görevine getirilecek.

    Barclays, şirket içinden yapılan bu terfiyi “sürpriz içermeyen” ve “birkaç yıldır yatırımcılara yönelik süregelen” bir halef süreci olarak değerlendirdi.

    Aracı kurum, Creed’in hem mühendislik hem de finans alanındaki güçlü geçmişinin, yatırımcıların yakından takip ettiği iki alanda, şirketin operasyonel disiplin, satış sonrası büyüme ve sermaye verimliliği odağını sürdürmesi için onu konumlandırdığını belirtti.

    Barclays şöyle dedi: “Creed, sermaye piyasaları için bilinen bir isimdir.” Kurum, onun yatırımcı ortamlarındaki görünürlüğüne ve geçici CFO ve Enerji ve Ulaşım segmenti başkanı dahil geçmiş rollerine dikkat çekti.

    Oppenheimer da benzer görüşü paylaşarak, Caterpillar’ın 100. yıl dönümüyle uyumlu olan bu zamanlamanın süreklilik ve güven sinyali verdiğini belirtti.

    “Bay Creed bu role döngünün zorlu bir bölümünde ve dinamik bir makro ortamda adım atacak olsa da, iyi planlanmış şirket içi halef süreci ve Bay Umpleby’nin İcra Kurulu Başkanı’na geçişinin hisseler üzerindeki etkiyi muhtemelen sınırlayacağına inanıyoruz” diye yazdı firma.

    28 yıllık Caterpillar çalışanı olan Creed, Elektrik Enerjisi, Petrol ve Gaz ve Denizcilik dahil olmak üzere kilit iş birimlerinde liderlik görevlerinde bulundu. Ekim 2023’te COO olarak atanması, CEO’luğa yükseltilmesinin habercisi olarak görülmüştü.

    Analistler, Creed’in Enerji ve Ulaşım alanındaki liderliğinin Caterpillar’ın gelişen stratejisi için kilit öneme sahip olduğunu vurguladı.

    Barclays, yatırımcıların bu segmente olan ilgisinin, Caterpillar’ın rekabet avantajı sağlama potansiyeli gördüğü veri merkezleri ve enerji üretimi talebindeki artışla birlikte büyüdüğünü belirtti.

    Umpleby’nin görev süresi, temel işlere yeniden odaklanma yoluyla istikrar ve kârlılığı geri kazandırmakla övülüyor.

    Barclays, onun liderliği döneminde Caterpillar’ın operasyonlarını düzenlediğini, Ar-Ge’ye öncelik verdiğini ve Weir’in Petrol ve Gaz birimini 400 milyon dolara satın alması gibi seçici, stratejik satın almalar yaptığını söyledi.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Moody’s, Vestel’in notunu Caa1’e düşürdü, görünümü negatife çevirdi

    Investing.com — Moody’s Ratings, Vestel (IS:VESTL) Elektronik Sanayi Ve Ticaret A.Ş.’nin (Vestel) uzun vadeli kurumsal aile notunu (CFR) B3’ten Caa1’e düşürdü. Bu düşüş, temerrüt olasılığı notunu (PDR) B3-PD’den Caa1-PD’ye ve Vestel’in 2029 vadeli 500 milyon dolarlık garantili birinci derece teminatsız tahvillerinin araç notunu da kapsıyor. Vestel’in görünümü ise stabilden negatife çevrildi.

    Not düşüşü, Vestel’in zayıflayan likidite pozisyonu ve 2024 yılındaki operasyonel performansındaki düşüşe ilişkin endişeleri yansıtıyor. Bu durum, Vestel’in kredi metriklerini önemli ölçüde zayıflatmış ve şirketi makroekonomik istikrarsızlık ve rekabete karşı daha savunmasız hale getirmiştir.

    Vestel’in likidite durumu, önümüzdeki 12-18 ay içinde borç geri ödemeleri ve nakit operasyonel ihtiyaçlar dahil olmak üzere likidite gereksinimlerini karşılama yeteneğine dayanarak zayıf olarak değerlendirildi. Mayıs 2024’te kısa vadeli borcun önemli bir kısmını uzun vadeli borçla değiştirmek için 500 milyon dolarlık uluslararası tahvil ihraç edilmesine rağmen, Vestel’in kısa vadeli borç bakiyesi yıl sonunda artış gösterdi. Şirketin ayrıca taahhüt edilmiş kredi imkanları bulunmuyor ve sadece 2,7 milyar TL nakit bakiyesi var.

    Şirketin 2024 yılındaki operasyonel performansı beklenenden daha zayıftı. Gelirde %12’lik bir düşüş yaşanırken, Moody’s tarafından düzeltilmiş FAVÖK bir önceki yıldaki 12,8 milyar TL’den %72 düşüşle 3,6 milyar TL’ye geriledi. Bu zayıf performans ve artan borçluluk, borç/FAVÖK oranının 3,6x’ten 17,9x’e yükselmesine ve FVÖK faiz karşılama oranının 0,9x’ten -0,1x’e düşmesine neden oldu.

    Vestel’in Avrupa ve Türkiye’deki satışları, Türk lirasının euroya karşı önemli ölçüde değer kazanması ve Çinli rakiplerden gelen yoğun rekabet nedeniyle zarar gördü. Yurt içi satışlar da hükümetin enflasyonu düşürme çabaları sonucunda tüketicilerin harcama gücünün azalması ve alımların düşmesi nedeniyle geriledi.

    Moody’s, önümüzdeki 1-2 yıl içinde yurt içi enflasyonun hafiflemesi ve ABD’ye satışları artırma potansiyeli nedeniyle Vestel’in operasyonel performansının iyileşmesini ve nakit çıkışının azalmasını bekliyor. Bununla birlikte, şirketin önümüzdeki 2-3 yıl boyunca serbest nakit akışının negatif kalması bekleniyor. Bu durum likidite üzerindeki baskıyı sürdürecek.

    Caa1 CFR notu, Vestel’in Türkiye ve Avrupa’da televizyon ve ev aletleri için iyi pazar konumunu, güçlü çeşitlendirmesini, Türkiye’deki yüksek kaliteli üretim tesislerini ve büyüyen mobilite elektroniği ve enerji depolama işini yansıtıyor. Ancak not aynı zamanda Vestel’in işinin yüksek rekabetçi doğasını, Avrupa’da yapısal olarak düşen TV pazarını, yüksek kaldıraç ve düşük kârlılığı ve kısa vadeli borca bağımlılık ve ek borç alma konusundaki sınırlamalar nedeniyle zayıf likiditeyi de yansıtıyor.

    Negatif görünüm, Vestel’in önümüzdeki 12 ila 18 ay içinde negatif serbest nakit akışını azaltamama ve artan borç finansmanına ihtiyaç duymaya devam etme riskini yansıtıyor. Bu durum likidite riskini daha da artıracaktır.

    Negatif görünüm nedeniyle notun yükseltilmesi şu anda pek olası değil. Vestel likidite pozisyonunu önemli ölçüde iyileştirirse görünüm stabilize olabilir. Buna karşılık, şirketin likiditesi daha da kötüleşirse ve tahvil dokümantasyonu kapsamında ek borç alması yasaklanırsa Vestel’in notları düşürülebilir.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Süper dönüş, Aston Villa’ya yetmedi! PSG yarı finalde!

    UEFA Şampiyonlar Ligi çeyrek final rövanş maçında Aston Villa, PSG’yi konuk etti.

    Villa Park’ta oynanan çabayı mesken sahibi 3-2 kazandı.

    PSG’nin golleri 11’de Achraf Hakimi, 27’de Nuno Mendes’den geldi. Aston Villa bu gollere 34’te Youri Tielemans, 55’te John McGinn ve 57’de Ezri Konsa ile karşılık verdi.

    KALECİLERİN GECESİ

    PSG kalecisi Donnarumma ve Aston Villa kalecisi Emiliano Martinez yaptığı kurtarışlarla maça damga vurdu.

    PSG, Aston Villa’ya 3-2 yenilse de birinci maçtaki 3-1’lik avantajıyla son 4 biletini aldı.

     
     
  • Apple tedarikçileri ABD’ye rekor sayıda iPhone sevkiyatı yaptı – Reuters

    Investing.com — Apple (NASDAQ:AAPL)’ın Hindistan’daki ana tedarikçileri Foxconn ve Tata, Reuters’in gümrük verilerine dayanarak bildirdiğine göre, Mart ayında ABD’ye yaklaşık 2 milyar dolar değerinde iPhone sevkiyatı gerçekleştirerek yeni bir kilometre taşına ulaştı.

    Bu rakam, şirketler için tüm zamanların en yüksek seviyesini temsil ediyor. Apple, Başkan Donald Trump’ın tehdit ettiği olası tarifelerin etkisinden kaçınmak için proaktif adımlar attı. Teknoloji devi, Hindistan’daki üretimini artırdı ve 600 ton iPhone’u taşımak için kargo uçaklarını kullandı. Böylece tarifeler nedeniyle artan maliyet endişeleri arasında kilit pazarlarından biri için yeterli envanter sağladı.

