Aynı konuda benzer CİMER ihbarı, 1 Temmuz 2024 tarihinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yapıldığı halde; bakanlık konunun sosyal medyada gündeme geldiği 22 Ağustos tarihine kadar hiçbir adım atmadı. Bakanlık 52 gün boyunca susarken, İBB üzerine düşeni eksiksiz yaptı.
İlgili yazışmalar ve işlemlerle birlikte, İBB Encümeninin ilk toplantısında yıkım kararı alındı. Kararı uygulamak için bugün sahaya giden İBB ekipleri, parsele giriş yapılmasına engelleyecek şekilde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın araçlarının bariyeriyle karşılaştı. İBB ekiplerinin engellenmesine tepki gösteren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği bakanlığını “ Sosyal medya bakanlığı” olarak niteleyerek, “Büyükşehir Belediyesi, zaten tutanakları tutuyor ve garip olan, zaten yıkım programında olan yere, bugün İBB sokulmuyor ve orada Büyükşehir Belediyesi’ne hiçbir haber vermeden işlem yapma gayretindeler” dedi.
Yıkım kararını uygulamak için alanda bulunan İBB Boğaziçi İmar Şube Müdürü Elçin Karaoğlu da, “Biz bugün, iki gün önce (2 Eylül) mahalline asılıp tebliğ edilen yıkım kararını uygulamak için buradayız. Burada alınmış olan bir tek yıkım kararı var, o da İBB Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün aldığı yıkım kararıdır” diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Boğaziçi İmar Şube Müdürlüğü, yetki ve sorumluluğundaki Üsküdar ilçesi, Vaniköy mahallesinde Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi içerisinde kalan kaçak yapılarla ile ilgili işlem tahsis etmek için parsele yetkili personel ve yıkım ekibi yönlendirdi. Ancak sabah saatlerinden itibaren iş makinelerinin alana girişi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın araçları tarafından engellendi.
Yıkımla ilgili, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının sosyal medyada yapılan açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi Boğaziçi İmar Müdürlüğü yetki alanında kalan yerde izinsiz inşai faaliyetlerinin gerçekleştirildiği tespit edilmiş ve ruhsatsız yapılar Bakanlığımızca mühürlenmiştir…” , “bahse konu kaçak yapıların yıkım faaliyetinin de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü koordinesinde bugün(04.09.2024) gerçekleştirileceği…”” oysa sahada yaşananlar ve gerçekler bambaşkaydı.
CİMER’E ŞİKAYET EDİLEN YAPI İÇİN BAKANLIK İŞLEM YAPTI MI?
Boğaziçi Öngörünüm Alanında kaçak yapıların tespitine ilişkin olarak yapı tatil tutanağının nasıl tutulacağı, inşaatın nasıl durdurulup mühürleneceği, yıkım kararının nasıl alınacağı ve uygulanacağı 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’nda belirtildi. Ancak İBB Boğaziçi İmar Şube Müdürlüğü sorumluluğundaki alanın 14 Ağustos 2024 tarihli CİMER ihbarı üzerine 16 Ağustos 2024 tarihinde Yapı Tatil Tutanağı düzenlenerek inşai faaliyetten men edilmesine rağmen, 1 Temmuz 2024 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına ulaşan aynı CİMER ihbarına rağmen Bakanlıkça işlem tesis edilip edilmediği, İBB ve kamuoyuyla paylaşılmadı. Yine aynı yerle ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hangi tarihte yıkım kararı aldığı da açıklanmadı.
RESMİ YAZIŞMAYLA KOORDİNASYON SAĞLANMADI
Sosyal medya açıklamasında geçen ‘yıkımı koordine ettikleri’ ifadesinden konuyla ilgili yetkili kurum olan İBB Boğaziçi İmar Şube Müdürlüğü ile hiçbir yazışma gerçekleşmedi. Bugün koordine edildiği söylenen yıkım ile ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan İBB’ye bir yazı iletilmedi.
“BİR TEK YIKIM KARARI VAR, O DA İBB BOĞAZİÇİ İMAR MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN”
Aksine yıkım için yıkım mahalline giden İBB ekiplerinin parsele giriş yapmasına engelleyecek şekilde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının araçları çekilerek, yıkım mahalline girilmesi engellenmeye çalışıldı. Durum tutanak eki fotoğraf ve videolarla tespit altına alındı.
TÜM YASAL SÜREÇ TAMAMLANDI
Bahse konu Vaniköy’deki kaçak inşaat ile ilgili 16 Ağustos 2024 tarihinde Yapı Tatil Tutanağı tutulması ve yapının mühürlenmesi ile başlayan süreç şöyle devam etti. Savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Mühür fekkinden dolayı tekrar Tespit Tutanağı düzenlenip tekrar suç duyusunda bulunuldu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na Sosyal Güvenlik Kurumuna bilgi verildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Encümenince Yıkım ve Para Cezası Kararların alındı. Alt yapı hizmetlerinin kesilmesi hususunda ilgili kurumlara bilgi verildi. Tapu Müdürlüğüne yıkım kararı şerhinin işlenmesi hususunda bilgi verildi. Yıkım kararın inşaat mahalline asılarak yapı sahibine tebliği edildi ve yıkım kararının uygulanması süreçlerinin tamamı yasal sürelerde ve 20 gün içerisinde tamamlandı. Yıkım için sahaya ekip yönlendiren İBB, yıkım sürecini devam ettiriyor.