    ABD yönetimi, Nisan ayında Hindistan’dan ithalata %26 oranında tarife getirdi. Bu oran, o dönemde %100’ü aşan Çin ithalatına uygulanan tarifelerden önemli ölçüde düşüktü. Bununla birlikte, Trump o zamandan beri Çin hariç çoğu tarifeyi üç aylık bir süre için askıya aldı.

    Apple’ın Hindistan’daki önde gelen tedarikçisi Foxconn, sadece Mart ayında 1,31 milyar dolar değerinde akıllı telefon ihraç etti. Bu, tek bir ay için kaydedilen en yüksek miktar olup Ocak ve Şubat aylarının toplam sevkiyatına eşdeğerdi. İhracat, iPhone 13, 14, 16 ve 16e gibi çeşitli iPhone modellerini içeriyordu ve Foxconn’un yıl içindeki toplam ABD sevkiyatını 5,3 milyar dolara çıkardı.

    Apple’ın bir diğer önemli tedarikçisi olan Tata Electronics de ihracatta önemli bir artış gördü. Mart ayında 612 milyon dolar değerinde sevkiyat gerçekleştirdi. Bu rakam, bir önceki aya göre yaklaşık %63 daha yüksekti ve iPhone 15 ve 16 modellerini içeriyordu.

    Bu sevkiyatların ayrıntıları, ticari olarak erişilebilen gümrük verileri aracılığıyla ortaya çıktı. Veriler ayrıca, Foxconn’un Mart ayındaki tüm ABD sevkiyatlarının Chennai Hava Kargo terminalinden Los Angeles, New York ve ağırlıklı olarak Chicago dahil olmak üzere çeşitli destinasyonlara hava yoluyla taşındığını gösterdi.

    Süreci hızlandırmak için Apple’ın, Chennai havalimanındaki gümrük işlem sürelerini 30 saatten sadece altı saate düşürmek için Hindistan havalimanı yetkililerine lobi yaptığı bildirildi. En az altı kargo uçağı operasyonun bir parçasıydı ve bir kaynak bunu “tarifeleri yenme çabası” olarak tanımladı.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • AB-ABD ticaret görüşmelerinde ilerleme sınırlı kaldı: Tarifeler kalıcı olabilir

    Investing.com — Bu hafta, Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri ticari anlaşmazlıkları çözme konusunda çok az ilerleme kaydetti. Bloomberg News’in görüşmelerden haberdar kişilere dayandırdığı raporuna göre, Başkan Donald Trump yönetiminden yetkililer, AB’ye uygulanan ABD tarifelerinin çoğunun kaldırılmayacağını belirtti.

    AB’nin ticaret şefi Maros Sefcovic, Pazartesi günü ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick ve Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer ile yaptığı görüşmeden ABD’nin tutumu konusunda çok az netlik elde ederek ayrıldı. ABD yetkilileri, geçici olarak 90 gün süreyle yüzde 10’a düşürülen yüzde 20’lik “karşılıklı” tarifelerin yanı sıra otomobiller ve metaller dahil olmak üzere diğer sektörleri hedef alan tarifelerin tamamen kaldırılmayacağını belirtti.

    Bu ayın başlarında Başkan Trump, küresel ticaret sistemini yeniden şekillendirmek, imalat işlerini ABD’ye geri getirmek ve vergi indirimi uzatmasını finanse etmek için gelir elde etmek amacıyla geniş kapsamlı tarifeler açıkladı. AB ise buna karşılık olarak, Trump’ın bloğun çelik ve alüminyum ihracatına uyguladığı yüzde 25’lik gümrük vergilerine karşı ABD’ye yönelik bir dizi karşı tarifenin uygulanmasını 90 gün erteledi. Yaklaşık 21 milyar avroluk ABD malını hedef alan bu önlemler, müzakereler tatmin edici sonuçlar vermezse 90 gün sonra uygulanacak.

    ABD yetkilileri sektörel önlemlerin kalması gerektiğini belirtirken, otomobillere uygulanan bazı tarifelerin ABD’den yatırımların, üretimin ve ihracatın artırılmasıyla dengelenebileceğini öne sürdü. Bununla birlikte, ABD ihracatı artmazsa, vergilerin gelecekte artmasını engelleyecek bir şey olmadığına dair spekülasyonlar var.

    AB, ABD’nin şimdiye kadar reddettiği bir öneri olan otomobiller dahil olmak üzere sanayi malları üzerindeki tüm tarifelerin her iki tarafça da kaldırılmasını önerdi. ABD, Avrupalı kimya şirketlerinin ilaç endüstrisinde kullanılan daha fazla öncü maddeyi ABD’de üretmesini, tedarik zincirlerini entegre etmesini ve tercihli tedarik yapmasını istediğini ifade etti.

    Çelik, alüminyum ve bakır üzerindeki potansiyel gelecekteki vergiler konusunda ABD, AB’nin bir plan önermesini isterken, ortak tarifelerin olasılığını da öne sürdü. AB ayrıca ABD’den sıvılaştırılmış doğal gaz alımlarını artırmayı önerdi, ancak Trump yetkilileri bunu tarifelere bir alternatif olarak keşfetme konusunda çok az ilgi gösterdi.

    ABD, dijital ve yapay zeka düzenlemeleri ile gıda standartları gibi algılanan tarife dışı engelleri tartışmakta ısrar etti. İki taraf arasındaki teknik düzeydeki görüşmeler devam edecek.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Çin gümrük başkanı ABD tarifeleri karşısında işletmeleri çeşitlendirmeye teşvik ediyor

    Investing.com — Salı günü gerçekleştirilen bir toplantıda, Çin Gümrük Genel İdaresi lideri Sun Meijun, ithalat ve ihracat işletmelerini ABD’nin geniş kapsamlı tarifelerine karşı çeşitli pazarları keşfetmeye teşvik etti. Toplantıya çeşitli şirketlerden ve sektör birliklerinden temsilciler katıldı.

    Sun Meijun, girişimcilerin dış belirsizlikleri dengelemek için hem uluslararası hem de yerel pazarları etkili bir şekilde kullanmaları yönündeki umudunu dile getirdi. İşletmelerin bu zorlu dönemlerde yol alabilmeleri için kendi gelişimlerinin kesinliğine güvenmeleri gerektiğini vurguladı.

    Bu harekete geçme çağrısı, Çin ithalatına uygulanan kapsamlı ABD tarifeleri sonrasında geldi. Sun Meijun’un işletmelere tavsiyesi, devam eden ticaret gerilimleri karşısında istikrar ve büyümelerini sürdürebilmeleri için pazarlarını çeşitlendirmeleri yönünde oldu.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Meksika, kuzey eyaletlerle su paylaşımı anlaşmasını müzakere ediyor

    Investing.com — Meksika hükümeti, ABD’ye gönderilen su kaynakları konusunda kuzey eyaletlerle bir anlaşma sonuçlandırmak için görüşmeler yürütüyor. Başkan Claudia Sheinbaum’un Salı günü belirttiği üzere, bu hamle uzun süredir devam eden su paylaşımı anlaşmasındaki açığı hafifletmeyi amaçlıyor.

    Bununla birlikte, 81 yıllık su paylaşımı anlaşması, daha önce ABD Başkanı Donald Trump’ın tarife tehditlerine yol açmıştı. 1944 yılında kurulan bu anlaşma, iki ülke arasında birbirine bağlı barajlar ve rezervuarlar aracılığıyla suyun bölünmesini öngörüyor. Anlaşma uyarınca Meksika, her beş yılda bir Rio Grande’den ABD’ye 1,75 milyon acre-feet su sağlamakla yükümlü. Bir acre-foot su, yaklaşık olarak bir Olimpik yüzme havuzunun hacminin yarısına eşittir.

    Sonuç olarak, Uluslararası Sınır ve Su Komisyonu’na göre, anlaşmanın mevcut beş yıllık döngüsü Ekim ayında sona erecek. Ancak Meksika şimdiye kadar gerekli suyun yalnızca %30’undan azını teslim edebildi. Kuzey eyaletlerle devam eden müzakereler, bu açığı gidermeyi amaçlıyor.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • ABD 214 milyon dolarlık 139 hibeyi iptal etti

    ABD Dışişleri Bakanlık Sözcüsü Tammy Bruce günlük basın toplantısında konuştu.

    Dışişleri Bakanlığının, yurt dışındaki yardım ve projeleri kapsayan 214 milyon dolarlık 139 hibeyi daha iptal ettiğini belirten Bruce, “Amerikan vergi mükellefleri yanlış yönlendirilmiş programları finanse etmemeli. Evvelki idarenin bıraktığı karmaşayı temizliyoruz” dedi.

    Bruce, iptal edilen hibelere örnek olarak da Lübnan’da göçmen mesken personelleri öncülüğündeki hareketi inşa etmek üzere programlara işaret etti.

    Diğer yandan ABD’nin dış yardımlara bakışının değiştiğini lakin taahhüdünün değişmediğini savunan Bruce, “Ayrıca dış yardım, müzakerelerde bir havuç yahut sopa değildir. Gerekiyorsa, gereklidir, gerekmiyorsa, değildir, biz onu bu halde kullanmayız” diye konuştu.

    “Tek gaye, İran’ın nükleer silaha sahip olmaması”

    Orta Doğu’daki durum hakkında da değerlendirmelerde bulunan Bruce, İsrail ve Gazze Şeridi hakkında “ateşkes üzerine durmaksızın gayretlere devam ettiklerini” savundu.

    Bruce, İran konusunun da hala masada olduğunu söyledi.

    Bölgede ateşkesi ve insanların hayatlarını güzelleştirmeyi düşündüklerini kaydeden Bruce, “Burada tek bir amaç olduğunu söyleyebilirim, o da İran’ın nükleer silaha sahip olmaması ve mutlaka zenginleştirme programının olmaması” tabirlerini kullandı.

    Bruce, ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail Büyükelçisi atadığı Mike Huckabee’den bahsederek, “Bu yüzden gelecek hakkında çok heyecanlıyız. Ateşkes sağlamak ve alandaki gidişatı değiştirmek için daima çalışıyoruz” diye konuştu.

    Eski Arkansas Valisi Huckabee’nin, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te gasbedilmiş Filistin toprakları üzerine kurulan yerleşim yerlerine dayanak verdiği biliniyor.

    Huckabee, daha evvel işgal altındaki Batı Şeria’yı ilhak etmenin İsrail’in hakkı olduğunu lisana getirmiş, Gazze’de iki devletli tahlil eforlarını kesin bir lisanla reddetmişti.

  • Borsa İstanbul’da bugün en çok hangi hisseler kazandırdı?

    Investing.com – BIST 100 endeksi bugün yatay bir görünüme sahipti. Günün ilk yarısında yukarı yönlü hareket eden endeks, 9.492 seviyesinde gün içi zirvesini kaydettikten sonra düşüşe geçti. Son saatte 9.400 puanın altını test eden endeks, kapanışa doğru %0,2’ye yakın değer kaybıyla 9.400 sınırında hareket ediyor. Kısmi düşüş eğiliminin, ağırlıklı olarak BIST 30 hisselerinde gerçekleştiği, BIST 100 dışı endeksin ise gün sonunda yatay seyrettiği gözlendi.

    Borsa İstanbul’da bugün en çok hangi hisseler kazandırdı?

    Sektör endeksleri bazında değerlendirildiğinde, bugün en çok yükselen sektör %3’lük artışla kobi endeksi oldu. Onu %1 civarındaki değer artışlarıyla taş toprak, sigorta ve ulaştırma endeksleri takip etti. Öte yandan teknoloji, metal eşya ve faktoring bugün en fazla düşen sektör endeksleri olarak öne çıktı.

    BIST 100’de en çok yükselen ve düşen hisseler

    BIST 100 endeksine dahil hisseler arasında kapanışa doğru en çok yükselen 5 hisse şu şekilde sıralandı:  

    • RALYH  
    • IEYHO  
    • OBAMS  
    • ENERY  
    • PASEU  

    Günün sonunda en çok düşen 5 BIST 100 hissesi ise şöyle oldu:  

    • OTKAR  
    • ANSGR  
    • EKGYO  
    • CLEBI  
    • FROTO  

    Tüm hisseler arasında BOBET, ETILR ve HKTM bugün en çok kazandıran hisselerin başında yer aldı. Buna karşılık YONGA, SONME ve SMRVA en çok değer kaybeden hisseler oldu. İşlem hacmi en yüksek hisseler arasında THYAO ve AKBNK sırasıyla %2 ve %1 yükselirken, PEHOL %2 bandında değer kaybetti.

    Döviz ve küresel piyasalarda son durum

    Yurt içi döviz piyasasında dolar/TL %0,2 oranında yükselişle 38,09 seviyesinden işlem görürken; euro/TL ise yatay kalarak 43,17 seviyesinde fiyatlandı. Gram altın %0,33 oranında gerileyerek 3.948 TL’ye kadar çekildi.

    Küresel piyasalarda ise Asya endeksleri günü hafif pozitif ağırlıklı tamamladı. Avrupa borsaları da benzer bir ivme ile işlem görürken, ABD piyasalarının güne alıcılı başladığı gözlendi.

  • Migros’tan kâr hissesi dağıtım kararı

    Migros, 2024 yılı karından hisse başına net 5,8684073 TL nakit kar hissesi dağıtımını Genel Kurul’da onaylandı.

    Şirket’ten Kamuyu Aydınlatma Platformu’nu (KAP) yapılan açıklamaya nazaran, 2024 yılı kâr dağıtım meblağının, yasal sona kadar 1. Tertip Yedek Akçe ayrıldıktan sonra kalan 807.123.205,44 TL Net Dağıtılabilir Periyot Karından ve 962.876.794,56 TL “diğer kaynaklardan” karşılanmak üzere 1.770.000.000,00 TL olarak belirlendi.

    Açıklamada, “Toplam kar hissesi dağıtımına nazaran 6,9040087 TL brüt=net kar hissesi ödenmesine, öbür hissedarlarımıza ise 1 TL nominal bedeldeki hisse için avans temettünün mahsubundan sonraki toplam kar hissesi dağıtımına nazaran brüt 6,9040087 TL, net 5,8684074 TL (%15 oranında stopaj yapılarak) kar hissesi ödenmesine ve kâr hissesi dağıtımına Genel Şura Toplantısı’nı müteakip yasal sürecin tamamlanarak 28 Mayıs 2025 tarihinde başlanmasına karar verildi” denildi.

  • Yöneticiler terminal Selic faiz oranı tahminini düşürüyor, Trump’ın tarifelerinden korkuyor: BofA

    Investing.com — Brezilya ekonomisindeki yavaşlamanın enflasyon beklentilerindeki bozulmayı frenleme beklentisi, Latin Amerika yöneticilerinin terminal Selic faiz oranı tahminini yılın başına göre düşürmelerine neden oldu. Bu bilgi, Bank of America’nın Salı günü yayınlanan ve yaklaşık 79 milyar dolar varlık yöneten 32 yöneticiyle görüşülen Latin Amerika Fon Yöneticisi Anketi raporunda ortaya çıktı.

    Yılın başında, mevcut Selic faiz oranı artış döngüsünün yüzde 17’de sona ereceği bekleniyordu. Şimdi, katılımcıların üçte ikisi nihai oranın yüzde 14,5 ile yüzde 15 arasında olacağını öngörüyor. Selic faiz oranı şu anda yüzde 14,25 seviyesinde bulunuyor.

    Brezilya Merkez Bankası’nın Para Politikası Komitesi’nin (Copom) son toplantısında, komite önceki toplantıdan gelen sinyali takip ederek gösterge faiz oranını 100 baz puan artırdı. 7 Mayıs’taki bir sonraki toplantıda, Copom büyüklüğü belirtmeden başka bir faiz artışı sinyali verdi ve kararın verilere bağlı olacağını belirtti.

    Bu seviyede, yöneticiler Brezilya hisse senetlerinde baskın bir pozisyona sahip olmaktan uzak. Portföy rotasyonuna başlamak için, çoğu yönetici en az yüzde 10’luk bir Selic oranına işaret etti.

    **Dış Riskler Risk İştahını Azaltıyor**

    BofA anketi, Trump’ın diğer ülkelerden ithalata uyguladığı tarifelerin Latin Amerika yatırımcıları arasında en büyük dış risk endişesi olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca ABD ve Çin’deki ekonomik yavaşlama korkuları ve emtia fiyatlarındaki düşüş endişesi yöneticiler arasında artıyor.

    Bu bakış açıları daha düşük risk iştahına dönüşüyor. Şu anda yöneticilerin sadece yüzde 6’sı normalden daha fazla risk alıyor ve çoğunluğu nakit seviyelerini artırıyor.

    Bununla birlikte, yöneticilerin yüzde 44’ü önümüzdeki 6 ay içinde hisse senetlerine yatırımlarını artırmayı planlıyor. Bu oran tarihsel ortalamanın (yüzde 38) üzerinde. Kamu hizmetleri ve Finans sektörleri tercih edilirken, emtialar ve isteğe bağlı tüketim düşük ağırlıklı olarak değerlendiriliyor. Katılımcılar, yüksek kaliteli ve yüksek temettü getirisi olan stratejilerin önümüzdeki altı ay içinde en iyi performansı göstereceğini bekliyor.

    **Ibovespa, Dolar ve Brezilya’nın GSYİH Tahminleri**

    Yöneticiler, Ibovespa’nın yıl boyunca tarihi rekorun biraz üzerinde yatay seyretmesini bekliyor ve 2025 sonunda 130.000 ile 140.000 puan arasında olacağını öngörüyor. Yüzde 31’i bu yıl boyunca kurumsal kazanç beklentilerinde aşağı yönlü revizyonlar bekliyor. Ancak, Brezilya hisse senetlerinin Meksika hisse senetlerine kıyasla Latin Amerika’daki benzerlerinden daha iyi performans gösterme potansiyeline sahip olduğu düşünülüyor.

    Küresel olarak zayıf dolar beklentisiyle, ortalama projeksiyon Brezilya para biriminin 2025 sonunda dolar başına 5,80 R$ olacağı yönünde. Brezilya’nın bu yılki ortalama GSYİH büyüme tahmini yüzde 1 ile yüzde 2 arasında öngörülüyor.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Standard Chartered, sabit kripto paralarda patlama bekliyor

    Investing.com – Standard Chartered (STAN), ABD’de yasa hazırlık süreci devam eden yeni düzenlemelerin yürürlüğe girmesiyle birlikte, sabit kripto para piyasasının hızlı bir büyüme sürecine gireceğini ve 2028 yılı sonuna kadar piyasa değerinin 2 trilyon dolara ulaşacağını öngördü. Bankanın Dijital Varlık Araştırma Başkanı Geoffrey Kendrick tarafından paylaşılan analize göre, bu büyüme beraberinde yaklaşık 1,6 trilyon dolarlık yeni ABD Hazine bonosu (T-bill) talebi doğuracak. 

    Kendrick, bu artışın, Başkan Donald Trump’ın ikinci başkanlık döneminde planlanan tüm yeni Hazine bonosu ihraçlarının sabit kripto para rezerv talebiyle karşılanabileceği anlamına geldiğini aktardı. Özellikle kısa vadeli T-bill’ler, sabit kripto rezervlerinde zorunlu tutulacak varlıklar arasında yer alıyor. Mevcut senaryoda, Circle’ın yönettiği USDC %88’lik rezerv kısmının ortalama sadece 12 günlük vadeye sahip hazine tahvillerinde tutulduğu belirtiliyor.

    GENIUS Yasası, sabit kripto paralar için yeni bir dönem başlatıyor

    ABD Kongresi’nde onay süreci devam eden ve yaz aylarına kadar yasalaşması beklenen GENIUS Act, sabit kripto para ihraççıları için net bir yasal çerçeve oluşturmayı hedefliyor. Bu yasa, sabit kurlu dijital varlıkların 1:1 oranında rezervle desteklenmesini, şeffaf raporlama yapmalarını ve anti-para aklama düzenlemelerine uyum sağlamalarını şart koşacak. Özellikle rezerv tutulacak varlıkların 93 günü geçmeyen vadeye sahip olması zorunluluğu, hazine bonolarına talebi yukarı çekecek.

    Yasa yürürlüğe girerse sabit kripto para ihraç eden kurumlar, ABD’nin kısa vadeli kamu borcunun en büyük ikinci alıcısı haline gelecek. Hali hazırda en büyük alıcı konumunda olan para piyasası fonları 2,4 trilyon dolarlık T-bill portföyüne sahipken, sabit kripto piyasasının bu alana katılması makroekonomik dengelerde önemli bir değişim yaratabilir.

    Doların küresel egemenliği güçlenebilir

    Analize göre, sabit kripto para rezervlerindeki büyüme sadece hazine bonosu piyasasında değil, doların küresel hakimiyetinde de pekiştirici etki oluşturacak. Kendrick, ABD’nin sabit kripto para politikalarının dolar talebini doğrudan artıracağını ve bu sürecin, dolar bazlı sabit kripto paraların piyasadaki ağırlığını daha da artıracağını ifade etti. Bu durum, özellikle ticaret savaşları ve küresel ekonomik dalgalanmalar karşısında doların rezerv para birimi olarak pozisyonunu korumasına yardımcı olabilir.

    Sabit kripto para talebindeki artış; hızlı transfer, düşük işlem maliyeti ve güvenli saklama gibi avantajları sayesinde banka hesabı olmayan veya sınırlı finansal hizmetlere erişimi olan milyonlarca kişiye alternatif ödeme çözümleri sunuyor. ABD’nin benimsediği bu politika yaklaşımı, küresel dijital para yarışında belirleyici olabilir.

    Avrupa’dan tepki: Euro’nun egemenliği tehdit altında mı?

    Sabit kripto para piyasasında yaşanan bu gelişmeler yalnızca ABD iç politikalarıyla sınırlı kalmadı. İtalya Ekonomi Bakanı Giancarlo Giorgetti, ABD’nin sabit kripto para alanındaki agresif adımlarının Avrupa için ciddi bir ekonomik egemenlik riski oluşturabileceğini dile getirdi. Milan’da düzenlenen bir finansal forumda konuşan Giorgetti, dolar destekli sabit kripto paraların, özellikle sınır ötesi ödemelerde kolaylık sağlaması nedeniyle Avrupa vatandaşları tarafından yoğun şekilde benimsenebileceğini, bunun da euro’nun küresel referans para rolünü tehdit etmeye başladığını vurguladı.

    Giorgetti aynı zamanda Avrupa Birliği liderlerine Dijital Euro (CBDC) projesini hızlandırma çağrısında bulundu. Euro bölgesine özel bir dijital merkez bankası parası olan bu projeyle vatandaşlara daha geniş kapsamlı, ABD dışı bir dijital ödeme alternatifi sunulması hedefleniyor.

    2028’e kadar yeni finansal dinamikler şekillenebilir

    Standard Chartered’in tahminleriyle birlikte, sabit kripto paraların yalnızca dijital para kategorisinde değil, aynı zamanda küresel finansal mimaride temel bileşen haline gelmesi muhtemel görünüyor. Bu yeni ekosistem, hem kamu borçlanma araçlarında talep dengesini değiştirecek hem de merkez bankalarının geleneksel para politikalarında daha çevik davranmalarını gerektirecek.

    ABD’nin öncülük ettiği bu dönüşüm, hem küresel para politikalarını hem de finansal egemenlik tartışmalarını yeniden şekillendirebilir. sabit kripto para büyümesi artık sadece bir teknoloji gelişimi değil, aynı zamanda jeopolitik ve ekonomik bir paradigma değişiminin habercisi olarak görülüyor.

  • Benzine zam geliyor

    Investing.com – Geçtiğimiz hafta yapılan 3,6 TL’lik benzin indiriminin ardından yeni zam yolda. Sektör kaynaklarından alınan bilgiye göre yarın geceden itibaren benzinin litresine 1,15 TL zam geleceği öğrenildi. Bu durum, son bir hafta içinde benzin fiyatlarının neredeyse 2 TL artış göstermesine neden oldu.

    Akaryakıt sektörü kaynakları, yeni zammın yarın gece yarısından itibaren geçerli olacağını belirtti. Kullanıcılar, Brent petrol fiyatlarındaki düşüşün ardından gelen indirimin ardından kısa sürede yeniden artış yaşanmasına tepkili. Son günlerde piyasalarda yaşanan dalgalanmalar ve ABD’nin uyguladığı ek gümrük tarifeleri, Türkiye’deki akaryakıt fiyatlarının sürekli değişmesine neden oluyor.

    Gümrük tarifeleri ve Brent petrol fiyatları

    ABD’nin uyguladığı yeni gümrük tarifelerinin ardından Brent petrol fiyatları ciddi biçimde geriledi. Bu gerileme, Türkiye’de benzin fiyatlarına indirim olarak yansımıştı. Ancak, güncel ekonomik koşullar ve petrol piyasalarındaki belirsizlikler, indirim döneminin kısa sürmesine yol açtı.

    Brent petrol fiyatlarındaki dalgalanma, dünya genelinde enerji fiyatlarını etkilerken, Türkiye de bu durumdan payını aldı. Uzmanlar, küresel ekonomideki belirsizliklerin devam etmesi durumunda benzin ve diğer akaryakıt türlerindeki fiyat değişimlerinin devam edebileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

    İstanbul, Ankara ve İzmir’de güncel akaryakıt fiyatları

    Benzin, motorin ve LPG fiyatları, Türkiye’nin üç büyük şehri olan İstanbul, Ankara ve İzmir’de değişiklik gösteriyor. 15 Nisan 2025 Salı günü itibarıyla güncel fiyatlar şu şekilde:

    İstanbul Avrupa Yakası’nda benzin 44,18 TL, motorin 44,32 TL ve LPG 27,39 TL olarak belirlenmiş durumda. Anadolu Yakası’nda ise benzin fiyatı 44,03 TL, motorin 44,20 TL ve LPG ise 26,79 TL’den satışa sunuluyor. Ankara’da benzin 44,75 TL, motorin 45,07 TL ve LPG 27,29 TL olarak belirlenirken, İzmir’de benzin 45,12 TL, motorin 45,43 TL ve LPG ise 27,24 TL’den satılıyor.

    Büyük şehirlerdeki bu fiyat farkları, petrol dağıtım şirketlerinin maliyet politikaları ve lojistik farklılıklardan kaynaklanıyor. Tüketiciler, sabit bir fiyat politikası beklerken, piyasa koşulları ve uluslararası ham petrol fiyatlarının seyri, bu tip dalgalanmaların kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.

  • Mobilyanın Başkenti İnegöl’de 52’nci buluşma

    Mobilyanın Başkenti İnegöl’de 52'nci buluşma

    BURSA (İGFA) – Türkiye’nin Mobilya Başkenti, 500 yılı aşkın süredir ahşabı sanata dönüştüren İnegöl’de mobilya şöleni başladı. Binlerce üretici firmanın sektörde trendi belirleyen ürünlerini ürettiği İnegöl’de 140 firmanın standının yer aldığı 52. Uluslararası İnegöl Mobilya Fuarı bugün itibariyle başladı.

    19 Nisan’a kadar misafirlerini ağılayacak organizasyon ile mobilyada yeni sezon trendleri, firmaların yeni ürünleri ve mobilya modasına yön verecek modeller ile renkler görücüye çıktı.

    “İNEGÖL; MOBİLYADA BİR FUARDAN, ŞEHİRCİLİKTE BİR İL VE İLÇEDEN ÖTESİ”

    İnegöl Mobilyasının vitrini konumundaki fuarın açılış töreni büyük bir coşku ve heyecanla gerçekleştirildi.

    Mobilyanın Başkenti İnegöl’de 52'nci buluşma

    Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Bursa Valisi Erol Ayyıldız, siyasiler, bürokratlar, mobilya sektör temsilcileri ile çok sayıda davetlinin katıldığı açılışta konuşan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, “Bugün 52’ncisini gerçekleştirdiğimiz Uluslararası İnegöl Mobilya Fuarımızın öncelikle hayırlı olmasını diliyorum. İnegöl aslında mobilyada bir fuardan ötesi, şehircilikte de bir ilçe ve ilden öte olduğunu söyleyebilirim. Hangi parametreyi ele alırsak alalım; ekonomisi, nüfusu, ihracat rakamları, ithalat rakamları, tüm parametreleriyle ülke hedeflerine katma değer oluşturabilen, destek verebilen özelliğe sahip. Dolaysıyla biz başta mobilyacılarımız olmak üzere İnegöl’ümüzde üretim yapan herkese teşekkür ediyoruz. Beraberinde bu sektörde çalışan çok değerli emektarlar var. Her birine çok teşekkür ediyoruz. Nihayet itibariyle İnegöl’ün lokomotifi mobilya. Bugün de mobilya özelinde buluştuk. Bugün farklı bir heyecanımız var. Aslında şehrimiz her gün fuarı yaşıyor. Online satışlar, yapılıyor, mağazalarımız ve mobilya AVM’lerimiz sürekli açık. Ancak biz bu noktada geliştirmeye devam edeceğiz. Mobilyadaki sektör payımızı, ülkemizin aldığı payı arttırmak için gayret edeceğiz” dedi.

    Konuşmasında birlik beraberlik vurgusu yaparak sektörün sorunlarının el birliği ile çözüleceğini de işaret eden Başkan Taban, hem Bursa’ya, hem Türkiye’ye daha fazla destek vermek için çalışmaları sıklaştıracaklarını söyledi

    İNEGÖL DEYİNCE MOBİLYA, MOBİLYA DEYİNCE İNEGÖL AKILLARA GELİYOR

    Bursa Valisi Erol Ayyıldız ise İnegöl deyince mobilya, mobilya deyince İnegöl’ün akıllara geldiğini kaydederek, “Bugün Uluslararası İnegöl Mobilya Fuarının 52’ncisinin açılışını yapıyoruz. Nice yıllara diyorum. Emeği olan tüm paydaşlara takdirlerimi sunuyorum. Burada bana düşen Bursa Valisi olarak İnegöl deyince mobilyayı akla getiren, mobilya deyince de İnegöl’ü akla getiren ve bu anlamda Bursa’mız, ülkemiz için hatırı sayılır bir katma değer ortaya koyan tüm paydaşlara şahsım ve Valilik olarak takdirlerimi arz ediyorum” dedi.

    Mobilyanın Başkenti İnegöl’de 52'nci buluşma

    İNEGÖL; TASARIM, KALİTE VE İHRACAT VİZYONUNU TEMSİL EDEN ÖNCÜ BİR ŞEHİR

    Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan da İnegöl Mobilyası ve Türkiye’nin mobilya sektöründeki gelişiminden söz etti.

    Bakan Yardımcısı Gürcan, İnegöl’ün yalnızca kritik bir merkezi değil, aynı zamanda Türk mobilya sektörünün tasarım, kalite ve ihracat vizyonunu temsil eden öncü bir şehri olduğunu ifade etti. İnegöl mobilyanın en büyük eserlerini üreten şehri olduğunu ifade eden Gürcan, “Sektörümüzün uluslararası vitrine çıkmasında, yeni iş birliklerinin kurulmasında ve global alıcılara ulaşılmasında hayati bir rol üstlenmekte olan fuarımız aynı zamanda arge, markalaşma ve sürdürülebilirlik konusunda atılan en önemli adımlardan biridir. Türkiye sadece mobilya üreten değil, mobilya tasarlayan ve dünya trendlerini belirleyen bir ülke olma yolundadır” açıklamalarında bulundu.

    Mobilyanın Başkenti İnegöl’de 52'nci buluşma

    Kurdele kesimi sonrasında katılımcı protokol stantları gezerek firma temsilcilerine hayırlı işler dileyerek, mobilyaları inceledi.

  • Meksika, ABD ile ihracat anlaşmasını yenilemeyi hedefliyor

    Investing.com — Meksika hükümeti Salı günü Amerika Birleşik Devletleri ile ikili anlaşmanın yenilenmesi konusunda görüşmelere başlama niyetini açıkladı. Bu anlaşma tarihsel olarak Meksikalı ihracatçılara avantaj sağlamıştır. Ancak ABD şu anda bu anlaşmadan çekilmeyi düşünüyor.

    ABD anlaşmadan çıkmaya karar verirse, yaklaşık yüzde 20 civarında gümrük vergisi uygulanacaktır. Bu durum mal fiyatlarında artışa neden olacaktır. Meksika hükümetinin anlaşmayı yenileme umudu, böyle bir artışı önleme çabasıdır.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Ukrayna, İngiltere, Fransa ve Türkiye temsilcileri Karadeniz güvenliğini görüşecek

    Investing.com — Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy’in açıklamasına göre, Karadeniz’in güvenliği konusunda Türkiye’de bir toplantı düzenlenecek. Ukrayna, İngiltere, Fransa ve Türkiye temsilcileri Salı günü bu konuyu ele almak üzere bir araya gelecek.

    Bununla birlikte, Başkan Zelenskiy toplantının gündemi veya görüşülecek spesifik konular hakkında daha fazla ayrıntı vermedi. Karadeniz bölgesi, bu ülkeler ve diğerleri için jeopolitik ilgi ve güvenlik endişelerinin odak noktası olmaya devam ediyor.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Bankalara ibraz edilen çek tutarı arttı

    Foreks – 2025 yılının Ocak-Mart döneminde bankalara ibraz edilen 407 bin keşideciye ait 3,4 milyon adet çekin toplam tutarı 2.048 milyar TL oldu.

    Bir önceki yıla göre; keşideci sayısı (tekilleştirilmiş) yüzde 3 azaldı. İbraz edilen çek adedi yüzde 19 azalırken, çek tutarı ise yüzde 29 arttı.

    Karşılıksız işlemi yapılan çek tutarı arttı.

    2025 yılı Ocak-Mart döneminde bankalara ibraz anında karşılıksız çıkan, 11,3 bin keşideciye ait 59 bin adet çekin toplam tutarı 45 milyar TL oldu. Karşılıksız işlemi yapılan 3.838 keşideciye ait toplam 3.860 milyon TL tutarındaki 6.231 adet çek daha sonra ödendi.

    Karşılıksız işlemi yapılan çek tutarının ibraz edilen çeklere oranı bir önceki yıla göre arttı.

    Mart ayında karşılıksız işlemi yapılan çeklerin bankalara ibraz edilen çeklere oranı; tutar olarak yüzde 2,1 ve adet olarak yüzde 1,9 oldu.

    2025 yılı Ocak-Mart döneminde, karşılıksız işlemi yapılan çek tutarının en yüksek olduğu 5 il sırası ile İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya oldu.

  • Trump, Harvard’ın vergi muafiyetini kaybedebileceğini ima etti

    Investing.com — ABD Başkanı Donald Trump, yakın zamanda Truth Social’da bir paylaşım yaptı. Bu paylaşımda Harvard Üniversitesi’nin vergi muafiyetinin yeniden değerlendirilebileceğini ima etti. Trump’ın açıklaması, üniversite siyasi, ideolojik ve “terörist esinli/destekleyen ’Hastalık’” olarak nitelendirdiği şeyleri teşvik etmeye devam ederse, siyasi bir kuruluş olarak vergilendirilmesi gerektiğini öne sürüyor.

    Trump, takipçilerine vergi muafiyetinin kamu yararına hareket etme şartına bağlı olduğunu hatırlattı.

    Harvard Üniversitesi, ABD’deki diğer birçok eğitim kurumu gibi, şu anda vergi muafiyetinden yararlanıyor. Bu statü, eğitim, hayır kurumları ve dini kurumlar gibi kamu yararına çalışan kuruluşlara veriliyor.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Şampiyon güzel başkanın sevinç gözyaşları

    Şampiyon güzel başkanın sevinç gözyaşları

    Dudullu’yu 2-0 yenen 1207 Antalya Kadın Futbol Kulübü Süper lige yükseldi.1207 Kadın Futbol Takımında oynayan aynı zamanda Çakallıklıspor’un başkanı olan oyuncu ve model Nevide Çiçek, şampiyonluk sevinciyle formasını çıkarıp tribüne attı.

    Şampiyon güzel başkanın sevinç gözyaşları

    Çiçek, gözyaşlarına hakim olamazken, şampiyonluk coşkusunu tribünlerle paylaştı.

  • Bursa’da Nilüfer Belediyespor için destek çağrısı

    Bursa'da Nilüfer Belediyespor için destek çağrısı

    BURSA (İGFA) – Bursa’da Nilüfer Belediyespor Kulübü Başkanı Muharrem Or, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ile birlikte basın toplantısı düzenleyerek 2024 -2025 sezonunu değerlendirdi ve gelecek sezon hedeflerini paylaştı.

    Nilüfer Üçevler Spor Tesisleri’nde gerçekleşen toplantıya, çok sayıda basın mensubunun yanı sıra, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları Zerrin Güleş, Okan Şahin, Şirin Arıbaş, Mahmut Demiröz ve sporcular da katıldı. Toplantıda konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, sporun gelişimi için bütçe ve planlamanın büyük önem taşıdığını vurguladı.

    Bursa'da Nilüfer Belediyespor için destek çağrısı

    Sporun kıymetli bir alan olduğunu belirten Başkan Şadi Özdemir, “Profesyonel sporların maliyeti çok yüksek. Bazı rakip kulüpler bizim 4 katımız bütçeyle hareket ediyor. Gerçekçi olmak gerekirse bu sürdürülebilir değil. Nilüfer Belediyespor Kadın Voleybol Takımı’nın da yarışmacı kimliğini koruması için desteğe ihtiyacımız var” dedi.

    Nilüfer Belediyesi’nin hem profesyonel hem de amatör branşlarda desteğini sürdüreceğini belirten Başkan Özdemir, “Sporun geleceği ortak akıl ve dayanışmayla şekillenecek” ifadelerini kullandı. Başkan Şadi Özdemir, dünyaya açılan bir marka oluşturulması için Nilüfer Belediyespor Kulübü Kadın Voleybol Takımı’na yatırım yapılması gerektiğini vurgulayarak, iş dünyasına destek çağrısında bulundu.

    Başkan Şadi Özdemir, Nilüfer’in bir spor kenti olduğunu vurgulayarak, kente yapılacak yeni spor yatırımları hakkında da “Nilüfer’e bir spor salonu ve atletizm pisti kazandırmak için görüşmelerimiz devam ediyor. Bu projeleri dönemimiz içinde hayata geçirmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

    Bursa'da Nilüfer Belediyespor için destek çağrısı

    “DEPLASMAN GİDERLERİ BÜTÇEYİ ZORLUYOR”

    Nilüfer Belediyespor Kulübü Başkanı Muharrem Or da Belediyespor Kulübü’nün bütçesine değindi. “Voleybol A Takımı’nın sadece deplasman gideri yaklaşık 2 milyon lira. Toplamda bu rakam 5 milyonu buluyor” diyen Or, destek çağrısında bulundu. Muharrem Or, “Bursa’nın iş insanlarına sesleniyoruz. Eğer destek verirseniz, çok daha güçlü bir Nilüfer Belediyespor göreceksiniz” diye konuştu.

    Kadın voleybol takımının geride bıraktığı sezonu değerlendiren Or, “Ligde kalmayı son haftalarda başardık. Bu bize ders oldu. Bu doğrultuda Türkiye U20 Kadınlar Baş Antrenörlüğü yapmış Gökhan Durmaz ile üç yıllık bir planlama yaptık. Altyapıdan da birkaç oyuncuyu A Takıma kattık ve istediğimiz isimlerle anlaşmalar sağladık” dedi. Or, hentbol branşındaki başarıların şehirde büyük heyecan yarattığını vurguladı.

  • Hazine’nin, ABD doları cinsi devlet tahvili ile kira sertifikası ihracına toplam 1,69 milyar dolar tutarında teklif geldi

    Foreks – Hazine, 1,47 milyar dolar tutarında devlet tahvili ve 213,1 milyon dolar tutarında ABD doları cinsi kira sertifikası ihracı gerçekleştirdi.

    Açıklamada şöyle denildi:

    “Bakanlığımızca 15 Nisan 2025 tarihinde, 16 Nisan 2025 valörlü, 15 Nisan 2026 itfa tarihli TRT150426F13 ISIN kodlu ABD doları cinsi Devlet tahvili ile TRD150426F11 ISIN kodlu kira sertifikası ihracına toplam 1.686.874.000,00 ABD doları tutarında teklif gelmiştir.

    Söz konusu tekliflerin tamamı karşılanarak 1.473.749.000,00 ABD doları tutarında ABD doları cinsi Devlet tahvili ve 213.125.000,00 ABD doları tutarında ABD doları cinsi kira sertifikası ihraç edilmiştir.”

  • Tether, sabit kripto para kullanımını artırmak için harekete geçti

    Investing.com – Dijital varlık sektörünün lider şirketlerinden Tether, finansal teknolojiler alanında faaliyet gösteren Fizen Limited’e stratejik bir yatırım yaptığını duyurdu. Kendi kendine saklama (self-custody) kripto para cüzdanları ve dijital ödeme çözümleri geliştiren Fizen’e yapılan bu yatırım, Tether’in finansal erişimi ve dijital varlık güvenliğini artırmayı hedefleyen teknolojilere verdiği desteği bir kez daha ortaya koyuyor.

    Fizen, gelişmiş ödeme teknolojileri ile sabit kripto para işlemlerini kolaylaştıran çözümler sunarak, dijital varlıkları kullanıcılar ve işletmeler için daha erişilebilir hale getiriyor. Kullanıcı dostu uygulamaları sayesinde kriptonun pratik kullanımını mümkün kılan Fizen, Tether’in küresel ölçekte katkı sağladığı gerçek dünya kullanım alanlarının genişletilmesinde önemli bir rol oynuyor.

    Bankasız kitleler için erişilebilir finansal hizmetler

    Dünya Bankasının hazırladığı Global Findex Raporu’na göre, dünyada milyonlarca insan hâlâ geleneksel bankacılık sistemlerinden yararlanamıyor. En temel gerekçeler arasında fiziksel uzaklık ve yeterli belge eksikliği yer alıyor. Tether’in Fizen’e yaptığı yatırımla birlikte, şirketin Blockchain altyapısı güçlendirilerek sabit kripto paraların farklı Blockchain ekosistemlerine sorunsuz entegre edilmesi sağlanacak. Bu sayede kullanıcılar, karmaşık prosedürlere ihtiyaç duymadan sabit kripto paraları saklama, gönderme ve harcama imkanına sahip olacak.

    Başta düşük işlem ücretleri, artırılmış güvenlik ve anında transfer gibi avantajlara sahip olan sabit kripto paraların günlük ticarette yaygınlaşması bazı engellerle karşılaşıyor. Özellikle işletmelerin bu sistemi benimsemekte zorlanması önemli sorunlardan biri. Fizen, bu problemi çözmek adına kullanıcılara sabit kripto para ile ödeme yapma imkanı sunarken, işletmelere ise QR kod ve kart okuyucu gibi tanıdık yöntemlerle anında itibari para cinsi tahsilat imkanı sağlayarak ek altyapı ihtiyacını ortadan kaldırıyor.

    Tether ve Fizen ortaklığı: Kripto ödemelerde yeni dönem

    2024 piyasa projeksiyonlarına göre QR kodla yapılan ödemelerin 2025 yılı itibarıyla 3 trilyon doları aşacağı ve 2,2 milyar kullanıcıya ulaşacağı öngörülüyor. Artan akıllı telefon kullanımı ve güvenli, sürtünmesiz işlem ihtiyacı, kripto temelli ödeme çözümlerinin yaygınlaşmasını beraberinde getiriyor. Tether’in Fizen ile yürüttüğü iş birliği, bu büyük potansiyele yanıt vermeyi ve dünya genelinde kripto ödemelerin benimsenmesini hızlandırmayı hedefliyor.

    Tether CEO’su Paolo Ardoino, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Fizen’e yaptığımız yatırım, dijital varlıkların günlük yaşamda sorumlu ve bilinçli kullanımını teşvik ederken, küresel finansal erişimi yaygınlaştırmaya yönelik vizyonumuzu destekliyor. Kendi kendine saklama odaklı ödeme çözümleri, zincir üstü gerçek kullanım odağımızda merkezi bir yere sahip.” ifadelerine yer verdi.

    Fizen, Blockchain teknolojisini kullanıcı deneyimine entegre ediyor

    Fizen Kurucusu ve CEO’su Leo Vu, sabit kripto paraların küresel ödeme sistemlerinde önemli rol oynayacağını belirterek, mevcut teknoloji altyapısının yeterli olduğunu ancak kullanıcı dostu arayüzlerin eksik olduğunu vurguladı. Vu, “Fizen, kullanıcıların blockchain kullandığını fark etmeyeceği kadar sezgisel bir deneyimle kripto ödemelerini günlük hayatın bir parçası haline getiriyor.” dedi.

    Tether’in sabit kripto para konusundaki liderliği ile Fizen’in teknolojik inovasyonu birleşerek hem bireyler hem de işletmeler için kripto ödemeleri daha erişilebilir ve güvenilir hale getirecek. Bu iş birliği, dijital varlıkların küresel finansal sistemde daha geniş yer bulmasını sağlamaya yönelik stratejik bir adım olarak öne çıkıyor.

  • Hazine’nin, ABD doları cinsi devlet tahvili ile kira sertifikası ihracına toplam 1,69 milyar dolar tutarında teklif geldi

    Foreks – Hazine, 1,47 milyar dolar tutarında devlet tahvili ve 213,1 milyon dolar tutarında ABD doları cinsi kira sertifikası ihracı gerçekleştirdi.

    Açıklamada şöyle denildi:

    “Bakanlığımızca 15 Nisan 2025 tarihinde, 16 Nisan 2025 valörlü, 15 Nisan 2026 itfa tarihli TRT150426F13 ISIN kodlu ABD doları cinsi Devlet tahvili ile TRD150426F11 ISIN kodlu kira sertifikası ihracına toplam 1.686.874.000,00 ABD doları tutarında teklif gelmiştir.

    Söz konusu tekliflerin tamamı karşılanarak 1.473.749.000,00 ABD doları tutarında ABD doları cinsi Devlet tahvili ve 213.125.000,00 ABD doları tutarında ABD doları cinsi kira sertifikası ihraç edilmiştir.”

  • Hazine, 1,47 milyar dolar devlet tutarında tahvili ve 213,1 milyon dolar tutarında kira sertifikası ihracı gerçekleştirdi

    Foreks – Hazine, 1,47 milyar dolar devlet tahvili ve 213,1 milyon dolar tutarında ABD doları cinsi kira sertifikası ihracı gerçekleştirdi.

    Açıklamada şöyle denildi:

    “Bakanlığımızca 15 Nisan 2025 tarihinde, 16 Nisan 2025 valörlü, 15 Nisan 2026 itfa tarihli TRT150426F13 ISIN kodlu ABD doları cinsi Devlet tahvili ile TRD150426F11 ISIN kodlu kira sertifikası ihracına toplam 1.686.874.000,00 ABD doları tutarında teklif gelmiştir.

    Söz konusu tekliflerin tamamı karşılanarak 1.473.749.000,00 ABD doları tutarında ABD doları cinsi Devlet tahvili ve 213.125.000,00 ABD doları tutarında ABD doları cinsi kira sertifikası ihraç edilmiştir.”

  • Hazine yetkilileri SLR’nin 29 trilyon dolarlık Hazine piyasasına etkisini tartışıyor

    Investing.com — Hazine Bakan Yardımcısı Michael Faulkender, Salı günü yetkililerin şu anda tamamlayıcı kaldıraç oranının (SLR) 29 trilyon dolarlık Hazine piyasası üzerindeki etkilerini tartıştığını açıkladı. Görüşmeler, SLR’nin piyasa stres dönemlerinde ne ölçüde bağlayıcı olabileceğini anlamaya odaklanıyor.

    Faulkender bu açıklamaları Washington’da düzenlenen bir Yatırım Şirketi Enstitüsü etkinliğinde yaptı. Devam eden araştırmanın, SLR’nin yüksek stres dönemlerinde Hazine piyasasının kapasitesini gereksiz yere sınırlayıp sınırlamayacağını değerlendirmeyi amaçladığını vurguladı.

    SLR, finansal kuruluşların Hazine pozisyonlarına karşı belirli bir sermaye rezervi tutmalarını gerektiren düzenleyici bir önlemdir. Bu oranın Hazine piyasasına uygulanması, Covid krizi sırasında Federal Rezerv tarafından geçici olarak askıya alınmıştı, ancak o zamandan beri yeniden yürürlüğe kondu.

    Birçok piyasa katılımcısı, SLR’nin kullanımının büyük aracı kurumların piyasa yapıcılığına katılma kapasitesini azaltabileceğini ve böylece likiditeyi olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Faulkender’in yorumları, bu endişelerin Hazine tarafından dikkate alındığını gösteriyor.

    Faulkender şöyle dedi: “Kendimize sürekli sorduğumuz soru, piyasa oynaklığı zamanlarında veya bir stres olayı olursa, sisteme gelen yeterli likiditeye sahip olup olmadığımızdır.” Ayrıca, SLR’nin stres zamanlarında gereksiz yere bağlayıcı olduğu tespit edilirse, yetkililerin tahvil piyasasının yüksek hacimli günleri yönetme kapasitesini artırmanın yollarını araştırabileceğini belirtti.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Hazine yetkilileri SLR’nin 29 trilyon dolarlık Hazine piyasasına etkisini tartışıyor

    Investing.com — Hazine Bakan Yardımcısı Michael Faulkender, Salı günü yetkililerin şu anda tamamlayıcı kaldıraç oranının (SLR) 29 trilyon dolarlık Hazine piyasası üzerindeki etkilerini tartıştığını açıkladı. Görüşmeler, SLR’nin piyasa stres dönemlerinde ne ölçüde bağlayıcı olabileceğini anlamaya odaklanıyor.

    Faulkender bu açıklamaları Washington’da düzenlenen bir Yatırım Şirketi Enstitüsü etkinliğinde yaptı. Devam eden araştırmanın, SLR’nin yüksek stres dönemlerinde Hazine piyasasının kapasitesini gereksiz yere sınırlayıp sınırlamayacağını değerlendirmeyi amaçladığını vurguladı.

    SLR, finansal kuruluşların Hazine pozisyonlarına karşı belirli bir sermaye rezervi tutmalarını gerektiren düzenleyici bir önlemdir. Bu oranın Hazine piyasasına uygulanması, Covid krizi sırasında Federal Rezerv tarafından geçici olarak askıya alınmıştı, ancak o zamandan beri yeniden yürürlüğe kondu.

    Birçok piyasa katılımcısı, SLR’nin kullanımının büyük aracı kurumların piyasa yapıcılığına katılma kapasitesini azaltabileceğini ve böylece likiditeyi olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Faulkender’in yorumları, bu endişelerin Hazine tarafından dikkate alındığını gösteriyor.

    Faulkender şöyle dedi: “Kendimize sürekli sorduğumuz soru, piyasa oynaklığı zamanlarında veya bir stres olayı olursa, sisteme gelen yeterli likiditeye sahip olup olmadığımızdır.” Ayrıca, SLR’nin stres zamanlarında gereksiz yere bağlayıcı olduğu tespit edilirse, yetkililerin tahvil piyasasının yüksek hacimli günleri yönetme kapasitesini artırmanın yollarını araştırabileceğini belirtti.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • NATO Başkanı Ukrayna’yı ziyaret etti, kararlı desteğini vurguladı

    Investing.com — NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Salı günü Ukrayna’nın Odesa kentine Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelenskiy ile birlikte yaptığı ziyareti doğruladı. Rutte, Ukrayna’nın devam eden zorluklarına karşı NATO’nun kararlı desteğini vurguladı.

    Rutte, ziyaretinin detaylarını sosyal medyada şöyle paylaştı: “@ZelenskyyUa ile birlikte bugün Odesa’yı ziyaret ettim. Ukrayna halkı çok şeye katlandı – özellikle Rusya’nın Sumy’ye düzenlediği Palmiye Pazarı saldırısına.” Ayrıca NATO’nun Ukrayna’ya olan bağlılığını yineleyerek şunları söyledi: “NATO’nun desteği sarsılmazdır. Ukrayna’nın bugün kendini savunabilmesi ve gelecekteki saldırıları caydırabilmesi için yardım etmeye devam edeceğiz, böylece adil ve kalıcı bir barış sağlayacağız.”

    Bu ziyaret, Rusya’nın Sumy’ye düzenlediği Palmiye Pazarı saldırısının ardından gerçekleşti. Bu olay, Ukrayna halkının yaşadığı zorluklara bir yenisini daha ekledi. Rutte’nin ziyareti ve açıklamaları, NATO’nun Ukrayna’nın savunmasına yardım etme ve gelecekteki herhangi bir saldırıyı caydırma konusundaki kararlılığını vurguluyor. NATO’nun nihai hedefi ise adil ve kalıcı bir barış tesis etmek.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Şili, Trump’ın bakır tarifesi soruşturmasına karşı çıktı

    Foreks – Şili hükümeti, bakıra gümrük vergisi getirmeyi düşünen Başkan Donald Trump yönetimine gönderdiği mektupta, ABD’nin en büyük metal tedarikçisi olan Şili’den yapılan bakır ithalatının ABD’nin güvenlik çıkarlarını tehdit etmediğini belirtti. 

    Şili hükümeti tarife karşıtı tutumunu ABD Ticaret Bakanlığı’na 31 Mart tarihinde gönderdiği ve şu anda ABD federal web sitesinde kamuya açık olan bir mektupla ifade etti.

    Şili’nin Washington Büyükelçisi Juan Valdes, “Şili’den yapılan bakır ithalatı ABD’nin tedarik zinciri güvenliğine katkıda bulunmakta ve ulusal güvenlik çıkarları açısından herhangi bir risk teşkil etmemektedir” diye yazdı.

    Trump yönetimi, Çin’in küresel bakır piyasasındaki etkisini azaltmayı amaçlayan Şubat soruşturmasının şu ana kadar herhangi bir sonucunu açıklamadı. Section 232 soruşturmalarının başlatılmalarından itibaren 270 gün içinde tamamlanması gerekiyor. 

    Şili’deki Amerikan Ticaret Odası, Şili’nin bakır ithalatının ABD’ye güvenlik ve ekonomik faydalar sağladığını ve gümrük vergilerinin Çin’e fayda sağlayabileceğini söyledi.

  • PİYASAYA BAKIŞ-Temel metal fiyatları karışık seyir izliyor

    Foreks – Temel metal fiyatları karışık seyrederken, LME üç aylık bakır %1,1 düşüşle metrik ton başına 9.121 dolar ve LME üç aylık alüminyum yatay seyrederek ton başına 2.377 dolar oldu.

    Commerzbank analistleri, Çin bakır talebine ilişkin göstergelerin durgun olduğunu, Mart ayı ithalatının aylık bazda yüksek ancak yıllık bazda %1,4 düşük olduğunu belirtti.

    Commerzbank’a göre, ilk çeyrek ithalatı yıllık bazda %5,2 azaldı ve bunun ana nedeni muhtemelen gümrük vergisi endişeleriyle piyasa fiyatlarının yükselmesi.

    Bakır fiyatları Mart ortasında ton başına 10.046,50 $ ile yaklaşık altı ayın zirvesine yükseldikten sonra Başkan Trump’ın “Kurtuluş Günü” olarak adlandırılan gümrük vergisi açıklamasını takip eden günlerde ton başına 8.105 $’a kadar geriledi.

    Gümrük vergilerinin piyasanın beklediğinden daha kötü olması, küresel büyüme beklentilerini ve dolayısıyla endüstriyel metal talebini düşürdü

  • Tether, sabit kripto para kullanımını artırmak için harekete geçti

    Investing.com – Dijital varlık sektörünün lider şirketlerinden Tether, finansal teknolojiler alanında faaliyet gösteren Fizen Limited’e stratejik bir yatırım yaptığını duyurdu. Kendi kendine saklama (self-custody) kripto para cüzdanları ve dijital ödeme çözümleri geliştiren Fizen’e yapılan bu yatırım, Tether’in finansal erişimi ve dijital varlık güvenliğini artırmayı hedefleyen teknolojilere verdiği desteği bir kez daha ortaya koyuyor.

    Fizen, gelişmiş ödeme teknolojileri ile sabit kripto para işlemlerini kolaylaştıran çözümler sunarak, dijital varlıkları kullanıcılar ve işletmeler için daha erişilebilir hale getiriyor. Kullanıcı dostu uygulamaları sayesinde kriptonun pratik kullanımını mümkün kılan Fizen, Tether’in küresel ölçekte katkı sağladığı gerçek dünya kullanım alanlarının genişletilmesinde önemli bir rol oynuyor.

    Bankasız kitleler için erişilebilir finansal hizmetler

    Dünya Bankasının hazırladığı Global Findex Raporu’na göre, dünyada milyonlarca insan hâlâ geleneksel bankacılık sistemlerinden yararlanamıyor. En temel gerekçeler arasında fiziksel uzaklık ve yeterli belge eksikliği yer alıyor. Tether’in Fizen’e yaptığı yatırımla birlikte, şirketin Blockchain altyapısı güçlendirilerek sabit kripto paraların farklı Blockchain ekosistemlerine sorunsuz entegre edilmesi sağlanacak. Bu sayede kullanıcılar, karmaşık prosedürlere ihtiyaç duymadan sabit kripto paraları saklama, gönderme ve harcama imkanına sahip olacak.

    Başta düşük işlem ücretleri, artırılmış güvenlik ve anında transfer gibi avantajlara sahip olan sabit kripto paraların günlük ticarette yaygınlaşması bazı engellerle karşılaşıyor. Özellikle işletmelerin bu sistemi benimsemekte zorlanması önemli sorunlardan biri. Fizen, bu problemi çözmek adına kullanıcılara sabit kripto para ile ödeme yapma imkanı sunarken, işletmelere ise QR kod ve kart okuyucu gibi tanıdık yöntemlerle anında itibari para cinsi tahsilat imkanı sağlayarak ek altyapı ihtiyacını ortadan kaldırıyor.

    Tether ve Fizen ortaklığı: Kripto ödemelerde yeni dönem

    2024 piyasa projeksiyonlarına göre QR kodla yapılan ödemelerin 2025 yılı itibarıyla 3 trilyon doları aşacağı ve 2,2 milyar kullanıcıya ulaşacağı öngörülüyor. Artan akıllı telefon kullanımı ve güvenli, sürtünmesiz işlem ihtiyacı, kripto temelli ödeme çözümlerinin yaygınlaşmasını beraberinde getiriyor. Tether’in Fizen ile yürüttüğü iş birliği, bu büyük potansiyele yanıt vermeyi ve dünya genelinde kripto ödemelerin benimsenmesini hızlandırmayı hedefliyor.

    Tether CEO’su Paolo Ardoino, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Fizen’e yaptığımız yatırım, dijital varlıkların günlük yaşamda sorumlu ve bilinçli kullanımını teşvik ederken, küresel finansal erişimi yaygınlaştırmaya yönelik vizyonumuzu destekliyor. Kendi kendine saklama odaklı ödeme çözümleri, zincir üstü gerçek kullanım odağımızda merkezi bir yere sahip.” ifadelerine yer verdi.

    Fizen, Blockchain teknolojisini kullanıcı deneyimine entegre ediyor

    Fizen Kurucusu ve CEO’su Leo Vu, sabit kripto paraların küresel ödeme sistemlerinde önemli rol oynayacağını belirterek, mevcut teknoloji altyapısının yeterli olduğunu ancak kullanıcı dostu arayüzlerin eksik olduğunu vurguladı. Vu, “Fizen, kullanıcıların blockchain kullandığını fark etmeyeceği kadar sezgisel bir deneyimle kripto ödemelerini günlük hayatın bir parçası haline getiriyor.” dedi.

    Tether’in sabit kripto para konusundaki liderliği ile Fizen’in teknolojik inovasyonu birleşerek hem bireyler hem de işletmeler için kripto ödemeleri daha erişilebilir ve güvenilir hale getirecek. Bu iş birliği, dijital varlıkların küresel finansal sistemde daha geniş yer bulmasını sağlamaya yönelik stratejik bir adım olarak öne çıkıyor.

Başa dön tuşu