“TEK YIKIM KARARI İBB’NİN”
Kararı uygulamak için bugün sahaya giden İBB ekipleri, parsele girişi kapatacak şekilde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın araçlarının engeliyle karşılaşması üzerine İBB Boğaziçi İmar Şube Müdürü Elçin Karaoğlu, “Biz bugün iki gün önce (2 Eylül) mahalline asılıp tebliğ edilen yıkım kararını uygulamak için buradayız. Burada alınmış olan bir tek yıkım kararı var, o da İBB Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün aldığı yıkım kararıdır” diye konuştu.
İBB BAŞKANI EKREM İMAMOĞLU’NDAN TEPKİ: SOSYAL MEDYA BAKANLIĞI
Vaniköy’deki gelişmelere ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtlayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Sosyal medya bakanlığı! Hüzünle izliyorum arkadaşları. Ve milletimiz adına kötü bir sınav veriyorlar, vermeye devam ediyorlar. Birkaç örnek vereceğim. Bu konuda çok fazla kendimi de yormak istemiyorum, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz minvalinde. Burada bir şey, bir oyuncak bulduk, üstünde ne yaparız’ diye, devletin bütün kurallarını imha ederek, yok ederek hareket etme anlayışı, tam da bakanlığa ve bu talimatı veren bakana yakışıyor”dedi.
“ÜZÜLÜYORUM BU TÜR SEVİYELERE İNMELERİNE”
Tepkisini sürdüren İmamoğlu şunları söyledi: Bunlar, vitrinde durmak ve bir kişinin gözündeki -bir spor etkinliğinde söyleyeyim- hani madalya kürsüsünde birinci mi olacağım, ikinci mi olacağım, üçüncü mü olacağım, diye, o bir kişinin gözünde bir yere oturmaya çalışan arkadaşlar. Üzülüyorum bu tür seviyelere inmelerine. Çünkü, devletin önemli bir kurumunda görev yapıyorlar.
“24 SENE İZLEMİŞLER”
Acı olan ne biliyor musunuz? 1994-2018… 24 senedir izlemişler. 24 sene sonra, bütün milletin ekranlarda izlediği, sonra da suç örgütü diye yargılanan bir kişi, ismi Adnan Oktar, hapse atılıyor. 24 sene sonra, göstermelik bir yıkım yapıyorlar. Sonra burada bir işte malum süreç… Bir yabancı kişi geliyor, bir mülkiyet alıyor, izin alıyor ve usulsüz süreçler işliyor.”
“BİZ YIKARKEN, ÖNÜMÜZE POLİS DİZEN BUNLAR”
“Büyükşehir Belediyesi, zaten tutanakları tutuyor ve garip olan, zaten yıkım programında olan yere, bugün İBB sokulmuyor ve orada Büyükşehir Belediyesi’ne hiçbir haber vermeden işlem yapma gayretinde. Peki aynı bakan, aynı yönetim… Tekrar ifade edeceğim, milletin gözünün içine bunu soka soka anlatacağım. Milletimiz bunu görsün. Bu arkadaşların gözüne, bunu böyle hani sokarak anlatacağım. Çünkü, Boğaz’ın kıyısında, bizim kamulaştırmamıza da engel olacak bir biçimde, Boğaz’ın kıyısında, kaldırımda, Üsküdar Meydanı’nın önünde bir alana, ‘günübirlik tesis alanı’ diye yapı yapılması için imar veren bir anlayış, kendini ispat etmek için paralıyor. Daha kötüsü; biz oraları yıkarken, önümüze polisi dizen de bunlar. Bizim polisimizi, 3 otobüs polisimizi orada önümüze dizen de bunlar. Şimdi bunlar, kendilerini aklamaya çalışıyorlar. Ama kötü olan ne biliyor musunuz? Yine millete dönük bir aklama değil, bir kişinin gözünde parlama aklaması bu.”
“BU ŞEHRİN MUHAFIZI BELLİ”
“Bunlara tenekeden birer madalya yollayacak millet sandıkta, tenekeden. Ve inşallah boyunlarında gezdirirler. Bu şehrin muhafızı belli. Bu şehrin muhafızı olan insanlar belli. Biz, Allah’ın izniyle, o Boğaz’a bakan askeri alanlarda yaptıkları kuleleri bilen birisi olarak, açtığımız davaları bilen birisi olarak, tek bir metrekareye, tek bir imar rantı çıkartmayan birisi olarak; yüzlerce noktada imar çıkartan, parsel bazlı küçücük parsellere bile hala Şehircilik Bakanlığı’nda imar tasarlayan akla karşı mücadele etmeye, muhafız olmaya devam edeceğiz. Bu muhafızlığımız, büyük bir muhafızlıktır. Bugün İstanbul muhafızlığıdır, yarın Türkiye muhafızlığıdır. Bu konuda çok başarılı ve iyi bir ekibe, iyi bir anlayışa sahibiz. Arkamızda da on milyonlarca vatandaşımız var. Ne yaparlarsa yapsınlar, nafile. Devletin bir kurumunu temsil ettikleri için, hallerini hüzünle izliyorum.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı